15 Temmuz arşivleri | Yekvucut Akıl ve vicdan sahiplerine Wed, 17 Aug 2022 14:02:01 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://yekvucut.com/wp-content/uploads/2022/11/favicon_yek.png 15 Temmuz arşivleri | Yekvucut 32 32 Henri Barkey FETÖ’cü Mahmut Cengiz’e konuştu https://yekvucut.com/feto-gercekleri/henri-barkey-fetocu-mahmut-cengize-konustu/ Tue, 16 Aug 2022 13:04:26 +0000 https://yekvucut.com/?p=56699 FETÖ’cü Mahmut Cengiz, eski CIA Danışmanı Henri Barkey ile röportaj yaptı. 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi davasının sanıklarından Barkey’in röportajı, ABD...

Henri Barkey FETÖ’cü Mahmut Cengiz’e konuştu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ’cü Mahmut Cengiz, eski CIA Danışmanı Henri Barkey ile röportaj yaptı. 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi davasının sanıklarından Barkey’in röportajı, ABD İç Güvenlik Bakanlığı (Homeland Security) resmi gazetesinde yer aldı. ABD İç Güvenlik Bakanlığı, sınırdaki insan kaçakçılığına karşı olmasına rağmen Meksika’dan ABD’ye firar eden FETÖ’cülerin sığınma talebinde bulundukları kritik noktalar arasında bulunuyor. Bu yüzden gazetenin FETÖ’yü aklamaya yönelik röportajı yayınlaması dikkat çekti. Barkey, 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde Osman Kavala ile görüşmesiyle gündem olmuştu. Darbe girişiminin tasarlayıcıları arasında yer aldığı için yargılanan Barkey, 15 Temmuz’da Türkiye’de bulunuyordu. 15 Temmuz’un 6’ncı yıl dönümünden bir gün önce, 14 Temmuz’da yayınlanan haberde, Barkey FETÖ ile ilişkisi olmadığını iddia etti. Darbe girişimi için “bir hikaye uydurdular” şeklinde konuşan Barkey, darbenin yöneticilerinden Adil Öksüz’ü tanımadığını ileri sürdü.

henri-barkey-osman-kavala-
Mahmut Cengiz

15 Temmuz’da tesadüfen İstanbul’da olduğunu ileri sürdü

FETÖ’cü Mahmut Cengiz, Türkiye’nin darbe girişimiyle ilgili FETÖ elebaşı ve sempatizanlarını suçladığını belirtti. Ayrıca, Türkiye’nin Henri Barkey, Bernard L. Ve Bertha F. Cohen’i yani ABD’yi suçladığını ifade etti. Cengiz, Barkey’e; “15 Temmuz darbe girişimi gibi zorlu bir konuyu tartışma davetimi neden kabul ettiniz?” şeklinde soru sordu. Barkey, şu şekilde yanıtladı:

“Benimle konuşmak isteyen herkesle konuşuyorum. Ben bir akademisyenim ve hayatımı çeşitli konularda konuşarak geçirdim. Bu nedenle benimle yapılan görüşme talebini asla reddetmem.”

Cengiz’in, Barkey’e 15 Temmuz darbe girişiminde neden İstanbul’da olduğunu sorması üzerine Barkey, şu ifadeleri kullandı:

“O zamanlar Woodrow Wilson Center’da Ortadoğu Programının direktörüydüm. Ortadoğu ülkelerinin, yaygın olarak İran nükleer anlaşması olarak bilinen Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nın birinci yıldönümünde nasıl gördüklerine dair bir rapor hazırlamak için hibe almıştık. Katılımcıları Amerika’ya getirmek yerine İstanbul’a davet edip toplantı yapmaya karar verdim. Ben de dahil olmak üzere, aslen Büyükadalı olan katılımcıların İstanbul’u gezmeyi sevdiklerini düşündüm. İstanbul’a karar vermemin bir başka nedeni de Büyükada’nın İstanbul’a bir saat uzaklıkta olması ve aslında bu, İstanbul’un koşuşturmacasından dolayı toplantının kesintiye uğramaması anlamına geliyordu. Splendid Hotel, 20. yüzyılın başlarında ikonoklastik bir oteldir ve adanın en iyilerinden biridir.”

Oteldeki telefon görüşmelerini aklamaya çalıştı

Henri Barkey‘in GSM hattının HTS kayıtlarının incelenmesiyle 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saat 05.00’e kadar ABD, İngiltere ve Fransa’ya kayıtlı birçok telefon ile irtibat kurduğu belirtilmişti. FETÖ’cü Mahmut Cengiz‘in, Barkey’e darbecilerin yurt dışı bağlantılarını sağlamak için sabaha kadar otelde telefon görüşmesi yapıp yapmadığını sorması üzerine Barkey şunları kaydetti:

“Darbe girişimi haberleri dünyaya yayılmaya başlayınca CNN International başta olmak üzere birçok gazeteci ve medya kuruluşu benden Türkiye’de olup bitenler hakkında yorum yapmamı istedi. Bana ulaştıklarında İstanbul’da olduğumu bilmiyorlardı. Saat farkı vardı ve İstanbul’da cumartesi sabahı erkendi ama beni aradıklarında Amerika Birleşik Devletleri’nde Cuma akşamıydı. Bu yüzden aramalarına cevap vermek zorunda kaldım. Tabii ki, Türkiye’de önemli bir olay olurken, doğal olarak gelişen olayları izlemek için uyanıktım ve sadece çağrıları alıp cevaplamakla kalmıyordum. Beni genel olarak Türkiye konusunda uzman olarak tanıyan birçok gazetecinin bana ulaşmak istemesi doğaldı. Ancak, bu dava hakkında istediğinizi temel alarak hikayeler oluşturabilirsiniz.”

“Bir hikaye uydurdular”

Barkey, kendisine yöneltilen suçlamalarla ilgili şu açıklamarı yaptı:

“Neden ben? ABD’yi suçlamak ve bir Amerikalıyı işaret etmek istediler. Bir hikaye uydurdular ama bu teorinin bu kadar büyük olacağını düşünmediler. Ancak AKP ve Erdoğan hükümetinin iddiaları tek bir tesadüfe dayanıyordu ve o da ‘Henri Barkey o gün Türkiye’deydi’ idi. İstanbul’u sık sık ziyaret ederdim. Akademisyen olarak odaklandığım alanlardan biri de Türkiye. Türkiye ile ilgili çok sayıda makalem ve kitabım var. Benim hakkımda o kadar abartılı ve inanılması güç hikayeler uydurmuşlar ki, sosyal medya kullanıcıları ve ‘gazeteciler’ sürekli onlara bel bağlamış ve her türlü eylemle itham etmişler. Hükümet, Türk halkının bu hikayelere inanmasını istiyor ve ne yazık ki birçoğu inanıyor. Bu arada Osman Kavala’nın beni ilgilendiren bir iddianamesi daha vardı. Okuyunca saçınızı yolmak istiyorsunuz. Bütün sözde deliller uydurma olduğu için Türk yetkililerin böyle saçma sapan bir iddianame yazması utanç verici.”

Türkiye’nin 15 Temmuz darbe girişimini ABD’ye karşı koz olarak kullandığını ileri süren Barkey:

“Türkiye artık bunu iç siyasette kullanıyor. Bildiğiniz gibi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, aynı iddiaları sürekli tekrarlıyor ve 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında ABD’nin olduğunu bıkmadan usanmadan tekrarlıyor. Bu tam olarak ne anlama geliyor, emin değilim. Amerikalıların gerçek darbecilerle iş birliği içinde olduklarını iddia ettiklerini sanmıyorum, aksine Washington bunu memnuniyetle karşıladı. Ayrıca bireylerin imkansıza inanma kapasitelerini de küçümsememeliyiz; ABD de dahil olmak üzere buna benzer birçok örneğimiz var.” şeklinde konuştu.

“Bana göre tuhaf bir darbe gibi görünüyor”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişimi için “kontrollü darbe” demişti. FETÖ’cülerin yüreğine su serpen bu ifade, Mehmet Cengiz tarafından tekrar dillendirildi. Cengiz, Henri Barkey‘e Kılıçdaroğlu’nun “kontrollü darbe” demesini ve ABD Başkanı Joe Biden’ın “video oyunu” şeklindeki ifadesini anımsattı. Ardından “sizce kontrollü bir darbe mi, darbe mi” şeklinde soru yöneltti. Barkey, şu açıklamaları yaptı:

“Dürüst olmak gerekirse, 15 Temmuz’da ne olduğunu bilmiyorum. Genelde araştırma için Türkiye’ye gidiyorum. Maalesef darbe girişiminden bu yana Türkiye’ye gitmedim. O yüzden konuyu araştırmak gibi bir imkanım yok. Bana göre tuhaf bir darbe gibi görünüyor. Türk ordusu darbe yapmayı biliyor. Aklı başında hiç kimse Cuma günü saat 21.00’de köprü arabalarla dolu ve sokaklar insanlarla doluyken Boğaziçi köprüsüne tank göndermez.”

Barkey, ardından şunları kaydetti:

“15 Temmuz darbe girişimi tuhaftı. Bir spekülasyona göre, komplocular darbeyi geç saatlerde başlatacaklardı, ancak komploları ihbar edildiği veya ortaya çıktığı için daha erken infaz etmek zorunda kaldılar. Yine de, bu spekülasyonun doğru olup olmadığını bile bilmiyoruz. Türkiye bugüne kadar darbe girişimine ilişkin adil bir soruşturma yürütmedi. Hükümet çok sayıda insanı suçladı ve tasfiye etti. Erdoğan, darbeyi sivil ve askeri bürokrasiyi temizlemek için kullandı. Hükümetin darbe hakkında önceden bilgi alıp almadığını bilmiyorum. Türkiye’de okuyan meslektaşlarım da darbe girişimi hakkında güvenilir bilgiye sahip olmadıklarını itiraf ediyor. Umarım bir gün çeşitli arşivler halka açıldığında daha fazlasını öğreneceğiz.” 

“Adil Öksüz’ün adını duymadım”

Henri Barkey, kendisine Adil Öksüz ile ilgili soru sorulmasını üzerine şu ifadeleri kullandı:

“Darbe girişimine kadar Adil Öksüz’ün adını duymamıştım. Oksuz’la ilgili basında çıkan haberlerden, Oksuz’un darbe girişimindeki rolünü ve Gülen grubundaki rolünü tam olarak anlayamadım. Hükümetin neden Öksüz’ü suçladığını anlamak zor çünkü Türk medyasının darbe girişimiyle ilgili yazdıklarına neredeyse hiç inanmıyorum. Bu doğru olabilir, ama o kadar çok hikaye uyduruyorlar ki. Araştırmamda artık Türk medya kaynaklarından güvenle alıntı yapamıyorum. Onlara güvenim sıfır. Bu nedenle Adil Öksüz hakkında bilgim yok. Darbe girişiminden bu yana ortadan kayboldu. Nerede olduğunu, hatta hayatta olup olmadığını bilmiyoruz.”

“Darbe girişimi iddianamelerine güvenemeyiz”

FETÖ’cü Mahmut Cengiz, Henri Barkey’e “Hükümetin 15 Temmuz darbe girişimi soruşturmalarına ve yargılamalarına ne kadar güvenebiliriz?” sorusunu sordu. Barkey, şu yanıtı verdi:

“Türkiye’de yapılan hiçbir soruşturmaya güvenim yok. Örneğin, Canan Kaftancıoğlu yedi yıl önce attığı bir Twitter mesajı nedeniyle suçlandı. Savcılar ne istiyorlarsa bu iddianamelere dahil ediyorlar. Kürtler, hükümet tarafından sürekli suçlamalarla karşı karşıya kalan bir başka insan grubudur. İç göç konusunda araştırma yapan öğrencilerin de aralarında bulunduğu bir grup Kürt araştırmacı, hükümete hakaret ettikleri iddiasıyla geçtiğimiz günlerde tutuklandı. Herkes bir hükümete hakaret kategorisine girebilecek bir eylemin parçası olabilir. Bu durumda, bu insanlar yedi ay sürebilen bir süreç olan cezaevinde iddianamelerinin yazılmasını beklemek zorunda kalacaklar. Türkiye’de hiçbir davayı güvenilir bulmuyorum. Bir ülkede yargının adaletine güvenmemek çok tehlikelidir. Bir devletin en kritik kollarından sadece birini yok ediyorsunuz. Türkiye’de bağımsız medya ve yargı yok. Dolayısıyla darbe girişimi iddianamelerine güvenemeyiz. Bir general darbe girişimine katılmakla haklı olarak suçlansa bile, diğer tüm iddianamelerin yalana dayandığını düşünürsek, iddianamesine inanamazsınız. Bu iddianamelerde neyin uydurulduğunu, neyin doğru olduğunu bilmiyorum.”

Harbiyeliler için “zavallı çocuklar” dedi

Henri Barkey, darbe girişimine katılan Harbiyeli askeri öğrenciler hakkında şunları kaydetti:

“Zavallı çocuklar. Tek bildiğim, 18 yaşındaki öğrencilerin ne olursa olsun üstlerinin emirlerine itaat edecekleri. Ordu böyle çalışır. Genç Harbiyelilerin sadece komutanlarının direktiflerine uydukları için müebbet hapis cezasına çarptırılmaları tiksindirici ve yürek parçalayıcıdır. Muhtemelen darbe girişimi hakkında hiçbir şey bilmiyorlardı; komplocuların yaptığı son şey, alt saflara niyetlerini bildirmektir. Bu tür davaları barındırmayan ne kadar hantal bir yargı sistemi, ancak yargıçların hükümet emirlerine göre hareket ettiğinden şüpheleniyorum.”

Darbe girişimi için “amatörce ve kötü planlanmış” ifadelerini kullanan Barkey, ihraç edilen FETÖ’cü askerler hakkında ise “Türkiye birçok insanı terörist olarak etiketliyor. Askerlik hizmeti, komutanlarınızın doğrudan emirlerine uymayı gerektirir.” dedi.

 

Henri Barkey FETÖ’cü Mahmut Cengiz’e konuştu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ’cü Kamil Maman 15 Temmuz’u itiraf etti https://yekvucut.com/feto-gercekleri/fetocu-kamil-maman-15-temmuzu-itiraf-etti/ Mon, 01 Aug 2022 06:56:31 +0000 https://yekvucut.com/?p=56537 Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) içinden 15 Temmuz’a ilişkin bir itiraf daha geldi. Daha önce, örgütün firari imamlarından Mahmut...

FETÖ’cü Kamil Maman 15 Temmuz’u itiraf etti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) içinden 15 Temmuz’a ilişkin bir itiraf daha geldi. Daha önce, örgütün firari imamlarından Mahmut Akpınar, kendisi gibi firari Asım Yıldırım’ın programında FETÖ’nün 15 Temmuz’a sürüklendiğini iddia ederek itiraf niteliğinde açıklamalar yapmıştı. Bu kez firari FETÖ’cü Kamil Maman itiraflarda bulundu. FETÖ’nün kapatılan yayın organı Zaman gazetesi eski yazarlarından Maman, firari FETÖ tetikçisi Sevgi Akarçeşme’nin YouTube kanalına konuk oldu. Akarçeşme’nin, kendisine “15 Temmuz’u ne olarak tanımlıyorsun?” diye sorması üzerine; 15 Temmuz darbe girişimi planının FETÖ’ye ait olduğunu, örgüt tarafından planlandığını söyledi. Ayrıca, 15 Temmuz’da komutanları tayin eden kişinin FETÖ’nün sözde Hava Kuvvetleri imamı Kemal Batmaz olduğunu belirten Maman, gözaltına alınmış, işlem görmüş komutanların hepsinin FETÖ’ye yakın kişiler olduğunu ifade etti.

“15 Temmuz FETÖ’nün planıydı”

Firari FETÖ’cü Kamil Maman, firari FETÖ’cü Sevgi Akarçeşme’nin programında 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimiyle ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Hizmet hareketi (FETÖ) kendi kadrolarını hareket ettiremediği için, yani grup grup, bire bir, ikiye iki elemanlarla, hizmet hareketinden insanlar olduğu için devlet kadrosunda, cemaat bir darbe yapmak istese dahi bunu başaramayacağı için… Çünkü bütün adamlarını bu şekilde hareket ettiremeyeceği için bunu hızlı şekilde yapamayacağı için… Çünkü kimin cemaatten (FETÖ’den) olduğunu bilmiyorsun. Ben Akıncı Üssü komutanıyım ben kimin hizmetten olduğunu bilemem ki. Bunu ancak bilebilecek kişi, bir adamı bir yerden bir yere sevk edecek kişi ve bu konuda destek verebilecek kişi, bu da hava kuvvetlerinin abisi, kurmayların abisi, jandarmaların abisi… Böyle birisi olması gerekiyor. Eğer böyle birisi olmazsa siz kime emir vereceksiniz ve nasıl bir harekette bulunacaksınız?”

Maman, sözlerine şu ifadelerle devam etti:

“Fakat böyle bir hareketi yapmaya kalkıştığınız şöyle bir sorun ortaya çıkıyor. İnsanlar ölünce, çatışma çıkınca yanlış bir yerden işe başladığınız ortaya çıkıyor. İşte uçakları uçururuz, herkes ellerini indirir aşağıya. Bir metin yayınlarız, ‘TSK olaya müdahale etti.’ deriz. Çünkü cemaat (FETÖ) bir taraftan şunu istemiyordu: Cemaat bir darbe yapsın, ülkeyi değiştirsin. Bu cemaati sarsardı, bütün hareket alanını kısıtlardı.”

15 Temmuz kimin planıydı şeklinde sorulması üzerine; “15 Temmuz cemaatin (FETÖ’nün) planıydı.” yanıtını verdi.

FETÖ’cü Kamil Maman örgüt içi eleştirilerin hedefi oldu

Firari FETÖ’cü Kamil Maman, 2006 yılında FETÖ’nün kapatılan yayın organı Zaman gazetesinde çalışmaya başladı. 2007 yılında yine örgüte ait Cihan Haber Ajansı’nın dergi grubunda çalışan Maman, 2008 yılının Şubat ayında tekrar Zaman gazetesine girdi. Maman’ın 15 Temmuz’u FETÖ’nün yaptığına dair açıklamaları ise örgüt içinde tepki çekmesine neden oldu. Firari örgüt yöneticisi Halit Esendir, Maman için:

“İftira atmaya doyamadılar, 15 Temmuz akşam kalkışmasını Hulusi Akar, MİT, Hakan Fidan, Recep Tayyip Erdoğan ve Ergenekoncu ulusalcı askeri kadrolar tezgahlamıştır. Asım Yıldırım, İsmail Sezgin veya Sevgi Akarçeşme ile yapılacak bir canlı YouTube yayınında daha önce de söylediğim gibi cesaretiniz varsa Ahmet Dönmez ve Kamil Maman ile röportaja hazırım. Cemaatten (FETÖ’den) kimler 15 Temmuz’a karışmışsa onları da açıkça konuşmaya hazırım. Hodri meydan!”

fetocu-kamil-maman-biyografi

FETÖ’cü Kamil Maman 15 Temmuz’u itiraf etti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ’nün 15 Temmuz yalanları https://yekvucut.com/gundem/feto-nun-15-temmuz-yalanlari/ Fri, 15 Jul 2022 12:40:03 +0000 https://yekvucut.com/?p=56348 15 Temmuz 2016 tarihinde hain darbe girişimi ile karşı karşıya kaldık. Türkiye, Fetullahçı Terör Örgütü mensubu teröristlerin kalkışması ile mücadele...

FETÖ’nün 15 Temmuz yalanları yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
15 Temmuz 2016 tarihinde hain darbe girişimi ile karşı karşıya kaldık. Türkiye, Fetullahçı Terör Örgütü mensubu teröristlerin kalkışması ile mücadele etti. Bu mücadelenin en büyük aşaması şüphesiz meydanlara inen halkımız ve darbeye direnen devlet görevlileri aracılığı ile oldu.  Darbeci hainler milletimize kurşun sıkarken bir yandan da yalanlarını dolaşıma soktu. Halkın direnişini kırmak, darbeci FETÖ’cülerin motivasyonunu yüksek tutmak için birbiri ardına söylenen yalanlar arşivlerde yerini aldı.  Bu yalanları 15 Temmuz 2016’dan bu yana sürekli tekrarlayan FETÖ’cüler, örgütün amaçları doğrultusunda hareket etti. Darbe girişiminin 6’ıncı yılında 15 Temmuz yalanlarını tekrar hatırlamak hem hafızalarımızı canlı tutacak hem de Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının yalanı nasıl bir silah olarak kullandığını gösterecek. Arşivlerde yer alan  FETÖ’nün 15 Temmuz Yalanları arşivinde dolaşmadan önce tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyoruz.

FETÖ’nün 15 Temmuz yalanları Erdoğan’ı hedef aldı

İlk olarak 15 Temmuz 2016 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Almanya’ya kaçtı, kaçmak istedi yalanı atıldı ortaya. Büyük çoğunluğumuzun şahit olmuş olduğu bu dönemle ilgili nasıl oldu da bu şekilde bir yalan söylendi?  Detaylı değerlendirme yapılacak olursa;, Jandarma Genel Komutanlığı’nı işgal eden darbecilerin ihanet girişiminin başarılı olması için çok fazla çaba içinde oldukları barizdi. Diğer bir yandan Anadolu Ajansı muhabirinin ulaştığı telsiz kayıtlarında bir darbeci telsizden, “Ankara garnizonunda bulunan tüm jandarma birlikleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şu anda Almanya’ya kaçmış durumda.” şeklinde bir anons geçmişti ve bu iddia bu şekilde ortaya çıkmıştı. Peki o sırada hepimizin televizyondan da görüp şahit olduğu üzere nasıl bir durum yaşandı? CNN Türk’te Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın  canlı bağlantısı sonucunda vatandaşlar sokağa dökülerek bütün ülke birlik oldu. Hatta bu canlı bağlantıdan hemen sonra da CNN Türk binasına baskın yapıldı. Almanya’ya kaçış söz konusu dahi değildi.

FETÖ’cü yandaşı askerlerin iddiasına benzer bir iddia daha atıldı ortaya. Bu iddia da CHP’li Engin Altay tarafından ortaya çıkarıldı. 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hangarda saklandığını iddia etti Engin Altay. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın havalimanında halkla birlikte darbeye karşı direndiği videolar ise bu iddiayı net bir şekilde yalanladı. Peki Engin Altay işin gerçeğini bilmiyor muydu? Tüm Türkiye’nin televizyon kanallarından takip ettiği bu görüntülerin siyasetin merkezinde olan şahıslar tarafından bilinmemesi ne derece mümkün?

Bombaların Altındayız Diyenler Neredeydi?

CHP’nin içerisindeki isimlerden bahsetmişken CHP liderinden de bahsedilmelidir. Kendisi “15 Temmuz darbe girişimine hep beraber karşı çıktık. Sabaha kadar bombalar altındaydık.”  söyleminde bulundu. Fakat ülkenin dört bir yanında alınmış kayıtlar bunu göstermemişti. CHP lideri tam o gün Ankara’dan İstanbul’a geliyordu. Atatürk Havalimanı’na indikten sonra da bir süre beklemişti çıkmak için. Koruma müdürü havalimanındaki darbecilerle görüştükten sonra da darbeciler yolu Kemal Kılıçdaroğlu için açmıştı. Kemal Kılıçdaroğlu yoğun önlemler ve korumalar eşliğinde çıkış yaparak eve gitmişti. Yani kendisinin havalimanı çıkışı dışında hiçbir görüntüsü yok. Darbe söz konusu olduğundan yine aynı Kemal Kılıçdaroğlu “Darbe olursa, tankın önüne ilk ben çıkarım.” da demişti. Fakat Kemal Kılıçdaroğlu bir kez daha kendisiyle çelişti ve söylemleriyle tavırları birbirine ters düştü. Tüm bu yaşananlara rağmen 6 yıl içerisinde CHP’liler defalarca kez Kemal Kılıçdaroğlu’nun kahramanlığını iddia etmeye devam etti. Her defasında binlerce vatandaş buna inandı, alkışladı. Fakat CHP’nin ayıp örtmeye çalıştığı da aşikardı.

Kurra Hafız Darbeci İddiası

Hain darbe girişiminden bir sonraki gün Kurra Hafız İbrahim Yılmaz, isimli bir vatandaşın asker olduğu için darbeciler tarafından öldürüldüğü iddia edildi. Kendisi henüz 25 yaşındaydı ve Erzurum’da Kur’an Kursu hocası olarak görev yapıyordu. Babasıyla beraber naaşının görselleri paylaşıldı. Sosyal medyada servis ettiklerinin tam tersiydi durum. Kendisi Saraçhane’de darbecilerin kurşunlarına hedef olarak  şehit düşmüştü. Yani kendisi darbeye direnenlerle beraberken şehit edildi. Şehit Kurra Hafız İbrahim Yılmaz, “Keşke burada bir mezar yerimiz olsaydı” dileğinde bulunduğu şehitliğe defnedildi  15 Temmuz  Şehitleri arasında.

 

FETÖ’nün 15 Temmuz yalanlarında Adil Öksüz detayı

15 Temmuz’un en çok anılan isimlerinden birisiydi Adil Öksüz. Adil Öksüz, 15 Temmuz darbe girişiminin ertesinde komuta merkezi olan Akıncı Hava Üssü yakınlarında yakalanmıştı. İfadesinde ise ‘tarla bakmaya geldiğini’ söylemişti ve ardından çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakılmıştı. Ardından FETÖ’cüler sahte belgeler düzenleyerek kendisinin MİT personeli olduğu söylendi. Kemal Kılıçdaroğlu da dahil olmak üzere siyaset ve medyanın içindeki isimler tarafından “Kendisinin MİT personeli olması sebebiyle serbest bırakıldığı yönünde iddialar attı ortaya. En başta yayınlanan belgenin resmi makamlarca kullanılan belge formata uygun olmadığı açıklandı. Aradan 5 sene geçtikten sonra FETÖ’nün MİT imamı Salim Zeybek’ten de itiraf geldi. Belgeyi kendisinin hazırladığını açıkladı. Hatta kendisi hakkında yasal işlemler derhal başlatıldı. Yalanı yayma kısmına dahil olan başta Kemal Kılıçdaroğlu ve siyasetin önemli isimleri yalanlanan bu duruma ve başlatılan soruşturmalara karşı tamamen sessiz kalmayı tercih etti. Vatandaşlar için, duruma ilişkin bir düzeltme yazısı veya gerçekleri anlatan bir özür iletilmedi. Peki Kemal Kılıçdaroğlu’nun tüm bunlara karşı sessiz kalmasının etik olduğu düşünülebilir mi?

Şehit Astsubay Ömer Halisdemir Hakkında Yapılan Kara Propaganda

 

Bu darbenin kahramanlarından birisi de Ömer Halisdemir oldu. Ömer Halisdemir; Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görevliyken komutanlığı ele geçirmeye çalışan darbe yanlısı Tuğgeneral Semih Terzi’yi göğsünden vurup öldüren ve ardından diğer darbe yanlısı askerler tarafından vurularak şehit edilen koruma astsubaydır. Bu kahramanlık öyküsünü hazmedemeyen hainler boş durmadı. FETÖ’nün 15 Temmuz yalanları arşivinde en çirkin iftiralardan birine imza attılar.  Darbe konusunda başarılı olamadıktan sonra bir de kahramanların adını lekelemeye çalıştı kendileri. FETÖ’cüler Ömer Halisdemir’in ByLock kullanıcı olduğunu iddia ettiler ve bunu sık sık gündeme taşıyarak hatırlattılar.  İşin gerçeğini Astsubay Ömer Halisdemir’e “vur” emrini veren Korgeneral Zekai Aksakallı açıklamıştı. Korgeneral Aksakallı: “FETÖ karalama kampanyasında, hayatında hiç akıllı telefon kullanmamış vatan kahramanı şehit Ömer Halisdemir‘i bile ‘ByLock kullanıcısı’ olarak sunmakta. Ayağımı basmadığım hiçbir terör coğrafyası yoktur. Darbenin dışarıdaki ana odaklarının, darbe girişimini karartmaya çalıştıklarını ve kalan FETÖ’cüleri korumak için şahsımı hedef aldıklarını ibretle izliyorum” açıklamalarında bulundu. Sanıyorum ki hayatında hiç akıllı telefon kullanmamış bir adam için böyle bir iddianın söz konusu dahi olamayacağı aşikar. FETÖ’nün bu yalanlarının dolaşıma girmesi kadar bu yalanları peşinen kabul edenlerin ve yayanların çokluğu ülkemizin tehlikeyi henüz atlatmadığını gösteriyor.

 

FETÖ’nün 15 Temmuz yalanları yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
15 Temmuz Finansal Darbe Girişimi https://yekvucut.com/gundem/15-temmuz-finansal-darbe-girisimi/ Fri, 15 Jul 2022 07:00:14 +0000 https://yekvucut.com/?p=56329 Türkiye’nin zor sınavı 15 Temmuz 2002-2016 döneminde, birçok kez dayanıklılığı test edilen Türkiye ekonomisi için en zor sınav 15 Temmuz...

15 Temmuz Finansal Darbe Girişimi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Türkiye’nin zor sınavı 15 Temmuz

2002-2016 döneminde, birçok kez dayanıklılığı test edilen Türkiye ekonomisi için en zor sınav 15 Temmuz darbe girişimi oldu. Türkiye neredeyse her 10 yılda bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldı ve 10 yıl geriye gitti. Neyse ki FETÖ’nün hain darbe girişimi halkın direnişi sayesinde istediği başarıya ulaşamasa da birçok cana mal olduğu gibi ekonomik olarak da ülkeye maliyeti büyük oldu.

15 Temmuz’un ekonomik faturası ağır oldu

15 Temmuz darbe girişimi ülke ekonomisini 10 yıl geriye attı. S&P, Moody’s ve Fitch Türkiye’nin kredi notunu düşürdü. Türkiye’nin kredi notu “yatırım yapılamaz ülke” konumuna geldi. Türkiye’ye giren doğrudan yabancı yatırım 2016’da yüzde 31 geriledi. 2015 yılında 18 milyar dolardı.

2016 yılında 12 milyar dolara düştü. 2002’den bu yana sürekli büyüyen bir ülkeydi. Darbe girişimine kadar…15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı Temmuz ayını kapsayan üçüncü çeyrekte ekonomi yüzde 1,8 daraldı. İhracat hedefine de darbe indirilmiş oldu. 2002-2016 yılları arasında ihracat ortalama yüzde 20 artı. Darbe girişimi yaşanmasaydı Türkiye 2023 ihracat hedefi olan yıllık 500 milyar dolara ulaşmış olacaktı. Türkiye’nin en önemli sorunlarının başında gelen enflasyonla mücadele de zorlaştı. Nitekim Orta Vadeli Ekonomik Programda yüzde 5 olarak öngörülen TÜFE, enflasyon hedefinin 3,53 puan üzerinde yıl sonunda yüzde 8.53 düzeylerinde gerçekleşti. Enflasyonun bir türlü gelişmiş ülkeler düzeyine çekilememesi, faiz oranlarının da gelişmiş ülkelerden çok yüksek düzeyde oluşmasına neden oldu, bu da sıcak para girişi için uygun zemin oluşturarak reel kurları aşağıya çekti. Hain darbe girişiminden bir sene sonra yüzde 11.72 ile son 5 yılın rekorunu kırdı. 15 Temmuz öncesinde 9.40 seviyelerindeydi işsizlik. Önce yüzde 11 sonra 12, 13 artmaya devam etti. Bir darbe de turizme geldi. 2015’te 41 milyon olan turist sayısı 2016’da 30 milyona düştü. Yani yüzde 25’ten fazla! 15 Temmuz’un toplam maliyeti yaklaşık 500 milyar dolar oldu.

15 Temmuz darbe girişiminden sonra, Türkiye’de son yıllarda sağlanan makroekonomik yönetişim başarısı sayesinde oluşan güçlü finansal ve ekonomik yapı muhtemel bir ekonomik kriz tehdidini önledi. Bu darbe girişiminin Türkiye ekonomisine kısa vadede negatif yansımaları oldu ve piyasalarda yaşanan gelişmelere belli ölçüde tepki verdi. Türkiye ekonomisi toparlanmaya ve büyümeye devam etti. Nitekim 2017 yılının ilk çeyreğinde yüzde 5 gibi yüksek bir oranda büyüme başarısı gösterdi.

15 Temmuz durduramadı

15 Temmuz gecesi hizmet vermeyen veya fahiş fiyata satış yapan akaryakıt istasyonlarını ortaya çıkarırken, Hazine ise kredi derecelendirme kuruluşları üzerinden Türkiye ekonomisinde kriz çıkarılmasına yönelik kulis çalışmalarını bertaraf etti. BDDK bankacılık sisteminde herhangi bir sorun yaşanmaması için finans sektöründeki tüm oyuncularla anlık görüşme gerçekleştirdi. ATM, EFT ve internet bankacılığı sisteminde herhangi bir sorun yaşanmazken, BDDK Başkanı önemli bir yatırımı da Türkiye’ye kazandırdı. Darbe girişimine rağmen Türkiye ekonomisine güvenen Lübnanlı Odeabank, Cuma günü Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile görüşme gerçekleştirdi. Lübnanlı bankacılık heyeti görüşmede 1 milyar liralık sermaye artışına gideceklerini aktardı.

Darbe girişimi sonrasında Türkiye ekonomisinin zarara uğramaması için gece gündüz çalışan ve fırsatçılara göz açtırmayan “milli bürokratlar” değil de darbeciler galip gelseydi milyarlarca dolarlık bir zarar ortaya çıkacaktı.

15 Temmuz Finansal Darbe Girişimi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Halkın üzerinde bir güç yok: 15 Temmuz https://yekvucut.com/gundem/halkin-uzerinde-bir-guc-yok-15-temmuz/ Thu, 14 Jul 2022 07:30:14 +0000 https://yekvucut.com/?p=56317 “Selam olsun tanka karşı dimdik duran kahramanlara. Helal olsun bu yiğitleri doğuran eli öpülesi analara. Yazıklar olsun darbeye sevinen kanı...

Halkın üzerinde bir güç yok: 15 Temmuz yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
“Selam olsun tanka karşı dimdik duran kahramanlara. Helal olsun bu yiğitleri doğuran eli öpülesi analara. Yazıklar olsun darbeye sevinen kanı bozuklara. Helal olsun Çanakkale ruhunu yaşatanlara. Yazıklar olsun vatan elden giderken kaçan korkaklara. Selam olsun ölüme meydan okuyan tüm canlara. Yazıklar olsun kendi milletine silah sıkan soysuzlara.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu şiiri 2017 yılında, 15 Temmuz Şehitleri Anma Programı’nda okumuştu. Onun sesinden bu şiiri dinlerken duygulanmamak elde değil. Nitekim 15 Temmuz 2016 gecesi, Türk milleti adeta destan yazdı. Vatanın bütünlüğüne, milletin iradesine kastetmeye çalışan hainlere geçit vermeyen halk, demokrasiye kurulan pusuyu iman gücü ve cesaretiyle alt üst etti. Hain FETÖ’cülerin darbe girişimine kalkışmasının üzerinden tam 6 yıl geçti. Devletin her birimine sinsice yerleşen alçaklar, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne de sızmıştı. 15 Temmuz günü, kendilerine emanet edilen silahları millete doğrulttular. Tek bir amaçları vardı, FETÖ’yle mücadele eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın canını alarak hükümeti darbe ile devirmek.

FETÖ’cü hainler, darbeyi 16 Temmuz saat 03.00’te yapmayı planlamışlardı. Ancak Genelkurmay’daki hareketliliği görüp panikleyerek darbe girişimini 15 Temmuz 20.30’a çektiler. Kanlı gecenin merkezi ise başkent Ankara’ydı. Ankara’daki Akıncı Üssü’nden yönetilen darbe girişiminde, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın da aralarında bulunduğu birçok komutan alıkonuldu. Tank ve zırhlı araçların kışla dışına çıktığı gecede, FETÖ’cü pilotların kullandığı savaş uçakları TBMM, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Emniyet ve TÜRKSAT’ı bombaladı. Darbe girişiminde 8 binin üzerinde FETÖ’cü askeri personel, 35 uçak, 3 gemi, 37 helikopter, 74’ü tank 246 zırhlı araç ve 4 bine yakın hafif silah kullanıldı. İstanbul’da da en stratejik bölgeler hedef alındı. Saat 22.00’yi gösterirken 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet köprüleri trafiğe kapatıldı. Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım, 23.10 sıralarında olayları “kalkışma” diye niteledi ve Türk ordusu içerisinde bir grubun darbe girişiminde bulunduğunu duyurdu.

Erdoğan’ın milletine çağrısı gecenin seyrini değiştirdi

O sırada Marmaris’te bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı öldürmek için de özel bir tim görevlendirilmişti. Fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 15-20 dakika önce bulunduğu yerden ayrılmasıyla bu emellerini gerçekleştiremediler. Belirsizliklerin devam ettiği gecede, darbeciler Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT)’ye de baskın düzenledi ve TRT’den hazırladıkları bildiriyi okuttular. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan saat 00.38 sularında uçaktayken CNN TÜRK Ankara Temsilcisi Hande Fırat’ın cep telefonundan FaceTime üzerinden canlı yayına bağlandı. Darbenin seyrini değiştiren konuşma şöyleydi: “Bugünkü bu gelişme gerçekten Silahlı Kuvvetlerimizin içerisindeki bir azınlığın ne yazık ki kalkışma hareketidir ve bu malum yapıya ait, paralel yapılanmanın teşvik ettiği, üst akıl olarak onların kullandığı bir harekettir. Ülkemizin birliği, beraberliği, bütünlüğüne yönelik bu harekete karşı inanıyorum ki milletçe vereceğimiz güzel bir cevapla bunlar gerekli olan cezayı alacaklardır. Bu arada milletime de bir çağrı yapıyorum, oda şudur, milletimizi illerimizin meydanlarına davet ediyorum. Havalimanlarına davet ediyorum ve milletçe meydanlarda, havalimanında toplanalım ve bunların o azınlık grubu, tanklarıyla, toplarıyla gelsinler ne yapacaklarsa halka orada yapsınlar. Meydanlardan bunlara gereken cevabı hep beraber verelim. Halkın gücünün üstünde bir güç ben tanımadım bugüne kadar. Ben de Cumhurbaşkanı olarak meydana geliyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı ile kadın-erkek, genç-ihtiyar yüz binlerce kişi sokaklara, meydanlara, devlet binalarına, köprülere ve havaalanlarına akın etti. Üstelik halk sadece buralara gitmekle de kalmadı, darbenin başarısız olması için de canlarını siper etmekten çekinmedi. Türk halkı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde, Emniyet Genel Müdürlüğünde, Genel Kurmay Başkanlığında, Boğaziçi Köprüsünde, Özel Kuvvetler Komutanlığında, TÜRKSAT’ta ve diğer yerlerde silahların, tankların ve zırhlı araçların önüne durdu. Halka mermi yağdıran zırhlı araçların üstüne çıkarak hain FETÖ’cülere engel oldu.

Darbeye alkış tuttular

Darbecilerin müdahalelerinde yaralanan yüzlerce kişi hastanelere götürüldü. FETÖ’cü doktorlar ise hastanelerin ışıklarını söndürdü. Teçhizatımız yok yalanıyla yaralıları tedavi etmediler. Öte yandan darbe için sela okumak isteyen 60’tan fazla imam ve müezzin de saldırıya uğradı. Millet var gücüyle hain darbecilere karşı direnirken, antidemokratik muhalifler ise darbeye alkış tuttu. Erdoğan’ı indirmek için darbenin doğru yol olduğunu savundular.

Selam olsun…

Tüm bunlara rağmen, 15 Temmuz gecesi Türk milleti Cumhurbaşkanına, devletine, vatanına ve en önemlisi kendi kaderine sahip çıktı. Bu ülkede yıllarca Müslüman geçinerek milletin dini duygularını sömüren FETÖ’cü hainler, yaşadıkları hezimetle yurt dışına sığındı. O gece Türk halkının üzerine yağmur gibi mermiler yağdıran hainler 251 canımızı şehit etti. Bin 491 kişi ise yaralandı. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Cenabı Allah bu millete bir 15 Temmuz daha yaşatmasın. Selam olsun ölüme meydan okuyan tüm canlara… Helal olsun darbeye darbe yapan korkusuzlara…

Büşra Dede

Halkın üzerinde bir güç yok: 15 Temmuz yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
15 Temmuz neden farklı? https://yekvucut.com/gundem/15-temmuz-neden-farkli/ Tue, 12 Jul 2022 10:52:17 +0000 https://yekvucut.com/?p=56325 15 Temmuz tarihteki diğer darbelerin yanına yazılmak isteniyorken, tarihe “milletin zaferi” olarak kazındı. 15 Temmuz darbe teşebbüsünü tarihteki diğer darbelerden...

15 Temmuz neden farklı? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
15 Temmuz tarihteki diğer darbelerin yanına yazılmak isteniyorken, tarihe “milletin zaferi” olarak kazındı. 15 Temmuz darbe teşebbüsünü tarihteki diğer darbelerden ayıran çok büyük bir fark vardı ki şüphesiz bu “direniş” kelimesiyle kısaca özetlenebilir. Türkiye, cumhuriyet öncesi ve sonrası tarihlerde darbelere çokça tanık olmuş bir ülke. Cumhuriyet tarihinin ilk darbesi 27 Mayıs 1960 tarihinde Adnan Menderes’e karşı yapıldı. 27 Mayıs ihtilali, beraberinde idam ve çok sayıda tutuklama cezasını getirdi. 1971’deki 12 Mart Muhtırası ile askeri güç seçilmiş hükümeti istifaya zorladı. 12 Eylül 1980 darbesi de yüzbinlerce kişinin tutuklanması, yüzlercesinin ölümü ve tarihimizde kara bir leke olarak kalacak işkence olaylarıyla sonuçlandı. Hem demokrasiyi hem milli iradeyi ezip geçen bu darbeler zamanında, halkın tavrı net bir karşı koyuş olamadı. Darbeciler, caddelerden geçen askeri tanklar vatandaşlar tarafından alkışlandı. 15 Temmuz ise Türk milleti için büyük bir milattı.

Darbelerin önlenemez gücü

1960 Darbesi’nin ardından dönemin başbakanı Adnan Menderes’in düzmece bir mahkeme tarafından verilen kararla idam edilmesi vatandaşın hafızasında derin bir iz bıraktı. İstifaya zorlanan Demirel de askerler tarafından aşağılanma ve hırpalanmaya maruz bırakılmıştı. Aslında darbeler, peşinden onlarca yıl göz yaşı getiriyordu. Ancak siyasi figürlere benzer olarak toplum da bir baskının etkisinde ve öğrenilmiş çaresizlik içindeydi. Darbeye karşı olan kesim sessiz kalırken bazı gruplar da manevi olarak darbeyi destekledi. Bu değişmez bir gerçekti, darbeye karşı çıkılamaz ve darbeler önlenemezdi.

15 Temmuz darbe “teşebbüsü”

15 Temmuz’da yapılması planlanan darbe; milli iradeyi, vatandaşın oy kullanarak seçtiği cumhurbaşkanını yok sayıyordu. Yani birçok şeyle birlikte demokrasiyi de öldürmeyi planlıyordu. Gelgelelim 15 Temmuz, değişmez sanılan kuralların değiştiği gece oldu. Yıllarca darbelerden acı çekmiş toplum bu kez bir darbenin gelmekte olduğunu gördüğü anda sokağa çıktı. Bir lider olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın darbeye karşı dik duruşu ve direnişi de vatandaşlara yansıdı. “Bu sefer olmaz!” diyen halk ellerinde Türk bayrağıyla meydanlara akın etti. Kadınıyla erkeğiyle, yaşlısıyla genciyle, her ideolojiden milyonlarca insan demokrasiyi koruma ve vatana sahip çıkma arzusuyla darbecilerin karşısına dikildi. “Asker kışlaya” sloganları atan silahsız halk; tanklara helikopterlere, ağır ateşli silahlara, uçaklara göğsünü siper etti. Karanlık gece aydınlık yarına uyandığında; en güçlü en kanlı darbe teşebbüsü olan 15 Temmuz, kahraman vatandaşlarla ilk başarısız darbe oldu.

Askeri vesayet, yıllardır demokrasinin baş rolü olan halkı etkisiz eleman yapmaya alışmıştı. Ancak bu defa Türk milleti iradesine sahip çıktı ve tabuları yıkarak tüm dünyaya darbenin önlenebileceğini gösterdi. Böylece Türk demokrasisi acımasız bir darbe kalkışmasını bastırmış bir demokrasi olma özelliğini kazandı. Yüzlerce şehit, binlerce gazi, milyonlarca kahraman; Türkiye bu kez ne iradesini ne de şehit kanıyla sulanmış bayrağını sahipsiz bıraktı.

15 Temmuz neden farklı? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ elebaşının tansiyonunu normale döndürenler aramızda https://yekvucut.com/gundem/feto-elebasinin-tansiyonunu-normale-dondurenler-aramizda/ Mon, 11 Jul 2022 21:02:08 +0000 https://yekvucut.com/?p=56321 16 Temmuz’un ilk saatleri… Kameralar açık, yaşlı bir adam oturduğu koltuktan kalkmaya çalışırken tekrar koltuğa oturuyor. Oturuyor ancak etrafında bir...

FETÖ elebaşının tansiyonunu normale döndürenler aramızda yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
16 Temmuz’un ilk saatleri… Kameralar açık, yaşlı bir adam oturduğu koltuktan kalkmaya çalışırken tekrar koltuğa oturuyor. Oturuyor ancak etrafında bir panik, doktoru geliyor “dinlenin oturarak cevap verin” diyor panikle. FETÖ elebaşının darbenin hemen ardından ABD’de uluslararası medya kuruluşlarının muhabirlerine verdiği röportajda herkesin hafızasında kazınan bu görüntü bizi mutlu etti. Darbe başarısız olmuş, FETÖ elebaşı ve sapkın takipçileri yenilmişti. İstanbul ve Ankara’da 250 insanın şehit olduğu, binlerce insanın yaralandığı, Türkiye’de ve Dünyada milyonlarca insanın şaşkınlıkla izlediği bir kahramanlık destanı yazılmıştı. Buna bağlı olarak FETÖ elebaşının çökmesi de son derece normaldi. Milletin zaferini taçlandıran bir görüntüydü ve insanları mutlu etmesi son derece doğaldı.

FETÖ elebaşının söylediklerine inananları ne yapacağız?

Ancak bugün aradan geçen 6 yılda yaşadıklarımız, o gün FETÖ elebaşının yaptığının hayatının çok büyük bir bölümünde yaptıklarıyla paralel olarak numara olduğunu, kendisini acındırmak isteyen sinsi bir suçlunun mağduriyet oyunu olduğunu gösteriyor. FETÖ elebaşı ayılıp bayıldığı ve sık sık “ben yaşlı bir adamım, Türkiye’ye yollarsanız hastalığım ilerler ölürüm” cümleleriyle pekiştirdiği o röportajında, Türkiye’ye yönelik çok sayıda iftirada bulundu. Bugün, maalesef geldiğimiz noktada o gün söylediği ve deli saçması olarak kabul edilen pek çok iddiasının ülkemizdeki geniş halk kitleleri arasında kabul edildiğini görebiliyoruz.

FETÖ hizmetkarları sorunu

Bu noktaya nasıl geldiğimize dair çokça gerekçeler öne sürülecektir. “Masum insanların mahkûm edilmesi, örgüt yöneticilerinin kaçması, darbeye dair kafalarda soru işaretleri olması, siyasi ayak komisyonunun bir türlü kurulamaması, kayıp silahlar, SADAT, Bankasya meselesi… vs. vs. vs.”  Bu gerekçelerin hepsinin FETÖ tarafından dolaşıma sokulduğunu yüzlerce yalanla desteklendiğini hatırlatmak ise bir fayda vermeyecek bazı kesimler için. Çünkü onların asıl derdi darbenin başarısız olması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın devrilmemesi. O nedenle darbe gerçekleştiğinde insanların sokağa çıkmaması için sosyal medya hesaplarından mesaiye başladılar. Halkımızı sokağa çağıran imam ve müezzinlerin dövülmesi, dövenlerin yargılandığı mahkemelere onlarca muhalefet partili milletvekilinin destek vermek için katılmasının nedeni de bu… Darbenin başarılı olmasını istemeleri… O nedenle aradan geçen 6 yılda 15 Temmuz’da şehit olanların geride bıraktıklarını, FETÖ’nün kamuda kumpas kurup hayatlarını zindan ettiği memurları, askeri okullarda FETÖ’cülerin baskısı nedeniyle ayrılmak zorunda kalan gençleri ya da vatanı için mücadele eden uyduruk sağlık raporları ile görevlerinden ayrılmak zorunda kalan vatansever subayları konuşmadık. Bugün CHP’nin başını çektiği ve içinde dindar camianın bazı önemli isimlerinin de olduğu büyük bir koalisyon FETÖ’cüleri darbe yapamadıkları için mağdur ilan etmekte. Bu sorun en az darbenin kendisi kadar çözülmeyi bekliyor. Çünkü Türkiye bu zihniyeti hak etmiyor.

Orhan Aydın

 

FETÖ elebaşının tansiyonunu normale döndürenler aramızda yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Cumhurbaşkanı Yardımcısı : Hain teröristlerin kökünü kazıyacağız https://yekvucut.com/feto-gercekleri/cumhurbaskani-yardimcisi-hain-teroristlerin-kokunu-kaziyacagiz/ Fri, 08 Jul 2022 06:23:29 +0000 https://yekvucut.com/?p=56287 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 15 Temmuz hain darbe girişiminin 6’ncı yıl dönümüne yaklaşırken önemli açıklamalar yaptı. Oktay, Siyaset, Ekonomi ve...

Cumhurbaşkanı Yardımcısı : Hain teröristlerin kökünü kazıyacağız yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 15 Temmuz hain darbe girişiminin 6’ncı yıl dönümüne yaklaşırken önemli açıklamalar yaptı. Oktay, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından düzenlenen “15 Temmuz Sonrası Türkiye Sempozyumu”nda konuşma yaptı. 15 Temmuz’un, milletin milletin istiklaline ve istikbaline canı pahasına sahip çıktığı gün olduğunu hatırlatan Oktay, “Milletimiz, Türkiye’ye diz çöktürmeye çalışanlara karşı tarihi bir ders vermiştir.” dedi. Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) hakkında konuşan Oktay, “FETÖ hain terör örgütünün, mahrem yapılanmalarına yönelik operasyonlar ile örgüt kadrolarına ağır darbe vurulmuş, örgütün finans kaynakları büyük oranda kurutulmuştur. Bu milletin korkacağını, saklanacağını sandılar. Bu millet korkmaz, bu millet sinmez.” ifadelerini kullandı.

“O milli yürekleri unutmamız mevzu bahis olamaz”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, şu açıklamalarda bulundu:

“O gece sokağa çıkan her bir vatandaşımız bu hayasızca akını durdurmak için gövdesini siper etmiş, her biri yürüyen İstiklal Marşı’na dönüşmüştür. 15 Temmuz gecesi meydanlarda, sokaklarda liderinin çağrısıyla şehadete koşan milyonlar vardı. Sayın Cumhurbaşkanımız da hatırlayın, havalimanına inişinden itibaren milletimizle omuz omuzaydı, darbeci hainlere karşı dimdik ayaktaydı. Milletvekillerimiz, FETÖ‘cü teröristlerin ihanet saçan bombalarının hedefi olan Türkiye Büyük Millet Meclisimizdeydi.”

Hain darbe girişimini millet ile omuz omuza püskürttüklerini belirten Oktay,

“O milli yürekleri unutmamız mevzu bahis olamaz.” dedi. 15 Temmuz darbe girişiminde şehit olan tüm kahramanlara Allah’tan rahmet, vatan sevdasıyla darbecilerin karşısına dikilen her bir gaziye sağlıklı bir ömür dilediğini belirtti.

cumhurbaskani-yardimcisi-ozel-kalem-muduru-twitter

Oktay, şehitlerin aziz hatıralarını unutmadıklarını, o gece “bekle gör” taktiği uygulayanları, kaçanları, televizyon başında seyredenleri de unutmadıklarının altını çizdi:

“Demokrasiden yana tavır almak yerine terörün sözcülüğünü yapanları da o gece gördük. Hain kalkışmayı fırsat bilip güney sınırımıza yığınak yaptılar, Diyarbakır’da saldırıya hazırlandılar, bunları yaşadık. İçerde ve dışarda kasıtlı olarak yapılan yalan haberlere de hep birlikte şahit olduk. Milletimiz, kimin cesaretten, kimin esaretten yana olduğunu çok net görmüş, anlamıştır. İşte 15 Temmuz sonrası siyaseti, güvenlik konularını ve dış politikayı şekillendiren bu gerçek olmuştur. Tıpkı 15 Temmuz gecesi olduğu gibi 7 Ağustos günü Yenikapı’da ‘Türkiye Geçilmez’ diyen her kesimden vatandaşımızın katılımıyla, tarihi bir dayanışma tablosu ortaya koyduk. Bu dayanışma tablosunun siyasi alandaki tezahürü ise Cumhur İttifakı olmuştur. Cumhur İttifakı olarak Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Türk demokrasisine vurulan vesayet prangalarının kırılması yönünde tarihi adımlar attık, atmaya da devam ediyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişimiz bu adımlardan birisidir.”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı FETÖ ile mücadele mesajı verdi

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, FETÖ’cülerin sızdığı askeri eğitim kurumlarının düzenlenmesi, Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenliğin İçişleri Bakanlığına bağlanması gibi sivilleşme yönünde yapısal reformlar gerçekleştirildiğini söyledi. Başta FETÖ olmak üzere tüm terör örgütleriyle her alanda mücadele verdiklerini, mücadeleye daha sıkı şekilde dört elle sarıldıklarını ve bu mücadeleyi bugün de kararlılıkla sürdürdüklerini kaydeden Oktay, şunları kaydetti:

“FETÖ hain terör örgütünün, mahrem yapılanmalarına yönelik operasyonlar ile örgüt kadrolarına ağır darbe vurulmuş, örgütün finans kaynakları büyük oranda kurutulmuştur. Örgüt üyelerinin yurt dışına kaçış çabaları büyük oranda engellenmiş, yeniden yapılanma çabaları deşifre edilerek faaliyetleri sonuçsuz bırakılmıştır. Adalet mekanizmamız, 15 Temmuz gecesi dahil hemen harekete geçmiş ve gerekli yargısal işlemler tesis edilmiştir. Yargı organımız bu mücadeleyi büyük bir fedakarlıkla yürütürken bir yandan da tespit ettiği örgüt üyelerini kendi içinden ivedilikle uzaklaştırmıştır. Güvenlik güçlerimizin ve istihbarat teşkilatımızın titiz çalışmaları ile kendini gizleyen kripto FETÖ’cülerin önemli bir kısmı belirlenerek kamu bünyesinden temizlenmiştir.”

Fuat Oktay, 100’ün üzerinde FETÖ üyesinin saklandıkları ülkelerden Türkiye’ye getirilerek adalete teslim edildiğini, silahlı kuvvetler ve kurumların içine sızmış örgüt mensuplarının temizlenmesiyle birlikte yurt içinde ve yurt dışında art arda büyük başarılar kazanıldığını anımsattı.

“Tek bir şehidimizin kanını, tek bir gazimizin ahını yerde bırakmayacağız”

Sözlerine devam eden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, şu ifadeleri kullandı:

“Dünyanın neresinde olursa olsun ülkemize ihanet edenlerden tek tek hesap soracağız. Tek bir şehidimizin kanını, tek bir gazimizin ahını yerde bırakmayacağız. Hem Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin sağladığı hız ve esneklik hem de milli olmayan unsurların kurumlarımızdan temizlenmesiyle siyasette, güvenlikte ve dış politikada istikrarlı başarılar elde etmeye devam edeceğiz. Ekonomide karşı karşıya kaldığımız sorunların farkındayız. Nasıl vesayetleri tarihe gömüp terörle mücadelede zaferler kazandıysak ekonomideki sorunları de çözecek olan bizleriz. Cumhurbaşkanımız liderliğinde bölgesinde lider, dünyada söz sahibi olan bir Türkiye olarak yolumuza devam edeceğiz. Bu kapsamda, sempozyumda mutlaka daha derin analizler de yapılacaktır, sempozyumun sonuçlarından da faydalanıyor olacağız.”

“Teröre terör, teröriste terörist diyemeyenleri millet görüyor”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, bu mücadelenin sadece terör örgütleriyle değil aynı zamanda terörün içerde ve dışardaki uzantılarına yönelik olduğunun altını çizdi. Muhalefeti eleştiren Oktay, şu ifadeleri kullandı:

“Bir gün biri Gazi Meclisimizde bu örgüt üyelerinin ailelerini ağırlıyor, ertesi gün bir diğeri çıkıp FETÖ‘cülere af vaadinde bulunuyor.”

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, darbe girişimine katıldığı gerekçesiyle müebbet hapis cezası alan ancak cezası Yargıtay tarafından bozulan ve tahliye olan Taha Furkan Çetinkaya‘yı ağırlamıştı. Ayrıca, Çetinkaya’nın FETÖ’yü övdüğü açıklamalarıyla gündeme gelen annesi Melek Çetinkaya’yı da bağrına basmıştı.

cumhurbaskani-yardimcisi-ozel-kalem-muduru-twitter

“6+1’lik masanın, artık kaçsa biz de şaşırdık, kapalı kapılar ardında yaptıkları pazarlıklar, bu örgütlerin kuklacıları ile kurdukları tezgahlar da cabası. Teröre terör, teröriste terörist diyemeyenleri bu millet görüyor. 15 Temmuz’da zuhur eden yiğitlik ve dayanışma ruhu, terörle arasına mesafe koyamayanları içinde tutmaz. Yüzlerine hangi maskeyi takarlarsa taksınlar, gizli ittifaklarını hangi kılıfa koyarlarsa koysunlar milletimizi kandıramazlar. Ekmeğini yediği toprağa ihanet eden hainler ve bu hainlerin maşaları, milletimizin teveccühünü asla kazanamayacaklardır. Hain FETÖ başta olmak üzere milli duruşun karşısında yer alan örgüt ve yapılarla irtibatlı herkesi buradan bir kez daha uyarıyorum, darbeler, vesayetler devri bitmiştir. Güvendiğiniz dağlara kar yağalı çok oldu. Rotanızı milletten yana, ülkemizin çıkarlarından yana çevirmekten başka yolunuz yok. Aksi bir çizgi izleyenler, milletin vicdanında sonsuza dek mahkum olacaktır. Biz, üzerimize ister 15 Temmuz gibi, 12 Eylül gibi silahla ihanetle gelsinler, ister 28 Şubat gibi post-modern maskelerle gelsinler, ister taşeron örgütlerle gelsinler her türlü saldırı karşısında milletimizle dimdik ayakta kalmaya devam edeceğiz. Allah bu millete bir daha 15 Temmuzlar yaşatmasın.”

KAYNAK: ANADOLU AJANSI

Cumhurbaşkanı Yardımcısı : Hain teröristlerin kökünü kazıyacağız yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Paralel evren Engin Özkoç tarafından ispatlanmış olabilir https://yekvucut.com/gundem/paralel-evren-engin-ozkoc-tarafindan-ispatlanmis-olabilir/ Sun, 05 Jun 2022 23:16:17 +0000 https://yekvucut.com/?p=55582 ABD’li bilimkurgu yazarı Philip K. Dick, 1962 yılında yazdığı The Man in the High Castle (Yüksek Şatodaki Adam) isimli romanıyla...

Paralel evren Engin Özkoç tarafından ispatlanmış olabilir yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
ABD’li bilimkurgu yazarı Philip K. Dick, 1962 yılında yazdığı The Man in the High Castle (Yüksek Şatodaki Adam) isimli romanıyla sadece Hugo ödülü almakla kalmadı, paralel evren konusunda yazılmış romanların en iyi örneklerinden birini gösterdi. “Nazi Almanyası ve Japon İmparatorluğu’nun II. Dünya Savaşı’ndan galip çıkması sonrası dünya nasıl bir yer olurdu?” fikri üzerine işleyen roman yazıldıktan 55 yıl sonra dizi olarak izleyiciyle buluştu. Başından itibaren iyi bir kurgu üzerine işleyen dizi, bize II. Dünya Savaşı’nın tersi sonuçlansa neler yaşanacağı üzerine bir fikir veriyor. ABD’nin Naziler ve Japonlar arasında paylaştırıldığını anlatan dizi de tıpkı romanı gibi adını klasikler arasında yazdırdı. Birbirine girmiş paralel evrenlerin de olduğu bir kurgusu olan diziyi alternatif tarih meraklıları kaçırmamalı.

 

Paralel evren açıklamaları ile kitlelere gaz verildi

Cary-Hiroyuki Tagawa’nın canlandırdığı Nobusuke Tagomi karakteri dizinin en nevi şahsına münhasır isimlerinden biri. Bunun nedeni, Tagomi’nin paralel evrenler arasında geçiş yapabilmesi. Aslında dizi bütün kurgusunu, Naziler ve Japonların galip olduğu evrende insanları ayağa kaldırmak için, paralel evrende Berlin’in işgal edildiği,  Nazilerin yargılandığı, ABD askerlerinin Paris’i kurtardığı  görüntülerin isyancılara izletilmesi üzerinden işletiyor. “İsyan etmekten korkmayın, bu evrende olmasa da diğer evrende Naziler ve Japonlar kaybetti… Demek ki bunlar burada da kaybedebilir.”

 

Engin Özkoç paralel evrenden mi geldi?

Türkiye’de kimi siyasetçilerin yaptıkları açıklamalara bakınca, “paralel evrenler arasında geçiş yapan Nobusuke Tagomi karakteri aslında biz miyiz?” diye düşünebiliriz. Bu düşünceye sahip olmamıza neden olan açıklamalardan birini Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç’un 27 Mayıs 2022 tarihinde sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşım: “Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz’da milleti sokağa döküp, kendisi saklanırken; CHP Genel Başkanı ve milletvekilleri TBMM’ye gitmek için yola çıkmıştı. TBMM kapılarını ilk açan CHP vekilleridir!” Engin Özkoç bu iddiasını o kadar net, o kadar kendinden emin bir şekilde yazmış ki yaşananları bilmesek insan, “15 Temmuz 2016 gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın saklandığını, Engin Özkoç’un genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ise darbecilere karşı aslanlar gibi mücadele ederek kahramanlaştığını” düşünebilir. Oysa böyle olmadı. Hatta tam tersi oldu. Kemal Kılıçdaroğlu 15 Temmuz Gecesi Atatürk Havalimanı’na iniş yaptığında darbeciler havalimanındaydı. Kılıçdaroğlu’nun ekibi darbecilerle temasa çekerek hiçbir şey olmamış gibi havalimanından çıktı ve Bakırköy’de darbeyi bir film izler gibi televizyon karşısında izledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Kılıçdaroğlu’nun kaçtığı havalimanına iniş yaparak darbecilere karşı mücadelenin bayraktarı oldu. Üstelik bunlar kapalı kapılar ardında olmadı, tüm Türkiye ya meydanlara çıkarak ya da televizyondan izleyerek o gece neler yaşandığına şahit oldu.

Üstelik bu olay, oldukça uzun bir tarih öncesinde yaşanmadı. Üzerinden yalnızca 6 yıl geçti. Buna rağmen, Engin Özkoç kendisinden bu kadar emin bir şekilde bu iddiayı dile getiriyorsa insanın aklına bazı sorular geliyor.

1- Engin Özkoç’un gerçeklikle bağının kopmasına sebep olan psikolojik bir sorunu mu var?

2- Engin Özkoç, Türk milleti ile dalga mı geçiyor?

3- Engin Özkoç  paralel evrenden dünyamıza gelmiş olabilir mi?

4- Engin Özkoç’un yazdığı paralel evrenin kapısı, ABD’de ziyaret ettiği FETÖ mahrem imamları olabilir mi?

Orhan Aydın

 

 

Paralel evren Engin Özkoç tarafından ispatlanmış olabilir yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
15 Temmuz darbe girişiminde, Batılı devletlerin iki yüzlü tutumu https://yekvucut.com/video/15-temmuz-darbe-girisiminde-batili-devletlerin-iki-yuzlu-tutumu/ Thu, 15 Jul 2021 11:50:11 +0000 https://yekvucut.com/?p=50111 💨Demokrasiden söz edenlere de bakın! pic.twitter.com/lB00b3tJkq — Yekvücut (@yekvucutcom) July 15, 2021

15 Temmuz darbe girişiminde, Batılı devletlerin iki yüzlü tutumu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>

💨Demokrasiden söz edenlere de bakın! pic.twitter.com/lB00b3tJkq

— Yekvücut (@yekvucutcom) July 15, 2021

15 Temmuz darbe girişiminde, Batılı devletlerin iki yüzlü tutumu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>