??Örnek gösterdiğiniz Almanya'nın durumu bu:

?Frankfurt Havalimanı'ndaki bir şirket, salgında çalışanlarına, maaşlarından yüzde 40 kesinti yapılacağına dair kontrat imzalattı.

5'i Türk 230 kişinin sözleşmesi feshedildi.

?Çalışanlar açlık grevine başladı. pic.twitter.com/ap10pZmv4h

— Yekvücut (@yekvucutcom) February 26, 2021

Almanya’daki havalimanı çalışanları açlık grevinde yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Helin Bölek açlık grevindeyken, İbrahim Gökçek ise açlık grevini bitirdikten 2 gün sonra hayatını kaybetti.

Helin ve Gökçek’in avukatları tedaviye karşı çıktı

Sağlık Bakanlığı avukatları Bölek ile Gökçek için “tedavi amaçlı kişisel koruma kararı” verilmesi talebiyle 11 Mart’ta mahkemeye başvurdu.

Mahkeme, her ikisinin de tedavi için zorunlu olarak hastaneye yatırılmasına karar verdi. Ancak Helin Bölek ile İbrahim Gökçek’in avukatları bir gün sonra karara itiraz etti.

Sağlık görevlileri tehdit edildi

Bölek ve Gökçek’in destekçilerinden oluşan bir grup hastanede arbede çıkardığı ve sağlık görevlilerini tehdit etti.

Tedaviyle ilgilenen sağlık çalışanlarının fotoğrafları da terör örgütüne yakın hesaplarda paylaşılarak hedef gösterildi.

Helin ve Gökçek’in tedavi edilmemeleri için avukatlar her yolu denedi

Mahkeme “davalıların hayati riski” olduğu gerekçesiyle avukatların ilk itirazını reddetti.

Ancak avukatlar, hastanede tedaviye dayanak oluşturabilecek bir sağlık kurulu raporu bulunmadığını ve müvekkillerine zorla müdahale edildiğini öne sürerek itirazlarını yineledi. Bu itiraz da reddedildi.

Aynı gün, hastanede Bölek ve Gökçek’in koronavirüs salgını yüzünden risk altında oldukları ve bilinçlerinin açık olduğuna ilişkin rapor hazırlandı.

Hastaneden mahkemeye gönderilen kurul raporunda ise her iki hastanın da tedaviyi kabul etmediklerini ifade edildi.

Mahkeme de avukatların talebi üzerine her iki ismin de taburcu edilmesine karar verdi.

Avukatların başvurusuyla tedavi süreçleri sona eren Helin Bölek 3 Nisan’da, İbrahim Gökçek ise 5 Mayıs’ta hayatını kaybetti.

Helin ve Gökçek’in hastaneden çıkarılmaları için avukatların her yolu denemesi, hastane önüne gelen grubun arbede çıkarması ve sağlık çalışanlarının sosyal medyada hedef gösterilmesi şeklindeki organize eylemler, DHKP-C terör örgütünün Helin ve Gökçek’in tedavilerini kasten engellediğini ortaya koyuyor.

Grup Yorum üyelerinin tedavilerini DHKP-C mi engelledi? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Yunanistan’a yaklaşık 2 yıl önce eşi ve bir oğluyla gelen 56 yaşındaki Suriyeli Muhammed Salih, aile birleştirme programı için yaklaşık 7 ay önce onay aldıkları halde ailelerine hala kavuşamadıklarını söyledi. Bir oğlu ve üç kızının Almanya’da bulunduğunu belirten Salih, “Yarımız orada yarımız burada. Sadece hakkımız olanı istiyoruz. Sadece bir aile olmak istiyoruz.” dedi. Salih, Yunan ve Alman yetkililerin sorumluluğu birbirlerine attıklarını dile getirerek “Almanya’ya gitmek için gerekli onayı aldık. Biletlerimizi de biz alırız ama kime gitsek bize beklememizi, daha sonra gelmemizi söylüyor. Birçok aile var bekleyen.” diye konuştu. Çocukları için endişelendiğini belirten Salih, “Ya başlarına bir şey gelirse biz buradayken? Bir an önce onlara kavuşmak istiyoruz. Savaşlardan kaçıp geldik buraya. Keyfimizden değil.” ifadelerini kullandı. Salih, sabırlarının tükendiğini, daha fazla beklemek istemediklerini vurgulayarak “Buraya, bir yetkili gelip bize cevap verene kadar bekleyeceğiz. Açlık grevimize devam edeceğiz.” dedi.

Açlık grevine katılan 34 yaşındaki Suriyeli anne Hanadi Halo da yaklaşık 2 yıldır iki kızıyla Yunanistan’da bulunduğunu anlattı. Kocasını ve oğlunu aylardır görmediğini söyleyen Halo, “Oğlum 13 yaşına girdi ve onu çok özlüyorum. Orada annesiz. Bensiz orada kalması ikimiz için de çok zor.” diye konuştu. Halo, yetkililerden bir an önce cevap beklediklerini dile getirerek “Neden gidemediğimizi bilmiyoruz. Burada bir yetkili bize bir şey söyleyene kadar buradan ayrılmayacağız. Aç kalmaya da gerekirse sonuna kadar devam edeceğiz.” dedi.

Atina’da mülteciler, Almanya’daki ailelerine ulaşmak için açlık grevine devam ediyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Filisinli Mahkumlar Derneği Başkanı Kaddura Faris, açlık grevindeki mahkumlar ile İsrail Cezaevi İdaresi arasında varılan anlaşma neticesinde bugün açlık grevine “ara verildiğini” söyledi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA’ya konuşan Faris, Filistinli mahkum Mervan Barguti ile açlık grevine liderlik eden diğer mahkumların İsrailli yetkililerle yaptığı 20 saatlik pazarlığın neticesinde açlık grevine “ara verme” kararı aldıklarını belirtti.

İsrail Cezaevi İdaresi’nden yapılan açıklamada da “varılan anlaşma üzerine mahkumların açlık grevini sonlandırdığı” kaydedildi.

Anlaşmanın detayına ilişkin ise ilgili taraflardan herhangi bir açıklama yapılmadı.

İsrail hapishanelerindeki bin 500’den fazla Filistinli, “İsrail’in keyfi uygulamaları ve hak ihlallerine son verilerek tutukluluk şartlarının iyileştirilmesi” için 17 Nisan’da açlık grevine başlamıştı.

Filistinli mahkûmlar açlık grevine ara verdi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Filistin Esirler Cemiyeti Başkanı Kadura Faris, AA muhabirine yaptığı açıklamada,”İsrailli yetkililer ile Filistin tarafı arasında açlık grevindeki tutukluların talepleri konusunda temaslar sürüyor ancak bir sonuç alınamadı.” dedi. Temasların müzakere aşamasında olmadığını ifade eden Faris, İsrail’in Filistinli tutukluların açlık grevini bitirmeleri durumunda taleplerin çoğunu karşılayabileceğini ileri sürdüğünü ancak Filistin tarafının ise açlık grevi sonlandırılmadan önce taleplerin karşılanması konusunda ısrarcı olduğunu söyledi. İsrail hapishanelerinde açlık grevini sürdüren tutuklulara destek vermek için bugün öğle saatlerinde Batı Şeria’daki kentlerin merkezlerine ve İsrail askerleriyle temas noktalarına yürüyüşler düzenlenmesi bekleniyor.

“İsrail’in keyfi uygulamaları ve hak ihlallerine son verilerek, tutukluluk şartlarının iyileştirilmesi” için Filistin direnişinin sembol isimlerinden ve 15 yıldır hapishanede bulunan Mervan Berguti’nin çağrısıyla, bin 500’den fazla Filistinli tutuklunun 17 Nisan’da başlattığı açlık grevi 36. gününde devam ediyor. İsrail hapishanelerindeki kötü şartları protesto etmek amacıyla dün de 200 Filistinli tutuklu daha açlık grevine başlamıştı. Filistinli tutuklular, bu eylemleriyle “Tel Aviv yönetimi üzerinde baskı oluşturmaya ve seslerini dünyaya duyurmaya” çalışıyor. Hamas ve İslami Cihad Hareketi gibi diğer tüm Filistinli direniş örgütleri de açlık grevine destek veriyor. Filistin Esirler Cemiyetinin de aralarında olduğu kurumların hazırladığı rapora göre, İsrail hapishanelerinde 481’i işgal altındaki Doğu Kudüs’ten olmak üzere 57’si kadın, 300’ü çocuk yaklaşık 7 bin Filistinli bulunuyor

Batı Şeria’dan açlık grevi yapan Filistinli mahkûmlara destek yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Associated Press’te foto muhabiri olarak çalışan Mecdi Muhammed İştiyyeh’i ise yaraladı. Yahudi yerleşimci olay yerinden uzaklaşırken, İsrail makamları tarafından olaya ilişkin bir açıklama yapılmadı. Filistinli aktivistler, açlık grevindeki Filistinli tutuklularla dayanışma amacıyla Nablus’ta gösteri düzenleme çağrısı yapmıştı.

Yahudi yerleşimci bir Filistinliyi şehit etti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

“Özgürlük ve Haysiyet Grevi” ismiyle devam eden eylemi takip etmek için Filistinliler tarafından oluşturulan Medya Konseyi’nden yapılan yazılı açıklamada, açlık grevindeki mahkumların yüzde 90’ının sağlık durumunun ciddi derecede ağırlaştığı aktarıldı.

Mahkûmların sürekli kustukları, zaman zaman bilinçlerini yitirerek bayıldıkları ve her birinin yaklaşık 20 kilo verdiği belirtilen açıklamada, İsrail’in durumu kötüleşen mahkûmları naklettiği saha hastanesinin olması gereken temel tıbbı ekipmandan bile yoksun olduğu kaydedildi.

İsrail hapishanelerindeki iki binden fazla Filistinli mahkûm 17 Nisan’da “İsrail’in keyfi uygulamalarına son vermesi talebiyle başlattığı” açlık grevini sürdürüyor. Sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, aile ziyaretlerine kısıtlama getirilmemesi, hücre hapsi ve idari tutukluluk uygulamalarına son verilmesi Filistinli mahkûmların talepleri arasında yer alıyor.

Filistinli mahkûmların durumu kötüleşiyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Filistin direnişinin önemli isimlerinden Mervan Barguti 1. ve 2. intifadanın lideri olarak kabul ediliyor. Mervan Barguti 2002 yılında 5 kez ömür boyu hapse mahkum edilmişti.

Sosyal medya üzerinden Pizza Hut’ın boykot edilmesine yönelik çağrılar üzerine şirket söz konusu paylaşım için özür diledi.

Şirketin uluslararası Facebook sayfasındaki açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Pizza Hut’ın İsrail şubesi Facebook sayfasındaki paylaşımın neden olduğu hakaret için özür dileriz. Bu tamamen uygunsuz bir paylaşımdır ve markamızın değerlerini yansıtmamaktadır. Söz konusu ülkedeki imtiyaz sahibi bu paylaşımı sayfasından hemen kaldırmış ve şirketimiz bu imtiyaz sahibi ile olan ilişkisini sonlandırmıştır. Bu paylaşımın yol açtığı incitme için derin pişmanlık duyuyoruz.”

Fanatik Yahudi Ulusal Gençlik Birliği üyeleri ise önceki hafta açlık grevindeki Filistinli mahkumların tutulduğu Batı Şeria’daki Ofer Askeri cezaevi’nin önünde “mangal partisi” yapmıştı. Fanatik Yahudilerin bu çirkin eylemi, İsrail polisinin geniş güvenlik önlemleri altında gerçekleşmişti.

Pizza Hut, Mervan Barguti’yle dalga geçerek İsrail’e destek oldu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Çıkan olaylarda en az 13 Filistinli gazeteci de İsrail güçleri tarafından yaralandı. Polisin orantısız güç kullanarak şiddete başvurduğu gösteride, Filistinli Gazeteciler Sendikası, İsrail’in eylemlerini kınayarak İsrail’in bu tavrının gazetecilerin Filistinlilerin dünyaya yolladıkları mesajı iletmelerine engel olamayacağını açıkladı. Sendika ayrıca İsrail güçlerinin yürüyüşe katılan gazetecilerin kameralarına ve diğer ekipmanlarına el koyduğunu açıkladı. Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü de geçtiğimiz günlerde İsrail güçlerini, özellikle gösterilere yer veren Filistinli ve yabancı gazetecilerin haklarını ihlâl ettiği gerekçesiyle kınamıştı.

İsrail açlık greviyle dayanışmaya bile tahammül etmiyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Sığınmacıların iltica başvurularına ilişkin işlemlerin uzun sürmesini protesto ettiği belirtiliyor. Sığınmacıların ilk iltica başvurusunun reddedildiği, itiraz sürecinin ise aylarca sürdüğü kaydediliyor.

İltica sürecinin yavaşlığını protesto eden sığınmacıların Cuma gününden bu yana mülteci bürosunun önünde battaniyelere sarılı olarak bekledikleri bildirildi. Yunan polisi konuyla ilgili açıklama yapmak istemezken, Yunanistan Mülteciler Ofisi yetkilileri protesto eylemlerinin sık yaşandığını ve birkaç gün sonra sona erdirildiğini söyledi.

Yunan adalarındaki resmi kayıt bürolarında şu an 13 bin 800 sığınmacı ve göçmen bulunuyor. Yunanistan Mülteci Ofisi verilerine göre Türkiye’den Yunan adalarına gelen mültecilerin sayısı hala düşük seyrediyor.

Türkiye ile AB arasında geçen yıl 18 Mart’ta imzalanan mülteci mutabakatının ardından lastik botlar ve ahşap teknelerle Türkiye’den Ege Denizi üzerinden Yunan adalarına gelen sığınmacıların sayısında ani azalma kaydedilmişti. Ancak daha önceki kontrolsüz mülteci akını ve memur eksikliği nedeniyle Yunanistan’da iltica başvuru süreci uzun sürüyor.

Yunanistan’daki Suriyeli sığınmacılar açlık grevine başladı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.