Olayda, cankurtaranlardan birinin çocuk havuzunda bebeğiyle oynayan haşemalı kadından havuzu terk etmesini istediği öğrenildi.

Sol görüşlü Halka Güç Partisi’nin (Potere al Popolo) İl Meclis Üyesi Miriam Amato, olayı “kabul edilemez” diye niteledi.

Amato, spordan sorumlu il meclis üyesi Andrea Vanucci’ye, belediyenin bütün havuzlarına haşema giyen kadınların tesislerden yararlanmasına izin verildiğini belirten bir genelge yollaması çağrısında da bulundu.

İtalya’da haşema giyen kadın havuzdan çıkarıldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İsrail askeri savcılığı, mahkemenin Türk vatandaşı Ebru Özkan ile ilgili verdiği şartlı tahliye kararına itiraz etti.

İsrail askeri mahkemesi, dün görülen duruşmada Türk vatandaşı Ebru Özkan’ın şartlı tahliyesine karar verdi ancak bu karara savcılık tarafından bugüne kadar itiraz edilmemesi durumunda Özkan’ın serbest bırakılacağı bildirilmişti.

Bugün, İsrail askeri savcılığı, mahkemenin Türk vatandaşı Ebru Özkan ile ilgili verdiği şartlı tahliye kararına itiraz etti.

İsrail askeri savcılığı Ebru Özkan’ın tahliye kararına itiraz etti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Skandal kararın ardından yaşlı kadın son iki yıldır kaldığı bakımevinden de masrafları karşılanmadığı gerekçesiyle atıldı.

Bakımevinden atılan Moghaddam, hastaneye kaldırıldı. Moghadden’in ailesinden edinilen bilgiye göre, yaşlı kadın ağır demans (bunama) hastası ve bu sebeple kendisini dahi tanıyamıyor.

Yaşlı kadının kızı, gazeteye yaptığı açıklama: “Annem 8 yıl önce İran’dan İsveç’e geldi. Annem demans hastası olduğu ve İran’da bakacak kimsesi bulunmadığı için burada iltica için başvurduk. Şu anda beni tanımıyor. 2 senedir bakım gördüğü yaşlılar evinden atıldı. Çok hasta olduğu için başkent Stockholm’deki Söder Hastanesi’nin acil servisine yatırdık. Umarım Göçmenler Ofisi kararından döner ve annemi sınır dışı etmekten vazgeçer.”

İsveç, 73 yaşındaki demans hastası kadını sınır dışı etti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Alman bakan Horst Seehofer ile görüşmesinin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Avusturya Başbakanı Kurz, her iki ülkenin yasa dışı göçle mücadelede hemfikir olduğunu, İtalya, Almanya ve Avusturya’nın içişleri bakanlarının, Akdeniz rotasını sığınmacılara kapatmak için görüşmelerde bulunmak üzere bir araya geleceğini açıkladı.

Kurz, her üç ülkenin hedefinin, Akdeniz rotası üzerinden gelen göçmenlerin Avrupa’ya geçişlerinin durdurulması olduğunu ifade etti.

Almanya’da hükümet ortaklarının yasa dışı göçle mücadeleye ilişkin sağladığı uzalaşının, Avusturya’ya olumsuz bir yansıması olmayacağını kaydeden Kurz, “Almanya ile Avusturya’ya yük olacak herhangi bir önlemin hayata geçirilmeyeceği yönünde fikir birliği içindeyiz. Avrupa’ya yasa dışı göçü durdurmak, özellikle sığınmacıların AB içindeki göç hareketliliğini engellemek için birlikte hareket edeceğiz.” dedi.

Yunanistan ve İtalya’ya giriş yapmış ve bu ülkelerde mülteci başvurusunda bulunmuş sığınmacıların, Avusturya ve Almanya sınırda durdurulmaları durumunda nasıl bir adım atılacağını aktaran Horst Seehofer ise “Bu kişiler transit merkezlerine alınacak, daha sonra Roma ve Atina’ya geri gönderilecek. Bu, yasa dışı göçü durdurmak için çok önemli bir katkı sağlayacak.” dedi.

AB Akdeniz’i sığınmacılara kapatacak yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İngiltere’de doğmuş olan veya buraya bebek olarak gelen gençlerin, okul gezilerine gitmesi ve koleje devam etmesi engelleniyor. Çünkü ebeveynleri, 1000 sterlinin üzerinde olan bu ücreti ödeyemiyor.

Bu arada, Birleşik Krallık’ta yıllardır yaşamış olan yetişkinler ise statülerini yenilemek için yoksullığa ve yasa dışı davranışlara sürükleniyor.

Bağımsız sınır ve göç baş müfettişinin gelip soruşturma başlatması ve ücretlerin gerçekliğine bakmak için kanıt çağrısı yapmasıyla suçlama başlıyor.

Yönetim maliyeti sadece 372 sterlin olmasına rağmen, bir çocuğun İngiliz vatandaşlığına başvurma maliyeti 1,102 sterlindir.

Bir ya da iki buçuk yıllık İngiltere statüsü isteyen bir yetişkin veya çocuk, “kalmaya devam etme” başvurusu için kişi başına 1.033 sterlin ödemesinin haricinde bunun üzerinde 500 sterlin bir göçmenlik sağlık ücreti ödüyor.

Bu maliyetler son yıllarda, işleme maliyetleri düşük olmasına rağmen önemli ölçüde yüksek seviyelerde seyrediyor.

Tüm başvurular kabul edilmediği halde uygulama başarısız olursa ücretler geri iade edilmiyor.

İngiltere vatandaşlık satıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Haklarında gözaltı kararı verilen FETÖ şüphelisi askerlerin 21’inin Jandarma Genel Komutanlığı, 30’unun Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve 6’sının Kara Kuvvetleri Komutanlığı personeli olduğu öğrenildi.

Muvazzaf askerlerden 1’inin yarbay, 3’ünün binbaşı, 1’inin yüzbaşı, 8’inin üsteğmen, 1’inin teğmen, 32’sinin astsubay ve 11’inin uzman çavuş rütbelerinde görev yaptığı kaydedildi.

FETÖ şüphelisi askerlerin yakalanmasına yönelik Batman merkezli 28 ilde operasyon başlatıldı.

FETÖ’nün mahrem askerî yapılanmasına yönelik operasyonda 57 gözaltı kararı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Anayasa Mahkemesi 11 Ocak 2018 günü verdiği skandal kararda Altan’ın tahliyesine hükmetmişti. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, FETÖ’nün darbe girişimini önceden bildikleri gerekçesiyle yargılanan Mehmet Altan, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın da aralarında bulunduğu tutuklu 6 sanığa yerel mahkemece verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarına ilişkin istinaf başvurularını dosya üzerinden inceledi.

Ceza Dairesi, hazırladığı tensip tutanağında sanığın başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesinin, Mehmet Altan’ın kişi hürriyeti ve güvenliğinin ihlal edildiğine karar verildiği hatırlatıldı.

Bu kararın kesin olduğu vurgulanan tutanakta, Anayasa gereğince Anayasa Mahkemesinin kararlarının yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağladığı aktarıldı.

Tutanakta, Anayasa Mahkemesinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Kanun gereğince hak ihlali tespit edildiğinde bunun ortadan kaldırılması gerektiğinin de bağlayıcı nitelikteki olduğu kaydedildi.Tutanakta, bu gerekçelerle tutuklu sanık Mehmet Altan’ın tahliye edilmesine karar verildiği belirtildi.

Mehmet Altan’ın başka suçtan hükümlü ve tutuklu değilse salıverilmesi için ilgili cezaevi idaresine yazı yazılması kararının yer aldığı tutanakta, Altan hakkında yurt dışına çıkış yasağı konulurken haftanın bir günü ikametinin bağlı bulunduğu zabıta amirliğine imza vermek suretiyle adli kontrol altına alınması karara bağlandı.

Sanıklar Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek ve Şükrü Tuğrul Özşengül’ün ise tutukluluk hâllerinin devamına hükmedilirken 21 Eylül’e duruşma günü verildi.

Öte yandan ceza dairesi tutuksuz sanık Tibet Murad Sanlıman hakkında “silahlı terör örgütüne bilerek veya isteyerek yardım etme” suçundan verilen beraat kararını onadı.

FETÖ tutuklusu Mehmet Altan hakkında tahliye kararı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada 30’u eski pilot 99 asker için gözaltı kararı verildi.

Haklarında gözaltı kararı verilen eski askerlerden 1’inin tuğgeneral, 2’sinin binbaşı, 31’inin yüzbaşı ve 65’inin üsteğmen olduğu öğrenildi.

Mahrem imamlarla haberleştiği belirlenen şüpheliler arasında Cumhurbaşkanına suikast girişimi davasında 4 kez ağırlaştırılmış müebbete çarptırılan eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş’in de olduğu aktarıldı.

Öte yandan soruşturmada ismi geçen eski askerlerden 21’i hakkında 15 Temmuz darbe girişimi sonrası adli işlem yapıldığı kaydedildi.

Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce gözaltı işlemlerinin Ankara merkezli 20 ilde devam ettiği öğrenildi.

Hava Kuvvetlerinde FETÖ operasyonuyla 99 kişi hakkında gözaltı kararı alındı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Polisin yaptığı bu ödeme, İngiltere’de çocuk hakları savunucuları tarafından sert eleşirilere konu oldu. Polisin çocuk tecavüzcüsü olan birine ödeme yapma kararı ve hassas genç kızların arasına yerleştirilmesi polisin çocukların cinsel istismarına yönelik gerçekleştirdiği operasyonlardaki yaklaşımı hakkında ciddi soru işaretleri doğurdu. Polisin muhbir kullandığı Newcastle Ceza Mahkemesi’nde duruşma öncesi ortaya çıkmıştı. Sanıkların avukatları çocuk tecavüzcüsünün katılması nedeniyle davaları düşürmeye çalıştılar. Avukatlar, tecavüzcünün iddialarının görevini kötüye kullanma olduğunu, ayrıca tecavüzcünün muhbir olmaya uygun olmadığını vurguladılar. Davalılardan birinin avukatı olan Robin Patton, muhbirin 30’lu yaşlarında Asya kökenli İngiliz olduğunu ve 2002 yılında bir çocuğa tecavüz etmekten suçlu bulunduğunu söyledi. Patton, muhbirin kızı ilaçla uyutarak tecavüz ettiğini, daha sonra da başka birini tecavüz etmesi için davet ettiğini belirtti. Muhbirin 2015 yılında da bir kız çocuğuna cinsel saldırıdan şüpheli bulunarak tutuklandığı, kızın ifadesinde adamın kendisine yaklaşarak uygunsuz teklifte bulunduğunu söylediği ifade edildi. Davanın daha sonra düştüğü bildirildi.

Yargıç Penny Moreland, muhbirin şahitliğinin doğası gereği güvenilmez,güvenilirlikten yoksun ve açıkça sahtekar olduğuna hükmederek reddetti. Ancak muhbirin şahitliğine dayanan davanın düşürülmesi talebini de reddeden yargıç, polisin görevini kötüye kullandığıyla veya muhbirin müştekilere yönelik cinsel saldırı suçu işlediğiyle ilgili herhangi bir kanıtın olmadığını söyledi.

Çocuk istismarıyla mücadele eden bir dernekte uzman olarak çalışan Jon Brown, böyle birinin davaya katılmasına izin verilmesini kınadığını açıkladı. Northumbria Emniyet Müdürü Steve Ashman ise polisin böyle bir tecavüzcüyle işbirliği yaparak ödeme yapmasının tiksindirici göründüğünü gayet iyi anladığını, muhbirin “bir adam, insan ve bir baba” olarak düşünülmesinin zor olduğunu kaydetti. Ancak Ashman, muhbirin, polislerin saldırıları önleyebilmelerinde ve potansiyel kurbanlara yönelik koruyucu önlemler alabilmelerinde bulunduğu konumdan polisleri alarm durumuna geçirebildiğini kanıtladığını söyledi. Steve Ashman, suçları bulmanın konvansiyonel metotlarla mümkün olmadığını da ekledi.

İngiliz polisi çocuk tecavüzcüsünü muhbir olarak kullandı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.