Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) en önemli finansörlerinden olan Hamdi Akın İpek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuruda bulunmuştu. Firari Akın İpek’e “terör örgütü yöneticiliği, terörizmin finansmanı, zimmet ve terör örgütü propagandası yapmak” suçlarından soruşturma açılmıştı. Türkiye’nin madenlerini işgal ederek, tonlarca altını yurt dışına kaçırmasıyla tanınan İpek, aynı zamanda FETÖ çatı davasının da firari sanıkları arasında yer alıyor.  Hakkında yakalama kararı da bulunan İpek, 30 Ağustos 2015’de özel bir uçakla İngiltere’ye firar etti. İpek’in sahibi olduğu Koza-İpek Holding’e, “teröre finansman sağladığı” gerekçesiyle, Eylül 2015’te, MASAK tarafından operasyon gerçekleştirildi. 25 Ekim’de Koza İpek ve 22 şirketine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi ile kayyum atanması için karar verildi. Ardından İpek’in yöneticisi olduğu Koza İpek Grubu’na bağlı tüm şirketlere kayyum atandı. Atanan kayyumlar vasıtasıyla yaptığı yolsuzluklar tek tek ortaya FETÖ’cü Akın İpek, Koza-İpek Holding’e atılan kayyumlara karşı bir süredir “hukuk mücadelesi” (!) vermekteydi.

Akın İpek’e red üstüne red

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuruda bulunan Akın İpek, şirketlerine kayyum atanması sebebiyle mülkiyet hakkının, medya şirketlerinin kapatılmasıyla da ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini ileri sürdü. Ayrıca İpek, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma ve kayyum atanmasına yönelik yaptığı basın açıklamasında, kendisini suçlu gösterdiğini ve bu nedenle de masumiyet karinesinin ihlal edildiğini iddia etti. AİHM, başvuruyu incelemeye alırken, Türkiye’den hükümet görüşü isteğinde bulundu. Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Dairesi Başkanlığı tarafından AİHM’ye hükümet adına görüş gönderildi. Hükümet görüşündeki bilgi ve belgeleri de dikkate alan AİHM, İpek’in başvurusunu, açıkça dayanaktan yoksun olduğu ve iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçeleriyle reddetti.

Şirketlere kayyum atanmasıyla ilgili

AİHM, İpek’in kayyum atanmasına yönelik şikayetlerini titizlikle incelediğini söyledi. AİHM kararında, başvuranın, şirketlerine kayyum atanmasına dair kararın teknik raporlara dayandırıldığı, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından verildiği belirtildi. Başvuru yapan İpek’in, herhangi bir zamanda adli makamlardan tedbirin kaldırılmasını talep edebileceğini ifade eden AİHM, kararında gerektiğinde de tedbirin süresinin aşırı olması veya diğer faktörlerin ortaya çıkması durumunda, tedbirin kaldırılması hususunda Anayasa Mahkemesi’ne de başvuru yapılabileceğine dikkat çekti. Son olarak, kararda bu nedenlerle mülkiyet hakkı kapsamındaki şikayetlerin açıkça dayanaktan yoksun olduğuna vurgu yapıldı. Ayrıca, OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile kapatılan İpek’in medya şirketlerinin, uygulanan tedbirin doğrudan hedefi olmadığı ifade edildi. Şirketlerin, uydu yayınından kaldırılmasına ilişkin şikayetlerin, Anayasa Mahkemesi’ne sunulmadığı da açıklandı.

AİHM, İpek’in masumiyet karinesinin ihlal edildiği yönündeki iddialarına ise, hakkında yapılan basın açıklamasının raporlardaki sonuçlardan alıntı yaptığı, yapılan açıklamanın doğrudan bir ismi işaret etmediği ve İpek’i suçlu duruma düşürmediği yönünde karar verdi.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

Akın İpek’e AİHM’den red kararı verildi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) en önemli finansörlerinden Hamdi Akın İpek, Türkiye’nin madenlerini işgal ederek, tonlarca altını yurt dışına kaçırmasıyla tanınıyor. FETÖ/PDY çatı davasının firari sanığı İpek hakkında, “terör örgütü yöneticiliği, terörizmin finansmanı, zimmet ve terör örgütü propagandası yapmak” suçlarından soruşturma bulunuyor. 30 Ağustos 2015’de özel bir uçakla İngiltere’ye kaçan İpek’in hakkında yakalama kararı çıkartılmıştı. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra, İpek’in sahibi olduğu Koza-İpek Holding’e, “teröre finansman sağladığı” gerekçesiyle, Eylül 2015’te, MASAK tarafından operasyon gerçekleştirildi. 25 Ekim’de Koza İpek ve 22 şirketine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi ile kayyum atanması yönünde karar alındı. Ardından İpek’in sahibi olduğu Koza İpek Grubu’na bağlı bütün şirketlere kayyum atandı. Atanan kayyumlar vasıtasıyla yaptığı yolsuzluklar tek tek ortaya FETÖ firarisi Akın İpek, İngiltere’de Koza-İpek Holding’e atılan kayyumlara karşı dava açmıştı. İpek, İngiliz mahkemesinin “Koza Altın’ı temsil eden kayyumlar tartışmasız yetkilidir.” şeklindeki kararı neticesinde davayı kaybetti.

Mahkeme, kayyumların yetkisini tartışamayacağını belirtti

Koza Grubu’na, Türk mahkemeleri tarafından atanan kayyumların temsil haklarının bulunduğuna hükmeden İngiliz mahkemesi, kayyumların yetkisini tartışamayacağını belirtti. Koza Altın tarafından yapılan açıklamada, şirketin yüzde 100 oranında iştiraki olan Londra merkezli Koza Ltd’nin, İngiltere mahkemelerinde devam eden hukuki sürecine ilişkin olarak 17 ve 18 Mayıs’ta görülen duruşmanın aldığı kararın kesinleştiği ifade edildi. Kayyumların ve yönetim kurulu üyelerinin atamalarının Türk iç hukuk düzenini ilgilendirdiğini kaydeden İngiliz mahkemeleri, ilgili atamaların Türk hukuku uyarınca geçerli atamalar olduğunu ve bunun İngiliz kanunları uyarınca değerlendirilmesinin gerekli olmadığına karar verdi. Kararda ayrıca, Koza Altın’ı temsil eden kayyum ve yönetim üyelerinin yetkilerinin, Türk hukuku tarafından belirleneceği ve ilgili kişilerin tartışmasız yetkili olduğu kaydedildi.

FETÖ firarisi Akın İpek, İngiltere’ye 60 milyon pound kaçırmıştı

FETÖ firarisi Akın İpek‘in kaçmadan önce Londra’da Koza Ltd. adıyla bir madencilik şirketi kurduğu ve buraya usulsüz bir şekilde 60 milyon pound kaçırdığı tespit edilmişti. İpek’in kaçırdığı paranın, mahkeme kararıyla geri geleceği açıklandı. İngiliz mahkemesi tarafından verilen kararlar, Borsa İstanbul’da da Koza Grubu‘nun hisselerini yükseltti. Gün içerisinde Koza Altın yüzde 6.2, Koza Madencilik yüzde 4.5, İpek Enerji ise yüzde 4.6 arttı. Dünkü yükselişin ardından Koza Altın’ın piyasa değerinin 2 milyar dolardan fazla olduğu belirtildi.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

FETÖ firarisi Akın İpek, kayyum davasını kaybetti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Terörist başı Fetullah Gülen için “Bir tebessümüne tüm malımı bağışlarım” diyen firari Akın İpek’in örgüt elebaşı için yaptırdığı dev saray görüntülendi. Geçtiğimiz günlerde mahkeme kararıyla Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) Melek İpek’i tahliye ettirdiği saray, 17-25 Aralık’taki darbe girişimi başarılı olup hükümet devrilseydi, ABD’de yaşayan terörist başı Fetullah Gülen’in Türkiye’de ikamet edeceği yer olacaktı. ABD’deki Beyaz Saray’ı andıran devasa malikanede yok yok…

61.5 milyon lira harcandı

Ankara İncek’te bulunan, Mogan ve Eymir gölleri sırtlarında yer alan, Çankaya’ya 15 dakika mesafedeki dev saray için inşaat ruhsatı 2013’te Gölbaşı Belediye İmar Müdürlüğü’nden alındı. 2015’te tamamlanan saray o dönemde toplam 61.5 milyon TL’ye (4.7 milyon TL arazi, 45 milyon TL inşaat, 11.8 milyon TL antika ve eşyalar) mal oldu.

FETÖ yöneticilerinin toplantısı için 30 kişilik dev masa

Yürüyüş yollarının, hamakların, çardakların yer aldığı bahçede bir bina da konukevi olarak inşa edilmiş! 842 metrekarelik konukevinde, 1 dinlenme odası, salon ve yemek odaları ile mutfak bulunuyor. Dubleks binanın girişinde 30 kişilik antika dev bir masa göze çarpıyor. Burasının FETÖ’nün darbe girişimleri başarılı olsaydı, örgüt yöneticilerinin toplanacağı yer olarak dizayn edildiği belirtiliyor.

15 Temmuz müzesi olabilir

TMSF Başkanı Muhiddin Gülal, bu devasa yapının bir devlet başkanının yaşayabileceği saray olarak düşünüldüğünü belirterek, “Burası bir ailenin yaşayacağı yer değil. Örgüt elebaşı için yapıldığı tüm detaylardan anlaşılıyor” dedi. Gülal, Beyaz Saray’ı andıran şatafatlı, lüks malikâneyi ne yapacaklarına ilişkin sorulara da yanıt verdi: “Henüz Cumhurbaşkanımız ile konuşmadık. Ama burayı satmamak gerekir. Zira paradan daha ziyade sembolik bir anlamı var. Buranın kapısına mutlaka Cumhurbaşkanlığı logosunu koymamız gerekir. Benim önerim, 15 Temmuz Müzesi haline getirilebilir ya da Dışişleri Bakanlığı ile konuşulup, yabancı misafirler için rezidans olarak da kullanılabilir.”

FETÖ elebaşının rahatı için her şey düşünülmüş

FETÖ elebaşının kalması için yapılan sarayda lüksten feragat edilmemiş. Ana binanın zemin katında masaj odasından, bateri ve piyanonun olduğu müzik odasına, 30 kişilik sinema salonundan koca bir hamam ve saunaya hatta fitness salonuna kadar birçok bölüm yer alıyor.

11 tane yatak odası var

Ana bina olarak tasarlanan 4 katlı bölümde, 5’i süit, 6’sı 130 metrekarelik olmak üzere toplam 11 yatak odası var. 200 metrekareden daha büyük olan süit yatak odalarında giyinme odaları, dinlenme odası olarak tasarlanan salonlar, altın suyuna batırılmış musluklarla yapılmış banyo ve tuvaletler dikkat çekiyor. Şöminelerin olduğu 5 adet salonun yer aldığı ana binada 2 de mutfak göze çarpıyor. Tamamı ithal malzemelerle donatılan mutfaklarda soğuk odalar, yemek asansörleri dahi düşünülmüş!

Sohbet odası ABD’deki örgüt merkeziyle aynı

Bahçede süs havuzu ve olimpik havuz (141 metrekarelik) dikkat çekiyor. 435.7 metrekarelik sohbet odası dahi yapılmış. Her ne kadar FETÖ firarisi Akın İpek ve annesi Melek İpek bölümün mescit olarak tasarlandığını iddia etse de bu alanın örgüt elebaşı için sohbet odası olarak düşünüldüğü tasarımından anlaşılıyor. Oda, tıpkı terörist başı Fetullah Gülen’in Pensilvanya’daki evini andırıyor.

Akın İpek’in FETÖ elebaşı için yaptığı saray artık milletin hizmetinde yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Dilek Güngör, Sabah gazetesindeki köşesinde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun Akın İpek’in gayrimenkullerine yönelik tahliye işlemi başlattığını yazdı. Buna göre ilgili mahkemelerde çıkan haciz kararları sonrası
Bebek’te yalı, Ankara Gölbaşı’nda 6 ev, Ankara Park Oran’da 2 tane dairede işlemler başlatıldı.

İstinaf mahkemesinden çıkacak karara göre FETÖ elebaşının darbeden sonrası kalması için İncek’te inşa edilen lüks malikâneye de el konacak.

Dilek Güngör’ün yazısına göre firari FETÖ’cü Akın İpek ve Türkiye’deki ailesi TMSF’nin tahliye işlemleri yaptığı gayri menkullerde bulunan ve değeri milyonlar ile ölçülen halı ve tabloları kaçırdı.

Akın İpek kabul etti

Sosyal medya hesabından Dilek Güngör’e cevap veren Akın İpek, söz konusu varlıkların kendilerine ait olduğunu ve götürdüklerini kabul etti.

Dilek Güngör’ün cevabı üzerine bir itiraf daha geldi

FETÖ firarisi Akın İpek, Dilek Güngör’ün İngiltere’deki hisse oyununu hatırlatması üzerine 60 milyon sterlinlik davası 2 sterlinlik hisse ile gerçekleştirdiğini itiraf etti.

Akın İpek ve ailesinden yeni hırsızlık: Halıları bile çalmışlar yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Londra’daki İngiliz Yüksek Mahkemesi, FETÖ firarisi Hamdi Akın İpek’in, merkezi Ankara’da bulunan halka açık madencilik şirketi Koza Altın’ın İngiltere’deki iştiraki Koza Limited’e ait fonları kullanmasını önlemeye yönelik tedbir kararı aldı.

AA muhabirinin aldığı bilgilere göre, Londra’da 10 ve 11 Şubat’ta Yüksek Mahkeme’de görülen 2 günlük duruşmayı takiben, Yüksek Mahkemenin Vekil Hakimi Jeremy Cousins hafta başında önemli bir karar imza attı.

Kararda, tahkimin gerçekliği şüpheli bir belgeye dayandığı için Koza Limited fonlarının tahkim sürecinin takibinde kullanılmaması gerektiğine hükmedildi.

Firari Akın İpek, Koza Limited’in milyonları aşan miktarda nakdini, Türkiye’ye karşı uluslararası tahkim uyuşmazlığında kullanmak istemişti. İpek, mahkemede tahkim masraflarını şahsi mal varlığından karşılayamadığını, Koza Limited kaynakları olmadan tahkim sürecini yürütemeyeceğini iddia etmişti.

Ancak duruşmada, Koza Altın, Akın İpek ve aile üyelerinin 20 milyon doları aşan miktarda tutarı birbirlerine aktardıklarına ve lüks ticaretiyle ilgilendiklerine dair deliller sunuldu.

İngiliz Yüksek Mahkemesi, İpek’in tahkimi finanse etmek için kendi bünyesinde yeterli tutara erişiminin olması gerektiğini belirtti. Mahkemenin kararı, Koza Limited’in fonlarının yargılama sonuna kadar korunacağı anlamına gelirken, ilerleyen süreçte FETÖ firarisi İpek’in İngiltere’deki haksız ve mesnetsiz iddialarının çürütülmesi açısından önem taşıyor.

İngiliz mahkemesinin karar metninde, “İpek’in durumu belirsizlik içerisindedir ve bu durumu ortada kaldırmak konusunda hiçbir şey yapmamıştır. İpek’in varlık pozisyonun düzgün bir şekilde incelenmesi konusunda iş birliği yapmayı reddetmesi son derece usturupsuz ve yetersiz bulunmuştur.” ifadeleri dikkati çekti.

Koza Altın’ı temsil eden Mishcon de Reya LLP ortak avukatı Hugo Plowman da “Bu önemli bir karardır ve İngiliz Mahkemesi’nden Akın İpek’in Koza Limited’in fonlarını Türkiye aleyhindeki kampanyasını sürdürmek için kullanmaması gerektiğine yönelik açık bir mesajdır. Müvekkilimiz, geçtiğimiz yaz Supreme Court nezdinde aldığımız büyük zaferi takiben gelen bu sonuçtan son derece memnundur.” ifadelerini kullandı.

Plowman, karar ile Akın İpek’in Koza Limited’in kontrolü üzerinde devam eden davada karşılaştığı yenilgilere bir yenisinin daha eklendiğini belirtti.

Merkezi Ankara’da bulunan halka açık madencilik şirketi Koza Altın’ın tamamının sahibi olduğu İngiltere’deki iştiraki Koza Limited, hakim şirketi Koza Altın tarafından 60 milyon avroluk sermaye ile 2014’te kuruldu.

Koza Altın, son dört yıl boyunca, fonların uygunsuz bir şekilde kullanılmasının önüne geçmeye çalışıyor. 2016’da yargılama karara bağlanana kadar şirketin fonları dondurulmuştu.

Akın İpek 2017’de ise mahkemenin Türkiye aleyhinde kendisi ve ailesinin sahibi olduğu başka bir şirket olan Ipek Investment Limited adına o dönem başlatmayı planladığı uluslararası tahkim talebi için 3 milyon sterlin de dahil olmak üzere Koza Limited’in fonlarını şahsi davaları için kullanmak amacıyla mahkemeden izin istemişti.

Koza Altın da bunun, nihayetinde “hissedarlarının menfaati amacıyla tutulan mal varlığının kötüye kullanımı” olduğunu savunarak başvuruya itiraz etmişti. Koza Altın aynı zamanda, tahkimin hileli pay satış sözleşmesine (SPA) dayandığı ve sahte olduğu için, mahkemenin tahkimi yürütmek için tedbire tabi tutarların kullanımına izin vermemesi gerektiğini bildirmişti.

Bu yılın ağustos ayında İngiliz Yüksek Mahkemesi Akın İpek’in Koza Altın’ın yönetimine ilişkin iddialarını reddederek, “İngiliz mahkemelerinin, Türk mahkemeleri tarafından atanmış kayyumların yetkisini tartışamayacağına, Akın İpek’in kayyumların atanmasına dair bir itirazı var ise bunun tartışma yerinin Türk mahkemeleri olduğuna” hükmetmişti. Halihazırda İngiltere’de yargılama konusu olan son uyuşmazlık, kimin Koza Limitedi kontrol etmesi gerektiği hususu… Koza Altın, Akın İpek’in usulsüz ve haksız bir şekilde şirketin sahipliğine ilişkin yürüttüğü iddialara karşı dururken, hali hazırda FETÖ firarisi Akın İpek’i hissedarlarının menfaati olan mal varlığını korumak için ve mevzuat kapsamındaki yükümlülükleri kapsamında Koza Limitedin yönetim kurulundan azletmeye çalışıyor.

Akın İpek’e İngiliz mahkemesinden kötü haber yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Adalet Bakanlığınca, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) firarisi Akın İpek’in İngiltere’den iade süreciyle ilgili sosyal medyada yer alan ve Adalet Bakanlığı tarafından gönderildiği iddia edilen yazının gerçeği yansıtmadığı, Londra Adalet Müşaviri hakkında 30 Kasım 2018 itibarıyla inceleme başlatıldığı ve ilgilinin aynı tarihte Ankara’ya çağrıldığı belirtildi.

Akın İpek’i kurtaran Londra Adalet Müşaviri hakkında inceleme başlatıldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

FETÖ “çatı davası”nın firari sanığı ve eski Koza Holding yöneticisi Hamdi Akın İpek’in, örgütün sözde “Yargı imamı” olduğu öne sürülen Mehmet Rasim Kuseyri, firari eski futbolcu Hakan Şükür ve çok sayıda örgüt üyesiyle defalarca görüştüğü HTS kayıtlarıyla ortaya çıktı.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince görülen FETÖ “çatı davası”nın firari sanığı İpek’in, FETÖ’nün “Yargı imamı” olduğu öne sürülen Mehmet Rasim Kuseyri, firari eski futbolcu Hakan Şükür, örgütün medya yapılanmasından sorumlu oldukları belirlenen Ekrem Dumanlı, Adem Yavuz Arslan, Tarık Toros, Erhan Başyurt, İrfan Galip Dumlu, Cafer Tayyar Kala ve 17-25 Aralık sürecinde görev alan birçok emniyet mensubuyla iletişim halinde olduğu tespit edildi.

Dava dosyasındaki HTS kayıtlarına göre, İpek ile örgütün sözde “Yargı imamı” olduğu belirtilen Kuseyri arasında 24 telefon görüşmesi yapıldı. Ayrıca İpek’in, örgütün 17-25 Aralık sürecinde Ankara Emniyet Müdürü olan firari Kadir Ay ile 23, eski Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) İstihbarat Daire Başkanı Cihangir Çelik ile 6, FETÖ üyeliğinden ihraç edilen eski emniyet müdürleri Mustafa Çil ile 43, Murat Çetiner ile 11 kez iletişim kurduğu bunun yanı sıra firari İpek’in, istihbaratçı eski polisler Mustafa Demir, Hüseyin Fidan, Mükerrem Paksoy, Nedret Karaman ile toplam 756 kez telefonla görüştüğü belirlendi.

FETÖ’nün firari sanıklarından eski futbolcu ve milletvekili Hakan Şükür ile 17-25 Aralık sürecinde irtibat halinde olduğu tespit edilen İpek’in, 28 kez görüştüğü kayıtlara geçti. Ayrıca İpek, kapatılan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Dumanlı ile 2, kapatılan Bugün Gazetesi Ankara Temsilcisi Arslan ile 268, Bugün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Başyurt ile 185, Bugün Gazetesi Ankara Haber Müdürü Dumlu ile 5, Bugün ve Kanaltürk Ankara Haber Müdürü Kala ile de 2 kez telefon görüşmesi olduğu belirlendi.

Firari FETÖ’cü Akın İpek’in telefon trafiği ortaya çıkarıldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İpek’in tanık olarak mahkemeye çıkardığı profesörün, örgüt için Türkiye hakkında parayla masa başında ve hiç Türkiye’ye gitmeden rapor yazdırdığı ortaya çıktı.

FETÖ firarisi Akın İpek’in Londra’daki Westminster İlk Derece Mahkemesinde görülen Türkiye’ye iadesiyle ilgili davanın bugünkü duruşmasına, savunmanın dün mahkemeye getirdiği İngiliz profesör Jeffrey Jowell’in dinlenmesine devam edildi.

“Savcı: Gülen vakfı için çalıştınız mı?”

Savcının, Jowell’e “Fetullah Gülen’in başında olduğu bir vakıf için para karşılığında çalıştığınız doğru mu?” diye sorması üzerine, İngiliz profesör, vakfın avukatlarının kendisinden talepte bulunması üzerine onları müşteri olarak kabul edip rapor yazdığını doğruladı.

Savcının soruları üzerine Jowell, raporunda görüşlerine yer verdiği 4 tanıkla hiç görüşmediğini ve raporu Türkiye’ye gitmeden masa başında hazırladığını kabul etti.

Jowell, duruşmanın ardından AA muhabirinin FETÖ’den rapor yazmak için para alıp almadığı şeklindeki sorusunu ise yanıtsız bıraktı.

Türkiye’yi kötüleyen rapor için 115 bin sterlin

Jowell’in yanı sıra İngiliz Muhafazakar Parti milletvekili Edward Garnier’in de imzasını taşıyan rapor, 2016 yılında The Times tarafından gündeme getirilmişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında ağır ifadelerin yer aldığı rapor karşılığında Garnier’in 115 bin sterlin ücret aldığı ortaya çıkmıştı. Jowell’in aldığı ücret ise belirlenememişti. Rapor FETÖ’ye bağlı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın siparişi üzerine kaleme alınmıştı.

Firari FETÖ’cü Akın İpek İngiltere’deki mahkemeye paralı tanık getirdi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

“Koza Ltd” adı altında İngiltere’ye kaçırdığı servetle kentin merkezindeki Temple (Tapınak) semtindeki lüks ve tarihi binada geniş bir ofisi merkez olarak kullanan İpek’in, kentin finans merkezi The City’de ve Gray’s Inn Road’da da birer ofisi bulunuyor.

Temple’daki ofisi, tarihte ve bugün pek çok komplo teorisine konu olan Templar Şövalyelerinin İngiltere’de 12. yüzyılda inşa ettikleri ve daha sonra Hospitalier Şövalyelerine intikal eden karargâh kilisenin birkaç sokak altında yer alıyor.

Ülkenin tarihi hukuk merkezi konumundaki semt, büyük avukatlık bürolarına ev sahipliği yapıyor. Londra’nın merkez adliyesi de Temple semtinde bulunuyor.

Davaları kaybetti

İngiliz mahkemelerinde, kayyumlara devredilen Türkiye’deki Koza Holding’e karşı açtığı davaları bu yıl içinde kaybeden İpek, kentteki diğer FETÖ mensupları ile de ilişkisini sürdürüyor.

İngiltere Yüksek Mahkemesi geçen hafta İpek’in şirketin varlıklarını kişisel hukuki masrafları için kullanmasına izin vermemişti.

Mahkeme, Koza Altın’ın İngiltere’deki iştiraki Koza Ltd’in İpek’in kişisel hukuki mücadelesini finanse etmek zorunda olmadığına hükmetmişti.

Alınan kararda İpek’in, şirkete ait on milyonlarca doları banka dekontları ve diğer belgelerle sakladığının kanıtlanması etkili olmuştu.

FETÖ çatı davasının firari sanığı Koza Holding eski yöneticisi Hamdi Akın İpek, kardeşi Cafer Tekin İpek ile annesi Melek İpek’in de aralarında bulunduğu 45 sanığın yargılandığı Koza İpek Holding davasının da sanıkları arasında bulunuyor.

Firari Akın İpek hakkında yakalama kararları bulunuyor.

İpek, “terör örgütü yöneticiliği, terörizmin finansmanı, zimmet ve terör örgütü propagandası yapmak” suçlarından hakkında başlatılan ceza soruşturması sırasında verilen, arama, el koyma ve kayyum atama kararları nedeniyle adil yargılanma ve mülkiyet hakları ile ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurmuştu.

Mahkeme, İpek’in, adil yargılanma, ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiği iddialarını “kabul edilemez” bulmuş ve mülkiyet hakkının ihlal edilmediğine karar vermişti.

FETÖ firarisi Akın İpek lüks içinde yaşıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Dünya Bankası nezdinden dava açan firari İpek, sözde uğradığı zararın karşılanması için 5 milyar dolar tazminat talebinde bulundu.

The Guardian’da Owen Bowcott imzasıyla yayımlanan haberde, Türkiye aleyhine davanın İngiltere’ye firar eden Akın İpek’in sahibi olduğu ILL (İpek Yatırım Ltd) tarafından açıldığı belirtildi.

FETÖ’nün en önemli finansörlerinden İpek’in Türkiye’de adil bir yargılama imkânı olmadığına inandığı için tahkime gittiği iddia edildi.

Firari Akın İpek’i mağdur, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ise hedef gösteren haberde FETÖ terör örgütünü aklayan ifadelere yer verildi.

FETÖ firarisi Akın İpek tahkime gidiyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.