Hac Umre ve Seyahat Acentaları Derneği (HURSAD) Başkanı Diyaeddin Şahin yaptığı açıklamayla söz konusu iddiaları yalanladı.

Şahin, “Suudi Arabistan’ın Türkiye’ye 3 yıl boyunca hac ambargosu uygulayacağı” iddiasının yer aldığını belirterek, bunu maksatlı gördüklerini kaydetti.

“Türkiye’den 3 yıl boyunca hacı adayı kabul edilmeyeceği yönünde Suudi Arabistan yönetiminin yaptığı herhangi bir açıklama yoktur. Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı’nın internet sitesinden de konu ile ilgili bir açıklama bulunmamaktadır. Suudi yönetiminin de resmi bir açıklaması mevcut değildir. Gerek derneğimiz gerekse ilgili kurumların yapacağı açıklamalara önem verilmeli.” ifadelerini kulllandı.

Hac Umre ve Seyahat Acentaları Derneği de resmi internet sitesinden konuy ilişkin yaptığı açıklamada iddiaları kesin bir dille yalanladı.

“Suudi Arabistan Türkiye’ye hac ambargosu koydu” yalanı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

ABD’nin 1975 yılında ülkemize uyguladığı yaptırımlar neden gerçekleşti, o tarihte Türkiye’de hakim olan siyasî atmosfer nasıldı?

Pandora’nın kutusu Kıbrıs:

26 Ocak 1974 tarihinde kurulan CHP-MSP koalisyonu 17 Kasım’da sona ermesine rağmen Türk siyasi tarihine damgasını vuran koalisyonlardan biri oldu. Nedeniyse, Kıbrıs Barış Harekâtının bu döneme denk gelmesi.

“Karpuz Koalisyonu” olarak da bilinen CHP-MSP koalisyonu Kıbrıs’ta katliamlar yapan Rumlara dersini vermeden önce de ABD ile ters düşmeye başlamıştı.

Kıbrıs Harekâtı öncesi ABD’nin karşı çıkmasına rağmen haşhaş üretimi üzerindeki yasağın kaldırılması ABD’nin hiç beklemediği bir hamle oldu.

Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası siyasi çalkantılarla uğraşan Yunanistan, çıkış noktasını Ege Denizi’nde karasularını 12 mile çıkarmakta buldu. Yunanistan bu kararı aldı ama uygulayamadı.

Bu sırada Kıbrıs Barış Harekâtı nedeniyle halk nezdinde popülerliğini arttıran Ecevit, harekâtın başarısını tek başına sahiplenmek adına koalisyonu yıktı ve seçime gitmeye çalıştı.

Ecevit seçim kararı aldıramadı ve 200 gün süren partiler üstü Sadi Irmak hükûmeti kuruldu. Ordinaryüs Profesör Sadi Irmak başkanlığında kurulan hükümet TBMM’de güvenoyu alamayınca hükümet düştü.

Irmak hükûmeti döneminde ABD Türkiye’ye silah ambargosu başlattığında tarihler 5 Şubat 1975’i gösteriyordu.

Milliyetçi Cephe Hükümeti ABD’ye anladığı dilden cevap verdi

31 Mart 1975 tarihinde kurulan I. Milliyetçi Cephe hükûmeti ABD’nin ambargosuna bütün ABD üslerine el koyarak cevap verdi.

Süleyman Demirel’in Başbakanlığında kurulan Milliyetçi Cephe, Adalet Partisi, Millî Selamet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhuriyetçi Güven Partisi tarafından kurulmuştu.

Yeni hükûmet sadece ABD üslerine el koymakla kalmadı,  ASELSAN’ı da kurarak ABD ambargosuna karşı Türkiye’nin “milli savunma” atağını hızlandırdı.

Türkiye 20 Temmuz 1975’te merkezi İzmir olmak üzere Ege Denizi’ne ve Batı Akdeniz’e dönük Dördüncü Ordu’yu (Ege Ordusu) kurdu. Yunanistan’ın tehditlerine karşı kurulan ordu da NATO kapsamının dışında tutuldu.

Ağır ekonomik ambargo ve sol görünümlü hareketlerin kargaşalarına rağmen 1977 seçimlerine kadar iş başında kalan hükûmet, seçimler sonrası Ecevit’in tek başına iktidar olamamasıyla II. Milliyetçi Cephe’yi kurdu.

II. Milliyetçi Cephe hükûmeti Türk siyasî tarihinin en utanç verici olayı olan Güneş Motel pazarlıklarıyla son buldu. Ecevit tarafından bakanlık vaat edilen 11 Adalet Partili vekil partisinden istifa ederek Ecevit’in Başbakan olmasını sağladı.

Özel Haber: Milliyetçi Cephe hükûmeti ABD ambargosuna üslere el koyarak cevap verdi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği (SSI) verilerine göre, sektörün ihracatı, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 3,7 artarak 1 milyar 677 milyon dolardan 1 milyar 739 milyon dolara çıktı.

Sektör, ortaya koyduğu performansla son 5 yılda ihracatın en fazla arttığı alanlardan biri oldu. Savunma ve havacılık sanayisinin ihracatı 2012-2017 döneminde yüzde 38 arttı. Bu performans savunma ve havacılığı son 5 yılda ihracatını en fazla artıran 5’inci sektör konumuna taşıdı.

İlk sırada yüzde 65 ile gemi ve yat, ikinci sırada yüzde 60,6 ile zeytin ve zeytinyağı, üçüncü sırada yüzde 59 ile mücevher, dördüncü sırada yüzde 49,7 ile otomotiv endüstrisi geldi.

Savunma ve havacılık sanayisi 2012’de 1 milyar 261 milyon dolarlık ihracat yaparken, bu oran 2017’de 1 milyar 739 milyon dolara ulaştı.

En fazla ihraç edilen ürünler

Savunma ve havacılıkta geçen yıl en fazla ihracatı yapılan ürün uçak ve helikopter aksam ve parçaları oldu. Söz konusu ürünlerin ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 8,1 artarak 524,4 milyon dolara ulaştı.

Diğer taşıtlar için turbojet ve turboproplara ait aksam ve parça ihracatı aynı dönemde yüzde 7 artarak 276,9 milyon dolara, sivil hava taşıtları için turbojet ihracatı yüzde 201,6 artarak 192,2 milyon dolara, tanklar ve diğer zırhlı savaş taşıtları ihracatı yüzde 17,2 artarak 111,8 milyon dolara çıktı.

Geçen yıl 77,6 milyon dolarlık yivsiz tek namlulu, 41,6 milyon dolarlık tank ve diğer zırhlı savaş taşıtlarının aksam ve parçası, 36,5 milyon dolarlık yivsiz diğer av veya hedef için av tüfeği, 36,5 milyon dolarlık da harp silahlarına ait mermi ve diğer mühimmat ihracatı yapıldı.

İhracatta uçak ve helikopter aksam ve parçaları yüzde 30, turbojet ve turboproplara ait aksam ve parçalar yüzde 16, sivil hava taşıtları için turbojetler yüzde 11 pay aldı.

Sektörün ihracat liderleri

Sektördeki bu gelişmeler doğrultusunda TAI, sektörün 2017’de en fazla ihracat yapan firması oldu.

TAI’yi sırasıyla TUSAŞ Motor Sanayi AŞ (TEI), Pratt & Whitney THY Teknik Uçak Motoru Bakım Merkezi Limited Şirketi, ASELSAN ve Alp Havacılık izledi.

Sektördeki ihracat sıralaması 2016’da TAI, TEI, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu, FNSS, ASELSAN şeklinde oluşmuştu.

Savunma ve havacılık sanayisinde ihracat rekoru kırıldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre ABD Başkanı Donald Trump Rusya’ya yaptırım uygulanmasına yönelik yasa tasarısına onay verdi.

ABD Kongresi Rusya’nın ABD’deki başkanlık seçimine müdahale ettiği iddiaları nedeniyle Moskova’ya yaptırım uygulamak için harekete geçmişti.

Kongrenin oylamadan sonra desteğini alan yasa, Başkan Trump’ın vetosu ya da onayı ile karşılaşacaktı. Ancak Donald Trump yasaya onay verdi.

Yasa Ukrayna’daki gelişmeler nedeniyle uygulanan Rusya’ya yaptırımları sıkılaştırıyor. Diğer yandan 2016’daki başkanlık seçimine müdahale ettiği iddiasıyla Rusya’ya yeni yaptırımlar da getiriyor.

Yasa Rusya’nın demiryolu, gemicilik, metal ve madencilik gibi kilit sektörlerini de hedef alıyor.

Yasanın yürürlüğe girmesi durumunda Rusya’daki petrol şirketleriyle iş yapan şirketlere de kısıtlamalar gelecek.

ABD’de yasalara giren yaptırımları kaldırmak, diğer yaptırımları kaldırmaktan çok daha zor.

Yasaya giren yaptırımları kaldırma yetkisi, kararnameyle uygulanan yaptırımların aksine, ABD Başkanı Trump’ın elinde değil Kongre’nin elinde bulunuyor.

Ve teslim bayrağını çekti! yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.