Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimi sırasında zırhlı araçlarla Ankara Emniyet Müdürlüğünü işgal etmek isteyen darbeciler arasında yer alan erler Koray Özdemir ve Barış Caner, polisleri vurduklarına dair itirafları telefon mesajlarında yer aldı.

Darbecilere teslim olmayı kabul etmeyen polislerle çatıştığını yazan sanık er Koray Özdemir, telefon rehberinde “Saliş” ve “Diloş” olarak kayıtlı kişilere polislerden ikisini vurduğunu yazdı.

FETÖ’cü erlerden “polisleri vurduk” mesajı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Hâlen görevde olanlar var

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının derinleştirdiği soruşturmada, kodları çözülerek açılması sağlanan SD kartta yeni bir liste tespit edildi. Karttan örgütün emniyet mahrem yapılanmasında görev aldığı tespit edilen Türkiye genelinde 6 bin kişilik liste çıktı.

Bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı listede yer alan kişiler hakkında soruşturma başlattı. Söz konusu listede bulunan kişilerden 1500’ünün Ankara’da yer aldığı belirtildi. Listedeki isimlerden bazılarının daha önce işlem gördüğü, bazılarının ise hiç işlem görmediği ve aralarında hâlen görevde olan isimlerin de olduğu öğrenildi.  Listede yer alan şüphelilere kademeli olarak operasyon yapılacak.

Listeler diğer illere gönderildi

Listede yer alan şüphelilerin emniyet içerisinde FETÖ yapılanmasından sorumlu kişiler olduğu aktarıldı. Söz konusu kriptoların, sivil mahrem imam bulunmadığında “vekil” ve “bağlılar” adı altında emniyette hücresel yapılanma kurarak örgütsel toplantılar yaptıkları öğrenildi. Toplantıda örgüt mensubu “vekillerin” elebaşı Fetullah Gülen’e ait videoları izlettikleri ve himmet topladıkları kaydedildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, diğer illerde de soruşturma yürütülmesi için söz konusu listeyi 81 ile gönderdi.

SD karttan 6 bin kişilik kripto listesi çıktı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

15 Temmuz darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 152’si asker, 3’ü sivil 155 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Sanıkların savunmalarıyla devam edilen duruşmada konuşan sanık eski Binbaşı Ali Ercan, soruşturma aşamasında verdiği ifadeleri reddettiğini belirterek savunmasına başladı.

Ercan, sanık eski Yarbay Özcan Karacan’ın çağırması üzerine 15 Temmuz akşamı Kara Havacılık Komutanlığına gittiğini, Karacan ile görüşememesi üzerine bir faaliyette bulunmadığını savundu.

Soruşturma aşamasındaki FETÖ’ye ilişkin itiraflarını reddettiğini bildiren sanık Ercan, olay gecesi uçuş yapmadığını iddia etti.

İddianamedeki beyanları

Ercan’ın iddianamede de yer alan itiraf niteliğindeki beyanlarında, FETÖ yapılanması ile 1993’te Balıkesir’de tanıştığını, askerî okullar döneminde de örgüt üyeleriyle görüşmelere devam ettiğini bildirmişti.

Önceki beyanlarında tanıdığı FETÖ mensuplarının isimlerini de veren sanık Ercan, 2013’te yaptığı evliliği de örgütün sağladığını aktarmıştı.

Sanık Ercan, darbe girişimi akşamına ilişkin beyanlarında ise Yüzbaşı Cebrail Sert ile 10606 kuyruk numaralı Süper Kobra helikopteri ile uçuş yaptığını ve talimatları sanık eski Yarbay Özcan Karacan’dan aldığını ifade ederek şöyle demişti:

“Biz kalktığımızda ben kullanıcı, Cebrail ise silahçı koltuğundaydı. Biz kalkarken kuleden bazen Yarbay Özcan Karacan bazen de kendisini tanımadığım kulecinin talimatları gelmeye başladı. Kalkarken bize Gölbaşı’nda bulunan Özel Kuvvetler Komutanlığına gitmemiz ve hiçbir aracın oraya yaklaştırılmaması talimatı verildi. Bunun üzerine Gölbaşı’na gidip Özel Kuvvetler’in üzerinde beklemeye başladık. Bir süre sonra dört tane sivil aracın nizamiyeye doğru yaklaştığını gördüm. Durumu kuleye bildirdiğimde araçların yaklaştırılmaması talimatı verildi. Araçların yaklaşmaması için Cebrail Sert atış yaptı ancak kaç kez atış yaptığını hatırlamıyorum.”

Bundan sonra ikmal yaptıklarını, ikinci sefer havalandıklarını anlatan Ercan, sözlerini şöyle sürdürmüştü:

“İkmal yapıldıktan sonra tekrar havalanmamız, Genelkurmay Başkanlığı üzerine gitmemiz talimatı geldi. Havalandık ve Genelkurmay’ın üzerine giderek beklemeye başladık. Yine kuleden Özcan Karacan, Genelkurmay önünde toplanan sivil kalabalığın operasyona engel olduğunu ve onların oradan uzaklaştırılması gerektiğini söyledi. Çok kalabalık olduğunu, nasıl uzaklaştıracağımızı sorduğumuzda Karacan, ‘Gerekirse vurarak uzaklaştırın‘ diye talimat verdi. Bunun üzerine Cebrail Sert’in kalabalığın uzağına yol ortasına emniyetli bir bölgeye atış yaptığını gördüm.”

FETÖ’cü eski Binbaşı Ali Ercan yalanı seçti: “15 Temmuz’da uçmadım” yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Başkentte terör örgütü DEAŞ’a yönelik operasyonda haklarında yakalama kararı bulunan 245 şüpheliden 101’i gözaltına alındı.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ve İstihbarat Şubesi koordinesinde, bin 500 polisin katılımıyla terör örgütü DEAŞ’a yönelik operasyon düzenlendi.

Ankara’da terör örgütü DEAŞ’a büyük operasyon: 245 şüpheli var yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Haymana İlçe Emniyet Müdürlüğünde darbecilere direnmek isteyen polisleri engelledikleri öne sürülen eski İlçe Emniyet Müdürü Serdal Bilgin, eski Başkomiser Eyüp Sami Duran ve eski Komiser Tuncay Avcı hakkında 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ve 7 eski polisin yargılandığı davanın ilk duruşmasına, tutuklu sanıklar Eyüp Sami Duran, Serdal Bilgin, Hacı Ülger, İhsan Taha Demirci, Talip Çolak ve Tuncay Avcı ile avukatları ve sanık yakınları katıldı.

ByLock kullanıcısı çıktılar

Mahkeme Başkanı Oğuz Dik; sanıklar Ülger, Demirci, Bilgin, Çolak ve davanın firari sanığı Duman’ın FETÖ’nün gizli haberleşme ağı ByLock kullandıklarına dair Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yazısının dava dosyasına eklendiğini söyledi. Duruşmada, sanıklara ilişkin esas hakkındaki mütalaasını veren Cumhuriyet Savcısı Nurettin Cenikli, sanık eski polislerin, FETÖ yöneticilerinin “polislerin darbeci askerlere yardımcı olması” yönündeki talimatlarına uygun davrandıklarını, sanıklar eski emniyet müdürleri Serdal Bilgin, Eyüp Sami Duran ve Tuncay Avcı’nın da FETÖ yöneticilerinin talimatlarıyla her zaman açık bulunan silah dolabını kilitlediklerini savundu.

Darbeye direnilmesi talimatını alaya aldılar

Sanıkların darbeyi önlemek için çaba gösteren karakoldaki diğer polislerin silah almalarını engelledikleri, darbe girişimi sırasındaki hal ve tavırlarıyla ve Ankara Emniyet Müdürü’nün 2010 koduyla darbecilere direnilmesine yönelik telsiz talimatını alaycı tavırlarla hiçe saydıklarının tanık beyanlarıyla sabit olduğunu ifade eden Cumhuriyet Savcısı Cenikli, sanıklardan Hacı Ülger, Serdal Bilgin, Talip Çolak, İhsan Taha Demirci ve Seyid Ahmet Duman’ın ByLock kullanıcısı olduklarının da tespit edildiğini kaydetti. Cumhuriyet Savcısı Cenikli, sanıklar Bilgin, Duran ve Avcı’nın, “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “TBMM’yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs”, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” suçlarından 3’er kez ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılmalarını talep etti.

Sanıklar İhsan Taha Demirci, Hacı Ülger ve Talip Çolak’ın da “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar ayrı ayrı hapisle cezalandırılmalarını, davanın firari sanığı Seyit Ahmet Duman’ın da dosyasının ayrılmasını mütalaa eden Cumhuriyet Savcısı Cenikli, sanıklar için talep edilen cezalar dikkate alınarak tutukluluk hallerinin devamını istedi.

Silah dolabını kitleyen polislere 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet istendi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Şube Müdürlüğü ekiplerince  düzenlenen operasyonda 13 kişinin gözaltına alındığı ve ifadeleri alınmak üzere  emniyete götürüldüğü belirtildi. Haklarında karar çıkarılan diğer zanlıları  gözaltına alma işleminin ise sürdüğü öğrenildi.

Ankara’da ByLock kullanan avukatlara operasyon yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ’nün darbe girişimi sırasında Akıncı Hava Üssü’ndeki olaylara ilişkin hazırlanan iddianamede, 15 Temmuz 2016 gecesi, aralarında Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve TBMM’nin de bulunduğu Ankara’daki altı kritik noktanın bombalanmasıyla ilgili ayrıntılara yer verildi.

İddianameye göre, 15 Temmuz gecesi, 13 bombanın ilki Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Daire Başkanlığına atıldı. Havacılık Daire Başkanlığına, saat 23.18’de pilot Ertan Koral ile Mehmet Çetin Kaplan bir GBU-10 bombası attı. Bombalama sonucunda yedi kişi şehit oldu, beş kişi yaralandı, Havacılık Daire Başkanlığında 40 milyon liralık zarar oluştu.

İkinci bombalama ise 16 Temmuz saat 00.33’te Gölbaşı’ndaki Emniyet Özel Harekat Daire Başkanlığına yapıldı. Sanık Hüseyin Türk ve Uğur Uzunoğlu, F-16 uçağıyla Özel Harekat Daire Başkanlığını bir GBU-10 bombasıyla vurdu. Saldırı sonucu 44 kişi şehit düştü, 36 kişi yaralandı ve tesiste 6 milyon 341 bin 879 liralık zarar meydana geldi.

İddianamede ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 00.24’te CNNTürk’e çıkarak, halkı darbe girişimine direnmeye çağırmasından 30 dakika sonra Hava Kuvvetleri Harekat Merkezi’ndeki eski Tuğgeneral Kemal Mutlum ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı karargahındaki Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal’ın Genel Sekreteri eski Albay Veysel Kavak arasında 00.54’te yapılan görüşmeye yer verildi.

Mutlum’un “Başka bir yerde bir şey var mı?” diye sorduğu Kavak’ın “Eskişehir’i İsmail Üner ele geçirmiş, gittikçe gidiyor, Akıncı’dan başka bir şey kalmadı. Başka çare, şansımız yok komutanım, şey yapacağız artık komutanım.” yanıtını verdiği aktarılan iddianamede, bu saatten sonraki gelişmeler dikkate alındığında “Şey yapacağız.”dan kastın “bombalama faaliyeti” olduğunun anlaşıldığı kaydedildi.

Bu görüşmeden sonra darbeciler, Ankara’da 11 bomba daha attı.

Ankara Emniyetine arka arkaya üç bombalı saldırı

İlhami Aygül ile Mehmet Yurdagül, bu görüşmeden sonra 00.56’da Ankara Emniyet Müdürlüğü binasına iki, Mustafa Özkan ise saat 01.08’de bir GBU-10 bombası attı. Bombalamalar sonucu iki kişi şehit oldu, 39 kişi yaralandı ve emniyet binasında 7 milyon 349 bin 500 liralık zarar meydana geldi.

TBMM ise ilk olarak saat 02.35’te bombalandı. Hasan Hüsnü Balıkçı ile Uğur Uzunoğlu, Meclisi bir GBU-10 bombasıyla vurdu.

Sanık Hüseyin Türk, TÜRKSAT tesislerine F-16 uçağıyla saat 03.14, 03.15, 03.17 ve 03.19’da dört MK-82 bombası attı. TURKSAT tesislerinde bu nedenle 7 milyon 27 bin 655 liralık hasar oluştu.

Türk, Meclisi de saat 03.24 ve 03.25’te 2 MK-82 bombasıyla vurdu. Bunun sonucu 32 kişi yaralandı. Bombalama TBMM’de 19 milyon 472 bin 380 liralık zarara yol açtı.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yakınındaki köprülü kavşak ve otopark ise saat 06.19’da bombalandı. Sanık Müslim Macit saat 06.19’da kavşak ve otoparka iki MK-82 bombası attı. Saldırı sonucu 15 kişi şehit düştü, 7 kişi de yaralandı.

“Başka şansımız yok” deyip katliam yaptılar yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.