Ankesörlü telefon soruşturmaları, Fethullahçı Terör Örgütü’nün TSK’daki kripto yapılanmasının çözülmesinde büyük önem taşıyor. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ankesörlü telefon soruşturması kapsamında, bir buçuk senede 18 ayrı operasyon gerçekleştirildiği kaydedildi. Operasyonlar sonucunda toplam 2 bin 365 örgüt mensubu asker hakkında yakalama ve gözaltı kararı çıkartıldı. Bu esnada yurtdışındaki FETÖ’cüler başarıyla yürütülen soruşturmaya gölge düşürmek için ellerinden geleni yaptılar. İzmir’deki ankesörlü soruşturmasının başında yer alan isim olan Cumhuriyet Savcısı Can Tunay, FETÖ’cüler tarafından hedef isim olarak belirlendi. Firari FETÖ’cü Adem Yavuz Arslan, soruşturmayı yürüten savcı Tuncay’a saldırarak kara propaganda yaptı. Arslan, Fethullahçı Terör Örgütü ile mücadelede ankesörlü telefon soruşturmalarının bahane edilerek ordunun lağvedildiği iftirasını attı.

Adem Yavuz Arslan kimdir?

Adem Yavuz Arslan hakkında, Hrant Dink soruşturması kapsamında 2017 yılında “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan dolayı yakalama kararı çıkartıldı. Ardından Amerika’ya firar eden Arslan, Türkiye hakkında karalama kampanyaları yürüterek FETÖ’nün tetikçiliğini yapıyor. 15 Temmuz’u FETÖ’nün gerçekleştirmediğine ilişkin propagandalar üreten firari FETÖ’cü, aynı zamanda 2015 yılında kayyum atanarak kapatılan Bugün gazetesinin Ankara temsilcisiydi.  Daha önce FETÖ’cülere para toplamasıyla gündeme gelen Arslan, şu anda Fethullahçı Terör Örgütü’ne ait gazetelerde yazarlık yapıyor.

Soruşturmayı hedef aldı

Soruşturmaların başarılı bir şekilde yürütülmesi FETÖ’cüleri kızdırdı.  Ayrıca Adem Yavuz Arslan’ın, soruşturmaları hedef almasında öz yeğeninin ankesörlü telefon soruşturmaları kapsamında yargılanması da etkili oldu.  Üsteğmen olan A.C., TSK’dan ihraç edilmiş ve çıkartıldığı mahkemede itirafçı olmuştu. FETÖ’cü Adem Yavuz Arslan, soruşturma dosyasını hazırlayan savcı Can Tuncay’ı hedef alarak “Türkiye için utanç verici bir dosya” dedi. İddialarına göre, yalnızca bir kez aranan ve 0 saniye kaydı olan isimler dosyada yer alıyor. Arslan, devletin ankesörlü telefondan aranan herkesi FETÖ/PDY mensubu ilan ettiğini iddia etti. Ancak ardışık aramaların hukuka uygun deliller arasında yer almasıyla birlikte Yargıtay 16.Ceza Dairesi tarafından bir delil olarak kabul edilebilmeleri için bazı kriterler belirlenmiştir.

Ankesörlü telefon soruşturmasında yer alan kriterler

• Hedef şahsın numarasının, deşifre edilmesinin önlenmesi amacıyla çeşitli şifreleme metotları kullanarak kaydedilmesi,
• Aramaların tek taraflı ve kısa süreli olması veya sadece çağrıdan ibaret bulunması,
• Aranan personelin büyük kısmının genellikle rütbe/makam olarak ve bağlı bulunduğu kuvvetlerin de denk olmaları,
• Aramaların ardışık olarak gerçekleştirilmesi,
• Aramaların mesai saatleri dışında yapılması,
• Sorumlu şahsın, askeri personeli aradıktan sonra tedbir amaçlı ilgisiz ve alakasız kişileri de ankesörle araması,
• Aramanın on beş günde, ayda veya iki ayda bir kez olmak üzere periyodik olması,
• Mahrem imamın sorumlusu olduğu asker şahıs/şahıslarla aynı ilde ikamet ettiği ve aynı ildeki sabit hatlarla iletişim kurduğunun gözetilmesi,
• Sorumlu şahıs tarafından aranan askerin diğer örgüt mensuplarına bilgi vermesinin istenmesi,
• Aranarak toplantıya çağrılan askerlerin buluşma yerlerine giderken arandıkları telefonları kapalı tutması veya cihazları yanında taşımaması.

Ankesörlü telefon soruşturmasının detayları

19 Kasım 2019 tarihinde başlayan ankesörlü telefon soruşturmalarında son operasyon 26 Nisan’da gerçekleştirildi. Milli İstihbarat Teşkilatı, Genelkurmay Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü TEM Daire Başkanlığı ve İzmir İl Emniyet Müdürlüğü ortak bir şekilde çalışmaları yürüttü. Toplamda 2 bin 365 şüpheli hakkında gözaltı ve yakalama kararı verilirken bu şüphelilerin 2 bin 39’unun muvazzaf olduğu belirtildi. 109 şüphelinin ise darbe girişimi sonrası kapatılan askeri okullarda öğrenci olduğu tespit edildi. Soruşturmalar kapsamında bugüne kadar bin 165 kişi tutuklandı. Tutuklananlardan 334’ü faydalı itirafçı olması nedeniyle serbest bırakıldı. 819 şüpheli ise etkin pişmanlıktan faydalanmaları, sağlık durumları gibi sebeplerle adli kontrollerle serbest bırakıldı. 191 firari şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışmalar ise sürüyor.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

Ankesörlü telefon soruşturmaları FETÖ’nün hedefinde yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma doğrultusunda, ankesörlü ve kontörlü telefonlardan “ardışık arama” yöntemiyle arandıkları tespit edilen aktif görevde olan 11 asker ile TSK’den ihraç edilmiş 10 kişi olmak üzere 21 şüpheli için operasyon başlatıldı.

İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin, zanlıları yakalamak için Balıkesir, İstanbul, Giresun, Ankara, Erzurum, Van, Bingöl, Manisa, Konya, Kırklareli ve Kahramanmaraş’ta çalışmalarını sürdürdüğü öğrenildi.

TSK’daki FETÖ’cü kriptolara 11 ilde operasyon: 21 gözaltı kararı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İzmir merkezli 28 ilde yapılan operasyonda (FETÖ) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki kripto yapılanmasına yönelik yakalama kararı verilen 48’i muvazzaf 66 şüpheliden  53’ü gözaltına alındı.

Gözaltı kararını veren İzmir Cumhuriyet Başsavcılığın şüphelilerin FETÖ’nün TSK içerisindeki kripto yapılanmasında ankesörlü veya büfe telefonlarından örgütün “mahrem imamları” olarak nitelendirilen terör örgütü yöneticileriyle görüştüklerini tespit ettiği bildirildi.

Gözaltı kararı sonrası İzmir merkezli 28 ilde eş zamanlı operasyon düzenlendi.

Haklarında gözaltı kararı verilen 66 zanlıdan 19’unun Kara Kuvvetleri, 18’inin Hava Kuvvetleri, 24’ünün Jandarma, 2’sinin Sahil Güvenlik ve 3’ünün Deniz Kuvvetleri Komutanlığı mensubu oldukları, 48’inin de halen görev yaptığı öğrenildi.

Operasyonda Foça İlçe Jandarma Komutanı olarak görev yapan Yüzbaşı Ç.E’nin de aralarında bulunduğu 53 kişi gözaltına alındı.

İzmir merkezli 28 ilde 48’i muvazzaf 66 kripto için operasyon düzenlendi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Operasyon “Ankesörlü telefon soruşturması” kapsamında aralarında muvazzaf albay, yüzbaşı, üsteğmen ve KHK ile ihraç edilen askeri personelin bulunduğu 53 kişiye yönelik İstanbul merkezli 21 ilde 76 adreste gerçekleşti.

Günün bir diğer operasyonu da Bursa’da gerçekleşti. “Ankesörlü soruşturmasında” 14 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilirken, şüphelilerden 6 mahrem imam, 1’i emekli 3 astsubay, 1 uzman çavuş ve askeri okullardan ihraç 2 öğrenci olmak üzere 12 şüpheli gözaltına alındı.

Ankesörlü soruşturmasının İstanbul ve Bursa ayağında 67 gözaltı kararı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca, FETÖ’nün TSK yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, örgüt içi haberleşme amacıyla ”örgüt imamı” tarafından ankesör veya sabit hatlardan arananların tespit edilmesi, itirafçı beyanları ve yapılan teşhisler üzerine 40 muvazzaf asker hakkında gözaltı kararı verildi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İstanbul merkezli 12 ilde düzenlediği eş zamanlı operasyonda, şüphelilerden 34’ünü yakaladı. Gözaltına alınan şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin sürdüğü, firari 6 zanlının ise yakalanması için çalışıldığı bildirildi.

Ankesörlü soruşturmasında 40 muvazzafa gözaltı kararı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Ankesör soruşturmasından emir subayı çıktı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Posta Gazetesi Yazarı Nedim Şener, “Ankesör’ artık FETÖ üyeliğine delil…” başlıklı yazısında Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin ankesörlü hatta yönelik kararını değerlendirdi.  15 Temmuz darbe girişiminde rol alanların sayısının 3 katı kadar kişinin ankesörlü hat soruşturmalarında yakalandığını dile getiren, örgütün bu tekniği nasıl kullandığı şu şekilde anlattı:

Mahrem imamlarla subaylar konuşuyor

“Darbe girişimine 5 bin 600 FETÖ’cü subay astsubay katılırken, “Ankesörlü hat” operasyonuyla bunun üç katı, yani 14 bin 433 FETÖ mensubu açığa çıkarılarak gözaltına alındı. Öyle ki, bunlardan 6 bin 26’sı FETÖ üyeliğini itiraf etti. İtirafçı oranı yüzde 42’yi buldu. TSK’daki üyelerinin gizliliğine son derece önem veren FETÖ, “mahrem imamlarla” subayların irtibatını, cep telefonu ya da ByLock ile değil büfe, market, bayii gibi yerlerdeki sabit hatlarla sağladı. Peryodik aralıklarla yüzyüze yapılan görüşme yer ve zamanında bir değişiklik olduğunda, sivil imam, TSK’daki örgüt üyesini cep telefonundan arayarak 10-20 saniyelik konuşmasında yer, saat değişikliği ya da ertelemeyi bildiriyordu.”

30 bin kişi tespit edildi

Ankesörlü hat soruşturmalarının gözaltına alınan 14 bin kişi ile sınırlı olmadığını kaydeden Nedim Şener, “Bu 14 bin kişi yanında Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesindeki bilgi havuzunda tespit edilen 15 bin kişinin bilgileri de yer alıyor. Yani “Ankesörlü hat” soruşturmalarıyla TSK’da 30 bine yakın isim tespit edildi” bilgisini paylaştı.

FETÖ’nün planı tutmadı

Gözaltına alınan 14 bin kişiden 6 binini itirafçı olmasına rağmen ankesörlü hat soruşturmalarının sulandırılmak istendiğine vurgu yapan Şener, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin  ankesörlü hattın FETÖ üyeliğine delil olduğu yönündeki kararının FETÖ’cülerin hevesini kursağında bıraktığını belirtti.

FETÖ yanlısı darbecilerin 3 katından fazlası ankesörle yakalandı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Mahrem imamlar itirafçı oldu

FETÖ’nün asla ahlak ve eğitim hareketi olmadığını dile getiren Şener,  FETÖ’nün ankesör soruşturmaları kapsamında yakalanan mahrem imamlarının bu konuda kritik bilgiler verdiğini aktardı. Ankesörlü soruşturmalarının FETÖ ile mücadele için hayati önem taşıdığına vurgu yapan Nedim Şener,  ancak bu soruşturmalar konusunda yargıdaki belirsizliğe dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı:

Yargı karar veremiyor

“Ankesörlü hat adı verilen haberleşme yöntemiyle bugüne kadar 14 bin 433 FETÖ elemanı gözaltına alındı. Ekim ayı itibarıyla bunların 6 bin 26’sı FETÖ ile ilgili itiraflarda bulundu. Yani gözaltına alınanların yüzde 42’si itirafçı oldu. Ama ne hikmetse FETÖ’cülerin, örgütün en önemli haberleşme sistemi diye itiraf ettiği ‘ankesörlü hat’ konusunda yüksek yargı bir türlü karar veremiyor.”

Belki sözcülüğünü yaparlar

FETÖ’nün ByLock gibi ankesörlü soruşturmaları konusunda da aklama çalışmalarının başladığına dikkat çeken Şener, yazısını şöyle tamamladı: “Bu arada FETÖ’cüler tıpkı ByLock, tıpkı KHK’da olduğu gibi ankesörlü hat ile haberleşmenin suç olmadığına dair kampanya yapıyor. Kimbilir, belki de FETÖ mensuplarının kabul ettiği bu yöntem hakkında bir başka siyasetçi de “ankesörlü hat soruşturmaları faciadır” diyerek buna sözcülük yapacaktır.”

ByLock’dan sonra sırada ankesörlü telefonları aklamak var yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Adana 11.Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuksuz sanıklar C.O, M.E. ve İ.D. ile avukatları katıldı. Sanık C.O, FETÖ ile ilk olarak ortaokul sürecinde tanıştığını ve terör örgütüne ait evlere ders çalışmak amacıyla gittiğini söyledi.

Beni ısrarla arıyordu Kendisiyle “Zübeyr” isimli örgüt abisinin ilgilendiğini belirten sanık C.O, ”Harp okulunun son sınıfında Zübeyr tekrar benimle ilgilenmeye devam etti. Örgüt mahrem imamları beni ankesörlü ve büfe telefonlarından arıyordu. Zübeyr, FETÖ’nün sohbet toplantılarına gitmediğim zaman ısrarla beni bu toplantılara çağırıyordu.” ifadesini kullandı.

FETÖ’cü üsteğmenden ankesör itirafı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Kara Kuvvetleri Komutanlığındaki FETÖ yapılanmasına ilişkin “ankesör” soruşturmasında, 30 subay ile 2 mahrem imam hakkında gözaltı kararı verildi.

Öte yandan Tekirdağ’da da ankesör soruşturması kapsamında 25 kişi için gözaltı kararı verilmişti.

Başlatılan operasyon ile gözaltıların da başladığı belirtildi.

Ankesör soruşturmasında 2’si mahrem imam 32 gözaltı kararı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.