AİHM de göçmenleri öldüren Yunanistan’ı suçlu buldu

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi‘nden (AİHM) Ege Denizi‘nde göçmenleri öldüren Yunanistan’ı suçlu buldu. Konuyla ilgili yazılı açıklama yapıldı. Mahkeme, Yunan güçlerinin davranışlarının göçmenlerin yaşam hakkı ile insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele yasağını ihlal ettiğini karara bağladı. Olaya yönelik incelemede, ifadeleri alan görevlilerin göçmenlerin dilini bilmemesi sonucu verilen ifadelerle kayıtlara geçenlerin çeliştiği açığa çıktı. Yunan güvenlik güçlerinin göçmenlere can yeleği vermediği, bottan tahliye etmek için daha büyük bir tekne çağırmadığı ve olayın yetkililere gecikmeli olarak bildirildiğini tespit edildi. Hayatta kalan göçmenlerin çok sayıda güvenlik görevlisinin önünde açık alanda soyunmaya zorlandığı da belgelendi. Mahkeme, göçmenlerin insani muamele haklarının da ihlal edildiğini bildirdi. Ayrıca, hayatta kalan göçmenlerin karaya çıkartıldıktan sonra da kötü muamele yasağının ihlal edildiği belirtildi. Öte yandan, mahkeme, Yunan güvenlik güçlerinin olaydaki ihlalleri sebebiyle Yunanistan makamlarını toplamda 330 bin avro tazminata mahkum etti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararında yer alan bilgilere göre, Yunan sahil güvenliği, 20 Ocak 2014 tarihinde aralarında Afganistan, Suriye ve Filistin’den göçmenlerin bulunduğu bir bota müdahale etti. Alınan ifadelere göre Yunan yetkilileri, botun göçmenlerin hareket etmesi sonucu alabora olduğunu açıklarken, olaya tanıklık eden bir göçmen, botu çeken teknenin fazla süratli ve çekiş halatının kısa olduğunu, Yunan güçlerinin ipi kesmesi üzerine ise botun battığını söyledi.

Frontex, Yunanistan’ın geri itmelerini gizliyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Avrupa ülkelerinde İslam karşıtı saldırılar artıyor

Avrupa’da İslam karşıtlığı giderek tırmanıyor. Irkçı saldırıların gerçekleştiği ülkelerin başında Almanya, Fransa ve Avusturya geliyor.  Şüphelilerin yakalanamaması veya zanlıların hafif cezalarla kurtulması sorunun çözümüne katkı sunmuyor. Özellikle Almanya’da neredeyse her gün Müslümanlara yönelik tehdit mektupları, kundaklama eylemleri ve camilere yönelik saldırılar gerçekleşiyor ve saldırılar henüz aydınlatılabilmiş de değil. Ülke genelinde camileri hedef alan binlerce saldırının failleri henüz bulunmadı. Fransa ise Macron yönetiminin İslam karşıtı politikaları Müslümanları ötekileştiriyor. Ülkede otuzdan fazla cami radikalleştiği iddiasıyla kapatıldı. Macron yönetimi, Müslüman sivil toplum kuruluşlarına yönelik baskıyı da meşrulaştırdı. Avusturya’da son yıllarda İslam karşıtı söylem ve eylemler yüzde 100 artış gösterdi. Hükümet, camiler başta olmak üzere Müslümanlara ait 632 kurumu, dijital haritada fişledi. Bu olaydan sonra ülkede, Müslümanların iş yerlerine ve camilere yönelik saldırılar gerçekleşti. Hollanda, Norveç, Danimarka, İsviçre gibi ülkelerde de ırkçı ve İslam karşıtı söylemler sıklıkla ortaya çıkıyor. Hükümetler, güvenlik güçleri ve yargı mensupları gerekli adımları atmıyor. Şüphelilerin yakalanamaması veya zanlılıların hafif cezalarla kurtulması sorunun çözümüne katkı sunmuyor.

Avrupalı STK’lar: AB İslam karşıtlığına kayıtsız kalmamalı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Sadece yüzde 11 iki doz aşılandı

Oxfam‘ın verdiği bilgilere göre kıtada halkın sadece yüzde 11’i, yani yaklaşık 151 milyon insan iki doz koronavirüs aşısı olmuş durumda. Halkın Aşısı sayılara bakıldığında uluslararası çapta geliştirilen aşı inisiyatifi olan Covax’ın başarısızlığa uğradığını açıkladı. Açıklamada aşıların dağıtımından ziyade yerinde üretilmesi ve bunun için de patent haklarının kaldırılması gerektiği vurgulandı. İttifak bir kez daha Batı ülkelerine aşıların patent hakkını kaldırma çağrısı yaptı. Dünya Ticaret Örgütü de yaklaşık 6 ay önce benzer bir teklifte bulunmuştu. Bu öneri, kalkınmakta olan ve kalkınmanın eşiğindeki hemen hemen tüm ülkelerin yanı sıra ABD tarafından da desteklenmişti. Patent haklarının kaldırılmasına başta Almanya olmak üzere Avrupa Birliği karşı çıkmıştı.

“Alman hükümeti patent konusundaki blokajını kaldırmalı”

Oxfam’dan Pia Schwertner “Yeni Federal Hükümet patent haklarından feragat konusunda blokajını kaldırmalı ve ilaç şirketlerinin çıkarlarını Afrika’daki insanların hayatlarının üstünde görmeye bir son vermeli” ifadesini kullandı. Schwertner “Aşıların geliştirilmesi kamu kaynakları ile finanse ediliyor ve know-how da dünya ile paylaşılmalı ki tüm nitelikli üreticiler bu hayati öneme sahip aşıların üretimine geçebilsin” açıklamasını yaptı. Afrika’da aşılamanın geri kalmasının nedenlerinden birinin kıtada yeterince aşı olmaması olduğu Almanya Kalkınma Bakanlığı’nın bir iç yazışmasında da ifade edildi. Belgeye göre 2021’den bu yana Afrika’daki aşı üretim projelerine Almanya’nın yaptığı yardımın toplam hacmi ise yaklaşık 530 milyon avro.

AB Afrika’ya bağışladığından fazla aşıyı çöpe atıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Kuruluşunun 30. yılını kutlayan Avrupa Birliği (AB), enflasyon ve borçlarla boğuşuyor. Enflasyonun tarihi zirveye çıktığı bölgede, enerji fiyatları 10 kat arttı. Borçlulukta ise rekor kırdı. AB’yi kuran ve temel yapısını oluşturan Maastricht Anlaşması’nın 30’uncu yıl dönümü, koronavirüs salgını, enflasyonda ve enerji fiyatlarında zirve, aşırı borçluluk ve Rusya-Ukrayna gerginliği arasında buruk kutlanıyor. Özellikle enflasyon 25 yılın zirvesini yaşıyor. AB ülkelerinde özellikle 2021’in ağustos ayından itibaren enflasyon hızla yükseldi. Euro Bölgesi’nde, aralık ayında yıllık enflasyon enerji fiyatlarındaki yükselişin etkisiyle yüzde 5’e çıktı. Verilerin toplandığı son 25 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Üstelik tedarik sıkıntıları ve yüksek talebin devam etmesiyle enflasyondaki yükselişin yakın zamanda son bulması beklenmiyor. Özellikle gıda ve enerji ürünlerindeki enflasyon Avrupalıları da rahatsız ediyor. Bu durumun yılın büyük bölümünde devam etmesine kesin gözüyle bakılıyor.

Gaz fiyatı katlanarak arttı

Avrupa’da özellikle sonbahar aylarıyla beraber doğal gaz ve elektrik gibi enerji ürünlerinin fiyatları hızla yükseldi. Talebin canlanması ve arz sıkıntılarının sebep olduğu bu artış, soğuk kış mevsimiyle zirve yaptı. Avrupa’da doğal gaz fiyatları, son bir yılda 6-10 kat arasında artış gösterdi. Kış aylarında artan elektrik ve gaz faturaları tüketicileri rahatsız etti. Avrupa’nın doğal gaz depolarının doluluk oranı bu yılın ocak ayında yüzde 37.5’le son yılların en düşük seviyesine geriledi. Ocak 2021’de Avrupa’daki doğal gaz depolarında yaklaşık 60 milyar metreküp gaz bulunuyordu. Doluluk oranı ise yüzde 52 olarak kayıtlara geçti. Ancak bu yılın aynı döneminde bu miktar 18 milyar metreküp azaldı. 42 milyar metreküpe düştü. Depoların doluluk oranı ise yüzde 37.5’e geriledi.

Kamu borcu çığ gibi büyüyor

AB kurallarına göre, normal şartlarda üye ülkelerin bütçe açıklarının GSYH’lerinin yüzde 3’ünü, kamu borçlarının da GSYH’lerinin yüzde 60’ını geçmemesi gerekiyor. Bu sınır aşıldığında uygulanacak tedbirlerin AB Komisyonu’na bildirilmesi ve etkin mücadelenin yapılması şartı var. Ancak AB üyesi ülkeler, salgın nedeniyle söz konusu kuralları askıya alma kararı almış ve kamu harcamalarını hızla yükseltmişti. AB ülkelerinin kamu borcunun GSYH’ye oranı 2021’in üçüncü çeyreğinde yüzde 90.1 seviyesindeydi. Bu oran, Euro Bölgesi’nde de yüzde 97.7’yi buldu. AB ülkeleri arasında kamu borcunun GSYH’ye oranı Yunanistan’da yüzde 200.7, İtalya’da 155.3, Portekiz’de 130.5, İspanya’da 121.8, Fransa’da 116 ve Belçika’da yüzde 111.4 oldu. Bu rakam, Almanya’da yüzde 69.4 ve Avusturya’da yüzde 84.1’i gördü.

AB 30 yaşına enflasyon, borç ve enerji kriziyle girdi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Göçmenlere yönelik insan hakları ihlallerinde bulunan Frontex’in sınır operasyolarını kanıtlayan bazı belgeler ortaya çıktı. İnsan hakları kurumu Statewatch, Frontex’in bu yıl göçmenleri sınır dışı ettiği operasyonlarla ilgili bir rapor yayımladı. Buna göre Frontex, bu yılın ilk yarısında 8 binden fazla göçmeni sınır dışı etti. Sınır dışı edilen göçmen sayısının 2019’un aynı dönemine kıyasla yüzde 9 daha fazla olduğu ortaya çıktı. Sığınmacılara yönelik işlediği insanlık suçları ile sık sık gündeme gelen Avrupa Birliği Sınır Güvenliği Ajansı Frontex’in sınır dışı operasyonlarına ilişkin bir rapor inkar edilemez gerçekleri gün yüzüne çıkarmış oldu.

Sınır dışı operasyonlara yönelik raporu “Statewatch” yayımladı

Kar amacı gütmeyen “Statewatch” isimli insan hakları kuruluşu raporu yayımladı. Kuruluş, AB ülkelerinin göçmen krizini önlemekte ajanstan giderek daha çok yardım aldığını vurguladı. Frontex’in ülkelerindeki güvensizlikten kaçan binlerce kişiyi sınır dışı ettiğini ortaya çıkardı. Ancak bu kişilerin güvenli dönüşleri için gerekli tedbirleri almadığını da belirtti. Frontex’in görevi göçmenlerin geri dönüşlerini sağlamaktı. Ancak bunu yasadışı yollardan ziyade güvenlik ihlalleri olmayacak şekilde yapması gerekiyordu. Frontex ise sınır dışı operasyon kararının AB ülkelerindeki yetkili makamların verdiğini, ajansın görevinin göçmenlerin geri dönüşlerini sağlamak olduğunu açıkladı. Ancak göçmenlere yapılan eziyetlere bakıldığında hayatları hiçe sayılarak canlarına bile kast edildiği görülmekte. Göçmenlerin ülkelerine dönüşlerinde, koronavirüs önlemleri sebebiyle bazı güvenlik önlemlerinin alınmamış olabileceğini öne sürdü.

Frontex sınır dışı operasyonlar düzenleyerek uluslararası hukuka aykırı davranıyor

Frontex, Avrupa Parlamentosu’nun temmuz ayındaki raporunda da insan hakları ihlallerini görmezden gelmekle suçlanmıştı. Üstelik 2004’te kurulan Frontex, son dönemde Ege Denizi’nde göçmenlere yönelik uluslararası hukuka aykırı olaylarla anılıyor. Yunanistan’ın gerçekleştirdiği geri itmelerde rol oynamakla da eleştirilerin hedefi oldu. Operasyonlara katılan üye devletlerin sayısı 18’den 22’ye yükseldi. Frontex ayrıca Schengen İlişkili Devletleri’nden çıkarmaları destekledi: İsviçre, İzlanda, ve Norveç. Zorunlu dönüş vakaları için  uçuşlar düzenlenmeye devam etti. Frontex, sınır dışı operasyon düzenleyerek benzeri görülmemiş sayıda göçmeni geri dönüşe zorladı.

Frontex sığınmacılara karşı sınır dışı operasyon düzenledi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Avrupa Birliği Komisyonu. Türkiye için 2021 yılı GSYH büyüme tahminini yukarı yönlü revize etti.  Komisyon yayınladığı “2021 Sonbahar Ekonomik Beklentiler” raporunda Türkiye için 2021 yılı büyüme tahminini yüzde 9,0 olarak belirledi. İlkbahar raporunda ise Türk ekonomisinin bu yıl yüzde 5,2 büyüyeceği tahmin edilmişti. AB Komisyonu, Türkiye için 2022 yılı GSYH büyüme tahminini yüzde 4,2’den 4,0’a indirirken, 2023 için beklentisini de yüzde 4,0 olarak ortaya koydu. Türkiye’de enflasyonun bu yıl yüzde 17,8 olacağını tahmin eden AB Komisyonu, enflasyonun gelecek yıl yüzde 17,7 ve 2023 yılında yüzde 15,4 olacağı tahmininde bulundu.

Dünya büyüme tahminleri de revize edildi

Avrupa Birliği raporda, Avro bölgesi büyüme tahminlerine yer verdi. Avro Bölgesi ekonomisinin de 2021’de yüzde 5, 2022’de yüzde 4,3, 2023’te yüzde 2,4 büyüyeceği öngörüldü.

AB Komisyonu’nun bir önceki “yaz” raporunda AB ve Avro Bölgesi ekonomisinin 2021’de yüzde 4,8, 2022 de ise yüzde 4,5 büyüyeceği öngörülmüştü. Sonbahar raporunda, 2021’de Almanya’nın yüzde 2,7, Fransa’nın yüzde 6,5, İtalya’nın yüzde 6,2, İspanya’nın yüzde 4,6, Hollanda’nın yüzde 4, Belçika’nın yüzde 6, Yunanistan’ın yüzde 7,1 ve İrlanda’nın yüzde 14,6 büyüyeceği tahmin edildi.

İşsizlik oranının bu yıl AB’de yüzde 7,1 Avro Bölgesi’nde yüzde 7,9 olacağı öngörülen raporda, bu oranın Yunanistan’da yüzde 15,3, İspanya’da yüze 15,2, İtalya’da yüzde 9,8, Fransa’da yüzde 8, Almanya’da yüzde 3,6 olacağı kaydedildi. Raporda, enflasyon oranının bu yıl AB’de yüzde 2,6, Avro Bölgesi’nde de yüzde 2,4 olacağı tahmin edilirken, bütçe açığının Gayrisafi Yurt içi Hasılaya oranının bu yıl Malta’da yüzde 11,1, Yunanistan’da yüzde 9,9, İtalya’da yüzde 9,4, Fransa ve İspanya’da yüzde 8,1, Almanya’da yüzde 6,5 olacağı öngörüldü.

Diğer kuruluşlar da büyüme tahminlerini yükseltmişti

JPMorgan, Türkiye için 2021 büyüme tahminini yüzde 6,8’den yüzde 8,4’e revize etmişti.

Goldman Sachs Türkiye için 2021 gayrı safi yurtiçi hasıla (GSYH) büyüme beklentisini yüzde 7,5’ten yüzde 9,5’e yükselmişti.

IMF, Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme tahminlerini daha önce bu yıl için yüzde 6 ve 2022 için yüzde 3,5 olarak açıklamıştı.

Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü (OECD), Türkiye’nin büyüme tahminini yüzde 5,7’den yüzde 8,4’e çıkarmıştı.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye için bu yılki büyüme beklentisini eylül ayında yayınladığı raporla yüzde 7,9’dan yüzde 9,2’ye yükseltmişti.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye ekonomisi için 2021 yılı büyüme tahminini yüzde 5’ten yüzde 6’ya çıkartmıştı.

Avrupa Birliği Türkiye büyüme beklentisini artırdı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

AB göç politikası, Akdeniz’deki binlerce göçmeni zorla Libya‘ya geri döndürüyor. Bu mücadelede  AB, yeterli desteği vermiyor. Libya üzerinden Avrupa’ya geçmek isteyen ve  Akdeniz’e açılan 80 göçmen, sahil güvenlik ekipleri tarafından geri çevrildi. Libya Sahil Güvenlik ekipleri, gece vakti Karabolli’den denize açılan göçmenleri, birkaç saat sonra  geri döndürdü. 28 yaşındaki Sudanlı Hüseyin, yaptığı açıklamada, Akdeniz’deki yolculuğun kendileri için ölümcül olduğunu ifade etti. Uluslararası Göç Örgütü, 2021 yılında  25 binden fazla göçmen Libya’ya geri gönderildiğini açıkladı. Ayrıca bu yıl, Libya’dan Avrupa yolculuğuna çıkan göçmenlerden en az 470’inin öldüğü, 660’ının kayıp olduğunu bildirdi.

AB göçmenler konusunda da duyarsız

Kendisi ve beraberindeki göçmelerin kaçakçılar tarafından kandırıldığını ifade eden Hüseyin, kaçakçının kendilerini dayanıksız bir lastik bota bindirdiğini belirtti. İtalya’ya ulaşmak için denize açılan Hüseyin, “Gece saat 22.00 gibi kaçakçı vasıtasıyla Karabolli’den denize açıldık. Ama kaçakçı bizi kandırdı. Fiber tekne ayarladığını söylemişti. 40’lık (motor gücü) bir motor verdi ama yeni değildi. Bizden çok para aldı. 4 bin 500 dinar (900 dolar), bazılarından 6 bin dinar (1200 dolar) aldı. Mesafe uzak ve motor dayanıksız olduğu için ulaşamayacağımızı düşünüyorduk. Ölümümüze yol açabilirdi.” açıklamalarını yaptı.

AB göçmenlerin yollarına taş koyuyor

Şimdiye dek binlerce göçmen Akdeniz’i aşarak Avrupa’ya ulaşmaya çalışırken hayatını kaybetmişti. Hala daha can kayıpları devam ediyor. İtalya ve AB göçmen teknelerini durdurması için Libya Sahil Güvenlik güçlerine eğitim vermesi ve durdurulan göçmenlerin de Libya’ya geri döndürülmesi için anlaşma yapmıştı. Anlaşma ile İtalya’ya ulaşan göçmen sayısında büyük azalmıştı. Çünkü Libya’daki göçmenlere yaşatılan kötü muameleler nedeniyle kaygılar yaşıyorlardı. Trablus’taki bir gözaltı merkezine giden BM Gözlemcileri, buraya getirilirken göçmenlere işkence ve cinsel şiddet uygulandığını açıklamıştı. Afrika’nın kuzeyindeki Tunus ve Libya, Akdeniz üzerinden Avrupa’ya ulaşmak isteyen göçmenler için bir çıkış noktasıydı. Her yıl binlerce göçmen daha iyi bir yaşam ümidiyle Avrupa’ya ulaşmak için Afrika’dan Akdeniz’e açılıyor. Ancak göçmenlerin bir kısmı Avrupa’ya ulaşmayı başarırken bir kısmı ise denizde can veriyor.

AB göçmenleri geriye değil “ölüm”e itiyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

The Guardian gazetesi, koronavirüs (Covid-19) salgını döneminde Avrupa Birliği üyesi ülkelerin yaklaşık 40 bin göçmenin yasa dışı yollara geri ittiğini belgeledi. Yapılan haberde geri itilen göçmenlerden 2 bin kişinin de yaşamını yitirdiği açıklandı. İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden The Guardian gazetesi, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin göçmenlere yaklaşımını inceleyerek bu konuyla ilgili bir haber yaptı. İngiliz gazetenin yayımladığı habere göre, AB ülkelerinin salgın döneminde en az 40 göçmeni sınırlardan geçirmeyerek yasa dışı yollar kullanıldığı belgelendi. Diğer yandan göçmenler gözaltına da alındı ve bu esnada da göçmenler tacizden işkenceye kadar pek çok insanlık dışı muameleye maruz kaldı. Dövülüp çıplak halde arandılar, deniz ortasında bırakıldılar; paralarına ve eşyalarına el konuldu. 2 binden fazla göçmen ise bu acımasızca uygulamalar nedeniyle hayatını kaybetti.

Göçmenlere acımasızca davrandılar

Avrupa Birliği ülkeleri göçmenlere acımasızca uygulamalarda bulundu. Birliğin karadan en uzun dış sınırına sahip olan Hırvatistan, 2020’de 18 bin göçmeni geri itmesiyle gündem oldu. Göçmenlerin bazılarının başlarına kırmızı sprey boya ile haç çizildi, bazıları ise Hırvat polisinin orantısız gücüne maruz kaldı. Hırvat polisi göçmenleri kırbaçladı, taciz etti ve daha çeşitli işkenceler yaptı. Diğer bir Avrupa ülkesi olan Yunanistan da Ocak 2020’den bu yana kıyılarından 6 bin 230 göçmeni insanlık dışı uygulamalarla geri itti. Göçmenlere karşı orantısız ve aşırı güç kullanıldı.

Avrupa’da 100 bin mülteci çocuğun nerede olduğu bilinmiyor

Kendi ülkelerindeki kötü yaşam koşullarından kaçıp Avrupa’ya sığınmak isteyen mülteci çocuklar da Avrupa Birliği ülkelerine ayak bastığı an kayboluyor. 2015 yılından itibaren Avrupa ülkelerinin tamamında yaklaşık 100 bin çocuğun kaybolduğu biliniyor. Fakat bu sayı resmi rakamlarla gösterilmiyor. Resmi rakamlara göre maksimum 20 bin çocuğun kaybolduğu belirtiliyor. Ancak Avrupa Birliği ülkeleri kendilerine sığınan mülteci çocukları resmi evraklarla kayıt etmediği için açıklanan gerçek rakam 20 binin çok daha üstünde. Üstelik çocukların nerede ve hangi durumda oldukları da bilinmiyor. Kaybolan mülteci çocuklarla ilgili olan bu konu sık sık gündeme gelse de Avrupa ülkeleri herhangi bir açıklamada dahi bulunmuyor. Çocuklar korunmasız olduğu için her türlü yasa dışı işlere de alet edilebilecekleri düşünülüyor. Uzmanlar da Avrupa’da kaybolan mülteci ve göçmen çocukların 20 bin olarak açıklanan resmi rakamın çok üstünde olduğunu belirtiyor. Uzmanlar 2018 yılından bu yana kayıp çocuklarla ilgili “kaygı verici şekilde verilerin kesildiğini” belirtiyor. Kayıp mülteci çocukların uluslararası organize suç örgütlerinin eline düşmüş olabileceğine dikkat çekiliyor.

AB ülkeleri yaklaşık 40 bin göçmeni geri itti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Avrupa ülkeleri kaybolan göçmen çocukların hesabını verecek mi?

2015'ten beri Avrupa'da 96 binden fazla sığınmacı çocuk kayboldu.

Bu çocuklar cinsel istismara, şiddete maruz kalıyor ya da sokaklarda yaşıyor. pic.twitter.com/GKtp9RVIjh

— Yekvücut (@yekvucutcom) April 18, 2021

Avrupa ülkeleri kaybolan göçmen çocukların hesabını verecek mi? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Almanya ekonomik krizi hafif atlatıyor ama arkasındaki gelişmeler endişe uyandırıyor. İhracat, sadece Çin ve ABD’de kriz sonrası canlanma yaşandığı için artıyor. Avrupa Birliği ise yıllarca geriye gidiyor.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) küresel ekonomiyi rahatlatıcı birtakım haberler verdi. Ekonomik iyileşme yılın başında hız kazandı. OECD bu nedenle son zamanlarda bu yıl için tahminlerini önemli ölçüde artırdı. Küresel ekonomik gücün, uzun zaman önce düşündüğümüzden çok daha hızlı olarak yüzde 5,6 oranında artması muhtemel. Küresel ekonomi bu yılın ortasında, salgının patlak verdiği dönemden öncesi kadar büyük olabilirdi.

Türkiye ve Çin büyüdü AB küçüldü

Pek çok ülkedeki büyüme beklentiler cesaret verici. ABD yüzde 6,5, Çin yüzde 7,8, Hindistan yüzde 12,6 büyüyebilir. Türkiye yüzde 5,9 büyüme rotası belirledi. 2020 yılında büyüme kaydeden iki ülkeden biri Çin diğeri de Türkiye’ydi. Dünyanın en büyük ekonomileri sahip ülkeler yıllık bazda büyüme kaydedemedi.

Dünyanın büyük bir bölümü bu krizden canlanıyor. Sadece Avrupa pek de iyi durumda değil. Avro bölgesi için, OECD bu yıl tahminini sadece biraz yukarı yönlü revize etti. 2020 gibi erken bir zamanda salgın durgunluğundan özellikle ağır etkilenen Fransa ve İtalya, büyük olasılıkla düşünüldüğünden çok daha yavaş büyüyecek.

Avrupa Birliği zor durumda

Korona salgınının ikinci yılında Avrupa Birliği güncel ekonomik göstergeler açısından oldukça zor durumda. Londra merkezli danışmanlık şirketi Capital Economics, 2019’daki GSYİH düzeyine Almanya’nın ancak 2022’nin başına kadar, Fransa’nın 2022 içinde ulaşabileceğini, İtalya ve İspanya’nın ise “2023’e kadar” bile ulaşmayacağını tahmin ediyor.

Alman medya kuruluşu Deutsche Welle koronavirüsle mücadelede Alman iş dünyasının telafisi zor bir dönemece girdiğini gündemine taşıdı. Ekonomik hayatın neredeyse tamamen durma noktasına geldiği ülkede iktisatçılar ayda 10 milyar avroluk zarar uyarısı yapıyor.

Ekonomik güç yarışında kaybeden Avrupa oldu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.