Eleştiriler ne yönde?

DW Türkçe’nin haberine göre, bu iki enerji türünün “çevre dostu” sayılması için getirilen şartlar arasında radyoaktif atıkların güvenli bir şekilde ortadan kaldırılması ve elektrik üreten doğalgaz santrallerinin bir kilowatt saatte 270 gramdan az karbondioksit salımı yapması gerekiyor. AB’nin nükleer enerjiyi “yeşil yatırım” olarak tanımlanmasına Almanya, Avusturya, Lüksemburg, Danimarka, Portekiz ve İspanya tepki gösterdi. Yasa tasarısının başlıca destekçileri: nükleer enerjiye bağımlılığı yüksek olan Fransa ile kömür tüketiminin yaygın olduğu Polonya. Nitekim, nükleer enerji her ne kadar atmosfere karbondioksit salımı yapmıyor olsa da radyoaktif atık üretiyor. Doğalgaz tüketimi de gezegenin ısısını artırarak küresel ısıtmaya etki eden emisyonlara yol açıyor. BBC Türkçe’nin aktardığına göre, Rusya-Ukrayna savaşının devam ettiği bu günlerde doğalgaza yapılacak yatırımları cesaretlendirip teşvik etmenin Rusya’nın doğalgaz kaynaklarına olan bağımlılığı arttırmaktan öte bir işe yaramayacağı eleştirileri yapılıyor. Avrupa Parlamentosu’nun Yeşiller grubundan Hollandalı parlamenter Bas Eickhout da “Fosil yakıtları yeşil olarak sınıflandırırsak başka ülkelerin fosil yakıt tüketimlerini azaltmalarını nasıl talep edebiliriz” diye soruyor: “Bu, Paris İklim Anlaşması‘na aykırı.”

Avrupa Parlamentosu nükleer enerjinin ‘çevreci’ olduğuna karar verdi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Avrupa Parlamentosu’nda İspanya’nın Katalonya bölgesinin eski başkanı, AP milletvekili Carles Puigdemont ve iki milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili bir oylama yapıldı. 400’den fazla oy kullanan AP üyesinin kararı ile üç Katalan milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırıldı. İspanya mahkemelerinden kaçan Puigdemont ve AP milletvekili olan iki Katalan siyasetçi, 2017 yılının Ekim ayından beri Belçika’da yaşıyor. Bu üç kişi hakkında parlamentoda üç ayrı oylama gerçekleşti ve 400’den fazla Avrupa Parlamentosu üyesi dokunulmazlıkların kaldırılması için oy kullandı. Puigdemont, eski Katalonya Sağlık Bakanı Tori Comin ve eski Eğitim Bakanı Clara Ponsati’nin İspanya’da arama emri bulunuyor. Katalanların Belçika’dan İspanya’ya teslim edilebilmesi ise dokunulmazlıklarının kaldırılması kararıyla gerçekleşecek. İspanya daha önce Puigdemont gibi Belçika’ya yerleşen Katalanların iadesini talep etmişti. İspanya’nın, Avrupa Parlamentosu’nda yapılan oylamadan sonra tekrar iade için bir hamlede bulunma ihtimali konuşuluyor. Dokunulmazlıklarının kaldırılması istenen üç Katalan milletvekili, 2019 yılında Avrupa Parlamentosu seçimlerini kazanmış ve parlamentoya girmişti. Bu şekilde dokunulmazlıklarını kazanmıştı. Geçen ay Avrupa Parlamentosu’nun Yasal İşler Komitesi’nde bir oylama yapılmıştı. Yapılan oylamada, dokunulmazlıklarının kaldırılması istenen Katalan milletvekilleri için sunulan tavsiye kararında 15 lehte, 8 ise aleyhte oy kullanılmıştı. Bu durum üzerine parlamento genel kurulunda oylama yapılmıştı. Daha önce İspanya’dan Belçika’ya yerleşen birkaç Katalanların iadesi için yapılan talepler, Belçika mahkemeleri tarafından reddedilmişti.

AP: “Katalonya sorunu İspanya’da çözülmelidir”

İspanya Dışişleri Bakanı Arancha Gonzalez Laya, Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’ndaki oylamadan sonra yazılı bir açıklama yaptı. Yaptığı açıklamada, İspanya mahkemesinden kaçan üç Katalan milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılması kararı için yaşadıkları memnuniyeti belirtti. Laya, “Avrupa Parlamentosu, İspanyol adaletine destek veren ve ‘Katalonya sorunu İspanya’da çözülmelidir’ mesajı veren bir karar almıştır” ifadelerini kullandı. İspanya Dışişleri Bakanlığından bir diğer yetkili kişi ise “AP’nin kararı elbette ki İspanyol hükümetinin elini kolaylaştırıyor. AP bu kararıyla topu tekrardan İspanya’ya verdi. Şimdilik bir zaferden söz edemeyiz. Çünkü zafer, Katalonya sorunu uluslararasılaştırılmadan, diyalogla, tarafların birlikte oturduğu bir müzakere masasıyla İspanya içinde çözülürse olur” dedi.

Katalonya’da ne olmuştu?

2012 yılında Katalonya’da, bağımsızlık yanlısı siyasi girişimler başlamıştı. 9 Kasım 2014 tarihinde ise yasa dışı ilk bağımsızlık yanlısı halk oylaması yapılmıştı. Oylama, o dönemin Katalonya özerk hükümet başkanı Artur Mas’ın öncülüğünde olmuştu. Carles Puigdemont ise 12 Ocak 2016-28 Ekim 2017 tarihleri arasında Katalonya özerk hükümet başkanı olarak görev yapmıştı. 1 Ekim 2017 tarihinde, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararına rağmen, Puigdemont’un öncülüğünde ‘yasa dışı’ bağımsızlık referandumu’’ yapılmıştı. Katalonya’nın özerk haklarının, geçici olarak merkezi hükümete devredilmesi, İspanya Senatosu’nda anayasaya dayanarak alınan kararla gerçekleşmişti. Bu karardan sonra Puigdemont ve 6 eski Katalan siyasetçi İspanya mahkemelerinden kaçmış ve ülkeyi terk etmişti.

AP, Katalan vekillerin dokunulmazlığını kaldırdı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Almanya’dan Yeşiller grubundan vekil olan 71 yaşındaki Herzberger-Fofana, çarşamba günü Avrupa Parlamentosu Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, Brüksel’deki Kuzey Tren İstasyonu’nda, polisin siyahi olduğu için kendisine sert davrandığını iddia etti.

Herzberger-Fofana, kendisinin, 9 polis tarafından kontrol edilen iki siyahi gencin resmini çekmeye çalışırken müdahaleye uğradığını belirtti.

Polisin sert bir şekilde telefon ve çantasını aldığını, bacaklarını ayırarak duvara dayadığını ve aramak istediğini anlatan Herzberger-Fofana, “Bunun ayrımcı ve ırkçı eğilimleri olan bir davranış olduğunu düşünüyorum. Beni aşağıladılar. Bugün şikayette bulundum çünkü polis şiddeti soruşturulmalı.” diye konuştu.

Herzberger-Fofana, George Floyd hadisesiyle tüm dünyanın polis şiddetinin nelere yol açabileceğini gördüğüne işaret ederek, “Bu hadise bende büyük travma yarattı.” dedi.

Aralarında Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in de bulunduğu AP Genel Kurulu katılımcıları gözyaşlarına boğulan Herzberger-Fofana’yı bir süre alkışladı.

Avrupa Parlamentosu Başkanı David Sassoli Belçika hükümetinden konuya yöneli bilgi talep edeceklerini ifade etti. Brüksel’de Kuzey İstasyonu bölge polisi sözcüsü Audrey Dereymaeker, Pierrette Herzberger-Fofana’nın kimlik kontrolü sırasında zorluk çıkardığını, bu yüzden bir kadın polisin arama yaptığını dile getirdi.

Siyahi Avrupa Parlamenteri, Belçika polisinin ırkçı saldırısına uğradığını iddia etti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Twitter hesabından bir mesaj paylaşan Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, “Bugün AP, Türkiye’ye yönelik Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) fonlarının askıya alınmasına büyük çoğunlukla karşı çıktı.” açıklamasında bulundu.

AP Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu (KPK) Başkanı Sergey Lagodinsky ise “İyi bir mücadele verdik. AP Türkiye Raportörü ile benzer düşünceye sahip parlamenterlerle birlikte Türkiye’ye yönelik IPA fonlarının askıya alınmasını savunan öneriyi reddetmeyi başardık. Türk sivil toplumunun mevcut ikili gerginliklerden etkilenmeyeceğini bilmek memnun edici.” ifadesini kullandı.

Sanchez ve Lagodinsky’nin yanı sıra fonların devamını destekleyen diğer AP üyelerinin de karşı oy kullanmasıyla söz konusu değişiklik önerisi kabul edilmedi.

Avrupa Parlamentosu ‘Türkiye’ye yönelik fonlar kesilsin’ önerisini kabul etmedi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Kati Piri bile Türkiye’nin haklılığını itiraf etti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Her türlü nefret ve ayrım konusunda saplantılılar.” diye konuştu. “İslamofobi ile mücadele için Avrupa Birliği’nin (AB) bütün araçlarını kullanan siyasi bir programa ihtiyacımız var.” diyen Magid, benzer etkinliklerin tekrarlanması çağrısında bulundu. AB Komisyonunun Müslümanlara Karşı Nefretle Mücadele Koordinatörü Tommaso Chiamparino, “Aşırı sağ ve ırkçılık, toplumumuzun birliğe dayanan dokusunu tehdit ediyor. Nefret ve ayrımcılık, bazı politikacıların ana argümanları haline gelmiş durumda ve buna duyarsız kalamayız.” ifadelerini kullandı.

Chiamparino, insanların başörtüsünden veya sakalından dolayı ayrımcılığa uğrayabildiğine dikkati çekerek “İslamofobi ile mücadele, çoğu devletin ajandasında alt sıralarda yer alıyor, kurbanların sesi ise çoğu zaman duyulmuyor. Eğer bu konuda başarısız olursak, AB projesi başarısız olmuş sayılır.” diye konuştu. Belçika’da İslamofobi ile Mücadele Kolektifi adına konuşan Layla Azzouzzi, her gün Müslümanların nefret söylemine maruz kaldığının altını çizerek ayrımcılığın, devlet ve devlet dışı aktörlerce yapıldığı değerlendirmesinde bulundu. Azzouzzi, AP’nin Afrika kökenli, Yahudi ve Romanlara yapıldığı gibi İslamofobi ile ilgili de bir önerge kabul etmesi çağrısında bulundu.

Etkinliğe katılan eski Brüksel Bölge Parlamentosu Milletvekili Mahinur Özdemir: “İslamofobi’ye Belçika’da yüzde 76, Fransa’da yüzde 84 oranında kadınlar maruz kalıyor. Kin ve nefret söylemleri saldırıya dönmeye başladı. Bunun örneklerini farklı yerlerde gördük ve önüne geçmek için bütün parlamentoların tıpkı antisemitizm, negrofobi ve ırkçılık gibi önlem alması gerekiyor. Çünkü ismini koymadığınız bir şeye karşı önlem alamazsınız. İslamofobi’nin ifade özgürlüğü olmadığını aksine insanların bundan öldüğünü görüyoruz.”

Avrupa Parlamentosu aşırı sağcı grupların tehdidini konuştu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

HDP heyetine ev sahipliği yapan Avrupa Parlamentosu’nda Sol, Yeşiller ve Sosyal Demokratlar’ın birleşmesiyle “HDP ile dayanışma grubu” kurulmasına karar verdiler.

Bununla da yetinmeyen Avrupa Parlamentosu’nun HDP dostu vekilleri, terör örgütü PKK propagandası yapmaktan cezaevinde olan Selahattin Demirtaş’ı İnsan Hakları ve Özgürlük alanında verilen Sakharov Ödülü’ne aday göstermeye hazırlanıyor.

Özel Haber: Avrupa Parlamentosu HDP ve PKK’nın emrinde yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Özel bankaların, seçim kampanyası için partisine finansman sağlamadığını iddia eden Le Pen, partiyi destekleyenlerden, bir yıl içinde iade edilmesi şartıyla, borç isteyeceklerini duyurdu.

LCI televizyonuna konuşan Le Pen, AP seçimlerine en iyi şekilde yarışmak ve demokrasinin korunması için Fransız halkının desteğine ihtiyacı olduğunu söyledi.

Parti, en az bin euro tutarındaki finansmanların kabul edileceğini belirtti. Geçtiğimiz günlerde de solcu parti ‘La France Insoumise’ (Asi Fransa) aynı gerekçeleri öne sürerek halktan borç istemek için kampanya başlatmıştı.

Partinin resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada, iki günde yaklaşık 450 bin euro toplandığı belirtildi.

Avrupa Birliği genelinde yapılan anketler, AP seçimlerinde Parlamento’daki sağ partilerden oluşan Özgürlükler ve Uluslar Avrupa’sı (ENF) grubunun üye sayısını neredeyse ikiye katlayacağını gösteriyor.

Kaynak:
© Batı Raporu

Fransa’da aşırı sağcı Le Pen AP seçimleri için halktan borç istiyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

AP Yeşiller Partisi, yazılı açıklamayla üyeleri Molly Scott Cato, Michele Rivasi, Tilly Metz ve Thomas Waitz’in gözaltına alındığını duyurdu.

Açıklamada, AP üyelerinin sabah saatlerinde, “Nükleer silahlardan arınmış Avrupa” mesajı içeren pankartlar taşıyarak, Belçika’daki Kleine Brogel hava üssüne girdiği, F-16’ların bulunduğu uçak pistini bloke ettiği aktarıldı.

AP üyelerinin ABD nükleer silahlarının Avrupa topraklarından çekilmesini talep etmek için bu eylemi gerçekleştirdiği aktarılan açıklamada, milletvekilerinin gözaltına alındığı bildirildi.

Açıklamada ifadelerine yer verilen AP’nin İngiliz üyesi Molly Scott Cato, “Eylemimiz ABD nükleer silahlarının AB üyesi ülkelerin topraklarından çekilmesi için baskı yapmayı amaçlıyor.” ifadesini kullandı.

Yaklaşık 20 ABD nükleer silahının Belçika’nın Kleine Brogel askeri üssünde bulunduğuna dikkati çeken Fransız Michele Rivasi de bu silahların kamu menfaatini tehdit ettiğini savundu.

AP’nin 4 üyesine Belçika’da nükleer silah protestosundan gözaltı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Gürcistan’da FETÖ’ye ait Özel Demirel Kolejinin yöneticisi Mustafa Emre Çabuk, 24 Mayıs’ta tutuklandı.

Avrupa Parlamentosu (AP) Milletvekili Rebecca Harms, FETÖ tutuklusu için Gürcistan Başbakanına mektup yazdı.

Harms, Brüksel’de temaslarda bulunan Gürcistan Başbakanı Giorgi Kvirikashvili’ye yazdığı mektupta, Tiflis’te tutuklu bulunan Mustafa Emre Çabuk’un Türkiye’ye iade edilmemesini talep etti.

AB’nin hareket geçmesini istedi

Harms ayrıca Avrupa Birliği (AB) Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve Genişleme Komiseri Johannes Hahn’a da mektup göndererek Çabuk’un Türkiye’ye iadesinin engellenmesi için harekete geçmelerini istedi.

Cezaevinde ziyaret etti

Temmuz 2017’de Gürcistan’a giden Harms, FETÖ tutuklusu Çabuk’u cezaevinde ziyaret ettiğini sosyal medya hesabında duyurmuştu.

AP bünyesinde Türkiye Dostları Grubu’nun başkan yardımcılığını yapan Harms; Gürcistan, Ermenistan, Azerbeycan, Ukrayna, Moldova ve Beyaz Rusya ile ilişkileri yürüten Euronest Komitesi’nin başkanlığını yürütüyor.

AP Türkiye Dostları Grubu’nun başkan yardımcısı FETÖ’ye destek verdi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.