Avustralya’da Nazi yanlısı bir grubun, geçtiğimiz hafta sonu Victoria eyaletinin batısındaki Grampians Milli Parkında, ırkçı sembolleri teşhir ettikleri bir “doğa kampı” düzenlediği ortaya çıktı. “News.com.au” internet sitesinin bildirdiği habere göre, “Nasyonel Sosyalist Ağ” adlı bir grup doğa kampı düzenledi. Nazi sempatizanı grubun 40 üyesi, kampta çekilmiş fotoğraflarını sosyal medyada paylaştı. Çekilen fotoğraflarda grup üyelerinin kar maskesi taktığı ve Nazi işaretleri yaptığı görüldü. Öte yandan, ABD’deki ırkçı Ku Klux Klan örgütünün de sembolü olan yanan haçın önünde poz verdi. Milli park yakınındaki Halls Gap kasabası sakinleri ise Avustralya Günü’ne denk gelen hafta sonunda bölgeye gelen Nazi sempatizanı grup üyelerinden tedirgin olduklarını açıkladı.

Nazi sempatizanı grup ırkçı sloganlar attı

Bazı kasaba sakinleri, Nazi sempatizanı grup üyelerinin 2. Dünya Savaşı öncesinde Almanya’da iktidara gelen Adolf Hitler’in Nasyonel Sosyalist İşçi Partisinin (Nazi Partisi) destekçilerinin söylediği “Heil Hitler” (Selam Hitler’e) ve “Güç beyazlara” gibi ırkçı sloganlar attıklarını duyduklarını söyledi. Victoria eyaleti polisi ırkçı geziyle ilgili soruşturma başlattı. Sivil haklar örgütü Karalama Karşıtı Komisyonun Başkanı Dvir Abramovich, olayla ilgili açıklamalarda bulunarak grubun varlığının azımsanmaması uyarısında bulundu. “Hiç şüpheniz olmasın ki Hitler’e tapan bu kişilerin kustuğu bu tehlikeli söylem çizgi aşıp gerçek dünyada ölümcül saldırılara dönüşebilir. Önlem almak için yeni bir Christchurch olayını beklememeliyiz.” şeklinde konuştu. Abramovich böyle grupların federal yönetim ve eyaletler tarafından terör listesine alınması ve takip edilmesi gerektiğini vurguladı. “Neo-Nazi ideolojileri ve gösterileri Victoria eyaletinde gayet canlı ve açıktan yürütülüyor. Avustralyalı bir Hitler’in başında olduğu bir Dördüncü Reich’ın düşünü kuran bu yerli malı SS askerleri, bir ırk savaşını teşvik ederek ve kendileri gibi dar kafalıları saflarına katarak   mevcut ve açık bir tehlike arz ediyor.” ifadelerinde bulundu.

Terörle mücadele çalışmalarının yüzde 40’ı aşırı sağcı gruplara yönelik

Faha önce Avustralya Güvenlik ve İstihbarat Teşkilatı (ASIO), aşırı sağcı gruplarla ilgili açıklamalarda bulunarak, bu grupların 2016’da terörle mücadele çalışmalarının yüzde 10’unu oluşturduğunu ancak bu oranın Eylül 2020’de yüzde 40’a çıktığını bildirmişti. Söz konusu grupların, “gerçek ve artan bir tehdit oluşturduğunu” vurgulayan ASIO, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle uygulanan karantina tedbirlerinin, bu kişiler arasında öfke ve umutsuzluk duygularını artırdığı, daha önce bu gruplara katılan bazı kişileri daha da radikalleştirdiğine belirtmişti. Yeni Zelanda’nın Christchurch kentindeki Nur ve Linwood camilerine 15 Mart 2019’da cuma namazında otomatik silahlarla terör saldırısı düzenlenmişti. Saldırılarda 51 kişiyi öldüren ve 49 kişiyi yaralayan aşı sağcı terörist Brenton Tarrant, Ağustos 2020’de ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı.

Avustralya’da Nazi yanlısı bir gruptan ırkçı kamp yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

The Guardian Australia’nın yayımladığı görüntülerde, Afganistan’da Avustralya özel kuvvetlerinin barında askerlerin bir Taliban militanına ait olduğu belirtilen protez bacakla eğlendikleri ve protezi bira içmek için kullandığı görülüyor.

Haber, üst rütbeli bir askerin protez bacağı kafaya dikerek bira içtiği ve korsan bayrağı asılı duvarın önünde iki askerin bira ve protez bacakla poz verdikleri fotoğraflar eşliğinde dünyaya duyuruldu. Gazete, protezi kafaya dikerek bira içen askerin hala Avustralya ordusunda görev yaptığını belirtti.

Protez bacağın Nisan 2009’da Avustralya askerlerine saldırırken öldürülen Taliban militanlarından birine ait olduğu kaydedildi.

Gazeteye konuşan askerler, ölümüne içme alemlerinden üst rütbeli subayların haberdar olduğunu söyledi. Bir asker, özel kuvvetlerin nereye gitseler beraberlerinde protez bacağı götürdüğünü anlattı. Daha sonra bacağın Almanya’nın imparatorluk ve Nazi dönemindeki askeri nişanı Demir Haç ile birlikte tahta bir plakete yerleştirildiği ve Almanca ‘Das Boot’ yazıldığı belirtildi.

Dört yıllık bir araştırmanın sonucunda Avusturalya askerlerinin Afganistan’da savaş suçu işlediğine dair kanıtlara yer veren raporun yayımlanmasının ardından basına yansıyan fotoğraflar, Avustralya kamuoyundaki moral bozukluğunu ve ahlaki sorgulamayı artırdı.

2005-2016 arasında aralarında çocukların da olduğu en az 39 yasadışı öldürmeyi belgeleyen raporda askerlerin davranış normlarına yaygın şekilde saygısızlık gösterdiği bildiriliyor ki, bu durum Fat Lady’s Arms fotoğraflarında da gözleniyor.

Afganistan hükümetinden ‘soruşturmanın ortaya çıkardığı görevi kötüye kullanma’ nedeniyle özür dilemek ve 13 askeri ordudan ihraç etmekle yetinen ve herhangi bir yargı süreci başlatmayan Avustralya hükümeti, diline düştüğü Çin’in karşısında son fotoğraflarla çok zor durumda kaldı.

Raporun yayımlanmasının ardından Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian, elinde kuzu tutan Afgan çocuğun boğazına bıçak dayayan Avustralyalı asker fotomontajını “Korkma, barış getirmeye geliyoruz” altyazısı eşliğinde paylaşmıştı. Çinli sözcü paylaşımına “Afgan sivillerle esirlerin Avustralyalı askerler tarafından öldürülmesi şok edici. Bu tür eylemleri şiddetle kınıyor ve askerlere hesap sorulması çağrısı yapıyoruz” mesajını eklemişti.

Bunun üzerine Avustralya Başbakanı Scott Morrison, paylaşımın silinmesini hem Pekin’den hem de Twitter’dan talep etti.

“Avustralya, bu çirkin iş için Çin hükümetinden özür talep ediyor” açıklamasını yapan Başbakanı Morrison, ‘son derece çirkin” paylaşımın hiçbir şekilde haklı gösterilemeyeceğini ve Çin hükümetinin utanç duyması gerektiğini’ savundu.

Twitter paylaşımı ‘hassas’ diye nitelemekle yetinip silmeyi kabul etmezken, Çin de Morrison hükümetinin özür talebini reddetti.

‘Dikkatini askerlerin işlediği suçlardan başka yöne çevirme çabası’
Çin’in Avustralya Büyükelçiliği’nin yaptığı açıklamasında, Avustralya’nın Pekin’i suçlayarak iki şeyi amaçladığı, birincisinin, bazı Avustralya askerlerinin işlediği korkunç zulümden kamuoyunun dikkatini başka yöne çevirmek, ikincisinin, kötüleşen ikili ilişkilerden Çin’i sorumlu tutmak olduğu dile getirildi.

“Bir başka amaç da içerideki milliyetçiliği körükleme girişimi olabilir” denilen açıklamada, Avustralya’ya ‘Afganistan’da Avustralya askerleri tarafından işlenen suçlarla yüzleşmesi, sorumluları cezalandırması ve kurbanlar için adaleti sağlaması’ çağrısı tekrarlandı.

Avustralya askerleri öldürdükleri Taliban üyesinin protez bacağıyla alkol içti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

IGADF’nin dört yıllık bir soruşturmanın sonucunda hazırladığı ve Afgan sivillerin yasa dışı olarak öldürüldüğünü belgeleyen ‘güvenilir kanıtların’ yer aldığı rapor, Avustralya Genelkurmay Başkanı General Angus Campbell tarafından açıklandı. Yüzlerce tanığın dinlendiği ve 25 askerin karıştığı 57 olayın incelendiği rapordaki bulguları değerlendiren Campbell, raporun bazı askerlerin ‘savaşçı kültürünün utanç verici kaydını’ ortaya çıkardığını söyledi.

Raporda yer verilen yasa dışı cinayetlerin hiçbirinin ‘savaşın harareti içinde’ tanımlanmadığını ve cinayetlerin bilinçli işlendiğine dikkati çeken Campbell, “Raporda faillerin olayları kafası karışmış veya istemeyerek yaptıklarına dair hiçbir bulgu yok” ifadesini kullandı.

Campbell, Afganistan halkından özür diledi Elde edilen verilere göre ellerinde, Avustralya Savunma Kuvvetleri’ndeki (ADF) 25 personelinin ya suçları işlediğine ya da en azından ciddi suçlara karıştığına dair inandırıcı bilgiler olduğunu vurgulayan General Campbell, “Afganistan halkından, Avustralya Savunma Kuvvetleri (ADF) adına, Avustralya askerlerinin herhangi bir suçu için içtenlikle ve kayıtsız şartsız özür dilerim” dedi. Raporu hazırlayan ADF Genel Müfettişi Tümgeneral Paul Brereton, meselelerin mahkemeye çıkmadan önce bile Federal Hükümetin, Afganistan’daki kurbanların ailelerine tazminat ödemesi gerektiğine inandığını söyledi.

Bazı Avustralyalı askerlerin, öldürülen Afgan sivillerin cesetlerinin yanına ‘meşru bir hedef’ olduklarını öne sürmek için bazı silah ve bombaları yerleştirerek muhtemel soruşturmadan kurtulmayı planladıklarına dair delillere ulaştıklarını aktaran Tümgeneral Brereton, sözlerini şöyle tamamladı: “Bunlar kasıtlı hukuka aykırı cinayetlerin gizlenmesi amacıyla kullanılmak üzere geliştirildi.

Ele alınan olaylar bir savaş suçuna ilişkin inandırıcı bilgilerin bulunduğu tespit edilen davalar, öldürülen kişinin savaşçı olmadığı açık olan veya olması gereken davalardır.” Soruşturmayı yürüten müfettişler raporu, Avustralyalı askerlerin 2005 ila 2016 arasındaki davranışlarına ilişkin 423 tanıkla görüşüp 20 binden fazla belgeye ve yaklaşık 25 bin görüntüyü inceleyerek hazırladı.

Rapor, toplam 36 olayın cezai soruşturma yapılması için Avustralya Federal Polisine (AFP) sevk edilmesini tavsiye ediyor. Avustralya’nın, ABD ve diğer müttefikleriyle devam eden barışı koruma çabalarının bir parçası olarak Afganistan’da yaklaşık 400 askeri bulunuyor.

Avustralya askerlerinin Afganistan’da 39 sivili öldürdüğü ortaya çıktı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Auburn Türk İslam Kültür Merkezi yönetimindeki Gelibolu Camii’ne giren erkek saldırganın, caminin üst katındaki avizeleri, pencere camlarını, televizyonu ve bazı eşyaları kırarak binlerce dolarlık maddi hasara yol açtığı açıklandı.

Saldırı esnasında bazı vatandaşlar, saldırganın görüntülerini cep telefonuyla kaydederek polise haber verdi. Polis, kimliği açıklanmayan saldırganı gözaltına aldı.

Avustralya’da Gelibolu Camii’ne saldırı düzenlendi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Paylaşılan başka bir görüntüde de yerde yüzüstü yatan kişi kalkmaya çalıştığı sırada yanındaki polislerden birinin başına ayağıyla vurulduğu görülüyor.

Görüntülerde 6 polisin tekmenin etkisiyle başı yere çarpan adamı kelepçelediği dikkati çekiyor.

Avukat Jeremy King, Melbourne’de dün gözaltına alındığı sırada polis şiddeti gören 32 yaşındaki müvekkilinin hiçbir suçunun olmadığını söyledi.

Müvekkilinin ruh sağlığı konusunda tedavi alan biri olduğunu belirten King, polislerin böyle bir kişiye özel şekilde davranması gerektiğini kaydetti.

Polis aracının müvekkiline çarptığını gösteren video da dahil gözaltı anında yaşananları “korkunç” şeklinde nitelendiren King, Victoria Polisinin kabul edilmiş yöntemlerinin olduğu el kitabında birilerine araçla çarpmaya ve başına ayakla vurmaya izin verilmediğini vurguladı.

King, Northern Hastanesinde kaldırılan müvekkilinin, durumu ağırlaşınca doktorlar tarafından “yapay komaya” sokulduğunu, doktorların beyinde oluşan hasarı tespit etmeye çalıştığını aktardı.

Müvekkilinin ailesinin çok üzgün olduğunu söyleyen King, konuyla ilgili bağımsız bir soruşturma açılması gerektiğini bildirdi.

King, soruşturmada olaya karışan polislerin görevini kötüye kullandığı sonucuna ulaşılması durumunda hesap vermeleri gerektiğini de dile getirdi.

Polis biber gazı da sıkmış

Diğer yandan Victoria Emniyetinden yapılan açıklamada, dün Epping bölgesindeki Cooper Sokağı’nda dengesiz tavırlar sergileyen bir erkeğin olduğuna dair ihbar aldıkları belirtildi.

Açıklamada, söz konusu erkeğin polisler gelince saldırganlaştığı ve gözaltına alınmamak için polis aracına zarar verdiği kaydedildi.

Olayda bir polis memurunun saldırıya uğradığı ve bu kişi gözaltına alınmadan önce biber gazı sıkıldığı aktarılan açıklamada, gözaltına alınan kişinin durumunun tespit edilmesi için hastaneye kaldırıldığı ifade edildi.

Açıklamada, konunun, incelenmesi için Profesyonel Standartlar Komutanlığına sevk edildiği vurgulandı.

Victoria eyaleti Polis Bakanı Lisa Neville, Profesyonel Standartların polis kameralarını inceleyeceğini açıkladı.

Gözaltına alınan kişinin oldukça ciddi bir suç işlediğini söyleyen Neville, bununla birlikte polisin gözaltı sürecinin endişe verici yönleri olduğunu ifade etti.

Avustralya’da polis şiddetine uğrayan kişinin beyninde hasar oluştu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Yüksek Mahkeme, Pell’in mahkûm olduğu Melbourne Bölge Mahkemesi’ndeki jürinin duruşmada sunulan tüm kanıtları düzgün bir şekilde değerlendirmediğine hükmederek cinsel taciz mahkûmiyetini bozdu.

Kararın ardından yaptığı yazılı açıklamada “Adaletin temeli doğruluktur” ifadelerini kullanan ve suçlu olmadığını bildiğini savunan Pell, kendisini suçlayanlara karşı ‘kötü niyet taşımadığını’ söyledi.

Eski Kardinal Pell’in, Victoria eyaletinde tutulduğu Barwon Hapishanesi’nden bugün serbest bırakılması bekleniyor.

Mahkemenin kararı açıklamasından sadece birkaç saat sonra Vatikan’da ise ‘manidar’ bir ayin gerçekleşti. Konutunda her sabah dua eden Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis, bu kez ‘haksız yere hüküm giyenleri’ hatırlamayı tercih etti.

Papa, “Bugün, uyuşmazlıktan kaynaklı haksız cezalara çarptırılanlar için dua etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

Avustralya Yüksek Mahkemesi George Pell’in cinsel taciz mahkumiyetini bozdu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Eski Vatikan Ekonomi Bakanı, böylece uzun dönemdir taciz skandallarıyla sarsılan Katolik Kilisesi’nde çocuk istismarından hapse giren ilk üst düzey isim oldu.

Pell, bir dönem Katolik dünyasının ruhani lideri Papa’nın yakın danışmanları arasındaydı.

Melbourne Bölge Mahkemesi’nde görülen davada hakim, Pell’in 1996-2001 yıllarında başpiskoposluk yaptığı dönemde kilise korusunda bulunan 13 yaşındaki iki erkek çocuğa cinsel tacizde bulunduğuna hükmetti.

Televizyonlardan canlı yayınlanan duruşma esnasında, hakim Peter Kidd, Pell’e “iki kurbana karşı sert ve zorlayıcı bir cinsel saldırı gerçekleştirdin.” dedi.

Suçlamaları kabul etmeyen ve temyiz başvurusunda bulunan 77 yaşındaki Pell, Haziran’da temyiz, üç yıl sekiz ay sonra ise kefalet başvurusu yapabilecek.

Melbourn’de görülen davada mahkeme jürisi 12 Aralık 2018’de, Pell’in, Aralık 1996 ve Şubat 1997’de Melbourne Başpiskoposu olarak görev yaptığı St. Patrik Katedrali’nde o dönemde 13 yaşında olan iki erkek çocuğa tacizde bulunduğuna karar verdi.

27 Şubat’ta hakim karşısına çıkan Pell’in, karar duruşmasına kadar gözaltında tutulmasına hükmedilmişti.

Dava sürecinde hayattaki mağdurlardan birinin ifadesine başvuruldu. Diğer mağdur ise 2014 yılında aşırı dozda uyuşturucudan hayatını kaybetti.

Avustralya yönetimi geçtiğimiz yıl cinsel istismar mağdurları çocuklardan ve ailelerinden resmen ‘ulusal özür’ dilemişti.

Avustralya Kardinali, erkek çocuklara cinsel tacizden mahkum oldu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Avustralya’nın Melbourne kentinde 1996 ile 2001 yılları arasında başpiskopos olarak görev yapan 77 yaşındaki Kardinal George Pell’in, iki erkek çocuğa cinsel taciz suçlamasıyla yargılandığı davada jürinin kararı belli oldu.

Jüri, Vatikan’ın 3 numaralı ismi olan Pell’in, Aralık 1996 ve Şubat 1997’de Melbourne Başpiskoposu olarak görev yaptığı St. Patrik Katedrali’nde o dönemde 13 yaşında olan iki erkek çocuğa tacizde bulunduğuna karar verdi.

Yaklaşık 3,5 günlük düşünme süresinin ardından kararı açıklayan 8 erkek ve 4 kadından oluşan jüri üyelerinin tamamının, Pell’in 5 tacizden suçlu olduğuna kanaat getirdikleri bildirildi.

Medyada yer alan taciz ve tecavüz ifadeleri, mağdurlardan birinin 2015 yılında önce polise, ardından da mahkemeye anlattıklarına dayanıyor. Hayatını kaybeden diğer mağdurun ise ne zaman ve neden vefat ettiği konusunda bilgi bulunmuyor.

Avustralya’nın Melbourne kentinde 1996 ile 2001 yılları arasında başpiskopos olarak görev yapan 77 yaşındaki Kardinal George Pell’in, iki erkek çocuğa cinsel taciz suçlamasıyla yargılandığı davada jürinin kararı belli oldu.

Jüri, Vatikan’ın 3 numaralı ismi olan Pell’in, Aralık 1996 ve Şubat 1997’de Melbourne Başpiskoposu olarak görev yaptığı St. Patrik Katedrali’nde o dönemde 13 yaşında olan iki erkek çocuğa tacizde bulunduğuna karar verdi.

Yaklaşık 3,5 günlük düşünme süresinin ardından kararı açıklayan 8 erkek ve 4 kadından oluşan jüri üyelerinin tamamının, Pell’in 5 tacizden suçlu olduğuna kanaat getirdikleri bildirildi.

Medyada yer alan taciz ve tecavüz ifadeleri, mağdurlardan birinin 2015 yılında önce polise, ardından da mahkemeye anlattıklarına dayanıyor. Hayatını kaybeden diğer mağdurun ise ne zaman ve neden vefat ettiği konusunda bilgi bulunmuyor.

Jüri tarafından suçlu bulunmasına karşın hakkındaki suçlamaları reddeden Pell, masum olduğunu ifade etti. Yarınki mahkemeden çıkacak karara itiraz edeceklerini açıklayan Pell’in avukatları ise davayı bir üst mahkemeye taşıyacaklarını belirtti.

Vatikan Ekonomi Bakanı çocuklara cinsel tacizden suçlu bulundu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.