İddianameden

Eski Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ve eski Fenerbahçe Yöneticisi İlhan Yüksel Ekşioğlu’nun avukatlarınca 38 eski hâkim ve savcı hakkında şikayet dilekçesi verilmişti. İddianamede, Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) da kovuşturma izni verdiği belirtildi. Yargının, devlet ve toplum hayatında kesin belirleyici ve son karar verici konumda bulunmasının FETÖ’nün işini kolaylaştırdığı belirtilen iddianamede, örgütün yargıyı her açıdan etkin bir silah olarak kullandığı vurgulanmıştı.

İddianamede, FETÖ’nün, geniş taraftar kitlesi bulunan Fenerbahçe Spor Kulübü ile dönemin Kulüp Başkanı Aziz Yıldırım’ı hedef aldığı ifade edildi.

Isparta Cumhuriyet Başsavcılığında ele geçirilen bir belgede, Aziz Yıldırım’ın din ile ilgisi bulunmadığından bahsedilen iddianamede, FETÖ’nün, Yıldırım’ı sözde dini argümanlar kullanan terör örgütü İBDA/C üyesi olduğundan bahisle istihbari mahiyette dinlediği belirtildi.

Örgütün 3 Temmuz 2011’de düzenlediği, kamuoyunda “futbolda şike” olarak bilinen operasyon ile Aziz Yıldırım’ın tutuklandığı belirtilen iddianamede, operasyon kapsamında gözaltına alınan şüphelilerden bazılarının “Aziz Yıldırım’ı ver kurtul” şeklinde aleyhinde ifade vermek için yönlendirildiği aktarıldı. Bu şekilde, örgütün yargı yoluyla Fenerbahçe Kulübünü ele geçirerek Aziz Yıldırım’ı tasfiye etmek istediği kaydedildi.

Futbolda şike davasında istenen cezalar

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 23 sayfalık iddianamede, Aziz Yıldırım ve İlhan Yüksel Ekşioğlu müşteki sıfatıyla, aralarında firari savcı Zekeriya Öz’ün de bulunduğu 38 hâkim ve savcı ise şüpheli olarak bulunmuştu.

Son soruşturmanın açılması talebiyle Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede, şüpheliler hakkında çeşitli suçlardan hapis cezaları istenmişti.

İddianamede, şüpheli Mehmet Berk’in “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme”, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “haberleşmenin gizliliğini ihlal”, “görevi kötüye kullanma”, “gizliliğin ihlali”, “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği”, “özel hayatın gizliliğini ihlal”, “ihmali davranışla görevi kötüye kullanma” suçlarından 26 yıl 6 aydan 88 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.

Şüpheli Zekeriya Öz’ün “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme”, “gizliliğin ihlali”, “haberleşmenin ihlali”, “görevi kötüye kullanma”, “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği”, “özel hayatın gizliliğini ihlal” suçlarından 21 yıl 9 aydan 86 yıl 6 aya kadar hapsi istenen iddianamede, şüpheli Mehmet Ekinci’nin “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği”, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “haberleşmenin gizliliğini ihlal”, “görevi kötüye kullanma” suçlarından 13 yıl 10 aydan 43 yıla kadar hapsi istenmişti.

Şüpheliler Cihan Kansız ve Fikret Seçen hakkında “görevi kötüye kullanma” suçundan ayrı ayrı 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası talep edilen iddianamede, Bülent Kınay hakkında “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği”, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “görevi kötüye kullanma” ve “haberleşmenin gizliliğini ihlal etme” suçlarından 13 yıl 8 aydan 52 yıl 6 aya kadar, şüpheli Ömer Diken’in de benzer suçlardan 31 yıla kadar hapsi talep edilmişti.

İddianamede, diğer şüpheliler Aytekin Özanlı, Birol Bilen, Davut Bedir, Dursun Ali Gündoğdu, Eşref Aksu, Fatih Mehmet Uslu, Gökmen Demircan, Hadi Çağdır, Hikmet Şen, Hüseyin Kaplan, Hüsnü Çalmuk, İbrahim Balık, Mehmet Erdoğan, Mehmet Hamzaçebi, Mehmet Karababa, Mehmet Uğurlu, Menekşe Uyar, Mesut Özcan, Metin Özçelik, Murat Üründü, Mustafa Boz, Muzaffer İren, Nalan Can, Nurullah Çınar, Osman Kaya, Resul Çakır, Savaş Çelik, Sedat Sami Haşıloğlu, Seyfettin Mermerci, Vedat Dalda, Yakup Hakan Günay’ın “görevi kötüye kullanma”, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “haberleşmenin gizliliğini ihlal etme”, “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 31 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılmaları istenmişti.

KAYNAK: ANADOLU AJANSI

Futbolda şike davasında yeni gelişme yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) kumpas davalarından biri olan ve dönemin Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile spor dünyasında tanınmış birçok ismin hapis cezasına çarptırılmasına sebep olan “futbolda şike davası”nda gerekçeli karar açıklandı. Mahkemenin 7 Eylül’de “Futbolda şike kumpası” davasında 88 sanığa verdiği hükmün gerekçesini açıklamasının ardından, terör örgütünün sözde şike soruşturmasında yaptığı usulsüzlükler yaptığı bir bir sıralandı. 2 bin 899 sayfa tutan gerekçeli kararda, Fethullahçı Terör Örgütü’nün 90’lı yıllardan itibaren futbol dünyasında palazlandığı, şike kumpası ile taraftarları sokağa dökmeyi ve örgütün bu hamlesiyle birden çok çıkar elde etmeyi hedeflediği açıklandı. Ahmet Uğuz’un başkanlık ettiği İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hazırlanan yaklaşık 3 bin sayfalık kararda, dava kapsamında dinlenen FETÖ’nün Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mahrem yapılanması imamlarından Özgür Kaya’nın; “Aziz Yıldırım gözaltına alınacak, Fenerbahçe küme düşürülecek” şeklindeki itirafları yer aldı.

Himmet adı altında gelir elde etmeye çalıştılar

Mahkeme, aralarında kapatılan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, dönemin İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç, dönemin İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Ahmet Kalender başta olmak üzere 48 sanığa 5 yıl 1 ay ile 1971 yıl arasında değişen hapis cezası, 40 sanıkla ilgili de beraat veya ceza verilmesine yer olmadığına yönelik  karar verdi. FETÖ’nün bu spor dalı içinden devşirdiği üye sporcular sayesinde “himmet” adı altında gelir elde etmeye çalıştığı belirtildi.

Futbolda şike davasının eski hâkimi Seyfettin Mermerci’nin de, 549 kez ByLock programına giriş yaptığı tespit edilmişti. Futbolda şike davasını onayan eski Yargıtay üyesi Mesut Kundakçı ise FETÖ üyeliği suçundan 12 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Futbolda şike davasının gerekçeli kararında,

“Spor camiası üzerinde etkinliğini arttıran örgüt, artık finansal ve örgütsel yapılanmasını belli bir seviyeye çıkardıktan sonra artık spor camiasının gündemini ve yaratmak istediği algı operasyonlarını elindeki gazete ve televizyon ile belirlemeye başlamıştır.” şeklinde değerlendirme yapıldı.

Operasyonu önceden bildikleri ortaya çıktı

FETÖ’nün MİT mahrem yapılanması imamlarından Özkür Kaya, vermiş olduğu ifadesinde, şike davası adı altında operasyon yapılacağını ve operasyonu önceden bildiklerini itiraf etti. Kaya, örgütün MİT mahrem imamı Murat Karabulut’un (Talip kod adlı) 3 Temmuz’dan 2-3 ay önce Ankara Sincan’da yapılan özel bir örgüt toplantısında operasyonu bildirdiğini belirtti.

Futbolda şike davasında amaç Erdoğan’ı yıpratmaktı

Kaya ifadesinin devamında;

“Bu operasyonda Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım‘ın gözaltına alınacağı, Fenerbahçe’nin küme düşürüleceğini, bu süreçte diğer bazı kulüpler ile alakalı olarak da bunların gerçekleştirileceğini söyledi. Operasyon yapılacağını Murat Karabulut anlattı. Bu toplantıda emniyet imamları yoktu. Asıl amaç o dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’ın yıpratılmasıydı.” dedi.

Gerekçeli kararda;

FETÖ’nün genel hareket biçiminin, devlet içerisindeki kadrolarda sinsice yapılanmasının yanı sıra toplumsal kaostan beslenme olduğu vurgulandı. Kararda,

“Daha önce 17-25 Aralık ve 7 Şubat MİT kumpası yargılamalarında olduğu gibi kumpas organizasyonlarının ana teması toplumu, hedefindeki algıya yönelterek kaos çıkarmak ve böylelikle devleti ve hükümeti yıpratmaya ve işlevsiz hale getirmeye çalışmaktır” ifadeleri yer aldı. Yapılan açıklamada;

“Milletimizin üstün feraset ve cansiperane cesaretiyle tanklara siper ettiği gövdesi değil, aslında devletine olan bağlılığı ve demokrasiye olan sevdası ile şekillenen karakteridir. Bu örgüt ile mücadele sadece Cumhurbaşkanının şahsı yahut yargı makamları ile yahut mağdur Fenerbahçe Spor Kulübü ve diğer mağdurlarla sınırlı kalmayarak topyekun verilmesi gereken bir mücadeledir. FETÖ sadece eli kanlı bir silahlı örgüt değil ,itibar ve maneviyat suikastçisi bir zihniyettir. İş bu yargılamaya konu dosyamızda usülsüz ve sahteciliğe konu edilen eylem ve belgeler ile kurmaya çalıştığı kumpasla sadece Fenerbahçe Spor kulübü ve dosya mağdurlarının değil Türk Futbolunun ve Türk milletinin de itibarına, saygınlığına saldırmış ve derin yaralar açmıştır.” dendi.

Fenerbahçe açıklama yaptı

Futbolda şike davasında verilen hükmün gerekçesinin açıklanmasının ardından, Fenerbahçe Spor Kulübü yazılı bir açıklama yaptı. Kulüp, yaptığı açıklamada;

“Hukukçularımız ‘Futbolda şike kumpası’ davasında hükmün gerekçesinin açıklamasının ardından harekete geçti.” dedi.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

Futbolda şike davasında verilen hükmün gerekçesi açıklandı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ soruşturmaları hız kazanırken kamu ile özel sektördeki güvenlik incelemeleri de sürüyor. Fenerbahçe’nin de bu doğrultuda FETÖ temizliğine giriştiği ortaya çıktı.

Sarı-lacivertli kulübün bu kapsamda bütün iştirakleri için geniş bir araştırma yaptırdığı öğrenildi. Başkan Aziz Yıldırım, sarı-lacivertli kulübün tüm üyelerinin, çalışanlarının ve hizmet sağlayıcılarının FETÖ bağlantılarını soruşturdu.

Bu konuda Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, HSYK, Genelkurmay Başkanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, valilikler ve Emniyet Müdürlüğü ile temasa geçildiği ve kulüple ilişkisi bulunan tüm kişilerin incelenmesinin istendiği öğrenildi.

Şu ana kadar kulübe 48 üyenin isminin verildiği ve bu kişilerin tamamının kamuda görev yaptığı belirlendi. Fenerbahçe’ye iletilen 48 kişinin kulüple bağının kesildiği ifade edildi. Listenin geniş olması nedeniyle araştırmanın devam ettiği, en kısa zamanda güvenlik incelemesinin sonlandırılacağı belirtildi.

Yönetimin uzun bir süredir gizlilik içinde yürüttüğü FETÖ temizliğinin sonuçlarının yakın bir gelecekte kamuoyu ile paylaşılmasının planlandığı da kaydedildi.

Aziz Yıldırım Fenerbahçe’den FETÖ’cüleri temizliyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

KOM ekipleri, bir dönem FETÖ’nün kalelerinden olan Süleyman Demirel Üniversitesi’nin Bilgi İşlem Daire Başkanı Halil Karakoç’un dijital evrakları kaçırmaya çalıştığını tespit etti.

25 hard disk, 6 flash bellek

Karakoç’un üniversiteden kaçırmak üzere 34 HS 041 plakalı otomobiline yüklediği 25 adet hard disk, 6 adet flaş bellek, 5 adet laptop, 117 adet cep telefonu SİM kartı, 1 adet bilgisayar kasa ve monitörü ile 2 adet modeme el konuldu.

Gözaltına alınan Karakoç’tan ele geçirilen 7 aşamalı şifre ile saklanmış olan hard disklerden, Gülen’in yaptığı toplantılarda söylediklerinin el yazısıyla kayda geçirilmiş 227 adet not ele geçirildi.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in fişleme notları:

“Tayyip bize hiçbir şey sormuyor”

• Çamuroğlu’nu Alevilerin içinde en samimi buldum. Ona Kültür Bakanlığı verebilirdi. Tayyip bize hiçbir şey sormuyor, teklif etsek de dinlemiyor. Ertuğrul Günay’a gerekli iltiması göstermiyor.
• Ülkemiz Yargıtay ve Danıştay’ı da hallederlerse kurtulur inşallah.
• Sabun köpüğü gibi şöhretim var, onu da Hanefi Avcı şişiriyor. Yanlış üflüyor, indireceğine şişiriyor. Avcı’nın kitabını alanlar ahmaklık yapmışlar. O kadar sattığına ihtimal vermiyorum.
• Aziz Yıldırım tabi ki ehli imanın olduğu yerde hep düşmanlık yaptı. Şike hadisesi sporda maalesef siyaseti geride bıraktı, gölgeledi. Şike sporda sektör olmuş meğer haberimiz yokmuş. Her tarafta kirleşme olduğu gibi burası da çok kirlenmiş.

“Bahçeli bir yudum suda bizi boğar”

• Devlet Bahçeli münafık birisi. Rabbimin inayeti olmasa bizleri bir yudum suda boğar.
• Mesut Yılmaz ahmak biriydi hiç yardımı olmadı, okullara sahip de çıkmadı. Edebi az olan biriydi.
• Süleyman Demirel her ehli imana samimi olarak davranmadı. Alevi şeceresi bozuk generalleri Demirel’e listeler halinde verdik. Maalesef “Hocam sen karışma, orduya müdahale etme.” diyor. Demirel bize hep kötü davrandı, biz de güvendik ve aldandık. Demirel, Büyükanıt ve benzerlerinin ecdadı hepsi de Yahudi’dir.

“Ecevit arkamda çok durdu”

• Bülent Ecevit Bey, benim yüzünden çok baskı gördü. Adam çok arkamda durdu, bu duruşunu hayatıyla ödedi. O benim yanıma gelmek istedi, hizmetimize fırtınalı bir dönemde sahip çıktı. MGK’da bizi savundu. Dosyaları masaya vurup oturumu terk etti. Başka hükümetler olsaydı yapamazdı. Okullarımızı zamanın en azgın ağalarına (asker) karşı müdafaa etti.
• İsmet Paşa da Süryani’dir. Hüsamettin Cindoruk ile yanına ziyarete gittik, bizi çok iyi karşıladılar. Misafir etti ama tam cin gibi bir adamdır.

“Cem isminden çekinmek lazım”

Elebaşı Gülen notlarında gazetecilerle ilgili şunları söyledi:

• Hablemitoğlu öldürüldü. Hizmetimizin düşmanıydı, hayatta iken kanal kanal gezip aleyhte konuşuyordu.
• Cem Uzan, esasen Cem isminden çekinmek, şüphe ile bakmak lazım. Cem Sultan da Osmanlı’nın başına dert olmuş.
• Balbay ve Haberal’ın salıverilmesi ile alakalı haberlerde salınsın denmiş. Bunlar çıkarsa ortalığı karıştırır.
• İzzettin Doğan dini bilmiyor. Bizim de kusurlarımız oldu, bu camiayı çok ihmal etmişiz. Dersim hadisesi sebebiyle bayağı da Amerika’ya gelen olmuş, buraya yerleşmişler. Çok büyük ticaret yapıyorlar, Türkiye’dekiler cahil, buradakilerin kendileri ve çocukları daha da cahil, Türkiye’de bu dedeler grubu da cahildir.

FETÖ elebaşının fişleme notları Isparta’da ele geçirildi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.