Bayraktar Akıncı TİHA TSK’nın envanterine dahil olurken dünya basınında da geniş yer buldu. Türkiye için yeni bir sayfa anlamına gelen bu teslimat, TB-2 ve ANKA ile başlayan sürecin insansız savaş uçaklarına dönüşmesinde en önemli duraklardan biri aslında. Türkiye’nin bu başarısını dünya basını da görmezden gelemedi. ABD merkezli Bloomberg, Türkiye’nin TİHA ile dünyada üç ülkeden biri haline geldiğini yazdı. İnsansız hava araçlarında ileri teknolojiye sahip olan Çin’de basın da TİHA başarısından bahsetti. Wangyi isimli yayın kuruluşu “Türkiye drone teknolojisinde ilk üçte” diyerek duyurdu.

Türkiye askeri kapasitesini yerli drone’larla inşa ediyor

Bloomberg haberinde “Türkiye, askeri kapasitesini yerli drone’larla inşa ediyor.” başlığına yer verdi. Haberde, yerli üretim insansız araçları projelerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “orduyu kendi kendine yeter hale getirme” çabalarının olduğu vurgulandı. Baykar Savunma tarafından üretilen Akıncı TİHA, Ukrayna ve Polonya dahil çeşitli ülkelere satışı yapılan Bayraktar TB2’den daha gelişmiş durumda olduğu da belirtildi. Akıncı’nın havada ve yerde hedeflere saldırabildiği ve savaş uçaklarıyla birlikte hareket edebildiği, ayrıca Türkiye’nin mevcut pilotsuz uçaklarından daha yüksek irtifada uçabilmesinin yanı sıra havada daha uzun süre kalabildiği ifade edildi.

Akıncı TİHA için “Roketsan tarafından geliştirilen füzeleri taşıyacak.” denilirken Türkiye‘de üretilen İHA ve SİHA’ların Libya’da Hafter’in başkent Trablus’u ele geçirme girişimlerine karşı koyduğu, 44 günlük Dağlık Karabağ savaşında Azerbaycan ordusuna üstünlük sağladığı da okuyuculara hatırlatıldı.

Bloomberg Twitter’da yaptığı “Türk ordusu, Libya’dan Azerbaycan’a kadar çatışmalarda önemli roller oynayan bir filoyu genişleterek, yeni nesil yerel olarak üretilen silahlı insansız hava araçlarının ilkini teslim alacak.” paylaşımıyla da TİHA’nın ordu için öneminin altını çizdi.

Akıncı TİHA ile Türkiye ilk üçte yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

ABD’li avukat Rudy Giuliani, Trump döneminin en fazla konuşulan isimlerinden biriydi. Donald Trump‘ın şahsi avukatı olan Giuliani’nin daha önce 2019 yılında Türkiye adına lobi yaptığı iddiaları öne sürülmüştü. Washington Post gazetesi tarafından yayınlanan haber, adının açıklanmasını istemeyen eski yetkililere dayandırılmıştı. Eski yetkililer; Giuliani’nin henüz Trump’ın avukatı olmadığı 2017 yılında başkan ile özel sohbetlerinde Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) elebaşı Fethullah Gülen’in iadesi için ısrar ettiği yönünde ifadeler kullanmıştı. Haberde, Giuliani’nin Beyaz Saray’ı sık sık ziyaret ettiği ve “o dönemde neredeyse başka hiçbir şey konuşmadığını ve Trump nezdinde bu konuyu her fırsatta gündeme getirdiği” kaydedilmişti. Gazeteye konuşan yetkililer, Trump’ın bu fikre bir dönem sıcak baktığını ancak diğer yetkililerin karşı çıktıklarını söylemişti. Eski Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’ın avukatı, benzer iddialarla yeniden gündeme geldi.

Daha önce Halkbank kumpasında Türkiye aleyhine tetikçilik yapmış olan Yahudi sermayeli gazete Bloomberg‘in haberine göre;

ABD Adalet Bakanlığı tarafından hakkında soruşturma başlatılan avukatın, Türkiye’nin çıkarları için lobicilik yaptığı iddiaları ve Reza Zarrab ve Fethullah Gülen ile ilgili Türkiye lehine faaliyet yürütüp yürütmediği soruşturulacak. Bakanlık, Türkiye konusunda yürütülen soruşturmanın cezai bir niteliği bulunmadığını ve Giuliani’nin Ukrayna’daki faaliyetlerine ilişkin soruşturmadan ayrı yürütüldüğünü belirtti. Giuliani’nin lobi faaliyetleri konusunda yeterli bulgu elde edildiği taktirde “lobici” olarak kayıtlara geçirileceği ifade edildi.

ABD’li avukat Giuliani’nin lisansı askıya alınmıştı

1994-2001 yılları arasında New York’ta belediye başkanlığı yapmış olan Giuliani, 3 Kasım seçimleri sürecinde Trump’ın “seçimlerin çalındığı” yönündeki iddiasını en fazla savunması ve mahkemelerde bu konuda hukuki girişimlerde bulunarak dava açmasıyla ön plana çıkmıştı. bu konuda hukuki girişimlerde 24 Haziran tarihinde Giuliani’nin ABD başkanlık seçimlerinin ardından yaptığı açıklamaların yanıltıcı olduğunu belirterek avukatlık lisansının askıya alınmasına karar verdi. Mahkeme, kamuoyu ve milletvekillerine seçimlerin hile yoluyla çalındığına dair teorileri öne sürdüğü ifade edilen Giuliani’nin, New York eyaletinde avukatlık yapamayacağı kesinleşmiş oldu.

New York temyiz mahkemesi tarafından alınan kararda;

“Demokrasinin ayırt edici özelliği, özgür ve adil seçimlere dayanmasıdır. Seçimlerimizde bir güven kaybını kışkırtmayı amaçlayan yanlış açıklamalar ve bunun sonucunda hükümete olan güven kaybı genellikle özgür toplumun düzgün işleyişine zarar verir.” ifadelerine yer verildi.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

ABD’li avukat hakkında Türkiye soruşturması yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Türk Lirası 2021’e hızlı başladı ve gelecek aylarda daha fazla kazanım olacağına oynayan şüphecileri bile kazanmayı başardı. ABD merkezli Bloomberg gazetesi, TL’deki bu hızlı değerlenmeyi gündemine taşıdı. “Rallisiyle dünya çapında başı çeken lira, Wall Street uzmanlarını boğa piyasası yanlısı haline getiriyor” başlıklı yazısında Türk lirasının en çok değerlenen para birimi olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kasım başında ekonomi politikası ekibini yenilemesinden bu yana para birimi, dolar karşısında yüzde 23’lük değer kazanarak dünyada başı çekiyor. Bu değişim, Türkiye’nin Orta Doğu’nun en büyük ekonomilerinden birinin idaresinde daha geleneksel bir yaklaşım izleyeceğine dair yatırımcı iyimserliğini destekledi.

Türk Lirası yüzde 7 değer kazanacak

Societe Generale ve HSBC’den uzmanlar değerlenmenin henüz bitmediği ve artacağı öngörüsünde bulundular. Yılsonuna kadar doların Türk Lirası karşısında 6,5 olacağını, bunun mevcut seviyeden yüzde 7’lik bir değer artışına işaret ettiğini belirttiler. Son faiz artırımları ve enflasyonun çift hanelerde kalma olasılığı onların boğa piyasası yanlısı tutumlarına destek çıkıyor.

Societe Generale’den gelişen piyasalar strateji direktörü Phoenix Kalen, hükümetin kısa dönemli yüksek finansman gereksinimleriyle Türkiye’nin, daha önceki yıllara kıyasla çok daha az manevra alanı olduğunu söyledi.

Goldman Sachs Group’un bir raporuna göre, Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal, bu rezervi yeniden oluşturma arzusuna işaret etti. Ağbal, Türkiye’nin 2023’teki enflasyon hedefine ulaşana kadar sıkı para politikası duruşunu sürdüreceğini söyledi. Rapora göre bu, erken faiz indirimi endişelerini hafifletmeyi amaçlayan bir taahhüttü.

Handelsbanken’den kıdemli ekonomist Erik Meyersson, 2014 ve 2019’da olduğu gibi Cumhurbaşkanı’nın, Merkez Bankasına vaktinden erken şekilde faizleri düşürmesi için baskı yapmasını engelleyecek hiçbir şey olmadığını söyledi. Kasım ayındaki değişiklikten beri Erdoğan, yüksek borçlanma maliyetlerinden duyduğu hoşnutsuzluğu tekrarlıyor.

ABD’li dev banka Morgan Stanley doların, TL karşısında değer kaybetmeye devam edeceğini belirtti. Amerikan yatırım bankası Morgan Stanley, Türk lirasının beklenenden fazla değer kazanabileceğini ve doların 6.80 Türk Lirasına gerileyebileceğini belirtti. Kasım ayında ekonomi yönetiminde gerçekleşen değişiklik sonrasında banka tarafından doların 7 Türk Lirası‘na gerileyeceği öngörüsünde bulunduğu hatırlatıldı ve şimdi bu seviyenin de altına inme olasılığı olduğu belirtildi.

Bunların yanı sıra İngiliz merkezli Oxford Economics, Çin ve Türkiye’nin güçlü bir ekonomik toparlanma için en iyi pozisyonda olduğunu da açıkladı.

Türk Lirası en çok değerlenen para birimi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Bloomberg, Türkiye ekonomisindeki gelişmeleri, TL’nin değerinin artmasını gündemine taşıdı. Salgınla birlikte birçok büyük ekonomiye sahip ülkeler daralma kaydederken Türkiye’de büyüme beklentisinin altını çizdi. Merkez Bankasının aktardığına göre, Türkiye’nin gayri safi yurtiçi hasılasının 2020’de yüzde 2,5’e kadar artmış olabileceğini ve Covid-19 salgınının vurduğu diğer tüm büyük ekonomilere göre daha iyi bir performans göstermiş olabileceğini bildirdi. Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın İstanbul’daki iktisatçılarla yaptığı toplantıda sunulan tahminlere göre, ekonomi bu yılın ilk üç ayında yıllık temposu yüzde 4, yüzde 5’e düşmeden önce muhtemelen 2020’nin son çeyreğinde yüzde 8 kadar hızlı büyüdü.

Bloomberg: İşsizlik yüzde 1 azaldı

Merkez Bankası Başkanı, Türkiye salgının 750 milyar dolarlık ekonomi üzerindeki etkisini azaltmak için krediyi yükselttikten sonra Kasım ayında görevi devraldı.

Bloomberg haberinde, hükümet, 2021 yılı için GSYİH büyümesini yüzde 5,8 ve işsizlikte yaklaşık yüzde 1 puanlık azalışla yüzde 12,9’a düşürdü açıklamasında da bulundu.

Ağbal, atanmasından bu yana, faiz oranlarını kümülatif 675 baz puan artırarak para politikasına daha ortodoks bir yaklaşıma geri döndü. Merkez bankası, enflasyonu kontrol altına almak için “uzatılmış” bir süre daha yüksek tutacağını taahhüt ederken, son toplantısında gösterge oranını değiştirmeden yüzde 17’de bıraktı.

Bankanın Salı günkü toplantısının özetine göre, salgının ağır etkisiyle çift haneli enflasyon, liranın değerinin düşmesi ve döviz rezervlerini rekor düşük seviyelerde devralan Ağbal, fiyat istikrarının bu yıl en önemli öncelik olacağını söyledi.

Bloomberg: Türkiye salgına rağmen yılı büyüme ile kapattı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Bloomberg ekonomistleri Tom Orlik ve Bjorn Van Roye’un hazırladığı bir analizde Çin’in 2035 yılında ABD’yi tahtından ederek, dünyadaki yeni en büyük ekonomik güç olacağını iddia etti.

Fakat Çin’in bu yükselişi, yapılan değerlendirmeye göre on yıllardır süregelen ve on yıllar boyunca da sürecek bir dönüşümün sadece görünen kısmı.

Ekonominin ağırlık merkeziyse Batı’dan Doğu’ya, yani gelişmiş piyasalardan gelişen piyasalara kayıyor.

Araştırma sonuçlarına göre “Dünyanın en büyük ekonomilerinden 3’ü Asya’daki gelişen piyasalardan olacak.” diyen ekonomistler, Türkiye ekonomisinin de 2050 yılında en büyük 10. ekonomi olmasını öngörüyor.

Çalışma, dünya nüfusunun yarısına sahip olan Asya’nın ekonomik büyüklüğü 2020 yılında dünya ekonomisini yüzde 35’ini oluştururken, 2050 yılında ise dünya ekonomisinin yarısına sahip olacağını ortaya koyuyor.

Bloomberg Economics: Türkiye 2050’de en büyük 10. ekonomisi olacak yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

“Macron’un Türkiye’ye yönelik söylemi, limitlerine ulaştı” başlığı ve Bobby Ghosh imzasıyla çıkan yazıda, Macron’un Türkiye karşıtı sözlerinin Erdoğan’a zarar vermediği belirtildi:

“Fransa Cumhurbaşkanı Macron için kritik an hızla yaklaşıyor. Macron, Doğu Akdeniz’deki kriz konusunda yine Erdoğan’a sözlü saldırılarda bulundu. Ancak Macron Türkiye’yi geri adım atmaya zorlayacak askeri hamleler şöyle dursun, ekonomik tedbirleri kullanacak uluslararası bir konsensüs inşa etmekte dahi zorlanacak.”

Bloomberg, Macron’un sürekli aynı şeyleri tekrarladığını belirterek, Türkiye’nin artık Macron’u küçük gördüğünü kaydetti:

“Fransız liderin sözlü salvoları tekrarlanmaktan albenisini şimdiden kaybetti. Sadece birkaç hafta önce Macron, bu kırmızı çizgileri halihazırda çektiğini iddia ediyordu. Ama Macron’un şu ana kadarki eylemleri, Türkiye’nin onu daha fazla küçük görmesine neden oldu sadece.”

Yazıda, Türk Dışişleri Bakanlığının Fransa’ya gerekli cevabı verdiği belirtildi:

“Sert söylemler konusunda hayli becerikli Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Fransa Cumhurbaşkanı’nın son salvosuna Macron’un ukalaca konuşarak Türkiye’ye eski sömürgeci refleksleriyle ders vermekten vazgeçmesi gerektiğini söyleyerek cevap verdi.”

Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’ta “Akdeniz Fırtınası” adlı bir askeri tatbikatı düzenlediği vurgulanarak şu ifadeler kullanıldı:

“Bu, Macron’a iki seçenek bırakıyor: Buna katlanmak veya susmak. Donanma faaliyetinin zaten yoğun olduğu sulara daha fazla Fransız savaş gemisi gönderebilir.Fakat bunun, Erdoğan’ı donanma ve araştırma gemilerini geri çağırmaya zorlayacağını hayal etmek zor.”

Yazının sonundaysa Macron’un Akdeniz anlaşmazlığı konusundaki eleştirilerinin kendisine saklamasının daha akıllıca olacağı tespiti yer aldı.

ABD’nin medya devi, Macron’u yerin dibine soktu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Türkiye’nin 2021 yılında olağanüstü bir ekonomik büyüme göstermesini bekleyen Albayrak “Ekonomik programımızın temel unsurlarından birisi orta vadede cari dengeyi sağlamak ve dış finansman bağımlılığını azaltmaktır. Bunu ihracatımızı ve turizm gelirlerimizi artırarak, ithal ettiğimiz mal ve hizmetleri yurt içinde üreterek, tasarruf oranlarımızı artırarak, kaynaklarımızın çoğunu üretime ayırarak ve rekabetçi bir kur politikası uygulayarak başaracağız.” dedi.

Türkiye toparlanmanın yolunu, liranın mevcut durumunu avantaja çevirerek belirlemek istiyor. Albayrak’ın vizyonu da Cumhurbaşkanı Erdoğan hükümetinin son yıllarda bazı mal ve hizmetleri yurt içinde üretmeye öncelik verilmesine ilişkin azmini yansıtıyor. Bu doğrultudaki planlar arasında kendi arabasını üretme ve tüm inşaat malzemelerinin içeride üretilmesi planları da yer alıyor.

Geçen ay, Türk ekonomisinin emsallerine göre daha iyi bir noktada olduğunu vurgulayan Albayrak bu yıl için yüzde 1 ila yüzde 2 arasında bir daralma beklediğini ifade etti. Salgından önce 2020-2022 yılları için yüzde 5’lik bir büyüme hedefi koyulmuştu.

Salgında daha büyük bir dalga yaşanmaması halinde 2021’de yüzde 5’in üzerinde bir büyüme beklediklerini dile getiren Bakan Albayrak, Karadeniz’deki gaz keşfinden sonra çok daha iyi haberlerin gelebileceğinin de altını çizdi.

Albayrak ayrıca, Merkez Bankasına destek vererek bankanın fiyat artışını sınırlandırmak için kullandığı likidite araçlarının etkili olacağını ve enflasyonunun gelecek dönemde yavaşlama evresine gireceğini belirtti.

Türkiye ekonomiyi korumaya odaklanırken, döviz çıkışıyla karşı karşıya kalınması nedeniyle borçlanma stratejisinde değişiklik yapmak zorunda kaldı. Hazine, yurt dışı yerine iç piyasadan borçlanmayı önemli ölçüde artırdı.

Albayrak bu politikanın yakında değişebileceğini ve Hazinenin 5 yıllık ve 10 yıllık tahvil satışına yeniden başlayabileceğini ifade etti.

Bloomberg: Türkiye virüsten sonra TL ile ekonomisini daha iyi bir konuma getirecek yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Salgının etkisini giderek arttırdığı 2020 yılının ikinci çeyreğinde, ekonomik faaliyetleri durma noktasına gelen onlarca ülke, ithalat ve ihracatta küçülme, üretimi askıya alma gibi birçok alanda gerileme kaydetti.

Bloomberg, salgın sürecinde ekonomisi en az zarar gören ülkelerin yer aldığı bir araştırma sonucu yayınladı.

Küresel ticaretteki olumsuz tabloya rağmen, faaliyetlerini salgınla birlikte uyum sürecinde canlı tutan ve ihracat faaliyetlerini artırarak sürdüren Türkiye’nin başarısı, Bloomberg tarafından kaleme alındı.

Yılın ikinci çeyreği itibarıyla yalnızca yüzde 4 oranında daralma kaydeden Türkiye, ABD’nin yüzde 5, İngiltere’nin yüzde 9,9, İspanya’nın yüzde 12’lik oranlarının yer aldığı listede ekonomik başarısıyla üst sıralarda yer aldı.

Bloomberg: Salgında ekonomisi en az zarar gören ülke Türkiye yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

1- İngiliz Financial Times gazetesi 10 Ağustos 2018’de Avrupa Merkez Bankası’nın Türkiye’de faaliyet gösteren BBVA, BNP Paribas ve UniCredit gibi Avrupa merkezli bankaları kur hareketi sebebiyle uyardığını iddia eden bir haber yayınladı.

İngiliz Financial Times gazetesinin 10 Ağustos’ta gündeme getirdiği Avrupa Merkez Bankası’nın Türkiye’deki Avrupa merkezli bankaları uyardığı iddiası doğru değil. BBVA yaptığı açıklamada Avrupa Merkez Bankası’nın kendilerini uyarmadığını ve Türkiye’deki durumun kendileri ve ekonomi için herhangi bir risk teşkil etmediği belirtti.

2- ABD merkezli Bloomberg de 10 Ağustos tarihli bir haberinde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK)’nın bankaları acil koduyla toplantıya çağırdığını iddia etti.

BDDK ise Bloomberg tarafından bankaları acil koduyla toplantıya çağırdıklarına yönelik iddiaları yalanlayarak kurumun bu yönlü bir kararının olmadığını bildirdi.

3- 12 Ağustos’ta Türk Lirasına karşı gerçekleştirilen uluslararası operasyon sırasında da sosyal medyada devletin bankalarda bulunan mevduatlara el koyacağına ve banka hesaplarında bulunan dövizlerin TL’ye çevrileceğine yönelik birçok iddia gündeme getirildi.

Sosyal medya gündeme gelen iddialara ise cevap Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’la birlikte Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından geldi. Albayrak yaptığı açıklamada mevduatlara el konulacağına ya da banka hesaplarında bulunan dövizlerin TL’ye çevrileceğine yönelik iddiaların tamamen asılsız olduğunu ve konuyla ilgili yasal işlem başlatılacağını duyurdu. Emniyet Genel Müdürlüğü sosyal medya üzerinden dolar kur yükselişini provoke edici ve algı oluşturacak şekilde 07.08.2018 tarih itibariyle paylaşım yapan 346 sosyal medya hesabı tespit edildiğini ve konuyla alakalı adli işlemlerin başlatıldığını duyurdu.

Ekonomik saldırının etkisini yalanlarla arttırmaya çalıştılar yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.