Bu görüşmelerdeki görüntüler, Öz ve Kara’nın bugüne kadar yurt dışında tespit edilen ilk görüntüleri oldu. Korkudan sürekli kılık değiştiren Zekeriya Öz’ün peruklu, top sakallı ve sakalsız olarak 3 ayrı kılığa girdiği göze çarptı.

Alman istihbaratı koruyor

Zekeriya Öz’ün konuşma esnasında gizli tanık Sultan’ın başının üzerindeki vitrinde duran klima kumandasını fark edip “Senin kafanın üzerindeki kamera mı göster.” şeklinde tepki gösterdiği, Sultan’ın ise klima kumandasını göstererek “Abi bizden de mi şüphe eder oldun?” dediği, Öz’ün de “Dikkatli olalım.” diye yanıtladığı öğrenildi.

Celal Kara ile Sultan arasındaki 10 Mart 2016 tarihli telefon görüşmesinde ise Kara, Zekeriya Öz’ün yanında önlem amaçlı bekletilen Alman istihbaratçının konuşma yapılırken yanına geldiğini söylediği, Sultan’ın ise “Bu eleman nasıl bir tip, bakayım abi.” diyerek cep telefonundan Alman istihbaratçının 2 kare görüntüsünü fotoğraflamayı başardığı kaydedildi.

Firari savcılar deşifre oldu

Gizli tanık Sultan’ın ifadeleri doğrultusunda Zekeriya Öz’ün Celal Kara ile birlikte Almanya’da kaldığı villanın deşifre olmasını önlemek için bir apartman dairesine götürüldüğü, Zekeriya Öz’ün yanında eşinin ve büyük kızının olduğu, karşı dairesinde Celal Kara’nın yalnız kaldığı, her ikisinin de kapısında Alman istihbarat görevlilerinin nöbet tuttuğu ve Alman görevlilerin telefonlarına taktıkları kulaklık üzerinden görüşme yaptırdıkları ortaya çıktı.

Alman istihbaratı FETÖ’cü Zekeriya Öz’ü koruyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

FETÖ firarisi eski savcı Zekeriya Öz’ün Almanya’da saklandığı ev deşifre oldu. 17 Aralık darbe girişiminin mimarlarından Zekeriya Öz’ün, Freiburg’da Hirzberg Str. 79102 adresinde gizlendiği öğrenilirken binanın fotoğrafları da soruşturma dosyasına girdi. Öz’e korunaklı olması için hem kilise hem okul hem de huzur evinin yer aldığı bir kompleksin seçilmesi dikkat çekti.

Stratejik olarak seçilmiş

Huzur evinin arka tarafında bulunan bir dairede kaldığı tespit edilen Zekeriya Öz’e ayrıca özel bir minibüs tahsis edildi. Zekeriya Öz dışarıya çıkması gerektiğinde BND ajanları tarafından bu araçla çıkarılıyor.

İstihbarat birimleri, Öz’ün son olarak bir deniz gezintisine götürüldüğünü belirledi. Stratejik olarak seçilen Öz’ün saklandığı ev Fransa’ya 30, İsviçre’ye 50 kilometre mesafede. Ayrıca evin içinde gizli bölmelerinin de olduğu öğrenildi.

BND tarafından korunuyor

Örgütün gizli toplantıları zaman zaman burada yapılıyor. Kompleksin bulunduğu sokakta, Alman istihbarat örgütü BND görevlileri şüphelendiği kişilere kimlik sorabiliyor.

BND kucak açmıştı

Hakkında yakalama kararı çıkarılacağını öğrendikten sonra önce Gürcistan’a ardından da Ermenistan’a geçen Zekeriya Öz’e Almanya kucak açmıştı. Yanında sahte kumpas dosyaları ve gizli bilgi belgeleri götüren Zekeriya Öz’ü Alman istihbaratı BND bağrına basmıştı.

Almanya, Zekeriya Öz’ün ‘hizmetlerini’ karşılıksız bırakmıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Alman hükûmetinin FETÖ’cüleri desteklemesi, Alman medyasında sert şekilde eleştirildi.

‘FETÖ’cülerin Almanya’da ceza almaması oldukça ters’

Frankfurter Allgemeine gazetesinde yayımlanan bir köşe yazısında, FETÖ mensupları “azılı suçlular” ve “antidemokratik hainler” olarak nitelendirildi.

Yazıda, şu ifadelere yer verildi: “Güvenlik kameraları Erdoğan’a karşı yaşanan darbe girişiminin kalbinin Akıncı Üssü olduğunu kanıtlamakla kalmıyor ayrıca önde gelen FETÖ’cülerin de buna dahil olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye’de kanlı bir darbe girişimi gerçekleşti. BND Başkanı Bruno Kahl bile bunun tersini iddia edemez. Darbe girişimini gerçekleştiren kişilerin bazıları Almanya’da. Azılı suçluların ve Türkiye’den ülkemize gelen antidemokratik hainlerin hiçbir ceza almadan Almanya’da yaşamlarına devam etmesi düşüncesi de oldukça ters geliyor.’”

Alman istihbaratına tepki

Die Tageszeitung gazetesinde yayımlanan bir makalede ise Almanya hükûmeti, FETÖ yandaşlarını korumakla suçlandı.

Gazetede şu ifadeler kullanıldı: “Almanya Federal İstihbarat Teşkilatı (BND) Başkanı Bruno Kahl, FETÖ’nün tamamen suçsuz olduğunu söylüyorsa ya hiçbir şey bilmiyor ya da kasıtlı olarak FETÖ’yü koruyor.’’

Alman medyasından BND’ye FETÖ tepkisi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Güvenlik güçlerine vatandaşların kimlik fotolarına doğrudan ulaşım imkânı verecek ve böylece “fiili bir ulusal görsel veri tabanı” yaratacak olan yeni yasaya itirazlarını seslendirmek için veri muhafaza uzmanları, avukatlar ve muhalefet partilerinin milletvekilleri Alman parlamentosunda sıraya girdi.

Hükümet tarafından Şubat ayında hazırlanan ve bu hafta parlamentoda tartışılmaya başlanan yeni elektronik kimlik yasası polise sadece şüphelenilen suçları değil “algılanan tehditleri” engellemek için de Alman vatandaşlarının kimlik bilgilerine otomatik olarak ulaşım yetkisi verecek. Polisin yanı sıra Alman istihbarat kurumları ve Alman Askeri İstihbarat Kurumu ( MAD) da görsel verilere ulaşabilecek.

Yeni internet yasasının tartışılması esnasında parlamentoda olan muhalefetteki Alman Yeşiller Partisi’nin internet politikası sözcüsü Konstantin von Notz yasanın istihbarat servislerine hiç kimsenin haberi dahi olmadan kendi görsel veri tabanlarını yaratma imkânı verdiğini söyledi. DW’ye elektronik posta ile gönderdiği açıklamasında Notz, yasanın en tehlikeli maddesinin, bilerek arka sayfalara saklanmış olan “ tüm Alman istihbarat birimlerinin kimlikleri ve pasaportları otomatik olarak kontrol edebilmesi” hükmü olduğu söyledi.

Notz’a göre bu, tüm Alman vatandaşlarının biometrik fotoğraflarını içerecek ülke çapında bir veri tabanı kurmaktan başka bir şey değil.

Notz ayrıca Alman istihbaratının karıştığı skandalların üst üste patladığı bir dönemde böyle bir yasanın parlamentoya getirilmesinin provokasyon olduğu da söyledi.

Kanunsuz BND’ye yeni yetkiler yolda yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Alman Der Spiegel dergisinin ulaştığı belgelerden yaptığı habere göre Alman Dış İstihbarat Servisi(BND), uluslarası polis teşkilatı Interpol içine ve organizasyonun içlerinde Avusturya, Yunanistan ve Amerika’dakilerin de olduğu onlarca irtibat ofislerine sızarak casusluk faaliyeti yürütüyor.

Dergiye göre, BND sadece irtibat ofislerini değil İnterpol’ün Lahey’deki merkezini de dinliyordu.

Der Spiegel, Şubat ayındaki sayılarından birinde de BND’in içlerinde New York Times ve Reuters’in de olduğu bir çok uluslararası haber kuruluşunun telefon, fax ve e-mail trafiğini casusluk amaçlı izlediğini ortaya çıkarmıştı.

BND’nin faaliyetleri Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı’nın(NSA) Alman Başbakanı Angela Merkel’in cep telefonunu dinlediğinin ortaya çıktığı dönemde parlamentoda kurulan bir komisyon tarafından sıkı bir incelenmişti.

O komisyonun Yeşiller Partili üyesi Konstantin von Notz, BND’nin İnterpol’ü dinlediğinin ortaya çıkmasının skandal olduğunu söyleyerek, BND’in parlamento tarafından kendine çizilmiş kanuni sınırları ihlal ederek şirketleri, gazetecileri, müttefik ülkeleri hatta Alman parlementosunu dahi dinlemesinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Almanya ve Türkiye ilişkilerininde yaşanan gerginliğin önemli kilometre taşlarından biri, Türkiye’nin vermiş olduğu Almanya’da yaşayan FETÖ’cüler listesini Alman makamlarının FETÖ’cülere sızdırmasıydı. Ayırca, BND Başkanı Bruno Kahl “15 Temmuz darbe girişimini FETÖ’cüler yapmadı.” açıklamasıyla FETÖ’cülere destek olmuştu.

Almanya İnterpol’ü usulsüz dinlemiş yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.