"Saraybosna Safarisi" belgeseli: Bosnalıları katletmek için Sırplara para veren zenginler

Slovenyalı yönetmen Miran Zupanic, bu sene gösterime girecek olan belgeselini tanıttı.

Belgeselle birlikte Bosna'da yaşanan korkunç gerçekler ortaya çıktı. pic.twitter.com/F3F8CEXPYQ

— Yekvücut (@yekvucutcom) September 1, 2022

Slovenyalı yönetmen Miran Zupanic, bu sene gösterime girecek olan belgeselini tanıttı. Saraybosna Safarisi adlı belgeselle birlikte Bosna’da yaşanan korkunç gerçekler ortaya çıktı. Belgesel için yapılan araştırmaya göre; Kuşatma sırasında Amerikalı, Rus, İtalyan ve Kanadalı zenginler, Bosnalıları vurmak için Sırp ordusuna para ödedi ve cepheden ateş etti. Zenginler önce Belgrad’a uçtu. Ardından da özel bir araçla Sırp cephelerine getirildi ve rahat koşullarda konaklayıp sivillere ateş açmaları sağlandı. Çocukları hedef almak istediklerinde ise daha fazla para ödemeleri istendi. Avrupa’nın göbeğinde 300 binden fazla Müslüman katledilirken tüm dünya ise sessizce izledi. BM Barış Gücü Askerleri, Müslüman Boşnakları Sırpların kucağına attı. Srebrenitsa’da 8 bin Bosnalı vahşice öldürüldü. 3 yıl süren savaşta 50 binden fazla kadın tecavüze maruz kaldı.

“Saraybosna Safarisi” belgeseli: Bosnalıları katletmek için Sırplara para veren zenginler yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

“Bosna Hersek içindeki örgüt mensuplarını biliyoruz”

Devlet Başkanlığı Konseyi’nin Boşnak üyesi Sefik Dzaferovic, FETÖ hususundaki görüşlerinin ilk günden beri sabit olduğunu söyledi. Dzaferovic,

 “FETÖ, demokratik olarak seçilmiş Cumhurbaşkanını ve meclisi hedefleyen saldırılara teşebbüs eden bir terör örgütüdür.” şeklinde konuştu. Ardından, FETÖ’nün terör örgütü olduğunun altını çizen Dzaferovic,

“Bu tür saldırıların içerisine giren bir örgütü başka nasıl adlandırabiliriz? Bu yapı tamamen terör örgütüdür ve örgüte bağlı olanlar da teröristtir.” dedi.

Devlet Başkanlığı Konseyi üyesi Dzaferovic, Türkiye’nin FETÖ ile mücadelesindeki eylemlerini desteklediğini kaydetti. Terör örgütünün bazı üyelerinin Bosna Hersek’te olduğunu vurgulayan Dzaferovic,

“Bosna Hersek de dahil olmak üzere hiçbir ülkede var olmalarını istemiyorum. Bu örgütün üyelerinin bazılarının Bosna Hersek’te de olduğunu biliyoruz. Dost ülke Türkiye ile ilişkiler dahilinde bu terör örgütü ile mücadele edilmeli. Bu mücadelede Bosna Hersek kanunları, Türkiye Cumhuriyeti kanunları ve uluslararası sözleşmelere saygı duymak gerekir.” ifadelerini kullandı.

Bosna Hersek içindeki örgüt okulları borç batağında

FETÖ’nün ülkedeki okullarının ise borç içinde yüzdüğü biliniyor. Ülkedeki vergi dairesi tarafından 2021 yılı sonunda yayınlanan vergi, katkı, harç ve diğer harçlara dayalı borcu bulunanlar listesinde, FETÖ’nün ülkedeki okullarının rezalet durumunu ortaya dökmüştü. Vergi dairesinin açıklamasına göre, örgüt ile iltisaklı kurumların toplam borcu 675 bin avronun üzerinde. 

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

Bosna Hersek FETÖ’yü istemediğini duyurdu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

“Paralel yapı, paralel para akışı”

Bosna Hersek Federasyon Başbakanı Fadil Novalic, AA Saraybosna Ofisini ziyareti sırasında, FETÖ‘nün birçok açıdan tehlikeli bir terör örgütü olduğunu vurguladı.

Novalic, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:

“Benim için devletin kanunlarının önemi yok, içinde bulunduğum yapının önemi var’ anlayışıyla yaşayan insanların içimizde oluşundan memnun değiliz. Paralel yapı, paralel para akışı ve bunun getirdiği tüm olumsuz durumlar anlamına geliyor. Bunu Amerika da dahil, kimse istemez.” 

Bosna Hersek içindeki FETÖ okulları borç içinde

FETÖ’nün Bosna Hersek’teki okullarının ise borç içinde yüzdüğü biliniyor. Bosna Hersek Federasyonu Vergi Dairesi tarafından 2021 yılı sonunda yayınlanan vergi, katkı, harç ve diğer harçlara dayalı borcu bulunanlar listesinde, FETÖ’nün ülkedeki okullarının rezalet durumu belirlenmişti. Bosna Hersek Federasyonu Vergi Dairesinin açıklamasına göre, örgüt ile iltisaklı kurumların toplam borcu 675 bin avronun üzerinde. Federasyon Başbakanı Fadil Novalic, borçlular listesinde yer alan FETÖ bağlantılı okul ve şirketler hakkında konuştu. Novalic, şunları kaydetti:

“Bu yapılara ait hesaplar ya bloke edilmiştir ya da edilmek üzeredir.” 

Novalic, FETÖ’nün önceden elde ettiği paraların bir şekilde sisteme atıldığını, artık kazanılan ve elde edilen paraları sisteme atmadıkları için takip altında olmadığını, bu durumun kabul edilemez olduğunu ve bu paranın “kara para” vasfını taşıdığını belirtti. Bosna Hersek’te yaşayan ve Türkiye Cumhuriyeti’ne ait geçerli belgelere sahip kişilerin statülerinin, devlet kurumları tarafından incelendiğini anımsatan Novalic, 15 Temmuz ile ilgili de konuştu. 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin yaşandığı sırada Türkiye’de bulunduğunu aktaran Novalic, neler yaşandığını yakından bildiğini söyledi.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

Bosna Hersek FETÖ tehlikesinin farkında yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Bosna Hersek’teki FETÖ okullarının borcu 675 bin avroyu aşıyor

Bosna Hersek Federasyonu Vergi Dairesi tarafından 2021 yılı sonunda yayınlanan vergi, katkı, harç ve diğer harçlara dayalı borcu bulunanlar listesinde, FETÖ’nün ülkedeki okullarının borç durumu ortaya çıktı. Bosna Hersek Federasyonu Vergi Dairesinin açıklamasına göre, örgüt ile iltisaklı kurumların toplam borcu 675 bin avronun üzerinde.

Daire’nin paylaştığı verilere göre, FETÖ bağlantılı Richmond College’ın devlete olan borcu 175 bin avro düzeyinde. Saraybosna’da yer alan Richmond Park İlkokulunun borcu 158 bin avroyu aşarken, yine Saraybosna’da faaliyet gösteren International High School’un borcu 128 bin avronun üzerinde. Zenica’daki Richmond Park İlköğretim Okulunun 31 Aralık itibariyle vergi, katkı, harç ve diğer ücretler olmak üzere devlete olan toplam borcunun 103 bin avro olduğu belirtildi. Örgütle bağlantılı Saraybosna Türk Boşnak Kolejinin ise yaklaşık 55 bin avro borçlu olduğu ifade edildi. Yine Zenica’da faaliyet gösteren Richmond Park Ortaokulunun borcunun da 53 bin avro civarında olduğu kaydedildi.

FETÖ’nün işgüzarlıkları işe yaramadı

Bosna Hersek‘te “Bosna Sema Eğitim Kurumları” ismiyle faaliyet gösteren FETÖ okullarının son 5 yılda iki kez el değiştirdiği belirtiliyor. Okullar, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından ilk olarak ABD merkezli “Global Education” şirketine satılmış, sonrasında İngiliz “Richmond Park Education” şirketine devredilmişti. Örgüt bünyesindeki Bosna Sema okullarının İngiliz ve Amerikan şirketlerine satılma sebebi ise FETÖ bağlantısılarını gizlemek. Her defasında FETÖ bağlantısı inkar edilen okullar, tüm satış hilelerine rağmen darbe girişimi sonrası hızla öğrenci kaybetmeye başladı.

Önder Aytaç okulların FETÖ bağlantısını itiraf etti

Firari FETÖ’cü Önder Aytaç, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada Bosna Hersek’teki okulların FETÖ ile bağlantısını açıkça kabul etmiş hatta konuyla ilgili örgüt yöneticilerini eleştirmişti.

Aytaç,

“Bosna’daki hizmet hareketine ait okullar borç batağında mı? Bosna’daki öğretmenleri köle olarak mı görüyorsunuz? Neden maaşlarını çok az veriyorsunuz? Kıdem tazminatlarını ödemiyorsunuz? Bosna’da restoran ve turizm şirketi vb. işletmeler açmak ne zamandan beri hizmet oldu?” şeklinde konuşmuştu.

Aytaç’ın açıklamalarına göre Bosna Hersek‘teki okulların sözde İngiliz ve Amerikalı şirketlere satışı tamamen aldatmaca.

Aytaç, 

“İngiliz şirketi aldı, Amerikan şirketi aldı, diyorlar ama o da dünyanın pek çok yerinde söyledikleri yalanın bir diğer çeşidi. Herkes biliyor kimlerin aldığını ya da almadığını.” ifadelerini kullanmıştı.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

Bosna Hersek’teki FETÖ okulları borç içinde yüzüyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Bosnalı Sırplar, Müslümanlara yönelik soykırım başlangıcının yıl dönümünde Bratunac’da eylem düzenledi.

Sırbistan bayrağı ile milliyetçi sloganlar attılar. pic.twitter.com/RbNtPYNefF

— Yekvücut (@yekvucutcom) January 10, 2022

Bosnalı Sırplar, Bosna Hersek’te anayasaya aykırı bulunmasına rağmen “Sırp Cumhuriyeti Günü” kutlamaları düzenledi. Sıplar, Müslümanlara yönelik soykırım başlangıcının yıl dönümünde yürüyüş yaparak milliyetçi sloganlar attı. Bosnalı siyasetçiler, kutlamaları “provokatif eylem” olarak niteleyerek tepki gösterdi. Sırp Entitesi’nde Boşnakları temsil eden Ramiz Salkiç kutlamaları “provokatif eylem” olarak nitelendirdi. Salkiç, “Bizim hafızamızda bugün etnik temizliğin, tecavüzün, cinayetlerin ve soykırımın temsil edildiği gündür.” diye konuştu. Bosna Hersek Savcılığını sorumlular hakkında dava açmaya çağırdı. Bosnalı Sırplar, 9 Ocak 1992 tarihinde ‘Bosna Kasabı’ lakaplı Ratko Mladiç liderliğindeki Bosna Hersek Sırp Cumhuriyeti kurduğunu ilan etmişti. Bu nedenle Mladiç içinde teşekkürler sloganları attılar.  Ancak bu tarih aynı zamanda çoğunluğunu Müslüman Boşnakların oluşturduğu yüz binlerce insanın hayatını kaybettiği 3 buçuk yıl süren Bosna Savaşı’nın başlangıcıydı.

Bosnalı Sırplar Müslümanlara yönelik soykırım başlangıcının yıl dönümünde eylem düzenledi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Srebrenitsa soykırımı faillerinden emekli general Milenko Zivanovic hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Sırp komutan Bosna Savaşı sırasında aralarında çocukların da yer aldığı binlerce kişiye toplu katliam düzenlemişti. Zivanovic, savaş sırasında sözde yetki alanı olan Doğu Bosna bölgesinde Drina Kolordusu komutanıydı. İddiaya göre Zivanovic’in Srebrenitsa ve Zepa bölgelerinde etnik temizlik ve soykırım suçları işledi. Sırp komutan aralarında çocukların da yer aldığı binlerce kişiye toplu saldırı, işkence, taciz, şiddet suçlarından hüküm giyecek. Bosna Hersek Savcılığı mahkeme sonunda 75 yaşındaki komutanı suçlu bulursa Sırbistan’dan iadesini isteyecek. Sırp birliklerinin Temmuz 1995’te 8 binden fazla Boşnak sivili öldürdüğü Srebrenitsa soykırımı, aradan 26 yıl geçmesine rağmen kurban yakınlarının ve Boşnak halkının kanayan yarası olmaya devam ediyor.

Aradan 26 yıl geçmesine rağmen soykırım izleri hala can yakıyor

Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yaşanmış en büyük insanlık trajedisi: Srebrenitsa soykırımının acısı aradan geçen 26 yıla rağmen yüreklerdeki yerini koruyor. Üstelik aradan geçen yıllara rağmen hala binden fazla soykırım kurbanının cenazesi bulunamadı. Bu durum Srebrenitsa’da yaşanan zulmün ne derece büyük olduğunun en önemli göstergelerinden birisi olarak kabul ediliyor.

Srebrenitsa soykırımı kurbanlarının en genci 16 yaşında

Srebrenitsa’da Sırp güçleri, öldürdüğü binlerce soykırım kurbanını daha sonra başka yerlere nakletmişti. Açılan toplu mezarlardan çıkarılan kalıntılar aile yakınlarına sevdiklerinin bulunabilen birkaç kemiğini toprağa vermenin huzurunu yaşatıyor. Ayrıca “bir mezar taşı olsun” düşüncesinin hem hüznünü hem de vicdan rahatlığını yaşatıyor. Kurbanlardan en genci, öldürüldüğünde 16 yaşında olan Azmir Osmanovic. Srebrenitsa’nın Sırp askerlerin eline geçmesinden sonra Boşnaklar Hollandalılara sığınmak istemişti. Bosna Hersek Ordusu’nun kontrolündeki bölgeye gittiler. Ancak orman yolunu seçenlerin büyük çoğunluğunun kaderi de BM üssüne sığınanların kaderiyle aynı oldu. Halk arasında “ölüm yolu” olarak da anılan orman yolundan giden binlerce Boşnak sivil, Sırpların kurduğu hain tuzaklarda hayatını kaybetti.

Bosna halkının kanayan yarası: Srebrenitsa soykırımı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Bosnalı Sırp lider Milorad Dodik, ayrılıkçı söylemlerine devam ediyor. Dodik‘in bu söylemleri Bosna Hersek’teki siyasi krizi daha da artırıyor. Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyinin Sırp üyesi Milorad Dodik, Dayton Barış Antlaşması’nın aslına dönülmediği takdirde Sırp Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını ilan edeceğini açıkladı. Dodik’in bu konuşması ülkedeki siyasi krizin tırmanmasına neden oldu. Ülkede yaşanan kriz, Dodik ve Sırp yetkililerin, eski Yüksek Temsilci Valentin Inzko’nun 23 Temmuz’da soykırım inkarını suç sayan bir yasa çıkartmasını boykot etmeleri kararıyla başladı.  Ardından Sırp lider Dodik’in ayrılıkçı söylemleriyle katlanarak arttı ve Bosna Hersek’te yeniden savaş olur mu sorularını gündeme getirdi. Dodik, Yüksek Temsilcilik Ofisinin (OHR) yürürlüğe koyduğu tüm yasal değişiklikleri inkar etti. 1992-1995’te yaşanan savaşı sonlandıran Dayton Antlaşması’nın özüne dönülmezse ordu, yargı ve vergilendirme sistemlerinde radikal adımlar atacağını dile getirdi. Dodik, ilk adım olarak da ulusal düzeyde yetkili Bosna Hersek İlaç ve Tıbbi Malzeme Kurumunun yetkilerini, Sırp Cumhuriyeti (RS) bünyesinde kurulacak yeni bir kuruma devretmeye ilişkin kanun teklifinin RS Meclisinde kabul edilmesini sağladı.

Bosnalı Sırp askerler ordu kurabilir

Entite düzeyinde kurulacak bir kurumun varlığı RS’nin “paralel” bir devlet hazırlığında olduğu şeklinde değerlendirilirken Dodik, daha da ileri gitti.  7 Avrupa Birliği (AB) ülkesinin RS’nin bağımsızlığını desteklediğini öne sürdü. Dodik, en son, genel başkanlığını yaptığı Bağımsız Sosyal Demokratlar İttifakı (SNSD) tarafından kabul edilen bildiri metninin basına sızmasıyla gündeme gelmişti. Bildiride, RS’nin devlete ait bazı yetkileri kendi üzerine alarak özerklik derecesini artırmasına izin verilmemesi halinde Bosnalı Sırpların “kendi kaderini tayin hakkını” devreye sokacağı ve Bosnalı Sırp kurumlarının devlet kurumlarını entiteden çıkaracağı değerlendirilmeleri yapıldı. Bildiride Sırp askerlerin Bosna Hersek Silahlı Kuvvetlerinden ayrılarak entite ordusunun kurulmasını da kapsadığı belirtildi. Bosna Hersek Anayasa Mahkemesi ile Başsavcılığının kararlarının RS’de uygulanmaması gerektiği dile getirildi.

Bosnalı Sırp yetkililer boykot yaptı

Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyinin Boşnak Üyesi Sefik Dzaferovic, Sırp yetkililerin boykot kararına bir an önce son vermeleri gerektiğini söyledi. Dodik’in de siyaset sahnesinden çekilmesi gerektiğini ifade etti. Bosna Hersek Demokratik Eylem Partisi (SDA) Başkanı Bakir İzetbegoviç de ülkenin güçlü bir savunma sanayisine sahip olduğunu söyledi. “Kendi tüfeğimizi ürettik ve oldukça hızlı bir şekilde 100 ila 200 bin askeri silahlandırabilecek durumdayız. İHA’larımız ise geliştirme aşamasında.” dedi. İzetbegoviç, Sırpların maceracı ve istikrarsızlaştırıcı tutumuna Boşnakların ve Hırvatların ortaklaşa karşı çıkması gerektiğini ifade etti. Bosna Hersek’i ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanlığı Özel Temsilcisi Matthew Palmer ve Avrupa Dış Eylem Servisi (EEAS) Müdürü Angelina Eichhorst, ülkenin egemenlik ve toprak bütünlüğüne destek verdiklerini dile getirdi. Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi Christian Schmidt de Bosna Hersek’in egemenlik ve toprak bütünlüğünü tehlikeye atan söylemlere bir an önce durması gerektiğini söyledi.

Bosnalı Sırp liderin ordu hazırlığı planı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Bosnalı Sırp lider Milorad Dodik, Müslümanlara tehditler savurdu. Üstelik soykırım suçlusu Bosnalı Sırp siyasetçi Radovan Karaciç’in Bosnalı Müslümanları yok olmakla tehdit ettiği günden tam 30 yıl sonra. Soykırım ve savaş suçlusu Radovan Karaciç, 14 Ekim 1991 tarihinde Bosna Hersek Meclisi’nde bir konuşma yapmıştı. Karaciç, “Zannetmeyin ki Bosna-Hersek’i cehenneme ve Müslümanları yok olmaya sürüklemeyeceksiniz. Müslümanlar bu ülkede bir savaş çıkması halinde kendilerini koruyamazlar” diye konuşmuştu. Karaçiç’in bu konuşmasından tam 30 yıl sonra, Bosnalı Sırp lider Milorad Dodik, Doğu Saraybosna’da gazetecilere konuştu. Dodik, Bosnalı Sırpların yaşadığı bölgelerdeki askeri kışlaları ele geçireceklerini açıkladı. Bunu tıpkı Yugoslavya’dan ayrılış sürecinde Slovenya’nın yaptığı gibi yapacaklarını söyledi. Dodik, gaztecilere konuşurken son günlerde tekrarladığı “Bosna Hersek devlet kurumlarından çekilme” açıklamalarına devam etti.

“Sadece kendi gücümüze güvenebiliriz”

Boşnak gazeteci Avdo Avdiç, konuya ilişkin olarak Istraga.ba sitesinde bir makale yayımladı. Avdiç, Bosnalı Sırpların ordudan çekilmeleri ve eğer Sırp Cumhuriyeti entitesindeki kışlaları ele geçirirse Bosna Hersek’in kendinden başka hiç kimseye güvenemeyeceğini ifade etti. Avdiç, “Olaylara gerçekçi bakalım. Kim tepki gösterecek? Avrupa Birliği mi? Evet. Tıpkı Rusya, Ukrayna’nın doğusunu işgal ettiğinde yaptığı gibi endişelerini ifade edecek” ifadelerini kullandı. Avdiç, Bosnalı Sırp lider Milorad Dodik’in kontrolünde güçlü bir polis gücü, Sırp Cumhuriyeti entitesine bağlı adli sistemin, özerk bir vergi idaresi, entite hükümeti ve Brçko özerk bölgesi hariç kesin çizgilerle belirlenmiş sınırları olduğuna vurgu yaptı. “Kendisini kim durdurabilir? Yüksek Temsilci Christian Schmidt mi? Kendisi Putin rejimiyle yıllardır iyi ilişkiler kuran Horst Seehofer’in liderliğindeki Hıristiyan Demokrat Birliği partili bir Alman” dedi. Avdiç, NATO’nun da Ukrayna’ya verdiği sözlere rağmen bu ülkeyi Rusya karşısında yalnız bıraktığına dikkat çekti. Böyle bir gelişme halinde Boşnakların kendilerinden başka kimseye güvenemeyeceklerini söyledi.

Saraybosna savaşı nasıl başladı?

1992-95 yılları arasında,  Bosna-Hersek’te, adeta insanlık trajedisi yaşandı. Saraybosna kuşatmasının başlamasıyla tam bin 425 gün süren Bosna soykırımı nedeniyle yüz binlerce Müslüman Boşnak acımasızca öldürüldü. Binlerce kadın tecavüze maruz kaldı. Bosna soykırımı yüzünden onlarca kişi hayatına engelli olarak devam etti. Üstelik Batılı devler bu katliamı sadece izlemekle yetindi.  Çünkü Bosna Hersek, Batılı Devletler için hiçbir önem taşımıyordu. Bu nedenle de Sırplar ve Hırvatların, Müslüman Boşnakları katledilmesine göz yumdular. Birleşmiş Milletler ise Sırplara zaman zaman ambargo uyguladı. Ancak Bosna soykırımını engelleyemediler. 3 buçuk yıl süren  Saraybosna kuşatması boyunca kanlı katliamlar yapıldı.

Bosnalı Sırp lider Müslümanları 90’lı yıllara dönmekle tehdit etti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY), dünyanın farklı ülkelerinde varlığını sürdürebilmek ve derin kadrolara sızabilmek için eğitim-öğretim faaliyetlerini kendi çıkarlarına alet ediyor. Özellikle ABD’deki Charter Ağı ile örgütün varlığını artırmak ve finansal gücünü katlamak için eğitimi nasıl suistimal ettiğin haberimizde anlatmıştık. Ancak FETÖ’nün tüm faaliyetlerine rağmen, ABD’de ve Avrupa’nın bazı ülkelerinde FETÖ tehlikesine karşı farkındalık arttı. Hatta, örgüt içinde bile FETÖ okullarını eleştiren sesler duyulmaya başladı. Firari FETÖ’cü Önder Aytaç, sosyal medyada yaptığı yazılı bir açıklama ile, Avrupa’da Bosna Hersek’teki FETÖ okullarını eleştirdi. Bunun yanı sıra, Bosna Hersek’teki okulların terör örgütü ile bağlantısını da kabul eden Aytaç, buradaki okulların borç batağında olduğunu ve personellerin kötü şartlarda çalıştırıldığını anlattı.

Bosna Hersek’teki FETÖ okulları borca battı

Bosna Hersek’te başkent Saraybosna’da faaliyet gösterdiği bilinen FETÖ ile bağlantılı iki özel okulun, borç batağında olduğu deşifre olmuştu. Okulların, 235 bin avro (1,67 milyon TL) vergi borcunu hâla ödemediği ortaya çıkmıştı. Bosna Hersek Federasyonu (FBIH) Vergi İdaresi’nin, 30 Haziran 2018 itibariyle vergi borcu 25 bin avronun üzerinde olan firmaların isimlerini kamuoyuyla paylaşmasıyla, bu gerçek ortaya dökülmüştü.

Bosna Herstek’te bulunan “Bosna Sema Eğitim Kurumları”, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’da gerçekleştirdiği hain darbe girişiminin ardından ilk önce ABD merkezli “Global Education” şirketine satılmış, ardından da İngiliz “Richmond Park Education” isimli şirkete devredilmişti. Son 5 yılda iki kere el değiştiren okulların ise her seferinde örgütle olan bağlantısı inkâr edilmişti.

FETÖ’cü Önder Aytaç açtı ağzını yumdu gözünü

2014 yılında Türkiye’den kaçan FETÖ’cü Önder Aytaç, sosyal paylaşım platformu Twitter üzerinden bir açıklama yaptı. Aytaç, şunları kaydetti:

“Bosna’daki hizmet hareketine ait okullar borç batağında mı? Bosna’daki öğretmenleri köle olarak mı görüyorsunuz? Neden maaşlarını çok az veriyorsunuz? Kıdem tazminatlarını ödemiyorsunuz? Bosna’da restoran ve turizm şirketi vb. işletmeler açmak ne zamandan beri hizmet oldu?”

Sonrasında Aytaç, “Bosna Sema Eğitim Kurumları” olarak bilinen FETÖ bağlantılı okulların önce ABD merkezli “Global Education” ve ardından İngiliz “Richmond Park Education” şirketine satıldığını itiraf ederek:

“İngiliz şirketi aldı, Amerikan şirketi aldı, diyorlar ama o da dünyanın pek çok yerinde söyledikleri yalanın bir diğer çeşidi. Herkes biliyor kimlerin aldığını ya da almadığını. Mustafa Özcan, Talip Küçük, Mustafa Yeşil konsorsiyumu ya da bir çeşit diğer benzeri.” dedi.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

FETÖ’cü Önder Aytaç örgüt yönetimini eleştirdi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

28 yıl önce Sırplar, Müslüman Boşnakları yok etmek için Saraybosna Kuşatmasını başlattı.

Kuşatma 3,5 yıl sürdü.

10 binden fazla insan hayatını kaybetti.

Her gün ortalama 329 bomba şehri vurdu.

Ülkedeki çocukların neredeyse yarısı hayatını kaybetti. pic.twitter.com/df1htTieJU

— Yekvücut (@yekvucutcom) April 6, 2021

Sırpların işlediği insanlık dramı: Saraybosna Katliamı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.