Kararın sadece Jamil Khan için geçerli olduğu belirtilirken, Fransa “insanlık dışı ve aşağılayıcı muameleyi” yasaklayan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ihlal etmekle suçlandı.

Fransa’nın Calais kentindeki “Jungle” adlı göçmen kampında 6 ay tek başına kalan Khan için bir grup avukat dava açmıştı.

Davacılar, Fransız hükümetinin, Khan’ı korumak ve bakımını sağlamak için gerekli tedbirleri almadığını savunmuştu.

Khan 2016’da Manş Denizi’ni aşarak İngiltere’ye kaçmıştı. Fransa, Manş Denizi kıyısındaki “Jungle” olarak bilinen ve yaklaşık 7 bin düzensiz göçmenin derme çatma baraka ve çadırlarda yaşadığı yasa dışı kampı 2016’da dağıtmıştı.

Fransa “insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele”den cezalandırıldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Jacques Toubon, göçmenlerin Fransa’nın kuzey kıyıları ve Paris’te kamp yaptıklarını belirtti ve “bütün sığınaklardan yoksun ve temel ihtiyaçlarını yerine getirmek için uğraşmakla meşgul olup aşırı mahrum haldeler: yemekten, içmekten ve yıkanmaktan.” dedi.

2015 yılında, Calais liman kentindeki Squalid Jungle gecekondu bölgesindeki göçmenlerin sıkıntısı üzerine alarm sesi duyulmuştu. Bu tepe, İngiltere’den kanala geçen kamyonlardan istifade etmeyi düşünen yaklaşık 10.000 kişiye ev sahipliği yapıyordu.

Kamp, Ekim 2016’da yıkılmış ve göçmenler ülke çapında sığınaklara götürülmüştü. Toubon, Paris’deki Grande-Synthe, Ouistreham ve Calais’deki kamplar hakkında o zamandan sonra “durum aslında daha da kötüye gitti”, dedi.

Yetkilileri, uygun alternatifler sunmadan kamplarını düzenli bir şekilde yıkarak “göçmenleri görünmez yapmakla” suçladı. Devlet Başkanı Emmanuel Macron göçle ilgili ikili bir yaklaşım benimsedi ve insanlara sözde ekonomik göçmenlerin sınır dışı edilmesini hızlandırma sözü verirken mülteci olarak görülen sığınmacıların taleplerini de hızlandırdı.

Toubon, yetkilileri “göçmenleri bir tür suçlu olarak lanse eden”, “yabancılara polislik yapmak” üzerine kurulmuş bir politikayı benimsemekle suçladı. Özellikle, polis tarafından temizleme operasyonları sırasında göz yaşartıcı gaz kullanımı da dahil olmak üzere yeni yerleşim yerlerinin ortaya çıkmasını önlemek için kullanılan yöntemler eleştirildi.

Geçtiğimiz hafta Calais’deki önde gelen dört göçmen yardım kuruluşu, Kasım 2017 ile Kasım 2018 arasındaki 153 olayda göz yaşartıcı gaz kullanımı da dahil olmak üzere, göçmenlerin puanları tarafından yapılan polis şiddeti iddialarını belgeleyen bir rapor yayınladı. Bölgedeki kamu güvenliğinden sorumlu vali Fabien Sudry, yardım kuruluşlarını kulaktan dolma bilgileri sunmakla suçladı.

Fransa’da mültecilere zulüm “benzeri görülmemiş” boyutlarda yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Kuzey Fransa sahilinde yardım dağıtımı yapan dört kuruluşun dün yayınladığı rapora göre, Kasım 2017 ve Temmuz 2018 tarihleri arasında gönüllüler 600’den fazla taciz vakası yaşadı.

Söz konusu vakalar arasında aşırı kimlik kontrolleri, trafik çevirmesi, aramalar, keyfi park cezaları, elle yapılan aramalar, tehditler, hakaretler ve sözlü ve fiziksel şiddet bulunuyor. Rapor, polislerin yardım gönüllülerini yere yatırması, cep telefonlarını zorla alması ve insanları yemeklerin dağıtıldığı alandan uzaklaştırması dâhil olmak üzere 37 fiziksel şiddet hadisesinin yaşandığını belirtiyor.

Yardım kuruluşlarının Fransa’nın insan hakları ombudsmanına teslim etiği rapor şu sözler son buluyor: “Fransız yetkililer sadece insan hakları yükümlülüklerini görmezden gelmiyor; aynı zamanda Calais’teki gönüllülerin insani çabalarını da aktif olarak kısıtlıyor.”

Calais Kampı’nda 600 den fazla polis tacizi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde faaliyet gösteren insan hakları uzmanları, Fransa hükümetine ülkede bulunan az sayıda sığınmacı ve göçmenlere temiz su ve hijyen hizmeti sağlanması yönünde çağrıda bulundu.

Güvenli içme suyu ve sağlık koruma konusunda BM Özel Raportörlüğü yapan Leo Heller’in öncülük ettiği BM uzmanları, ortak yazılı açıklama yaparak Fransa’nın ülkedeki sığınmacı ve göçmenlere karşı politikasını eleştirdi.

Açıklamada, Calais, Grande-Synthe, Tatinghem, Angres et Dieppe sığınmacı kamplarıyla Fransa’nın kuzeyindeki diğer bölgelerindeki sığınmacı ve göçmenlerin yeterli sayıda acil barınak, temiz su, tuvalet ve çamaşırhaneden mahrum olduğunun altı çizildi.

Calais kampında 900, Grande-Synthe’de 350 sığınmacının kaldığı, diğer kamplardaki sığınmacı sayısının ise bilinmediği aktarılan açıklamada, Fransa hükümetine ülkedeki sığınmacı ve göçmenlere daha fazla temiz su ve hijyen hizmeti sağlaması yönünde çağrıda bulunuldu.

BM Özel Raportörü Heller, Fransa’ya tepki göstererek, “Grande-Synthe’dekispor merkezine kabul edilmeyenler de dahil olmak üzere Fransa’nın kuzey kıyısı boyunca göçmenler ve sığınmacılar insanlık dışı bir durumla karşı karşıya kalıyorlar, bazıları tuvaletleri olmayan çadırlarda yaşıyor ve kendilerini kirli nehirlerde veya göllerde yıkıyorlar.” ifadelerini kullandı.

Özellikle Calais Sığınmacı Kampı’ndaki kötü şartlar ve sığınmacılara karşı kötü muameleden dolayı BM uzun zamandır Fransız hükümetini eleştiriyor.

BM’den Fransa’ya ‘asgari düzeyde insan olun’ uyarısı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Sığınmacıların kurduğu naylon ve kağıttan baraka ile çadırların yıkıldığı operasyonun ardından yemek dağıtımı yapılan alana yakın bölgede silah sesleri duyulduğu ve kavga çıktığı belirtildi.

Haberde, Afgan ve Eritreli göçmenler arasında çıkan kavgada 3’ü ağır 13 kişinin yaralandığı ifade edildi. Bu kişilerden 4’ünün silahla vurularak yaralandığı kaydedildi.

Fransa’daki bazı kaynaklar kamptaki Afgan ve Eritreli sığınmacılar arasında çıkan kavganın, polis müdahalesinin ardından başladığını, yaralı sayısının 15 olduğunu ve hayati tehlikesi devam eden yaralıların silahla vurulmuş olduğunu bildirdi.

Bölgede sığınmacılara yardım amaçlı faaliyetler yürüten bir derneğin çalışanı Loan Torondel, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, güvenlik güçlerinin müdahalesi sonrası ortamın gerildiğini, sığınmacıların barınakları yıkılarak bölgeden uzaklaştırıldığını ve eşyalarını almalarına izin verilmediğini belirtti.

18 ay boyunca bölgede görev yaptığını vurgulayan Torondel, daha önce hiç görülmemiş şekilde polis sevkıyatı ve ambulans sirenleriyle karşılaştıklarını ifade etti, yaralı sayısının ise 15 olduğu bilgisini paylaştı.

Türkiye’ye küstahlık yapan Macron, Calais’teki mültecilere saldırdı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Fransa’nın kuzeyindeki Calais kenti yakınlarında bulunan ve 400 sığınmacının yaşadığı Puythouck kampı operasyonla boşaltıldı.
Bölge Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada, güvenlik güçlerinin, sığınmacı kampını boşaltma işlemlerine sabahın erken saatlerinde başladığı belirtildi.

Yaklaşık 200 polisin katıldığı tahliye işlemleri için kampın bulunduğu bölgeden geçen yollar trafiğe kapatıldı. Yaz aylarında bölgeye gelip ormanlık alana yerleşen sığınmacıların kendi imkanlarıyla oluşturduğu naylon çadırlar ve yer yataklarından oluşan kampa giriş çıkışların yasaklandığı, kamp çevresindeki gazeteci ve insani yardım gönüllülerinin bölgeden uzaklaştırıldığı ifade edildi.

Otobüslere bindirilen sığınmacılar, çevre şehirlerde oluşturulan geçici barınma merkezlerine götürüldü.

Sığınmacıların arasında 56 çocuk ve yaklaşık 40 kadın bulunuyor.

Grande-Synthe Belediye Başkanı Damien Careme, dün İçişleri Bakanı Gerard Collomb ile bir araya gelmiş ve bölgedeki sığınmacılar hakkında görüşmüştü. Careme, görüşme sonrası, “Ormanlık alandaki kampta iklim şartlarının değiştiğini ve bulaşıcı hastalıkların yeniden baş gösterdiğini” kaydederek kampa duş ve tuvaletlerin yerleştirileceğini açıklamıştı.

Dün de Norrent-Fontes kasabası yakınlarındaki kamptan 85 sığınmacı tahliye edilerek geçici kabul merkezlerine yerleştirilmişti.

Sığınmacılar konusundaki duyarlılığı ile bilinen Grande-Synthe Belediye Başkanı Careme, daha önce Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a hitaben bölgеdеki sığınmаcılаrın аcil durumunu аnlаtаn açık bir mеktup yаyınlamış ve destek istemişti.

Careme’in Twitter hеsаbındаn оrmаndа toprak üstünde uyuyan çocukların fоtоğrаflаrıylа yaptığı paylaşım da günlerce konuşulmuştu. Cаrеmе, karton ve nаylоn pаrçаlаrı üstünde yatan çocuğun fоtоğrаfının altında “Bu, şеhrimdеki sığınmacı bir çоcuğun fotoğrafı. İnsаnlık dışı. Tаhаmmül еdеmiyоrum” yоrumunu еklemiş ve “Duyаrsız kаlаmаzsınız” çağrısı yapmıştı.

Fransa’da sığınmacı kampı polis baskınıyla boşaltıldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Lille yerel mahkemesinin, mültecilerin Fransa’dan İngiltere’ye geçiş güzergahında olan ülkenin kuzeyindeki Calais şehrinde bulunan yaklaşık 700 mülteci için geçen günlerde “temizlik imkanlarının sağlanması gerektiği” kararı, yerel yetkilerce yerine getirildi.

İçişleri Bakanlığı ve Calais şehir yönetiminin haziran ayında karara yaptığı itiraza rağmen Fransa Danıştayı temmuz ayında itirazı reddetti.

Yerel makamlar, bölgede 10 tuvalet ve 5 temiz su kaynağının mültecilerin kullanımına sunulduğunu, yakın zamanda bu sayının artırılacağını bildirdi.

Calais’de “Jungle” olarak bilinen ve yaklaşık 8 bin kişinin kaldığı mülteci kampı sağlık koşullarının yetersizliği gerekçe gösterilerek geçen ekim ayında dağıtılmış, mültecilerin bir kısmı ülkenin çeşitli yerlerindeki geçici barınma merkezlerine yerleştirilirken bir kısmı Calais’ye geri dönmüştü.

Fransa’da Calais Belediyesi mahkemenin kararıyla mültecilere tuvalet imkanı sağladı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Danıştayın onayladığı karar Calais Belediyesini mülteciler için çeşme, tuvalet gibi ihtiyaçları karşılayacak su noktaları açmaya mecbur ederken Belediye Başkanı Bouchart kararı uygulamayacağını duyurdu.

Su noktaları açmanın kent yaşayanlarına haksızlık olacağını ve on binlerce mültecinin gelmesine sebebiyet vereceğini söyleyen Bouchart kararı uygulamak yerine Calais Belediyesine kesilen günlük 100 euro cezayı ödemeyi tercih ettiğini ifade etti.

Öte yandan, Bouchart daha önce de mültecilere yemek verilmesini yasaklamış ve Belediye tuvalet ve duşlarını kullanan mültecileri tutuklatmıştı

Calais Belediyesi mültecilere su vermek yerine günlük 100 euro ceza ödeyecek yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Merkezi ABD’nin New York kentinde bulunan HRW tarafından yayımlanan raporda, Fransız polislerin rutin bir şekilde uyku halinde veya zararsız olduğu sırada sığınmacılara, çocuklara ve yetişkinlere biber gazı sıktığı belirtildi.

Rapor, Haziran ve Temmuz aylarında Calais ve çevresinde bulunan 60’tan fazla sığınmacıyla yapılan mülakatlar sonucunda ortaya çıktı. Fransız polisinin, sığınmacıların Calais kentini terk etmesi için yiyecek ve içeceklere de biber gazı sıktığı ifade edilen raporda, polislerin bu davranışlarının insanlık dışı ve uluslararası hukuk kurallarına aykırı olduğu vurgulandı.

Raporda, hükümetin, sığınmacılara yapılan kötü muamele karşısında sessiz kaldığı kaydedildi. Sığınmacıların Calais’deki kampa geri döndükten sonra yerel makamların, sığınmacıların yiyecek ve içecek gibi temel ihtiyaçlarını gidermelerini engellediği vurgulandı.

Raporda, ifadelerine yer verilen HRW Fransa Direktörü Benedicte Jeannerod, polislerin çocuk ve yetişkinlere biber gazı sıkmasını kınadıklarını belirtti.

Jeannerod, sığınmacıların yiyecek-içeceklerini hatta ayakkabılarını elinden alan polislerin, mesleklerini aşağıladıklarına ve haklarını korumaya yemin ettiği kişilerin haklarını ihlal ettiklerine dikkati çekti.

Fransız polisinin mültecilerin yemeklerine bile biber gazı sıktığı uluslararası raporla ortaya çıktı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.