Fransa camileri kapatmaya devam ediyor

Fransa’da camiler bir bir kapatılıyor. Beauvais kentinde bulunan Bilal Camii’nin “radikal içerikli vaazlar verildiği” gerekçesiyle 6 aylığına kapatılması için yasal işlem başlatılmıştı.  Bilal Camii hakkında son karar alıındı. Fransız basınında yer alan haberlere göre, Oise Valiliği 14 Aralık’ta, radikal vaazlar verildiği gerekçesiyle kapatılması için yasal süreç başlattığı Beauvais kentindeki Bilal Camisi’nin 6 ay süresince kapatılmasına hükmetti. Vaazlarda, cihat, nefret ve şiddetin teşvik edildiği öne sürüldü. Cami hakkındaki karar 2 gün içinde uygulamaya konulacak. Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, 14 Aralık’ta konuyla ilgili açıklama yaptı. Dermanin, Beauvais’deki Bilal Camisi’nde “radikal içerikli vaazlar” verildiği, “Hristiyanlara, eşcinsellere ve Yahudilere” karşı mücadele edildiği gerekçesiyle kapatılması için yasal süreç başlatıldığını bildirmişti. Darmanin, kararın “aşırıcılık yasası” olarak bilinen “Cumhuriyet Değerlerine Saygıyı Güçlendiren Prensipler” yasası kapsamında alındığını dile getirdi. Böylece ülkede kapatılan cami sayısı 22’ye yükseldi.

Fransa camileri hedef alıyor

Fransa’da ibadet özgürlüğü kalmadı: Camiler kapatılıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Fransa ülkedeki camileri teker teker kapatıyor. Müslümanların inanç özgürlüğünü kısıtlıyor. Fransa 2021 yılı içerisinde toplam 89 camiyi denetleme kararı almıştı. Denetlemekle yetinmeyip camilerin ise yarısını kapattı. Şimdi ise daha inşaatı bile bitmemiş bir camiyi hedef aldı. İçişleri Bakanı Gerald Darmanin,  bu caminin kapatılması için gerekli prosedürleri başlatmıştı. Fransa yönetimi, kapatmalara sebebiyet veren “ayrılıkçı” yasasıyla ülkede cami bırakmamayı hedefliyor. Darmanin, 29 Eylül’de, “ayrılıkçı” yasa yürürlüğe girmeden önce ülkede Müslümanlara ait 650 yerin kapatıldığını ve 24 bin yerin polis tarafından denetlendiğini açıklamıştı.

Fransa’daki camiler teker teker kapatılıyor

Darmanin, Kasım 2020’den bu yana “radikalleştiği” iddiasıyla 89 camide yapılan denetlemelerin sonucunda 3’te 1’inin kapatıldığını belirtmişti. Fransa yönetimi, ağustosta kabul ettiği “ayrılıkçı” yasasıyla Müslümanların hayatına müdahale etmeye devam ediyor. Yasa ile ele alınan başlıca konular arasında, kamu hizmetinde tarafsızlık ve cumhuriyet prensiplerine uygunluk, çok eşlilik ve zorla evlilik, uzaktan eğitimin kısıtlaması, özel okulların durumu, derneklerin hem faaliyet hem finansal anlamda denetlenebilir olması mevcut. Ayrıca  “Ayrılıkçı İslam anlayışı”, devlet eliyle Müslümanlara, camilere, İslami kuruluş ve derneklere yönelik baskıları artırmayı hedefliyor. Fransa’da 25 Eylül’de Hz. Muhammed’e hakaret içerikli karikatürler yayımlayan Charlie Hebdo dergisinin eski binasının bulunduğu konumdaki saldırının ardından, ülkede “ayrılıkçı İslam anlayışı” adı altında oluşan dalga, devlet eliyle Müslümanlara, camilere, İslami kuruluş ve derneklere yönelik baskıları artırdı. Ayrılıkçı yasa edilerek Fransa’daki camiler her geçen gün azalıyor.

Fransa’da camiler yönetimin talimatıyla yok ediliyor

Fransa’nın şimdiye dek her hafta terör propagandası suçlamalarıyla yaklaşık 200 soruşturması mevcut. Fransız sosyolog Liogier: “Yahudiler ile bugün Müslümanlara yapılanlar arasında ortak nokta var.” açıklamasını yaptı. Uluslararası Af Örgütü: “Fransa’daki terör karşıtı önlemler, insan hakları endişesi oluşturuyor. ” ifadelerini kullandı. Buna rağmen Fransa’da son 3 yılda ise 43 cami kapatıldı. Üstelik, İslam düşmanı ülke bir ortaokul öğrencisine “öğretmenin ölümünü hoş karşılamaktan” terör soruşturması açmıştı. Dahası Hz. Muhammed’ e yönelik karikatür yayımlayan derginin bu eyleminin üzerinden bir ay geçmeden, Charlie Hebdo’nun eski binasının bulunduğu bölgede bıçaklı bir kişi, düzenlediği saldırıda iki kişiyi yaraladı.

Fransa’nın cami kapatma hamleleri devam ediyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Fransa‘da İslam karşıtlığı günden güne artıyor. Ayrılıkçı yasayla Müslümanların hayatlarına müdahale ediliyor. Fransa yönetimi, yıl sonuna kadar 7 cami ve dernek daha “radikal İslamcılığı” savunduğu iddiasıyla kapatacak. Dahası İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, Allonnes kentindeki bir caminin “radikal İslam’ı” savunduğu gerekçesiyle 6 aylığına kapatılması kararından memnun olduğunu açıkladı. Darmanin, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un göreve başlamasından bu yana 13 derneğin kapatıldığı bilgisini paylaştı. Caminin yöneticilerinin banka hesaplarına da el konulduğu ifade etti. Yıl sonuna kadar 7 camiyi kapatacaklar. Darmanin, yıl sonuna kadar 7 cami ve derneğin daha “nefreti” yaydığı ve “radikal İslamcılığı” savunduğu iddiasıyla kapatılacağını ifade etti. Ülkedeki 2 bin 500 camiden 92’sine yapılan denetlemelerin sonucunda 21’inin kapatıldığını vurgulayan Darmanin, Eylül 2020’den bu yana 36 bin yabancının, kamuyu tehdit ettiğini söyleyerek oturum izinlerini iptal etti.

Fransa “ayrılıkçı yasası” ile ülkede cami bırakmıyor

Fransa’da bugüne kadar Müslümanlara ait birçok derneği çeşitli gerekçelerle kapatmışlardı. Sarthe Valiliği, Allonnes’da 300 kişilik cemaate sahip caminin, “radikal İslam’ı savunduğu” gerekçesiyle kapatıldığını açıklamıştı. Caminin yöneticilerinin ülkede düzenlenen terör saldırılarını düzenleyeceğini düşünmüştü. Paris yönetimi, ağustosta kabul ettiği “ayrılıkçı” yasasıyla Müslümanların hayatına müdahale etmesiyle eleştiriliyor. Yasa ile ele alınan başlıca konular arasında, Çok eşlilik ve zorla evlendirme, uzaktan eğitimin kısıtlanması, özel okulların durumunun gözden geçirilmesi, derneklerin hem faaliyet hem finansal anlamda denetlenebilir olması mevcut.

Fransa camileri kapatmasıyla tekrar gündemde

Müslümanlara yönelik saldırıların arttığı Fransa’da devlet eliyle İslam düşmanlığı yapılıyor. Bu sebeple Müslümanların ibadet yerleri kapatılıp İslami simgeler yasaklıyorlar. Yasa tasarısıyla da camiler kolaylıkla kapatmayı hedefliyorlar. Şimdiye dek yasalar nedeniyle istediği şeyi yapamadığını belirten Darmanin, “Bana soruyorsunuz ne yapıyorsun diye. Cumhuriyet kanunları bu ibadethaneleri kapatmama müsaade etmiyor. Size sunduğumuz (yasa tasarısı) düzenlemeler yarın İçişleri Bakanına bunları kapattırma imkanı tanıyor.” açıklamalarını yaptı. Ayrıca Darmanin, Fransa’daki  ibadet yerlerinin kapatılabilmesi için 2 gerekçe olması gerektiğini belirtti: Herhangi bir terör saldırısıyla ilişkilerinin tespit edilmesi ve kamuya açık kurumların gerekli şartlara uymaması. Darmanin, Pantin Camisi’nin kapatılma nedeninin bu olduğunu açıkladı. Kanunların daha fazlası için yetki vermediği konusunda şikayeti olduğunu ifade etti.

Fransa cami görmeye tahammül edemiyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Fransa’daki camiler kapatılmaya devam ediyor. Allonnes kentinde, bir caminin “aşırı fikirler savunulduğu” öne sürüldü. Caminin bu sebeple kapatılacağı açıklandı. Sarthe Valiliği konuyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Yapılan açıklamada 300 kişilik cemaate sahip olan camide “radikal İslamcı harekete” bağlı veya yakın kişilerin bulunduğu iddia edildi. Camide yapılan vaazlarda terör eylemleri düzenlemenin, şiddetin, nefretin, ayrımcılığın, “şehit” olmanın ve “şeriatın” tesis edilmesinin teşvik edildiği ileri sürüldü. Camide, 110 öğrencisi bulunan Kur’an kursunun yer aldığı bilgisi paylaşıldı. Kursta “silahlı cihadın” öneminin anlatıldığı iddia edildi. İçişleri Bakanı Gerald Darmanin’in talebiyle bu caminin kapatılması için gerekli prosedürlerin başlatıldığı bildirildi. Le Figaro gazetesinin haberine göre, bu camiyle bağlantılı 8 kişinin de banka hesaplarına el konulacağı söylendi. Hükümet Sözcüsü Gabriel Attal de caminin kapatılmasıyla ilgili yazılı açıklamada bulundu.  Attal, “İslamcılığa”, nefrete ve radikalleşmeye karşı taviz vermediklerini söyledi. “Cumhuriyete saldırı düzenlendiği zaman, (Cumhuriyet’in) ona yanıt vermesi gerekiyor. Güçlü şekilde yanıtlamalı. Caminin kapatılması için gerekli prosedürlerin başlatılmasını istedik.” ifadelerini kullandı.

Fransa’daki camiler daha önce de kapatıldı

Fransa‘daki camiler daha önce de kapatıldı. İçişleri Bakanı Darmanin, 29 Eylül tarihinde, Le Figaro gazetesine konuşmuş, “ayrılıkçı” yasası yürürlüğe girmeden önce ülkede “aşırıcıların” bulunduğu 650 yerin kapatıldığını söylemişti. Darmanin, 24 bin yerin polis tarafından denetlendiğini de belirtmişti. Darmanin, Kasım 2020’den bu yana “radikalleştiği” iddiasıyla 89 camide yapılan denetlemelerin sonucunda 3’te 1’inin kapatıldığını dile getirmişti.

Fransa’da Müslümanlara müdahale ediliyor

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron‘un İslam karşıtı açıklamalarından sonra hükümet, ağustosta Müslümanlara karşı ayrılıkçı yasa çıkardı. Macron yönetimin kabul ettiği “ayrılıkçı” yasa, Müslümanların hayatına müdahale ediyor. Ülkede yaşayan Müslüman toplum baskılara maruz kalıyor. Başörtülü anneler, çocuklarının veli toplantılarına veya çocukları ile birlikte okul gezilerine katılamıyor. Tesettür mayo giymek isteyen kadınlara izin verilmiyor. Fransa’da camiler radikalleştiği iddiasıyla kapatılıyor. Müslüman sivil toplum kuruluşlarına baskınlar düzenleniyor. Çocuklarına evde eğitim vermek isteyen aileler, çocuklarını Fransız okullarına göndermek zorunda kalıyor. Macron yönetiminin ayrılıkçı yasası bu nedenle çok sık eleştiriliyor. Başta Fransa Cumhurbaşkanı Macron olmak üzere, ülkedeki Müslüman ırkçısı siyasetçilerin İslam karşıtı söylemleri, Müslümanlara yapılan saldırıları da körüklüyor.

Fransa’daki camiler kapatılıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Fransa’nın Kasım 2020’den sonra yaptığı denetlemelerin sonucunda 89 caminin üçte biri kapatıldığı açıklandı. Müslümanlar’a ait cami ve derneklere yönelik baskılar seçimlerin de yaklaşmasıyla, giderek artıyor. Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, Le Figaro gazetesine beyanat verdi. “Ayrılıkçı” yasa yürürlüğe girmeden önce ülkede “aşırıcıların” bulunduğu 650 yerin kapatıldığını ve 24 bin yerin polis tarafından denetlendiğini söyledi. Giderek radikalleştiği iddiasıyla bir çok caminin kapatıldığını ifade etti. Darmanin, 6 caminin daha kapatılması için işlemlerin başlatıldığının altını çizdi. Darmanin, Strazburg’da İslam Toplumu Milli Görüşüne (IGMG) bağlı Eyüp Sultan Camisinin inşasına, belediyenin iznine rağmen karşı çıktığını söyledi. İslam karşıtlığıyla bilinen Darmanin, Müslümanları hedef almış durumda.

Fransada’ki İslam derneklerine baskı

Darmanin,  Müslümanlara ait ve “siyasal İslam” çizgisinde olduğu iddiasıyla 5 derneğin kapatıldığı bilgisini paylaştı. “Ayrılıkçı” yasanın bundan daha fazlasını yapmalarına imkan verdiğini açıkladı. 4’ü ekimde olmak üzere toplam 10 derneğin daha kapatılacağını belirtti. Darmanin, 205 derneğin banka hesabına el konulduğu ve 2 imamın sınır dışı edildiğini paylaştı. “Bize terörü dayatmak isteyenlere terörü yayıyoruz” ifadesini kullandı. 2023’ten itibaren ülkeye yurt dışından din görevlisinin gelemeyeceğini, burada bulunanların oturum izinlerinin yenilenmemesi için valilere talimat verdiğini ifade etti. Darmanin, ülkede uyuşturucu kaçakçılığı ve aile içi şiddet gibi nedenlerle ceza alan kişilerin oturum kartlarının yenilenmesini kabul etmediklerini belirtti. Cezayir, Tunus ve Fas vatandaşlarına verilen vize sayısında önemli seviyede sınırlama getirildiğini de belirtti. Darmanin, bu ülkelerin Fransa’nın sınır dışı ettiği kişileri geri kabul etmelerini sağlamak için bu yola başvurduklarını açıkladı.

Fransa’da ayrılıkçı yasa önemi

Fransa,  yürürlüğe giren “ayrılıkçı” yasasıyla Müslümanların hayatına müdahale etmesi sebebiyle eleştiriliyor. Yasa ile ele alınan başlıca konular arasında; kamu hizmetinde tarafsızlık, çok eşlilik ve zorla evlendirme, derneklerin denetlenebilir olması yer alıyor. Yasa tasarısı açıklandığından bu yana ülkede camilere yönelik saldırılar artış gösterdi. Fransa’daki camiler kundaklanırken, bazılarının duvarlarına İslam düşmanlığı ile ilgili yazılar yazılmıştı.

Fransa İslam karşıtlığı hamlelerini uyguluyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Suudi Arabistan, ülkedeki ezan sesinden de rahatsız olmaya başladı. Ülkede, camilere ezan sesinin yüksekliği ile ilgili yeni kurallar getirilmesine karar verildi. Suudi İslami İşler Bakanlığı geçtiğimiz haftalarda ezanın, camilerdeki tüm hoparlörlerin azami ses seviyesinin en fazla üçte biri yüksekliğinde okunacağı açıklamasını yaptı. Ezan sesinin yaşlı ve çocukları rahatsız ettiğini öne sürüldü. Camilerde ezan okunan hoparlörlerin sesi kısıldı. Kararın ardından ülkenin muhafazakâr kesimden tepkiler gelmeye başladı. Karara karşı çıkan vatandaşlar ise “krallığın düşmanları” olarak ilan edildi. Suudi Arabistan İslami İşler Bakanı Abdüllatif El Şeyh, namaz kılmak isteyen vatandaşların imamın çağrısını beklemesinin gerekmediğini dile getirdi. Abdüllatif El Şeyh, “Namaz kılmak isteyenlerin imamın sesini beklemesine gerek yoktur. Önceden camiye gitmiş olmaları gerekir” diye konuştu.

Karara karşı gelenlere krallığın düşmanı dendi

İngiliz basın organı BBC Türkçe’nin yaptığı habere göre; Abdüllatif El Şeyh, devlet televizyonundan konuyla ilgili açıklamalar yaptı. Abdüllatif El Şeyh’in yaptığı konuşmaya göre ezan sesinin kısılması kararının halktan gelen tepkiler üzerine alındı. Suudi Arabistan İslami İşler Bakanı, ezan sesinin aşırı yüksek olmasından şikâyet edenler arasında, yaşlıların ve çocuklarının uykularının bölündüğünü söyleyen ailelerin bulunduğunu söyledi. Suudi bakan, sosyal medyada bu kararı eleştirip “restoran ve kafelerdeki yüksek sesli müziğin de kısılması gerektiğini” söyleyenlere tepki gösterdi. Abdüllatif El Şeyh, “Namaz kılmak isteyenlerin imamın sesini beklemesine gerek yoktur. Önceden camiye gitmiş olmaları gerekir” açıklamasını yaptı. Karara karşı çıkanları “Suudi krallığının düşmanı” olarak niteledi. Suudi Arabistan İslami İşler Bakanı Abdüllatif El Şeyh, bu kişilerin sorun çıkarmayı ve ulusal bütünlüğü bozmak istediğini belirtti. Suudi İslami İşler Bakanlığı’nın geçtiğimiz hafta açıkladığı karar uyarınca, camilerdeki hoparlörler azami ses seviyelerinin en fazla üçte birine kadar açılabilecek. Aynı zamanda, ezan sonrasında camilerde okunan dualar veya verilen vaazlar hoparlörden yayınlanmayacak; ezandan sonra hoparlörler kapatılacak.

Suudi Arabistan camilerde sadece ezan ve kamet için hoparlör kullanılacak

Suudi Arabistan’da, geçtiğimiz aylarda da camilerde hoparlörlerin sadece ezan ve kamet okunması sırasında kullanılmasına karar verilmişti. İslami İşler Bakanı Abdullatif Al Şeyh’in camilerde hoparlör kullanımıyla ilgili çıkardığı yeni genelge, bakanlığın internet sitesinde yayımlanmıştı. Genelgede, hoparlörlerin sadece ezan ve kamet için kullanılacağı, bunun dışındaki durumlarda dışarıya ses verilmeyeceği belirtilmişti.

Suudi Arabistan şikayet geliyordu iddiasıyla camilerde ezan sesini kıstı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Hollanda’ki İslam düşmanları Almere kentindeki Ömer İbn El Hattab Camii’ne tehdit mektubu gönderdi. İslam düşmanı ırkçılar, “Müslümanlar diri diri yakılmalıdır” ifadelerini kullandı. Ayrıca Hollanda’da geçtiğimiz hafta da birçok camiye bir zarf içinde Hz. Muhammed’e (S.A.V) yönelik hakaret içerikli  mektuplar gönderildi. Ömer İbn El Hattab Camii’nin sosyal medya hesabından olayla ilgili açıklama yapıldı. Caminin son 6 yılda 3 defa saldırıya uğradığı bilgisi verildi. Paylaşımda, bu sefer camiye tehdit mektubu gönderildiği paylaşıldı. Gönderilen mektupta şu ifadelerin yer aldığı belirtildi. “Müslümanlar suçludur ve diri diri yakılmalıdır. Bütün camiler yakılmalıdır. Tüm Faslılar ve Türkler ülkeyi terk etmelidir yoksa Auschwitz’deki Yahudiler gibi gazla boğulacaktır. Yaşasın Zafer (Sieg Heil). Adolf Hitler hala yaşıyor.”

Hollanda’da birçok camiye tehdit içerikli mektup gönderildi

Cami cemaatinin tehdit içerikli mektuptan çok korktuğu ve bu tehditlerin daha ne kadar süreceğini sorduğu bildirildi. Yerel basında çıkan habere göre de cami vakfı yöneticilerinin polise şikayette bulunduğu ve polisin olayı araştırdığı duyuruldu. Haberde, geçen hafta da ülkedeki birçok camiye mektup gönderildiği, mektubun içinde “Toplumumuzda kendini acındıranlara Paskalya hediyesidir” yazılı çocuk bezi ile Kur’an-ı Kerim’den ayetlerin bulunduğu parçalanmış kağıtların ve Hz. Muhammed’e hakaret içeren karikatürünün bulunduğu bilgisi verildi. Öte yandan Gouda kentindeki Fas İslam Derneğine bağlı inşa halindeki Esselam Camii’nin 40 yaşında bir saldırgan tarafından kundaklandığı ve camide hasar oluştuğu da belirtildi.

Avrupa’da camilere saldırılar artıyor

Avrupa’da İslam düşmanlığı gün geçtikçe artıyor. Camiler kundaklanıyor, camları kırılıyor. Cami duvarlarına ırkçı yazılar yazılıyor. Geçtiğimiz haftalarda Almanya’nın Hessen eyaletindeki Offenbach şehrinde bir caminin duvarı ve tabelası, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce boyayla kirletilmişti. Caminin duvarlarına da terör örgütü lehine sloganlar yazılmıştı. Almanya’nın Hessen eyaletindeki Offenbach şehrinde Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Yavuz Selim Camisi’ne boyalı saldırı yapılmıştı. Camiye yapılan saldırı polise bildirilmişti. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Yavuz Selim Camisi’nde yapılan incelemeden sonra, cami dernek yöneticilerince cuma namazından önce temizlenmişti. Offenbach şehrindeki Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Yavuz Selim Camisi’nin Başkanı Selim Tunç, sabah 7.00 sularında caminin 6 noktasının sarı, kırmızı ile yeşil renklerle boyandığını ve çirkin ifadelerin yazıldığını açıklamıştı. Almanya’nın başkenti Berlin’de de benzer bir saldırı yaşanmıştı. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Mescid-i Aksa Camii’ne, kimliği belirsiz kişiler tarafından saldırı düzenlenmişti. Wedding semtindeki Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Mescid-i Aksa Camisi’nin dış cephesine ve yanında bulunan çay ocağının camına yazılar yazılmıştı. Cami derneği Başkanı Şinasi Yaşar, din görevlisinin sabah namazına geldiğinde caminin hemen yanında bulunan çay ocağının camlarındaki yazıları fark ettiğini söylemişti. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Mescid-i Aksa Camii’nin Başkanı Şinasi Yaşar, burada din, dil ve ırk gözetmeksizin yaşamaya çalıştıklarını ifade etmişti. Yaşar, bu saldırıyı kimin yaptığını bilmediklerini söyleyerek, “Belki görenler vardır. Bu, camimize ikinci saldırı. İnşallah son olur.” şeklinde konuşmuştu.

Hollanda’daki İslam düşmanlarından camiye tehdit mektubu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un sağ kolu İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, İslam karşıtı açıklamalarıyla gündemden düşmüyor. Geçtiğimiz günlerde “radikal İslam’la” mücadele adı altında çıkarılan güvenlik yasa tasarısıyla ülkedeki tüm camilerin, ibadet yerlerinin ve Müslüman Sivil Toplum Kuruluşlarının denetlendiğini söyleyen Darmanin, şimdi de ülkedeki 89 camiden 17’sinin kapatıldığını açıkladı. Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, senatodaki komisyonda yapılan toplantıya katıldı. Darmanin parlamenterlerin sorularını cevapladı. Müslümanları dilinden düşürmeyen ve İslam karşıtlığı ile bilinen Fransa İçişleri Bakanı, çıkarılan yasa tasarısıyla, camilerin kapatılabilmesinin kolaylaştığını açıkladı. Fransa’da bulunan 2 bin 500 ibadet yerinden 89’unun, Fransa’nın yasalarına uymadığını ve camilerde ayrılıkçılık yapıldığını belirtti. Bu oranın da mevcut sayıya göre az olduğunu bildirdi. Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, Müslümanların ibadet ettiği yerlerin 17’sini kapatmak için “halka açık kurumların uyması gereken güvenlik kurallarını ihlal” kapsamına alarak bu sistemi kurduklarını belirtti.

Yasa tasarısıyla camiler kolaylıkla kapatılabilir

Yasalar nedeniyle istediği şeyi yapamadığını belirten Darmanin, “Bana soruyorsunuz ne yapıyorsun diye. Cumhuriyet kanunları bu ibadethaneleri kapatmama müsaade etmiyor. Size sunduğumuz (yasa tasarısı) düzenlemeler yarın İçişleri Bakanına bunları kapattırma imkanı tanıyor.” şeklinde konuştu. Darmanin, Fransa’daki yasaların İçişleri Bakanına sunduğu yetkiye göre, ibadet yerlerinin kapatılabilmesi için 2 gerekçe olması gerektiğini söyledi. Bunların, gerçekleşen herhangi bir terör saldırısıyla ilişkilerinin tespit edilmesi ve kamuya açık kurumların gerekli şartlara uymaması halinde uygulanabileceğini belirtti. Pantin Camisi’nin kapatılma nedeninin de bu gerekçelerden biri olduğunu söyleyen Darmanin, kanunların daha fazlası için yetki vermediği konusunda şikayetini dile getirdi.

Fransa’da tasarı mağduru Müslümanlar için protesto düzenlendi

“Ayrılıkçı” Yasa Tasarısı Karşıtı Koordinasyonunun liderliğinde, başkent Paris’te protesto gösterisi düzenlendi. Gösteri sırasında İçişleri Bakanı ve siyasetçiler ise senatodaki komisyonda bulunuyordu. Birçok “ayrılıkçı” yasa tasarı mağduru, sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve insan hakları savunucuları senato önünde bir araya geldi. Protestocular, bu tasarı yüzünden Müslümanların mağdur olduğunu ve Fransız medyasının bu mağduriyeti görmezden geldiğini belirterek, tasarının geri çekilmesi konusunda çağrıda bulundu.

Fransa yönetiminin ayrılıkçı tasarısı büyük tepki gördü

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 2 Ekim 2020 tarihinde “İslam ayrılıkçı” yasa tasarısını açıkladıktan sonra büyük tepki görmüştü. Bu tepkilerden sonra tasarının ismi “Cumhuriyet Yasalarına Saygıyı Güçlendiren Prensipler” olarak değişmiş ve 16 Şubat tarihinde parlamentonun alt kollarında kabul edilmişti. Hedefinde Müslümanlar olan yasa tasarısı, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası toplum ve sivil toplum kuruluşları tarafından eleştirilmişti. Fransa’da, senatoda görüşülmesi beklenen tasarıyla ilgili birçok protesto gerçekleşmişti.

Fransa İçişleri Bakanı: Mevcut yasalarla 17 camiyi kapattık yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

?? Fransa İçişleri Bakanı, katıldığı bir TV programında camilerin kapanması için yasa çıkarıldığını açıkladı:

?"Biliyorsunuz camileri kapattıracak yasalar yok. O yüzden 44 sayılı kanunu çıkardık. Bu yasa radikal camileri kapatmak için var." pic.twitter.com/ZvRXrm00cT

— Yekvücut (@yekvucutcom) February 16, 2021

Fransa’da camileri kapatmak için yasa çıkarıldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Almanya’da terör örgütü yandaşları Dresden kentinde bir camiye boyalı saldırdı gerçekleştirdi. Cami duvarına, sloganlar yazıldı. Terör örgütü yandaşlarının Diyanet İşleri Türk İslam Birliğine (DİTİB) bağlı Fatih Camisine gece yaptığı boyalı saldırıyı sabah namaza gelen cemaat fark etti. Cemaat önce cami yönetimine haber verdi. Ardından da saldırı polise intikal ettirildi. Polis, Hühndorfer Caddesi üzerinde olan ve aynı anda 300 kişinin ibadet edebildiği DİTİB’e bağlı Fatih Camii’de incelemeler yaptı. Polis memurları inceleme üzerine tutanak tuttu. Ayrıca soruşturma da başlatıldı. Öte yandan DİTİB’e bağlı Dresden Fatih Camii’ne 2016 yılında da bombalı saldırı yapılmıştı. Saldırgan olduğu tespit edilen Nino K, 9 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. İslam düşmanları camiye geçen yıl da saldırı düzenlemişti. Yapılan saldırıda caminin camları kırılmıştı. Camiye ve maddi zarar verilmişti.

Almanya’da terör örgütü yandaşları başka bir camiye daha saldırmıştı

Geçtiğimiz günlerde de Almanya’da terör örgütü yandaşları Hessen eyaletindeki Offenbach şehrinde bir caminin duvarını ve tabelasını, boyayla kirletmişti. Caminin duvarlarına terör örgütü lehine sloganlar yazılmıştı. Almanya’nın Hessen eyaletindeki Offenbach şehrinde Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Yavuz Selim Camisi’ne sabaha karşı boyalı saldırı yapılmıştı. Camiye yapılan saldırı polise bildirilmişti. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Yavuz Selim Camisi’nde yapılan incelemeden sonra, cami dernek yöneticilerince cuma namazından önce temizlenmişti. Offenbach şehrindeki Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Yavuz Selim Camisi’nin Başkanı Selim Tunç, sabah 7.00 sularında caminin 6 noktasının sarı, kırmızı ile yeşil renklerle boyandığını ve çirkin ifadelerin yazıldığını açıklamıştı.

Avrupa’da camilere saldırılar artıyor

Avrupa’da İslam düşmanlığı giderek artıyor. Camiler kundaklanıyor. Camları kırılıyor. İslam düşmanları cami duvarlarına ırkçı yazılar yazıyor. Geçtiğimiz günlerde Almanya’nın Hessen eyaletindeki Offenbach şehrinde bir caminin duvarı ve tabelası, kimliği belirsiz kişilerce boyayla kirletilmişti. Caminin duvarlarına terör örgütü lehine sloganlar yazılmıştı. Almanya’nın Hessen eyaletindeki Offenbach şehrinde Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Yavuz Selim Camisi’ne boyalı saldırı yapılmıştı. Camiye yapılan saldırı polise bildirilmişti. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Yavuz Selim Camisi’nde yapılan incelemeden sonra, cami dernek yöneticilerince cuma namazından önce temizlenmişti. Offenbach şehrindeki Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Yavuz Selim Camisi’nin Başkanı Selim Tunç, sabah 7.00 sularında caminin 6 noktasının sarı, kırmızı ile yeşil renklerle boyandığını ve çirkin ifadelerin yazıldığını açıklamıştı. Almanya’nın başkenti Berlin’de de benzer bir saldırı yaşanmıştı. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Mescid-i Aksa Camii’ne, kimliği belirsiz kişiler tarafından saldırı düzenlenmişti. Wedding semtindeki Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Mescid-i Aksa Camisi’nin dış cephesine ve yanında bulunan çay ocağının camına yazılar yazılmıştı. Cami derneği Başkanı Şinasi Yaşar, din görevlisinin sabah namazına geldiğinde caminin hemen yanında bulunan çay ocağının camlarındaki yazıları fark ettiğini söylemişti. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Mescid-i Aksa Camii’nin Başkanı Şinasi Yaşar, burada din, dil ve ırk gözetmeksizin yaşamaya çalıştıklarını ifade etmişti. Yaşar, bu saldırıyı kimin yaptığını bilmediklerini söyleyerek, “Belki görenler vardır. Bu, camimize ikinci saldırı. İnşallah son olur.” şeklinde konuşmuştu.

Almanya’da terör örgütü yandaşları camiye saldırdı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.