İtalya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mario Giro ve iktidardaki Demokratik Parti’den Senatör Luigi Manconi, göçmenlere geçici vizeler verilmesi konusunun görüşüldüğünü söyledi. Balkanlar’daki savaşların ardından göçmenlere geçici koruma verilmesi amacıyla Avrupa Konseyi tarafından çıkarılan bir yönergenin ya da İtalya’da son olarak 2011’de kullanılan bir ulusal yasa maddesinin devreye sokulabileceği belirtiliyor. Avrupa Konseyi yönergesine başvurmak için AB ülkelerinin onayı gerektiği için bu seçenek pek de olası görünmüyor. Ancak İtalya’nın 2011’de binlerce Tunusluya yaptığı gibi ulusal yasalarına dayanarak göçmenlere “insani vize” verebileceği ve bu sayede bu kişilerin diğer AB ülkelerine yasal yollarla geçiş yapabileceği belirtiliyor.

İtalya’ya bu yılın ilk 6 ayında deniz yoluyla gelen göçmen sayısı 85 bini geçti. Roma yönetimi Akdeniz’den kurtarılan tüm göçmenlerin İtalya kıyılarına getirilmesine karşı çıkıyor ve diğer AB ülkelerinin de bu göçmenleri kabul etmesini istiyor. Ancak İtalya’nın bu konudaki taleplerine diğer ülkelerden olumsuz yanıt gelmeye devam ediyor.

İtalya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mario Giro, İtalyan Sky TG24 televizyonuna yaptığı açıklamada “Diğer AB ülkeleri, insanların hayatını kurtardığımız için bize kendimizi suçlu hissetiremez. Avrupa’ya bizi yalnız bırakmaması gerektiğini anlatmalıyız” dedi. Mario Giro, Times’ın haberindeki iddialarla ilgili olarak “Tüm seçenekler masada. Göçmenlere koruma sağlamak krizi çözmenin yollarından biri” diye konuştu.

Giro, İtalya’nın böyle bir girişimde bulunmasının, AB ülkeleri arasında serbest dolaşımı sağlayan Schengen Anlaşması’nı tehlikeye atma ihtimaliyle ilgili bir soruya ise şu yanıtı verdi: “Schengen’i iptal ettirebilecek tek taraflı adımlar atmak istemiyoruz ancak Avrupa hükümetlerini sorumluluklarıyla yüzleştirmeliyiz.”

İtalya, AB’yi tehdit ediyor: “200 bin mülteciyi Avrupa’da serbest dolaştırırız” yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Çek Sosyal Demokrat Partisi’nin Ekim’deki şeçimlerde başbakan adayı olması beklenen Dışişleri Bakanı Lubomir Zaoralek, Batı dünyasının Müslümanlarla bir uzlaşmaya varmak için 20 senesinin kaldığını savundu.

Zaoralek, acı ve zor bir konuşma olarak nitelendirdiği konuşmasını Prag’da düzenlenen Avrupa’nın Geleceği Zirvesi’nde yaptı. Ülkedeki popülist güçlerin yükselişi nedeniyle hayli zorlu geçmesi beklenen seçimlerde halen iktidarda olan Sosyal Demokratlar önderliğindeki koalisyon hükümetinin göçmenler konusundaki tavrının belirleyici olacağı öngörülüyor.

Avrupa Birliği Komisyon’unun geçen hafta Çek Cumhuriyeti’nin Polonya ve Macaristan ile beraber, mülteci kabul etmediği için yaptırımlara maruz kalabileceği kararına karşılık olarak Çek Dışişleri Bakanı Zaoralek, ülkenin mülteci kabul etmeyeceğini tekrarlamıştı.

Sömürgeci ülkeleri suçladı

Zaoralek, konuşmasında Avrupa ülkelerinin, özellikle İngiltere, Fransa, Hollanda, Belçika, Amerika, Rusya ve ardıl devleti Sovyetler Birliği’nin milyonlarca insanın ölümüden doğrudan sorumlu olduklarını söyledi.

Bakan konuşmasını  “Bir uyanışla karşı karşıyayız. Bunun için batılı olmayan ülkelere ve kendi içimizdeki bilinçli ancak sosyal adaletsiz ve küreselleşme yüzünden sisteme tepkili kitlerelere odaklanmalıyız” diye sürdürdükten sonra “Ortadoğu’da çok uzun yıllar boyunca bastırılan sömürgeciliğin acı anıları şimdi aşırılıkçılar tarafından tehlikeli bir şekilde sömürülüyor. Bu trend Afrika ve Asya’ya da sıçrayabilir” dedi.

Katliamları tek tek saydı

Ancak Naziler tarafından işlenmiş savaş suçları ölçeğindeki katliamlardan bahsettiğini söyleyen Zaoralek, bunların hazmedilmesinin zor ama gerekli olduğunu söyledi. Hindistan’da 19.yy ikinci yarısından itibaren bir milyondan fazla Hintli’nin İngilizler tarafından öldürüldüğünü, bundan daha fazla insanın da İngiliz Doğu Asya Şirketi’nin Hindistan’da ürettiği afyon ürünlerini Çin pazarına dayatmasına bağlı olarak öldüğünü ileri süren bakan, “Tarihimizin bir çok karanlık noktasını unutma yönünde bir eğilim var” dedi.

Konuşmasında Batı emperalizminin tarihinden  diğer bazı örnekleri de sayan Zaoralek Belçika’nın Kongo’da 10-15 milyon, Amerika’nın Vietnam’da 1 ila 3 milyon sivilinden sorumlu olduğunu hatırlattıktan sonra Fransa’nın Cezayir’de, İtalya’nın Libya’da, Rusya’nın Kafkaslar’da ve Hollanda’nın Endenezya’da işlediği Müslüman katliamlarına da değindi.

Zaoralek, Batı dünyasının bu ölçekteki vahşetleri unutabilmesini şok edici bulduğunu söyledikten sonra “Eğer Batı radikalleşme ve kendisinin neden bu kadar öfke ile karşılaştığını anlamak istiyorsa, bu tarihsel gerçeklikleri hatırlamak gerekli” dedi.

Çek Dışişleri Bakanı Batı’nın soykırım günahlarını tek tek saydı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Almanya

Alman InfoMigrants internet sitesi, çocuk yaştaki mültecilerin hayata tutunabilmek için fuhuş ve uyuşturucu batağında olduğunu ortaya çıkartan bir araştırma yayınlandı.

Almanya Federal Göçmen ve Mülteci Dairesinin (BAMF) küçük yaşta mülteci çocuklarını sınır dışı ederek, onları Fas’ta inşa edeceği konutlarda tutmayı planladığı ortaya çıktı.

Fransa

Calais Belediyesinin aldığı karara göre mülteci kampında yemek dağıtmak ve seyyar tuvalet kurmak mültecilerin toplanmasını engelleme gerekçesiyle yasaklandı.

Fransa’nın başkenti Paris’te mültecilerin gece konaklamak için kaldıkları metro istasyonlarının altına ve iki istasyon arasındaki bazı bölgelere tel çit döşendi.

İngiltere

Mülteci korkusu AB’den ayrılma referandumunda ‘Evet’ çıkmasını sağladı.

Avusturya

Avusturya İçişleri Bakanı Wolfgang Sobotka Alman Die Welt gazetesine verdiği mülakatta, sınırların mültecilere kapatılacağını “Sınırlar uygun biçimde korunamadığı sürece, hükümet ulusal önlemlere başvuracaktır” sözleriyle ifade etti

Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz, mülteci ve göçmenler için Kuzey Afrika’da kamplar kurulmasından yana olduğunu söyledi.

İtalya

Uluslararası sivil toplum örgütü ‘Save the Children’, İtalya’nın 2011 ile 2016 yılları arasındaki 5 yıllık dönemde ülkeye gelen 62 bin 672 refakatsiz mülteci çocuğu sınır dışı ettiğini açıkladı.

11 Ekim 2013’te yaşanan ve 60’ı çocuk 268 kişinin ölümüyle sonuçlanan mülteci faciasında can kayıplarının fazla olmasının İtalya ile Malta arasındaki “mültecileri kimin kurtaracağı” tartışmasının uzamasından kaynaklandığı ortaya çıktı.

İsveç

Yüzlerce mülteci çocuğun, ailelerine ülkeden sınır dışı edilecekleri bilgisi verildikten sonra şuursuz, baygın bir hale geçtikleri tespit edildi.

Sığınma başvurusunun sonucunu bekleyen 18 yaşından küçük ve yanında ailesi olmayan Afgan mülteciler arasında eroin kullanımının %10 oranına yaklaştığı ortaya çıktı.

Yunanistan

“Gerçek bir toplama kampı işlevi gören mülteci kampları var.”  Papa bu sözü Yunanistan’daki mülteci kamplarını Nazi dönemindeki toplama kamplarına benzetmek için kullandı.

Yunanistan’ın Sakız Adası’nda, sınır dışı edileceğini öğrenince sinir krizi geçiren ve dört ay önce adaya geldiği belirtilen Suriyeli bir erkek, üzerine benzin döküp kendini ateşe verdi.

Çek Cumhuriyeti

Çek Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Milan Chovanec, Çek gazetesi Pravo’ya verdiği söyleşide Avrupa Birliği(AB)tarafından konulan mülteci kotası sistemine karşı olduğunu  ve 12 mülteci kabul ettiklerini bir tane bile fazla mülteci almayacaklarını açıkladı.

Macaristan

160 Kilometrelik bir alana inşa edilen elektrikli tel örgülerle mültecilerin sınırından geçmesine müsaade etmemeyi amaçladı.

Özel Haber: Avrupa’nın mülteci karnesi sıfırla dolu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

1600 civarı başvurudan sadece 12’sini mülteci olarak ülkeye kabul ettiklerini açıklayan Çek bakan, bunun nedeni olarak ise kamu düzeni ve ülke güvenliğini gösterdi. Chovanec, devam eden güvenlik soruşturmalarının başvurusu kabul edilen 12 kişinin dahi ülkeye girişine izin verilmemesi gerektiğini gösterdiğini sözlerine ilave etti.

Çek bakan detaylı güvenlik soruşturmaları tamamlanmamış mültecilerin ne Çek Cumhuriyeti’ne ne de başka bir AB ülkesine yerleşmesine izin verilmemesi gerektiğinin de altını çizdi.

Avrupa Birliği, mülteci akımının zirveye çıktığı 2015 yılında Dublin Anlaşması’nın askıya alınarak bir kota sisteminin kurulmasını tavsiye etmiştı. Bu sistemle her ülke için bir kabul etmesi gereken mülteci kotası belirlenmişti.

Ancak bir çok üye devlet kota sisteminden duydukları rahatsızlığı açıkça dile getirerek, mülteci kabul etmeyi reddetmişlerdi. Bu sistemin en kararlı muhalifleri ise Slovakya, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan.

Slovakya ve Macaristan 2015 yılında kendilerine tahsis edilen 120.000 mülteci kotasına itiraz ederek, konuyu Avrupa Adalet Mahkemesi’ne götürmüşlerdi.

Çek Cumhuriyeti mülteci kabul etmemekte kararlı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.