Beşiktaş Belediyesine yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınarak “rüşvet ve irtikap” suçlarından tutuklanmaları talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edilen CHP’li eski Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, eski Başkan Yardımcısı Hüseyin Avni Sipahi, Danışman Çetin Kırışgil, Demokrat Parti İstanbul İl Başkanı Ekrem Eray Arda, mimar Mehmet Uğur Şahin, mühendis Bediz Güvenkaya ile veri hazırlama ve kontrol işletmeni Mürvet Günay’ın sorguları tamamlandı.

Hakimlik, eski Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, Hüseyin Avni Sipahi ve Çetin Kırışgil’in “rüşvet” ve “irtikap” suçlarından tutuklanmalarına karar verdi.

Haklarında adli kontrol tedbiri uygulanması talebiyle hakimliğe sevk edilen 8 şüpheli de sorgularının ardından serbest bırakıldı.

Hazinedar, 2018 yılında İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alındığında CHP ortalığı ayağa kaldırmıştı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Beşiktaş Belediyesi’nin önünde Murat Hazinedar’a kefil olmuştu.

Ekrem İmamoğlu karar sonrası “mevkidaşı ve arkadaşı” Murat Hazinedar’a destek için Beşiktaş Belediyesi’ne gelmişti.

İmamoğlu bir gün sonra da Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte Murat Hazinedar’a destek olmuştu.

“Allah herkesi kuru iftiradan korusun.” Sözcü gazetesi yazarı Uğur Dündar Ağustos 2022’de Murat Hazinedar’ı aklamak için bir yazı kaleme almıştı.

CHP’li eski Belediye Başkanı rüşvetten tutuklandı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Donald Trump’ın çiftliğine baskının CHP ile alakası ne?

Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamasından bir gün sonra ABD’den bir haber geldi: Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın çiftliği Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ajanları tarafından basıldı.  İlk başta Kılıçdaroğlu ile bir ilgisi yok gibi görünen haberin detaylarına baktığımızdaysa Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları sonrası Polis CHP Genel Merkezinde arama yapar mı? sorusu anlam kazanıyor. ABD’de yaşanan baskın, Donald Trump’ın başkanlık dönemindeki notlarını, kendisine sunulan brifing notlarını Ulusal Arşiv Dairesi’ne teslim etmemesi nedeniyle gerçekleşti. ABD kanunlarına göre başkanlar Beyaz Saray’daki görevleri bittiğinde tüm bilgi notlarını Ulusal Arşiv Dairesine teslim etmek zorunda. ABD’deki müesses nizam bunu bir ulusal güvenlik meselesi olarak görüyor. ABD müesses nizamına tepki olarak göreve gelen Donald Trump’ın bu kuralı çiğnemesi kimse için şaşırtıcı olmadı.

Polis CHP de kanıt arayacak mı?

ABD’de yaşanan baskını “işte kanunların uygulandığı ülkeler, herkes eşit” sözleriyle öven muhalif kesim, Türkiye’deki 55 milyon seçmenin (dolasıyla onların çocuklarını da katarsak tüm Türkiye’nin) kritik bilgilerine sahip olduğunu gerile gerile açıklayan Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanının bu bilgiye nasıl ulaştığını hiç sorgulamayacak. Ancak cevap bekleyen sorular ortada duruyor.

1. CHP YSK’nın bile elinde olmayan bilgilere nasıl ulaşmıştır?
2. Bu bilgiler muhalefet partileri hariç kim ya da kimlerde vardır?
3. Bu bilgilerin mahiyeti nedir?
4. CHP bu bilgileri “bir terör örgütü olarak görmediğini” defalarca açıkladığı PYD ile paylaşmış mıdır?
5. Kılıçdaroğlu  ahlaken ve kanunen suç olan bu fişleme dosyalarına sahip olduğunu nasıl böyle rahat bir şekilde açıklamıştır?
6. Polis CHP Genel Merkezinde arama yapar mı?

Orhan Aydın 

Polis CHP Genel Merkezinde arama yapar mı? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Paralel evren açıklamaları ile kitlelere gaz verildi

Cary-Hiroyuki Tagawa’nın canlandırdığı Nobusuke Tagomi karakteri dizinin en nevi şahsına münhasır isimlerinden biri. Bunun nedeni, Tagomi’nin paralel evrenler arasında geçiş yapabilmesi. Aslında dizi bütün kurgusunu, Naziler ve Japonların galip olduğu evrende insanları ayağa kaldırmak için, paralel evrende Berlin’in işgal edildiği,  Nazilerin yargılandığı, ABD askerlerinin Paris’i kurtardığı  görüntülerin isyancılara izletilmesi üzerinden işletiyor. “İsyan etmekten korkmayın, bu evrende olmasa da diğer evrende Naziler ve Japonlar kaybetti… Demek ki bunlar burada da kaybedebilir.”

Engin Özkoç paralel evrenden mi geldi?

Türkiye’de kimi siyasetçilerin yaptıkları açıklamalara bakınca, “paralel evrenler arasında geçiş yapan Nobusuke Tagomi karakteri aslında biz miyiz?” diye düşünebiliriz. Bu düşünceye sahip olmamıza neden olan açıklamalardan birini Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç’un 27 Mayıs 2022 tarihinde sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşım: “Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz’da milleti sokağa döküp, kendisi saklanırken; CHP Genel Başkanı ve milletvekilleri TBMM’ye gitmek için yola çıkmıştı. TBMM kapılarını ilk açan CHP vekilleridir!” Engin Özkoç bu iddiasını o kadar net, o kadar kendinden emin bir şekilde yazmış ki yaşananları bilmesek insan, “15 Temmuz 2016 gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın saklandığını, Engin Özkoç’un genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ise darbecilere karşı aslanlar gibi mücadele ederek kahramanlaştığını” düşünebilir. Oysa böyle olmadı. Hatta tam tersi oldu. Kemal Kılıçdaroğlu 15 Temmuz Gecesi Atatürk Havalimanı’na iniş yaptığında darbeciler havalimanındaydı. Kılıçdaroğlu’nun ekibi darbecilerle temasa çekerek hiçbir şey olmamış gibi havalimanından çıktı ve Bakırköy’de darbeyi bir film izler gibi televizyon karşısında izledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Kılıçdaroğlu’nun kaçtığı havalimanına iniş yaparak darbecilere karşı mücadelenin bayraktarı oldu. Üstelik bunlar kapalı kapılar ardında olmadı, tüm Türkiye ya meydanlara çıkarak ya da televizyondan izleyerek o gece neler yaşandığına şahit oldu.

Üstelik bu olay, oldukça uzun bir tarih öncesinde yaşanmadı. Üzerinden yalnızca 6 yıl geçti. Buna rağmen, Engin Özkoç kendisinden bu kadar emin bir şekilde bu iddiayı dile getiriyorsa insanın aklına bazı sorular geliyor.

1- Engin Özkoç’un gerçeklikle bağının kopmasına sebep olan psikolojik bir sorunu mu var?

2- Engin Özkoç, Türk milleti ile dalga mı geçiyor?

3- Engin Özkoç  paralel evrenden dünyamıza gelmiş olabilir mi?

4- Engin Özkoç’un yazdığı paralel evrenin kapısı, ABD’de ziyaret ettiği FETÖ mahrem imamları olabilir mi?

Orhan Aydın

Paralel evren Engin Özkoç tarafından ispatlanmış olabilir yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Konuşan Menemen'in CHP'li Eski Belediye Başkanı Serdar Aksoy:

"CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan bizimle konuşurken telefonları uçak moduna almamızı istedi.

İçeride konuşurken bir asansör ve medya firmasına ihale vermemizi istedi." pic.twitter.com/7XpMQqu4xE

— Yekvücut (@yekvucutcom) April 23, 2022

Tuncay Özkan’a CHP içinden yolsuzluk iddiası yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Parlamenter sisteme geçiş vaadini Muharrem İnce’den dinleyelim 

Muhalefet partileri 2 yıldır Türk halkının karşısına “parlamenter sisteme geçiş” dışında bir vaat ile gelmedi. Nitekim, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu yazının kaleme alındığı 23 Nisan 2022’de aynı vaadi tekrarladı. Kılıçdaroğlu TBMM özel oturumunda şu açıklamayı yaptı ” Tek adam rejimini dünyaya örnek olacak şekilde demokrasinin sınırları içinde ve sandık yoluyla ortadan kaldıracağız. 100 yıl öncesinden aldığımız ilhamla güçlendirilen ve tüm vesayetleri reddeden bir parlamenter sistemin çalışmalarına başlamış olacağız.” Kılıçdaroğlu neredeyse her ay “parlamenter sisteme geçiş” vaadi veriyor. Peki, Kılıçdaroğlu çok eleştirdiği ve tüm kötülüklerin anası olarak tanımladığı “tek adam rejimi”nden gerçekten rahatsız mı?  Bu sorunun cevabını bulmak için Cumhuriyet Halk Partisi’nin 2018 yılında Cumhurbaşkanlığına aday gösterdiği ve CHP’den 3 milyon 987 bin 962 daha fazla oy alan Muharrem İnce’nin durumuna bakmak yeterli olacaktır. İnce 24 Haziran 2018 seçimlerinde ikinci olmasına rağmen, Kemal Kılıçdaroğlu ekibi tarafından sistematik bir şekilde partiden uzaklaştırıldı. Partide olağanüstü kongre yapmasının önüne geçildi.

Cumhurbaşkanı adaylığından hainliğe 

Muharrem İnce’nin topladığı 600’den fazla delege oyunu geçersiz sayan Cumhuriyet Halk Partisi, İnce ve ekibinin partiden ayrılmasının önünü açtı. Bununla yetinmeyerek başta Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan aracılığı ile Muharrem İnce’nin “24 Haziran seçim gecesi sarhoş olduğu için halkın karşısına çıkmadığı” iddiasını yaydı. 2018 yılında CHP seçmenin gözünde Türkiye’ye çağ atlatacak lider olarak pazarlanan Muharrem İnce bugün parti seçmeninin gözünde neredeyse bir hain konumuna düşürüldü.

Kılıçdaroğlu parlamenter sisteme geçer mi?

Muharrem İnce örnekliği Kemal Kılıçdaroğlu’nun tek vukuatı da değil üstelik. Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal‘ın bir kaset kumpası ile devrilmesi sonrasında başta Baykal ekibini ardından da parti içinde kendisine rakip olabilecek tüm klikleri partiden uzaklaştırdı. 2020 yılındaki parti kongresine tek aday olarak giden ve geçerli oyların tamamını alan Kılıçdaroğlu partisinin 2022 kongresini ise gerçekleştirmeyerek erteledi.  Bugün kendi seçmenine bile “paşa paşa gidip oy vereceksiniz” sözleriyle “posta” koyan bir parti lideri olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun parlamenter sisteme geçiş vaadi gerçeklikten uzak görünmektedir.

Orhan Aydın

Parlamenter sisteme geçiş mi dediniz? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

“Göreve iade edeceğiz”

CHP, 10 Nisan 2022’de KHK’lılarla Ankara’da toplantı yaptı. “KHK Mağdurları ile Buluşuyoruz” isimli toplantıda, Gülizar Biçer Karaca, Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın, milletvekilleri Tekin Bingöl ve Yıldırım Kaya konuşmacı olarak yer aldı.

CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, KHK’lılara “Hepiniz göreve döneceksiniz.” diye seslenirken, Ankara Milletvekili Tekin Bingöl ise “Herkes şunu bilsin ki CHP sonuna kadar KHK’lıların haklarını savunacak.” ifadelerini kullandı.

Gülizar Biçer Karaca ise:

“Haklarında takipsizlik kararı verilmiş ya da beraat edip kararları kesinleşmiş olan KHK’lıları en geç bir hafta içerisinde, Barış Akademisyenleri’ni ise bir hafta içerisinde görevlerine iade edeceğiz.” şeklinde konuştu.

Karaca, daha önceki KHK buluşmalarında cezaevindeki örgüt mensuplarına açık kapı bırakarak şunları söylemişti:

“Hakkında kesinleşmiş yargı hükmü dahi olsa KHK ile ihraç edilip, mahkumiyet veya ne olursa olsun tamamının dosyasını yeniden ele alacağız.”

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da şu ifadelerle KHK’lılara söz vermişti:

“Sözüm söz bütün bu adaletsizlikleri düzelteceğim. O kanun hükmünde kararnamelerle görevden alınan, işine son verilen ekmeği elinden alınan herkesi görevine iade edeceğim. Yeter ki teröre bulaşmasın”

CHP darbecilerin aileleriyle buluşmuştu

CHP, KHK’lılara vaat vermek dışında da FETÖ’ye desteğini sürdürüyor. 17 Kasım’da, tutuklu FETÖ’cülerin aileleri partinin Genel Merkezi’ne davet edildi.

Basına kapalı yapılan toplantı, Gülizar Biçer Karaca tarafından sosyal medya üzerinden paylaşıldı. Karaca,

“Genel Başkan Yardımcımız Yüksel Taşkın’la birlikte, tutuklu kursiyer ve askeri öğrenci ailelerinin adil yargılanma hakkı, adalet taleplerini dinledik.” ifadeleriyle toplantıyı duyurdu.

Bunun yanı sıra, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da darbe girişimine karışan ve ceza alan FETÖ’cülerin en büyük destekçileri arasında yer alıyor. Tanrıkulu, 15 Temmuz darbe girişimine katıldığı gerekçesiyle müebbet hapis cezası alan FETÖ’cü Taha Furkan Çetinkaya’nın annesiyle oldukça samimi.

Tanrıkulu, TRT ve Digiturk’un işgali davasında yargılanan Çetinkaya’nın annesi Melek Çetinkaya ile birlikte duruşmaya katılmıştı. Birlikte fotoğraf çektiren Tanrıkulu,

“Silivri Cezaevi Duruşma Salonu’nda herkesin masum olduklarını bildiği askeri öğrencilerin karar duruşmasındayız. 6 yıldır süren bu zulmün son bulması gerekiyor.” demişti.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

CHP FETÖ’ye göz kırpmaya devam ediyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

28 Şubat İttifakı metnini kim okudu

6 partinin ittifak ettiği mutabakat metnini partilerin kurmayları okudu. Muhalefet partilerinin açıklamasını okuyan yöneticiler şunlar

• “Sınırımızda PKK/PYD olabilir” açıklamasıyla akıllarda kalan CHP Hukuk Politikalarından Sorumlu Genel Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek,
• Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının yargılamalarının haksızlık olduğunu iddia eden DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu,
• Demokrat Parti Hukuk ve Adaletten Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp,
• Gelecek Partisi Seçim ve Hukuk İşleri Başkanı Ayhan Sefer Üstün,
• 24 Haziran seçimleri öncesi HDP ile yapılan ortak anayasa çalışmalarına katılan ve Selahattin Demirtaş’ın serbest kalması için çağrı yapan İYİ Parti Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Bahadır Erdem ve
• Saadet Partisi Seçim İşleri Başkanı Bülent Kaya

İttifak ne vaat ediyor

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin sona ermesini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın devrilmesini esas amaç olarak belirleyen muhalefet partilerinin açıkladıkları yeni sistemde önce çıkan maddelerse şunlar oldu:

• Seçim barajı %3’e düşürülecek.
• Hazine yardımından faydalanmak için %1 oy almak yeterli olacak.
• Cumhurbaşkanı meclis kararlarını veto edemeyecek.
• Hükümet, bakan ve başbakan hakkındaki gensoru geri dönecek.
• Cumhurbaşkanı’nın görev süresini 7 yıl  ve yalnızca bir dönem olacak.
• 7 yıl sonunda Cumhurbaşkanı aktif siyasete dönemeyecek.
• Olağanüstü hal ilan etme yetkisi, TBMM onayına tabi olacak.
• OHAL’de kararname çıkartılamayacak.
• Kamu yönetiminde kadın yöneticilerin sayısını arttırılacak.
• İnsan hakları ve kadın erkek eşitliği dersleri birinci sınıf müfredatına konulacak.
• HDP”nin rahatsız olduğu belediyelere kayyum atanmasına son verilecek.

28 Şubat İttifakı vaatleri kendisi için sıraladı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Emre Uslu tüyoyu vermişti

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) firari tetikçilerinden Emre Uslu, 5 Ocak 2022 tarihinde Youtube üzerinden bir video paylaşmıştı. Uslu, videosunda 2022 yılında Türkiye’yi nelerin beklediğine dair provokasyon içerikli fikirlerine yer vermişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir Türk Baharı ile gideceğini öngördüğünü söyleyen Uslu’nun yazısında şu ifadeler dikkat çekmişti:

“Dolayısıyla 2022’de Erdoğan’ı en çok zorlayacak iki şey ekonomi ve sosyal medyanın uyandırma gücü olacaktır. Erdoğan bu iki güce karşı çaresiz devlet şiddetini arttırarak cevap vermek zorunda.  İşte bu olası bir kırılmayı beraberinde getirecektir. Erdoğan eninde sonunda bir Türk Baharı ile koltuğundan gidecektir ancak bunun 2022’de olup olmayacağını Erdoğan’ın tutumu belirleyecektir.”

Türk Baharı beklentisini ekonomik sebeplere bağlayan Uslu:

“2022’de artık “açız” diyenlerin ağzına polis copu sokulacak. Halkın “açız” çığlığını örgütlemeye çalışan muhalefeti de zindanlar bekliyor. Bu çığlıklar bir Türk Baharı’na dönüşür mü emin değilim ama dönüşmez de diyemem.” şeklinde konuşmuştu.

CHP ve HDP’den ortak sivil itaatsizlik çağrısı

Uslu’nun bu provokasyon içerikli konuşmaları sonrasında muhalif partiler özellikle sosyal medya üzerinden yaptıkları algı operasyonlarıyla ayaklanma çağrısı başlattı. HDP, halka sokağa çıkması yönünde çağrıda bulunurken, “parti amblemlerini kullanmayın” şeklinde de akıl vermeyi ihmal etmedi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun elektrik faturası çıkışı da sosyal medyanın gündemine oturdu. Twitter’da  “#bendeödemiyorum”, “#faturamıödemiyorum” şeklinde hashtagler açıldı.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

Emre Uslu talimat verdi, muhalefet balıklama atladı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Yavuz Ağıralioğlu İyi Parti’nin Millet İttifakı’ndaki rolünü CHP’ye hatırlattı. İyi Parti  Türk Dünyası ve Yurt Dışı Türkler Başkanı Ağıralioğlu, CHP’nin kanalı Halk TV’ye verdiği röportajda CHP’yi uyardı. CHP’nin HDP ile açık ittifak kurmasını eleştirmek için açıklamalar yapan Ağıralioğlu, partisinin “önemini” hatırlatırken bir itirafta da bulundu:  “Biz CHP ile  olan farklılıklarımız sayesinde Cumhur İttifakı’ndan oy alabiliyoruz. Bu sayede seçimi kazanma ihtimalimiz artıyor. İyi Parti olmasa CHP, Cumhur İttifakı’ndan ne kadar oy alabiliyor? ” İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı da olan Ağıralioğlu’nun bu açıklaması Millet İttifakı’nda kriz olduğu iddialarını güçlendirdi. İP İstanbul Milletvekili Ahmet  Çelik, CHP’li belediyeleri eleştirmiş ve “CHP ile ittifaka mecbur değiliz” açıklaması yapmıştı.

Yavuz Ağıralioğlu HDP’liler tarafından haşlanmıştı

24 Haziran seçimleri öncesinde başlayan CHP- İyi Parti ittifakına HDP dışarıdan destek vermişti. 31 Mart seçimlerinde açıkça oluna ittifak ile  HDP büyükşehirlerde aday göstermemiş ve İyi Parti’nin de desteklediği CHP’li adaylara oy vermişti. İyi Parti’nin bir türlü kabullenemediği CHP- HDP- İyi Parti ittifakına ilişkin en sert tepki eski HDP’li Sırrı Süreyya Önder’den gelmişti. Önder katıldığı bir yayında İyi Partili Yavuz Ağıralioğlu hakkında çok sert konuşmuş ve “Dün bize aracı gönderen, ‘Şurada kiminle çalışalım? Nasıl çalışalım? Şunu nasıl yapalım?’ diye fikrimizi merak eden bir siyasal parti, bugün bize koordinat biçemez. İYİ Parti’yi kastediyorum. ‘Bizim nazarımızda HDP şuradadır’ falan gibi bir şey diyemez.” demişti. 

Yavuz Ağıralioğlu’nun HDP ile dönem dönem yaptığı çıkışlara bir tepki de HDP’li Fatma Kurtalan’dan gelmişti. Kurtalan Meclis kürsüsünde İyi Parti sıralarına dönerek, “bugün oturduğunuz koltukları bizim  verdiğimiz oylara borçlusunuz, haddinizi bilin. ”

Millet İttifakı’nda ilk kriz değil

İyi Parti’nin “bizim sayemizde AK Parti ve MHP’den oy alıyorsunuz” çıkışı akıllara Hasan Damar’ı getirdi. Saadet Partisi’nin hatiplerinden ve Avrupa Milli Görüş Teşkilatı’nın önemli isimlerinden biri olan Damar, yerel seçimler sonrası “AK Parti’ye İstanbul’da kaybettiren biziz.”

İyi Parti’nin çıkışları, “Millet ittifakı”nda yaşanan oturma yeri krizinden sonra geldi. CHP, İyi Parti, Saadet, Gelecek ve DEVA Partilerinin yapacağı “yeni sistem” açıklamasının oturma sırası krizi nedeniyle ertelendiği ortaya çıkmıştı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “partilerin ismi ile oturabiliriz, genel başkanların soy isimlerini esas alıp oturabiliriz.” açıklamasıyla soruna çözüm bulmaya çalışmıştı..

Yavuz Ağıralioğlu İyi Parti’nin rolünü itiraf etti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Mehmet Bekaroğlu CHP’de siyaset yapmaya başladığı 2014 yılından bugüne en zor günlerini yaşıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Birleşik Krallık Ankara Büyükelçisi ile balıkçıda buluştuğu ortaya çıkınca CHP’liler tam kadro savunmaya geçmişti. Bu isimlerden biri olan Mehmet Bekaroğlu, Fatma Betül Sayan Kaya’ya sosyal medya üzerinden tepki göstermişti. Bekaroğlu, “Türkiye’nin eski bir Bakanı, bir Hanımefendi yalan konuşur mu, bu büyük yalanı söylerken biraz utanmaz mı? Dün gece bu restoran kapalıydı… Artık bunu herkes biliyor ama Bakan Hanım hala özür dilemiyor.” yazmıştı. Ekrem İmamoğlu’nun balıkçıya gittiği ortaya çıkınca Mehmet Bekaroğlu bu kez özür diledi. Bekaroğlu sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile Fatma Betül Sayan Kaya’dan özür diledi.

Mehmet Bekaroğlu 2019’dan bu yana özür dilemedi

Mehmet Bekaroğlu, Ekrem İmamoğlu’nu savunduğu için ilk kez yalan söylemiyor ancak ilk kez özür diledi. Kendisini CHP’ye kanıtlamak için sosyal medyada etkin faaliyet gösteren Bekaroğlu’nun bir özür borcu daha var. Mehmet Bekaroğlu’nun özür dilemesi gereken kurum  Yekvücut ve Boğaziçi Küresel İlişkiler Merkezi, yani biziz.

Ne yaşanmıştı?

31 Mart 2019 yerel seçimleri sonrası İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri yenilenince Ekrem İmamoğlu bu kararı tanımamış ve Türkiye turuna çıkmıştı. Ordu Havalimanında Belediye Başkanı gibi VİP bölümünden geçmeye çalışan Ekrem İmamoğlu ve ekibine havalimanı personeli müsaade etmemiş, bunun üzerine bir arbede yaşanmıştı. Yaşanan gerginlik sırasında Ekrem İmamoğlu, görevlilerin üzerine yürümüş ve Ordu Valisi’ne  “it” diyerek hakaret etmişti. Sosyal medyada paylaşılan bu görüntüleri  sosyal medya hesabından biz de paylaşmıştık. Kamuoyunda “ajans” olarak tabir edilen akıl Ekrem İmamoğlu’nu aklamak için bu görüntülerin kurumumuz tarafından montajlanarak servis edildiği iddiasını ortaya atmıştı. Bu iddiayı ilk eski CHP Milletvekili Durdu Özbolat’ın sahibi olduğu Yurt gazetesi “haberleştirmişti.”  CHP Milletvekili Mehmet Bekaroğlu da kurumumuzun paylaştığı videoyu gömerek açıkça hedef göstermişti: “Bu video Pelikancılar denilen ahlaksızlar tarafından montajlanıp yayınlanmıştır. Dinlenince montaj olduğunu herkes anlıyor. Onları Allah’a havale ediyoruz. Bu ahlaksızlar yalan ve iftiralarında boğulacaklardır.” Ekrem İmamoğlu’nun “it” dediği Haber Global tarafından da paylaşılınca CHP’li Bekaroğlu yalanına devam ederek şunları yazmıştı.  “8 gün sonra yeniden ve daha gelişmiş teknoloji ile montajlanıp yayınlıyorlar. Ama ben bir şey söyleyeyim.Bu yalan ve iftiralar arttıkça İmamoğlu büyüyor, farkı açıyor. Geçmiş olsun haramzade Pelikancılar! İmamoğlu,yüzbinlerle ifade edilecek oy farkıyla mazbatasını geri alacak!”

Mehmet Mehmet Bekaroğlu neden özür dilemek zorunda?

Ekrem İmamoğlu’nun Ordu Valisi’ne yaptığı hakaret sonrası görülen davada mahkemede CHP’li İmamoğlu’nu suçlu ilan etmişti. Mahkeme Ekrem İmamoğlu’nun 354 günün karşılığı olarak 7 bin 80 TL para cezası ile cezalandırılmasına hükmetmiş, ardından görülen manevi tazminat davasında 20 bin lira ödemesine karar vermişti.

Mehmet Bekaroğlu bir özür daha dilemek zorunda yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.