İstihbarat servisleri ile ilgili şikayetleri inceleyen Soruşturma Yetkileri Mahkemesi, dört insan hakları örgütünün MI5 çalışanları ile ilgili başvurusunu değerlendirdi. İnsan hakları örgütleri, doğrudan hükümet için çalışmayıp istihbarat toplayan ajanlar ve muhbirlerin, aralarında cinayet ve işkencenin de bulunduğu suçları işlemesine izin verilmesinin, İngiliz yasaları ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğu gerekçesiyle mahkemeye başvurmuştu. Konuya ilişkin olarak görüş bildiren hükümet, MI5’in ajanlar olmadan istihbarat toplayamayacağını ve terör saldırılarını engelleyemeyeceğini belirterek, ajanlara gerektiğinde suç işleme yetkisi tanınmasının gerekliliğine dikkat çekmişti.

Hükümet, söz konusu ajan ve muhbirlere yargı dokunulmazlığı verilmediğinin de altını çizmişti. İçişleri Bakanlığı, mahkemenin kararını memnuniyetle karşıladı. Yapılan açıklamada, gizli ajanların MI5’in “temel araçlarından” biri olduğu belirtilerek, çalışmalarının “ülkenin güvenliği” için gerekli olduğu kaydedildi. İnsan hakları örgütleri Privacy International, Reprieve, Pat Finucane Merkezi ve Adaletin Kabulü Komitesi kararı temyize götüreceklerini açıkladı. Privacy International örgütünden Ilia Siatitsa kararı eleştirerek, “Soruşturma Yetkileri Mahkemesi, MI5’in muhbirlerine İngiltere’de aralarında şiddetin de bulunduğu ağır suçları işlemeleri için gizlice izin verebilmesine hükmetti” dedi.

İnsan hakları örgütleri, MI5’in 1990’ların başından beri başvurduğu bu uygulamasının, eski Başbakan Theresa May’in 2018 yılında bu uygulamanın varlığını teyit etmesi ile ortaya çıktığını belirtiyor. Örgütler, İrlandalı avukat Pat Finucane’in Belfast’daki evinde İngiltere yanlısı militanlar tarafından 1989’da öldürülmesine ilişkin bir rapora atıfta bulunuyor. 2012 tarihli rapor, devletin aktörlerinin katkısı olmaksızın avukatın öldürülemeyeceğine işaret ediyordu.

İngiltere’den ajanlara cinayet ve işkence izni çıktı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Seyrantepe’de bir sanayi sitesinde araç tamir atölyesi bulunan Gökhan Arıcan, 25 Aralık 2015 tarihinde saat 20:30 sularında Kağıthane’de bir aracın içerisinde başına bir el ateş edilmiş şekilde bulundu. Savcılık tarafından yapılan tahkikat neticesinde Gökhan Arıcan’ın öldürüldüğü aracın CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi için kiralanan makam aracı olduğu tespit edildi.

Araç benim değil demişti

Gamze Akkuş İlgezdi ise olayın ardından söz konusu aracın kendisine ait olduğu iddiasını şu sözlerle reddetmişti: “Basın yayın organlarında söz konusu taşıtı makam aracı olarak kullandığıma dair haberler, hakikatlere aykırıdır. Bahse konu araç, gerek şahsım ve gerekse de yakınlarım adına kayıtlı olmadığı gibi kira vb. hukuki ilişkiye dayalı kullanılmamıştır.”

Şoförü İlgezdi’yi yalanladı

Ancak İlgezdi’nin şoförü Ali T, cinayetin işlendiği 06 BG 3143 plakalı aracın Gamze Akkuş İlgezdi’ye ait olduğunu söyledi. Ali T, otomobili çakar lamba ve siren takması için Gökhan Arıcan’a getirdiğini aktardı. Soruşturma kapsamında Arıcan’ın, çalışanı Ercan P. tarafından öldürüldüğü tespit edildi. Ercan P’nin, Arıcan’ın eşi Ö. A. ile duygusal yakınlaşmasının bulunduğu, bu nedenle infazı gerçekleştirdiği belirtildi.

Hepsi bir aradaydı

Ancak maktul Gökhan Arıcan’ın ailesinin elde ettiği kamera kayıtları bugüne kadar gündeme gelmemiş pek çok detayı gün yüzüne çıkardı. Kamera kayıtlarında cinayetten 6 saat önce maktul Gökhan Arıcan, katil zanlısı Ercan P, Gamze Akkuş İlgezdi’nin şoförü Ali T. ve Ümit A.’nın İlgezdi’nin makam aracıyla beraber Arıcan’ın iş yerinde olduğu görülüyor.

Bagaja silah bıraktı

Saat 14.00 sıralarında kaydedilen görüntülerde Gamze Akkuş İlgezdi’nin şoförü Ali T.’nin makam aracının bagaj kısmına bir silah bıraktığı görülüyor.

Silahı alıp prova yaptı

Katil zanlısı Ercan P’nin de bu silahı alıp defalarca prova yaptığı, ayrıca silahın resmini çektiği, görüntülerin bir kısmında Arıcan’ın eşi Ö. A’nın da bu provalara tanık olduğu kameralara yansıyor. Olayları İlgezdi’nin koruması Ümit A. da CHP’li milletvekiline ait makam aracından takip ediyor.

Silahlı diyalog

Görüntülerin bir kısmında Ali T’nin elindeki silahla katil zanlısı Ercan P. ve maktul Gökhan Arıcan’a bir şeyler anlattığı gözleniyor.

Birlikte dışarı çıktılar

Kayıtların devamında şoför Ali T, koruma Ümit A. ve maktul Gökhan Arıcan’ın bir süre sonra dışarı çıktığı görülüyor.

Kamera kayıtlarını sildiler

Bu dakikadan cinayetin işlendiği saate kadar olan kamera kayıtlarına ulaşılamıyor. 26 Aralık sabah saat 04:26 sularında ise Arıcan’ın eşi Ö. A’nın yanında kimliği belirsiz bir kişi ile iş yerine gelerek kamera kayıtlarının bir kısmını sildiği görülüyor.

Cinayeti aydınlatacak sorular cevap bulmadı

Söz konusu tablo Arıcan ailesinin cinayetin tam olarak aydınlatılamadığı tezini doğruluyor. Üzerinden 4 yıl geçen infazın karanlık noktası kalmayacak şekilde çözülmesi için akıllara şu sorular geliyor: “Gökhan Arıcan neden Gamze Akkuş İlgezdi’nin makam aracında öldürüldü? İlgezdi bu infazdan haberdar mıydı? Savcılık tespitine rağmen CHP’li milletvekili bu aracın kendisi için kiralandığını neden inkâr etti? İlgezdi’nin şoförü Ali T, katil zanlısı Ercan P.’ye neden silah verdi? Silahlı diyalog sırasında cinayete ilişkin konuşma oldu mu? İlgezdi’nin koruması Ümit A. neden olay yerindeydi? Gökhan Arıcan ile dışarı çıktıklarında ne konuştular? Arıcan’ın eşi Ö. A’ya kamera kayıtlarının silinmesi talimatını kim verdi? Silinen kayıtlar arasında İlgezdi’nin çalışanlarına ilişkin ne gibi görüntüler bulunuyor?”

CHP vekiller ilgilenmedi

Öte yandan Gökhan Arıcan cinayetinde saklı bir nokta kalmaması için uğraşan ağabey Serhat Arıcan ve abla Perihan Arıcan seslerini duyuramamaktan yakınıyor. Ağabey Serhat Arıcan, cinayet ile ilgili CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan’ın kendilerine yardımcı olma sözü verdiklerini ancak bu sözü tutmadıkları söyledi. Arıcan ayrıca Gamze Akkuş İlgezdi’nin kendileriyle görüşmek istemediğini, İlgezdi tarafından sosyal medya hesaplarından bile engellendiklerini belirtti.

Gökhan Arıcan cinayetinde cevapsız İlgezdi soruları yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Fransa’nın Tours şehrinde meydan gelen olayda, belediyede otobüs ve tramvay şoförü olarak çalışan Isparta nüfusuna kayıtlı 3 çocuk babası Ali Ünlü, park tartışması sonrası 4 kişinin saldırısına uğradı. Şehrin doğusundaki Atlentes Alışveriş Merkezi’nin önünde yaşanan olayda, genç adam aldığı darbelerle ağır yaralandı. Talihsiz adam daha sonra kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

Olaydan sonra çalışma başlatan polis kavgaya karışan iki kişiyi yakaladı. Ancak diğer iki kişinin kaçtığı kaydedildi. Bazı Türk vatandaşları ise sosyal medyada yayınladıkları bir fotonun saldırganlardan birine ait olduğunu kaydederek paylaşılması çağrısında bulundu.

Belediye Başkan Yardımcısı’ndan Türk toplumuna başsağlığı

Saldırı ilgili Centre-Val de Loire Bölge Başkan Yardımcısı Muhammed Moulay da açıklama yaptı. “Başkan yardımcısı, bu kötü olayı öğrenmiş bulunuyorum. Ali Ünlü’nün ailesi, yakınları ve arkadaşları ile Touraine Türk toplumuna başsağlığı diliyorum.” İfadelerini kullandı.

Alışveriş merkezinin parkı daha önce de gündeme gelmişti

Türk vatandaşının da hayatını kaybettiği Atlentes alışveriş merkezinin park alanı daha önce de birçok kez kavgalara sahne olmuştu. Son olarak mayıs ayında 15 kişiden oluşan iki grup kavga etmiş açılan ateşte bir kişi başından ağır yaralanmıştı.

Fransa’da otopark yüzünden 3 çocuk babası Türk vatandaşı öldürüldü yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Lyon Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, 2001 yılında kaybolup daha sonra cinayete kurban gittiği anlaşılan Muhammed Abdelhadi’nin katili ile ilgili karar verildi. Mahkeme, 27 yaşındaki Muhammed’in ‘kayıp olduğuna yönelik dosyasının’ kaybolduğu gerekçesiyle cinayeti itiraf eden Patrick D.’nin beraatine hükmetti. Perşembe günü Lyon Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, 2 yıldır hapiste bulunan Patrick D. ile tutuksuz yargılanan iki oğlu ‘Muhammed’in kayıp dosyasının kaybolduğu’ ve olayın zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle serbest bırakıldı.

Kararla yıkılan aile ise mahkemenin kararını Yargıtay’a taşıyacaklarını açıkladı. Muhammed’in kız kardeşi Raşida, “Yarın herhangi biri birini öldürüp cesedi saklayabilir ve hiçbir ceza almaz’’ diye kaydetti.

Ailenin avukatı David Metaxas ise suçunu itiraf eden bir katilin serbest bırakılmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Fransa’da 2001 yılında kaybolan Muhammed Abdelhadi’nin 2016 yılında bir görgü tanığının itirafları sonrası öldürüldüğü ortaya çıkmıştı. Hemen harekete geçen polis, 61 yaşındaki Patrick D. İle ile iki oğlunu gözaltına almış, Patrick D. gözaltında suçunu itiraf etmişti. Bıçaklayarak öldürdükten sonra gömdüğünü söylediği cesedin yerini de tarif etmiş, yapılan aramada Muhammed’in cesedinin kalıntılarına ulaşılmıştı.

Fransa’da tuhaf mahkeme: Katil suçunu itiraf etmesine rağmen beraat etti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Mısır’ın Londra Büyükelçisi Nasır Kamil de özel bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, genç kızın yaşamını yitirdiğini doğruladı.

Sisi rejiminin büyükelçisi olayın ‘cinayet’ olduğunu ‘siyasi’ bir içeriğe sahip olmadığını vurguladı.

Mısır medyasında mart ayının başında yayınlanan görüntülerde, İngiltere’de eğitim gören Meryem Abdusselam’ın, çok sayıda kız tarafından darbedildiği görülmüştü.

İngiltere’de canavarca linç edilen Mısırlı kız hayatını kaybetti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Meydandan Diene’nin öldürüldüğü Vespucci Köprüsü’ne yürüyen eylemciler, “Hepimiz birilerine göre yabancıyız”, “Irkçılığı durdurun”, “Hayatı savunuyoruz”, “Faşizm ve ırkçılığa karşı”, “Irkçılık ve faşizm bizim düşmanımız” ve “Kimi hedef alıyorsun?” yazılı pankartlar açtı.

“Cinayetin sebebinin ırkçılık olduğu görmezden geliniyor”

Göstericiler, etraftan geçenlere Diene cinayetini ve 2011 yılında aşırı sağcı CasaPound sempatizanı bir kişi tarafından öldürülen Senegalliler Samb Modou ve Diop Mor’u anlatan bildiriler dağıttı.

Bildiride, “Özellikle İtalya’daki seçim sonrası bu atmosferde, siyasetçiler ve ana akım medya bu cinayetin temel sebebinin ırkçılık olduğunu görmezden geliyor. Herkesi bu duruma tepki göstermeye çağırıyoruz. Siyasetçilerin oluşturduğu yükselen nefret ve ırkçılık, bu tür ırkçı cinayet ve şiddete ortam hazırlıyor.” ifadelerine yer verildi.

İnsani dayanışma gösterilerek ırkçılığa karşı hep birlikte savaşılması gerektiğinin altı çizilen bildiride, ancak bu şekilde beraberce yaşamanın mümkün olduğu belirtildi.

Protestocular faşizm ve ırkçılık karşıtı, aynı zamanda aşırı sağcı Lig partisi ve lideri Matteo Salvini aleyhine sloganlar attı.

Senegalli ve Müslümanlar, Diene’nin öldürüldüğü yerde, anısına koyulan buketlerin başında dua etti.

Çiçeklerin yanında köprüye ayrıca, İtalyanlara yönelik bir mektup da asıldı. Mektupta şunlar kaydedildi:

“Sevgili İtalyan kardeşlerimiz, eğer bugün aç, işsiz veya fakirseniz, bundan biz siyahiler, Afrikalılar sorumlu değiliz. Bundan (eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas) Sarkozy ve (eski İtalya başbakanı Silvio) Berlusconi gibi yöneticiler sorumludur. Bu durumdan Libya’yı ve Afrika’yı bombalayanlar sorumludur. Eğer bombalanan yer İtalya olsaydı siz ne yapardınız? Zavallı Idy Diene’nin ne suçu var? Tabii siyahi olmaktan başka çünkü İtalya’da siyahi olmak yeterli bir suç.”

Protestoya katılan Floransa Belediye Başkanı Dario Nardella, Diene için cenaze töreni düzenleyeceklerini belirtti.

İtalya İslami Toplum Birliği (Ucoii) Başkanı ve Floransa İmamı İzzedin Elzir, “Bugünden itibaren halklarımız arasında barış ve beraberce yaşamayı hedefleyen yakın bir ilişki tesis edebilmek için baştan başlayabileceğimize inanıyorum. Bugünkü etkinliğe katılan ve günlerdir dayanışma mesajları veren tüm Floransa halkına teşekkür ediyorum. Bu bir kez daha bizim büyük ve birleşik bir aile olduğumuzu gösteriyor.” dedi.

Eylemciler daha sonra tekrar protestonun başladığı meydana dönerek protestoyu sonlandırdı.

Diene, Napoli’de de anıldı

İtalya’nın önde gelen gazetelerinden La Repubblica’nın haberine göre, Napoli’de de Senegalli Idy Diene, şehirdeki Senegal toplumu ve “faşizm karşıtı gruplar” tarafından düzenlenen protestoyla anıldı.

Floransa’daki gösteriyle eş zamanlı olarak gerçekleştirilen protestoda Napoli Belediye Başkanı Luigi de Magistris de hazır bulundu.

Eylemciler, yoldan geçenlere çiçekler vererek “Irkçılığı, faşizmi ve cinayetleri durdurun” çağrısında bulundu.

Savcı, cinayetin “ırkçı saikle işlenmediği” savunuyor

Floransa’da pazartesi günü Idy Diene (54) adlı Senegalli, ABD Konsolosluğunun yakınındaki Vespucci Köprüsü’nde silahla vurularak öldürülmüştü. Olayla ilgili 65 yaşındaki bir İtalyan gözaltına alınmıştı.

Polis, katil zanlısının verdiği ilk ifadede, “Sabah saatlerinde kendini öldürmek için evinden çıktığını ama daha sonra ailesine daha fazla yük olmamak için rastgele birini öldürerek hapse girmeye karar verdiğini, önce çocuklu bir aileye denk geldiği için ateş etmediğini ve daha sonra siyahi kişiyi görünce onu vurduğunu” söylediğini aktarmıştı.

Floransa Başsavcısı Giuseppe Creazzo, cinayetle ilgili “ırkçılığın” bir etken olmadığını, “katil zanlısının herhangi bir siyasi grupla, sağcı veya ırkçı olanlarla ilgisinin bulunmadığını” belirtmişti.

Diene’nin öldürüldüğü Vespucci Köprüsü’nde pazartesi ve salı günü toplanan Senegalli ve Müslümanlardan oluşan grup, olayı protesto etmişti.

İtalya’da ırkçı cinayet protesto edildi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İki deniz komandosu, iddiaya göre, çaldıkları askeri paradan kendisine komisyon teklif ettikleri Yeşil Bereli Çavuş Logan Melgar’ın geçtiğimiz Haziran ayında Mali’de boğularak öldürülmesi üzerine sorgulanıyor.

Daily Beast internet sitesinin aktardığına göre, Çavuş Melgar, muhbirlere ödenen fondan kendileri için para sızdıran iki deniz komandosunun tertibini keşfettikten sonra onlara karşı koydu.

Haber, komandoların Melgar’ı düzenbazlıklarına dahil etmeye çalıştıklarını, ancak onun teklifi reddettiğini belirtiyor. Bundan bir süre sonra, Melgar boğularak ölmüş bir halde bulunuyor.

34 yaşındaki Melgar, Batı Afrika bölgesi için eğitim ve terörle mücadele görevlerini yürütmekte olan Mali’deki diğer özel operasyon personelleriyle paylaşmakta olduğu ABD Büyükelçiliği barınağında 4 Haziran günü ölü bulundu.

Cinayete ilişkin olarak, şu ana dek bir suçlama bulunmuyor. Fakat 2011’de Usame bin Ladin’i de öldürmekle de meşhur olan terörle mücadele 6. Komando Takımı’nın iki üyesi idari izne ayrılmış ve soruşturma askıya alınmış durumda.

Mali’deki ABD komandoları para için arkadaşlarını öldürdü yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.