Meksika basınındaki haberlere göre, Meksika Çocuk Hakları Ağı (REDIM) tarafından yapılan açıklamada, Ocak 2019’dan bu yana, çeteler arasında yaşanan şiddet olayları nedeniyle 1471 çocuğun hayatını kaybettiği belirtildi.

Açıklamada, 120 milyon nüfuslu Meksika’da 40 milyon çocuk olduğu ve geçen yılın çocuklar için oldukça zor geçtiği ortaya konuldu.

Çocukların güvenliği konusunda daha fazla rapor hazırlanacağı kaydedilen açıklamada görüşlerine yer verilen REDIM Yönetim Kurulu Üyesi Alicia Vargas, çocuklara yönelik eğitim reformunun bu yıl mutlaka hayata geçirilmesi gerektiğine dikkati çekti.

Meksika’da 2006’da kartellere açılan ve hala süren savaşın oluşturduğu şiddet sarmalında şu ana kadar 300 binden fazla kişi hayatını kaybetti.

Meksika’da son 13 ayda 1471 çocuk öldürüldü yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

BM’nin, köleliğin çağdaş şekilleriyle ilgili özel raportörü olan Bhoola, BM Cenevre Ofisinde başlayan İnsan Hakları Konseyi’nin 42’nci oturumuna “modern köleliğe” ilişkin hazırladığı raporu sundu.

Bhoola, dünyada 40 milyondan fazla kişinin köleleştirildiğini ifade ederek, kurbanların dörte birinin çocuk olduğuna dikkati çekti.

Şu an yaşanan “modern kölelik belasının” çevresel bozulma, göç ve demografik değişimler sonucunda artabileceğini düşündüğünü belirten Bhoola, milyonlarca kölenin yüzde 60’ının özel sektörde çalışmaya zorlandığını, kadın ve kızların yüzde 98’inin cinsel şiddete maruz kaldığını aktardı.

“Sömürülme veya köleleştirilme riski altındaki kişilerin sayısının, birkaç faktöre bağlı olarak artması muhtemel” ifadesini kullanan Bhoola, iklim değişikliğinin ardından insanların işlerini kaybedebileceğini ve işlerinden memnun olmayan gençlerin güvensiz kanallardan göç edebileceğini, bu tür senaryoların da insanların köleliğe karşı savunmasızlığını artırabileceğini bildirdi.

Bhoola, her geçen gün daha çok insanın “cebri çalıştırılmaya, zorla evliliğe ve çocuk işçiliğe” sürüklendiğine işaret ederek, “Devletlerin ve şirketlerin artık köleliliği sona erdirmek için harekete geçmeleri gerekiyor. Bu aynı zamanda ekonomik olarak da karlı değil. Kölelik, halk sağlığı maliyetlerinde artış, verimlilik kayıpları, olumsuz çevresel dışsallıklar ve gelir kaybına yol açıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Kölelik, dünya genelinde yasaklanmış olsa da yeni formlarıyla “modern kölelik” insanlığın en önemli sorunlarından biri olmaya devam ediyor.

Dünya genelindeki modern kölelerin yarısından fazlası Asya Pasifik’te yaşarken, Afrika bu hususta ikinci sırada yer alıyor.

İngiltere’nin batısındaki liman kenti Bristol ise İngiltere’nin Afrika kaynaklı köle ticaretinde oynadığı merkezi rolle biliniyor. Kayıtlara göre 1698-1807 yılları arasında 2 bin 108 gemi ile Afrika’dan Karayipler’e köle ticareti yapıldı. İngiltere’de kölelik 1834’te yasaklandı.

Dünyada 10 milyon çocuk köleleştirildi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

BM’nin “Dünya Gıda Günü” dolayısıyla başlattığı kampanya 2030 yılına kadar açlık oranının sıfıra çekilmesini hedefliyor.

Ancak Dünya Gıda Programı Genel Müdürü David Beasley’e göre, yeryüzündeki silahlı çatışmalar, küresel iklim ve ekonomik gerileme bu hedefin önündeki en önemli engeller olarak görülüyor.

David Beasley, Roma’da “Dünya Gıda Günü” dolayısıyla yaptığı açıklamada, “dünyada her 5 ila 10 saniye arasında bir çocuğunu açlıktan hayatını kaybettiği” uyarısında bulundu ve zengin ülkelere bu alanda seferberlik çağrı yaptı.

Dünyanın dört bir yanında gereksiz gıda israfına dikkati çeken Beasley, üretim aşamasında gıda kayıplarının ciddi bir sorun teşkil ettiği uyarısında bulundu.

Beasley, “Açlık sorununa çözüm burada değil, herkesin kendi evinde ne yapacağı sorusuyla başlıyor.” ifadesini kullandı.

Dünya Gıda ve Tarım Örgütü’ne göre, dünyada 5 yaş altı 155 milyon çocuk kronik bir şekilde kötü besleniyor.

FAO’ya göre, 600 milyon kişi fazla yemekten aşırı şişmanlık sorunu çekerken, “gizli açlık çeken” insan sayısı ise 2 milyar civarında.

“Yeryüzünde her 10 saniyede bir çocuk açlıktan ölüyor” yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Rapora göre geçen yıl beş yaşın altında 5 milyon 400 bin çocuk, 5-15 yaşları arasında ise bir milyon çocuk hayatını kaybetti. 1990 yılında beş yaşın altında ölen çocukların sayısı 12 milyon 600 bindi.

UNICEF raporunda, “Bu rakamlara göre her beş saniyede bir çocuk öldü” tespiti yapıldı. UNICEF Veri, Araştırma ve Politika Bölümü Direktörü Laurence Chandy, “1990 yılından bu yana çocukların yaşam şansını artırmak için kayda değer ilerlemeler kaydettik. Ancak milyonlarca çocuğun yaşamı hangi ülkede ve nasıl koşullarda doğduklarına bağlı” dedi.

Chandy açıklamasında, “Önlemler artırılmazsa bugünden 2030 yılına kadar beş yaşın altında 56 milyon çocuk ölebilir.

Bunların yarısı yeni doğan bebekler olur” uyarısında bulundu. BM yetkilisi çocuk ölümlerinin ilaç, temiz içme suyu, elektrik ve aşı gibi basit yöntemlerle engellenebileceğine dikkat çekti.

2030 yılına kadar yeni doğan bebeklerle küçük çocukların yaşamlarının güvence altına alınması hedefini belirleyen BM, çocuk ölümlerinin azaltılması yönündeki eğilimin devam etmesine rağmen, yine de bu konudaki ilerlemenin ağır olduğunu ifade etti.

UNICEF’e göre beş yaşın altındaki çocuk ölümlerinin yaklaşık yarısı Afrika’da, geri kalanların yüzde 30’u ise Güney Asya’da yaşanıyor. Rapora göre kırsal kesimde yaşayan çocuklar ile anneleri okula gitmemiş çocukların yaşamı daha fazla risk altında.

İstatistiklere bakıldığında yaşam şansı en düşük çocuklar Somali, Çad ve Orta Afrika Cumhuriyeti’nde yaşıyor.

2017’nin en utanç verici raporu: Her 5 saniyede bir çocuk öldü yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Yaklaşık 1.3 milyon Filistinli öğrenci okula 29 Ağustos’ta yeniden başlamıştı ancak Filistinli Mahkumlar Araştırma Merkezi Müdürü Rafet Hamadaouna, bu çocukların haklarından mahrum kaldığını söyledi.

Hamadouna, “İşgalci İsrail, Filistinli çocuklara fiziksel ve psikolojik işkence yaparak, onları açlıktan öldürme ve şiddetli köpeklerle korkutarak, aldatarak, ağır muamele ederek, hücre hapsi vererek, sahte askeri davalar açarak, kışkırtıcı denetimler yaparak ve onları uygunsuz yerlere koyarak temel haklarından mahrum bırakıyor.” şeklinde açıklama yaptı.

Bunun uluslararası yasaların yanı sıra Cenevre Sözleşmesine aykırı olduğunu söyledi.

İsrailli hapishanelerde Filistinli çocukların çektiği acıları sona erdirmek için yerel, bölgesel ve uluslararası organ ve hak gruplarını aramaya çağırdı.

İşgalci İsrail yüzünden 300 Filistinli çocuk okuldan mahrum kaldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

ABD basınında yer alan haberlere göre, polis yetkilisi Jerry Hogrefe, eyaletin Amalia bölgesinden aldıkları bir mesaj üzerine operasyon düzenlediklerini belirtti.

Hogrefe, Amalia’da çölün ortasında bir evde yaşları 1 ila 15 olan 11 çocuğu aç, susuz ve korkmuş halde bulduklarını ifade etti.

Çocukların ayakkabılarının olmadığını, üstlerinde doğru düzgün kıyafetler bulunmadığını söyleyen Hogrefe, çocukların kaldığı yerde su ya da elektrikbulunmadığını ifade etti.

Çocukların sosyal hizmetler tarafından koruma altına alındığını belirten Hogrefe, evde bulunan 5 yetişkinden silahlı iki adamın gözaltına alındığını kaydetti.

ABD’de aç ve susuz bırakılan 11 çocuk kurtarıldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Babasının hapse girmesinden korkan çocuk tepkisini dile getirince Amerikan polisinin sert müdahalesi ile karşılaştı. Çocuğu yüzüstü yere yatıran polis memuru etraftaki aile üyelerine bağırdı.

Görüntülerin sosyal medyada yayılması ardından eyalet polisi olay günü polis memurunun üzerindeki kameranın kaydettiği görüntüleri yayınlayarak polisin çocuğu sakinleştirmeye çalıştığını ifade etti.

Çocuğun ailesine göre ise polis 10 yaşındaki çocuğa orantısız güç kullandı.

Kaynak:

10 yaşındaki çocuk ABD polisinin hışmına uğradı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

22 Temmuz, pazar günü öğleden sonra meydana gelen olayla ilgili olarak dört kişi gözaltına alındı.

Olay, son birkaç yıl içinde bu tür saldırıların arttığı ülkede endişeleri artıdı. İngiltere, dünyada en fazla asit saldırısının düzenlendiği ülke.

Saldırılar, çamaşır suyu ya da internetten satın alınabilen özel sülfirik asit karışımıyla düzenleniyor.

Polis yetkilileri, dün çocuğa yapılan saldırının nedeninin bilinmediğini söylüyor.

Adı açıklanmayan anne, saldırının ardından, mağazada çığlıklar atarak yardım istedi. Hastaneye kaldırılan çocuğun hayati tehlikesinin olmadığı açıklandı.

Akşam saatlerinde, Wolverhampton’da saldırıyla bağlantısı olabileceği belirtilen 39 yaşındaki bir kişi yakalandı. Mağazadaki kamera kayıtlarını inceleyen polis, olay anında çocuğun yanında olan 22, 25 ve 26 yaşındaki üç kişiyi daha gözaltına aldı.

Asit saldırılarına karşı kampanya yürüten ASTI adlı uluslararası kuruluşa göre, İngiltere’de sadece 2017’nin ilk yarısında 400’den fazla asit saldırısı meydana geldi.

2016’da ise Londra’da 454 asit saldırısının düzenlendiği açıklandı. Saldırıya uğrayanların yüzde 80’inin kadınlar olduğu belirtliyor.

ASTI, saldırıların artmasını aside erişimi engellemeye yönelik sıkı düzenlemelerin olmamasına bağlıyor.

İngiltere’de asitli saldırılar bitmiyor: 3 yaşındaki çocuğa saldırlar yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Uygulama, İçişleri Bakanlığının Gizli İnsani İstihbarat Kaynağı (CHIS) olarak adlandırılan 16 yaşından küçük çocukları ajan olarak kullanma süresinin 1 aydan 4 aya yükseltilmesi talebiyle gün yüzüne çıktı.

Raporu hazırlayan Tali Yasama Denetim Komisyonu Başkanı Lord David Trefgame, CHIS uygulamasını, “Bir genci uzun süre gizli bir operasyonda kullanmanın zihni ve fiziki sağlığını riske sokmasından kaygı duyuyoruz.” diyerek eleştirdi.

İngiliz basınında görüşüne yer verilen uzmanlar, polisin çete üyesi çocukları yakaladıktan sonra aynı örgüte ajan olarak yerleştirdiğini söyledi.

Uzmanlara göre bu durumun farkında olan ele başları ajan olduğu şüphesiyle çete üyelerine daha fazla şiddet uygulayabilir.

İngiliz hükümeti çocuk ajan uygulamasıyla insan hakları alanındaki yükümlülüğünü çiğniyor. Devlet çocukları suçtan kurtarmak yerine suça daha derinlemesine batırıyor.

İngiltere polisi çocukları ajanlığa zorluyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.