Sağlık Bakanlığı onaylı testler, yüzde 96,8 doğruluk oranına sahip.

Test, hastalığı geçirip antikor geliştirmiş olanların da sonucunu alabiliyor.

Tarama amaçlı üretilen test ile 10-15 dakikada sonuç almak mümkün hale getirildi.

Yerli imkanlarla üretilen Kovid-19 tarama testi 21 ülkeye ihraç edildi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

 Sağlık Bakanlığı, konu ile ilgili yaptığı açıklama ile iddiaları yalanladı. Bakanlık tarafından yapılan açıkmalada iddiaların asılsız olduğu, haberde bahsi geçen Prof. Dr. Selçuk Kılıç’ın görevlendirme süresinin sona ermesi nedeniyle kurumdan ayrıldığı ve üniversitedeki öğretim üyeliği görevine geri döndüğü belirtildi.

“Türkiye’de kullanılan Covid-19 test kitleri bozuk çıktı” yalanı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

BBC muhabiri Orla Guerin’in kaleme aldığı ve Türkiye’nin virüsten en çok etkilenen ülke olan İtalya’ya dönüşeceğinden korkulduğu belirtilen yazıda, Türkiye’de 3 ay geçmesine hatta tam bir karantina uygulanmamasına rağmen bunun gerçekleşmediği vurgulandı.

Yazıda, Türkiye’nin test, takip, izolasyon ve hareket kısıtlamalarıyla salgına oldukça hızlı tepki veren ülkeler kategorisine girdiği belirtildi.

Ülkede uygulanan filyasyon çalışmaları, açılan pandemi hastaneleri, hızlı uygulamalar ile Türkiye’nin bir başarı hikayesi yazdığı ifade edildi.

BBC, Türkiye’nin pandemi mücadelesindeki başarısını övdü yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Türkiye, hiçbir vatandaşını yalnız bırakmıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Kanada’daki Kovid-19 kaynaklı ölüm vakalarının neredeyse yarısının yaşlı bakım merkezlerinde meydana geldiğine ilişkin ülke ve dünya basınına da yansıyan haberlerin ardından, Quebec Eyalet Hükümeti’nce başlatılan soruşturma, acı gerçeği ortaya çıkardı.

Soruşturma kapsamında Montreal kentindeki Residence Herron Yaşlı Bakım Merkezi’nde kaydedilen 31 ölüm vakasından sadece 5’inin Kovid-19 nedeniyle olduğu belirlendi.

Soruşturmayla yaşlı bakım merkezindeki ölümlerin, çalışanların çoğunluğunun salgın sonrası işi terk etmeleriyle başladığı, merkezde kalan 130 yaşlıya sadece 2 hemşirenin hizmet vermek zorunda kaldığı ortaya çıktı.

Personelin çoğunun tesisi terk ettikten sonra bir arama üzerine çağrılan sağlık ekipleri, merkezde kalan yaşlıların günlerce yemek yemediğini, su bile içemediğini, tuvalete götürülmedikleri için yataklarının pislikle kaplandığını ve birçoğunun yatağından düştükten sonra günlerce beton zeminde yardım beklediğini aktardı.

Yakınlarının durumunu soran aile bireylerine, bu bilgileri vermeyen merkez yönetiminin aile fertlerinin ziyaret taleplerini de Kovid-19 salgını nedeniyle yasakladıkları öğrenildi.

Tesiste, sağlık gönüllülerinin de katılımıyla genel bir temizlik başlatıldığı açıklanırken, temizliğe katılan ve bir televizyon kanalına konuşan kadın gönüllü, “Odadan odaya temizliğe başladık. Her odada, idrar ve dışkı kokusu bir atı öldürebilecek kadar ağırdı.” dedi.

Kanada’daki bakım merkezinde yaşlıların ölüme terk edildiği ortaya çıktı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı çocuk evleri, engelli bakım ve rehabilitasyon merkezleri, huzurevleri ve kadın konukevleri gibi kuruluşlarından hizmet alan vatandaşlar ile kurum personeli, salgın ile mücadele için harekete geçti.

Bakanlığa bağlı kuruluşlarda kalan genç, kadın, yaşlı ve engelli vatandaşlar, yeni tip koronavirüsle mücadeleye maske üretimiyle destek veriyor.

Üretilen maskeler sağlık çalışanları, sosyal hizmet görevlileri ve ihtiyacı olan kişilere gönderiliyor.

• Erzurum’da 16-18 yaş aralığındaki gençler 5 bin maske ile,
• Kırşehir’de Çocuk Destek Merkezleri (ÇODEM) ile Engelsiz Yaşam Merkezinde kalan engelli vatandaşlar 1000 maske ile,
• Bolu’da Çocuk Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi ürettiği 2 bin maske ile,
• Adana’da bir kuruluş günde ürettiği 100 maske ile,
• Manisa Engelliler Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi günlük 120-150 adet arasında ürettiği maske ile,
• Tekirdağ Bakım ve Rehabilitasyon Merkezinde kalan Halil Arık tek başına ürettiği 100 maske ile,
• Edirne halk eğitim merkezleri ürettiği 7 bin maske ile,
• Kayseri Çocuk Destek Merkezi’nde kalan genç kızlar, Balıkesir Kadın Konukevi’ndeki kadınlar, Turgutlu Huzurevi personeli ile yaşlılar diktikleri maskeler ile,
• Osmaniye Engelsiz Yaşam Merkezi çalışanları, Denizli Huzurevi’ndeki yaşlı vatandaşlar ürettikleri antibakteriyel maskeler ile,
• Antalya’daki Çocuk Evleri Sitesi, Yalova Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi ile Milli Piyango Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi, Şanlıurfa Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi, Elazığ Engelsiz Yaşam Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi, Çankırı Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi ve Bursa Çocuk Destek Merkezi Müdürlüğü de ürettikleri maskelerle sürece katkı sağlamaya başladı.

Türkiye salgına karşı tek yürek oldu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

IMF’nin 1 trilyon dolarlık finansal kapasitesini koronavirüsten etkilenen ülkeler için kullanmaya hazır oldukları mesajını veren Georgieva, şimdiye kadar 90’dan fazla ülkenin kendilerinden yardım talebinde bulunduğunu söyledi.

Georgieva, koronavirüse karşı “en savunmasız” ülkelerin ise “ekonomileri yükselen ve gelişen ülkeler” olduğunu vurguladı.

“Acil finansman desteği konusunda şimdiye kadar asla böylesine artan bir taleple karşılaşmadık” diyen Georgieva, COVID-19 salgınının küresel ölçekte “2008 küresel mali krizinden çok daha kötü ve benzeri görülmemiş” ekonomik krize neden olduğunu belirtti.

Dünyanın karanlık bir dönemden geçtiğini, COVID-19’un tüm dünyayı tehdit ettiğini ve bu yüzden en korunmasız durumdaki insanların korunması için birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Georgieva, “IMF’nin tarihinde hiçbir zaman dünya ekonomisinin böylesine durma noktasına geldiğine tanıklık etmedik” dedi.

DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus ise “Ancak bunun bir sağlık krizinden çok daha ötesi olduğunu biliyoruz. Hepimiz pandeminin derin sosyal ve ekonomik sonuçlarının farkındayız” dedi.

Koronavirüs benzeri görülmemiş bir ekonomik krize neden oldu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Afrika, Orta Doğu ve Asya’daki mülteci kampları, sağlık hizmetlerine ve temel ihtiyaçlara sınırlı erişim nedeniyle koronavirüs için mükemmel üreme hücrelerine sahip travmatize ve beslenmemiş insanlarla dolu .Geniş aileler, çamur zeminli branda barınaklarına sıkışık hallerde yaşıyorlar. Yiyecek, su ve sabun genellikle bulunmuyor.

Dünya genelinde yarım milyonu enfekte eden koronavirüs, bu kampları yıkıcı bir hız ve ölümle sarsabilir.

Cambridge Üniversitesi’nden halk sağlığı araştırmacısı Adam Coutts, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bunun ABD ve Avrupa’da büyük bir sorun olduğunu düşünürsek, Covid-19’un mülteci topluluklarında görülmesi durumunda kendimizi en kötüsüne hazırlamalıyız. Bu insanların bırakın ellerini yıkamayı çocuklarını bile yıkayamıyorlar“ ifadelerini kullandı.

Şu ana kadar mülteciler arasında onaylamış corona virüs vakalarının sayısı çok düşük, ancak bu durum yapılan testlerin azlığından kaynaklanıyor olabilir. Diğer taraftan bu tür taramalarda mültecilerin nadiren öncelikli olduğu da bir gerçek.

Suriye ve Bangladeş’teki mültecileri tedavi eden doktorlar, son haftalarda Covid-19’la uyumlu semptomları olan hastaları tedavi ettiklerini ve kaybettiklerini söyledi.

Coutts, “Mülteci ve yerinden edilmiş nüfus içinde koronavirüs olmadığını düşünmek gerçeklik payı taşımıyor” dedi.

Öte yandan birçok mülteci kampı kliniği, dang ve kolera gibi salgınlarla savaşmak için mücadele ediyor ve bu durum doktorları diyabet veya kalp hastalığı gibi kronik problemleri tedavi etmek için malzeme, ilaç ve zamandan mahrum bırakıyor. Tıp uzmanları, aşısı solunum yolu hastalığı Covid-19‘un mülteciler için çok tehlikeli olabileceğini bildiriyor.

Dünyanın dört bir yanındaki mültecileri tedavi etmek için ekipler gönderdiklerini aktaran ABD Sınır Tanımayan Doktorlar Genel Müdürü Avril Benoit, “En kötüsüne hazırlanıyoruz. Çalıştığımız yerlerde yetersiz ve eksik olduğumuzu biliyoruz“ ifadelerini kullandı.

“Bir mülteci kampında günlük yaşam bulaşıcı hastalık için ideal bir kuluçka makinesidir“ diyen Benoit, kampların birçoğunda akan su ve kapalı sanitasyon olmadığını söyledi.

Mülteci hayatı aynı zamanda sosyal uzaklığı, yani Batı’daki sağlık mantrasını imkansız kılıyor. Yunanistan’ın Lesbos kentinde bir mülteci kampı 3.000 kişi için inşa edildi, ancak şu anda 20.000 kişi var ve neredeyse hiç sağlık hizmeti yok.

Koronavirüse karşı dünyanın en savunmasız toplumu: Mülteciler yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Mısır Genel Enformasyon Kurumu resmi Twitter hesabından yapılan paylaşımda, The Guardian gazetesi çalışanlarının akreditasyonlarının iptal edilerek Kahire ofisinin kapatıldığı belirtildi.

Gazetenin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarıyla ilgili haberlerinin, güvenilir resmi kaynaklara dayandırılmadığı ifade edilen açıklamada, profesyonel gazetecilik ve habercilik prensiplerine uyulmadığına vurgu yapıldı.

The Guardian’ın Mısır’daki koronavirüs vakalarıyla ilgili Kanada’da hazırlanmış olan bir raporu yayınlamasına Sisi yanlıları tepki göstermişti.

Basın Enformasyon Kurumunun açıklamasında, “ABD merkezli The New York Times gazetesinin Mısır muhabirinin de uyarıldığı” kaydedildi.

Mısır yönetimi Ekim 2017’de başkent Kahire’nin güneyindeki Vahat bölgesinde meydana gelen silahlı çatışmalarla ilgili haberlerinden dolayı BBC Kahire ofisi hakkında dava açmıştı.

Katar merkezli Al Jazeera televizyonunun Aralık 2013’te 3 muhabirini gözaltına alarak yargıç karşısına çıkaran Mısır yönetimi, 14 Ocak’ta da Anadolu Ajansı Kahire ofisini basarak birisi Türk 4 gazeteciyi gözaltına almıştı.

Sisi rejimi The Guardian’ın ofisini kapattı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.