Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın uyguladığı yeni ekonomi programı sonrasında ekonomideki toparlanmaya ilişkin verileri netleşti. Onlardan biri enflasyon verileri, geçen yılın ekim ayında yüzde 25’i aşan enflasyon, bu yılın Ağustos ayında yüzde 15’e inerken, bu ay tek hanenin görülmesine kesin gözüyle bakılıyor. Merkez Bankası’nın son iki para politikası kurulunda 7 buçuk puanlık faiz indirimi de olumlu olarak piyasalara yansıdı.

BDDK’nın kredilerle ilgili yaptığı son düzenlemeler sonrası kredi faizleri de düştü. 28 Haziran’da yüzde 27.27 olan ticari kredilerin yıllık ortalama maliyeti 20 Eylül itibarıyla yüzde 16.7’ye idi. Konut kredileri yüzde 22’lik faiz oranlarından yüzde 13’lere geriledi

Ekonomideki toparlanmanın en belirgin işaretlerinden biri borsada gözlendi. Borsada endeks 22 Mayıs’tan bu yana yüzde 25.6 yükseldi. Borsa İstanbul, son bir hafta ile 3 ayda dünyanın en fazla yükselen piyasası oldu.

Ekonomide toparlanma beklenenden hızlı oldu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Uluslararası Para Fonunun (IMF) yayımladığı değerlendirme raporunda, IMF heyetinin Türkiye’ye ilişkin “Madde 4 Görüşmelerini” tamamladığı bildirildi.

Türk ekonomisinin son yıllarda güçlü bir büyüme kaydettiği ancak aynı zamanda ekonomik dengesizliklerin arttığının belirtildiği raporda, geniş makro-ekonomik ve yapısal reformların büyümeyi desteklediği, reformların zayıflamasıyla büyümenin dışarıdan sağlanan kredilere bağımlı hale geldiği ileri sürüldü.

“Söz konusu ekonomik dengesizliklerin, geçen yıl liradaki sert değer kaybına katkıda bulunduğu” kaydedilen değerlendirme raporunda, gelişmekte olan piyasalara yönelik olumsuz duyarlılık ve olumsuz jeopolitikler gelişmelerin, Ağustos 2018’de büyük ölçüde lirada değer kaybına yol açtığı belirtildi.

IMF raporunda, “Lira toparlandı ve cari dengede olağanüstü bir düzelme görüldü. Türkiye, iç ve dış risklere karşı hassas olmaya devam ediyor. Bununla birlikte güçlü, sürdürülebilir, orta vadeli büyüme için görünüm, daha fazla reform yapılmadan zorlu görünüyor.” değerlendirmesine yer verildi.

Raporda, yapısal reformların daha sürdürülebilir büyüme için başarıyı ve ekonominin şoklara karşı dayanıklılığını artıracağının altı çizilerek, mevcut olumlu piyasa duyarlılığının reformları yapmak için iyi bir fırsat sağladığına işaret edildi.

Türk ekonomisinin tekrar büyümeye başladığı ve bunun teşviklerle desteklendiği belirtilen raporda, genişleyici maliye politikasının ve daha fazla olumlu piyasa duyarlılığından dolayı ekonominin yılın ilk yarısında pozitif büyüme kaydettiği vurgulandı.

Raporda, “IMF heyeti, geçtiğimiz yılın durgunluğundan kaynaklanan olumsuz etkilere rağmen, bu yıl büyümenin pozitif olmasını (yaklaşık yüzde 0,25) bekliyor.” ifadesine yer verildi.

Piyasa baskısı azaldıkça Türk lirasının toparlandığına yer verilen raporda, güçlü turizm sezonunun ve daralan ithalatın cari dengede dikkate değer bir ilerlemeye yol açtığı belirtildi.

Raporda, bu yıl küçük bir cari açığın beklendiğine yer verilerek, gelişmiş piyasa duyarlılığının ve jeopolitik gelişmelerin lira üzerindeki baskıyı aldığına vurgu yapıldı.

Türk lirasındaki istikrarın ve olumlu baz etkilerinin enflasyonu aşağıya çektiği, bunun da TCMB’nin politika faizlerini düşürmesine olanak sağladığı belirtilen raporda, enflasyonun gelecek aylarda tek haneli rakamlara düşebileceğine işaret edildi.

IMF heyeti CHP ve İyi Parti’ye rağmen Türk ekonomisinde daralma beklemiyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Ed Parker, Türkiye’nin makroekonomik görünümünün, Türk lirasının aşırı değer kaybettiğini ve cari açığın yaklaşık 60 milyar dolar seviyesine ulaştığı bir yıl öncesine göre daha pozitif olduğunu söyledi.

O dönemde cari açığın nasıl finanse edileceğine dair belirsizliklerin mevcut olduğunu ve resesyona girildiğini anımsatan Parker, “Şu an Türkiye’de cari açığın düştüğünü görüyoruz. Türkiye cari açıkta ihtiyaç duyduğu finansmanı sağlayabildi.” ifadelerini kullandı.

Parker, bu durum Türk bankalarının özellikle diğer yabancı ortakları ile derin ilişkisi tarafından da kısmen ortaya konduğunu belirtti.

Sendikasyon kredilerinde bunun görüldüğüne dikkati çeken Parker, geçen yıl eylül-ekim aylarında Türk bankalarının maliyeti biraz artmış olsa da ihtiyaç duyduğu finansmana erişebildiğini söyledi.

Şu anda enflasyonun düştüğünü ve büyümenin iyileştiğini ifade eden Parker, Türkiye’nin kredi notu ve not görünümüne ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

“Türkiye’nin kredi notu açısından güçlü yönlerinin farkındayız. Düşük kamu borcu ve dinamik bir ekonomi olması güçlü yanları. Ayrıca Türkiye’nin bu zorlu süreçte yolunu bulabileceğine inanıyoruz. Son veriler de bu görüşümüzü destekler nitelikte. Eğer ekonomi uzun süre bu şekilde pozitif yönde ilerlemeye devam ederse, o zaman ilk yapılacak şey not görünümünün durağana döndürülmesi olacaktır.”

Enflasyonda şu anki yüzde 15 seviyesinin yıl sonunda biraz daha azalmasını beklediklerini ifade eden Parker, bunun birçok açıdan Türk lirasının seviyesine bağlı olacağını söyledi.

Parker, Türkiye’nin ekonomik görünüme ilişkin olası riskler hakkında değerlendirmeleri yaptı:

“Türkiye ekonomisi için dikkate değer aşağı yönlü risklerin de olduğuna inanıyoruz. Ekonomik dönüşüm devam ederken, bütçe açığı ve bankaların bilançosu gibi gerilimler söz konusu. Türkiye’nin küresel ortamdaki şoklara ve politik şoklara maruz kalmaya devam ettiğini düşünüyoruz. Türkiye ekonomisinin nominal çıpasının eksik olduğuna inanıyoruz. Eğer Türk lirasında yeniden zayıflama görülürse bu durumda enflasyonun düşüşü devam etmez. Hatta potansiyel olarak yeniden yükseldiğini görebiliriz.”

Fitch Türkiye’nin ekonomik başarısına kayıtsız kalamadı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Bir önceki yılın Temmuz ayında 2 milyar 178 milyon ABD doları açık veren cari işlemler hesabı, bu yılın aynı ayında 1 milyar 158 milyon ABD doları fazla verdi.

Merkez Bankasından yapılan açıklamaya göre, bunun sonucunda, on iki aylık cari işlemler hesabı 4 milyar 445 milyon ABD doları fazla verdi.

Açıklamada şu bilgiler verildi:

“Söz konusu gelişmede, ödemeler dengesi tablosundaki dış ticaret açığının bir önceki yılın aynı ayına göre 2.421 milyon ABD doları azalarak 2.524 milyon ABD dolarına gerilemesi ve hizmetler dengesi kaynaklı girişlerin 959 milyon ABD doları artarak 4.277 milyon ABD dolarına yükselmesi etkili oldu.

Altın ve enerji hariç cari işlemler fazlası ise, bir önceki yılın Temmuz ayına göre 2.430 milyon ABD doları artarak 4.585 milyon ABD doları olarak gerçekleşti.

Hizmetler dengesi altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler, bir önceki yılın aynı ayına göre 637 milyon ABD doları tutarında artarak 3.297 milyon ABD dolarına yükseldi.
Birincil gelir dengesi kalemi altında yatırım geliri kaleminden kaynaklanan net çıkışlar, bir önceki yılın aynı ayına göre 145 milyon ABD doları artarak 665 milyon ABD doları oldu. İkincil Gelir Dengesi kalemi kaynaklı girişler, bir önceki yılın aynı ayına göre 73 milyon ABD doları artarak 138 milyon ABD dolarına yükseldi.

Cari işlemler fazlamız Temmuz’da 1.1 milyar dolar oldu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden derlenen bilgilere göre, Türkiye örülmemiş giyim eşyası ve aksesuarı ihracatında son yıllarda yakaladığı ivmeyi bu yıl da sürdürüyor.

Sektör, yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre ihracattan yaklaşık 84 milyon dolar daha fazla gelir elde etti.

Bu fasıldaki ithalat yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 29 azalırken, ihracatta yüzde 2,6 artış kaydedildi. Ocak-haziran döneminde 3 milyar 304 milyon 418 bin dolarlık örülmemiş giyim eşyası ve aksesuarı ihracatı gerçekleştirildi. Bu rakam geçen yılın aynı döneminde 3 milyar 220 milyon 422 bin dolar olarak kayıtlara geçmişti.

En fazla ihracat Avrupa’ya 

Türkiye’den yılın ilk 6 ayında 162 ülkeye örülmemiş giyim eşyası ve aksesuarı satışı yapıldı. En fazla ihracat Avrupa ülkelerine gerçekleştirildi. En fazla örülmemiş giyim eşyası ve aksesuarı ihraç edilen ülke 645 milyon 906 bin dolarla İspanya oldu. Bu rakam, toplam ihracatın yaklaşık yüzde 19’unu oluşturdu.

İspanya’yı 427 milyon 754 bin dolarlık ihracatla Almanya, 293 milyon 237 bin dolarla Birleşik Krallık, 205 milyon 649 bin dolarla Hollanda ve 137 milyon 391 bin dolarlık dış satımla Fransa takip etti.

İthalat geriledi 

Söz konusu dönemde Türkiye’nin bu fasıldaki ithalatı 368 milyon 366 bin dolara geriledi. Böylece geçen yılın ilk yarısında yapılan 513 milyon 405 bin dolarlık örülmemiş giyim eşyası ve aksesuarı ithalatı yaklaşık 145 milyon dolar azalmış oldu.

Türkiye’nin örülmemiş giyim eşyası ve aksesuarı ithalatı yaptığı ülkeler arasında ilk sırayı 67 milyon dolarla Bangladeş aldı. Bu ülkeyi 52 milyon dolarla Çin, 34 milyon dolarla İtalya, 31 milyon dolarla Mısır ve 22 milyon dolarla İspanya izledi.

Türkiye Avrupa’yı giydiriyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günün ilk yarısında, önceki kapanışa göre 1.416,29 puan artarken, toplam işlem hacmi 3,2 milyar lira düzeyinde gerçekleşti.

İlk yarıda bankacılık endeksi yüzde 2,38, holding endeksi yüzde 1,46 değer kazandı. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 4,87 ile spor, en çok gerileyen ise 0,61 ile finansal kiralama, faktoring oldu.

Haftaya alıcılı başlayan Borsa İstanbul’da, analistlerin direnç olarak nitelendirdikleri 100.500 sınırına kadar çıkan BIST 100 endeksi, bu seviyenin hemen altında dengelendi.

Analistler, öğleden sonra yurt içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının beklenti anketinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 100.500’ün görünüm açısından kritik önemde olduğunu, bu seviyenin üzerinde kalıcılık sağlanması durumunda 103.000 direncinin gündeme gelebileceğini söyledi.

Borsa İstanbul 100 bin eşiğini aştı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Geçtiğimiz yılın Temmuz ayına oranla dış ticaret açığında yüzde 46.54 oranında gerileme yaşandı. Dış ticaret açığı 6.2 milyar dolar seviyesinden 3.3 milyar dolara geriledi.

Temmuz ayında ihracat yüzde 8,32 artarak 15 milyar 958 milyon dolar, ithalat yüzde 7,98 azalarak 19 milyar 288 milyon dolar oldu.

ÖTS’ye göre temmuz ayında dış ticaret açığı 2018 yılı temmuz ayındaki 6 milyar 9 milyon dolar seviyesinden yüzde 47,51 oranında azalarak 3 milyar 154 milyon dolar olarak gerçekleşti.

ÖTS’ye göre temmuz ayında ihracat yüzde 8,46 artarak 15 milyar 238 milyon dolar, ithalat yüzde 8,3 azalarak 18 milyar 392 milyon dolar seviyesine geriledi.

Temmuz ayında dış ticaret açığı yüzde 47 azaldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Geçen yılın ekim ayında 455’i bulan konkordato başvuruları, kasımda 483, aralıkta ise 324 olarak gerçekleşti. Söz konusu sayı, bu yılın ocak ayında 167’ye gerilerken, şubat ayında 156 oldu. Söz konusu sert düşüş trendi devam ederken, mart ayında konkordato başvurusu yapan şirket sayısı 96’ya indi.

Bu yılın ikinci çeyreğinden itibaren başvurulardaki düşüş sürerken, nisan ayında 73 olan konkordato başvuruları, mayısta 97, haziranda da 83 olarak gerçekleşti.

Buna göre, 2018 yılının son çeyreğindeki bin 262 olan konkordato başvuruları, üçte birine düşerek bu yılın ilk çeyreğinde 419’a indi. Yılın ikinci çeyreğinde ise 253 olan bu sayı, dengelenme sürecinin belirginleşmesiyle geçen yılın son çeyreğinin beşte biri seviyesine geriledi.

Konkordato başvurularındaki düşüşün yanı sıra konkordato sürecinden çıkan firma sayısı da artış gösterdi. Bankalar ile şirketlerin yaptığı müzakereler sonucunda bugüne kadar 905 firma konkordato sürecinden çıktı. Bu firmaların bankalara olan 10,4 milyar liralık kredi borcu da konkordato kapsamından çıkmış oldu.

905 firma konkordatodan kurtuldu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.