Avrupa’ya doğalgaz akışını süresiz olarak askıya alan Moskova yönetiminin hamlesi, ABD merkezli Foreign Policy dergisi tarafından kaleme alındı. “Putin’in enerji savaşı, Avrupa’yı parçalıyor” başlıklı analizde, “Asıl soru, bunun Ukrayna’ya verilen desteği baltalayıp baltalamayacağı.” ifadesi kullanıldı.

Foreign Policy duyurdu: Avrupa’daki fabrikalar hayatta kalma mücadelesi veriyor

Foreign Policy analizinde Avrupa’daki fabrikalar, işletmeler ve ailelerin, doğalgaz fiyatları nedeniyle hayatta kalma mücadelesi verdiğine dikkat çekildi. “Bu durum, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşıyla ilgili Avrupa dayanışmasını test ediyor ve ekonomide durgunluk korkularını körüklüyor.” denildi. Kıtada son 10 yılda yüksek enerji fiyatlarının “ezici boyutlara” ulaştığı, ortaya çıkan tablonun da endüstrileri durma noktasına getirdiği kaydedildi.

Aynı yazıda, “Haneler, faturalarını ödemek için çırpınıyor. Bu tablo, fiyatları aşağı çekmek üzere kapsamlı önlemler için Avrupalı ​​liderleri acil eyleme sevk etti. Brüksel, gazın karneyle dağıtılmasından bahsediyor.” denildi. Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nden (CSIS) Ben Cahill, şöyle konuştu: “İnsanların şoke edici derecede yüksek elektrik faturaları var. Küçük işletmeler faturaları ödemekte zorlanıyor. Fabrikalar, üretimi durdurup durdurmamayı düşünüyor. Bu, kış gelmeden önce yaşanıyor. Dolayısıyla daha da kötü bir hal alabilir.”

Fransız Le Monde da fabrikaların kapandığını duyurdu

Fransız Le Monde gazetesi, enerji krizinin ekonomik boyutlarını yazdı. Ülkenin cam devi Duralex’in 1 Kasım’dan itibaren 5 ay boyunca üretim yapmayacağının belirtildiği habere göre, çelik üreticisi LME, 31 Aralık’tan itibaren kuzeydeki fabrikalarında üretimi durduracak. Fırınlarının yarısını kapatacak Arc France’de işçilerin üçte birine kısmi işsizlik uygulanacak. Haberde 150 bin küçük ve orta ölçekli şirketin tehdit altında olduğu da ifade edildi.

Haberde kapanan ve üretimi kısıtlayan firmalar listesinin gitgide uzadığına vurgu yapıldı. Nancy yakınındaki Custines’te Le Bronze-Alloys grubuna bağlı döküm şirketinin 16 Eylül’de kapama kararını duyurduğuna değinilen haberde, “Ayrıca çelik, cam, metal endüstrisi ile yoğun enerji tüketimine ihtiyaç duyan küçük ve büyük ölçekli on binlerce şirket kapanma tehdidiyle karşı karşıya.” ifadesi kullanıldı.

Foreign Policy: Putin’in enerji savaşı, Avrupa’yı parçalıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İngiltere merkezli The Telegraph gazetesi ülkedeki enerji krizini gündeme aldı. Gazete, İngiltere hükümetinin vatandaşlardan bu kış elektrik kesintilerini önlemek için ışıklarının ve termostatlarını kapatmalarının istenebileceği acil durum enerji planları hazırladığını açıkladı. Planlar gaz veya elektrik arzı kesintisi durumunda yürürlüğe girecek ve halktan enerji tüketimini azaltması istenecek.

İngiltere her yoldan mesaj gönderecek

The Telegraph gazetesinin haberine göre; İngiliz hükümeti, düzenli aralıklarla radyo, televizyon, sosyal medya, afişler ve broşürler aracılığıyla insanlara elektrik ve gaz kullanımını kesmelerini söyleyen mesajlar gönderecek. Enerji danışmanlık şirketi Cornwall Insight’a göre, İngiltere’deki enerji ve yaşam maliyeti krizi yoğunlaşmaya devam ediyor ve yıllık hane faturalarının bu kış 3 bin 300 sterlini aşması bekleniyor. Bu yüzden İngiltere Ulusal Şebekesi’nin son günlerde enerji yoğun endüstrilerin temsilcileriyle toplantılar düzenlediği belirtildi.

En kötü durum senaryosu olan kesintilerden veya tamamen kapanmadan kaçınmak için yardım talep ettiği ve hatta bu şirketlere daha az güç kullanmaları için ödeme teklif ettiği bildirildi. Ulusal Şebeke, elektrik tedarikçilerinden, hane halklarına, enerji kullanımlarını güçlü rüzgarlar gibi en yüksek arz zamanlarına kaydırmak ve diğer zamanlarda kullanımı azaltmak için ödeme yapmanın yollarını bulmalarını istedi. Bu plana itiraz eden şirketler oldu. British Gas ve Shell gibi şirketler, bu yıl bu plana bağlı kalmayacaklarını söylediler.

Yakıt yoksulluğu ile karşı karşıya

İngiltere’nin en büyük enerji şirketlerinden E.On, abonelerinin yüzde 40’ının Ekim ayına kadar “yakıt yoksulluğuyla karşı karşıya kalacağı” uyarısında bulunmuştu. Enerji düzenleyici kurum Ofgem ise enerji faturalarında yıllık 800 sterlinlik artış olacağını belirtmişti.

İngiltere’de nisan ayından itibaren enerji faturalarına getirilen genel tavan fiyat uygulaması yüzde 54 oranında yükseltildi. Tavan ücretin iki katından fazla yükselişi 22 milyon tüketici için doğal gaz ve elektrik faturalarında yaklaşık yılda 700 sterlin (yaklaşık 14 bin tl) artış anlamına geliyor.

Gelirinin en az yüzde 10’unu enerji faturalarını ödemeye ayıran hane halkı sayısının bu artışla 5 milyon haneye yükseleceği tahmin ediliyor. Bu durumdan en olumsuz etkilenecek bölgenin ülkenin kuzey doğusu olması bekleniyor. Bu bölgede yakıt stresine girecek hane sayısının ekim ayından itibaren yüzde 41 artacağı hesaplanıyor.

The Telegraph ifşaladı: İngiltere halktan yardım isteyecek yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Azerbaycan tarafının Ermenistan’ın işgalinden kurtarılan Karabağ’da yenilenebilir enerjiyle ilgili yatırım planları olduğunu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez belirtti. Ayrıca Türk şirketlerin bölgeye gelerek bu konuda görüşmeler gerçekleştireceğini ekledi. Dönmez, Azerbaycan-Türkiye 1’inci Enerji Forumuna katılarak beş ayrı işbirliği anlaşmasına imza atmak üzere Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye gitti.

Avrupa’ya gazda arz sıkıntısı var

Avrupa’da özellikle doğal gaz ile ilgili bir arz sıkıntısı olduğunu vurgulayan Fatih Dönmez, “Artan talebi karşılayabilmek için mevcut kapasitenin artırılmasıyla ilgili bazı ön görüşmeler yapıyoruz. Bu görüşler bugünden yarına sonuçlandırılacak konular değil çünkü bir de bunun üretim tarafı var. Sadece boru hattında kapasite artırımı yetmiyor. Esas olan Hazar’daki üretim miktarının artırılmasına dönük çalışmalar” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye ile Azerbaycan arasında elektrik ticaretinin de mümkün olduğuna dikkat çeken Dönmez, “Şu anda Azerbaycan ve Gürcistan arasında fiilen elektrik ticareti var. Gürcistan ile bizim aramızda da elektrik ticareti var. Dolasıyla Gürcistan üzerinden elektrik enerjisi transfer edilebilir. Yine, Nahçıvan ile Türkiye arasında da fiilen bir elektrik bağlantısı var. Onu tekrar işlevsel hale getirmek istiyoruz. Karşılıklı olarak bu konuda bir mutabakata vardık. Orada onların elektrik üretimi imkanları söz konusu. İhtiyaç fazlasını Türkiye’ye satabilecekler. Zaman zaman orada bir sorun olduğunda da bizden elektrik transferi olacak. Geçmiş yıllarda biz Nahçıvan’a elektrik vermişiz” dedi.

Azerbaycan ile hangi anlaşmalar imzalandı?

Azerbaycan Enerji Bakanı Perviz Şahbazov, STAR Petrol Rafinerisi ve Petkim gibi örneklerle Azerbaycan’ın Türkiye’deki yatırım faaliyetlerinden de bahsederek, “Azerbaycan’ın Türkiye’deki yatırımı 19 milyar doların üzerinde. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in dediği gibi, ancak kardeş ülkeye bu kadar para, bu kadar yatırım yapılabilir” dedi.

İmzalanan 5 enerji anlaşması bu şekilde: Madencilik anlaşması, Doğalgazda işbirliği anlaşması, Maden ve yer bilimi alanında işbirliği anlaşması, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü İle Milli Jeoloji Değerlendirme Hizmeti arasında Yerbilimleri Alanında İşbirliği Yapılmasına İlişkin Anlaşma, Azerenerji ASC ve TEİAŞ arasında işbirliği anlaşması.

Azerbaycan ile enerjide 5 yeni iş birliği yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

TEİAŞ verilerinden derlenen bilgilere göre, Türkiye’nin elektrik kurulu gücü temmuz sonu itibarıyla 98 bin 264 megavata çıktı. Bu kapasitenin yaklaşık 52 bin megavatını yenilenebilir enerji kaynakları oluşturdu. Yenilenebilir enerji kaynakları arasında en yüksek paya sahip olan hidroelektrik santrallerinin kurulu gücü ise bu dönemde 31 bin 436 megavata yükseldi. Hidroelektrik, Türkiye’nin toplam elektrik üretim kapasitesinin yüzde 32’sini oluştururken, yenilenebilir enerji kurulu gücünden yüzde 60 pay aldı. Hidroelektrik santrallerinin sayısı ise temmuz sonu itibarıyla 735’e ulaştı.

Türkiye, 2020’de Çin’den sonra en yüksek hidroelektrik kapasitesini devreye alan ülke

Türkiye’nin ilk hidroelektrik santrali Tarsus HES, 60 kilovatlık kapasiteyle 1902’de devreye alındı.

Türkiye 2 bin 500 megavatla geçen yıl Çin’den sonra en yüksek hidroelektrik kapasitesini devreye alan ülke oldu. Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre, Türkiye’nin kurulu gücü 2023’te 34 bin megavat seviyesine ulaşabilir.

Türkiye’nin kurulu gücü 1923’te 0,1 megavat, 1950’de 18 megavat, 1960’ta 412 megavat, 1990’da 6 bin 764 megavat, 2006’da 13 bin 63 megavat, 2010’da 15 bin 831 megavat, 2014’te 23 bin 643 megavat, 2016’da 26 bin 681 megavat ve 2019 sonu itibarıyla 28 bin 503 megavata ulaştı.

En yüksek kapasiteye sahip şehir 3 bin 128 megavatla Şanlıurfa olurken, onu 2 bin 445 megavatla Elazığ ve 2 bin 251 megavatla Diyarbakır takip etti.

Türkiye’de en yüksek kurulu güce sahip şirket 13 bin 993 megavat kapasiteyle kamu şirketi olan Elektrik Üretim AŞ olurken, onu özel sektörde 1443 megavatla Cengiz Holding, 1350 megavatla Enerjisa Üretim, 1137 megavatla Limak Enerji ve 852 megavatla Aydem Yenilenebilir Enerji izledi.

Hidroelektrik kurulu gücünde Türkiye, dünyada ilk 10’da yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Uluslararası Hidroelektrik Enerjisi Kurumunun (IHA) “2021 Hidroelektrik Enerji Görünümü” raporundan yapılan derlemeye göre, geçen yıl 35 ülke toplam 21 bin megavatlık yeni hidroelektrik enerji kapasitesi oluşturdu. Hidroelektrik kurulu kapasitesi küresel çapta 1 milyon 330 bin megavata ulaştı. 2020’de Çin’den sonra sadece Türkiye bin megavattan fazla kurulum yaparak yeni kapasite ekleyen ülkeler arasında. En çok kapasite artışı 14 bin 466 megavat ile Asya ve Pasifik ülkelerinde gerçekleşirken, onu 3 bin 32 megavatla Avrupa takip etti.

Hidroelektrik enerji santrali Hidroelektrik enerji Hidroelektrik barajı

Türkiye, Hidroelektrik enerjisi kapasite kurulumunda dünyada 2.

Geçen yıl dünyada hidroelektrik santrallerinde 4 bin 370 teravatsaat elektrik üretimi yapıldı. Türkiye, geçen yıl 2 bin 480 megavatlık yeni hidroelektrik enerji kapasite kurulumu ile Avrupa’daki birinciliğini korurken dünya sıralamasında ikinciliğe yükseldi. Türkiye, bir önceki yıl 219 megavatlık hidroelektrik enerjisi yeni kapasite kurulumu ile dünyada 10’uncu sırada yer almıştı.

Geçen yıl en çok hidroelektrik enerji kapasite kurulumu yapan ülkelerin başında Çin 13 bin 760 megavat ile geliyor. 2’nci sıradaki Türkiye’yi 478 megavat ile Hindistan ve 401 megavat ile Angola izledi.

Bir önceki yıl, 4 bin 919 megavat ile listenin başında Brezilya yer almıştı. Brezilya’yı 4 bin 170 megavat ile Çin, 1892 ile Laos ve 720 ile Butan takip etmişti. Listede Türkiye, 254 megavat yeni hidroelektrik enerjisi kurulumu yapan Etiyopya’nın altında yer almıştı.

Hidroelektrik enerji potansiyeline Ilısu Barajı katkı sağlayacak

Tüm bunlara ek olarak Türkiye hidroelektrik enerji için yatırımlarını artırarak devam ediyor. Ilısu Barajı, şu anda 540 tane olsa da hidroelektrik santralinin ürettiği toplam enerjinin yüzde 5’ini tek başına karşılayacak. Enerji ve tarımda, Türkiye’ye yıllık 1.5 milyar lira katkı sağlayacak. Hem enerji de Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltacak, hem de bölgede sulu tarımda ve ihracatta çığır açacak. 2020 Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) Yenilenebilir Enerji Raporu’na göre, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesi 2019 sonu itibarıyla 44,6 gigavata ulaşmıştı. Bu kapasitenin 28,5 gigavatını hidroelektrik, 7,58 gigavatını rüzgar ve 6 gigavatını güneş enerjisi santralleri oluşturdu. Kalan 2,52 gigavat jeotermal, biyokütle ve diğer kaynaklardan sağlandı.

Geçmiş yıllarda da Türkiye hidroelektrik enerji kapasitesi ile liderdi

Uluslararası Hidroelektrik Derneği (IHA) tarafından yayınlanan 2019 Hidroelektrik Enerji Raporu’na göre, 2018 yılında dünya genelinde 21.8 GW’dan fazla yeni hidroelektrik santral kurulumu gerçekleştirildi. 2018 yılı sonu itibariyle global hidroelektrik santrali kurulumları 1,292 GW’a, 2018 yılında hidroelektrik santrallerden üretilen elektrik miktarı 4,200 terawattsaate (TWh) ulaştı. 2018’de 48 ülke toplam 21 bin 800 megavatlık yeni hidroelektrik enerjisi kapasitesi oluşturdu. Türkiye bin 85 megavatlık yeni hidroelektrik enerjisi kapasite kurulumu ile Avrupa’daki birinciliğini korudu. Dünya sıralamasında ise 4’üncü sıraya yükseldi.

Türkiye’nin özellikle 2008 sonrasında hızla artış gösteren yenilenebilir enerji kapasitesindeki büyüme devam edecek.

Hidroelektrik enerji dünya sıralaması yükseliyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz, Rum basınında çıkan röportajında, Doğu Akdeniz Doğal Gaz Boru Hattı Projesine (Eastmed) ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İsrailli bakan, boru hattı projesi Eastmed’in İsrail ve Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin (GKRY) doğal gazının Avrupa’ya ulaştırılmasını sağlayacağını dile getirdi. “Bu proje oldukça önemli. Deniz altından inşa edilen dünyadaki en uzun ve en derin proje olacak. Bugünden itibaren bu projenin 5 yıl içinde tamamlanmasını umuyorum.” ifadelerini kullanan bakan İsrail’in projeye önem verdiğini ve desteklediğini kaydetti. Tel Aviv yönetimi ile Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin, Eastmed gibi 2 veya 3 gaz boru hattına yetecek doğal gaza sahip olduğunu iddia etti.

İsrailli bakan, Türkiye’nin bölgeye katılması gerektiğini söyledi: “Umarım bir gün Türkiye bölgeye katılır ve hatta Doğu Akdeniz Gaz Forumu’nun bir parçası olur. Biz Türkiye ile iş birliğine hazırız.”

Uzmanlara göre Doğu Akdeniz Doğal Gaz Boru Hattının, yalnızca İsrail’de keşfi yapılmış gaz rezervlerinden elde edilecek doğal gaz ile doldurulması mümkün görünmüyor. Boru hattına Mısır gazının eklenmesi durumunda bile, projenin sürdürülebilir olması için bölgede yeni keşiflerin yapılması gerektiği ifade ediliyor. Avrupa Birliği (AB) tarafından desteklenen projeler arasında da yer alan boru hattının inşasında, teknik ve finansal güçlüklerle karşılaşılacağı belirtiliyor. Yıllık en fazla 20 milyar metreküplük kapasiteye sahip olacak hattın, 3 kilometre derinliğe inmesi ve 2 bin 100 kilometre uzunluğunda olması öngörülüyor.

Mısır, Doğu Akdeniz’de hidrokarbon arama ihalesini Türkiye’nin daha önce ilan ettiği ve BM’ye bildirdiği sınırlara saygılı olarak yapacağını açıklamıştı. Bakan Hulusi Akar, Mısır’ın bu adımıyla ilgili “önümüzdeki günlerde farklı gelişmeler olabilir” demişti. Mısır’ın “Türkiye’nin kıta sahasına saygılı olacağını” açıklamasından rahatsız olan Yunanistan basını “Mısır devlet mekanizmasının 3 bin yıllık bürokrasisinin kalleşliği” demişti.

Eastmed projesi tam olarak nedir?

Eastmed projesiyle, Doğu Akdeniz’den çıkarılan gazın GKRY üzerinden Yunanistan’a oradan da İtalya’ya ulaştırılması hedefleniyor. Söz konusu projenin 6 ila 7 yılda tamamlanması ve yaklaşık 7 milyar dolara mal olması bekleniyor. Eastmed projesiyle, Doğu Akdeniz’den çıkarılan gazın GKRY üzerinden Yunanistan’a oradan da İtalya’ya ulaştırılması hedefleniyor. Söz konusu projenin 6 ila 7 yılda tamamlanması ve yaklaşık 7 milyar dolara mal olması bekleniyor.

Avrupa Birliği (AB) tarafından desteklenen projeler arasında da yer alan boru hattının inşasında, teknik ve finansal güçlüklerle karşılaşılacağı belirtiliyor. Yıllık en fazla 20 milyar metreküplük kapasiteye sahip olacak hattın, 3 kilometre derinliğe inmesi ve 2 bin 100 kilometre uzunluğunda olması öngörülüyor. Uzmanlara göre hattın, yalnızca İsrail’de keşfi yapılmış gaz rezervlerinden elde edilecek doğal gaz ile doldurulması mümkün görünmüyor. Boru hattına Mısır gazının eklenmesi durumunda bile, projenin sürdürülebilir olması için bölgede yeni keşiflerin yapılması gerektiği ifade ediliyor.

İsrail Enerji Bakanı’ndan Türkiye işbirliği vurgusu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Ilısu Barajı tam kapasite enerji üretimine başladı. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, 23 Aralık 2020 tarihi itibarıyla Ilısu Prof. Dr. Veysel Eroğlu Barajı’nda 6 ünitenin tamamının devreye alındığını, tesisin tam kapasiteyle enerji üretimine başladığını açıkladı. Bakan Pakdemirli, bugün barajdan 2 milyar kilowatt saat enerji üretilerek Türkiye ekonomisine 7 ayda yaklaşık 1 milyar 400 milyon TL katkı sağlandığını söyledi.

Ilısu Barajı, sadece ekonomik ve teknolojik özellikleriyle değil, terörle mücadele ve Türkiye’nin tam bağımsızlığı açısından da ‘devrim niteliğinde’ projelerden biri olarak tarihe geçti. DSİ’nin inşa ettiği baraj, ön yüzü beton kaplı kaya dolgu barajlar kategorisinde gövde hacmi bakımından dünyanın en büyük barajı aynı zamanda.

Ilısu Barajı’nın ekonomiye yıllık katkısı 2.8 milyar TL

Ilısu Barajı‘nın ülke ekonomisine katkısı yılda 2.8 milyar TL.

Pakdemirli, “Toplam kurulu gücü 1200 MW olan 6 adet santral ile yılda ortalama 4 bin 120 gigawatt saat enerji üretimi gerçekleştirilecek. Proje üreteceği yeşil enerji ile daha temiz ve yaşanabilir bir geleceğe katkı sağlayacak. Bu büyük enerji üretiminin yanı sıra Ilısu Barajı’nda regüle edilen ve daha sonra inşa edilmesi hedeflenen Cizre Barajı’na bırakılan sularla Nusaybin, Cizre, İdil, Silopi Ovalarında toplam 765 bin dekar alanın modern teknikler ile sulanması ve yılda 1 milyar 168 milyon kilowatt saat enerji üretilmesi mümkün olabilecek. Cizre Barajı tamamlandığında yıllık 1 milyar TL ilave gelir artışı sağlanacak.”

Ilısu Barajı’nın tarihsel süreci

Ilısu Barajı ilk kez planlandığında, tarih 50’li yılları gösteriyordu. 1982’ye gelindiğinde, proje GAP kapsamına alındı. 90’lı yıllara gelindiğine, barajın suları altında kalacağı için başta Hasankeyf olmak üzere bölgeye turist turları düzenlenmeye başlandı. Ancak, proje bir türlü bitirilemedi. Türkiye’nin diğer mega projelerinde olduğu gibi, Ilısu’da da hem iç hem de dış unsurlar “engel” olarak devreye girdi. Ilısu Barajı, şu anda 540 tane olsa da hidroelektrik santrallerinin üretti toplam enerjinin yüzde 5’ini tek başına karşılayacak. Enerji ve tarımda, Türkiye’ye yıllık 1.5 milyar lira katkı sağlayacak. Hem enerji de Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltacak, hem de bölgede sulu tarımda ve ihracatta çığır açacak.

Engelleme çalışmaları

Projenin bölgesi Irak ve Suriye’den Tunceli’ye kadar uzanan dağlık alanda saklanmaya ve terör eylemleri yapmaya çalışan terör örgütü PKK’nın ‘geçiş güzergahı’ olması açısından da önemliydi. Bu nedenle, barajın şantiyesi terör örgütü PKK’nın defalarca hedefi oldu. Can güvenliği nedeniyle işçiler defalarca iş bıraktı.

Barajı’n 90’lı yıllarda yapımına başlanırken, 1 milyar avroluk maliyetinin tamamının yurtdışı kredi ile karşılanması öngörüldü. Terör ve engelleme kampanyaları aşıldıktan sonra AK Parti hükümeti döneminde yeniden yapımı hız kazanan projede bu defa “dış unsur” engeli devreye girdi. Alman, Avusturya ve İsveçli bankalardan oluşan kredi kuruluşları ve bu kuruluşların bağlı olduğu ülkelerdeki bakanlar, barajın yarattığı ekonomik ve kültürel etkilere dair 153 kriter getirdi ve bunların 180 gün içerisinde telafi edilmemesi halinde kredinin durdurulacağını açıkladı.

Engellenmeye çalışılan Ilısu Barajı tam kapasite enerji üretimine başladı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Türkiye'nin üç tarafı deniz dört tarafı düşmanlarla kaplı!

Beyaz yakalı gibi görünen üst düzey çalışanlar devletin enerji sırlarını nasıl satıyor? pic.twitter.com/R6rjLWGw4Q

— Yekvücut (@yekvucutcom) October 23, 2020

Beyaz yakalı görünen üst düzey yöneticiler devlet sırlarını nasıl satıyor? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Dönmez, bölgede deniz derinliğinin 2 bin 100 metre civarında olduğuna dikkat çekerek, “1500 metre civarında bir kazıdan sonra 2 tane gaz rezervuarı kestik. Bir tanesi yaklaşık 100 metre, diğeri 400 metre civarında. Gaz akışı gelmeye başladı buradan. Teknik ekip burada gazları test etti. Basınç okumaları yapıldı. Gaz keşfi olduğu kararına varmış olduk. Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettik ve teknik ekiple de kendisine konuyu detaylı sunumla anlattık. Aslında bugün 83 milyonla değil, bölgede yaşayan, yaşamayan herkesin merakla beklediği bu haberi paylaşmış olduk.” diye konuştu.

Türkiye’nin yıllık doğal gaz tüketiminin 45-50 milyar metreküp. Bu keşif, hiçbir yerden kaynak almamış olsa Türkiye’nin yaklaşık 7-8 yıllık ihtiyacını karşılayabilecek ancak tabii keşifler devam edecek, belki bu rakam daha da artacak.

Bundan sonraki gaz ve petrol fiyatlarını bilmeden geleceğe dönük tahminde bulunmak zor. Dünyada küresel ölçekte gaz fiyatları petrole endeksli gerçekleşiyor. Geriye dönük 3-5 yıllık perspektifle bakılırsa bu miktardaki gazın ekonomik değeri 65 milyar dolar olacağı söylenebilir.

Keşfedilen gazın ekonomik değeri 65 milyar dolar yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.