Darbeye karşı okunan selaların susturulması girişimi hakkında da ifade veren Aygün, “Ben (Abdülkerim Ceyhan) yarbaya git, hocalarla konuş dedim, uzmanları götür filan demedim. Anonsları kessinler dedim. Ezan ve selaları susturun demedim.” dediğini iddia etti.

Mahkeme başkanının tarafsızlığını yitirdiği iddiasında bulunan sanık Aygün, başkanın davadan çekilmesi talebinde bulundu.

Talebe ilişkin görüşü sorulan iddia makamı, davanın geldiği aşama göz önünde bulundurularak talebin yargılamayı uzatmaya yönelik olduğunu belirtti ve talebin geri çevrilmesini istedi.

Müzakerenin ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, talep hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” hükmetti. Aygün, kendisine yöneltilen sözde “yurtta sulh konseyi üyeliği” suçlaması nedeniyle de Genelkurmay çatı davasında yargılandığını aktardı.

Aygün, aynı eylemi nedeniyle hakkında birden fazla yargılama yapılmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek hakkındaki davanın reddini istedi.

Aygün, darbe teşebbüsünden kısa süre önce konseyin diğer üyesi olan eski kurmay Albay Bilal Akyüz ile Polatlı’da yaptıkları görüşmenin içeriğinin sorulması üzerine, Akyüz ile olası Suriye harekatı kapsamında bir araya geldiklerini, darbeye yönelik bir görüşme olmadığını ileri sürdü.

Olay günü birliğe mesajların gelmeye başladığını, terör saldırısı olduğunu düşünerek askerlerin kışla dışına çıkması emrini verdiğini anlatan Aygün, yaşananların darbe girişimi olduğunu anladığı gece saat 01.00’den sonra da personelinin birliğine dönmesi yönünde çaba gösterdiğini beyan etti.

Aygün, Topçu Okuluna giderek emir komutayı devraldığı suçlamasını da kabul etmediğini ifade ederek, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında kendisinin ve personelinin hiçbir ölüm ve yaralama olayına karışmadığını savundu.

Darbeye karşı okunan selaların susturulması girişimi hakkında da ifade veren Aygün, “Ben (Abdülkerim Ceyhan) yarbaya git, hocalarla konuş dedim, uzmanları götür filan demedim. Anonsları kessinler dedim. Ezan ve selaları susturun demedim.” diye konuştu. Yurtta sulh konseyi üyeliği suçlaması hakkında da savunma yapan Aygün, konseyin diğer üyelerinin bir çoğunu tanımadığını, aralarında herhangi bir iletişim olmadığını iddia etti.

Adil Öksüz liderliğinde yapılan darbe toplantılarına katılmadığını ve darbe planlamasında da yer almadığını bildiren Aygün, toplantılara katıldığını daha sonra itiraf eden eski askerin konsey üyesi olarak suçlanmazken kendisine böyle bir isnadın yöneltilmesini kabul etmediğini söyledi.

Sanık Aygün, “İddia makamı toplantıya katıldığını söyleyen, 5 gün boyunca orada olduğunu söyleyen Halil İbrahim Yıldız ve Hakan Bıyık’ı konsey üyesi yapmıyor, beni yapıyor.” ifadesini kullandı.

‘Ezanları susturma’ emrini mahkemede inkâr etti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İsrail’in Harem-i İbrahim Camii içindeki varlığını güçlendirdiğini ve Yahudi bayramlarını bahane ederek camiyi iki gün üst üste kapattığını belirten Filistin Vakıflar ve Dini İşler Bakanı Şeyh Edis, Yahudi yerleşimcilerin ihlallerine de dikkati çekti.

Şeyh Edis, “Yahudi yerleşimcilerin ahlaksızlıkları ve ihlalleri de sınırı aştı. Öyle ki Harem-i İbrahim’in içinde gece yarılarına kadar süren müzikli eğlence partileri düzenlediler. Ayrıca caminin güney avlularında devasa kamplar kurdular.” şeklinde açıklama yaptı.

Şeyh Edis, İsrail’in Harem-i İbrahim Camii ve avlularında restore çalışmalarına da müdahale ettiğini vurgulayarak, “Harem-i İbrahim ve çevresindeki Eski Şehir bölgesinin korunması, işgal rejimi ve ırkçı eylemleri ile mücadele için bölgede yaşayan halkın direnme azminin güçlenmesi için tüm çabaların birleştirilmesi gerekiyor.” diye konuştu.

İsrail, Harem-i İbrahim Camii’nde tam 298 defa ezanı yasakladı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İsrail’in Batı Şeria’nın güneyindeki bir köyde, “Yahudi yerleşimcilerin rahatsız olduğu gerekçesiyle” camiden hoparlörlerle ezan okunmasını yasakladığı bildirildi.

El-Halil’in güneyindeki Halk Direniş Komiteleri Koordinatörü Ratib el-Cebur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin el-Halil’in güneyindeki Musafir Yatta bölgesindeki Et-Tuvani köyüne baskın düzenleyerek, “şifahen” köy camisinden hoparlörlerle ezan okunmasını yasakladıklarını bildirdiklerini söyledi.

İsrail askerlerinin, yasağa uyulmadığı takdirde köye ikinci kez baskın düzenleme tehdidinde bulunduklarını ifade eden Cebur, Et-Tuvani köyünün, Ma’on Yahudi yerleşim birimine yakınlığı nedeniyle İsrail askerleri ile yerleşimcilerin provakasyonlarına maruz kaldığını kaydetti.

İşgalci İsrail askerleri, Yahudi yerleşimcilerin keyfi için ezanı yasakladı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.