Facebook testlerde başarısız oldu

Küresel Şahit’ten Rosie Sharpe, Facebook için tespit edilmesi en kolay olabileceklerini düşündükleri reklamların bile engellenmediğini öne sürdü. Foxglove Direktörü Rose Curling ise “Myanmar soykırımından yıllar sonra bile Facebook’un hala dersini almadığı açık.” ifadelerini kullandı. İnsan hakları savunucusu aynı sivil toplum örgütleri, mart 2022’de Facebook’un sistemini denemek için Myanmar’daki Arakanlı Müslümanlara yönelik nefret söylemi ve şiddet çağrıları içeren paralı reklam verme girişiminde bulundu. Facebook sisteminin bu testlerde de başarısız olduğunu bildirilmişti. Facebook’un Myanmar’da 20 milyondan fazla kullanıcısı bulunuyor. Buna rağmen Facebook, 2018’de Arakanlılara karşı şiddet ve nefret söyleminin kışkırtılmasını önlemek için yeterli çabayı göstermediğini itiraf etmişti. Birleşmiş Milletler (BM) de 2018’de, Facebook’u sanal nefretin yayılması konusunda “yavaş ve etkisiz” olmakla suçlamıştı. İngiltere ve ABD’de yaşayan çok sayıda Arakanlı mülteci, Myanmar’da kendilerine karşı nefret söyleminin yayılmasına izin vermekle suçladığı sosyal medya devi Facebook’a, 7 Aralık 2021’de 150 milyar dolarlık dava açmıştı.

Facebook Ruslara yönelik nefret mesajlarına da izin vermişti

Sosyal medya platformları Instagram ve Facebook‘un ana şirketi Meta, Ukrayna‘daki savaşa destek veren Ruslar ve savaşa katılan Rus askerlerine karşı şiddet içerikli mesajlara izin vermek üzere kurallarını esnetti. Meta İletişim Direktörü Andy Stone yazılı açıklamada bulundu. Stone “Rusya’nın Ukrayna’ya işgali sonucu, ‘Rus işgalcilere ölüm’ gibi normalde kurallarımızı ihlal edecek şiddet içerikli siyasi ifade türlerine geçici olarak izin veriyoruz. Rus sivillere karşı belirli içeriklere halen izin vermiyoruz.” ifadelerini kullandı. Öte yandan Washington Post’un haberine göre Meta, Belarus Devlet Başkanı Alexander Lukaşenko ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e “ölüm” çağrısı yapan içeriklere de izin verecek. Ayrıca Ukrayna işgaline destek veren Rusları hedef alan içerikler de bir süre engellenmeyecek. Facebook ve Twitter başta olmak üzere birçok sosyal medya platformunun kullanımı Rusya’da engellenmişti.

Facebook nefret söylemlerini engellemede başarısızlıkla suçlanıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Facebook, 2018’de yeterli çabayı göstermediğini itiraf etti

Facebook’un Myanmar’da 20 milyondan fazla kullanıcısı bulunuyor. Buna rağmen Facebook 2018’de Arakanlılara karşı şiddet ve nefret söyleminin kışkırtılmasını önlemek için yeterli çabayı göstermediğini itiraf etmişti. Birleşmiş Milletler (BM) de 2018’de Facebook’u sanal nefretin yayılması konusunda “yavaş ve etkisiz” olmakla suçlamıştı. İngiltere ve ABD’de yaşayan çok sayıda Arakanlı mülteci, Myanmar’da kendilerine karşı nefret söyleminin yayılmasına izin vermekle suçladığı sosyal medya devi Facebook’a 7 Aralık 2021’de 150 milyar dolarlık dava açmıştı.

Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik yapıldı

Myanmar’ın Arakan eyaletinde, 2012’de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmıştı. Olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledildi. Myanmar askerleri yüzlerce ev ve iş yeri ateşe vermişti. Myanmar ordusu, Arakan’daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017’de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösterdi. Daha sonra da Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı. Birleşmiş Milletlere’e göre, Ağustos 2017’den sonra Arakan’daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş’e sığınanların sayısı 900 bini geçti. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtlamıştı. BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti “etnik temizlik” ya da “soykırım” olarak adlandırıyor.

Facebook, Arakanlı Müslümanlara yönelik nefret söylemlerini engellemiyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Facebook Myanmar’da soykırıma da yardım etmişti

Facebook’un Myanmar’da Arakanlı Müslümanlara yapılan soykırıma yardım ettiği ortaya çıkmıştı. İnsan hakları kuruluşu Global Witness ekibi, Facebook’un kurallarını ihlal etmeyen bir Myanmar askeri hayran sayfasını beğendi. Algoritmalar, bir süre sonra siteye şiddet içerikli sayfalar önermeye başladı. Facebook, 2018’de Müslümanların camilerde silah stokladığı yalanlarını da ön plana çıkardı. Soykırımda sadece o yıl 24 bin Müslüman katledildi. Facebook’un Myanmar’daki etnik şiddetin artmasında, Arakanlı Müslümanlara uygulanan soykırımda ve Etiyopya’da devam eden çatışmalarda parmağının olduğu ortaya çıktı. Guardian’ın haberine göre, Global Witness isimli insan hakları grubu, 53 milyonluk nüfustan yarısının ana haber kaynağı olarak Facebook kullandığı Myanmar’da, platformun etnik nefreti ve bölücülüğü nasıl beslediğini gözler önüne serdi. Haugen’ın ifşa ettiği yazışmalarda, Facebook’un nefret söylemlerinin geçtiği gönderilerin yüzde 5’inden azına, şiddete teşvik olarak kabul edilen içeriklerin ise yüzde 1’inden azına yaptırım uyguladığı belirlenmişti.

Myanmar’da çatışmaların fitilini ateşlediler

Araştırmada Facebook’un Arakan’daki katliama yardım ettiğinin de tespit edildiği de hatırlatılmıştı. Hazırlanan rapora göre Facebook, 2018’de Müslümanların camilere silah stokladığına dair bir dizi yalan bilgiyi kaldırmak yerine ön plana çıkardı. Bu içerikler kısa sürede yayıldı ve zaten gerginliğin olduğu bölgede toplumsal şiddeti daha da artırdı. İddialar üzerine Facebook olayla ilgili bağımsız bir soruşturma yürüterek sitenin çevrimdışı şiddeti daha da artırdığını kabul etti. Arakan’daki soykırımda sadece 2018 yılında 24 bin Müslüman katledildi. Yüzbinlerce Müslüman ise yaşadığı ülkelerini terk etmek zorunda kaldı.

Facebook ve Instagram Ruslara karşı nefret söylemlerine karışmayacak yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

ABD’de Cumhuriyetçi Senatör Ted Cruz, Facebook‘a yönelik suçlamalarda bulundu. Facebook ürünlerinin çocuklar ve gençler üzerindeki negatif etkilerinin kamuoyundan sakladığını iddia etti. Cruz, Facebook’un gerekli tedbirleri almadığını savundu. ABD Senatosunda gerçekleştirilen oturuma katılan Facebook Küresel Güvenlik Yönetimi Direktörü Antigone Davis, senatörlerin eleştirilerine uğradı. Cumhuriyetçi Senatör Ted Cruz, Facebook’un, ürünlerinin negatif etkileriyle ilgili hemen her şeyin kamuoyundan gizlendiğini dile getirdi. Ayrıca Facebook’un bu konudaki araştırmalara ilişkin kamuoyunu bilgilendirmediğini de ekledi. Cruz, Facebook ve İnstagram üzerindeki paylaşımlardan etkilenerek intihara teşebbüs eden İngiliz çocuk ve gençlerle ilgili güncel bir araştırmaya atıfta bulundu. Facebook’un bu konuda bir şey yapıp yapmadığını sordu. Ancak sorularına net yanıtlar alamadı. “Facebook ürünleri nedeniyle kaç çocuk ve gencin intihara teşebbüs ettiğini araştırmamışsınız, kamuoyundan her şeyi saklıyorsunuz.” diye konuştu.

Facebook gerçek verileri açıklamıyor

Davis ise Facebook’un bu konularda sıkı bir politika izlediğini söyledi. Çocuk ve gençlerin bu tür içeriklerden etkilenmemesi için ellerinden geleni yaptıklarını ancak sosyal medya araçlarını kullanmak ile intihar girişimleri arasındaki bağı araştırmanın uzun bir zaman gerektirdiğini dile getirdi. Cumhuriyetçi bir diğer senatör Mike Lee de, çocuk ve gençlerin Facebook ve Instagram üzerinden cinsel içerikli materyallere ulaşamamasına ilişkin kriterlerin yeterli olmadığını ifade etti. Lee, Facebook’un bu konudaki verileri açıklamadığını ve söz konusu materyallere erişimin daha net şekilde sınırlandırılması gerektiğini dile getirdi. Demokrat Senatör Richard Blumenthal ise İnstagram’ın gençler üzerindeki etkilerini deneyimleyebilmek için ekibinin 13 yaşındaki bir genç kız profiliyle bir İnstagram hesabı açtığını ve kolayca “aşırı diyet programları” ve “yeme bozuklukları” ile ilgili hesapları takip ettiğini söyledi.

WSJ de Facebook’la ilgili haber yayınladı

Blumenthal, Instagram’ın bir gün sonra “kendine zarar verme” ve “yeme bozuklukları” ile ilgili içerikler önerdiğini, bunların 13 yaşındaki bir kız için kabul edilemez içerikler olduğunu belirtti. Amerikan Wall Street Journal gazetesi, eylül ayı ortasında yayınladığı haberde, Facebook ürünleri ile çocuk ve gençlerin zihin sağlığı arasındaki ilişkiyi araştıran bazı belgeleri kamuoyu ile paylaşmış, rapordaki bulgular tartışmalara neden olmuştu.

Facebook çocuklara karşı tedbir almamakla suçlanıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Facebook elitlere yönelik ayrıcalıklı bir program kullanıyor. Facebook’un kullandığı “XCheck” adlı program ünlüleri ve siyasetçileri diğer kullanıcıların tabi olduğu kurallardan muaf tutuyor. Wall Street Journal gazetesi, konuyla ilgili araştırmalarını servis etti. Araştırmalarda, Facebook’un, sporcular ve politikacılar dahil olmak üzere milyonlarca VIP kullanıcıyı standart içerik denetleme kurallarından muaf tuttuğu belirtildi. “XCheck” adlı programla seçkin kullanıcıların yaptığı paylaşımların gizli tutulduğu ifade edildi. Böylece, normalde intikam pornosu ve yanlış bilgi olarak sınıflandırılan gönderilerin milyonlarca kullanıcıya ulaştığı bildirildi. Ayrıca XCheck programının Facebook’a sitenin kamuoyunca tanınan kullanıcılarına ilişkin içerik denetleme kararlarında daha çok hoşgörü gösterme imkanı sağladığı belirtildi. “Çapraz kontrol” anlamına gelen XCheck programının, kalite kontrol önlemi olarak geliştirildiği söylendi. Wall Street Journal’ın araştırmalarına göre, bu programın, elit tabadan olan kişilerin gönderileri, kuralları ihlal ettiğinde hiçbir yaptırıma maruz kalmadıkları iddia edildi.

Facebook’ta elitler kuralları ihlal edebiliyor

2019’da bir kadın Facebook’un elitlerinden futbolcu Neymar’ı tecavüzle suçlamıştı.  Neymar, kadının çıplak fotoğraflarının olduğu ve normalde silinecek olan gönderiler paylaşmıştı. Ancak Paris Saint-Germain forveti XCheck listesinde yer aldığından, Facebook yetkilileri gönderiyi bir günden uzun bir süre sonra yayından kaldırabilmişti. Neymar’ın paylaştığı fotoğrafları 50 milyondan fazla kullanıcı görmüştü. Ayrıca Facebook Neymar‘ın hesabını da kapatmamıştı. Facebook hakkında araştırma yapanlar, 2019’da hazırladıkları bir belgede, şirketi “azaltacak süreç ve kaynaklara sahip olmasına karşın kullanıcıları bilerek yanlış bilgilere maruz bırakmakla” suçluyor.

Facebook elitlere ayrıcalık tanıyor

Aynı yıl Facebook‘ta da bir iç inceleme yapılmıştı. İnceleme, Facebook’un elit kullanıcı statüsünü eleştirmişti ve bu uygulamayı “kamuoyunda savunulamaz” büyük bir “güven ihlali” olarak değerlendirmişti. İncelemede, “Aslında halka yaptığımızı söylediğimiz şeyi yapmıyoruz” ifadeleri kullanılmıştı. Facebook, oluşturduğu elit tabakanın yapmış olduğu paylaşımları göz ardı ediyor. Normal Facebook kullanıcıları, her türlü yaptırıma tabi tutulurken, elit kesim kuralları ihlal ettiği halde hiçbir ceza almıyor. Üstelik Facebook, İşgalci İsrail güçlerinin saldırılarına maruz kalan Filistinlilerin gönderilerini de engellemişti. Birçok Filistinli aktivistin Facebook hesabı kısıtlanmış ve gönderi paylaşmaları yasaklanmıştı.

Facebook elitlere ayrı program kullanıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Sosyal paylaşım sitesi Facebook Filistinli hesapları kapatmaya devam ediyor. Facebook yönetimi bu kez de Filistin’deki Şihab Haber Ajansının (Shehab News Agency) platformdaki sayfasını kapattı. Ajansın Haber Müdürü Husam ez-Zayiğ, AA muhabirine açıklama yaptı. Husam ez-Zayiğ, Facebook yönetiminin Ajansın sayfasını sildiğini belirtti. Bunun da uluslararası hukuk tarafından güvence altına alınan ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini söyledi. Husam ez-Zayiğ, Facebook’un Ajansın sayfasını platformdan kaldırmasını kınadı. Zayiğ olayı, “standartlara uymama ve şiddete teşvik bahanesi” ile “Filistin haberlerine karşı açılan bir savaş” olarak nitelendirdi. Zayiğ, Facebook yönetiminin, İsraillilerin, siyasi haber sitelerinin veya İsrail derneklerinin kışkırtmasına ve topluluk standartlarını ihlal etmesine göz yumduğuna dikkat çekti. Filistinlilerin bu provokasyonlara ve kışkırtmalara tepkisini belirtmesinin engellediğini dile getirdi.  Haber Müdürü Zayiğ, Şihab Haber Ajansının 2009’da açıldığını, Facebook sayfasının 7,5 milyondan fazla takipçisi olduğunu söyledi.

Filistinli gazeteciler sayfanın kapatılmasını kınadı

Öte yandan Filistinli Gazeteciler Bloku, açıklama yaparak Facebook’un Şihab Haber Ajansının sayfasını silmesini kınadı. Bloktan yapılan yazılı açıklamada, söz konusu olay Facebook’un keyfi ve zalim bir adımı olarak değerlendirdi.  İsrail Adalet Bakanlığı 2018’de açıklama yapmıştı. Facebook yönetiminin bir önceki yıl İsrail’in sosyal paylaşım sitesindeki Filistin içeriklerini kaldırma ve yasaklama taleplerinin  yüzde 85’ine yanıt verdiğini ifade etmişti.

Twitter ve Facebook Filistinli hesapları sansürledi

İşgalci İsrail güçleri, Gazze’ye düzenlediği terör saldırılarında yüzlerce masumun canına kıydı. Siyonistlerin terör saldırıları dünya genelinde tepkiye neden oldu. Basın yayın organlarının yanı sıra sosyal medyada da çok sayıda hesaptan İsrail’i kınama mesajları yayınlandı. Gazze’ye destek mesajları yağdı. Sosyal paylaşım platformları Twitter ve Facebook Filistinli hesapları sansürleyerek destek mesajlarını da engelledi. Twitter ve Fcebook, katliama karşı Filistin’e destek amacıyla yapılan paylaşımları engelledi. Destek mesajlarını yönelik engeli savunan bir açıklama yaptı ve sansürün nedenini açıkladı. Washington Post’un habere göre, Twitter‘ın açıklamasında, art arda ve çok hızlı biçimde yapılan paylaşımların hata sonucu spam olarak algılandığı belirtildi. Bunun akabinde yüzlerce hesap geçici olarak kilitlendi ve tweetler arama sonuçlarına yansıtılmadı.

Facebook Filistinli hesapları kapatmaya devam ediyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İşgalci İsrail, Ramazan ayında Kudüs‘te Filistinlilere yönelik zulmünü artırmıştı. Siyonist güçler Mescid-i Aksa’da ibadet eden Filistinlilere gaz bombaları ve plastik mermilerle saldırmıştı. Yüzlerce Filistinli yaralanmış ve hayatını kaybetmişti. Öte yandan İsrail askerleri, Yahudi yerleşimcilere de silah desteği vermişti. Siyonist işgalciler, Filistinli ailelerin evlerini basmıştı. Filistinlilere yapılan zulüm, dünya genelinde büyük tepki yaratmıştı. Zulme sessiz kalamayan insanlar, sosyal medya üzerinden tepki vermişti. İki sosyal medya platformu olan Facebook ve Twitter, katil İsrail’in saldırıları devam ederken Filistinli aktivistlerin ve vatandaşların paylaşımlarını kaldırarak hesaplarını askıya aldı. Bunun üzerine Filistinli sosyal medya kullanıcıları bir kampanya yürüttü. Filistinlilerin başlattığı kampanya, Facebook’un AppStore ve Play Store puanlarını düşürerek oldukça ses getirdi. Olaylardan önce 4.2 puan olan Facebook’un Play Store puanı, 2.3 puana kadar düşürüldü. Son olarak Facebook, Apple ile iletişime geçti ve uygulama mağazasında yapılan kötü yorumların kaldırılmasını talep etti. Ancak Apple, Facebook’un bu talebini kabul etmedi.

Facebook ve Twitter, paylaşımların yanlışlıkla engellendiğini duyurdu

Twitter ve Facebook, iki yüzlü tutumları gün yüzüne çıkınca zor durumda kaldı. İki sosyal medya platformu, Filistinlilerin paylaşımlarını engellediklerini itiraf etti. Twitter, çatışmalar sırasında atılan tweet’leri yanlışlıkla spam olarak tanımladığını ve böylece yüzlerce hesabın geçici olarak kilitlendiğini duyurdu. Facebook ise aynı Twitter gibi paylaşımların yanlışlıkla engellendiği açıkladı. Facebook, nefret söylemin engelleyen yapay zekanın bazı paylaşımları yanlış algıladığını duyurdu. Bunun sonucunda da binlerce kişinin engellendiğini dile getirdi. Facebook ve Twitter, şu anda hataların giderildiğini ve kapatılan hesapların yeniden açıldığını duyurdu. Ancak Filistinlilerin paylaşımlarının hâlâ engellendiği biliniyor.

Facebook ve Twitter’dan yapay zeka savunması

Twitter ve Facebook, işgalci İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarından sonra Filistin’e destek veren hesap ve paylaşımların silinmesinin veya kısıtlanmasının yapay zeka algoritmaları nedeniyle gerçekleştiğini açıklamıştı. Sosyal paylaşım platformları Twitter ve Facebook, İsrail’in sivilleri hedef aldığı saldırıların ardından Filistin’e destek amacıyla yapılan paylaşımların engellenmesiyle suçlanmıştı. Washington Post’un habere göre, Twitter’ın art arda ve çok hızlı biçimde yapılan paylaşımların hata sonucu spam olarak algılandığını açıkladı. Bunun sonucunda yüzlerce hesap geçici olarak kilitlendi ve tweetler arama sonuçlarına yansıtılmadı. Facebook’un sahibi olduğu Instagram ise problemle ilgili açıklamalarda bulundu. Bunların arasında, “nefret söylemi algılama yazılımı”nın anahtar kelimeyi terörizmle eşleştirmesi gibi durumların olduğu söylendi.

Facebook ve Twitter: Filistin’e destek olan paylaşımları engelledik yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Eski Amerika Başkanı Donald Trump’a yönelik sosyal medya sansüründen ailesi de nasibini aldı. Donald Trump’ın gelini Lara Trump tarafından yapılan röportajının videosu  Facebook tarafından kaldırıldı. Paylaşımı yapan Lara Trump’a gönderilen e-postada, “Donald Trump‘ın sesinin yer aldığı herhangi bir içeriğin” şirket kararı gereği yayınlanamayacağı iletildi.  Cumhuriyetçilere ve Trump’a yakınlığıyla bilinen Fox News kanalında çalışan Lara Trump, o dönem henüz Başkan olan Donald Trump’la bir röportaj yapmıştı. Paylaştığı bu röportaj videosu, kongre baskını sonrası silindi. Lara Trump, dün de Facebook’tan videonun neden kaldırıldığına dair gelen açıklama e-mail’inin ekran görüntüsünü Instagram hesabı üzerinden paylaştı. Paylaşıma göre Facebook’tan gelen e-mail’de “Donald Trump’ın Facebook ve Instagram hesaplarına getirdiğimiz yasakla bağlantılı olarak Donald Trump’ın sesiyle paylaşılmış olan içerikler de kaldırılacak ve bu hesapta da bazı kısıtlamalara gidilecektir.” yazıyor.

Facebook, Trump’ın hesabını 7 Ocak’ta askıya almış; Mark Zuckerburg kararı “Başkanın bu dönemde bizim hizmetlerimizden yararlanmaya devam etmesinin risklerinin çok büyük olduğuna inanıyoruz” diye yorumlamıştı. Aynı dönemlerde Donald Trump’ın Twitter hesabı da askıya alınmış ve YouTube da kendisine engel koymuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Dijital faşizme karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da dijital faşizm konusunda uyarılarda bulunmuştu:

“Artık dünyada savaşların bile dijital tabanlı hale dönüştüğü bir dönemde böylesine bir güç temerküzünün yol açacağı sorunları tahmin etmek zor değildir. İnsanın geleneksel hayat tarzında çeyrek asır gibi kısa bir sürede yaşanan bu radikal değişimin sonu doğru bir altyapıyla desteklenmez ve adil bir anlayışla yönetilmezse modern köleliğe varır. Etnik ve dini faşizmin acılarını asırlarca çeken, sömürgecilik ve doymak bilmeyen kazanç hırsının ağır bedellerini ödeyen insanlığı bu tehditten korumak hepimizin görevidir. Bireyi bir isim veya numaradan ibaret gören dijitalleşmenin sonu faşizme çıkar. Dijital faşizme karşı hep birlikte mücadele etmeli, hep birlikte çözüm yolları aramalıyız. Elbette bunu söylerken dijitalleşmeyi reddetmeyi kastetmiyorum, insan hayatını kolaylaştıracak her yeniliğin başımızın üzerinde yeri vardır. Önemli olan bu sürecin medeniyetimizin ‘Yaratılanı severiz Yaradan’dan ötürü’ yaklaşımıyla yürütülmesidir. Bunun için teknolojiyi geliştirenin de üretenin de kullanıcı olan insana karşı sorumluluğunu sadece kazanç parantezine hapsetmenin önüne geçilmelidir.”

Dijital şirketler kendilerini mahkeme yerine koyuyor

ABD’de Başkanlık seçimleri sırasında Donald Trump’a yönelik sansür uygulayan Twitter, Trump’ın hesabına yönelik kısıtlamalar getirmişti. Twitter daha sonra kongre baskınını bahane ederek Trump’ın hesabını tamamen kapatmıştı. Twitter’ın ABD Başkanlık seçimlerine müdahalesi bununla da kalmamış, Joe Biden aleyhindeki New York Post haberinin yayılmasını “haberin doğruluğu kesin değil” gerekçesiyle engellemişti. Twitter’a nazaran sansür konusunda daha özgürlükçü görünen Facebook’ta bir süre sonra bu koroya katılmış hem Facebook hem de Instagram’dan Trump’ın hesabını kapatmıştı.

Facebook’tan Trump’a dijital zorbalık! yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

?Artık “dijital çete” tamamen ifşa oldu.

?️Seçimlere müdahale edebilecek güce erişti.

?İfade özgürlüğünden yararlanma imkanı tek bir adaya verildi.

Türkiye “dijital çete”ye asla teslim olmamalı.

ABD seçimleri: Artık “dijital çete” tamamen ifşa oldu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Facebooktan yapılan açıklamada, grubun seçim sonuçlarıyla ilgili yanıltıcı paylaşımlar, protesto ve şiddet çağrılarıyla seçim sürecinin meşruiyetine zarar verdiği için platformdan men edildiği belirtildi.

Grubun seçimler nedeniyle gerilim arttığı bir dönemde, gerçek dünyada sonuçları olabilecek eylemleri teşvik ettiğine dikkat çekilen açıklamada, “Seçim sürecinin meşruiyetini ortadan kaldırmak üzere örgütlenen grubun bazı üyelerinin kaygı verici şiddet çağrıları yaptığı görülmüştür.” denildi.

Açıklamada, şirketin benzeri örgütlenmeler ve dezenformasyon çabalarına karşı engelleme tedbirlerini sürdüreceği kaydedildi.

Yaklaşık 350 bin üyeye ulaşan grup, paylaşımlarında seçim yolsuzluğuna ilişkin iddialar ve protesto çağrıları öne çıkıyordu.

Dijital Nefretle Karşı Mücadele Merkezi adlı sivil toplum kuruluşu, grupta paylaşılan şiddet içerikli mesajlara karşı uyarıda bulunmuştu. Söz konusu mesajlardan birinde, “İki taraf da yenilgiyi kabul etmeyecek. Silahlarınız temizleyin, sokaklara çıkma vakti geldi.” ifadesi yer alıyordu.

ABD başkanlık seçimlerinde geçici sonuçlara göre adaylardan ikisi de henüz seçim galibiyetini ilan etmesine yetecek seçici delegeye sayısına ulaşabilmiş görünmüyor. Galibi belirleyecek kilit eyaletlerden Pensilvanya, Kuzey Carolina, Georgia, Arizona ve Nevada’da seçim sonuçları henüz netleşmiş değil.

Facebook Trump destekçilerinin seçim sonuçlarını protesto ettiği grubu yasakladı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.