Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) ‘yargı imamı’ olarak gündeme gelen Osman Karakuş, soruşturmanın 4 şüphelisinden biri.

Öte yandan soruşturma kapsamında Bora Jet’in eski mali işler sorumlusu Zahide Üner (45) hakkında ise yurt dışına çıkış yasağı konulduğu ortaya çıktı.

Soruşturmada yer alan bir diğer isim ise firari avukat Halil İbrahim Koca. Amerika’da yaşayan Dr. Yalçın Ayaslı, sahibi olduğu Bora Jet’i (Bora Jet Havacılık Taşımacılık Uçak Bakım Onarım AŞ) iki yıl önce SBK Holding’e sattı.

Satıştan kısa süre sonra şirketin faaliyetleri durduruldu. Hava yolunu alan şirket, dolandırıldıkları iddiası ile savcılığa başvurdu. Yürütülen soruşturma sonrası Ayaslı ve Üner hakkında, 253 milyon TL zarara yol açtıkları gerekçesiyle, “Nitelikli dolandırıcılık” suçlamasıyla 3 yıldan 10 yıla hapis istemi ile İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı.

Anılan davanın yanı sıra “FETÖ üyeliği” suçlaması ile ayrı bir soruşturma dosyası açıldı.

Osman Karakuş da dosyada

Anılan soruşturmada, şüpheli olarak yer alan isimler arasında, Ayaslı ve Üner’in dışında, “FETÖ’nün yargı imamı” olarak adı gündeme gelen Osman Karakuş ve firari avukat Halil İbrahim Koca’nın yer aldığı anlaşıldı.

Av. Koca’nın ismi, Tarkim Havacılık soruşturması ile de gündeme gelmişti. Av. Koca ve Tarkim’in firari sahibi Ömer Faruk Bayındır’ın Bora Jet’te bir dönem düşük oranda hissesi bulunuyordu.

Bora Jet soruşturmasından FETÖ’nün firari yargı imamı çıktı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

FETÖ’cü Faruk Bayındır, hazırlattığı sahte cenaze evraklarıyla bir tabut içinde özel uçağa bindirildi ve Atatürk Havalimanı’ndan önce Erbil’e, oradan da şimdilerde kaçak yaşadığı Miami’ye uçtu.

MHP’ye kaset kumpası ve gazeteci Haydar Meriç’in öldürülmesi gibi kirli FETÖ operasyonlarının kilit ismi olan Bayındır’ın firar öyküsü, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hasan Yılmaz’ın yürüttüğü soruşturmayla açığa çıktı.

Tabut planı evde yapıldı

Savcılığa ifade veren gizli tanığın anlatımlarına göre Faruk Bayındır, darbe girişiminin ardından polis tarafından arandığı günlerde önce İstanbul Sefaköy’de sonra da Ataköy’de bir evde kaldı. O günlerden birinde şoförü Nurullah Şimşek’i çağırdı. Şimşek, Faruk Bayındır’ı Ortaköy’de bir kavşaktan aldı. Bayındır, şöförüyle birlikte eve gitti. Tabutlu kaçış planı da bu evde yapıldı.

Kaçış hazırlıkları yapıldıktan sonra Nurullah Şimşek, firar günü Bayındır’ı TARKİM’e ait bir araçla alıp şirketin Atatürk Havalimanı’ndaki binasına bıraktı. Firar günü Faruk Bayındır, bir tabutla özel jete sokuldu. Faruk Bayındır, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından itirafçı olan kardeşi Ferhat Bayındır’la görüştüğü 22 Temmuz’da firar etti. Uçuşun kaptan pilotu Özlem Schafer’dı. Uçak kalkarken Faruk Bayındır tabuttan çıktı. Kadın kaptan Schafer, Bayındır’ı görünce büyük şaşkınlık yaşadı. Başsavcı Vekili Hasan Yılmaz, tabutla firarın yaşandığı uçağın pilotu Özlem Schafer’in ifadesinin alınmasını istedi.

Bayındır’ın kardeşi itirafçı oldu

Faruk Bayındır’ın kardeşi Ferhat Bayındır, ağabeyinin firarından sonra yakalandı ve itirafçı oldu. Ferhat Bayındır, 8 sayfalık ifadesinde, bütün suçu ağabeyine yıktı ve onun yakalanması için elinden geleni yapacağını söyledi. Ayrıca ağabeyinin Haydar Meriç cinayeti ve MHP’ye kaset kumpasında rolü olduğunu da itiraf etti. Nurullah Şimşek ise Faruk Bayındır’ın sadece şoförü değil, şirketin muhasebe işlerine de bakan sağ kolu idi. Şimşek, tüm ödemeleri nerelere harcadığını Bayındır’a rapor ediyordu. Bu ödemelerin dekontlarına ve Şimşek’in el yazısı notlarına ulaşıldı. Şimşek halen tutuklu.

FETÖ’nün karakutusu Faruk Bayındır’dan şeytani kaçış planı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İbrahim Tatlıses, son olarak Instagram hesabından yaptığı paylaşımla FETÖ’nün vurulmasından da haberdar olduğunu söyledi.

İşte Tatlıses’in Instagram’dan yaptığı açıklama:

“Şimdiye kadar ben sizlere ne zaman yalan söyledim; gerçek olmayan hiçbir şeyi yazmadım, söylemedim tenezzül bile etmedim ama artık susmuyorum çünkü canımı yaktılar. Beni vuracakları zaman bile haberleri vardı. Bakıyorum o zamanın emniyet müdürü, savcıları, hakimleri şimdi hepsi aranıyor! Kimisi mahkemede yargılanıyor, kimisi cezaevinde, kimisi de firari! Benim ne günahım vardı da hem vuruldum hem uçağımız gitti hem de evlerimde haciz var! Benim bildiğim Yargıtay kararları bir buçuk, iki seneden önce karara bağlanmaz. Nasıl oluyor da itiraz talebimizi 54 günde reddettiler ve bu karar mahkemeye geri geldi? Yani bu ne demek biliyor musunuz; dosyalar incelenmeden reddine karar veriliyor. Ne hikmetse anlamış değilim, nedense bu Ahmet Özbey yakalanmıyor? Damadı firari, kızı şu an cezaevinde, kendisi ortada dolaşıyor ve evlerime, hesaplarıma avukatı aracılığıyla haciz koyduruyor! Beni mali açıdan zarara sokuyor. 6 senedir çalışmıyorum, ne ile geçiniyorum kimsenin bunu sorduğu YOK, kendisinin bir eroin kaçakçısı olduğu iddia ediliyor ve eroin kaçakçılığından ceza alıp yatmış üstelik halen bir şey sorulmuyor, sormuyorlar. Ben bütün mallarımın haklı olarak şahsıma geri verilmesini istiyorum! Çünkü ben bugün bu FETÖ’cülerin haksızca benden almaya çalıştığı mallarımı ve zarara uğrattığı ticari hayatımı yıllarca helal alın terim ile kazandım. DEVLET büyüklerimden ricamdır, Sayın BAŞKAN’ımdan özellikle ricamdır; madem bunlar FETÖ’cüler benim burda günahım ne?“

İbrahim Tatlıses’ten FETÖ açıklaması yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.