ABD Merkez Bankası Fed‘in izleyeceği yol ekonomileri direkt etkiliyor. Bu yüzden özellikle doların rezerv para birimi ve ABD’nin dünyanın en büyük ekonomisi olması nedeniyle Fed’in hamleleri daha da yakından izleniyor.Gelişmiş ülkelerin merkez bankalarının yüksek enflasyona karşı gerçekleştirdiği agresif faiz artışları, küresel ekonomide resesyon endişelerini doğurdu. Forbes İcra Kurulu Başkanı Steve Forbes, Fed’in izlediği yolun, insanları fakirleştirmek anlamına geldiğini söyledi.

Fed kararı “Amerikan ekonomisini cezalandırmak”

Steve Forbes, enflasyonu çözmek için ortaya konulan yol haritasının insanları fakirleştireceğini söyledi. Newsmax’e verdiği demeçte Forbes, faiz oranlarının yükseltilmesinin tüketiciler üzerinde ciddi etkileri olacağı konusunda uyardı. “Açık sözlü olalım. Yumuşak bir inişten veya ekonomiyi yavaşlatmaya çalışmaktan söz ettiklerinde, bu, insanları fakirleştirmek anlamına geliyor.” dedi. Forbes, Fed‘in, daha yüksek faiz oranlarıyla “Amerikan ekonomisini cezalandırmak” yerine, doların değerini istikrara kavuşturmaya odaklanması gerektiğini vurguladı. “Büyük ve kötü bir şey oluyor. Bu kış ısınma yakıtı fiyatları geldiğinde, eskisinin iki katı para ödüyorsanız ve evinizi ısıtmak zorunda kalıyorsanız, bu bir felaket olur.” uyarısında bulundu.

Elon Musk resesyon olacağı görüşünde

Tesla ve SpaceX’in sahibi Elon Musk, Doha’da düzenlenen Katar Ekonomik Forumu’nda Bloomberg’e verdiği demeçte resesyon ile alakalı, “Kesin değil ama olmama ihtimalinden daha yüksek görünüyor.” ifadesini kullandı. Dünyanın en zengin insanı, bu ayın başlarında Tesla yöneticilerine ekonomi hakkında “süper kötü bir hisse düşüşü yaşıyoruz” demişti.

Goldman Sachs için resesyon ihtimali yüzde 30

Öte yandan  ABD’nin önde gelen yatırım bankası Goldman Sachs, ABD’de resesyon riskinin içinde bulunduğumuz dönemde daha yüksek olduğunu belirtirken, ABD ekonomisine ilişkin büyüme beklentilerini de aşağı çekti. Banka, ABD’nin önümüzdeki yıl resesyona girme olasılığının yüzde 30 olduğunu belirtti. Banka daha önce bu olasılığın yüzde 15 olduğunu ifade etmişti.

Bloomberg TV’ye açıklama yapan Roubini, enflasyonun yüksek seyrettiğini ve tüketici güveni, perakende satışlar, üretim aktivitesi ve ev sahibi olma sayılarının sert şekilde yavaşladığına dikkat çekti ve resesyon için “Çok yakın durumdayız” diye konuştu. Roubini hem hisselerde hem de tahvillerde daha fazla düşüş öngördüğünü belirtti.

Yükselen enflasyona karşı başta ABD olmak üzere birçok ülkenin merkez bankası faiz oranlarını artırarak talebi düşürmeye çalışıyor. Faiz artırımlarıyla borçlanma maliyetleri artarken, bu durum, tüketici talebi ve işletmelerin büyümesini baskılayarak ekonomik büyümeyi yavaşlama eğilimine soktu.

Fed kararı insanları fakirleştirmek demek yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Wall Street uzmanları, yılın başından bu yana ABD ekonomisine ilişkin resesyon öngörüleri paylaşıyor. Üst üste gelen kıyamet günü tahminlerinin sebebi son kırk yılın en yüksek seviyesine yaklaşan ABD enflasyonundan kaynaklanıyor. Bunun yanında Fed‘in agresif para politikası sıkılaşması piyasalarda resesyon endişelerini artırdı.

Uzmanlar resesyon uyarısında bulundu

Wall street uzmanlarından JPMorgan CEO’su Jamie Dimon, ABD ekonomisinde büyük bir kasırganın yaklaştığı uyarısında bulundu. Milyarder yatırımcı Carl Icahn da yaklaşmakta olan bir resesyon konusunda uyarılarda bulunmuştu. ABD’nin büyük bankalarından Morgan Stanley’nin Üst Yöneticisi James Gorman, ABD ekonomisinin resesyona girme olasılığının yüzde 50 olduğunu söyledi.

ABD’de yaşanan gelişmeler enflasyonun düştüğü fakat ekonomik büyümenin devam ettiği “yumuşak iniş” olarak adlandırılan beklentileri zora sokuyor. Ekonomistler ve Wall Street uzmanları da bu hedefin gerçekleşme ihtimali konusunda ikiye bölünmüş durumda. Wells Fargo CEO’su Charlie Scharf geçtiğimiz hafta katıldığı bir programda, “Yumuşak iniş senaryosunu bugün içinde bulunduğumuz ortamda başarmak son derece zor” açıklamasında bulundu.

Eski Maliye Bakanı Lawrence Summers, koşulların Amerikan tarihinde resesyon öncesi dönemleri hatırlattığını söyledi. Summers’a göre son 75 yılda enflasyon yüzde 4’ün üzerine çıktığında ve işsizlik de yüzde 5’in altına düştüğünde Amerikan ekonomisi iki yıl içinde resesyona giriyor. Summers da günümüz verilerine dikkat çekerek Amerika’nın gelecek yıl resesyona girme olasılığının yüzde 80 olduğunu belirtti.

Resesyon sinyalleri nelerdi?

ABD’de tüketici güveni Mayıs ayında son on yılın en düşük seviyesine geriledi. Nisan ayında gerçekleştirilen CNBC’nin anketi ise Amerikalıların yüzde 80’inin bu yıl resesyon beklediğini gösteriyor.

ABD’deki “keskin” siyasi kutuplaşma, salgın sonrası oluşan “travma sonrası stres bozukluğu” ve ABD’de “emlak balonu” söylentileri tüketicilerin ekonomiye olan güvenine zarar verdi.

Buğday ve mısır gibi tahıl fiyatları hızla artıyor ama o da bir başka sorun: Bu artışların, gelişmekte olan ülkelerde tetikleyebilecekleri siyasi istikrarsızlıkların ekonomik sonuçlarının gelişmiş ülkelerin mali piyasalarına geri yansıma olasılığı, özellikle borç krizi bağlamında, ihmal edilemeyecek kadar güçlü. Burada da gelişmenin olası yönü resesyona işaret ediyor. Yani uzmanların öngörüleri çok da havada kalacak gibi değil. ABD için resesyon görünüyor.

Wall Street uzmanları resesyonu konuşuyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Dijital euro girişimi için atılan adımın ardından dijital dolar için de yeşil ışık yakıldı. ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, ABD’nin koronavirüs salgınının ardından gerçekleşmesi hedeflenen ekonomik toparlanmasını tamamlamak için “güçlü destek” sözü verdi, ABD Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi’nde konuşan Powell, son fiyat artışlarının salgın sonrası yeniden açılmayla ilişkili olduğunu belirtti. Powell, Fed’in mümkün olduğunca çok insanın işe geri dönmesine odaklandığını ifade etti.  Kripto paralar ve dijital para birimleri konusunda da konuşan Powell, merkezi dijital para konusuna da sıcak yaklaştıklarını belirtti.

Merkezi dijital para ve sabitkoin mesajı verdi

Powell, “ABD’nin dijital bir para birimi olsaydı sabit paralara ve kripto para birimlerine ihtiyacınız olmayacaktı” dedi. Komite üyelerinin sorularını yanıtlayan Powell, kripto varlıkların ABD’de ana ödeme aracı haline geleceği iddiasına şüpheyle baktığını, ancak sabitkoinlerin (stablecoin) daha fazla ilgi çekebileceğini söyledi.

Powell ayrıca, sabitkoinlerin finansal sistemin önemli bir parçası olabilmesi için daha fazla düzenlemeye ihtiyaç olduğunu belirtti.

Sabitkoin, tıpkı kripto paralar gibi blok zinciri teknolojisini kullanan ama genellikle değeri başka bir geleneksel para birimine ya da değerli bir varlığa sabitlenmiş yeni bir kripto para türüne verilen isim.

Dijital dolar ve euro merkez bankalarının gündeminde

Geçtiğimiz yıl Bloomberg Law’da yayınlanan bir habere göre, Temsilciler Meclisi Demokratlar Grubu, “dijital doların” depolanacağı bir dijital cüzdan sistemi oluşturma fikrini ortaya atmıştı.. Genel olarak doları dijitalleştirmek, pek çok Amerikalı ekonomist tarafından bir zorunluluk olarak görülüyordu. Dijital dolar destekçilerine göre eğer bu proje hayata geçmezse ülke dünyadaki ekonomik üstünlüğünü kaybedebilir.

Avrupa Merkez Bankası (ECB), euronun dijital versiyonunu başlatmak için ilk adımı attı. Ülkeler ve şirketler dijital para konusunda hazırlıklarını yapıyor. Avrupa Merkez Bankası, bundan sonra dijital euro tasarımı üzerinde çalışmaya başlayacak ve bankalardan perakendecilere kadar çeşitli paydaşlara danışacak. Ayrıca, dijital euroda ihtiyaç duyulabilecek yasal değişiklikler için Avrupa Birliği milletvekilleriyle görüşmeler başlayacak.

Dijital euro hamlesi, artan elektronik ödeme araçları talebini karşılamaya ve kripto para birimlerindeki yükselmeyle mücadele etmeye yönelik küresel bir girişimin parçası olarak dikkati çekiyor. Banknot ve madeni paraların elektronik eşdeğeri olan dijital euronun, euro bölgesi vatandaşlarının ticari bir banka yerine ECB’de tutabilecekleri dijital bir cüzdan olacağı konuşuluyor. Dijital euro girişiminin temel amacının, özellikle İsveç’te olduğu gibi fiziksel nakit kullanımının azalmaya başlamasının ardından yeni ödeme yöntemi olarak hizmet sunmak olduğuna vurgu yapıldı.

Dijital dolar için Fed yeşil ışık yaktı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

ABD merkez bankası Fed, politika gösterge faizini yukarı iten, şirketler ve tüketiciler için borçlanma maliyetlerini yükseltme tehdidi taşıyan kısa vadeli faizlerdeki sert yükselişi durdurmak için milyarlarca dolar enjekte ederek para piyasalarını sakinleştirme yönünde adım attı.

Fed ayrıca Çarşamba günü de diğer bir 75 milyar dolar daha harcayabileceğini belirtti.

Faizlerdeki bu yükseliş ani bir finansal krizi için bir işaret olarak algılanmadı, ancak Fed’in para politikasını uygularken kullandığı temel araçlardan biri olan kısa vadeli borç verme konusunda nasıl kontrolü kaybetmekte olduğunun altını çizdi.

Bu durum ayrıca Wall Street’in ABD’nin büyümekte olan bütçe açığını fonlayabilmek için rekor miktarda Hazine tahvili satışlarını absorbe etmede güçlük çektiğini de işaret ediyor. Bunun yanında, birçok dealer, 2008 krizinden sonra uygulamaya koydukları güvenlik tedbirlerinden dolayı işlem yapmaktan kaçındı ve bu da piyasaların daha volatil hale gelmesine yol açtı.

Para piyasalarında Pazartesi ve Salı günü fonlama sıkışıklığı oldu ve bu durum, ICAP’in verilerine göre, repo işlemleri olarak bilinen Hazine tahvili destekli bir gecelik borç verme işlemlerinde faizin geçen haftanın seviyelerinin dört katına çıkararak yüzde 10 seviyesine yükselmesine yol açtı.

Daha da önemlisi, repo piyasasındaki kargaşa, efektif Fed fon faizi olarak bilinen politika yapıcıları için kilit göstergenin yüzde 2.25 seviyesine sıçramasına neden oldu. Eğer bu yükseliş, kontrol altına alınmazsa, ekonominin genelinde borçlanma maliyetlerinin artmasına yol açabilir.

ABD, yükselen faizleri indirmek piyasaya milyarca dolar sürdü yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.