FETÖ elebaşının artıkları havada kapılmış. Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) Kayseri’deki il imamlığını yapan ve aynı zamanda örgütün finansörü olan Serdar Karakurt’un duruşması 28 Nisan tarihinde görüldü. “Akif” kod adlı Karakurt, örgütün Kayseri’deki yapılanmasında “Kocasinan eyalet imamı” olarak görev yapıyordu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianameye göre 3 farklı suçtan yargılanan terör örgütü üyesinin 37,5 yıla kadar hapsi istendi. Kendisine yöneltilen “silahlı terör örgütü kurma ve yönetme”, “resmi belgede sahtecilik” ve “terörizmin finansmanı” suçlarını kabul etmeyen Karakurt, beraatını talep etti. Ankara 22.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, Karakurt ile yurdışında tanıştığını belirten tanıklar katıldı. Tanıklar, duruşmada terör örgütü hakkında “mide bulandıran” ifadelerde bulundular.

FETÖ elebaşının artıkları 3-4 kişi tarafından paylaşılmış

2016 yılında FETÖ’den tutuklanan iş adamı itirafçı Ahmet Mercan’ın oğlu Hüseyin Mercan duruşmaya tanık olarak katıldı. Tanığın verdiği ifadelere göre, Serdar Karakurt’un görevi örgüt adına organizasyonlar düzenlemekti. Görevi sırasında Pensilvanya’ya bir gezi düzenlemiş ve bu geziye Ahmet Mercan ile Hüseyin Mercan katılmışlar. Orada gördüklerini anlatan Mercan;

”2011 yılında babamla beraber Amerika’ya gittik. Seyahatimizde bu şahıs da (Karakurt) vardı. Orayı ziyaret edenlerin hiçbiri tesadüfen oraya gitmedi. 3 gün FETÖ’nün kampında kaldık. Pensilvanya’da bize bir oda verdiler, sadece yemek ve namaz saatlerinde bir araya gelirdik. Türkiye’den çeşitli insanlar oraya ziyarete gelirdi. Bir gün yemek yerken yarısı yenmiş bir tabldot getirdiler. Bu yemek kimin diye sorduğumuzda, ‘Hocamız hasta, bu kadarını yiyebiliyor’ dediler. Kalan yemeğin artığını FETÖ üyesi olan 3-4 kişi kıymetli bir şeymiş gibi yedi. O olaya çok şaşırdım, iğrenç bir durumdu. Sonrasında New York’a gidip oraları görmek istedik. Bize ‘Uhreviyeti bırakıp maddiyata mı önem veriyorsunuz’ diye biraz sitem ettiler” ifadelerini kullandı.

Elime 30 bin TL’lik zarf verdiler

Duruşmaya katılan bir başka tanık olan Abdurrahman Ekici ise, 2016 yılında Serdar Karakurt ile tanıştıklarını belirtti. Ayrıca Karakurt’un belli yerlere gidip para topladığını da anlatan tanık Ekici;

“Bu adamın Orhan Aydın isimli muhasebecisi vardı. Orhan bana görüşmelerin telefondan sıkıntı olacağını söyleyerek ByLock yüklü bir telefon verdi. Orhan, cemaat evlerinden yurtlara kadar Kayseri’nin Kocasinan ilçesindeki her şeyden sorumluydu. Ben de 2014 yılında cemaat yurdunda muhasebeci olarak görev yaptım. Baydak ve Akdeniz isimli iki önemli yurt vardı ve toplantılar burada yapılırdı. Bir gün Serdal’la birlikte Boydak Holding’e gittik. Holdingin muhasebesinden bana içi para dolu 30 bin TL’lik zarf verdiler” diye konuştu.

FETÖ finansörü suçlamaları inkâr etti

10 Ekim 2020 tarihinde düzenlenen operasyonla Ankara’nın Yenimahalle ilçesindeki saklandığı gaybubet evinde yakalanan Serdar Karakurt’a ait çok sayıda sahte kimlik ve örgütsel faaliyetler için topladığı yüklü miktarda para ortaya çıkmıştı. Darbe girişimine kadar örgütün Kayseri il imamı olarak görevine devam eden Karakurt, imamlığın yanı sıra il genelinde yapılacak örgüt toplantılarını organize ediyordu. Bunun yanı sıra örgütün Kayseri’deki bankası gibi çalışıyordu. Sanık olarak duruşmaya tutuklu olduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılan Karakurt, suçlamaları inkar etti ve beraatını talep etti.

Karakurt şöyle konuştu:

“Böyle bir örgüte üye değilim. Kayseri il imamı olarak görev yapmadım. Tanıkların ifadeleri çelişkili ve telefondaki programlar bana ait değil. Bırakın silahlı bir faaliyete katılmayı hayatımda elime silah bile almadım, örgüte hiçbir para yardımı yapmadım. Evimde bulunan para şahsıma aittir, evimde bulunan kimliği ben çıkarmadım ve hiç üzerimde gezdirmedim. 7 aydır tutukluyum, iki çocuğum var. Tüm suçlardan beraatımı talep ediyorum.”

Duruşma ileri bir tarihe ertelendi. Mahkeme başkanı diğer tanıklarla beraber gizli tanıkların da dinlenmesine ve Karakurt’un tutukluluk halinin devam etmesine karar verdi.

FETÖ elebaşının artıkları için örgüt üyeleri yarışmış yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Gayriresmî babam dediği FETÖ elebaşının yolundan giden Enes Kanter, son aldığı ödül ile terör örgütü arasındaki popülerliğini arttıracak. Türkiye’ye müdahale edilmesi için kendisini paralayan firari FETÖ’cü bu kez kendine bir vatan bulmuşa benziyor. FETÖ firarisi Enes Kanter, İsrail yancılığında derece yaptı. Her fırsatta Türkiye hakkında yurtdışında yalan yanlış söylemlerle medyayı yanıltmak için uğraşan Kanter, uluslararası düzenlenen İsrail yanlısı “dijital influencer” listesine 11.sıradan girdi. Daha önce Yunanistan, Ermenistan ve PKK terör örgütüne de övgüler yağdıran FETÖ’cü Kanter, konuya ilişkin memnuniyetini sosyal medya üzerinden dile getirerek, gelecek yıl aynı listede ilk üçe girmeyi hedeflediğini belirtti. İsrail’li kullanıcılar tarafından sevgi mesajlarına boğulan Kanter, FETÖ elebaşının Yahudiler hakkındaki anti- Semitik ifadelerini unuttu.

Babası gibi işgalcilere hizmet etti

İşgalci İsrail’in bağımsızlık kutlamaları çerçevesinde, bir firma tarafından uluslararası boyutta yapılan değerlendirmeler sonucu içinde 50 kişinin yer aldığı “İsrail yanlısı” listesi hazırlandı. Kanter, bu listeye “İsrail’in tanıtılması ve sevdirilmesi konusunda ortaya koyduğu olumlu etki” sebebiyle 11.sıradan giriş yaptı. Firari FETÖ’cü listede yer alan birçok İsrailli gazeteciyi, aktivisti ve Amerikalı siyasetçiyi geride bıraktı. Sürekli Türkiye’yi kötüleyen ve yalan yanlış haberler yapan The Jerusalem Post isimli İsrail gazetesi “Enes Kanter: İsrail’in Beklenmedik Müttefiki” başlığıyla haberi paylaştı.

Daha da yükselmeyi amaçlıyor 

Türkiye’yi karalama kampanyalarıyla tanınan Kanter, Twitter hesabı üzerinden konuya ilişkin açıklama yaptı. Yaptığı paylaşımda “Her türden nefret ve cehaleti sona erdirmenin bir yolu vardır. Birbirini tanımak ve birlikte çalışmak. Gözlemci bir Müslüman olarak bu konuda bir miktar etkiye sahip olduğumu görmekten memnuniyet duyuyorum.” ifadelerini kullandı. İsrail’e verdiği destek dolayısıyla memnuniyetini belirten Kanter, hedeflerinin büyük olduğunu belirterek paylaşımının devamına “Kesinlikle gelecek yıl ilk 3’e giriyorum. Hadi başlayalım.” sözlerini ekledi. Bunun üzerine Türk kullanıcılardan büyük tepkiler alan Kanter’i İsrailli Twitter kullanıcıları İbranice atılmış tweetlerle destekledi. Kanter, Türk ve Müslüman hesaplar tarafından Gazze, Yemen, Keşmir gibi ülkelerdeki Müslümanların sorunlarıyla ilgili hiçbir olumlu etki ortaya koymamasından dolayı eleştirildi. FETÖ elebaşını sıklıkla ziyaret eden Enes Kanter, gayriresmî babası tarafından yarısı içilmiş çay bardağı ile ödüllendirilmişti.

Siyonist destekçileri liste arkadaşları oldu 

FETÖ’nün ABD yapılanmasının reklam yüzü olan Enes Kanter’i, terör örgütünün en büyük destekçilerinden olduğu için ABD bağrına basmıştı. ABD’li senatörler tarafından açıkça desteklenen Enes Kanter, İsraillilerin de göz bebeği olarak listede yer alan birçok önemli İsrailli isimle yer aldı.

• İstifa ettiği zaman en çok İsrail’in üzüldüğü Eski ABD Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Nikki Haley 6.sırada yer aldı.
• Daha önce BM 75. Genel Kurulu Görüşmeleri’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in Filistin’e uyguladığı ”baskı, şiddet ve yıldırma politikalarından” bahsettiğinde salonu terk eden İsrail’in ABD Büyükelçisi Gilad Erdan 7. oldu. Ayrıca Erdan, Enes Kanter ile fotoğraf çektirerek Twitter hesabında paylaşmıştı.

• Florida eyaletinden ABD Kongresine seçilen ilk Yahudi kökenli kadın milletvekili Debbi Wasserman Shultz 10. seçilerek Kanter’in bir üstünde yer aldı.
• Çin’li e-ticaret devi Alibaba Group’un kurucusu Jack Ma 13.sırada yer aldı.
• İsrail Savunucu Hareketi kurucusu Joseph Cohen 15.sırada yer alarak Kanter’in altında kaldı.
• UN Watch Direktörü Hiller Neuer 16.sırada yer aldı.
• ABD Milletvekili ve LGBT’li aktivist Ritchie Torres 21.sırada yer aldı.
• Arizona Eyalet Senatörü Alma Hernanzdez 29.sırada yer aldı.
• İsveç Siyonist Federasyonu Başkanı ve İsveç İsrail İttifakının kurucusu Saskia Pantell 47.sırada yer aldı.

Gayriresmî babası gibi İsrail’e selam durdu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Zirve Yayınevi cinayeti soruşturmasına da bakan eski savcı İsmail Aksoy, hakkında verilen hapis cezasının usulen bozulması üzerine yeniden yargılaması yapılmıştı.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık İsmail Aksoy, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşmada sanık avukatı da hazır bulundu.

Duruşmada söz alan sanık Aksoy, ek savunma için süre talebinde bulundu.

Mahkeme heyeti, “sanığın bozma öncesinde yapılan yargılama esnasında tüm delilleri mahkeme huzurunda tartışarak savunma yaptığını, yine bozma sonrasındaki taleplerin yargılamaya bir yenilik katmayacağını ve sanığa ek bir süre verilmesinin yalnızca yargılamanın uzamasına matuf bir durum teşkil edeceğini” dikkate alarak, süre talebini reddetti.

Dosyayı karara bağlayan heyet, sanık İsmail Aksoy hakkında “Anayasa’yı ihlal” suçundan kamu davası açıldığını hatırlatarak, Aksoy’un atılı suçu işlemediği sabit olduğundan bu suçtan beraatine karar verdi.

Heyet, sanık Aksoy’un FETÖ’deki konumu, örgüte olan bağlılığı, olayın özelliği, suç konusunun önem ve değeriyle suçla oluşan zararın ağırlığını dikkate alarak, sanık Aksoy’a ”silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan önce 7 yıl hapis cezası verdi.

Heyet, sanığın eyleminin terör suçu olması sebebiyle verilen cezanın 10 yıl 6 aya çıkarılmasını kararlaştırdı.

Pişmanlık göstermedi

Sanık Aksoy’un fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki savunmaları ile pişmanlık gösterir bir tavır sergilemediğini dikkate alarak cezasından bir indirim yapmayan mahkeme heyeti, sanığa verilen ceza süresini dikkate alarak tutukluluk halinin de devamına hükmetti.

FETÖ elebaşını aklayan sanık ”Zirve Yayınevi” cinayetinin savcısı çıktı

17-25 Aralık olaylarından sonra 22 Ocak 2014’te, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen hakkında yapılan şikâyet sonrasında Malatya Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmada, meslekten ihraç edilen ve FETÖ’den yargılanan Ş.G. tarafından takipsizlik kararı verilmişti. Bu kararın yetkisi olmadığı halde yine meslekten ihraç edilen sanık İsmail Aksoy tarafından UYAP’tan “görüldü” işlemi yapılarak onaylanmıştı. İddianamede ”Bu şekilde eski savcılar Ş.G. ve İsmail Aksoy’un görevlerini kötüye kullanarak Fetullah Gülen’i, hakkındaki iddialara ilişkin olarak yargı marifetiyle akladıkları anlaşılmıştır.” denildi.

ByLock kullanıcısı

Sanık İsmail Aksoy’un bu kararla FETÖ/PDY lehine usulsüz işlemler yaptığının tespit edildiği belirtilen iddianamede, Aksoy’un, örgütün şifreli mesajlaşma programı ByLock kullanıcısı olduğu, örgüt adına himmet verdiği, örgütün toplantılarına katıldığı anlatılmıştı. İddianamede, FETÖ soruşturmalarında ifade veren şahsıların İsmail Aksoy’un örgüte iltisaklı olduğuna dair beyanları da yer almıştı.

İddianamede, sanık Aksoy’un Malatya’da özel yetkili cumhuriyet savcısı olarak, Ergenekon soruşturmasına dâhil edilen ”Zirve Yayınevi” davasının soruşturmasını yürüterek ek iddianame düzenlediği belirtilerek, ”Fetullah Gülen’in talimatları doğrultusunda ve tam bir itaatle ‘yargının kararı’ veya ‘takdiri’ kılıfı altında söz konusu soruşturmanın tüm aşamalarında örgütsel amaç doğrultusunda hareket ettiği, süreçte birçok hukuksuzluğa imza attığı, birçok kişinin mağduriyetine sebebiyet verdiği” kaydedilmişti.

Sanığa ilk yargılamada yerel mahkemece verilen 10 yıl 6 aylık hapis cezası, İstinaf mahkemesince usulen bozulmuş ve dosya mahkemeye geri gönderilmişti.

FETÖ elebaşını aklayan savcı bir kez daha 10 yıl 6 ay hapis cezası aldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Bu kapsamda FETÖ’nün TSK yapılanması içerisinde faaliyet gösterdikleri ve “mahrem imamlarca” ankesör ya da büfe telefonlarından arandıkları belirlenen 82’si muvazzaf, 133 şüpheli hakkında yakalama kararı verildi. Gözaltı kararı verilenler arasında muvazzaf 3 albay, 5 binbaşı 5 yüzbaşı, 12 üsteğmen, 54 astsubay ve 3 uzman çavuş ile 14 kapatılan askeri okul öğrencisi ve meslekten ihraç edilen, emekli, istifa, sözleşme feshi gibi nedenlerle ilişiği kesilen 2 albay 2 yarbay, 3 yüzbaşının da olduğu belirtildi. 44 ilde eş zamanlı operasyon düzenlendiİl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince İzmir başta olmak üzere 44 ilde eş zamanlı operasyon düzenlendi.

TSK’ya sızan kriptolara büyük vurgun: 133 gözaltı kararı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

FETÖ elebaşı Gülen’in uzun sünedir aranan yeğeni yakalandı. Beykoz İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı “Gece Kartalları” ekipleri, dün akşam saatlerinde Yenimahalle’de bir aracı durdurarak kimlik kontrolü yaptı. Ekipler, kontrol sırasında sahte kimlik göstermesi üzerine şüphelendikleri bir kişiyi gözaltına aldı. Beykoz İlçe Emniyet Müdürlüğünde yapılan incelemede, sahte kimlik gösteren kişinin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in kardeşi Salih Gülen’in kızı Zeynep Gülen olduğu tespit edildi.

Şüpheli Zeynep Gülen hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan arama kararı bulunduğu belirlendi. Beykoz Adliyesi’ne sevk edilen şüpheli Zeynep Gülen “sahte kimlik kullanmak” suçundan adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, FETÖ soruşturması kapsamında işlemlerinin yürütülmesi için İstanbul Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.

FETÖ elebaşının yeğeni sahte kimlikle yakalandı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Ankara 29. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya sanıklar, tutuklu bulundukları Sakarya Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.

Sanıkların avukatı ise duruşma salonunda hazır bulundu. Esasa ilişkin mütalaaya karşı savunma yapan sanıklardan Şamil Gülen, örgütün mahrem yapılanması içinde “asker imamı” olduğu ve bu kapsamda Ankara’ya gelip gittiği yönündeki suçlamayı kabul etmedi.

Gülen, Ankara’ya hastanede yatan babasını ziyaret için geldiğini öne sürdü. Genelkurmay Başkanlığıyla GSM hattı üzerinden yaptığı görüşmelere değinen Şamil Gülen, 10 yıldır çalıştığı telekomünikasyon firmasında, son 3 yıl askeri hatlardan sorumlu olduğunu, arıza meydana geldiğinde ilgili askerlerce arandığını ve arızanın giderilmesi için ekip gönderdiğini belirterek askerlerle yaptığı görüşmelerin bu işle ilgili olduğunu iddia etti.

Örgütün yayın organlarına abone olduğunu soruşturmayı yürüten savcıya verdiği ifadede söylediğini aktaran Şamil Gülen, ByLock kullanmadığını öne sürdü, terör örgütü üyeliği suçlamasını da kabul etmedi.

Tavus Bin Keysan Gülen ise adına kayıtlı telefonlarla bazı örgüt yöneticilerini aradığı yönündeki suçlamayı kabul etmedi.

Gülen, söz konusu telefonları yatalak babası için aldığını, telefonların babası tarafından kullanıldığını iddia etti.

Örgüte bağlı eğitim kurumlarında 2000-2008 arasında babasının ısrarıyla sigortalı olmak için çalıştığını savunan Tavus Bin Keysan Gülen, ABD ziyaretlerinin ise iş icabı olduğunu öne sürdü.

Sanıkların avukatı, müvekkillerinin örgütün elebaşıyla akrabalıklarından dolayı suçlandıklarını öne sürüp tahliye ve beraat talebinde bulundu. Müzakere arasından sonra hükmü açıklayan Mahkeme Başkanı Şükrü Çağlar, sanıklar Şamil Güler ve Tavus Bin Keysan Gülen’i, “silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan 12’şer yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmedildi.

Kaynak:
© FETÖ Gerçekleri

FETÖ elebaşının asker imamı yeğenine 12 yıl hapis cezası verildi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay ek binadaki salonda görülen duruşmaya, Özer, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.

Duruşmada Özer’in avukatı da hazır bulundu. Savunmasında suçlamaları kabul etmeyen Özer, örgüt üyesi ve yöneticisi olmadığını ileri sürdü.

Hakkındaki iddiaların dayanağının bulunmadığını söyleyen Özer, gözaltına alınması ve tutuklanmasının usule aykırı olduğunu iddia etti.

Özer, “Darbe girişimi bahane edilerek suç işlemiş gibi gözaltına alındım, tutuklandım.” diyerek, suçsuz olduğunu savundu. FETÖ ile irtibatının bulunmadığını öne süren Özer, “Bugüne kadar hiç kimseye yaranmak için çaba sarf etmedim. Bunu yapmadığım için bu durumlara düştüm. Hiçbir zaman talimatla hareket etmedim. Adalete güveniyorum. Gerçekler er geç ortaya çıkacaktır.” diye konuştu.

Kardeşi Necmi Özer’in ve diğer tanıkların ifadesini de kabul etmeyen Özer, beraatini istedi.

FETÖ’nün “anası”na 11 yıl 3 ay hapis cezası verildi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

FETÖ, bu darbe girişimiyle Türkiye’nin bölünmez bütünlüğüne kastetmiş, seçilmiş Cumhurbaşkanına suikast düzenleyecek kadar da ileri gitmişti.

TBMM, Gölbaşı Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Daire Başkanlığı, MIT, Genelkurmay Başkanlığı, TÜRKSAT, Ankara Emniyet Müdürlüğü ve Gölbaşı Polis Özel Harekat bombalanmış 250’den fazla vatandaşı şehit edilmişti.

Türkiye, 15 Temmuz’dan sonra yaralarını hızla sarmaya devam ederken, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen örgüt üyelerine “yeni bir 15 Temmuz çağrısı” yaptı.

Gülen, 21 Nisan 2019 tarihli bir konuşmasında kimisi firari olan kimisi ise halen Türkiye’de bulunan örgüt üyelerine son derece dikkat çekici bir mesaj verdi: “Şimdiye kadar 27 Mayıs görmüş olanlar olarak, 12 Mart görmüş olanlar olarak… Efendim, Haziran, Temmuz, Haziran görmüş olanlar… Bir de ne vardı? Aralık filan mı? Aralık da vardı galiba. Bir de Temmuz vardı. Temmuz görmüş olanlar… Bu ayların çoğu kirlenmiş. Efendim onların arındırılmasını Allah celle celâluhu size bırakmış.”

Gülen, örgüt üyelerini motive etmek için daha da ileriye giderek, “Cenab-ı Hakk, size o kadar iş bırakmasaydı, onlar ile beraber nasıl Cennet’e girecektiniz ki? Hazreti Ebu Bekir ile beraber nasıl olacaktınız ki?” ifadelerini kullandı.

FETÖ elebaşından yeni bir darbe talimatı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmada, 15 Temmuz’da şehit düşenlerin yakınlarıyla saldırılarda yaralananlar müşteki sıfatıyla beyanda bulundukları sırada, sanıkların sözlü sataşması nedeniyle gergin anlar yaşandı.

Müştekilerin beyanlarına, hakaret içeren sözlerle karşılık veren sanıklar, Mahkeme Başkanı Selfet Giray’ın talimatıyla salonda çıkarıldı. Müşteki beyanı alınmasına devam edildi.

Akıncı Üssü sanıkları elebaşı Gülen’e toz kondurmadı

Ankara İl Emniyet Müdürlüğüne F16’dan atılan bomba nedeniyle yaralanan polis memuru Osman Büte, o gece yaşadıklarını anlattıktan sonra “Pensilvanya’daki vatan haini Fetullah Gülen başta olmak üzere bütün darbe sanıklarından şikayetçiyim.” dedi.

Büte’nin bu ifadelerine sanıklardan bazıları, “hakaret ediliyor” gerekçesiyle itiraz etti. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Giray, müştekiye tepki gösteren sanığa, “Hayırdır üzerine mi alındın, neden rahat durmuyorsun?” dedi.

Giray, duruşma düzenini bozduğu için sanığın salondan çıkarılmasını istedi. Kısa süreli gerginliğin ardından duruşma, müşteki beyanlarının alınmasıyla devam etti.

FETÖ’cü alçaklar elebaşlarına toz kondurmadı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 mayıs’ta gerçekleşen Londra ziyaretinin hemen arkasından FETÖ finansörü Akın İpek’in iade süreci ile alakalı çarpıcı gelişmeler ortaya çıktı.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin iade talebi üzerine başlatılan süreçte İngiliz mahkemesi konuyu 26 Haziran’da usulden inceleme başladı

Önce incelemesini yapan Londra mahkemesi, Adalet Bakanlığının iade talebini İngiliz kanunlarına uygun buldu.

Pasaportuna el konuldu

Hakkında yakalama kararı çıkarılan İpek, mahkemeye getirildi. Geçerli pasaportuna İngiliz makamlarınca el konulan İpek hakkında Londra’dan ayrılmaması, evinden başka bir yerde geceyi geçirmemesine karar verildi.

İadesi görüşülecek

İpek, 50 bin pound nakdi kefaletle birlikte aksine hareket etmesi hâlinde tutuklanacağı ve tüm mal varlığına el konulacağı ihtarıyla serbest bırakıldı.

Mahkeme, firari FETÖ sanığı Akın İpek’in iade edilp edilmeyeceğine eylül ayında yapacağı 4 günlük duruşma sonunda karar verecek.

Londra’da pasaportuna el konulan Akın İpek’e ‘ev hapsi’ cezası yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.