Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) ile mücadele aralıksız sürdürülüyor. Yurt genelinde farklı illerdeki FETÖ soruşturmaları kapsamında, toplamda 330 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Bu kapsamda, İzmir’de, FETÖ ile iltisaklı 158 şüpheli tespit edildi. Şüphelilerin yakalanması için İzmir merkez il olmak üzere 41 ilde FETÖ operasyonu için harekete geçildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen iki ayrı FETÖ soruşturması ile de, 123 şüpheli hakkında gözaltı karar çıktı. Bunun yanı sıra, Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından da, 22 ilde FETÖ’nün mahrem yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, 46 şüpheli hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Samsun’da yürütülen soruşturma kapsamında ise, emniyet ekipleri 3 FETÖ şüphelisini kıskıvrak yakaladı.

İzmir’de 114 şüpheli yakayı ele verdi

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) yapılanmasına yönelik soruşturma yürütülüyordu. Soruşturma kapsamında, Milli Savunma Bakanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı İzmir Bölge Başkanlığı, Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri Komutanlıkları ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı veri paylaşımı yaptı. Bu paylaşım neticesinde, 158 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi.

Şüphelilerin;

• Askeri okul mülakatlarında örgütsel kodlama yaptıkları,
• Örgütsel irtibat tarzına uygun olarak ankesörlü/ kontörlü sabit hat irtibat kurdukları,
• Ve haklarında daha önce gözaltına alınan itirafçıların ifadeleri bulunduğu belirlendi.

Ayrıca şüphelilerin;

• 3’ü Deniz Kuvvetleri,
• 15’i Kara Kuvvetleri,
• 13’ü Hava Kuvvetleri,
• 1’i Sahil Güvenlik ve
• 16’sı da Jandarma Genel Komutanlığı’ndan.

Edinilen bu bilgilerin yanı sıra, 158 şüpheliden 110’nun darbe girişimi sonrası ilişikleri kesilen askeri okul öğrencisi olduğu da belirtildi. Şüphelilerin rütbeleri arasında;

• 1 Albay,
• 1 Binbaşı,
• 1 Yüzbaşı,
• 3 Üsteğmen,
• 1 Teğmen,
• 30 Astsubay ve
• 11 Uzman Çavuş bulunduğu bildirildi.

İzmir merkezli 41 ilde başlatılan eş zamanlı FETÖ operasyonu kapsamında, önceden tespit edilen adreslere saat 01.00 dolaylarında baskın yapıldı. İzmir İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı ekiplerinin başarılı çalışmaları sonucu, 114 şüphelinin yakalandığı bildirildi.

Ankara’da 123 gözaltı kararı

Başkent Ankara‘da ise, iki ayrı FETÖ soruşturması kapsamında 123 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıkartıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamaya göre; örgütün mahrem imamları ile ankesörlü telefon aracılığıyla iletişim kurdukları tespit edilen ve tamamı daha önce ilişiği kesilmiş 50 askeri öğrenciye yönelik operasyon gerçekleştirildi. FETÖ operasyonu, Ankara merkez olmak üzere 18 ilde yapıldı. Diğer soruşturmada ise, örgütün mahrem imamları hedefteydi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, FETÖ içinde ‘mahrem imam’ olarak görev yaptığı tespit edilen 73 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Ankara merkezli 16 ilde eş zamanlı yapılan FETÖ operasyonu, Kaçakçılıkla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından sürdürüldü.

Balıkesir merkezli soruşturmada ise 46 gözaltı

Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, 22 ilde FETÖ’nün mahrem yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, 46 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıkartıldı. Şüphelilerin, 7’sinin muvazzaf asker, 1’inin polis memuru ve 5’inin mahrem imam olduğu tespit edildi. Hakkında yakalama kararı çıkartılan 46 kişinin;

• Mahrem askeri yapılanma içinde faaliyet gösterdikleri,
• Aralarında, örgütün gizli haberleşme programı “ByLock” kullanıcılarının bulunduğu,
• Ankesörlü ya da kontörlü telefonlarla ardışık arandıkları ve
• Örgütle irtibatlı olduklarına dair haklarında beyanlar bulunduğu belirlendi.

İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, şüphelileri yakalamak için harekete geçti. Balıkesir, Afyonkarahisar, Ankara, Antalya, Bayburt, Bursa, Elazığ, Eskişehir, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Kars, Kayseri, Kocaeli, Malatya, Manisa, Mersin, Muğla, Samsun, Tunceli ve Van’da belirlenen 55 adrese yönelik eş zamanlı FETÖ operasyonu gerçekleştirildi.

Şüphelilerin arasında aynı zamanda, örgüt evlerinde askeri okullara hazırlanmış 16 zanlı ile askerlik ve polislik mesleklerinden KHK ile ihraç edilmiş kişilerin de arananlar arasında olduğu belirtildi.

FETÖ operasyonu ile Samsun’da 3 şüpheli enselendi

Samsun’da, Terörle Mücadele Şubesi ekipleri tarafından, FETÖ’nün eylem ve faaliyetlerinin deşifre edilmesine yönelik çalışma başlatıldı. Bu kapsamda gerçekleştirilen FETÖ operasyonu ile, 3 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Ankara ve Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından verilen talimatlar doğrultusunda, Samsun il merkezinde yapılan çalışma sonucu, 2 eski askeri okul öğrencisi ile halen görevine devam etmekte olan öğretmen yakalandı.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

FETÖ operasyonu ile ülke genelinde temizlik yapıldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

FETÖ’nün öğrenci yapılanmasının salgın döneminde dahi aktif olduğu tespit edildi. Fethullahçı Terör Örgütü’nün 1970’li yıllardan beri faaliyet gösteren öğrenci yapılanması, bugün bile mevcudiyetini koruyor. Tıpkı geçmişte olduğu gibi bugün de örgütün hedefi öğrenciler oldu. FETÖ’nün güncel faaliyetlerine ilişkin sürdürülen soruşturma nihayete erdi. FETÖ’den yakalanarak etkin pişmanlıktan faydalanan 18 şüphelinin vermiş olduğu bilgiler doğrultusunda, FETÖ’nün öğrenci yapılanmasında etkin faaliyet gösterdiği belirlenen şüphelilerin yeri tespit edildi. Emniyet ekipleri İstanbul, Şanlıurfa, Adana, Düzce, İzmir, Kocaeli ve Sakarya illerinde 19 ayrı adres belirledi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) İstanbul Bölge Başkanlığı ekiplerinin koordineli çalışarak, 5 Nisan sabahı İstanbul merkez olmak üzere 7 ilde eş zamanlı operasyon gerçekleştirdi.

FETÖ operasyonunda toplam 16 gözaltı

FETÖ’nün öğrenci yapılanmasıyla ilişiği olduğu tespit edilen 19 kişinin yakalanması için gerçekleştirilen operasyonda, şüphelilerin 16’sı gözaltına alındı. Polis kalan 3 şüpheliyi arıyor. Adreslerdeki aramaların ise sürdüğü bildirildi. Gözaltına alınanlar içinde 8 öğrenci bulunuyor.  Emniyet ekipleri, bir şüphelinin Sağlık Bakanlığı’nda mühendis olarak görev yaparken KHK ile ihraç edildiğini ve 4 şüphelinin ise yabancı uyruklu olduğu tespit etti.

Öğrencilere FETÖ kontrolü

Şüpheliler, üniversite okumak için Anadolu’dan İstanbul’a gelen çok sayıda öğrenciyi örgüte ait evlere yerleştiriyordu. Salgın nedeniyle üniversitelerdeki yüz yüze eğitime ara verilmesine rağmen, FETÖ’nün öğrenci yapılanması faaliyetlerine devam ediyordu. Memleketine dönen öğrencilerin örgütten kopmasını önlemek ve onları kontrol altında tutabilmek için mesajlaşma uygulamaları kullanılıyordu. Bu programlar aracılığıyla öğrencilere örgütsel talimatlar veriliyordu.

İstanbul’un iki ilçesinde 3 gözaltı

İstanbul, operasyona ev sahipliği yaptı. Kaçakçılık Şube Müdürlüğü ekipleri, Kağıthane Gürsel Mahallesi Vefa Sokak’taki 4 katlı binanın giriş katına sabah 06.00’da baskın düzenledi. Adreste yapılan aramaların ardından 2 şüpheli gözaltına alındı. Ümraniye’de ise Madenler Mahallesi Kalkandere Sokak’taki adrese giden ekipler burada 1 şüpheliyi yakaladı. Şüpheliler, sağlık kontrollerinin ardından emniyete götürüldü.

FETÖ’nün öğrenci yapılanması

FETÖ’nün dershaneler açarak öğrencileri örgüt içine katması yaygın kanının aksine 90’lı yıllarda başlamadı. 12 Eylül 1980 darbesi öncesi, FETÖ’nün kurduğu dershanelerden bürokrat olarak devlete sızan FETÖ’cü sayısı 3000 civarındaydı. Fethullah Gülen’in talimatıyla İsa Saraç, 1970’li yılların başında ilk Fethullahçı dershaneyi İzmir’de kurdu. İsa Saraç, ayrıca FETÖ’nün kuruluş kadrosunda yer alıyordu. Dershanelerde yöneticilik yapan isimler örgütün önemli alanlarında faaliyet gösterdi.  Bu kurumlarda yöneticilik yapan başka bir isim olan Halit Esendir ise örgütün Pakistan ve Afganistan imamlığını yapıyordu. Başlangıçta İmam Hatip öğrencilerini üniversiteye hazırlamak için kurulan dershaneler, daha sonra mevcut tüm öğrencileri kapsayacak şekilde genişletildi.

Kaynak: FETÖ GERÇEKLERİ

FETÖ’nün öğrenci yapılanmasına fırsat verilmedi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Milli Savunma Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatları da duruşmada hazır bulundu. Mahkeme heyeti, darbe girişiminin başarısız olmasının ardından silahları gömen eski SAT’çı Binbaşı Hakan Egemen’i, “Anayasa’yı ihlal” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm etti. Heyet, eski Binbaşılar Murat Çetinkaya ve Tahsin İşlekel, eski Astsubay Nihat Çengel, eski Başçavuş Hüseyin Kayabaşı’nın da aralarında bulunduğu 7 sanığı “Anayasa’yı ihlal” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırırken, bu sanıkların duruşmalardaki iyi halini dikkate alarak cezayı müebbet hapse indirdi. Mahkeme heyeti, eski Binbaşı Zeki Bayer’in de aralarında bulunduğu 11 sanığı “Anayasa’yı ihlal suçuna yardım” suçundan 12 yıl altışar ay, aynı suçtan iki sanığı 13 yıl dörder ay hapis cezasına çarptırdı. “Mahrem imam” olduğu tespit edilen sanık Ahmet Taşçıoğlu’na, “silahlı terör örgütü yönetme” suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezası veren heyet, eski Albay Şeyhmus Direk’in de aralarında bulunduğu 10 sanığı “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 8 yıl dokuzar ay, 8 sanığı ise aynı suçtan 7 yıl altışar ay hapis cezasına mahkûm etti.

Mahkeme heyeti, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan sanık E.T.’yi “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırırken, bu sanığın cezasını erteledi. Sanıklar Emre Akgün, Serkan Nalçakar, Şenol Özer ve Ahmet Ordu’nun tüm suçlardan beraatine hükmeden heyet, 11 sanığın ise tutuklulukta geçirdikleri süreyi dikkate alarak tahliyelerine karar verdi. Sanıklar eski Albay Şeyhmus Direk ile Timur Ağca hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasına karar veren heyet, firari 7 sanığın dosyasının ise ayrılmasına hükmetti.

FETÖ’nün SAT yapılanmasında 1 ağırlaştırılmış müebbet yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 mayıs’ta gerçekleşen Londra ziyaretinin hemen arkasından FETÖ finansörü Akın İpek’in iade süreci ile alakalı çarpıcı gelişmeler ortaya çıktı.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin iade talebi üzerine başlatılan süreçte İngiliz mahkemesi konuyu 26 Haziran’da usulden inceleme başladı

Önce incelemesini yapan Londra mahkemesi, Adalet Bakanlığının iade talebini İngiliz kanunlarına uygun buldu.

Pasaportuna el konuldu

Hakkında yakalama kararı çıkarılan İpek, mahkemeye getirildi. Geçerli pasaportuna İngiliz makamlarınca el konulan İpek hakkında Londra’dan ayrılmaması, evinden başka bir yerde geceyi geçirmemesine karar verildi.

İadesi görüşülecek

İpek, 50 bin pound nakdi kefaletle birlikte aksine hareket etmesi hâlinde tutuklanacağı ve tüm mal varlığına el konulacağı ihtarıyla serbest bırakıldı.

Mahkeme, firari FETÖ sanığı Akın İpek’in iade edilp edilmeyeceğine eylül ayında yapacağı 4 günlük duruşma sonunda karar verecek.

Londra’da pasaportuna el konulan Akın İpek’e ‘ev hapsi’ cezası yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nca FETÖ’nün sözde TSK yapılanması kapsamında, örgüt içi haberleşme amacıyla ankesörlü veya sabit kontörlü hatları kullanan askerlere yönelik yürütülen soruşturmada gözaltına alınan 221 şüphelinin hâkimlik işlemleri tamamlandı.

Hâkimlik, aralarında muvazzafların da bulunduğu 132 şüpheliyi “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan tutuklarken 84’ünü itirafçı olduğu gerekçesiyle, 5’ini de mevcut delil durumundan adli kontrol kararıyla serbest bıraktı.

Soruşturma kapsamında 256 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmişti. Şüphelilerden 35’ini yakalamak için çalışmalar sürüyor.

FETÖ’nün ‘ankesörlü telefon’ soruşturmasında 132 asker tutuklandı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a yönelik suikast iddialarıyla başlatılan ve Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığının “kozmik odaları”nda günlerce süren aramalarla devam eden soruşturmada görev alan hâkim ve savcıların yargılandığı davanın dosyasına, Genelkurmay Adli Müşavirliğinden gönderilen heyet raporu girdi.

Yargıtay 16. Ceza Dairesindeki yargılamada daha önce alınan ara karar gereği, davaya konu belgelerin ve bilgilerin devlet sırrı olup olmadığı, devlet sırrı niteliğini kaybetmişse bunun nedeni ve suç tarihinde devlet sırrı olup olmadığının araştırılması için Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliğine yazı gönderilmişti.

Mahkemeye, “Genelkurmay Başkanlığı ve diğer birimlerinin ve Özel Kuvvetler Komutanlığı temsilcilerinin içinde bulunacağı heyet oluşturularak düzenlenecek raporun daireye gönderileceği” yönünde cevap verilmişti.

Alınan bilgiye göre Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliğince tamamlanan İnceleme Heyeti Sonuç Raporu, Yargıtay 16. Ceza Dairesine gönderildi. Buna göre 28 Şubat 2018 tarihli raporda, davaya konu belgelerden incelenen 374 dijital veri ve 7 fiziki belgenin dördünün oluşturulduğu tarihten itibaren devlet sırrı niteliği taşımadığı, bunlar dışında kalan diğer tüm belgelerin başlangıcından itibaren devlet sırrı olduğu ve bu özelliklerini hâlen koruduklarına oy birliğiyle karar verildiği aktarıldı.

Raporda, “Devlet sırrı olduğu belirtilen bir kısım belgelerin düşman ülkeye savaş hazırlıklarımızı, savaş etkinliğimizi ve çalışma prensiplerimizi ortaya koyabilecek nitelikte bilgiler içerdiği anlaşılmıştır.” tespiti yapıldı.

‘Kozmik oda’da devlet sırrını ele geçirdikleri tescillendi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Darbe girişiminin bastırılmasının ardından Akıncı Üssü çevresinde bulunan dijital materyal incelenmek üzere Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığına teslim edilmiş, bilişim uzmanlarının 4 telefon ve SIM kartlar üzerinde yaptıkları incelemeye ilişkin rapor Akıncı Üssü darbe girişimi davasını gören Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti.

Raporda, telefonlardan birinin darbenin planlayıcıları arasında yer alan ve Akıncı Üssü’nden kaçarken yakalanan, kapatılan Anafartalar Kolejinin sahibi sivil sanık Hakan Çiçek’e ait olduğu, Çiçek’in darbe girişimi sırasında cep telefonunda “Eczacı Abdi” olarak kayıtlı ABD’nin Pensilvanya eyaletinde bulunan bir kişiyle 3 dakika 51 saniyelik görüşme gerçekleştirildiği tespit edilmişti.

Çiçek’in, saat 20.49’da bu kişiye “Abim, çok acil teli ver kendine” mesajı gönderdiği belirtilen raporda, şunlar kaydedilmişti: “Sanığın, ‘Eczacı Abdi’den, örgüt lideri Fetullah Gülen ile anlık olarak görüşme isteği olduğu tespit edilmiştir. Saat 20.49’da ‘Ölüm kalım’ şeklindeki mesaj gövde metninde, sanığın ülkemizde gerçekleştirilmeye çalışılan darbe teşebbüsünden örgüt lideri Fetullah Gülen’i haberdar etmeye çalıştığı tespit edilmiştir. Saat 20.49’da ‘Abi bozun nmz’ şeklindeki mesaj gövde metninde sanığın o anda namazda olan örgüt üyelerinin namazlarını bozarak örgüt liderinin kendisiyle telefonda görüşmesi gerektiğini istediği tespit edilmiştir.” Raporda, saat 21.00’de Eczacı Abdi’den ise “Buradayım” mesajının Çiçek’e gönderildiğine yer verilmişti.

Akrabalarıyla görüşmüş

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, telefonda “Eczacı Abdi” olarak kayıtlı kişinin kimliğinin tespiti için Emniyet Genel Müdürlüğüne talimat yazdı. Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığınca yapılan araştırmalar sonucu, “Eczacı Abdi”nin, 2012’de ABD’ye yerleşen Abdullah Bayram olduğunu belirledi.

Örgütün elebaşı Fetullah Gülen’in yakınındaki isimlerden olan Bayram’ın, darbe girişiminden önce, Türkiye’de yaşayan akrabalarıyla aynı numara üzerinden çok kez görüştüğü tespit edildi. Bayram hakkında soruşturma başlatıldı.

‘Eczacı Abdi’ kod adlı örgüt üyesinin kimliği tespit edildi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, Gökhan Güçlü ile ablası Bahar Güçlü, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile dahil oldu.

Söz verilen Gökhan Güçlü, suçlamaları kabul etmediğini belirterek “Benim davranışım etik değildi. Sonradan pişman oldum ancak suç değildi.” dedi.

Abla Bahar Güçlü ise FETÖ ile hiçbir şekilde bağının olmadığını savundu.

Yaşanan olayın bu şekilde algılanacağını tahmin etmediklerini iddia eden Bahar Güçlü, “Bu şekilde bağlantı kurulacağını öngöremedim. Hayatım boyunca hiçbir suça karışmadım. Hiçbir örgütle bağlantım yok. Sadece cezaevinde bulunan kardeşime moral vermek istedim.” diye konuştu.

Sanık avukatları ise sanıkların hiçbir zaman örgüt üyesi olduklarını kabul etmediğini, övmediğini ileri sürdü. Mahkeme heyeti, karar için duruşmayı 14 Kasım’a erteledi.

İddianameden

Muğla Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Gökhan Güçlü ve ablası Bahar Güçlü hakkında “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

Güçlü’nün 15 Temmuz darbe girişimini övme ve özendirmeye, eylem dolayısıyla mağdur olan Türk milletini rencide etmeye, örgüt mensuplarına ise moral vermeye elverişli davranışta bulunduğu vurgulanan iddianamede, Bahar Güçlü’nün de suçta kullanılan eşyayı temin suretiyle silahlı terör örgütü propagandası yapma suçundan yardım eden sıfatıyla sorumlu olduğu için hakkında kamu davası açılmasına karar verildiğine işaret edildi.

Öte yandan FETÖ’nün darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin karara bağlanan davada, Gökhan Güçlü’ye “Anayasayı ihlal”, “Cumhurbaşkanına suikast” ve 2 kez “yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme” suçundan 4 defa ağırlaştırılmış müebbet ile “nitelikli kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”dan 18 yıl, “nitelikli kasten yaralama”dan 6 yıl ve “nitelikli konut dokunulmazlığını ihlal”den 18 ay hapis cezası verilmişti.

‘Suikast timi’ hükümlüsüne ‘hero tişörtü’ davası yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

FETÖ’nün sözde mahrem imamlarıyla ankesörlü telefon üzerinden haberleşerek toplantı yaptığı belirlenen 47 asker hakkında yakalama kararı çıkarıldı.

İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, İzmir merkezli 26 ilde eş zamanlı operasyon düzenledi.

38’i aktif görevde bulunan şüpheli askerlerin ikametlerindeki aramalar sürüyor.

FETÖ’nün TSK’daki hücre yapılanmasına operasyon: 47 gözaltı kararı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından Ukrayna’ya kaçan İnan’ın bu ülkede yazılım şirketi bulunuyordu.

Örgüt lehine yazdığı yazıları internet sitelerinde yayımlayan İnan, bunları bazen kendi adıyla bazen de takma isimlerle servis etti.

İnan, darbe girişiminden sonra da örgütün talimatları ve yönlendirmelerini, kaleme aldığı yazılarla aktarmayı sürdürdü.

FETÖ’nün sosyal medyadaki algı operasyonlarının yürütülmesinde de etkin rol üstlenen İnan, örgüt üyelerine talimatların verildiği belirlenen bir rüya tabiri sitesinde çeşitli rüya tabirleri yazdı.

İnan, bu yöntemle örgüt talimatlarını aktaran isimler arasında yer aldı.

FETÖ’nün sosyal medya uzmanı algı operasyonlarında görev aldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.