Fransa‘da göçmen karşıtlığıyla bilinen aşırı sağ Marine Le Pen, bir televizyon kanalına seçim ile ilgili açıklamalar yaptı. 2022’de Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde göçmenlik konusunda referandum adımı atacağını söyledi. Le Pen,  “Referandum, göçü sert bir biçimde düzenlemeyi amaçlayan eksiksiz bir yasa tasarısı önerecek.” diyerek göçmen karşıtlığı üzerinden oy kazanma amacında olduğunu belirtmiş oldu. Fransız anayasasında referanduma izin veriliyor ancak bu yola nadiren başvuruluyor. Ülkedeki son büyük referandum, Fransız halkının Fransa’nın Avrupa Anayasası’nı onaylamasına karşı oy kullandığı 2005 yılındaydı. 2017’deki seçimlerdeki mevcut Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ikinci tura kalan Le Pen, seçimleri kaybetmişti.  Macron yüzde 66,1’lik oy oranıyla kazanmıştı. Macron, Fransa’da Nisan 2022’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tekrar aday olup olmayacağı konusunda  bir karar açıklamadı.

Göçmen ve AB karşıtı söylemlerini yumuşatmıştı

Fransa’da aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi (RN) lideri Marine Le Pen, geçen hafta düzenlenen bölge seçimlerindeki yenilginin ardından RN’nin giderek merkeze yöneldiği yolundaki eleştirilere yanıt verdi. Partinin rotasında bir değişiklik söz konusu olmadığını  ifade etti. Le Pen, parti kongresinde büyük bir oy farkıyla RN’nin liderliğine seçildi. Seçim sonrası yaptığı konuşmada Le Pen, partinin “sağlıklı bir değişim içinde” olduğunu söyledi.  Babasının liderliği dönemindeki aşırı sağcı politikalara  geri dönüş yapmayacaklarını bildirdi. Le Pen, “Partimiz, sağlıklı bir değişim tecrübesinden geçiyor. Ulusal Cephe’nin (RN’den önceki parti) eski dönemine geri dönmeyeceğiz. Son 10 yıldır en önemli başarı, sağladığımız ideolojik zaferdir, bunu anlamak için ana muhalefetteki Cumhuriyetçiler Partisi’nin (LR) muhafazakar seçmenlerini dinlemeniz gerekiyor.” ifadelerini kullandı. Fransa’da son 50 yılın en düşük katılımlı seçimlerinde Macron ve Le Pen hezimete uğradı. Marine Le Pen, 1972 yılında Ulusal Cephe’yi kuran babası Jean-Marie Le Pen’in siyaseti bırakması üzerine parti liderliğine seçilmiş, daha sonra aşırı sağcı, göçmen ve AB karşıtı söylemleri yumuşatarak, partinin merkez sağ eğilime yönelmesini sağlamıştı.

İslam ve göçmen karşıtlığı ile oy kazanma gayesi

İslamofobi, Fransa siyasetinin en etkili dinamiklerinden biri haline gelmiş durumda. 2022 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylığını koyması beklenen, aşırı sağcı ve ırkçı ifadeleriyle gündemden adını düşürmeyen Eric Zemmour’un, ‘Cumhurbaşkanı olursam Muhammed ismini yasaklayacağım’ cümlesi bu durumun en önemli göstergelerinden biri oldu. 2022 seçimlerinin bütün adayları henüz belli olmadı. Ancak Fransız halkının çok bir seçeneği de kalmıyor: Yarışın yine Emmanuel Macron ve Marine Le Pen arasında geçmesi bekleniyor: Macron’un ‘değişken’ siyaseti ve Le Pen’in göçmen ve yabancı karşıtı tutumu. Merkez sağ ve merkez sol ise aşırıcıların göçmen ve İslam karşıtı söylemlerini destekliyor. Taraflar fark etmiyor. Fransa’da 2022 seçimleri ‘en az kötü olanı’ seçmek olacak gibi gözüküyor.

Marine Le Pen’den göçmen karşıtı referandum önerisi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

ABD Temsilciler Meclisindeki koltukların dağılımı için ABD Anayasası gereği her 10 yılda bir nüfus sayımlarının yapıldığına işaret eden Trump, bu sayımlar sonucunda başkanın koltukların bölünmesini yaptığını ve bunu Kongre’ye sunduğunu anımsattı.

Söz konusu genelge kapsamında, 2020 Nüfus Sayımı sonucunda yapılacak Kongre koltuklarının bölünmesi hesaplamasına ülkede yasadışı statüde bulunan göçmenlerin dahil edilmeyeceğini vurgulayan Trump, “Yasadışı göçmenleri bu sayımdan hariç tutmak, hükümet sistemimizin temeli olan temsiliyetçi demokrasinin ilkeleri ile daha uyumludur.” değerlendirmesinde bulundu.

Trump’ın adımına tepkiler gecikmedi

Trump’ın bu adımının duyurulmasının ardından ise Demokrat Parti kanadı ve sivil toplum kuruluşlarından tepki gecikmedi.

Demokratik Ulusal Komite Başkanı Tom Perez, yaptığı yazılı açıklamada, “Trump’ın göçmen karşıtı ajandasının bir sonu yok.” ifadesini kullandı.

Trump’ın daha önce de 2020 Nüfus Sayımı anketine “vatandaşlık” sorusunu eklemeye çalıştığını vurgulayan Perez, “Trump’ın göçmen toplumları yıldırma ve yok sayma çabalarına karşı çabalamaya devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Amerikan Sivil Özgürlükler Birliğinden (ACLU) yapılan açıklamada da Trump’ın bu adımına karşı dava açılacağının altı çizilerek, “Trump’ın nüfus sayımlarını, göçmenlere karşı bir silah olarak kullanmaya yönelik attığı bu son adımın anayasaya aykırı bulunacağından şüphemiz yok. Onunla mahkemede görüşeceğiz ve bu davayı kazanacağız.” ifadesine yer verildi.

ABD’deki yasadışı göçmenler Kongredeki koltukların bölünmesinde hesaba katılmayacak yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Ülkenin en büyük kentlerindeki nüfus yoğunluğunu kontrol altına almak amacıyla yeni gelen göçmenlerin üç yıl boyunca Melbourne, Perth, Sydney ve Camberra gibi büyük şehirlerde yaşamalarına engel getirilecek.

Gelecek mayıs ayında yapılacak federal seçimler için anketlerde geriye düşen Avustralya Başbakanı Scott Morrison, halkın en büyük sorunları haline gelen konut fiyatlarının pahalığı ile büyük kentlerindeki aşırı yoğunluğa çözüm arayışında.

Gelecek temmuz ayından itibaren ülkeye kabul edilen göçmen sayısın 190 binden 160 bine düşeceğini ifade eden Morrison, “Bu Avustralyalıların ele alınmasını istediği soruna bir çözüm olacak” yorumunda bulundu.

Morrison, “Nüfus ve göç programları tartışılırken, bu sorunların başka yere çekilmesi benim için büyük hayal kırıklığı” diye konuştu.

Avustralya İş Konseyi İcra Kurulu Başkanı Jennifer Westacott ise, ülkenin küçük kentlerinde iş gücüne ihtiyaç olduğunun altını çizdi

Avustralya’da teröristin istediği oldu: Göçmen sayısı azaltılacak yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.