İfade özgülüğü Birleşmiş Milletler tarafından İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde ilan edilen, birçok ülke tarafından kabul edilen temel bir haktır. Bu hakkın uygulanması ülkeden ülkeye değişiklik gösterebilir. Devletlerin otoritesinde yaşayan ülkelerde o devletin sansürleri uygulanabilir. Medeni ve Siyasi Haklara ilişkin Uluslararası Sözleşmesi 19. maddeyi şöyle açıklar. “Herkes engel olmaksızın fikirlere sahip olmalıdır. Herkesin ifade özgürlüğü hakkı olmalıdır. Bu hak, her türlü bilgi ve fikirleri sözlü, yazılı, basılmış, sanat ya da herhangi dilediği bir medya ortamıyla öğrenme, alma ve yayma hakkıdır.” Maddenin 2. bölümündeki haklar, özel haklar ve sorumluluklar getirir. Bu doğrultuda bazı limitler kanunlar tarafıyla uygulanabilir. Örneğin başkalarının haklarına ve şöhretine saygı. Ayrıca ulusal güvenlik, halk düzeni, veya halk sağlığı ve huzuru.

İfade özgürlüğünün temel mekanizması

Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen ifade özgürlüğü tanımı her ülkede geçerli mi?  Ya da bu duruma daha farklı bir pencereden mi bakmalıyız? Örneğin ifade özgürlüğünün bir sınırı var mıdır? Avrupa’da gerçek bir “ihlal” manasında binlerce ifade özgürlüğü ihlali örneği bulunurken Türkiye’de artık “hakaret” boyutuna ulaşmış nefret söylemlerine verilen cezalar, birçok insan tarafından “ifade özgürlüğü ihlali” olarak nitelendiriliyor. Türkiye’de “ifade özgürlüğü ihlali” olarak tanımlanan durumlardan en son yaşanan bir olayı ele alalım mesela. Gazeteci sıfatını taşıyan Sedef Kabaş’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakareti. Kabaş’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alarak, “Büyükbaş hayvan bir saraya girdiğinde o kral olmaz, o saray ahır olur.” sözlerini kullandı. Bu nedenle hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatıldı. Başlatılan soruşturma muhalefete epey bir malzeme verdi! Neymiş bu bir ifade özgürlüğü ihlaliymiş! Bu düpedüz birine karşı nefret kusmak. Bu bildiğiniz had hudut bilmezlik.

İfade özgürlüğü mü hakaret mi?

Gelgelelim, ifade özgürlüğü her bireyin başka birey hakkındaki “ahlaksız, nefret ve hakaret içerikli” görüşlerini dilediğince ifade edebilmesi değildir. Özgür olmak bu demek değildir. Kaldı ki kimsenin ifade özgürlüğüne karşı kasıtlı bir müdahalesi de yok. Tabii ifade anlayışınız hakaretten ibaret değil ise!

İfade özgürlüğü ne değildir? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Başta Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve AB üyesi ülkelerinin Türkiye’nin bu haklı çabalarını engelleme girişimlerine rağmen Türkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde boyun eğmiyor.

Bölgeye donanmasını gönderen Türkiye, dengeleri değiştirdi. Yunanistan medyası ise attığı çirkin manşetlerle Türkiye’ye saldırıyor.

KÜFÜRLÜ MANŞET

Son olarak Yunanistan’da yayınlanan “Dimokratia” adlı sözde gazete, bugünkü baş sayfasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çok çirkin ve en ağır şekilde hakarette bulunan bir manşete imza attı.

Gazetenin başlığında  ağır bir küfüre yer verilirken, üst başlıkta da “Sultanın” şizofrenik taleplerine Yunanistan nasıl cevap vermesi gerekirdi” yazısının yer aldığı görüldü.

Yunan gazetesi Erdoğan’a hakaret etti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden kadınlara küfredenler böyle ödüllendirildi:

Erdoğan'ın annesine küfredenler, CHP Gençlik Kollarında yönetici oldu.

Sümeyye Erdoğan'a küfreden kişi, CHP Grup Başkan Vekili oldu.

AK Partili kadınlara küfreden, CHP İstanbul İl Başkanı oldu. pic.twitter.com/xdgne7JIko

— Yekvücut (@yekvucutcom) June 15, 2020

Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden kadınlara küfredenler CHP tarafından ödüllendiriliyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Ekrem İmamoğlu’nu savunmak için vatandaşa hakaret eden gazeteciler özür dileyecek mi? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi Minnesota Bölümü (CAIR-MN) tarafından yapılan açıklamaya göre, saldırgan cami içindeki beyaz tahtaya, Merry Christmas (Mutlu Noeller), Jesus (İsa), God (Tanrı) yazdı.

CAIR-MN İcra Direktörü Jaylani Hussein, kötü niyet taşıyan bu dini mesajlar ve camiye verilen zararlar nedeniyle emniyet güçlerini olayı araştırmaya çağırıyoruz dedi.

Camideki bilgisayarları da çalmaya çalıştığı söylenen saldırganın yaklaşık 7 bin dolarlık hasara neden olduğu açıklandı.

Polis, olayı camide meydana gelmesi nedeniyle bir nefret suçu olarak soruşturuyor.

Emniyet Müdürlüğü bölgedeki diğer camiler için devriyeyi artırdı.

Saldırgan henüz yakalanamadı.

Almanya’dan sonra ABD’de İslamafobik davranışlar yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Batten, İslam karşıtı aşırı sağcı İngiliz Savunma Ligi’nin (EDL) hapis cezasına çarptırılan eski başkanı Tommy Robinson’un serbest bırakılması için mücadele eden protestoculara geçtiğimiz cumartesi günü Londra’da yaptığı konuşmada “Toplu tecavüzcüler büyük bir çoğunlukla Muhammed’in (s.a.v.) takipçileri.” iftirasını attı.

Ayrıca “İslam’ın kurucusunun, seks köleleri olan bir pedofil” sözleriyle aşağılık hakaretlerine devam etti.

Batten’ın sözleri İslamofobi karşıtı bir grup tarafından “son derece rahatsız edici” ve “endişe verici” olarak yorumlandı.

Müslüman karşıtı hadiseleri takip eden Tell Mama UK isimli gözlem grubundan Michael Craven, kendilerinin Müslümanlara yönelik fiziksel saldırılarda bir artışın söz konusu olduğunu ve UKIP liderinin konuşmasının bu durumu “daha da kötüleştirmesinden” kaygılandığını söyledi.

UKIP’in önceki lideri Henry Bolton, kraliyet ailesinin yeni gelinine hakaret eden sevgilisi yüzünden genel başkanlıktan olmuştu.

Bolton’un sevgilisi ve parti üyesi Jo Marney’in kraliyet ailesinin yeni gelini Meghan Markle hakkında ırkçı paylaşımlarda bulunduğunun ortaya çıkmasının ardından UKIP’in bazı üyeleri Bolton’a genel başkanlıktan istifa etmesi çağrılarında bulunmuştu. Partinin olağanüstü genel kurulunda güven oylamasından 500’e karşı 867 oyla Bolton’un Bolton’un genel başkanlık görevine son verilmişti.

İngiltere’de ırkçı liderden Hz. Muhammed’e aşağılık hakaret yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Fransa’da Albi Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, başörtülü müşterilerine gelen kargoyu örtüsünü çıkarmadığı sürece teslim etmeyeceğini söyleyen gazete bayisi görevlisinin, “dini görünüşü nedeniyle bir kişiye ayrımcılık yapmak” suçunu işlediği belirlendi.

Savcının 3 ay ertelenmiş hapis cezası talebinde bulunduğu davada, mahkeme davacı 4 kadın ve davaya müdahil olan insan hakları ve ırkçılıkla mücadele derneklerine toplam 9 bin avro para cezası ve tazminat ödenmesini hükmetti.

Yerel La Depeche gazetesi, kargo teslim işlemlerini de yürüten gazete bayisinin sahibi Marie Pinier’in mahkemede, çalışanın davacıların yüzünü gördüğünü fakat başlarını da açmasını istediğini söylediğini belirtti.

2016-2018 yılları arasında meydana gelen olayda, şehirde yaşayan 4 Müslüman kadına hizmet etmeyi reddeden bayi görevlisinin tavrı tartışma yaratmış, insan hakları dernekleri olaya tepki göstermişti.

Gazete bayisi çalışanından tesettürlü müşterilerine hakaret! yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Yıldırım’ın avukatlarının, cezanın ertelenmesi veya para cezasına çevrilmesi talebi mahkemece reddedildi. Avukatlar bu karara karşılık Erzurum İstinaf Mahkemesine itiraz başvurusu yapacak.

HDP Muş Milletvekiline Cumhurbaşkanına hakaretten hapis cezası verildi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.