Fransa’da hastanelerin büyük bir kısmının acil servisleri, personel yetersizliği gerekçesi ile günlerdir hizmet veremiyor. Çok sayıda devlet hastanesi, kaynak eksikliği ve personel yetersizliği sebebiyle kriz yaşıyor. Fransa’daki hastanelerin büyük bir kısmı ise acil servisi kapatıyor. Yalnızca çok acil olan bazı vakaların kabulüne izin veriyorlar. Buna ek olarak personel yetersizliği ile kaynak kıtlığı bu krizi daha da derinleştirdi. Kriz yaşayan hastanelerden Rennes Üniversitesi Hastanesinin , hasta sayısı ve personel eksikliği nedeniyle sorun yaşıyor. Fransa’daki hastane çalışanları, eksiklik nedeniyle hastalara gerekli bakımı yapamayacaklarını açıkça ifade ettiler.

Fransa’da hastanelerdeki kriz artıyor

Toulon, Frejus ve Brignoles şehirlerindeki çok sayıda hastane, acil servislerini tümüyle  hizmete kapattı. Durumu kötü olan hastalar ise mağdur durumda. Ülkedeki Laval Hastanesi’nin acil servisi ise 4 gecedir kapalı. Givor Hastanesinin acil servisi 30 Kasım’a kadar hizmet veremeyecek. Birçok hastanedeki acil servislerde de sadece gündüz belli saatlerde hizmet verilebilecek. Hastalar başka yerlere gitmek zorunda kalıyor. Var bölgesindeki Draguignan Merkez Hastanesinde acil servis bölümü, kriz nedeniyle en az beş hafta boyunca geceleri kapalı kalacak. Birçok bölgede de bazı hastaneler, mevcut hastalar ile yeni gelenleri farklı bölgelere yönlendirmek zorunda kalıyor. Çoğu hastane, acil servislerin yıl sonuna kadar hizmet vermeyeceğini açıklıyor. Liberasyon gazetesine göre, Fransa genelinde büyük hastanelerin çoğunda acil servislerdeki 5 yataktan yalnızca 1’i hizmete açık durumda.

Fransa’da acil servis sorunu eleştiriliyor

Bilim Kurulu Başkanı Jean-François Delfraissy’nin yaptığı araştırmada, ülkenin hemşire, doktor ve sağlık çalışanı eksikliği nedeniyle devlet hastanelerinde yatakların en az yüzde 20’sinin kaldırdığı ortaya çıkmıştı. Hükümet, krizi gidermek için çözüm arayışında olduğunu açıkladı.  Daha önce olduğu gibi halihazırda da kamu hastanelerindeki yoğunluk ve kaynak eksikliği, yorgun ve yıpranmış durumdaki sağlık personellerini kurumlarından istifaya itiyor. Başta sağlık çalışanları ve sendikalar, sağlık krizini iyi yönetemediği ve bu duruma sebep olduğu gerekçesiyle hükümeti eleştiriyor. Bir diğer yandan Fransa’da hastanelerdeki acil servislerdeki sorunu, hastanelerdeki diğer servisleri de olumsuz etkiliyor.

Fransa’da hastanelerde sağlık sistemi çöktü yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Libya ordusunun yürüttüğü Öfke Volkanı Operasyonu Basın Biriminden yapılan yazılı açıklamada, BAE’ye ait SİHA’nın cumartesi günü Misrata’nın yaklaşık 140 kilometre güneydoğusunda yer alan Ebu Kıreyn bölgesinde bir sahra hastanesini bombaladığı belirtildi.

Saldırının can kaybı ya da yaralanmaya yol açmadığı, ancak hastanede ve ambulanslarda hasar meydana geldiği aktarıldı.

Açıklamada, BAE’nin bu saldırısının, ambulans ve sağlık ekiplerini hedef alan Hafter milislerinin işlediği insanlık suçlarının bir devamı olduğu vurgulandı.

Libya hükümeti, BAE’yi ülkede toprak ele geçirmek için yıllardır sürdürdüğü silahlı girişimde Hafter’e destek vermekle suçluyor.

Libya ordusu cumartesi günü, Sirte, Cufra Askeri Hava Üssü ve çevresindeki bölgeleri, Halife Hafter’e bağlı milislerden kurtarmak için “Zafer Yolları” adını verdikleri yeni bir harekat başlattığını duyurmuştu.

Başkent Trablus’un yaklaşık 450 kilometre doğusundaki sahil kenti Sirte’ye ilerleyen Libya ordusu, Sirte’nin batısındaki Vişke beldesini Hafter’e bağlı milislerden kurtarmıştı.

Libya ordusu, BAE’nin hastane bombaladığını açıkladı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Hastanenin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Sağlık hizmetinin değerinin çok daha iyi anlaşıldığı dönemde, burası sağlık turizminde Türkiye’nin marka eserlerinden biri olacaktır.” dedi.

Türkiye iyileştiriyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Sahte ve isimsiz hesaplar üzerinden kendilerini sağlık çalışanı olarak tanıtanlar ve bu tip hesap kullanan bazı sağlıkçılar hangi yalanlarla kamuoyunu yanıltıyor?

En sık kullanılan yalanlar:

Hastanelerde doğru düzgün yemek bile çıkmıyor.

Maske ve malzeme yok.

Sosyal medya üzerinden açılan sahte hesaplarla kendilerini sağlıkçı olarak tanıtanlar hastanelerdeki yaşananlarla ilgili gerçek dışı paylaşımlar yaparak kara propaganda yapıyor.

1- Öğle yemeğinin yanında verilen meyve ve yoğurdu ana yemekmiş gibi servis edip; “Devlet yemek bile veremiyor” algısı oluşturmaya çalışıyorlar.

2-Doktor ve sağlık çalışanlarına verilen ara öğünleri eksilterek ana öğünmüş gibi servis ediyorlar.

3-“Çorum Devlet Hastanesi’nde maske yok çalışanlar bez kullanıyor” yalanını servis ederek imkanlar yetersiz algısı oluşturmaya çalışıyorlar.

Çorum’da maske üretiliyor.

Hastanelerin ihtiyaçları karşılanıyor.

4-Hastanelerde verilen yemekler eksik olarak servis edilerek doktorlara yeterli yemek verilmediği ima ediliyor.

5-Hastane ve kimlik ismi verilmeden yapılan “yemek” paylaşımlarıyla mağduriyet algısı oluşturulmaya çalışılıyor.

Sorulara cevap verilmiyor.

Tepki gelince paylaşım siliniyor.

Sahte ve isimsiz hesaplar üzerinden kendini sağlıkçı olarak tanıtanlar hangi yalanları yayıyor? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Hastane yönetimleri durumu “hasta mahremiyeti” ile açıklarken, çeşitli sağlık ve medya dernekleri ise tehdit ve işten çıkarma olaylarına sert tepki gösterdi.

ABD medyasında yer alan haberlere göre, yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgını sebebiyle kötüleşen çalışma şartlarına yönelik medyaya röportaj veren birçok doktor ve hemşire işten atılmakla tehdit edilirken, çeşitli eyaletlerde benzer vakaların yaşandığı kaydedildi.

Washington Eyaleti Hemşireler Derneği Sözcüsü Ruth Schubert, yaptığı yazılı açıklamada, yaşanan olaylara tepki göstererek, “Hastaneler imajlarını korumak için hemşireleri ve diğer sağlık çalışanlarını susturuyorlar. Bu kabul edilemez.” ifadesini kullandı.

Schubert, sağlık çalışanlarının hayatlarını riske atarak salgın ile mücadele ettiğini hatırlatarak, basın konusundaki geleneksel kurumsal kararların şu süreçte uygulanmaması gerektiğine dikkati çekti.

Harvard Hukuk Fakültesi Biyoetik Merkezi Direktörü Glenn Cohen ise sağlık çalışanlarının ihtiyaç duydukları koruyucu tıbbi ekipmanları tedarik edebilmek için konuştuğunu, hastanelerin ise itibarlarının bozulacağı ve toplumun tepkisini çekeceği gerekçesiyle buna karşı çıktıklarını ifade etti.

Bununla beraber, salgının yoğun görüldüğü New York, Washington State ve Illinois eyaletinin Chicago kentinde işten çıkartmaların yaşandığı belirtildi.

Bunun en son örneği olarak, çalıştığı hastanelerdeki ekipman eksikliği hakkında medyaya röportaj veren Ming Lin adındaki acil tıp teknisyeninin ertesi gün hastane ile ilişiğinin kesildiği, Chicago’da ise iş arkadaşlarına yönetimden maske isteme konusunda e-mail atan bir hemşirenin kovulduğu belirtildi.

Öte yandan New York’taki bazı hastane yönetimlerinin ise çalışanlarına “izin almadan basın kuruluşlarına konuşmaları durumunda sözleşmelerine son verileceği” uyarısı yaptığı bildirildi.

ABD’de hastanelerden sağlık çalışanlarına kovulma tehdidi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Kişi başına düşen erişkin yatak sayısına bakılığında Türkiye’de 2018 yılında 100 bin kişiye 29,4 yatak düşüyor.

Avrupa Birliği İstatistik Ofisi’nde (Eurostat) bu konuda bir veri bulunmuyor. Avrupa’da ise mevcut en güncel bilgiler 2011-2012 yıllarına ait. İngiliz doktor Profesör Andrew Rhodes’un başkanlık ettiği bilim insanlarının yazdığı ve Intensive Care Medicine dergisinde yayımlanan makale 2011-2012 yıllarına ait Avrupa ülkelerindeki yoğun bakım erişkin yatak sayısını gösteriyor. Makalede Türkiye yer almıyor.

Sağlık Bakanlığı verilerine göre ise 2012 yılında Türkiye’de erişkin yoğun bakım yatak sayısı 15 bin 224. TÜİK’e göre 2012 yılında Türkiye’nin nüfusu ise 75 milyon 627 bin. Bu da 100 bin kişi başına düşen erişkin yatak sayısının 20,1 olduğunu gösteriyor.

Avrupa verilerine Türkiye de eklendiğinde 2012 yılı grafiği ortaya çıkıyor. Buna göre zirvede 100 bin kişi başına 29,2 yatağın düştüğü Almanya var. Avusturya 21,8 ile ikinci, Romanya 21,4 ile üçüncü. Türkiye 29 Avrupa ülkesi içinde 20,1 ile dördüncü sırada. Avrupa ortalaması ise 11,5.

Türkiye’de 2012 yılında 100 bin kişi başına düşen erişkin yoğun bakım yatak sayısı 20,1 iken bu oran 2018 yılında 29,4’e kadar çıktı. Bu da 2012’den 2018’e kadar olan 6 yıllık dönemde yüzde 46 artış anlamına geliyor.

Bu arada 2018 yılında yenidoğan bebekler için olan yoğun bakım yatak sayısını da içeren toplam yatak sayısını 38 bin 98. Bu açıdan bakıldığında 100 bin kişiye düşen yoğun bakım yatak sayısı 46,5’e kadar çıkıyor.

Türkiye kişi başına düşen yoğun bakım yatağı sayısında Avrupa’da 4. sırada yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Almanya’da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka sayısı 9 bin 919’a çıkarken, virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 26 oldu. Ülkede Kovid-19 salgınının yayılmaya başlamasından ardından alınan önlemlerdeki gecikmeler ile hastanelerdeki personel yetersizliği dikkati çekiyor.

Bize yardımcı olun

Sağlık Bakanı Jens Spahn, yaptığı açıklamada, ülkedeki tüm hastanelerdeki mevcut yoğun bakım ünitelerindeki yatak sayısının 28 bin olduğunu ve bu sayıyı artırmak için çaba sarf ettiklerini ifade etti. Spahn ayrıca, emekliye ayrılan tüm doktorların sağlık sistemine yardımcı olmaları çağrısında bulundu.

Personel yetersiz

Berlin eyaleti Sağlık Bakanı Dilek Kalaycı, başkent Berlin’de fuar alanında Kovid-19 hastaları için bin yatak kapasiteli ek bir hastane yapılacağını, hastanenin Alman ordusunun desteğiyle hayata geçirileceğini bildirdi. Her geçen gün katlanan koronavirüs vaka sayısında en büyük sıkıntı, yoğun bakım ünitelerindeki sağlık personeli sayısının yetersiz olmasından geliyor. Avrupa’daki yatak başına en düşük bakım personeli oranına sahip Almanya’da, hastanelerde şu anda yaklaşık 17 bin hemşire eksikliği bulunuyor.

Almanya emekli doktorları göreve çağırdı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Tek kullanımlık galoşumuz bile yok yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Ankara İl Sağlık Müdürlüğü ise yaptığı açıklamada, Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde demirbaşın çürümeye terk edildiği ve hurdaya verildiği yönündeki haberlerin asılsız olduğu bildirdi.

Söz konusu haberdeki iddiaların asılsız olduğu vurgulanan açıklamada şunlar kaydedildi:

“Hastanede kullanım durumundaki hiçbir demirbaş, kanuni çerçevede atıl durumda bırakılmamış, ülkemizin muhtelif sağlık tesislerinde kullanıma alınmıştır. Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinin Ankara Şehir Hastanesine taşınması sürecinde ve sonrasında toplam 3 bin 891 adet tıbbi cihazdan 2 bin 625’i il içi, 136’sı il dışı olmak üzere toplam 2 bin 761 adet tıbbi cihazın kullanılmak üzere kamu hastanelerine devri gerçekleştirilmiştir. Geriye kalan cihazlardan 414 adedinin dağıtım yerlerinin planlaması tamamlanmıştır ve devir işlemleri devam etmektedir.

“Haberlerde bahsedilen demirbaşlar, hurdaya ayrılan cihazlar olup iddia edildiği gibi çürümeye bırakılmamıştır. Bu malzemeler, haberde iddia edilenin aksine ne birkaç yıl önce alınmıştır ne de çalışmaktadır. Hurdaya ayrılan cihazlar ya da diğer demirbaş için Hurda İşletmesi Müdürlüğü ile resmi yazışmalar yapılır ve verilen randevu saatinde malzemelerin durumuna göre pres işlemi uygulanarak ya da uygulanmadan malzemeler Hurda İşletmesi Müdürlüğünce teslim alınır. Hastanedeki hurdaya ayrılan malzemelerden geri dönüşümü sağlanabilecek elektronik cihazlar, Hurda İşletmeleri Müdürlüğünce pres işlemi uygulanmadan teslim alınmıştır. Hiçbir şekilde kullanımı mümkün olmayan ve sağlık tesislerince de kabul edilmeyen cihaz ve metal aksamlı kazan, eviye gibi malzemeler ise Müdürlük tarafından pres işlemi uygulanarak teslim alınmaktadır.”

“Ankara Numune Hastanesi’nin eşyaları hurdaya çıktı” yalanı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Kanser hastalarının sadece yüzde 76,9’u ilk 62 günde tedavi görmeye başlarken, bu oran da yüzde 85’lik hedefe ulaşamadı. En önemli ikinci sorun Sağlık sistemi, Brexit tartışmalarının ardından ikinci en önemli sorun olarak gösteriliyor. Tüm partilerin vaatleri arasında sağlık sistemiyle ilgili sorunları çözmek yer alıyor.

Ekimde ortaya çıkan tablonun, 12 Aralık seçimleri öncesi iktidardaki Muhafazakar Parti için olumsuz sonuçlara yol açabileceği değerlendiriliyor.

İngiltere’de 4 milyon 200 bin hasta tedavi için sıra bekliyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.