Hilal Kaplan Yabancı Ajan Kayıt Akdi hakkında bilgi verdi

Köşe yazısında Amerika’nın Sesi sözcüsünün açıklamasını eleştiren Kaplan ABD’deki uygulamayı hatırlattı:  ABD’de lisansla yetinmiyor Yabancı Ajan Kayıt Akdi’de (FARA) istiyor. Bu kayıt sonrası görev yapan basın mensupları  “il dışına bile çıksa bildirmek, kimlerle görüştüğünü devlete iletmek zorunda… Yani Amerika’da çalışan bir basın emekçisi gibi değil, adeta devlete çalışan bir yabancı ajan muamelesi görüyor.” Hilal Kaplan yazısında bu uygulamaya TRT’nin dışında  Daily China, Sputnik ve TASS gibi uluslararası medya kuruluşları da dahil.

Hilal Kaplan Yabancı Ajan Kayıt Akdi yazısını neden yazdı

Türkiye’de faaliyet gösteren uluslararası medya kuruluşları tartışmaların sürekli odağında yer aldı. Ülkemiz aleyhine yaptıkları yayınlar ve giriştikleri kara propagandalar sürekli gündemi meşgul etti. Kendilerini Türkiye’deki mevzuattan bağımsız kabul eden bu kuruluşların denetlenmesine ilişkin çalışmalar uzun süredir devam ediyordu. Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın hazırladığı  (SETA), “Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları” raporu kamuoyunu günlerce meşgul etmişti. Meseleyi medya özgürlüğüne darbe olarak gören medya kuruluşları yaptıkları yalan haberlerin nedenine dair bir açıklama yapamamıştı. Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun Amerika’nın Sesi (VOA), DW Türkçe ve Euronews için aldığı lisans kararını ilk olarak Cumhuriyet Halk Partili üyeler kamuoyu ile paylaşmıştı. Aynı üyeler Alman DW Türkçe’ye verdikleri röportajda Türkiye’nin yanlış yaptığını iddia ederek uluslararası medya kuruluşlarına açık desteklerini ilan etmişlerdi. RTÜK kararı sonrası yabancı medya kuruluşları henüz başvuruda bulunmadı.

Hilal Kaplan’ın yazısının tamamını okumak için 

Hilal Kaplan Yabancı Ajan Kayıt Akdi uygulamasına geçilsin! yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Gazeteci Hilal Kaplan, YouTube kanalında yayınladığı “Hodri Meydan: Neymiş bu Pelikan?” başlıklı videoda Başbakanlığı döneminde Davutoğlu’nun neler yaptığını kronolojik olarak anlattı. Ahmet Davutoğlu’nun AK Parti Genel Başkanı seçildiği kongre ile videosuna başlayan Hilal Kaplan, Davutoğlu’nu kendi söylemleri ile vurdu. Ahmet Davutoğlu’nun kongrede Fetullahçı Terör Örgütü’nün 17 Aralık operasyonunu yerden yere vurduğunu hatırlatan Hilal Kaplan, sadece altı ay sonra yaşanan değişikliği deşifre etti. Sürece dair kendi hatırlarını da ilk kez açıklayan Kaplan, Ahmet Davutoğlu’nun ekibinden Osman Sert ile yaptığı görüşmeyi anlattı. 17 Aralık Kumpasını destekleyen ve Başkanlık sistemine karşı çıkan Osman Sert’in kendisinden beklediği desteği alamadığı için bozulduğunu anlatan Kaplan’ın videosu kısa sürede büyük ses getirdi. Ahmet Davutoğlu’nun yakın ekibinden Osman Sert’in davetine bir süre sonra Mustafa Karaalioğlu’nun da katıldığını ve kendisine aba altından sopa gösterildiğini anlatan Kaplan’ın videosu Türkiye’nin bir dönemine ışık tuttu.

Hilal Kaplan: Milletvekilliği teklif ettiler

Ahmet Davutoğlu’nun Başbakan sıfatıyla Taraf gazetesinin sahibi Alkım Kitapevini ziyaretini hatırlatan Kaplan şunları aktardı: “Sonraki adres de Sözcü mü?’ paylaşımım yüzünden dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç tarafından troliçe denilerek hakarete uğradım. Bir takım muhalif çevrelerin ve onların peşine takılan eski AK Partililerin sarıldıkları o lafın çıkışı bu eleştiridir.”

Ayrıca Davutoğlu’nun 17 Aralık operasyonu sonrası yapılan Yüce Divan oylamasında Ak Partili vekilleri nasıl yakın markaja aldığı ve oylama öncesi yurt dışına gittiğini hatırlatan Kaplan’a göre Davutoğlu bunları Erdoğan’ı köşeye sıkıştırmak için bilerek yaptı. Çok konuşulan “Dolmabahçe mutabakatı” ve “izleme heyeti” tartışmalarının da aktarıldığı videoda, Kaplan “izleme heyetinde” adının geçtiğini gazetelerden öğrendiğini ve teklif gelse dahi reddedeceğini aktardı.

Ahmet Davutoğlu’nun yakın çalışma ekibinden Hatem Ete’nin 7 Haziran seçimlerinden önce kendisine “sus payı” milletvekilliği teklif ettiği ilk kez anlatan Hilal Kaplan bu teklifi reddettiğini açıkladı.

Hilal Kaplan meydan okuyarak bitirdi

Türkiye’nin yakın siyasi tarihine ışık tutan videoda Ahmet Davutoğlu ve ekibinin medya üzerindeki sansürünü de deşifre eden Hilal Kaplan, meydan okuyarak videosunu bitirdi. “Eğer suçladığınız bensem, liseli ergenler gibi sağda solda konuşarak dedikodu yapmayın. Dava açın ve bana bu fırsatı verin.”

Hilal Kaplan’dan Davutoğlu’na Pelikan çağrısı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Hilal Kaplan, “erken evlilik mağduru” olarak bilinen ailelerin “cinsel istismarcı” denilerek yaftalamasını eleştirdi.

Muhalefete seslenen Kaplan, “Çağrım, Meclisimiz açıldığında bu garabete artık bir son vermeleri ya da en azından gölge etmemeleridir.” ifadelerini kullandı.

Yayımladığı yalan haber ve ürettiği provokasyonlar ile meşhur olan Birgün gazetesi, Hilal Kaplan’ın yazısını “çocuk yaşta evlilik” diye sunarak tabiri caizse üzerine düşeni yaptı.

Oysa Kaplan yazısında, eski Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) yer alan ve kadınları tecavüzcüsüyle evlenmeye teşvik eden 423. maddeyi “utanç” olarak değerlendiriyor.

Yeni TCK’nın yürürlüğe girdiği 2005 yılına kadar birçok kadının tecavüzcüsüyle evlendirildiğini vurgulayan Kaplan, “Tecavüz travması ömür boyu sürerken, tecavüzcü de aklanıp taltif edilmiş oldu.” ifadelerini kullanıyor.

Birgün’ün ardından Cumhuriyet gazetesi de benzer manipülasyonu sürdürerek Hilal Kaplan’ı hedef gösterdi.

Diğer yandan her iki yayın organı da Hilal Kaplan’ın yazısında belirttiği üzere, söz konusu mağduriyeti iki sene önce CHP’nin gündeme taşımasına da haberinde yer vermedi.

Hilal Kaplan mağduriyeti gündeme taşıdığı için hedef gösteriliyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Gazeteci Hilal Kaplan Beyaz Saray’da vurdu, Türkiye’deki terör sevicilerinin canı acıdı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Hilâl Kaplan kişisel Twitter hesabından ABD Büyükelçiliği’nde John Bass’ın vedası için bugün yapılacak toplantıya gitmek üzereyken Sabah’ın bugünkü manşetinden dolayı aranarak davetinin iptal edildiğinin bildirildiğini açıkladı.

Kaplan davet edilen 7 gazeteciden biri olarak gitmek üzere hazırlandığı sırada Büyükelçilik sözcüsünün kendisini aradığını ve gazetenin bugünkü manşetinden dolayı davetinin iptal edildiğini söylediğini aktardı.

Hilâl Kaplan ABD Büyükelçiliğinden gelen iptal kararını Twitter hesabından duyurdu:

“Bugün John Bass’ın veda basın toplantısına davet edilen 7 gazeteciden biriydim. Biraz önce tam çıkmaya hazırlanırken ABD Büyükelçiliği sözcüsünden telefon aldım. Gazetem Sabah’ın bugünkü manşet haberinden ötürü toplantıya davetimin iptal edildiğini özür dileyerek söyledi. Mevzu gazeteciliğimle alakalı değilmiş, Sabah’ın manşetinden ötürüymüş. Ben de ‘Bunun karar alıcısının siz olmadığınızı biliyorum.’ dedim, doğruladı. Devam ettim: ‘Lütfen gidin John Bass ve başka kim bu kararı aldıysa söyleyin. Bundan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bazı gazetecileri akredite edip, diğerlerini etmemekle suçlamaya hiç hakları yok. Üstelik Bass sadece bir Büyükelçi ve haberi dahi yapmayan kişiyi dışlıyor. Erdoğan ise Cumhurbaşkanı ve her gün hakkında onlarca negatif haber yapılıyor.’ dedim.

Bass ile daha önce hiç tanışmamıştım ve ona soracak sorularım olduğu için gidecektim. Özellikle MİT tırlarının durdurulmasını sağlayan FETÖ İmamlarının neden defalarca Konsolosluk hatlarıyla görüştüğü ve 1982den beri ABD Büyükelçiliği çalışanı olan irtibat görevlisi Metin Topuz’un kayıtlı görevliler listesinde görünmediğini…

Bana yapılanı şu andan itibaren bilen ve bugün o toplantıya giden muhalif gazetecilerin de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın akreditasyon sistemi hk tek kelime etme hakları kalmamıştır. Tam John Bass’e göre bir veda oldu. Tarihimizdeki en başarısız ABD Büyükelçisine güle güle diyorum! Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

ABD Büyükelçiliği Sabah gazetesi ve Hilâl Kaplan’dan rahatsız oldu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.