İngiliz arşivleri | Yekvucut Akıl ve vicdan sahiplerine Sat, 16 Apr 2022 12:44:29 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://yekvucut.com/wp-content/uploads/2022/11/favicon_yek.png İngiliz arşivleri | Yekvucut 32 32 Hindistan, neden İngiltere’ye teşekkür etmemeli? https://yekvucut.com/gundem/hindistan-neden-ingiltere-ye-tesekkur-etmemeli/ Sat, 16 Apr 2022 12:39:56 +0000 https://yekvucut.com/?p=54775 Birleşik Krallık, Hindular ile Müslümanlar arasındaki dinsel ayrımı kullanarak Hindistan’dan tam 45 trilyon dolar çaldı. Bu miktar, bugün Birleşik Krallık’ın...

Hindistan, neden İngiltere’ye teşekkür etmemeli? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Birleşik Krallık, Hindular ile Müslümanlar arasındaki dinsel ayrımı kullanarak Hindistan’dan tam 45 trilyon dolar çaldı. Bu miktar, bugün Birleşik Krallık’ın toplam yıllık gayri safi yurtiçi hasılasından 17 kat daha fazla demek oluyor. Peki böylesine sistematik bir sömürü nasıl gerçekleşti? Planlı bir ticaret ağı sistemi yüz yıllar boyu süren sömürünün temelini mi attı? Günümüzde hala İngiltere’nin Hindistan’a kötü bir şey yapmadığını savunanlar var. Dahası, sömürünün adını refah getirmek ile karıştıranlar da ne yazık ki mevcut. Hindistan, İngiliz mühendislerin şaheseri olan demiryolları için İngiltere’ye teşekkür mü etmeli?  Eğer evet ise, dünya ülkelerinin pek çoğunun İngiltere’ye kendilerini “sömürdükleri” için teşekkür etmeleri gerekmez mi?

Sömürge döneminden önce İngilizler, Hintli üreticilerden tekstil ve pirinç gibi ürünler satın aldı. Bu ürünlerin ödemesini ise – o zamanın yaygın ödeme sistemiyle- gümüşle ödedi. Öte yandan İngilizlerin tamamen sömürge faaliyetleri için kurduğu Doğu Hindistan Şirketi, Hindistan ticareti üzerinde bir tekel kurdu. Şirket, Hindistan’da vergi toplamaya başladı ve daha sonra bu gelirlerin bir kısmını (yaklaşık üçte birini) Hint mallarının satın alınmasını finanse etmek için kullandı. Başka bir deyişle, Hint mallarını satın almak isteyen İngiliz tüccarlar kendi ceplerinden ödemek yerine onları bedavaya, yani köylülerden ve dokumacılardan “çaldıkları” parayı kullanarak satın aldılar. Çalınan mallar başka yerlere yeniden ihraç edildi. Yeniden ihracat sistemi, İngiltere’nin sanayileşmesi için gerekli olan demir, katran ve kereste gibi malzemeleri içeren, Avrupa merkezli bir ithalat akışının da önünü açtı. Görünen o ki, dünyaya çağ atlatan Sanayi Devrimi, büyük ölçüde Hindistan’dan yapılan bu “sistematik hırsızlık” temelinde gerçekleşti. Tüm Hint nüfusu, borç vermeye zorlandı ve bu da İngiliz kontrolünü daha da pekiştirdi. Üstelik hepsi bununla da kalmadı. İngiltere, Hindistan’dan gelen bu “haraç” akışını Avrupa’da ve Kanada ve Avustralya gibi ülkelerdeki yerleşim bölgelerinde, kapitalizmin genişlemesini finanse etmek için kullandı.

Dolayısıyla, yalnızca Britanya’nın sanayileşmesi değil, aynı zamanda Batı dünyasının sanayileşmesi de sömürgeler sayesinde gerçekleşmiş oldu. Çalarak güçlenen Doğu Hindistan Şirketi, dünyanın dört bir yanına baharat, pamuk, keten ve çay ticareti yapmaya başladı. Bir süre sonra bu şirket, kendi ordusu ve yasaları olan bir devlet kolu haline geldi. Demiryolu ulaşımı ise İngiliz mühendislerin buluşuydu. Doğu Hindistan Şirketi bu demiryollarını kullanarak ticaret ağını genişletti. Pamuk, kömür gibi kaynakların taşımacılığını yaptı. Yani aslında demiryolu o dönemde Britanya’nın Hindistan’dan devasa miktarda mal kaçırabilmesinin tek yoluydu. İngiltere Hindistan’ı kendisinden tren alması için zorladı ve 14 binden fazla lokomotif, Birleşik Krallık’tan Hindistan’a ihraç edildi. Üstelik Hintlilerin trenlerde çalışmasına bile izin yoktu. Makinistlerden, bilet kesicilere kadar tüm çalışanlar beyazdı. Böylece İngilizler, bu taktiklerle Hindistan’dan çaldıklarını, onlara bir “lütufmuş” gibi sundu. Amaç ise belliydi: Hindistan’ın tüm varlığını sağmak. 1943 yılında hala İngiltere’nin sömürgesi olan Bengal’de büyük bir açlık baş gösterdi. 4 milyon Benegalli açlıktan hayatını kaybetti. Çünkü onların yiyecekleri İngiliz askerlere yönlendiriyordu.

Winston Churchill ise yaşanan bu durum için “Tavşan gibi çoğaldıkları için açlık onların kendi hatasıydı.” sözleriyle Hintlileri suçladı. İngiliz baskısına daha fazla dayanamayan Hintliler, 1947 yılında Hindistan Bağımsızlık Hareketi isimli bir isyan başlattı. Böylece İngilizler nihayet Hindistan’ı terk etmeye başladı. Ancak İngilizler tabii ki bunu karşılıksız bir şekilde yapmadı. Bağımsızlık karşılığında Hint halkına ağır bir bedel ödetti: Tek millet halindeki Hintleri bölerek bölgede ayrılıkçılığı şiddetlendirdi. Nitekim Hindistan üçe bölündü: Müslümanlar Pakistan bayrağı altında toplandı, Bengaller ise Bangladeş adında yeni bir ülkede birleşti. Ancak bu bölünme milyonlarca insanın hayatına mal oldu. 15 milyon kişi yerinden oldu ve 2 milyon kişi de hayatını kaybetti. İngiliz mühendislerin “lütfu” olan trenler toplu katliam alanları oldu. Mültecilerle dolu trenler, sınırda durduruldu ve içindeki herkes katledildi. Kadınlar esir alındı ve onlara tecavüz edildi. İçi insan dolu vagonlar ateşe verildi. Yalnızca makinistleri sağ bıraktılar. Bu sayede ölü cesetlerle dolu treni son durağa götürüp, treni boşaltabiliyorlardı.

Tüm bunlara rağmen hala birçok insan İngiltere’nin Hindistan’a kötü bir şey yapmadığını düşünüyor. Geçmişte de böyle değil miydi? Batı’dan gelen “beyazlar” ırkçı taktiklerle, sömürdüğü ülkeleri önce kendilerine muhtaç hale getirdi. Sonrasında ise o ülkelerden çaldıklarını, – sanki kendi imkânlarıyla ve büyük bir yardımseverlikle veriyormuş gibi- yine o mağdur ettiği ülkelere “bağışladı”. Avrupa ise bu süreci her zaman yaptığı gibi “arkasına yaslanarak” izledi. Eğer Hindistan, Japonya’nın yaptığı gibi, kendi vergi gelirlerini ve döviz kazançlarını kalkınmaya yatırabilseydi, bugünün tarihi nasıl değişirdi? Yüzyıllarca süren sömürü önlenebilirdi. Hindistan dünyada önemli bir ekonomik güç haline gelebilirdi.

Hindistan, neden İngiltere’ye teşekkür etmemeli? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
İngiliz perakende devi M&S 94 yıl sonra ilk kez zarar açıkladı https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/ingiliz-perakende-devi-ms-94-yil-sonra-ilk-kez-zarar-acikladi/ Thu, 05 Nov 2020 15:19:59 +0000 https://yekvucut.com/?p=35730 Marks & Spencer’dan yapılan açıklamada, perakende zincirinin 26 Şubat-26 Eylül 2020’de 87,6 milyon sterlin zarar ettiği bildirildi. Açıklamada, söz konusu...

İngiliz perakende devi M&S 94 yıl sonra ilk kez zarar açıkladı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Marks & Spencer’dan yapılan açıklamada, perakende zincirinin 26 Şubat-26 Eylül 2020’de 87,6 milyon sterlin zarar ettiği bildirildi.

Açıklamada, söz konusu dönemde özellikle karantina tedbirlerinin etkisiyle şirketin toplam satış gelirlerinin yüzde 15,8 azalarak 4,09 milyar sterline gerilediği belirtilerek, müşterilerin giyim ve ev tekstili alışverişlerinin dikkate değer şekilde azaldığı kaydedildi.

Şirket, geçen yılın aynı döneminde 158,8 milyon sterlin kar elde etmişti.

Marks & Spencer, daha önce yaptığı açıklamada, kasım ayı sonuna kadar 7 bin kişinin işten çıkarılacağını duyurmuştu.

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, geçen hafta sonu yaptığı açıklamada, Covid-19 vakalarındaki artış nedeniyle ülkenin 4 haftalık karantinaya gireceğini duyurmuştu.

İngiliz perakende devi M&S 94 yıl sonra ilk kez zarar açıkladı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
The Times: “Türkiye’de Britanya’da olduğumuzdan çok daha fazla güvendeyiz” https://yekvucut.com/ekonomi-gercekleri/the-times-turkiyede-britanyada-oldugumuzdan-cok-daha-fazla-guvendeyiz/ Thu, 20 Aug 2020 14:18:36 +0000 http://yekvucut.com/?p=33108 Türkiye’nin koronavirüse karşı aldığı önlemler ve sağlık sistemindeki başarı dünyaya örnek olmaya devam ediyor. İngiliz The Times gazetesinin gezi editörü Chris...

The Times: “Türkiye’de Britanya’da olduğumuzdan çok daha fazla güvendeyiz” yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Türkiye’nin koronavirüse karşı aldığı önlemler ve sağlık sistemindeki başarı dünyaya örnek olmaya devam ediyor.

İngiliz The Times gazetesinin gezi editörü Chris Haslam, Bodrum’da yaptığı tatili kaleme aldı. “Güvenli tatilin tek adresi Türkiye” diyen editör, tatili boyunca İngiltere’de olduğundan daha güvende olduğunu söyledi. Covid_19 salgını turizm sektörünü derinden sarsarken Türkiye, kendini ilk toplayan ülkelerden biri oldu.

Ülkenin turizm sektörünü kurtarmak için güvence ve koruma sağlamak amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından başlatılan Güvenli Turizm Belgelendirme Programı’nın başarısından da yazısında bahsetti.

Haslam, gittiği her yerde güvenlik tedbirlerin çok başarılı bir şekilde alındığını ve herkesin maskeli olduğunu, temasa müsaade etmediğini, neredeyse her noktada dezenfektan bulunduğunu ve ateş ölçümü yapıldığını belirterek bu tedbirlerin diğer Avrupa ülkelerindeki tatil beldelerinde olmadığını da yazısına ekledi.

Otellerde yeterince sağlık biriminin olduğunu, PCR testi yapılabildiğini ve karantina için tecrit edilmiş özel odalar olduğundan da bahseden Haslam, sosyal mesafenin de bulunduğu her yerde başarılı bir şekilde uygulandığını vurguladı.

Yazısını, “Dünya salgından kırılırken, herkes yeni normale alışmaya çalışırken insan, Türkiye’de salgın hastalık olduğunu unutuyor” ifadelerini kullanarak bitirdi.

The Times: “Türkiye’de Britanya’da olduğumuzdan çok daha fazla güvendeyiz” yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
İngiliz İslam karşıtı teröristten ABD’li teröriste bağlılık mektubu https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/ingiliz-islam-karsiti-teroristten-abdli-teroriste-baglilik-mektubu/ Tue, 03 Sep 2019 15:02:42 +0000 http://yekvucut.com/?p=24360 36 yaşındaki David Parnham, İngiltere’nin dört bir yanındaki Müslümanlara nefret dolu mektuplar gönderdi. Bu da Müslüman topluluklarda korku ve paranoyanın...

İngiliz İslam karşıtı teröristten ABD’li teröriste bağlılık mektubu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
36 yaşındaki David Parnham, İngiltere’nin dört bir yanındaki Müslümanlara nefret dolu mektuplar gönderdi. Bu da Müslüman topluluklarda korku ve paranoyanın yayılması ile sonuçlandı.

Ayrıca, Haziran 2016 ile tutuklandığı 12 Haziran 2018 tarihleri arasında Kraliçe’ye ve Theresa May’e de yüzlerce nefret içerikli mektup gönderdi .

Parnham Aralık 2016’da Güney Carolina’nın Charleston kentinde dokuz siyahiyi öldüren beyaz üstünlükçü Dylann Roof’a övgü dolu mektup yazdı. Parnham’ın DNA’sının üzerinde bulunduğu mektubun bölümleri mahkemede okundu.

Mektupta Parnham, onun gözlerini açtığını, yaptığı etnik temizlik eylemini övdüğünü ve eylemlerinin kendisini ırksal farklılık konusunda farklı hissetmesine neden olduğu için Roof’a teşekkür ettiğini söyledi.

Parnham sözlerine “Bu hayvanlardan aşırı nefret ediyorum. Camilere beyaz tozdan mektuplar gönderdim, bu yüzden Meclis’i kapatmaları gerekti. ‘Bu sadece size ne kadar karşılık verdiğimi gösteriyor.” diyerek ekledi.

Ayrıca Roof ile “etnik temizlikte” olabilecek her şeyi yapabileceğini ve öldürmenin “onun ilgisini uyandırdığını” söyledi.

Parnham ayrıca mektupta, bir arkadaşını içkisine çamaşır suyu koyarak öldürmeye çalıştığını iddia etti ve ölüm cezası verilirse “bir şeyler yapması gerekebileceğini” söyledi.

Parnham, Müslüman milletvekillerine de mektup gönderdi. Verilen emirlerin bu yıl 3 Nisan’da gerçekleşmesi gerekiyordu, ancak o gün olaysız geçti.

İngiliz İslam karşıtı teröristten ABD’li teröriste bağlılık mektubu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
H&M siyahi bir çocuğu “maymun”a benzeterek ırkçılık yaptı https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/hm-siyahi-bir-cocugu-maymuna-benzeterek-irkcilik-yapti/ Tue, 09 Jan 2018 12:04:59 +0000 http://yekvucut.com/?p=13961 Dove ve Nivea’dan sonra giyim devi H&M de ırkçı reklamıyla gündeme geldi. Ünlü giyim markası H&M, İngiltere’ye hizmet veren online...

H&M siyahi bir çocuğu “maymun”a benzeterek ırkçılık yaptı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Dove ve Nivea’dan sonra giyim devi H&M de ırkçı reklamıyla gündeme geldi. Ünlü giyim markası H&M, İngiltere’ye hizmet veren online alışveriş sitesinde siyahi bir çocuk mankenin üzerinde sunduğu sweatshirt üzerindeki mesaj nedeniyle ırkçılıkla suçlanıyor.

Ürünün sayfasında siyahi çocuk manken, üzerinde “Coolest monkey in the jungle” (Ormandaki en havalı maymun) yazılı bir kapüşonlu bir sweatshirt giyerken resmediliyor.  İlk olarak New York Times’ın siyahi yazarı Charles M. Blow’un dikkatini çeken görüntü sonrası, ünlü yazar H&M sosyal medya hesabını hedef alarak “aklınızı mı kaçırdınız?” mesajını paylaştı.

Kısa süre içerisinde yüzlerce etkileşim alan tweet sonrası sosyal medya başta olmak üzere pek çok kişi tarafından topa tutulan ve ırkçılık yaptıkları gerekçesiyle ağır eleştirilere maruz kalan İsveç merkezli H&M firması konuyla ilgili New York Daily News’e bir açıklama yaptı.

Açıklamada, “Görüntü tüm H&M sitelerinden kaldırılmış olup incinen herkesten özür dileriz.” denildi.

Ortaya çıkan durum sonrasında H&M siyahi mankenin olduğu fotoğrafı yayından kaldırarak sadece sweatshirt olan bir görsel koydu.

Moda dünyasında çeşitli ülke ve ırklardan mankenlerin daha fazla yer alması amacıyla kurulan Britanya merkezli Models for Diversity platformu ise fotoğrafın pazarlama ekiplerinden nasıl geçtiğinin ve tüm dünyada kullanıldığının sorgulanması gerektiğine dikkat çekiyor.

H&M siyahi bir çocuğu “maymun”a benzeterek ırkçılık yaptı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Eski İngiliz asker Müslümanlara soykırım isteğini Facebook’ta paylaştı https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/eski-ingiliz-asker-muslumanlara-soykirim-istegini-facebookta-paylasti/ Tue, 31 Oct 2017 10:13:00 +0000 http://yekvucut.com/?p=11350 Eski bir İngiliz asker Facebook’ta Müslümanların idam edilmesi ve mültecilerin katledilmesiyle ilgili nefret içerikli konuşma paylaştı. Donna Bowdler adlı eski...

Eski İngiliz asker Müslümanlara soykırım isteğini Facebook’ta paylaştı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Eski bir İngiliz asker Facebook’ta Müslümanların idam edilmesi ve mültecilerin katledilmesiyle ilgili nefret içerikli konuşma paylaştı.

Donna Bowdler adlı eski asker geçtiğimiz Eylül ayında Müslümanların öldürülmesi ve camilerin imha edilmesiyle ilgili yaptığı korkunç yorumların akabinde hapishaneye girmekten kurtuldu.

Ancak bu suçlardan kefaretle serbest kalmasının ardından Bowdler, 2016 yılında Ocak ve Ağustos ayları arasında daha saldırgan paylaşımlar yapmaya devam etti. Mültecilerin katledilmesinden ve Müslümanların idam edilmesinden bahseden bayan Bowdler, Rochdale Town Hall’da Pakistan’ın bağımsızlık gününde Pakistan bayrağı dalgalanmasıyla ilgili yazıya cevaben, “Bu büyük bir vatan ihanetidir” yorumunda bulundu. Liverpool Ceza Mahkemesi, 41 yaşındaki eski askerin sosyal medyada, “bu sübyancı bayrağı onu destekleyenlerle birlikte kundaklanacaktır” ifadesini de kayıt altına aldı.

Polis ayrıca eski askerin evinde yaptığı arama sonucunda mühimmat deposuyla birlikte bıçak, pala, balta, beyzbol sopası, ok ve yay ile birlikte ses bombası gibi zarar verici nitelikte araç ve gereçler ele geçirdi. Bowdler yazdığı yazıların tehdit edici, taciz edici ve aşağılayıcı olduğunu ve ırksal veya dinsel nefreti kışkırtabileceğini itiraf etti. Yargıç eski asker Bowdler’ın 28 hafta hapsine ancak cezanın 2 yıl süreyle ertelenmesine ve 24 günlük bir rehabilitasyon programına katılması gerektiğine hükmetti.

Eski İngiliz asker Müslümanlara soykırım isteğini Facebook’ta paylaştı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>