Türkiye yerli SİHA ile dünya gündeminde yer almaya devam ederken, başarıları da yayılmaya devam ediyor. Azerbaycan, Katar, Ukrayna ve Tunus ve NATO ülkesi Polonya’nın ardından Irak da Türk SİHA’larına talip oldu. Irak Savunma Bakanı Cuma İnad, Türkiye’nin ilk milli ve yerli silahlı insansız hava aracı (SİHA) Bayraktar TB2, T129 ATAK helikopter ve gelişmiş silahlarından satın almak için taleplerini iletti. 19 Ağustos tarihinde İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’na (IDEF’21) katılan Irak Savunma Bakanı İnad, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile bir araya gelmişti. Peki dünyaya nam salan yerli SİHA üretimine nasıl karar verilmişti?

Milli ve Yerli SİHA üretimi nasıl başladı?

Bayraktar TB2, Türk ordusunun yanı sıra Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri, Katar Silahlı Kuvvetleri ve Ukrayna Silahlı Kuvvetleri envanterine dahil edildi. Polonya Türkiye’den 24 adet Bayraktar TB2 satın aldı. Türkiye’de üretilen İHA ve SİHA’ları satın alan diğer ülkeler Ukrayna, Sırbistan, Katar, Tunus ve Libya. Azerbaycan, Türkiye’den ithal ettiği İHA ve SİHA’lar ile askeri alanda üstünlük elde etti. Dağlık Karabağ’daki çatışmalar öncesinde de Türkiye’nin askeri İHA ve SİHA alanında dünyanın önde gelen ülkeleri arasına girdiği çok sayıda savunma endüstrisi analisti tarafından dile getirilmişti. Askeri İHA alanında ABD ve İsrail’e bağımlı kalmak istemeyen Türkiye’nin imalata başlamasıyla büyüyen sektör, bugün ileri teknolojileri kullanan araçlar üretiyor.

Türkiye’nin bu alanda gelişmiş araçlar üretmesinde PKK’ya karşı olan askeri mücadelesinde İHA ve SİHA’ların çok sık kullanılmasının önemli bir rolü var. Türkiye, “terörle mücadele” politikası kapsamında ilk İHA’larını 1995 yılında ABD’den satın aldı. GNAT 750 model bu İHA’ların eskimesi üzerine Türkiye, 2000’li yıllarda İsrail’den İHA satın almaya başladı. Ancak İsrail’den alınan Heron tipi İHA’lar ile ilgili sürekli sorunlar yaşandı; araçlardan birkaçı düştüğü için kullanılamaz hale geldi, birkaçı teknik nedenlerle uçamadı. Bunun üzerine Heron’ların bir kısmının İsrail’e iade edildi. 2010 yılında İsrail ile Mavi Marmara krizinin yaşanması, ABD Kongresi’nin yine bu yıllarda Predator ve Reaper tipi İHA’ların satışına izin vermemesi, Türkiye’yi kendi İHA’larını üretmesi konusunda teşvik etti.

SİHA’lar çok gelişmiş ve büyük başarı elde etti

Irak‘ta yerel bir televizyona yaptığı açıklamada İnad; “Türkiye’den Bayraktar TB2, 12 adet T129 ATAK helikopter ve 6 adet de insansız hava aracına karşı savunma sistemleri satın almak için teklif ve sözleşme istedik. Bayraktar SİHA alımı konusunda uzlaşmaya vardık.” dedi. İnad, “Türkiye’nin Bayraktar TB2 isimli SİHA’ları çok gelişmiş ve büyük başarı elde etti.” açıklamasında bulunurken, “Bunlar, geceleri bile hizmet verme kapasitesine sahip olduğu için DEAŞ terörüyle mücadelemizde işimize yarar. Irak ordusu bu teknolojiden yoksun.” ifadelerini de kullandı.

Yerli SİHA için yeni talep Irak’tan yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Irak’ın işgali 20 Mart 2003 tarihinde başlamıştı.

ABD ve İngiltere öncülüğündeki koalisyon işgalden geriye yerle bir olmuş bir ülke bıraktı.

Dönemin İngiltere Başbakanı Tony Blair, işgal gerekçesi olarak sunulan istihbaratın 2015 yılında yanlış olduğunu itiraf etti. pic.twitter.com/rCdugA6tzW

— Yekvücut (@yekvucutcom) March 20, 2021

ABD’nin Irak’ı işgalinden geriye, yerle bir olmuş bir ülke kaldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Elma kokusuyla gelen ölüm, #HalepçeKatliamı:

33 yıl önce, Irak'ta yaklaşık 5 bin kişi zehirli kimyasallarla öldürüldü.

ABD ise İran düşmanlığından dolayı bu katliama göz yumdu. pic.twitter.com/Qgj5SLhI2g

— Yekvücut (@yekvucutcom) March 16, 2021

Halepçe Katliamı’nın üzerinden 33 yıl geçti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Boğaziçi Üniversitesi'ne çok demokratik ABD'nin el koymasını isteyenlere;

??Amerikan askerlerinin Irak'taki Ebu Gureyb cezaevinde, mahkumlara yaptığı işkenceleri hatırlatıyoruz. pic.twitter.com/h4JrlWmI7V

— Yekvücut (@yekvucutcom) February 8, 2021

Boğaziçi Üniversite’sine el koyması istenen ABD’nin demokrasi anlayışı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

ABD Başkanı Trump, 2007 yılında Irak’ta 17 sivilin öldürülmesi ile ilgili olaylara karışan 4 eski paralı askeri affetti. ABD Başkanı Trump’ın bu kararı tepkilere neden oldu. ABD Başkanı Trump, görev süresinin son ayına girerdi. Trump 15 kişiye af, 5 kişiye de ceza indirimi sağladığı kararını duyurdu. ABD Başkanı Trump’ın affettiği listede şu isimler yer alıyor. 16 Eylül 2007 tarihinde Irak’ın başkenti Bağdat’taki Nisur Meydanı’nda 17 sivilin öldürülmüştü. Bu olayında adı geçen ve güvenlik şirketi “Balckwater” çalışanları Nicholas Slatten, Paul Slough, Evan Liberty ve Dustin Heard Trump’ın affettiği isimler arasında yer alıyor. Olayda adı geçen askerler uzun süreli hapis cezası almıştı. Trump tarafından affedilmeleri ise büyük tepkiye neden oldu.

ABD Başkanı Trump büyük tepki çekti

“Balckwater” çalışanları Nicholas Slatten, Paul Slough, Evan Liberty ve Dustin Heard mahkemede yargılanmış ve uzun süreli hapis cezası almıştı. 4 eski paralı askerin bu şekilde ABD Başkanı Trump tarafından affedilmesi ise büyük tepkiye neden oldu. Sosyal medyadan paralı askerlerin affedilmesine ilişkin tepki yağdı. ABD Başkanı Trump’a tepki gösteren insanlar, Irak’taki olaylarda öldürülen insanların ailelerine ve çevrelerine büyük saygısızlık ve haksızlık yapıldığını söyledi. Eski İnsan Hakları İzleme Örgütü Ortadoğu Direktörü Sarah Leah Whitson, Twitter hesabından açıklama yaptı ve yaptığı açıklamada, saldırıda hayatını kaybeden 9 yaşındaki Ali adlı Iraklı çocuğu örnek gösterdi. “Ali için adalet yok, sonra da bizden neden nefret ediyorlar diye soruyoruz?” dedi. ABD Başkanı Trump’ın paralı askerleri affettiği haberini paylaşan Wall Street Journal gazetesi muhabiri James Grimaldi de olaya tepki göstererek şöyle dedi: “Trump bugün eski Blackwater çalışanlarını affederken, olaya bakan savcı saldırıda masum erkek, kadın ve çocuklara karşı nasıl sınırsızca silah kullanıldığını söylemişti.”

ABD Başkanı Trump görmezden geldi

2007 yılında özel güvenlik şirketi Blackwater’ın çalışanları Nicholas Slatten, Paul Slough, Evan Liberty ve Dustin Heard yapılan yargılamalar sonucunda “kasten adam öldürmek” dahil çeşitli suçlamalardan uzun süreli hapis cezaları almıştı. Olayla ilgili karar 2015 yılında açıklanmıştı ve karara göre, katliamda tetiği çeken ilk kişi olarak kayıtlara geçen Slatten ömür boyu hapis, diğer 3 kişi ise 30’ar yıl hapis cezası almıştı. Kararı temyize götüren Slatten’ın cezası, 2019 yılında sona eren davada onanmıştı. Amerikan hükümeti Blackwater şirketini, ABD Dışişleri Bakanlığı personelini Irak’taki ayaklanmaların olduğu savaş bölgelerinde korumak için kiralamıştı. Blackwater askerleri, 16 Eylül 2007’deki olayda Amerikan personelini koruyan , “bir intihar bombacısının konvoya yaklaştığını” sandıklarını belirtmiş, 19 yaşındaki Iraklı sürücü Ahmed Haithem Ahmed Al Rubia’yı başından vurarak öldürmüş, olayın hemen ardından da toplam 17 sivil yaşamını yitirmişti. Olay tüm dünyada geniş yankı bulmuş ve, katliamın sonrası Blackwater’ın Irak’taki çalışma izni sonlandırılmıştı. Blackwate şirketi ise adını değiştirmişti.

ABD Başkanı Trump Irak’ta sivilleri katleden askerleri affetti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı üzerine Türkiye, Kovid-19’la mücadelesine destek amacıyla Irak’a maske, yerli solunum cihazı, siperlik, koruyucu tulum ve gözlük gönderdi.

Irak’a hareket eden uçaktaki yardım malzemesi kolilerinin üzerinde Cumhurbaşkanlığı forsunun yanı sıra Mevlana’nın, “Ümitsizliğin ardında nice ümitler var. Karanlığın ardında nice güneşler var.” ve “Türkiye’den Irak Cumhuriyeti halkına sevgilerle” ifadelerine Türkçe ve Arapça yer verildi.

Türkiye’nin yardım eli Irak’a uzandı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İddialara sert bir dille yanıt veren Dışişleri Bakanlığı, “Operasyonlarımızın planlama ve icra safhalarının her birinde sivillerin can güvenliğinin sağlanmasına özel önem veriyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Pençe-Kartal ve Pençe-Kaplan Operasyonları’nda sivil kayıplar yaşanıyor.” yalanı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Dedektifler askerlerin, aralarında çocukların da bulunduğu sivilleri öldürme ve işkence suçlarından yargılanması gerektiğini belirtti. İddialar, İngiliz askerlerin Irak ve Afganistan’da işledikleri iddia edilen savaş suçlarını araştırmak için kurulan ancak daha sonra hükümet tarafından faaliyetlerine son verilen Irak Tarihi Suçlamalar Takımı (IHAT) ve Northmoor Operasyonu ekiplerince dile getirildi.

İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab, “Kanıtı olan tüm iddiaların incelendiğini” söyledi ve savaş suçu iddialarına yönelik araştırma yapılıp yapılmamasına dair tüm kararların “dengeli” şekilde alındığını savundu. İngiltere Savunma Bakanlığı ise “olayları gizleme” amacıyla hareket ettiklerine dair iddiaları reddetti. Yapılan açıklamada, “Bakanlığın Irak ve Afganistan’daki iddialara yönelik araştırma ve kovuşturma kararlarına müdahale ettiği iddiaları doğru değil” denildi.

İngiltere hükümeti ve ordusu, Afganistan ve Irak’taki savaş suçlarını gizlemekten suçalndı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Ank Bijleveld, dönemin Hollanda hükümetinin saldırıda 70 sivilin hayatını kaybettiğinin farkında olduğunu ancak bu bilgiyi Parlamento’ya iletmediğini açıkladı.

Bijleveld, dönemin Hollanda Savunma Bakanı Jeanine Hennis’in, sivil kayıpları inkar etmesinin yanlış olduğunu belirtti. Saldırı 3 Haziran 2015’te düzenlenmiş, aynı gece Hollanda Savunma Bakanlığı, sivil kayıplar konusunda bilgi sahibi olmuş, 15 Haziran 2015’te sivillerin yaşamlarını yitirdiği ortaya çıkmış, 22 Haziran 2015’te Hennis, yazılı soru önergelerine cevaben, “Hollanda’nın gerçekleştirdiği harekat sonucu hiçbir sivilin ölmediğini” söylemişti.

Hollanda Savunma Bakanı Bijleveld’e göre, hava harekatı öncesi pilotlar eksik bilgilendirildi.

Bombalanan fabrikanın çevresinde kimsenin olmadığı düşünülüyordu. Pilotlar, IŞİD’in üs olarak kullandığı fabrikada, çok sayıda bomba ve mühimmat depolandığından da habersizdi.

ABD’li yetkililer de, hava harekatında hem sivillerin hem de IŞİD savaşçılarının öldüğünü ama kimin sivil, kimin cihatçı olduğunu tespit etmenin mümkün olmadığını Hollanda’ya iletti.

Sivil kayıplar nedeniyle derin üzüntü ve pişmanlık duyduklarını belirten Bijleveld, “Bu harekat, mümkün olduğunca sivil kayıpların engellenmesi amacıyla yapıldı. Ancak bu tür risklerin hiçbir zaman tamamen dışlanamayacağı bir savaş durumu vardı” dedi.

Öte yandan Hollanda Savunma Bakanı Ank Bijleveld, 21 Eylül 2015’te “IŞİD’lilerin barındığı gerekçesiyle” Musul’da bir eve düzenlenen ve aynı 4 aileden kişinin öldüğü hava saldırısının da F-16’ları tarafından düzenlendiğini açıkladı.

Amerikan New York Times gazetesi, ölenlerin sivil olduğunu yazmıştı. Bakan Bijleveld, öldürülen sivillerin yakınlarının Hollanda’dan tazminat hakkı bulunmadığını, savcılığın yaptığı iki ayrı soruşturmada da, hava harekatına ilişkin yasa dışı bir durum saptanamadığını söyledi.

“Tazminat konusunda Irak hükümeti sorumlu” diyen Bijleveld, kurban yakınları için bir yardım fonu oluşturulması olasılığını araştırdıklarını belirtti.

Hollandalı bakan, “Bunu, suçlu olduğumuz için değil, olaydan etkilenen bölgelere yönelik bir iyi niyet göstergesi olarak yapacağız” diye konuştu.

Irak’ta 70 sivili öldüren Hollanda “savaşta olur böyle şeyler” dedi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Hollanda’da kamu yayın kuruluşu NOS ve NRC gazetesi tarafından Hollanda, Irak ve ABD’de yapılan bir araştırmayla ilgili haber yayımlandı.

Araştırmada, Hollanda’nın DAEŞ’e karşı yaptığı mücadelede F16 uçağıyla yapılan hava operasyonlarında, 3 Haziran 2015’te Kerkük’ün 55 kilometre güneybatısındaki El Havica ilçesinde en az 70 sivilin yaşamını yitirdiği belirtildi.

Araştırmada, bomba üreten bir fabrikaya yapıldığı iddia edilen hava saldırısında, El Havica ilçesinde bir semtin yerle bir olduğu, bunun DAEŞ’e karşı yapılan mücadelenin “koalisyon güçlerinin en kanlı saldırılarından biri olduğu” ifade edildi.

Hollanda’nın Suriye ve Irak’taki operasyonlarında, ilk defa nereye yapıldığı ve ne kadar sivilin öldüğüne dair bilgi edinildiği vurgulanan araştırmada, hükümetin yıllarca güvenlik nedeniyle belirli saldırılar ve sivil kayıplarla ilgili herhangi bir açıklama yapmak istemediği kaydedildi.

Savcılık umursamadı

Araştırmada, Hollanda tarafından gerçekleştirilen hava saldırıları hakkında daha fazla net bilgi edinmek için 2016’da Hollanda Savunma Bakanlığı’na, 2018’de de iki kez Hollanda Savcılığı’na yapılan başvuruların reddedildiği aktarıldı.

Hollanda Savcılığının, geçen yıl olayı araştırdığı ve soruşturmanın devam etmesi için bir sebep olmadığı kanısına vardığı bilgisi paylaşıldı.

Araştırmada, ABD Savunma Bakanlığı’nın söz konusu operasyonda, 70 sivilin hayatını kaybettiğini doğruladığı, Hollanda Savunma Bakanlığı’nca ise ülkenin hava operasyonuna dahil olduğu konusunda henüz doğrulama gelmediği belirtildi.

Bu yıl Temmuz ve Eylül ayında Irak’ta kurban yakınlarıyla görüşüldüğü ifade edilen araştırmada, hava saldırısı düzenlenen fabrikanın etrafında mülteci kampları bulunduğu ve bu bilindiği halde saldırının gerçekleştirildiğinin ortaya çıktığı bildirildi.

Operasyonda, siviller arasında ölenlerin daha fazla olduğu ve yüzlerce yaralının yanı sıra 23 çocuğun da hayatını kaybettiği kaydedildi.

Hollanda DEAŞ’la mücadele bahanesiyle Irak’ta onlarca çocuğu katletti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.