Neler yaşandı?

ABD’de yapılan anket, New York eyaletine bağlı Buffalo şehrinde Cumartesi günü gerçekleştirilen ve 10 kişinin hayatını kaybettiği silahlı saldırının sonrasında yapıldı. Irkçı saldırının ardından yetkililer, şüphelinin saldırı öncesi olay yerine giderek hazırlık yaptığını; özellikle siyahların yoğun olarak yaşadığı bölgeyi seçtiğini ve siyahları hedef aldığını söyledi. 18 yaşındaki şüpheli Payton Gendron, olayın ardından yakalanarak tutuklandı. Gendron’un saldırı düzenlemek için 320 kilometre mesafeden arabayla geldiği açıklandı. Saldırı, “ırkçı motivasyonla yapılan şiddet içerikli radikal bir eylem” olarak soruşturuluyor. Buffalo Belediye Başkanı Byron Brown da, saldırganın “mümkün olabildiğince fazla sayıda siyah kişiyi öldürmeyi” hedeflediğini söyledi.

Sosyal medya ırkçılığa kayıtsız kalıyor

Afro-Amerikalıların yüzde 52’si sosyal medyanın nefret suçlarına büyük ölçüde katkıda bulunduğu ve yüzde 45’i okullarda yeterince hoşgörü öğretilmediği tespitinde bulundu.

ABD’deki siyahiler, ırkçı saldırılara maruz kalma endişesiyle yaşıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Hollanda polisi Türklere karşı ırkçı tavrını sürdürmeye devam ediyor. Ülkenin turistik Giethoorn köyünde Türkiye kökenli Hatice Yılmaz ve 15 yaşındaki oğlu uzun süredir ırkçı tacizlere maruz kalıyor. Ancak Hollanda makamlarının, Türk ailenin yaşadığı ırkçı saldırılara ilişkin şikayetlerini görmezden geldiği ortaya çıktı. Polisin, ırkçı saldırılara ait güvenlik kamerası görüntülerini de “kaybettiği” iddialar arasında. Hollanda’nın turistik Giethoorn köyünde yaşayan Hatice Yılmaz ve 15 yaşındaki oğlu defalarca ırkçı saldırıya maruz kaldı. Buna rağmen polis, ailenin güvenlik kamerası görüntüleriyle yaptığı şikayetleri “gençlerin yaramazlığı” olarak gördü. Savcılık “yetersiz delil” gerekçesiyle davayı kapattı.

“Gençlerin yaramazlığı”

Bir grup genç, Türk ailenin evinin önüne gelerek ırkçı hakaretler savurdu. Hatice Yılmaz’ın arabasına zarar verdi. Hollanda polisi, saldırıda bulunan gençler ile bir kez görüşme yaptı. Sonra da görüntüleri kaybettiğini öne sürdü. Hatice Yılmaz’ın aracına zarar verdiğini itiraf eden bir genc 100 avro para cezası ödeyecek. Belediyeye de şikayette bulunan aile, oradan da sonuç alamadı. Olayın medyaya yansımasının ardından Doğu Hollanda Savcılığı’ndan dava dosyasının yeniden ele alınacağı açıklaması geldi.  Ancak polis bütün bu eylemleri, “gençlerin yaramazlığı” olarak değerlendirerek iki kez şikayet başvurusunu geri çevirdi. Zembla programına göre, polis, ırkçılık beyanlarını hafife alarak kanıtları kaybetti ve savcılığı bu konuda bilgilendirmedi. Belediye yetkilileri, durumu polis ve gençlik merkezi çalışanlarına ilettiklerini belirterek müdahale etmedi.

Polis ayrımcılık yönergelerini ihlal etti

Prof. Dr. Rodrigues’e göre, polis başından beri yanlış değerlendirme içindeydi. Eğer polis, olayın esasına önceden bakmış olsa, Hatice Yılmaz ve oğlunun acı çekmesinin önüne geçilebilirdi. Eski Ayrımcılıkla Mücadele Ajansı (RADAR) Genel Müdürü Cyriel Triesscheijn de, polisin “korkunç şekilde yanlış davrandığını” vurgulayarak, defalarca ayrımcılık yönergelerinin ihlal edildiğini ifade etti. Yılmaz’a göre, 15 Yaşındaki Yusuf, saldırganların her an geri gelebilecekleri korkusunu yaşıyor.

Hollanda polisi Türk ailenin yaşadığı ırkçı saldırılara sessiz kaldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Fransa’nın başkenti Paris’te göçmen karşıtı bir ırkçı, kılıçla göçmenlere saldırdı. Irkçı saldırıyla ilgili soruşturma başlatıldı. Paris’teki Bercy Parkı’nda çadırlarda yaşayan düzensiz göçmenler, dün, uyudukları vakitte bir ırkçının kılıçlı saldırısına maruz kaldı. Irkçı saldırgan önce kılıcıyla göçmenlerin çadırlarını kesti. Ardından kendisini durdurmak isteyen 2 Sudanlı göçmeni kılıç darbesiyle yaraladı. Yaralı göçmenlerden birinin hayati tehlikesinin olduğu açıklandı. Paris Büyükşehir Belediyesinin mültecilerden sorumlu Başkan Yardımcısı Ian Brossat konuyla ilgili açıklama yaptı. Brossat, saldırı için “ırkçılık” dedi. Saldırganın “Yabancılardan bıktık” diyerek saldırıyı gerçekleştirdiği bildirildi. Göçmen karşıtı ırkçı, olay yerine gelen polislerce etkisiz hale getirildi. Gözaltına alındıktan sonra da hakkında “kasıtlı şiddetten” soruşturma açıldı. Calais kentinde de daha önce, İngiltere’ye geçmek için bekleyen düzensiz göçmenlerin yaşadığı çadırları, polisler ve alandaki diğer yetkililerin ellerinde bıçaklarla kestiği anlar görsellere yansımıştı. Görüntüler insan hakları savunucularının tepkisine neden olmuştu.

Fransa’da göçmenler çadır kurdu

Fransa‘nın başkenti Paris’te, aralarında çocuklu ailelerin ve refakatsiz çocukların da olduğu göçmen grubu haftalardır bir köprü altındaki tünelde soğuk hava şartlarında yaşam mücadelesi veriyor. Başkentin 19’uncu bölgesindeki köprü altında çoğu çadırlarda kalan, Mali, Burkina Faso, Sierra Leone, Etiyopya, Cezayir, Fas gibi Afrika ülkelerinden gelen yaklaşık 200 göçmen barınma taleplerinin kabul edileceği günü bekliyor. Köprü altındaki çadırlarda kalan göçmenlerden Kongo asıllı Linon, AA muhabirine yaşadığı zorlukları anlattı. Linon, 10 Kasım’dan bu yana 12 yaşındaki ameliyatlı oğluyla sokakta yaşadığını, soğuk hava şartlarının ameliyat geçiren çocuğunun iyileşme sürecini olumsuz etkilediğini, kendi sağlığının da bozulduğunu belirtti. Fransa’ya 2018’de geldiğini, daha önce başkent dışında iltica talebinin sonuçlanmasını beklediğini söyleyen Linon, çocuğunun sağlık durumu nedeniyle Paris’e gelmek zorunda kaldığını, Paris’te acil sosyal yardım hattının kendilerini her defasında farklı geçici barınma yerine taşıdığını aktardı.

Çocuklar yemek bulamıyor

Çocuğuyla yakın geleceğe dair öngörüde bulunamadığını dile getiren Linon, “Evladımın bana, ‘Anne Noel’i nerede kutlayacağız? Çadırda mı? Nereye gideceğiz?’ diye sorması beni çok üzüyor, kalbimi acıtıyor.” diye konuştu. Linon, zor da olsa oğlu için ayakta kalmaya çalıştığını, sürekli kalabilecekleri bir barınma merkezine yerleşmeyi beklediklerini kaydetti. Kendisi gibi köprüye yakın yerlerde yaşayan birçok kişinin, göçmenlere yardım etmek için giysi ve yemek getirdiğini dile getiren Cemin, “Küçük çocuklar ne istedikleri yemeğe ulaşabiliyor ne de istedikleri gibi yıkanabiliyorlar.” dedi.

Fransa’da bir ırkçı göçmenlere saldırdı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Almanya'nın başkenti Berlin'de yaşayan 32 yaşındaki Nijeryalı Balogun Adegbayi, çocuğu ile yolda yürürken ırkçı bir kadının saldırısına maruz kaldı.

"Ülkemde ne işin var, ülkene git maymun suratlı" pic.twitter.com/RoAFGSTrGi

— Yekvücut (@yekvucutcom) November 29, 2021

Almanya’da Nijeryalı kadına ırkçı saldırı: “Ülkene git maymun suratlı” yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Almanya’da Türkler ırkçı saldırılara uğramaya devam ediyor. Solingen kentinde bir Türk‘ün kaldığı apartmana kundaklama girişiminde bulunuldu. Kimliği henüz belirlenemeyen ırkçılar Türk’ün kaldığı apartman dairesinin balkonuna molotofkokteyli fırlattı. Savcılık ve polisin açıklamasına göre, olayla ilgili cinayete teşebbüsten soruşturma açıldı. Alman polis memurlarının yapmış olduğu açıklamada, Schwert caddesindeki bir apartman dairesinin balkonuna gece saat 2  sularında içinde yanıcı sıvı bulunan bir şişe atıldığı dile getirildi. Polislerin yaptığı açıklamaya göre, olay sırasında evde olan 48 yaşındaki Türk kiracının  olayda hafif yaralandığı ifade edildi. Kiracı molotofkokteyli atıldıktan sonra çıkan yangını kendi imkanlarıyla söndürdü ve ardından da polisi aradı. 29 Mayıs 1993’te Almanya’nın Solingen şehrinde, Mevlüde ve Durmuş Genç ailesinin evi ırkçılar tarafından kundaklanmış ve 5 kişi hayatını kaybetmişti.

Almanya’da Türk aileye ırkçı saldırı

Temmuz 2021’de Almanya’da bir Türk aile daha ırkçı saldırıya maruz kaldı. Lübeck kentinde Alman bir çift Türk baba ile 4 ve 8 yaşındaki çocuklarına biber gazıyla saldırdı. Aile saldırı sonucu hastanelik oldu. Lübeck Emiyet Müdürlüğü konuyla ilgili açıklama yaptı. Olayın 3 Temmuz’da kent merkezi yakınlarında Mühlentor Meydanı’nda yaşandığı bildirildi. 4 kişilik Türk ailesi ile bir Alman çift arasında tartışma çıktığı bunun sonucunda da Türk ailenin saldırıya maruz kaldığı söylendi. Tartışma sırasında 51 yaşındaki Alman‘ın kullandığı göz yaşartıcı gazdan 45 yaşındaki Türk baba ile 4 ve 8 yaşındaki çocukları etkilendiği belirtildi. Baba ve çocukları daha sonra ambulansla hastaneye kaldırıldı. Ayrıca, saldırgan ve eşinin, göz yaşartıcı gazın yanı sıra yasak olan bazı silahlar taşıdığı da ortaya çıktı. Alman polisi silahlara el koydu. 51 yaşındaki ırkçı saldırgan hakkında yaralama ve silah yasasını ihlalden soruşturma başlatıldı. Alman çift karakola götürüldü ancak tutuklamak için sebep bulunmadığı gerekçesiyle serbest bırakıldı. Polis, olayın yabancı düşmanlığı olduğuna ilişkin emarelerin bulunduğunu duyurdu.

Türk iş adamı da saldırıya maruz kalmıştı

Almanya’da Türk bir iş adamı da ırkçıların saldırısına uğramıştı. Köln kentinde katı atık arıtma tesisi sahibi iş adamı Yüksel Aker, işçisiyle arasında geçen tartışma sonrası ihbar üzerine iş yerine gelen 6 polis tarafından kelepçelenip darbedildi. Aker, yaşadığı anları şöyle anlattı. “Kamera kayıt cihazını durduktan sonra dövmeye başladılar. Erkek polisler tutuyor kadın polisler vuruyordu. Yaptıklarını polis değil ancak kanun kaçakları yapar.” Aker, 4 polis aranın iş yerine geldiğini söyledi. Daha sonra da polisler tarafından elleri kelepçelenerek işçilerin önünde yere yatırıldığını ve diz çöktürülerek 6 bin metrekarelik işyerinde arama yapıldığı belirtti. Aker, “Polis ifademi aldıktan sonra giderken araba anahtarımı, telefonlarımı ve kamera kayıtlarını yanlarında götürmek istedi. Özel telefonumu verebileceğimi ancak iş yeri telefonum şahsi malım olmadığı ve müşterilerle temasımızın kesilmemesi gerekçesiyle vermek istemedim. Bunun üzerine 6 polis eldivenlerini taktı ve ne olduysa ondan sonra oldu.” diye konuştu.

Almanya’da Türkler saldırılara uğruyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Batı Şeria'da Filistinlilere ait küçükbaş hayvanları bıçaklayan Yahudi yerleşimciler, bu sefer de koyun sürüsüne saldırdı.

İşgalciler, motorlu testere ile Filistinlilerin koyunlarını bölgeden uzaklaştırmaya çalıştı pic.twitter.com/bIhdHlxL04

— Yekvücut (@yekvucutcom) October 6, 2021

Yahudi yerleşimciler Filistinlilere ait koyun sürüsüne saldırdı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Avusturya'nın başkenti Viyana'da, Baraa Bolat adlı Müslüman kadın, başörtüsü taktığı için ırkçı saldırıya uğradı:

"Bana 'Türkiye'ye defol git' dedi. Başörtüme saldırdı. Üzerime tükürene kadar, hakaretlerini görmezden geldim." pic.twitter.com/ZiC0ibv8q5

— Yekvücut (@yekvucutcom) September 27, 2021

Avusturya’da Müslüman bir kadına ırkçı saldırı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Almanya’da Türk aile ırkçı saldırıya uğradı. Lübeck kentinde, ırkçı bir Alman çift Türk baba ile 4 ve 8 yaşındaki çocuklarına saldırdı. Türk aile saldırı sonucu hastanelik oldu. Lübeck Emiyet Müdürlüğü, ırkçı saldırıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Olayın 3 Temmuz’da kent merkezi yakınlarında Mühlentor Meydanı’nda yaşandığı belirtildi. 4 kişilik Türk ailesi ile bir Alman çift arasında tartışma çıktığı, sonra da Türk ailenin saldırıya uğradığı söylendi. Tartışma sırasında 51 yaşındaki Alman çiftin göz yaşartıcı gaz kullandığı bildirildi. 45 yaşındaki Türk baba ile 4 ve 8 yaşındaki çocukların da gazdan etkilendiği ve daha sonra ambulansla hastaneye kaldırıldıkları belirtildi. Öte yandan saldırgan ve eşinin, göz yaşartıcı gazın yanı sıra yasak olan bazı silahlar taşıdığı da açığa çıktı. Alman polisi silahlara el koydu. 51 yaşındaki ırkçı saldırganlara yaralama ve silah yasasını ihlalden soruşturma açıldı. Alman çift karakola götürüldü fakat tutuklamak için sebep olmadığı gerekçesiyle serbest bırakıldı. Polis, olayın yabancı düşmanlığı olduğuna ilişkin emarelerin bulunduğunu duyurdu.

Almanya’da Türk iş adamı da saldırıya uğradı

Almanya’da Türk bir iş adamı da saldırıya uğramıştı. Köln kentinde katı atık arıtma tesisi sahibi iş adamı Yüksel Aker, işçisiyle arasında geçen tartışma sonrası ihbar üzerine iş yerine gelen 6 polis tarafından kelepçelenip dövüldü. Aker,  “Kamera kayıt cihazını durduktan sonra dövmeye başladılar. Erkek polisler tutuyor kadın polisler vuruyordu. Yaptıklarını polis değil ancak kanun kaçakları yapar.” diye konuştu. Aker, 4 polis aranın iş yerine geldiğini daha sonra da polisler tarafından elleri kelepçelenerek işçilerin önünde yere yatırıldığını ve diz çöktürülerek 6 bin metrekarelik işyerinde arama yapıldığını söyledi. Aker, “Polis ifademi aldıktan sonra giderken araba anahtarımı, telefonlarımı ve kamera kayıtlarını yanlarında götürmek istedi. Özel telefonumu verebileceğimi ancak iş yeri telefonum şahsi malım olmadığı ve müşterilerle temasımızın kesilmemesi gerekçesiyle vermek istemedim. Bunun üzerine 6 polis eldivenlerini taktı ve ne olduysa ondan sonra oldu.” ifadelerinde bulundu.

“Erkek polisler tutuyor kadın polisler vuruyordu”

Almanya‘da Türk iş adamı olan Yüksel Aker, sözlerine devam etti. “Gelenler karakol polisiydi. İşletmede arama yapma ve telefonlarıma el koyma yetkisi yoktu. Buna rağmen işletmeyi boşaltmamızı ve mühürleyeceklerini söylediler. Telefonlarımıza el koyup kamera kayıt cihazımızı sökerek beraberlerinde götürdüler. Dikkat çeken beni kamera kayıt cihazını durduktan sonra dövmeleri oldu. Erkek polisler tutuyor kadın polisler vuruyordu. Yaptıklarını polis değil ancak kanun kaçakları yapar.”

Almanya’da Türk aile ırkçı saldırıya uğradı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Kanada’da Müslüman bir göçmen bıçaklı saldırıya maruz kaldı. Saskatoon kentinde “Müslümanlardan nefret ettiğini” söyleyen bir grup ırkçı, Pakistanlı Müslüman bir göçmene bıçakla saldırdı. Kanada’da bir basın kuruluşu olan The Starphoenix gazetesinin haberine göre, Muhammed Kaşif adlı Pakistanlı Müslüman göçmen, 25 Haziran Cuma günü Saskatoon’un Eastview bölgesinde,  iki ırkçının kendisine saldırdığını açıkladı. Kaşif, geleneksel Pakistan kıyafetleri giydiğini söyleyerek saldırganlar tarafından sırtından ve kolundan bıçaklandığını ve sakalının kesildiğini ifade etti. Kaşif, ırkçıların sakalını keserken kendisiyle alay ettiğini belirterek, İslam düşmanı ırkçıların, “Neden bu kıyafeti giyiyorsun? Neden buradasın? Ülkene geri dön. Müslümanlardan nefret ediyorum! Ve neden sakalın var?” ifadelerini kullandığını söyledi. Diğer yandan Kaşif, olay yerine yakın park edilmiş yeşil bir araçta saldırganlar ile iş birliği yapan üçüncü bir kişinin olabileceğini de dile getirdi. Müslüman göçmene yönelik yapılan ırkçı saldırı ile ilgili soruşturma başlatıldı. Saskatoon Belediye Başkanı Charlie Clark, saldırı sonrası yaptığı açıklamalarda bulundu. Clark, yaşanan olay karşısında “dehşete düştüğünü” ve “üzüntü duyduğunu” söyledi. “Beyaz üstünlüğünü, İslamofobi’yi ve diğer her türlü ayrımcılığı yayan grupların soruşturulması ve sorumlu tutulması gerekiyor.” diye konuştu. Pakistanlı Müslüman göçmen, eşi ve üç çocuğunun hayatından endişe duyduğunu belirtti. Ayrıca yaklaşık 15 yıldır da Saskatoon’da yaşadıklarını ifade etti.

Kanada’da Müslüman göçmenler saldırılara maruz kalıyor

Kanada’da Müslüman göçmenler ırkçı saldırılara uğramaya devam ediyor. Geçtiğimiz haftalarda ülkede Müslüman bir aile İslam düşmanı bir ırkçının kurbanı olmuştu. Olayın üzerinden çok geçmemişken ülkede yeni bir ırkçı saldırı daha yaşandı. Kanada’nın St. Albert kentinde maskeli bir ırkçı, başörtülü Müslüman iki kız kardeşe saldırdı. Maske takan saldırgan yolda yürüyen 20’li yaşlarındaki iki kız kardeşe ırkçı sözler söyleyerek yanlarına yaklaştı. Ardından da kardeşlerden birini yere itti. Yere yığılan genç kız baygınlık geçirdi. Kimliği belirsiz saldırgan, bununla da yetinmedi. Diğer kardeşin boğazına bıçak dayadı ve ırkçı hakaretlerde bulundu. İslam düşmanı ırkçının saldırısıyla bayılan genç kızın sağlık durumunun iyi olduğu açıklandı. Diğer Müslüman kızın da durumunun iyi olduğu belirtildi.

Kanada’da Müslümanlar yeterince korunmuyor

Kanada polisi olayla ilgili açıklama yaptı. Polisin yaptığı açıklamaya göre, ırkçı saldırgan genç kızları darbettikten sonra olay yerinden hızla uzaklaştı. İslam düşmanı ırkçının 50’li yaşlarda olduğu bildirildi. Polis, şüpheliyi arama çalışmalarının devam ettiğini söyledi. İslam düşmanı saldırının kurbanı olan iki genç kızın Irak’tan Quebec’e gittikleri ifade edildi. Fakat orada da ırkçılık yaşadıkları ve daha sonra Alberta eyaletine taşındıkları dile getirildi. St. Albert kenti Belediye Başkanı Cathy Heron da saldırı ile ilgili konuştu. Cathy Heron, saldırıyı bir iç terör eylemi olarak nitelendirdi ve sert tepki gösterdi. Heron, sosyal medya hesabından konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Kanada’daki nefret yasalarının daha güçlü olması gerektiğini söyleyen Heron, “Şehrimdeki herkesin kendini güvende hissetmesini istiyorum” diye konuştu. Öte yandan Kanada’da Müslümanlar ne yazık ki yeterince korunmuyor. Bunun örnekleri de sık sık görülüyor.

Kanada’da Müslüman göçmene bıçaklı saldırı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Kanada’da Müslümanlar İslam düşmanı ırkçıların saldırılarına maruz kalmaya devam ediyor. Geçtiğimiz haftalarda Kanada’da Müslüman bir aile, İslam düşmanlığı terörünün kurbanı olmuştu. Olayın üzerinden çok geçmeden ülkede Müslümanlara yönelik  bir saldırı daha meydana geldi. Kanada’nın St. Albert kentinde İslam düşmanı bir ırkçı, başörtülü Müslüman iki kız kardeşe acımasızca saldırı. Yüzünde maske olan saldırgan, yolda kendi halinde yürüyen 20’li yaşlarındaki iki Müslüman kız kardeşe ırkçı sözler söyleyerek yanlarına gitti. Sonra da kız kardeşlerden birini yere fırlattı. Yere düşen başörtülü genç kız baygınlık geçirdi. Kimliği belirlenemeyen ırkçı saldırganın yaptığı sadece bununla da sınırlı kalmadı. İslam düşmanı ırkçı, diğer kardeşin de boğazına bıçak dayadı ve genç kıza hakaretler sarf etti. İslam düşmanı ırkçının saldırısıyla bayılan genç kızın sağlık durumunun iyi olduğu duyuruldu. Diğer genç kızın da iyi olduğu açıklandı.

Kanada’da Müslümanlar kendilerini savunamıyor

Kanada polisi olayla ilgili açıklamalarda bulundu. Polis, Müslüman kızlara yapılan saldırıyla ilgili, İslam düşmanı ırkçının genç kızları darbettikten sonra olay yerinden hızla uzaklaştığını söyledi. Irkçı saldırganın 50’li yaşlarda olduğu bildirildi. Şüpheliyi arama çalışmalarının devam ettiği dile getirildi. İslam karşıtı saldırıya maruz kalan iki genç kızın Irak’tan Quebec’e gittikleri belirtildi. Ancak orada da ırkçılığa uğradıkları ve ardından Alberta eyaletine taşındıkları belirtildi. St. Albert kenti Belediye Başkanı Cathy Heron da saldırı ile ilgili açıklama yaptı. Cathy Heron, saldırıyı bir iç terör eylemi olarak değerlendirdi. Irkçı olaya sert tepki veren Heron, sosyal medya hesabından konuyla ilgili paylaşım yaptı. Kanada’daki nefret yasalarının daha güçlü olması gerektiğini belirten Heron, “Şehrimdeki herkesin kendini güvende hissetmesini istiyorum” dedi. Öte yandan Kanada’da Müslümanlar ne yazık ki kendilerini yeterince savunamıyor. Ülkede yaşanan ırkçı olaylar da bu durumu kanıtlar nitelikte.

Kanada’da Müslümanlar saldırı alıştı

Kanada‘da Müslümanlar ırkçı saldırılara alıştı. Geçtiğimiz haftalarda da ırkçı bir minibüs şoförü, Müslüman ailenin üstüne aracını sürdü. Aileden 4 kişi ırkçı saldırı nedeniyle hayatını kaybetti. Kanada polisi, minibüs şoförünün, aracını kaldırımdaki yayaların üzerine sürdüğü açıkladı. Polis gerçekleşen saldırılan İslamofobik nedenlerle yapılmış olabileceğini duyurdu. London Polis Şefi Steve Williams, düzenlenen basın toplantısında, dün gece gerçekleşen ve aynı aileden 4 kişinin öldüğü, 1 çocuğun ağır yaralandığı olaya ile ilgili açıklamalarda bulundu. Polis Şefi Steve Williams, “Kurbanların, İslam inancından dolayı bu saldırıda hedef alındığına inanıyoruz” diye konuştu. Williams, ırkçı saldırının kasıtlı bir eylem olduğuna inandıklarını söyledi. Müslüman aileden 4 kişinin hayatını kaybetmesini “yıkıcı bir kayıp” olarak nitelendirdi. Ayrıca ırkçı saldırı hakkında bilgisi olan vatandaşların yetkilileri aramaları çağrısı yaptı.

Kanada’da Müslümanlar ırkçı saldırılara maruz kalıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.