İtalyan basınında yer alan haberlerde, 15 Temmuz sabahı bisiklet ile tarlaya çalışmaya giden bir grup göçmen işçiye yönelik, bir araçtan taşlı saldırıda bulunulduğu belirtildi.

Atılan taşların başlarına isabet etmesi sonucu yaralanan ve hastaneye kaldırılan Senegal ve Gine Bissau vatandaşı iki göçmene 7 günlük rapor verildiği kaydedildi.

Irkçı saldırıyı işçi sendikaları kınarken, jandarmanın olayla ilgili soruşturma başlattığı duyuruldu.

Diğer yandan ırkçı saldırı sonrası bir grup Afrikalı göçmen Bari kentindeki kilisede eylem yaptı.

Tarım işçileri sendikasının da destek verdiği eylemde göçmen işçiler, çalışma haklarının suistimal edildiğini belirterek, siyasetçilerden verdiği sözleri tutmalarını ve sorunlara çözüm getirmelerini istedi.

İtalyan ırkçılar tarlada çalışmaya giden göçmenlere saldırdı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Bu konuda istihbaratın elinde önemli deliller var. Şiddet yanlısı aşırı sağ kişi ve gruplar giderek aktifleşiyor. Aralarında hiç tanınmayan kişiler var. Çoğunluğu 30’lu yaşlarda ve erkek. İçlerinde Alman ordusunda görevli askerler ve polisler de var.

Küçük aşırı sağ gruplar kendi aralarında internet aracılığıyla anlaşıyor. Sosyal medya üzerinden örgütleniyorlar.

Aşırı sağ terör düşüncelerinin ana konuları ise kamuoyununun en yoğun tartıştığı iltica, göç ve İslam. Bombalı saldırı antrenmanları yapıyorlar.

Tehlikeli aşırı sağ grupların yeniden örgütlendiğinin en açık örneği Chemnitz kentinde ortaya çıkarılan, yabancılara, politikacılara ve gazetecilere saldırı hazırlığı içindeki ‘Revolution Chemnitz – Chemnitz İhtilali’ adlı örgüt. Sekiz kişi halen tutuklu.

Diğer bir örnek ise Alman ordusundaki subay Franco A. olayı. Franco A. ve ağı hakkındaki soruşturma yürüyor. Üsteğmen Franco A., Viyana havalimanında mermi yüklü bir silahı tuvalete saklarken yakalanmış, yapılan aramada Suriyeli sığınmacı kimliğinde liberal ve sol politikacılara karşı saldırı hazırlığı yaptığı bir liste bulunmuştu.

Bu liste sonrası Alman ordusunda Nazi yapılanmalar konusu gündeme gelmişti. Alman Savunma Bakanı Ursula Gertrud von der Leyen konunun üzerine gitmeye çalıştıysa da Alman ordusunun direnciyle karşılaşmıştı.

Almanya’da Neonaziler iç savaş hazırlığında yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Veriler, ülkede batıdan doğuya doğru gidildikçe yabancı düşmanlığının gözle görülür şekilde arttığını gösteriyor.

Araştırmaya katılanların yüzde 56’sı, “Müslümanların varlığı nedeniyle kendilerini kendi ülkelerinde yabancı hissettiklerini” ifade etti.

Her 2 kişiden biri ise Müslümanların Almanya’ya göçünün yasaklanmasından yana görüş bildirdi.

Almanların yüzde 36,6’sı, ülkelerinin yabancılar tarafından tehlike oluşturacak şekilde istila edildiğini düşünüyor. Almanya’nın doğu kesiminde yüzde 44,6’ya kadar çıkan bu oran, 2010 yılında ise ortalama yüzde 33 olarak kaydedilmişti.

Almanya’nın Köln kentinde genel merkezi bulunan İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Bekir Altaş, yaptığı yazılı açıklamada, Almanya’da yabancı düşmanlığının alarm verecek düzeye geldiğini ve siyasilerin bu duruma fiili olarak müdahalede bulunması gerektiğini belirtti.

Altaş, İslam düşmanlığı, antisemitizm ve ırkçılık gibi insan düşmanlığı türlerinin gittikçe daha çok taraftar topladığını vurgulayarak, “Siyaset ve sivil toplumun, bu ters yönlü gelişmeye beraberce hem sözlü hem de fiili olarak müdahalede bulunması gerekir.” değerlendirmesinde bulundu.

Altaş, “İslam hakkında yıkıcı tartışmalara girişmek ve imamları hedef haline getirmek suretiyle Müslümanlara olan güveni zedelemekten vazgeçilmelidir. Güdülen bu siyaset İslam düşmanı aşırı sağcıların hezeyanlarını tasdik anlamına gelmekte, aynı zamanda bu güruhu hem normalleştirmekte hem de Müslümanlara yönelik şiddet eşiğinin daha da yaygın hale gelmesine hizmet etmektedir.” görüşünü paylaştı.

Almanya’da sinagogların bugün dahi polis tarafından korunmak zorunda olmasının utanç verici bir durum olduğunu belirten Altaş, “Camilerin de artık polis tarafından korunmaya muhtaç hale gelmesini istemiyoruz. Bu problemi ortadan kaldırmanın zamanı çoktan gelmiştir.” şeklinde açıklamada bulundu.

Almanların %56’sı Müslümanlar nedeniyle kendilerini Almanya’da yabancı hissediyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Rodolfo Rodriguez 4 Temmuz akşamı Los Angeles’taki oturduğu mahallede yürüyüşe çıktığı sırada ırkçı saldırıya uğradı.

Yürüyüş yaparken küçük bir çocuğa çarptığı iddia edilen 92 yaşındaki Meksikalı yaşlı adam tuğlayla dövüldükten sonra saldırgan grup “Ülkene geri dön.” diyerek ırkçı sözel saldırıda bulundu.

Rodriguez’in ailesinin yaptığı açıklamaya göre, yaşlı adam akşam 8 civarında her gün mahallesinde yaptığı sıradan yürüyüşler için dışarı çıktı. Roriguez kaldırımda yürürken küçük bir çocuk onu geçmeye çalışırak adama çarptı.

Polisin açıklamasına göre, yaşlı adam çocuğa çarpınca çocuğun annesi Roriguez’i yere itti ve ona tuğla fırlattı.

Polisi aramak için duran bir tanığın ifadesine göre, 4 tane adam çocuğun annesinin Rodriguez’e saldırısına katılarak adama tekme attı ve kaburgalarını kırdı.

Görgü tanığı ben fotoğraf çektiğim zaman çocuğun annesi “Benim kızıma ellemeye çalıştı.” dedi ama ben gördüm bu doğru değil diyerek açıklamada bulundu.

Görgü tanığına göre yaşlı adam saldırıya uğradığ sırada çocuğun annesi yaşlı adama “Ülkene geri dön. Ne işin var burada?” şeklinde bağırıyordu.

The Sacremento Bee’nin haberine göre Rodriguez, yasal ABD vatandaşı ancak ingilizce konuşamıyor bu yüzden yaşlı adam neden saldırıya uğradığını hala bilmiyor.

Los Angeles’ta ırkçı saldırının kurbanı 92 yaşında bir Meksikalı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz, seçimden kısa bir süre önce ülkedeki yedi camiyi kapatacaklarını ve bazı imamları sınırdışı edeceklerini açıklamıştı.

AA’nın verilerine göre Avusturya’daki oylarda Erdoğan ve AK Parti’nin oyları açık ara farkla birinci.

BBC Türkçe’nin haberine göre Gudenus, bu sonuçların Avusturya’da yaşayan Türklerin ülkeye entegrasyonu konusunda büyük bir başarısızlık anlamına geldiğini söyledi.

Avusturya’dan “Erdoğan destekçileri ülkelerine dönsün” çağrısı! yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Welt gazetesinin haberine göre, konu ile ilgili konuşan Orban, “Biz bu insanları Müslüman mülteci olarak görmüyoruz.

Onları Müslüman işgalciler olarak görüyoruz.” ifadeleri kullanırken ülkede Müslümanların sayısının artmasının “paralel toplumların” oluşmasına yol açabileceğini söyledi.

Ayrıca Orban, serbest ticaret için pazarını açması sebebiyle AB Uyum Fonu’ndan para alan Macaristan’ın mültecileri kabul etmek zorunda olmadığını kaydetti.

AB’nin mülteci krizi 

2014’ten bu yana yaklaşık 2.5 milyon mülteci Akdeniz’i aşarak Avrupa Birliği topraklarına ulaştı. Tarihinin en büyük mülteci akınıyla karşı karşıya olan Avrupa ülkeleri, çözüm olarak 2 yıl önce bir kota sistemi üzerinde anlaşmıştı.

Çek Cumhuriyeti, Romanya, Slovakya ve Macaristan’ın karşı çıktığı bu sistem, İtalya ve Yunanistan’a giden 120 bin sığınmacının iki yıl içerisinde üye ülkeler arasında paylaştırılmasını içeriyor.

Ancak bazı üye ülkeler şu zamana kadar plana sadık kalmadı. Bin 300 mülteci alması gereken Macaristan, hiç sığınmacı almadı.

Macaristan Başbakanı: “Müslüman mültecileri işgalci olarak görüyoruz” yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Avrupa Parlamentosu’ndaki Özgürlükler ve Uluslar Avrupası (ENF) grubuna üye olan partilerin liderlerinin yer aldığı kongreye Fransa’dan Ulusal Cephe Genel Başkanı Marine Le Pen ile Hollanda’dan Özgürlükler Partisi lideri Geert Wilders de katıldı.

AB’nin varlığına karşı çıkan faşist liderler, “Bağımsız ulusların oluşturduğu bir Avrupa” sloganı ile düzenlendi.

Wilders “Çeklerin kapılarını toplu göçe sıkı sıkıya kapalı tutacaklarını umuyorum.” dedi ve Doğu Avrupa ülkelerinin mültecilerle ilgili tutumunu övdü.

Toplantının ev sahipliğini ise Çekya’daki sağ popülist Özgürlük ve Doğrudan Demokrasi Partisi (SPD) lideri Tomio Okamura üstlendi.

Okamura da “Avrupa’nın Müslümanlar tarafından kolonileştirilme tehlikesi altında” olduğunu savundu. “İslam’a hayır, teröristlere hayır” gibi sloganlarla puan toplayan Okamura, Çekya’da ekim ayında yapılan seçimlerde oyların yüzde 10,6’sını alarak dördüncü güç olmuştu.

İslam düşmanı ırkçı liderler Prag’da buluştu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Örgüt üyelerinin sosyal medya hesabından paylaştığı korkunç görüntü, tepkiyle karşılandı. Belediye Başkanı Onno van Veldhuizen, görüntüyü “iğrenç” diye tanımladı. “Bu bizim ahlak anlayışımıza sığmaz” diyen van Veldhuzien, Pegida üyeleri hakkında yasal işlem başlatacaklarını açıkladı. Van Veldhuizen Pazartesi sabahı ırkçı göstericilere karşı hukuki yaptırım konusunda gerekli çalışmalara başladıklarını söyledi. Eylemi, ABD’deki ırkçı Ku Klux Klan örgütünün eylemlerine benzeten Belediye Başkanı, “Siz sabahın köründe böyle bir şey yaparsanız, bende bu benzetmede bulunurum” diye konuştu. Enschede Belediye Başkanı, kent halkına da “Bu 14 kilinin sizi provoke etmesine izin vermeyin, bunlara prim vermeyin” çağrısında bulundu. Belediye Başkan Yardımcısı Eelco Eerenberg de Pegida eylemini, “İğrenç, çirkin ve ahmaklık” olarak değerlendirdi. Enschede Belediye Meclisi’ndeki diğer partiler de eyleme tepki gösterdi.

Pegida mensubu ırkçılar camiye saldırdı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

ABD’de Müslümanları temsil eden en büyük sivil toplum kuruluşu Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) ise Trump’ın başkan olmasının ardından hızla yükselişe geçen İslamofobik nefret suçlarına dikkat çekerek, Müslümanların evlerinin, iş yerlerinin ve ibadethanelerinin ülke çapında tehdit altında olduğu uyarısında bulundu.

ABD’li ırkçılar bu kez nargile salonunu gözlerine kestirdi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.