İslam Karşıtı arşivleri | Yekvucut Akıl ve vicdan sahiplerine Wed, 29 Sep 2021 13:57:05 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://yekvucut.com/wp-content/uploads/2022/11/favicon_yek.png İslam Karşıtı arşivleri | Yekvucut 32 32 Hollanda’da , Müslüman siyasetçiye “Başbakan’a suikast” iddiasıyla gözaltı https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/hollandada-musluman-siyasetciye-basbakana-suikast-iddiasiyla-gozalti/ Wed, 29 Sep 2021 13:57:05 +0000 https://yekvucut.com/?p=51211 Hollanda’daki İslam karşıtlığı giderek artıyor Hollanda Başbakanı Mark Rutte‘nin , uyuşturucu mafyası tarafından tehdit edildi. Ardından sıkı bir koruma başlatıldı....

Hollanda’da , Müslüman siyasetçiye “Başbakan’a suikast” iddiasıyla gözaltı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Hollanda’daki İslam karşıtlığı giderek artıyor

Hollanda Başbakanı Mark Rutte‘nin , uyuşturucu mafyası tarafından tehdit edildi. Ardından sıkı bir koruma başlatıldı. Hollanda basınında yer alan haberlerde, Rutte’nin ‘Mocro-mafya’ adlı organize suç örgütü tarafından hedef alındığı söylendi. Hollanda’da Başbakan  Rutte’ye yönelik saldırı veya kaçırılmasına yönelik istihbaratın ardından güvenlik önlemleri artırıldı. Çeteyle bağlantılı kişiler tarafından takip edildiği açıklandı. Başbakan Rutte’nin güvenlik servisi tarafından yapılan açıklamada, Müslüman siyasetçi Arnoud van Doorn‘un geçen hafta pazar günü Rutte’ye yönelik suikast planlarına karıştığı iddiası ile gözaltına alındığı aktarıldı. Servis, Van Doorn’un Rutte ile aynı bölgede bulunduğu sırada şüpheli hareketlerde bulunduğunu belirtti. Van Doorn’un dün ise polise verdiği ifadenin ardından serbest bırakıldığı açıklandı.

Hollandada-basbakana-suikast-suphesiyle-musluman-siyasetci-gozaltina-alindi
Müslüman siyasetçi Hollanda Başbakanı’nı eleştirdiği için haksız yere suçlandı

Müslüman siyasetçi haksız yere suçlandı

Van Doorn’un avukatı Anis Boumanjal, gözaltına alınmasının suçluluk şüphesi olmadığı için gereksiz olduğunu açıkladı. Boumanjal, “Davayı nasıl ele aldıkları konusunda makul değillerdi. Çok dramatikti” ifadelerini kullanarak, Van Doorn’un 30 saat gözaltında tutulduğunu belirtti. Geert Wilders’in liderliğindeki İslam ve yabancı karşıtı Özgürlük Partisinden (PVV) 2011’de ayrılarak İslam’ı seçen, Müslüman siyasetçi Van Doorn  yaşadığı olayın, Hollanda’da hukukun üstünlüğünün artık var olmadığının bir başka kanıtı olduğunu belirtti.

 “Eleştiri”nin karşılığı

“Eleştiren Müslüman bir siyasetçi olduğum için ve ismimi lekelemek istedikleri için haksız yere gözaltına alındım. Avukatımla bunun peşini bırakmayacağız. Sebepsiz bir yere, saçma bir gerekçe ile birinin gözaltına alınmasını insan haklarının ihlali olarak görüyoruz. Beni yıpratmaya çalışan Hollanda Güvenlik ve Terörle Mücadele Kurumuna (NCTV) karşı büyük bir dava açacağım ve tazminat talebinde bulunacağım. Bu bana yapılan tamamen bir zorbalıktır. NCTV bu şekilde beni bir süre rahatsız etmek ve taciz etmek istiyor. Benim gözaltına alınma şeklim bir hukuk devletine uymuyor. Çok kötü bir sahte suçlamayla adımı karalamak istiyorlar. Başkaları için zor bir siyasetçi iseniz ve özellikle de aynı zamanda Müslümansanız ve hakkınızı arıyorsanız, o zaman tacize uğruyorsunuz. Bu demokrasinin olmadığı bir ülkede olur ama görüldüğü gibi Hollanda’da da oluyor işte. Ben Başbakan Rutte’nin bulunduğu bölgeye suikast girişimi için değil, her zaman olduğu gibi pazar sabahı yaşlı ve bakıma muhtaç olan annemi ziyarete gittim. Zaman daha çok erken olduğu için annemin evine yakın olan bir meydanda takıldım. Orada, her zaman gittiğim ve zaman zaman karşılaştığım başbakanın da gittiği kafeteryada kahve içtim. Ardından orada bulunan spor salonuna soru sormaya gittim.” ifadeleriyle mağduriyetini anlattı.

Hollanda’da , Müslüman siyasetçiye “Başbakan’a suikast” iddiasıyla gözaltı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fransa’da seçim tartışmasına “İslam ve göç” damgası https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/fransada-secim-tartismasina-islam-ve-goc-damgasi/ Tue, 28 Sep 2021 12:32:35 +0000 https://yekvucut.com/?p=51176 Eric Zemmour yine İslam ve göç karşıtlığı ile gündemde Yazar Eric Zemmour ile Fransız siyasetinin tecrübeli ismi Luc Mélenchon arasındaki...

Fransa’da seçim tartışmasına “İslam ve göç” damgası yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Eric Zemmour yine İslam ve göç karşıtlığı ile gündemde

Yazar Eric Zemmour ile Fransız siyasetinin tecrübeli ismi Luc Mélenchon arasındaki tartışmaya, “İslam ve göç” konusu damgasını vurdu. 2022 Nisan ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine 7 ay kala Fransa siyasetinin iki tartışmacı ismi, radikal sol lider Jean Luc Mélenchon ile İslam ve göçmen karşıtı söylemleri sayesinde oylarını arttıran  Eric Zemmour’un katıldığı tartışma programı, “ideolojik atışmaya” dönüştü. Tamamen karşıt iki ayrı görüşün en önemli temsilcilerinin katıldığı tartışma programı, Fransa’da son yıllarda yaşanan toplumsal kırılmayı da gözler önüne serdi. Fransızlar’ı ekrana kilitleyen tartışmayı, geç saatlere kadar sürmesine rağmen yaklaşık 4 milyon kişi izledi. Fransa’da seçim kampanyaları resmen başlamasa da anketlerde birçok adayı sollayarak yüzde 10’un üzerinde oy toplayacağı tahmin edilen yazar Zemmour ile Fransız siyasetinin tecrübeli ismi Mélenchon arasındaki tartışmaya, “İslam ,Müslümanlar ve göç” konusu damgasını vurdu.

Fransada-seçim-tartismasina-gocmen-ve-İslam-damgasi-
Eric Zemmour yine İslam ve göç karşıtlığı ile oylarını arttırıyor

“İslam, Fransa ile bağdaşmayan bir dindir.”

Tartışmaya sert bir üslupla başlayan siyasetçi Mélenchon, “Fransa, tarihinin en zor sosyal ve ekonomik krizlerden geçiyor. Önümüzde iklim gibi devasa bir sorun da var. Siz de bu iki önemli konu dururken, kafanızı Müslümanlar’ı ülkeden atmaya takmışsınız. Bay Zemmour, siz ırkçılıktan yargılandınız. Tescilli bir ırkçısınız. Bu bodur vizyonunuzla Fransa için bir tehlikesiniz. Ama size geçit vermeyecek insanların sayısı çok. Müslümanları kovamayacaksınız. Onları dinleri ve ülkeleri Fransa arasında seçim yapmaya zorlayamayacaksınız” dedi. Yazar Eric Zemmour ise Mélenchon’a, “İslam, Cumhuriyetle bağdaşan bir din değildir. İslam siyasi bir dindir. İnananların iç dünyasıyla değil, toplumsal ve siyasi normlarla ilgilenir. İslam, medeni kanunla yarışan, Fransa ile bağdaşmayan bir dindir” karşılığını verdi.

Artan suç oranlarını Müslüman yoğunluğu ile ilişkilendirdi

Zemmour,  Müslüman göçmenlerin yoğun olduğu banliyölerde suç oranlarının artmasının bir tesadüf olmadığını öne sürerek, “Bana göre artan suç ortamı, adi suç kapsamında değil, bir cihattır. Bize karşı yürütülen bir medeniyet savaşıdır, bir yağma savaşıdır, bir tecavüz savaşıdır, bir cinayet savaşıdır” yanıtını verdi. Mélenchon ise Zemmour’a, “Artan suç oranı yoksulluk yüzündendir. Pandemi kriziyle bu durum daha da ciddi bir hal aldı. Fransa zengin bir ülke ama insanları yoksul. Asıl sorunu burada aramak lazım” ifadelerini dile getirdi.

 

Fransa’da seçim tartışmasına “İslam ve göç” damgası yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
İngiliz İslam karşıtı teröristten ABD’li teröriste bağlılık mektubu https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/ingiliz-islam-karsiti-teroristten-abdli-teroriste-baglilik-mektubu/ Tue, 03 Sep 2019 15:02:42 +0000 http://yekvucut.com/?p=24360 36 yaşındaki David Parnham, İngiltere’nin dört bir yanındaki Müslümanlara nefret dolu mektuplar gönderdi. Bu da Müslüman topluluklarda korku ve paranoyanın...

İngiliz İslam karşıtı teröristten ABD’li teröriste bağlılık mektubu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
36 yaşındaki David Parnham, İngiltere’nin dört bir yanındaki Müslümanlara nefret dolu mektuplar gönderdi. Bu da Müslüman topluluklarda korku ve paranoyanın yayılması ile sonuçlandı.

Ayrıca, Haziran 2016 ile tutuklandığı 12 Haziran 2018 tarihleri arasında Kraliçe’ye ve Theresa May’e de yüzlerce nefret içerikli mektup gönderdi .

Parnham Aralık 2016’da Güney Carolina’nın Charleston kentinde dokuz siyahiyi öldüren beyaz üstünlükçü Dylann Roof’a övgü dolu mektup yazdı. Parnham’ın DNA’sının üzerinde bulunduğu mektubun bölümleri mahkemede okundu.

Mektupta Parnham, onun gözlerini açtığını, yaptığı etnik temizlik eylemini övdüğünü ve eylemlerinin kendisini ırksal farklılık konusunda farklı hissetmesine neden olduğu için Roof’a teşekkür ettiğini söyledi.

Parnham sözlerine “Bu hayvanlardan aşırı nefret ediyorum. Camilere beyaz tozdan mektuplar gönderdim, bu yüzden Meclis’i kapatmaları gerekti. ‘Bu sadece size ne kadar karşılık verdiğimi gösteriyor.” diyerek ekledi.

Ayrıca Roof ile “etnik temizlikte” olabilecek her şeyi yapabileceğini ve öldürmenin “onun ilgisini uyandırdığını” söyledi.

Parnham ayrıca mektupta, bir arkadaşını içkisine çamaşır suyu koyarak öldürmeye çalıştığını iddia etti ve ölüm cezası verilirse “bir şeyler yapması gerekebileceğini” söyledi.

Parnham, Müslüman milletvekillerine de mektup gönderdi. Verilen emirlerin bu yıl 3 Nisan’da gerçekleşmesi gerekiyordu, ancak o gün olaysız geçti.

İngiliz İslam karşıtı teröristten ABD’li teröriste bağlılık mektubu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fransa’da camiye saldırı: Biri imam 2 kişi yaralandı https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/fransada-camiye-saldiri-biri-imam-2-kisi-yaralandi/ Fri, 28 Jun 2019 14:38:17 +0000 http://yekvucut.com/?p=23667 Fransa’nın batısındaki Brest kentinde kimliği belirsiz bir şahsın cami önünde açtığı ateş sonucu 2 kişi yaralandı. Yaralılardan birinin caminin imamı...

Fransa’da camiye saldırı: Biri imam 2 kişi yaralandı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fransa’nın batısındaki Brest kentinde kimliği belirsiz bir şahsın cami önünde açtığı ateş sonucu 2 kişi yaralandı. Yaralılardan birinin caminin imamı olduğu öğrenildi.

Olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi yönlendirildi. Saldırının ardından olay yerinden kaçan zanlı aracının yanında ölü olarak bulundu. Fransız polisi, silahlı saldırganın intihar ettiğini duyurdu.

Savcı, saldırının arkasında din düşmanlığı olduğuna dair bir kanıta ulaşmadıklarını söylese de Fransız medyasında çıkan haberlere göre saldırganın cami imamı Raşid El Jay’ı hedef aldığı belirtildi.

Fransa medyası imamı suçladı

Saldırı cami imamına gerçekleşmesine rağmen Fransa medyası imamı suçladı. İmamın vaazlarının sorunlu olduğunu iddia eden Le Figaro gazetesinin manşeti Fransa’daki İslam karşıtlığının nasıl sistematik olduğunu bir kez daha ortaya çıkardı.

Fransa İçişleri Bakanı Christophe Castaner olay sonrası sosyal medyada yaptığı paylaşımda, “Valiliklerden ülkedeki ibadet yerlerinin gözetiminin güçlendirilmesini istedim” ifadelerini kullandı.

Fransa’da camiye saldırı: Biri imam 2 kişi yaralandı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Danimarka’da İslam düşmanı ırkçı Rasmus Paludan’a polis desteği https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/danimarkada-islam-dusmani-irkci-rasmus-paludana-polis-destegi/ Mon, 15 Apr 2019 14:00:06 +0000 http://yekvucut.com/?p=22588 Danimarka’da aşırı sağcı Sıkı Yön (Stram Kurs) lideri Rasmus Paludan’ın Müslümanların yoğun yaşadığı mahallede yaptığı provokasyon sonrasında olaylar çıktı. Ekstra...

Danimarka’da İslam düşmanı ırkçı Rasmus Paludan’a polis desteği yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Danimarka’da aşırı sağcı Sıkı Yön (Stram Kurs) lideri Rasmus Paludan’ın Müslümanların yoğun yaşadığı mahallede yaptığı provokasyon sonrasında olaylar çıktı.

Ekstra Bladet gazetesine göre, Müslümanların yoğun yaşadığı başkent Kopenhag’ın Nörrebro semtindeki Blaagards Plads Meydanı’nda polis çemberinde gösteri düzenleyen aşırı sağcı Paludan, elinde tuttuğu Kur’an-ı Kerim’i havaya fırlattı.

Paludan’un bu provokatif eylemi sonrasında olaylar çıktı. Çoğunluğu gençlerden kalabalık polise taş atıp konteynerleri ateşe verirken polis de kalabalığa karşı biber gazı kullandı.

Paludan’a doğru koşan bir kişi emniyet güçleri tarafından engellendi. Kopenhag Polisi, sosyal medya hesabından, olayların yaşandığı Blaagards Plads Meydanı civarında yaşayan vatandaşların evlerinden çıkmaması ve meydandan uzak durulması çağrısında bulundu.

Sıkı Yön lideri Rasmus Paludan, 22 Mart’ta Danimarka Parlamentosu önünde kılınan cuma namazını protesto ederek Kur’an-ı Kerim yakmıştı.

Danimarka’da İslam düşmanı ırkçı Rasmus Paludan’a polis desteği yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Batı medyasının iki yüzlülüğü: Fail Müslüman değilse terörist de değil https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/bati-medyasinin-iki-yuzlulugu-fail-musluman-degilse-terorist-de-degil/ Thu, 11 Apr 2019 14:21:08 +0000 http://yekvucut.com/?p=22569 Medya takip merkezi Signal AI, son 2 yıldaki 11 farklı terör saldırısıyla ilgili 80 farklı dildeki 200 binden fazla gazete,...

Batı medyasının iki yüzlülüğü: Fail Müslüman değilse terörist de değil yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Medya takip merkezi Signal AI, son 2 yıldaki 11 farklı terör saldırısıyla ilgili 80 farklı dildeki 200 binden fazla gazete, TV ve radyo haberini inceledi.

Buna göre medyada, “aşırıcılık yanlısı” Müslümanlar, aşırı sağcılardan 3 kat daha fazla terörist olarak tanımlandı.

“Aşırıcılık yanlısı” Müslümanlar tarafından yapılan herhangi bir saldırıya ilişkin haberlerin yüzde 78’inde olay terörizmle ilişkilendirilirken, bu oran aşırı sağcıların saldırılarında yüzde 24’te kaldı.

Araştırmada, “Aşırılık yanlısı Müslümanların yaptıkları saldırıları haberleştirmek, aşırı sağcı saldırıları haberleştirmekten oldukça farklı” sonucuna varıldı.

Ancak medyanın şaşırtıcı bir şekilde Yeni Zelanda’daki 2 camiyi hedef alan saldırıyı terör eylemi olarak nitelediğine de dikkat çekildi. Bu farklılıkta, Başbakan Jacinda Ardern’in olayı 6 saat içinde terör saldırısı olarak tanımlamasının etkili olduğu değerlendirmesi yapıldı.

Karşılaştırma olarak da ABD Başkanı Donald Trump’ın Ekim 2018’de Pensilvanya eyaletindeki bir sinagoga yönelik saldırıyı, terör eylemi olarak nitelemede isteksiz davranması gösterilerek, liderlerin tutumlarının haberlere yansıdığı vurgulandı.

Batı medyasının iki yüzlülüğü: Fail Müslüman değilse terörist de değil yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Nefrete kim dur diyebilir? https://yekvucut.com/gundem/nefrete-kim-dur-diyebilir/ Thu, 28 Mar 2019 13:10:14 +0000 http://yekvucut.com/?p=22423 Yeni Zelanda’da yaşanan terör saldırısı içimizde derin bir kuyu açtı. Kuyuyu açanlar derindeki suya ulaşmak için binlerce kürekle giriştiler hem...

Nefrete kim dur diyebilir? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Yeni Zelanda’da yaşanan terör saldırısı içimizde derin bir kuyu açtı. Kuyuyu açanlar derindeki suya ulaşmak için binlerce kürekle giriştiler hem de. Üstelik bu kuyu içimizdeki ilk kuyu da değildi. Sonra durduk. Kuyuya kuş bakışı bakıverdik. İçimiz göz göz olmuştu. Binlerce yıllık bir acı kuyuya akmış, suyunsa rengi bulanmıştı…

Saldırıyı yapan caninin motivasyonu konuşuldu günlerce. Görüntüleri izleyenler şokta, izlemeyenler merakta kaldı. Bir insanın böyle canavarlaşmasını, gözünü bile kırpmadan elli insana kıymasını istesek de istemesek de seyrettik. Ve bu seyir hepimizi derinden etkiledi. Çünkü yaşananlar ne bir filmdeki katliam sahnesiydi ne de çocukluğumuzdan beri oynamak zorunda kaldığımız bir bilgisayar oyunu. Ölenler insandı, ölenler Müslüman.

İnsanların arasına nefret tohumları ekmeye çalışan azılı, obsesif bir katille karşılaştık. Ve terörün dininin, dilinin, ırkının olmadığına bir kez daha şahit olduk. Yeni Zelanda’da yaşananlar ancak cehalet ve nefretin bir ideolojiye yahut bir dine ihtiyaç duymaksızın zehrini akıtması olarak değerlendirilebilir. Ancak bu zehrin cemiyete bireysel bir çabayla zerk edilmesi, nefretin ardındaki tabloyu saklamıyor.

Katilin dinler arası bir çatışma ortamı yaratmak niyetiyle yaptığı bu katliam, mutlaka İslam düşmanlığı pompalayan bir kaynağa dayanıyor. Çünkü Hristiyan olmadığı bilinen katilin İstanbul’a Constantinople diyerek fetih çağrıları yapması, İslam dünyasında saygınlığı tartışmasız olan Erdoğan’ı öldürme planları kurması başka türlü açıklanamaz. O, koşullanmış bir İslam düşmanı. Katliamda fail, bir mimetik arzu üçgeninde, bir araya gelemeyecek iki noktayı başka yollar kullanarak birleştirmeyi başaran, son nokta görevindeydi. Geriye kalan ise noktaları birleştirip yürümekti…

Hristiyan öğretisinde Vaftizci Yahya olarak bilinen Hz. Yahya’nın hikayesini bilir misiniz? Konuyu ele alan metinler Hz. Yahya’nın katledilişini anlatır. Hikaye hükümdarın evlenmesinin haram olduğu bir kadınla evlenmek istemesiyle başlar. Hz. Yahya bunun uygun olmadığını söyleyince zindana atılır. Ama onun zindana atılması, evliliği gerçekleşmeyen kadın için yeterli değildir. Engel, nefret olur boy verir. Hz. Yahya’dan intikam almak için öz kızını kullanan kadın, kızına yüklediği mimetik arzuyu hükümdarın üstüne salar. Bu atomize arzular büyüyen dalgalar halinde kızın zihninde bulur kendini. Hükümdarın dikkatini çeken kız “Kellesini istiyorum.” deyiverince, cellat zindana koşar ve Hz. Yahya katledilir. İstenilen ölümken şiddet tırmanır ve sonunda Hz. Yahya vahşice katledilir.

Kız tıpkı Yeni Zelanda’daki cani gibi katliamın esas faili olmuş ve beklenenden daha acımasız bir sonuç doğurmuştur. Kaynağından boşalan arzunun her dalga boyunda daha şiddetli arzularla dolmasına, şiddetin ve kurbanlaştırmanın boyutlarıyla doğru orantılı olarak artmasına yol açar. Hadiseyi izleyen cemiyet ise durumu onaylayan konumundadır. Bu suskun onay ise akıllara hemen “Nazi Almanyasını” getirir.

Hatırlayın! Nazi subayları binlerce Yahudi’yi katlederken resmi evraklara nasıl not almıştı? Kudüs’te yargılanan Nazi subayı Adolf Eichmann’ın duruşmasını izleyen Hannah Arendt durumu şöyle anlatıyor: “Bu meseleyle ilgili bütün yazışmalar katı “dil kurallarına” tabiydi. Bu nedenle, Einsatzgruppen’ın raporları hariç, “imha”, “tasfiye” veya “öldürme” gibi cesur kelimelerin geçtiği belgelere pek rastlanmaz. Öldürme için belirlenen kod adlar “nihai çözüm”, “tahliye” ve “özel muamele”ydi. Arendt bu durumu şöyle açıklıyordu: “Bu dil sisteminin asıl etkisi, söz konusu insanları yaptıklarından bihaber tutması değil; insanların yaptıklarını, cinayet ve yalanlarla ilgili eski, “normal” bilgileriyle aynı kefeye koymalarını önlemesiydi”. Yani kıyımcının yaptığı katliam “kötü” değildi. Aynı zamanda günah keçisi her kimse, bunu hak etmişti. Ve en kötüsü onlar için “Her şey normal”di.

Arendt’in şaşkınlığı, Eichmann davasında herkes karşısında Yahudiler’den nefret eden, sapık ve sadist, hasta ruhlu, kötü mü kötü bir cani görmeyi beklerken sakin bir adamla karşılaşmasınaydı. Onun sözleriyle, “Eichmann’ın Yahudiler’den hastalık derecesinde nefret eden fanatik bir antisemit olduğu veya birilerinin onun beynini yıkadığı falan yoktu.” Aksine, Adolf Eichmann son derece sıradan, hatta fazlasıyla sıkıcı bir bürokrattan başka bir şey değildi. Hatta mahkemenin başlarında, kullandığı “resmi dil” sebebiyle özür diledi, zira kendisinin “tek dili, resmi yazışmalarda kullanılan bu dil” idi, bu sebeple sorulara verdiği cevaplarda “her zaman aynı şeyleri aynı biçimde ifade ediyordu.” Yani bir dilin kullanım şekli pek çok şeyi de belirliyordu.

Yeni Zelanda’da yaşananların ardından küresel medya hangi dili kullandı? Katili nasıl tanımladı? Ölenlerin Müslüman olması ve bu caniliği yapanınsa Batılı, beyaz bir erkek olması haber diline nasıl yansıdı?

Yoksa Arendt’in şaşırarak aktardığı vurdum-duymaz, içler acısı aktarım şekli devam mı etti? Maalesef hadisenin ardından ilk etapta kimsenin dili, katliamı yapana “terörist” demeye varmadı. Pek çok haber kanalında, katilin çocukluk resimlerine yer verilirken esas vurgulanmak istenen onun da bir zamanlar melek gibi bir bebek olduğuydu. Oysa katil, gözünü bile kırpmadan katlettiği insanları videoya kaydedip çoktan acımasızlığını ilan etmişti.

Peki, küresel medya kendini bir Müslümanın yerine koysa, yine aynı başlığı atıp katilin melek gibi bir bebek olduğunu anlatır mıydı? Yahut bu katliamı yapanın kendisi bir Müslüman olsa onun da bebekken meleklere benzediğinden bahseder miydi? Onlarca insanı öldüren bir adamı bebekliğiyle sunmak ne kadar da acımasız bir yaklaşım öyle değil mi? Ve sürekli barıştan, özgürlükten bahsedenler için ne büyük çelişki…

Peki, nefrete kim dur diyebilir? Mükemmel bir cemiyet mi? Maalesef böyle bir cemiyet hiç olmadı. Ki cemiyet, hiçbir zaman vücut gibi işleyen, herkesin görevini yerine getirdiği bir model de olmadı.

Cemiyete mensup her bireyinse farklı özelliklere sahip olduğu bir gerçek. Tıpkı parmak izlerimiz gibi eşsiziz. Ve işte bu eşsizlik, aynı zamanda hepimizi kurban olmaya bir adım daha yaklaştırıyor. Gurbette Müslüman olmak ya da “Nazi Almanyası”nda Yahudi olmak bir gün kurban ya da günah keçisi ilan edileceğinizin göstergesi olabilir. Üstüne üstlük Batılı bir beyaz olmadığınız için, katilinizin bir zamanlar melek gibi sarışın bir bebek olduğu da hatırlatılabilir. Şüphesiz bizim dikkat çekmemiz gereken nokta, vakalar ne kadar şahsına münhasır olursa olsun şiddet mekanizmasının bir şekilde kuruluyor olmasıdır.

Bu nedenle, ayrım yapmadan Yeni Zelanda’da masum insanların canını alan katille Türkiye’de, Fransa’da, Myanmar’da insanları katledenler arasında hiçbir fark olmadığını kabul etmek gerekiyor. Ancak buna ek olarak, yapılan katliamı sıradanlaştırmak ve suskunlukla karşılamak ise “Nazi Almanyası”nda “Eichmann olmak” ile aynı kapıya çıkıyor.

Camiye elinde çiçekle koşan, ağlayarak “ne yapacağımı bilemiyorum ama o insanlar için bir şeyler yapmam gerekiyor” diyen genci yahut başına doladığı eşarpla katledilen Müslümanların ailelerini ziyaret eden Yeni Zelanda Başbakanı Ardern’i görünce bir nebze de olsa içimiz rahatladı. Her ne kadar ilk etapta “terörist” kelimesi kullanılmak istenmese de sonunda istenen kutuplaşma ortamının aksine bir dayanışma, sahiplenme ortamı yaratıldı.

Her şeyin bir bir sıradanlaştığı şu dünyada, nefrete dur diyebilmek için, hiç değilse kötülüğü sıradanlaştırmadan, kutuplaşmak ve savaşmak yerine, kötülükle göbek bağını koparamamış olanlara inat Müslümanlara ve bulunduğu yerde azınlık olduğu için ezilenlere sahip çıkılmalıdır.

Ayşegül Yılmaz

Nefrete kim dur diyebilir? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
İngiltere’de bıçaklı saldırgan “Tüm Müslümanları öldüreceğim” diye bağırdı https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/ingilterede-bicakli-saldirgan-tum-muslumanlari-oldurecegim-diye-bagirdi/ Wed, 20 Mar 2019 06:44:51 +0000 http://yekvucut.com/?p=22321 İngiltere’nin başkenti Londra’nın güney batısındaki Surrey bölgesinde 16 Mart günü 19 yaşındaki bir erkeğin, bıçaklı saldırı sonucu yaralanmasıyla ilgili olayın detayları ortaya çıkıyor. Geçen...

İngiltere’de bıçaklı saldırgan “Tüm Müslümanları öldüreceğim” diye bağırdı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
İngiltere’nin başkenti Londra’nın güney batısındaki Surrey bölgesinde 16 Mart günü 19 yaşındaki bir erkeğin, bıçaklı saldırı sonucu yaralanmasıyla ilgili olayın detayları ortaya çıkıyor.

Geçen cuma Yeni Zelanda’da iki camiyi hedef alan terör saldırısından bir gün sonra yaşanan ve terör şüphesiyle soruşturulan olayın faili 50 yaşlarındaki kişinin saldırıdan önce ırkçı ve İslam karşıtı ifadeler kullandığı belirtildi.

Sun gazetesine konuşan görgü tanığı Vincent Sutherland, saldırganın “Tüm Müslümanlar ölmeli.” ve “Tüm Müslümanları öldüreceğim.” dediğini söyledi. Saldırganın ayrıca beyaz ırkın üstünlüğüne ilişkin ifadeler de kullandığı aktarıldı.

Başka bir mahalle sakini de yolun ortasında yürüyen saldırganın parlak bir aleti salladığını gördüğünü ve hemen kaçarak saklandığını anlattı.

Londra’da cuma namazı sırasında da iki aşırı sağcı, cemaatten bir kişiye çekiçle saldırmıştı.

İngiltere Güvenlikten Sorumlu Devlet Bakanı Ben Wallace, bugün yaptığı açıklamada, aşır sağın güçlenmesinden “endişe duyduğunu” belirtmiş ve Yeni Zelanda’daki gibi Müslümanları hedef alan bir terör saldırısının İngiltere’de de olabileceğini söylemişti.

İngiltere’de bıçaklı saldırgan “Tüm Müslümanları öldüreceğim” diye bağırdı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Yeni Zelanda’da katliam yapan teröristten “yalnız değilim” mesajı https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/yeni-zelandada-katliam-yapan-teroristten-yalniz-degilim-mesaji/ Mon, 18 Mar 2019 12:54:34 +0000 http://yekvucut.com/?p=22302 Yeni Zelanda’nın Christchurch kentindeki Al Noor ve Linwood Camilerinde cuma namazı sırasında 50 kişiyi şehit edip 40 kişiyi yaralayan terörist Brenton...

Yeni Zelanda’da katliam yapan teröristten “yalnız değilim” mesajı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Yeni Zelanda’nın Christchurch kentindeki Al Noor ve Linwood Camilerinde cuma namazı sırasında 50 kişiyi şehit edip 40 kişiyi yaralayan terörist Brenton HarrisonTarrant, cinayet suçlamasıyla mahkemeye çıkartıldı.

Yeni Zelanda’nın Christchurch şehrinde, iki camiye silahla saldıran 28 yaşındaki terörist Brenton Tarrant hakim karşısına çıkarıldı. Terörist mahkemeye beyaz bir kıyafet ve elleri kelepçeli götürüldü.

Teröristin duruşmada eliyle yaptığı işaret ise dikkat çekti. İşaretin beyaz ırkın üstünlüğünü simgeleyen White Power, yani “beyaz güç hareketi” olduğu ifade edildi.

Teröristin duruşma sırasında basına servis edilen görüntülerinde yüzü gösterilmedi, bunun mahkeme kararı olduğu belirtildi.

Dünyadaki beyaz milliyetçi gruplar ve ırkçı internet trolleri tarafından kullanılan bir sembol olarak bilinen “Beyaz güç” işareti yapan terörist, çıkarıldığı mahkemece cinayetten gözaltına alındı.

Yoğun güvenlik tedbirleri altında çıkartıldığı mahkemede kefalet talebinde bulunmayan terörist Tarrant’ın, 5 Nisan’a kadar gözaltında tutulmasına hükmedildi.

Yeni Zelanda’da katliam yapan teröristten “yalnız değilim” mesajı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Yeni Zelanda’da cuma namazı kılan Müslümanlara terörist saldırı düzenlendi https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/yeni-zelandada-cuma-namazi-kilan-muslumanlara-terorist-saldiri-duzenlendi/ Fri, 15 Mar 2019 11:53:28 +0000 http://yekvucut.com/?p=22269 Yeni Zelanda’nın Christ Church (Mesih Kilisesi) şehrinde cuma namazı sırasında camiye saldıran Hristiyan terörist 49’daqn fazla Müslümanı şehit etti, en...

Yeni Zelanda’da cuma namazı kılan Müslümanlara terörist saldırı düzenlendi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Yeni Zelanda’nın Christ Church (Mesih Kilisesi) şehrinde cuma namazı sırasında camiye saldıran Hristiyan terörist 49’daqn fazla Müslümanı şehit etti, en az 50 kişiyi de yaraladı.

Saldırganı mesajları: “Haçlı Seferi başlattık. İstanbul’u tekrar Hristiyan şehri yapacağız.”

Saldırı gerçekleştiren terörist Brenton Tarrant’ın tehditlerinden bazıları da şöyle: “İstanbul Boğazı’nın batısına geçerseniz sizi öldüreceğiz. İstanbul için geleceğiz, şehirdeki tüm cami ve minareleri yıkacağız.”

Hristiyan teröristin saldırıyı gerçekleştirdiği silahlarda Türk ve İslam düşmanı ifadeler:

Miloş Obiliç: I. Kosova Savaşı’nda Sultan I. Murad’ı şehit eden Sırp askeri.
Viyana 1683: II. Viyana Kuşatması’nın tarihi.

  1. Boemondo: Birinci Haçlı Seferi’nde Haçlı ordularının Antakya’yı işgaline kadar komutanlığını yapan prens.

732 Tours : Endülüs Emevileri’nin Paris’in güneyinde Franklara yenilmesi ve Avrupa’daki ilerleyişinin durması.
1189: 3. Haçlı Seferi’nde Akka’nın kuşatılması.
1621: Hotin Antlaşması- Genç Osman’ın önderliğindeki Osmanlı Ordusu’nun başarılı olamaması sonrasında yapılan anlaşma.

1571: Osmanlı donanmasının Haçlı donanması karşısında İnebahtı’da yenilgiye uğradığı tarih.

Alexandre Bissonnette: Kanada’da Quebec camisine saldırı düzenleyen terörist.

Charles Martel: Tours savaşında Endülüs Emevileri’ni yenilgiye uğratan Frank Krallığı askeri komutanı.

Skanderbeg: Osmanlı ordusundan kaçarak Arnavutluk’ta kendi hakimiyetini kuran ve İslamiyeti reddettiğini açıklayan devşirme Arnavut Prensi.

Antonio Bragadin: Kıbrıs’ın fethi sırasında anlaşmayı ihlal ederek Müslüman esirleri işkence ile öldüren İtalyan komutan. Ecdadımız tarafından kısas uygulanarak derisi yüzüldü.

-Topraklarınızda huzur içinde yaşayabilirsiniz ve bir zarar görmezsiniz.
-Tabii Boğaz’ın doğu yakasında olduğunuz müddetçe.

-Ama eğer Avrupa’nın topraklarında, Boğaz’ın batısında herhangi bir yerde yaşamaya teşebbüs ederseniz sizi öldürürüz ve siz hamamböceklerini topraklarımızdan süreriz.
-“Konstantinapol” için geliyoruz. Şehirdeki her bir camiyi ve minareyi yıkacağız.

Ayasofya minarelerden kurtulacak ve Konstantinapol olması gerektiği gibi bir kez daha Hristiyan hâkimiyetine girecek.
HÂLÂ ŞANSINIZ VARKEN KENDİ TOPRAKLARINIZA KAÇIN!

Hünyadi Yanoş: II. Mehmed’in 1456 Belgrad Kuşatması sırasında Osmanlı kuvvetlerinin yenilmesinde oynadığı rolle daha sonraki yüzyıllarda Macar ulusal kahramanı olarak kabul edildi.

Novak Vujoseviç: 1876 Osmanlı-Karabağ savaşında Osmanlıların yenilmesinde büyük etkisi olan savaşçı!

28 Osmanlı askerini öldürdüğü için kahraman ilan edilerek Rus imparatorundan ödül aldı.

Teröristin kullandığı dil, işgalci İsrail Başkanı Binyamin Netanyahu’nun oğlu Yair Netanyahu ile aynı!

“İstanbul’un adının aslında Konstantinopolis olduğunu ona hatırlatacağım. Orası, Türk işgalinden önceki bin yıl boyunca Bizans İmparatorluğu’nun ve Ortodoksların başkentiydi.”

 

Yeni Zelanda’da cuma namazı kılan Müslümanlara terörist saldırı düzenlendi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>