İslam karşıtlığını arşivleri | Yekvucut Akıl ve vicdan sahiplerine Tue, 24 May 2022 14:41:27 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://yekvucut.com/wp-content/uploads/2022/11/favicon_yek.png İslam karşıtlığını arşivleri | Yekvucut 32 32 İsveç tarzı “ifade özgürlüğü” https://yekvucut.com/gundem/turkiye-isvece-neden-evet-desin/ Tue, 24 May 2022 14:14:07 +0000 https://yekvucut.com/?p=55395 İskandinavya’daki Kur’an-ı Kerim yakma eylemleri İslam karşıtlığını körüklüyor. Bu eylemlerin arkasında ise Danimarkalı ırkçı siyasetçi Rasmus Paludan bulunuyor. Paludan, ülke...

İsveç tarzı “ifade özgürlüğü” yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
İskandinavya’daki Kur’an-ı Kerim yakma eylemleri İslam karşıtlığını körüklüyor. Bu eylemlerin arkasında ise Danimarkalı ırkçı siyasetçi Rasmus Paludan bulunuyor. Paludan, ülke ülke gezerek yaklaşık 300 bölgede ve özellikle Müslümanların yoğun olarak yaşadığı mahallelerde Kur’an-ı Kerim yaktı. Üstelik polisler ve bütün güvenlik güçleri onu korumak için seferber oldu. İsveç Paludan’a özel koruma bile sağladı. Paludan, Müslümanlara ve İslam’a olan nefretini, “demokratik özgürlük anlayışı” çerçevesinde dile getirdiğini iddia ediyor. Tabii onu ve çirkin eylemini savunanlar da böyle düşünüyor. Böylelikle İslam karşıtlığını ifade özgürlüğü adı altında meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Danimarka ve İsveç vatandaşlığı bulunan Paludan, 2017 yılından beri -özellikle Ramazan aylarında- Danimarka’nın çeşitli şehirlerinde Kur’an-ı Kerim yakma provokasyonlarında bulunuyor. Nefret yayma eylemlerini 5 yıldır sürdüren Müslüman ırkçısı Paludan, bu yıl 12 Mayıs’ta başkent Stockholm’de Müslümanların yaşadığı Hallunda ve Husby mahallelerinin yanı sıra Göteborg, Boras, Trollhattan kentlerinde de Kur’an-ı Kerim yakmak için özel gösteri izni istemişti. İşin en can alıcı kısmı ise Paludan’a izin verilmesiydi. Üstelik gösteri iznini onaylayan polis, karşı göstericilerin yani Müslümanların olay çıkarmaması için uyarıda bulundu. Neden mi? Çünkü bu eylemler, tam da işlerine geldiği gibi “ifade özgürlüğü” kılıfıyla süslenmişti. Devlet destekli bir provokasyondu bu. Buna göre dinlerine, inançlarına hatta peygamberlerine alenen saldırılan Müslümanlar sessiz kalacaktı. Sesini çıkarmaya yeltenen olursa da karşısında sınırsız yetkili ve bir o kadar “adil” güvenlik güçlerini bulacaktı.

Paludan’ın yaptığı özgürlük değil, nefret suçu

Danimarkalı ırkçı siyasetçi Rasmus Paludan’ı engellemek isteyenlere çeşitli yaptırımlar art arda geldi. İsveç polisi eylemcilerin etrafında “önlem” aldı. İşte bu demokratik zihniyetle alınmış önlemlerden sadece birkaçı: İsveç devlet televizyonu SVT’nin İsveçli bir muhabiri, Paludan’ın Kur’an yakma provokasyonunu eleştirmesi nedeniyle işinden uzaklaştırıldı. Müslümanlar protesto eylemi yapınca da İsveç polisi coplarla, yumruklarla karşılık verdi. İnançlarına yapılan saygısızlığa sessiz kalmayan onlarca insan tutuklandı. Polis Şefi Anders Thornberg, protesto eden Müslümanları kastederek, “Bunun gösteriyle ilgisi yok, bu hukuk toplumuna ve demokrasimize haksız bir saldırıdır.” ifadesiyle Müslümanları suçladı. Bu işte bir terslik yok mu? Din ve vicdan özgürlüğünü savunup üstüne de bu kışkırtıcı eylemlere “sahip çıkmak”, ikiyüzlülüğün somut hali değil de nedir? Peki ya Paludan’a kim dur diyecek? Onu böylesine “dokunulmaz” kılan şey ne?

Öte yandan, NATO’ya katılmak isteyen İsveç, yine ifade özgürlüğü adı altında terör örgütü PKK ve uzantıları tarafından serbestçe gösteri ve yürüyüş yapılmasına, örgüt posterleri ve flamalarının sergilenmesine de göz yumuyor. Üstüne, sergilediği Müslüman karşıtı tutum ve buna sağladığı maddi manevi desteğe rağmen şımarık bir çocuk gibi hâlâ Türkiye’nin “evet” demesini bekliyor. Hem PKK/YPG terör örgütüne destek verip hem de Türkiye’den NATO üyeliği için destek istemek ile tutarsızlığını pekiştiriyor. Buradan anlayacağımız şu ki, meselenin düşünce ve ifade özgürlüğü ile hiçbir ilgisi yok. Ancak, din ve inanç özgürlüklerinin ayaklar altına alınması, kutsal kitapları yakılarak Müslümanlara hakaret edilmesi, saygısızlık yapılması, toplumsal barışın bozulmasına göz yumulması da kabul edilemez. Tüm bunlar yaşanmamış sayılarak terör örgütlerinin sığındığı liman olan İsveç’e ifade özgürlüğü neymiş gösterelim:” HAYIR!”

İsveç tarzı “ifade özgürlüğü” yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>