Hollanda’da dijital ders içeriği üreten Logo 3000 adlı şirket, ilkokul öğrencileri için İslamofobik soru hazırladı. Hazırlanan soruda İslamofobik görseller kullanıldı. Durumu fark eden Müslüman aileler çocuklarına İslamofobik sorular sorulmasına tepki gösterdi. Hollanda’da ilkokul öğrencilerine sorulan soruda, dört resimden birinin diğerleriyle uyumlu olmadığı gerekçesiyle çöpe atılması istendi. Diğer 3 resimden farklı olarak Arapça Allah yazısı ve cami resimleri gibi İslamofobik bir resim kullanıldı. Denk Partisi milletvekili adayı Doğukan Ergin, AA muhabirine yaşanan durumla ilgili açıklama yaptı. Logo 3000 isimli eğitim şirketi hakkında kendilerine çok fazla şikayet geldiğini ifade eden Ergin, seçenekler arasında çöpe atılması gereken şıklara cami resmi, Allah lafzı gibi görsellerin yerleştirilmesine tepki gösterdi. “İslam düşmanlığı ve Müslümanlara karşı yapılan ayrımcılık ilkokul çocuklarının zihnine işleniyor.” diye konuştu. Ergin, şirketin ilkokul 3, 4 ve 5. sınıflar için dijital ders içeriği hizmeti sunduğunu ve pandemi sebebiyle uzaktan eğitim veren birçok kurumunda bu görsellerin kullanıldığını düşündüklerini belirtti.

Hollanda’da ilkokul öğrencilerine İslamofobik sorular hazırlayan şirket özür diledi

Doğukan Ergin, Hollanda’da ilkokul öğrencilerine İslamofobik sorular sorulmasına ülkedeki Müslümanların tepki verdiğini ve bunun üzerine DENK partisinin girişimi sayesinde Logo 3000 adlı şirketin açıklama yaparak özür dilediğini bildirdi. Logo 3000 isimli şirketin yaptığı açıklamada, dijital ortamda oluşan kombinasyonlar yüzünden bahsi geçen hatanın oluştuğu ve velilerden gelen mesajlar üzerine içeriklerin hemen değiştirilerek hatanın düzeltildiği belirtti. Şirket, yaşanan durumu “sistem hatası” olarak tanımladı ve Müslümanlardan af diledi.

Hollanda’da bir okulda İslam’ı “şiddet dini” olarak gösteren ödev verildi

Son yıllarda İslamofobi, Avrupa ülkelerinde giderek tırmanıyor. Camilere saldırılar ve okullarda ırkçı eylemlerle gündemden düşmeyen Avrupa’da yakın tarihte bir skandal daha patlak verdi. Kasım 2020 tarihinde Hollanda‘da bir lisede İslam’a hakaret eden ödev verildi. Hollanda’nın Leiden kentindeki Visser’t Hooft Lisesi’nde din dersinde İslam’ı “şiddet dini” olarak gösteren ödev verildi. Lise ödevinde “İnsanlar neden bu kadar çok şiddet üreten bir dine inanır?” ifadeleri kullanıldı. Müslümanların yoğun tepkisi üzerine Leiden kentindeki Visser’t Hooft Lisesi yazılı açıklama yaptı. Okuldaki din dersi sırasında “din özgürlüğü ve İslam” konulu yazı ödevinde yer alan bazı soruları tasvip etmediklerini bildirdi.

Hollanda’da ilkokul öğrencilerine İslam karşıtı eğitim yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Ayasofya’da düzenlenen “Fetih Şöleni”ne video konferans yoluyla katılıp Fetih Suresi’nin mealini okuması sonrası Yunanistan’dan yoğun eleştiriler yöneltilirken, bu ülkenin, başkent Atina’da tarihi camileri müze ve sergi salonuna çevirmesi tekrar gündeme geldi.

İbadete açık resmi camisi bulunmayan Atina’da, en eski cami olan Fethiye Camisi, kentin Osmanlı idaresinden ayrılmasının ardından askeri cezaevi ve depo gibi birçok farklı amaç için kullanıldı.

Fatih Sultan Mehmet tarafından 1458’de yaptırıldığı kabul edilen ve kentin simgesi Akropolis’in eteklerinde, arkeolojik bölge içindeki Roma Agorası’nda yer alan camide 2010’a kadar tarihi eserler depolandı. Cami, daha sonra başlatılan restorasyon çalışmalarının 2017’de tamamlanmasının ardından sergi salonu olarak kullanılıyor.

Fethiye Camisi’nin birkaç 100 metre ilerisinde de Cizderiye Camisi bulunuyor.

Kentin turistik yerlerinden Monastiraki Meydanı’nda bulunan ve yılın büyük bölümünde kapalı tutulan bu cami de dönem dönem ziyaretçilerine seramik müzesi olarak hizmet veriyor.

Atina’da inşa edilen “cami”

Öte yandan, 10 yıllar süren tartışmalardan sonra Atina’da inşaatı tamamlanan ilk “resmi cami”nin açılış tarihi ise halen belirsizliğini koruyor.

Votanikos semtinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığına ait atıl bir alandaki eski yapılar restore edilerek oluşturulan 350 kişi kapasiteli caminin minaresi bulunmuyor.

Açılışı çeşitli nedenlerden 5 kez ertelenen caminin yönetimi ise Eğitim ve Maliye bakanlıklarından iki devlet görevlisi, iki belediye çalışanı, bir yüksek mahkeme hakiminin yanı sıra Müslüman cemaatlerden iki temsilcinin bulunduğu 7 üyeli bir kurula devredilecek. Ülkede yaşayan Müslümanların çoğunluğu, Atina’ya inşa edilen bu ibadet yeri ile ilgili olumlu görüşe sahip değil.

Müslüman Türk nüfusun yaşadığı Batı Trakya ve 12 adalar dışında ibadete açık resmi cami bulunmayan Yunanistan’ın diğer bölgelerinde yaşayan Müslümanlar, ibadetlerini apartmanların bodrum katları ve dernek merkezi gibi kendi imkanlarıyla kurdukları mekanlarda yapmak zorunda kalıyor.

Ülkede bulunan camilerin çoğu ibadete kapalı

Yunanistan’da, Türk-İslam mimarisine ait yaklaşık 10 bin eser ve eser kalıntısı bulunduğu tahmin ediliyor.

Halen ayakta olan onlarca caminin çoğu ibadete kapalı, kimileri kiliseye çevrildi, bazı camiler ise kaderine terk edilmiş durumda.

Ülkede Osmanlı döneminden kalma çok sayıda eski yapı da adalet sarayı, vilayet konağı gibi hizmet binalarına dönüştürüldü.

Selanik, Drama, Kastoria, Eğriboz, Kavala, Dimetoka, Koniça ve Serez bölgelerinin yanı sıra başta Rodos ve Midilli adaları olmak üzere bazı Ege adalarında da Osmanlı mimarisine ait bakımsızlıktan harabeye dönüşen çok sayıda cami, türbe, köprü ve hamam gibi tarihi eser kalıntıları bulunuyor.

Başta Selanik’teki Yeni Cami ve Alaca İmaret Camisi olmak üzere ayakta kalanlar ise yine müze ve sergi salonu olarak kullanılıyor. Yunanistan’ın ilk başkenti Nafplio’da bir süre meclis olarak hizmet veren, günümüzde ise kültür merkezi olan Ağapaşa Camisi’nin yanı sıra Vuleftiko Camisi ise sinema ve konferans salonuna çevrilmiş durumda.

Yanya, Girit ve Larisa gibi birçok önemli Yunan şehrindeki camiler de aynı kaderi paylaşmaya devam ediyor. Rodos’taki Sultan Mustafa Camisi de nikah törenlerine ev sahipliği yapıyor.

Batı Trakya’daki Müslüman Türk Azınlığa ait din görevlilerinin ülkenin diğer bölgelerinde atıl durumda bulunan bazı camilerde dua edip cuma namazı kılmak için yaptığı başvurular ise Yunan yönetimi tarafından reddediliyor.

Atina camisiz başkent, tarihi Fethiye Camisi ise sergi salonu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Fransa’daki Müslümanların çatı kuruluşu Fransa İslam Konseyi (CFCM) bünyesinde faaliyet gösteren Fransa İslamofobi Gözlemevi’nin Başkanı Abdullah Zekri, yaptığı yazılı açıklamada, bir bilim insanının bu cümleyi sarf etmesinin üzücü olduğunu belirtti.

“Gerçek dışı bu cümle, sahibini itibarsızlaştıran ve daha da önemlisi ülkede hakim olan İslamofobi duygularını güçlendiren ve Müslüman toplumuna kötü niyetli güçlerin toplumun bir kısmını gizli amaçlarla dışlamaya çalıştığını doğrulayan provokasyondur.” ifadesini kullanan Zekri, Astagneau’nun kamuoyunda Müslümanlardan özür dilemesi gerektiğini kaydetti.

Zekri, doktorun bu sözlerine karşı Görsel İşitsel Yüksek Konseyine (CSA) konuyla ilgili girişimde bulunduğunu ifade etti.

Bu sözlerin cezalandırılması için hukuki yollara başvurabileceğine dikkati çeken Zekri, televizyon kanalını sorumluluk almaya ve doktorun sözleri yüzünden yaralanan milyonlarca Müslüman’a özür dilemeye çağırdı.

Astagneau, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının konuşulduğu CNEWS kanalındaki programda sunucunun sorusu üzerine “tükürmenin Ramazan ayı ibadeti olduğunu” ileri sürmüştü.

Fransız doktorun “Ramazan” iftirasına tepki yağdı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Almanya’da camiye taşlı saldırı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Kovid-19 testleri negatif çıkan Tebliğ Cemaati mensubu Müslümanlar, yetkililerden defalarca salıverilmelerini talep etmelerine karşın 40 günü aşkın süredir karantina tesislerinde bekliyor.

Delhi Kovid-19 Sağlık Departmanı Koordinatörü Dr. Muhammed Şuayb, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tüm üyelerin serbest bırakılmaya hazır olduğunu belirtti.

Yetkililerle birkaç defa bu durumu görüştüklerini ifade eden Şuayb, sürekli olarak evrakların hazırlanmakta olduğu cevabını aldıklarını söyledi.

Şuayb, 567’si farklı ülke vatandaşı olan karantina altındaki 3 bin 13 Müslümandan hiçbirinin serbest bırakılmadığını sözlerine ekledi.

Delhi Sağlık Departmanı’nın nisan ve mayıs ayında İçişleri Bakanlığı’na gönderdiği mektuplara ise geri dönüş yapılmadı.

Testleri negatif çıkmasına ve 14 günlük karantina sürelerinin dolmasına rağmen karantina tesislerinden çıkışlarına izin verilmeyen Müslümanlar, konuyla ilgili düzenlemelerin yapılmasını talep ediyor.

Müslümanlar hedef haline getirildi

Hindistan’da mart ayı başında Tebliğ Cemaati tarafından başkent Yeni Delhi’de düzenlenen etkinliğe katılan kişilerde Kovid-19 tespit edilmesi ve virüsün farklı bölgelere yayılması, Müslümanları nefret söylemleriyle karşı karşıya bırakmıştı.

Hükümet yanlısı televizyon kanalları, sosyal medya kullanıcıları, yazarlar ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu kişi ve kurumlar, Müslümanları adeta hedef tahtası haline getirmişti.

Tebliğ Cemaati Başkanı Mevlana Muhammed Saad Kandehlevi, etkinliği düzenlediği gerekçesiyle ciddi suçlamalarla karşı karşıya bulunuyor.

Hindistan’da Müslümanlar 40 gün geçmesine rağmen karantinada kalmaya zorlanıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Fransa’daki Türk kuruluşlarından hükümete ‘Müslümanlara ayrımcılık’ tepkisi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Açıklamada, caminin bir kısmının yandığı aktarılırken, polisin olayla ilgili soruşturma başlattığı kaydedildi.

Yahudiler Kudüs’te camiyi ateşe verdi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Öte yandan Çekya Müslüman Toplumu Birliği Başkanı Münib Hasan Er Ravi, Çek Haber Ajansına yaptığı açıklamada, ölüm tehdidini ciddiye aldıklarını ve detaylı bir şekilde araştırılmasını istediklerini söyledi.

Ülkenin Brno kentinde 1998’de kurulan cami daha önce çok sayıda ırkçı saldırıya maruz kalmış, 2016’da girişine domuz kafası konulmuş ve aynı yıl cami önünde İslam karşıtı gösteri düzenlemişti.

Çekya’da ırkçılığın sınırı yok yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi Minnesota Bölümü (CAIR-MN) tarafından yapılan açıklamaya göre, saldırgan cami içindeki beyaz tahtaya, Merry Christmas (Mutlu Noeller), Jesus (İsa), God (Tanrı) yazdı.

CAIR-MN İcra Direktörü Jaylani Hussein, kötü niyet taşıyan bu dini mesajlar ve camiye verilen zararlar nedeniyle emniyet güçlerini olayı araştırmaya çağırıyoruz dedi.

Camideki bilgisayarları da çalmaya çalıştığı söylenen saldırganın yaklaşık 7 bin dolarlık hasara neden olduğu açıklandı.

Polis, olayı camide meydana gelmesi nedeniyle bir nefret suçu olarak soruşturuyor.

Emniyet Müdürlüğü bölgedeki diğer camiler için devriyeyi artırdı.

Saldırgan henüz yakalanamadı.

Almanya’dan sonra ABD’de İslamafobik davranışlar yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Muradiye Camii’ne gönderilen mektupta, İslam dininin yanı sıra Türk ve Araplara yönelik ağır hakaretler içeren ifadeler yer aldı.

Münih’ten posta yoluyla gönderilen mektuptaki gönderici ismi ve adresinin sahte olduğu tahmin ediliyor.

Posta kutusundan cami derneği yöneticilerince alınan mektubun, yarın polise intikal ettirileceği belirtildi.

Almanya’da İslamafobinin yeni ürünleri yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.