İsmail Saymaz arşivleri | Yekvucut Akıl ve vicdan sahiplerine Sat, 02 Apr 2022 12:49:42 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://yekvucut.com/wp-content/uploads/2022/11/favicon_yek.png İsmail Saymaz arşivleri | Yekvucut 32 32 Ramazan ayının gelmesi ile sahte hoca tehlikesine dikkat https://yekvucut.com/gundem/ramazan-ayinin-gelmesi-ile-sahte-hoca-tehlikesine-dikkat/ Sat, 02 Apr 2022 12:39:53 +0000 https://yekvucut.com/?p=54477 Ramazan ayının gelmesiyle birlikte camiler doldu taştı. Özellikle 88 yıl sonra ilk teravih namazın kılındığı Ayasofya-i Kebîr Cami-i Şerîfi’ne dolan...

Ramazan ayının gelmesi ile sahte hoca tehlikesine dikkat yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Ramazan ayının gelmesiyle birlikte camiler doldu taştı. Özellikle 88 yıl sonra ilk teravih namazın kılındığı Ayasofya-i Kebîr Cami-i Şerîfi’ne dolan binlerce Müslüman tatlı bir telaş yaşadı. 2 yıl önce  açılırken yaşanan gürültüye bakınca Türk Klasik Musikisinin büyük ismi Buhurizade Mustafa Itri’nin  bestelediği Salât-ı Ümmiyye’nin hoş sesi Ayasofya Camii’ne çok yakıştı. Fakat hayat her zaman bu kadar güzel ve ahenk içinde ilerlemiyor. Ramazan ayının gelmesiyle beraber bir hastalık tekrar nüksetti; İslami değerlere saldırı. Bu saldırı bazen Müslümanlara saldırı şeklinde kendisini gösterirken bazen de İslam dininin kutsallarına açıkça hakaret ederek ortaya çıkıyor. Tamamen batıdaki İslam ırkçısı kesimlerden kopyalanarak yapılan bu saldırılar sonrası inanç daha doğrusu inanmama özgürlüğünün gündeme gelmesi de ülkemize yönelik tuhaflıklardan biri.

Ramazan ayının fetvacıları: Muhalifler

Ramazanda Müslümanların sinilerini zıplatan olaylardan biriyse Türkiye’ye has bir durum: İslam dinine dair hiçbir bilgiye sahip olmayıp fetva vermek.  Ramazanı Şerifin başlamasıyla Türkiye’de ekranlara çıkan bazı isimler, ülke olarak  “acaba şaka mı yapıyor yoksa ciddi mi?” tereddüdünü yaşamamıza sebep oldu. Bir örnekle açıklamak gerekiyorsa, Cumhuriyet Halk Partisi’nin televizyonu olarak bilinen Halk TV’de Genel Müdürlük de yapan 35 yıllık gazeteci Şaban Sevinç, kovid-19 pandemisi nedeniyle  Ramazan ayının ertelenmesi gerektiğini açıkladı. Sevinç, 2 yıl önce yaptığı bu açıklamaya gerekçe olarak da “teravih namazlarının camilerde kılınmayacak olmasını” gösterdi. İslami ilimler noktasında oldukça bilgili olduğu izlenimini vermeye çalışan Şaban Sevinç’in konuşmasında bu sorunun Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesine sorulduğunu da öğreniyoruz. Üstelik kurumsal bir muhatap Yeniçağ Gazetesi tarafından. Yani Türkiye’de yayın yapan bir gazete, Ramazan ayının tehir edilip edilmeyeceğini sorabiliyor. Bundan cesaret alan bir gazeteci de bir hatta bir kaç adım ileri giderek “Ramazan kesinlikle tehir edilmelidir” açıklamasında bulunabiliyor.  Şaban Sevinç ve Yeniçağ gazetesi istisnalar değil. Ramazan ayında şaraplı iftar yemeği tarifi veren gazete Hürriyet’ti. Ya da Türkiye’de muhalif kesimin yere göğe sığdıramadığı, araştırmacı gazetecilerin piri olarak övdüğü Uğur Dündar, yıllardır Cuma namazlarını evde kıldığını açıklamıştı. Uğur Dündar’ın tahtını zorlayan İsmail Saymaz’ın Ramazan’da verilen fitreyi bilmeyip, Kızılay’ı İslam’ı bilmemekle eleştirdiğini de hatırladığımızda bu sorunun yıllardır devam ettiğini söyleyebiliyoruz.

Bilmedikleri halde ahkam kesiyorlar

Verilen örneklerin karşımıza çıkardığı bir sonuç var, Türkiye’de medya ve siyaset başta olmak üzere pek alanda faaliyet gösteren ünlüler, ülkemizdeki insanların bin yıllık inancı olan İslam dinini bilmiyor. Bilmemelerine rağmen İslam’a dair açıklama yapma salahiyetini kendilerinde bulmaları da yaşadığımız sıkıntının uzunca bir süre devam edeceğini gösteriyor.

 

Orhan Aydın

Ramazan ayının gelmesi ile sahte hoca tehlikesine dikkat yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
İsmail Saymaz’dan Suriyeli mülteci istismarı https://yekvucut.com/feto-gercekleri/ismail-saymazdan-suriyeli-multeci-istismari/ Mon, 02 Mar 2020 14:44:14 +0000 http://yekvucut.com/?p=27621 Suriye’de katliamların en şiddetlendiği dönemde bile Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin Esed rejimine teslim edilmesini savunan İsmail Saymaz, ağız değiştirdi. Sınır kapılarını...

İsmail Saymaz’dan Suriyeli mülteci istismarı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Suriye’de katliamların en şiddetlendiği dönemde bile Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin Esed rejimine teslim edilmesini savunan İsmail Saymaz, ağız değiştirdi. Sınır kapılarını açtığı için Türkiye’yi suçlayan Saymaz, mülteci istismarında sınır tanımadı.

Suriye kaynaklı mülteci yükünü 9 yıldır tek başına çeken, Avrupa Birliği tarafından yalnız bırakılan ve Batılı müttefikleri tarafından verilen taahhütlerin hiçbirisi karşılanmayan Türkiye, İdlib’de Rusya ve İran destekli rejim saldırıları sonrasında yeniden başlayan göç dalgasına karşı sınır kapılarını açtı.

Böyle gitsin dememiştik

Türkiye’nin aldığı karar sonrası 100 binden fazla mülteci Yunanistan sınırına dayandı. 9 yıl boyunca aralıksız şekilde “Suriyeli” karşıtı propaganda yapanlar ise bir anda “Suriyeli sever” oldu. O isimlerden biri de gazeteci İsmail Saymaz. Hürriyet gazetesi muhabiri Saymaz, Suriyelilerin Avrupa’ya geçişine engel olmayan Türkiye’yi şu paylaşımıyla suçladı: “Bizler ‘Suriyeliler gitsin’ dediysek, insana yaraşır, onurlu ve güvenli bir şekilde, kendi vatanlarına gitsinler dedik. Böyle, botlarla Ege’nin sularına, Trakya’nın tarlalarına sürülsün demedik.”

Esed’e teslim edin

Suriyeliler için devleti suçlayan Saymaz, Türkiye sınırları açana kadar Suriyelilere karşı yürütülen nefret kampanyasının öncü isimlerindendi. Saymaz mültecileri hedef alan çokça paylaşım yaptı. Suriye’de katliamların aralıksız sürdüğü dönemde Saymaz, Türkiye’nin Esed ile görüşmesini, Suriyelilerin ülkelerine gönderilmesini istedi.

Canlı bomba demişti

Saymaz’a göre Suriyeli mültecilerin yakınları ile görüşmesi dahi yasaktı. Saymaz 28 Temmuz 2019’da yaptığı paylaşımda mültecileri “canlı bomba” olmakla itham etti.

Piknik bile yapamazlar

15 Temmuz darbe girişiminden kısa bir süre önce Türk toplumu ile Suriyeli mültecileri karşı karşıya getirmek için provokatif bir paylaşım yaptı. Sözcü’nün Suriyelileri kriminalize eden manşetine atıfta bulundu, “Sözcü bugün de 300 Suriyelinin Menekşe Plajı’nda denize girip ‘Suriye’, ‘Suriye’ diye bağırdığını ve mangal yakıp piknik yaptıklarını yazmış” paylaşımıyla Suriyelileri hedefe koydu.

Suriyeliler daha fazla hakka sahip yalanı

23 Haziran’da yapılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinden önce yürütülen Suriyeli karşıtı politikada da sahne almıştı. Suriyelilerin Türk vatandaşlarından daha fazla hakka sahip olduğu yalanına sarılan sarılarak “Biz hangi kurala uyuyorsak, Suriyeli de uyacak” provokasyonuna imza attı.

Hepsini geri gönderelim

31 Mart seçimleri öncesinde de Suriyeli gerilimini tırmandırmıştı. Suriyelilerin Türkiye tarafından Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla teröristlerden kurtarılan bölgelere bayramlaşmaya gitmesini suçmuş gibi sunarak “Çatışma çıkmaması adına, ülkesine tatile gidenlerden başlayarak geri dönüşü başlatmalıyız” çağrısı yaptı.

Her şey Suriyeliler yüzünden

28 Temmuz 2019 tarihli paylaşımında ise stokçuların operasyonuna karşı geliştirilen tanzim satışlarını, üniversiteli işsizleri ve asgari ücretin sorumlusu olarak Suriyelileri gösterdi. “Türk halkı İslamcıların ümmetçi hayallerinin bedelini ödemek zorunda değildir” diyerek hükümetin Suriyelileri göndermesini istedi.

İsmail Saymaz’dan Suriyeli mülteci istismarı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Özel Haber: Esed rejiminin “Pulitzer ödüllü” aklayıcısı Robert Fisk gene devrede https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/ozel-haber-esed-rejiminin-pulitzer-odullu-aklayicisi-robert-fisk-gene-devrede/ Wed, 18 Apr 2018 14:35:08 +0000 http://yekvucut.com/?p=17014 Suriye’de abluka altındaki Doğu Guta’nın Duma ilçesinde 7 Nisan’da Esed rejimi tarafından gerçekleşen kimyasal saldırı gündem düşmüyor. ABD ve müttefiklerinin...

Özel Haber: Esed rejiminin “Pulitzer ödüllü” aklayıcısı Robert Fisk gene devrede yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Suriye’de abluka altındaki Doğu Guta’nın Duma ilçesinde 7 Nisan’da Esed rejimi tarafından gerçekleşen kimyasal saldırı gündem düşmüyor.

ABD ve müttefiklerinin Suriye’de birkaç bölgeyi bombalamasıyla sona eren tepkisinden sonra, aslında gerçekleşen saldırının “kimyasal saldırı olmadığı” iddia edildi. İddianın kaynağında İngiltere’nin önemli gazetecilerinden Robert Fisk var.

Pulitzer ödüllü Robert Fisk 2013 yılında Beşar Esed rejiminin gene Doğu Guta’da gerçekleştirdiği ve 1300 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyla alakalı bir haber yapmış ve saldırının Türkiye tarafından organize edilmiş olabileceği iftirasını atmıştı. Bu iftiranın kaynağını ise FETÖ’cü Arzu Yıldız’ın yalan haberi oluşturuyordu.

Fisk, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) heyetinden önce Duma’ya gitti izlenimlerini yazdı. Fisk, Duma’da Doktor Assim Rahaibani ile görüştü ve izlenimlerini aktardı. Fisk, öncelikle Duma’da bir saldırı olduğunu kabul ediyor.

Fisk’in Doktor Rahaibani’den şahitliğinde söylediği şu: “Yoğun hava saldırısının olduğu, toz fırtınasına yol açan rüzgârlı gecede, yaşadıkları çöp dolu tünellerde ve bodrum katlarında gazdan değil oksijen eksikliğinden o belirtileri gösterdiler.” Bu iddiayı dile getiren Doktor Rahaibani saldırı günü hastanede değil. Ayrıca haberden saldırı günü hastanede olan doktorların Şam’a soruşturma için konuşmaya gittiğini öğreniyoruz. Şam’da Esed rejimi tarafından “ikna edilen” doktorların da saldırının hiç olmadığını yaşananların mizansel olduğuna dair açıklamalar yaptıkları ortaya çıktı.

Dün ve bugün Fisk’in haberini paylaşan “gazeteciler” İsmail Saymaz, Ceyda Karan “medya kuruluşları” Birgün, BBC Türkçe, Sol Haber, Cumhuriyet vb siteler bu haberi paylaşırlarken Fisk’in hem yoğun bombardımanı kabul ettiğini hem de konuştuğu doktorun o sırada hastanede olmadığını belirtmediler.

İsmail Saymaz sosyal medya hesabından: “İngiliz The Independent gazetesinin Ortadoğu muhabiri Robert Fisk, kendi imkânlarıyla gittiği Duma’da kimyasal silah iddiasını araştırdı. Görüntülerin çekildiği hastanede görevli doktor, Fisk’e insanların kimyasal silahtan zehirlenmediğini söyledi.”

Ceyda Karan ise daha da ileriye giderek: “Independent’ın kıdemli Ortadoğu muhabiri Robert Fisk Duma’da kimyasal silahlı saldırı iddiasının görüntülerinin alındığı yere yanında askeri eskort olmadan ulaşmış. Her şey normal diyor. Rusya’nın doktor/video eşliğindeki açıklamasını doğrular nitelikte bilgiler geçmiş.” yazdı.

 

Cumhuriyet, Birgün, ODA TV ve Aydınlık Robert Fisk’in paylaştığı haberi kimyasal saldırı olmadığının bir delili olarak sunarken ne Fisk’in 2013 kimyasal saldırısını aklayan tutumundan bahsettiler ne de görüştüğü doktorun o sırada hastanede olmadığını belirttiler.

 

 

 

Özel Haber: Esed rejiminin “Pulitzer ödüllü” aklayıcısı Robert Fisk gene devrede yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>