Öte yandan, “escxtra” isimli haber sitesi, EBU’nun RUV’a 5 bin avro para cezası verdiğini, bunun EBU’nun en alt sınır cezası olduğunu aktardı. EBU’nun resmi üyesi RUV’un ise verilen cezaya rağmen, Hollanda’nın Rotterdam kentinde yapılacak 2020 Eurovision Şarkı Yarışması’na katılacağı kaydedildi. İsrail’deki yarışmada puanlar dağıtılırken ekrana gelen Hatari grubunun üyeleri ellerindeki Filistin bayraklı atkıları açarak zafer işareti yapmıştı. Hatari’nin bu hareketi yarışmaya damga vurmuş, sosyal medyada büyük yankı uyandırmıştı.

Hatari yarışmayı 232 puanla 10’uncu sırada bitirmiş, bu İzlanda’nın 2009’dan bu yana aldığı en iyi derece olarak kayıtlara geçmişti. Ayrıca yarışmada Amerikalı şarkıcı Madonna’nın verdiği mini konser sırasında ünlü şarkıcıya eşlik eden dansçılardan birinin kostümünün arkasında yer alan Filistin bayrağıyla sahneye çıkması da organizasyona damgasını vurmuştu. 64. Eurovision Şarkı Yarışması finalinde 26 ülke sahne almıştı. Yapılan oylamanın ardından Eurovision’da “Arcade” isimli şarkıyla Hollanda adına yarışan Duncan Laurence 492 puan alarak yarışmayı kazanmıştı. Yarışmada İtalya ikinci, Rusya üçüncü olurken ev sahibi İsrail ise 23. olmuştu.

İşgalci İsrail’de Filistin bayrağı açan gruba ceza yağdı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İzlanda’da gündeme gelen yeni bir kanun teklifi, Müslüman ve Yahudilerin geleneksel sünnetini, çocuk haklarına tecavüz ve sağlık riski olarak niteledi.

Yeni kanun tasarısının lafzına göre, sünnet enfeksiyon riskini arttırıyor ve çocuğun acı çekmesine neden oluyor. Meclisteki  dört parti tarafından desteklenen kanun teklifi tıbbı gereklilik olmadıkça  18 yaşından küçüklere sünneti yasaklıyor.

Ancak reşit olan çocuğun kendi kararı ile sünnete herhangi bir yasak getirmiyor. Teklifi sunan dört parti 63 sandalye ile meclisin yüzde 46 çoğunluğuna sahip. Kamu yayıncısı RUV haber sitesi kanunun ne zaman mecliste oylanacağı konusunda bir açıklama yapmadı.

İzlanda’da son zamanlarda göçmen Müslüman nüfusun artması sağcı partiler tarafından tepki ile karşılanıyor. Sağcı partiler sünneti yabancıların getirdiği bir gelenek olarak görüyor ve karşı çıkıyorlar.

Diğer bir konu da hem radikal hem de sol partilerin sünneti ‘ilkel bir gelenek’ olarak değerlendirmesi ve ayrıca kadınlara yapılan sünnet ile karıştırması. Halbuki hiçbir tıbbi kazancı olmayan  kadın sünnetine karşın erkeklere yapılan sünnet, Yahudi ve Müslüman geleneğine göre bulaşıcı hastalık riskini azaltıyor, üreme organlarının daha sağlıklı kalmasını sağlıyor.

İzlanda’daki Yahudi, Katolik ve Müslüman gruplar planlanan yasa tasarısını eleştirdi.

Yahudi cemaati, girişimi Museviliğe karşı “bütün dünyadaki Yahudileri kaygılandıran biçimde” bir saldırı olarak niteledi. Avrupa Yahudi Kongresi, yayınladığı bir açık mektupta şu ifadeleri kaydetti: “İzlanda, modern zamanlardaki en önemli Yahudi ritüeli olmasa da, en önemlilerinden birini yasaklayacak tek ülke olacak.”

Ülke çapındaki Müslüman liderler meseleyi tartışmak için bu ayın başında acil bir toplantı çağrısı yapıp bir protesto planı hazırladı.

İzlanda İslam Kültür Merkezi tasarının dini özgürlüğe karşı olduğunu söyledi. İmam Ahmed Seddeeq, tasarının kültürel uyumluluk ve entegrasyona yönelik çabalara yardımcı olmadığını beyan etti.

Katolik gruplar da tasarıyı eleştirdi. Kardinal Reinhard Marx, tasarının dini özgürlüklere bir saldırı olduğunu ifade etti.

İzlanda’da Antisemitizm ve İslamofobi’nin ilk büyük zaferi: Erkek sünneti yasaklanıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Koalisyon ortaklarından Parlak Gelecek Partisi dokuz aylık görev süresinden sonra üç partili koalisyondan çekildiğini açıkladı.

Bu gelişme Benediktsson’un babası Benedikt Sveinsson’un hüküm giymiş bir pedofilin isminin aklanması için bir referans mektubu yazdığının ortaya çıkmasından sonra yaşandı.

Hjalti Sigurjón Hauksson üvey kızına 12 yıl boyunca her gün tecavüz etmekle suçlanmış ve mahkum olmuştu.

Başbakanın babasından referans mektubu

İzlanda hükümeti Başbakanın babasının yazdığı mektubu örtbas etmek ve mektubu kaleme alanın ismini açıklamayı reddetmekle suçlanıyor.

Başbakan Benediktsson’ın babasının mektup gönderdiğini Temmuz ayında öğrendiği de ortaya çıktı.

İzlanda yasalarına göre hükümlüler “onurlarının iade edilme” şansına sahip.

Bunun için referans mektupları gerekiyor. Sonunda hükümlünün sabıka kaydı siliniyor ve yeniden iş hayatına dönmesine olanak sağlanıyor.

Başbakan Benediktsson’un babasının gizlice Hauksson’a destek vermesi İzlanda halkı arasında büyük öfkeye yol açtı.

İzlanda Başbakanı’nın babası pedofili hükümlüsüne kefil olmuş yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.