İddianamede Yıldız’ın, Yunanistan’a kaçmak isterken sınırda yakalanan FETÖ şüphelisi avukat Emine Kurt Tuğcu ile WhatsApp’tan yaptığı görüşmeler de yer aldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, örgütün gizli haberleşme programı ByLock’u kullandığı tespiti üzerine Yıldız hakkında soruşturma başlattı.

Şüpheli Yıldız’ın “Yasins” kullanıcı adıyla 13 Kasım 2015 ile 11 Şubat 2016 arasında ByLock’u kullandığı, çok sayıda mesaj ve mail gönderdiği, örgüt üyelerinin bulunduğu “ali06” ve “persembe” isimli iki ByLock grubuna kaydolduğu tespit edildi.

Yıldız’ın darbe girişiminden sonra mahkeme kararıyla “Hasan” olan adını “Erdem Semih” olarak değiştirdiği belirlendi.

Ayrıca Yıldız’ın resmi kayıtlardaki ikametgahında oturmadığı, olası fiziki takipten kurtulmak için farklı adreste kaldığı ortaya çıktı.

FETÖ’nün kapatılan Turgut Özal Üniversitesinde okuduğu, üniversitenin yurdunda kaldığı ve burs aldığı belirlenen Yıldız’ın, Bank Asya’da hesabının olduğu tespit edildi.

“Dökülüyoruz”

Yıldız’ın, Yunanistan’a kaçmak isterken sınırda yakalanan FETÖ şüphelisi avukat Emine Kurt Tuğcu ile WhatsApp’tan mesajlaştığı ve yurt dışına kaçmakla ilgili görüştükleri belirlendi.

Tuğcu ile Yıldız arasındaki 3 Şubat 2019 tarihli yazışmada şu ifadeler yer aldı:

“Erdem Semih Yıldız: Bugün mü yolculuk?

Emine Kurt Tuğcu: Evet ablacım.

Yıldız: Ben de geleceğim o tarafa. Artık orada görüşürüz.

Tuğcu: Ne zaman? Yıldız: En kısa sürede, şakası yok, durum ciddi.

Tuğcu: Ne oldu, yeni gelişme mi var?

Yıldız: Id tutanağı var, biraz da zorlasalar tanık da çıkar.

Tuğcu: Patır patır dökülüyoruz, arayı uzatma, hemen gel.

Yıldız: Hayırlısı olsun ama bir an önce çık sen ne olur ne olmaz.

Yıldız: Ben de işleri toplayıp maddi durumu ayarlayıp düşüneceğim en kısa sürede.

Tuğcu: İki güne kadar çıkarız inşallah. “

Şüpheli Yıldız’ın, FETÖ üyelerinin yurt dışına kaçışlarını organize ettiği öne sürülen Selim Biçer‘den Yunanistan’da bulunan FETÖ yöneticisi “Zübeyir bey Atina” ismi ile kayıtlı şahsın telefon numarasını aldığı da belirlendi.

Yıldız’ın Biçer ile yazışmalarında da şu mesajlar yer aldı:

“Biçer: Zübeyir beyle görüşün, bana düşen bir husus varsa yardımcı olurum.

Yıldız: Tamam inşallah, Emine hanımlar yakalandı bu arada.

Biçer: Yaa çok üzüldüm, keşke haber verselerdi çıkarırdım.

Yıldız: Çıkarken yakalandılar, nasip işte.

Biçer: Rabbim yardımcıları olsun.

Yıldız: Dosya da yakalama yoktu, inşallah bırakırlar.”

Ankara Barosuna 2018’de kayıt yaptıran Yıldız, birçok FETÖ sanığının avukatlığını üstlendi. Yıldız’ın savunmasını üstlendiği isimlerden biri de Andrey Karlov suikastı sanıklarından Salih Yılmaz’dı.

Salih Yılmaz’ın Karlov’a yönelik suikast talimatını silsile yoluyla suikastçı Mevlüt Mert Altıntaş’a ileten “zümre başkanı” konumundaki örgüt üyesi olduğu iddia ediliyor.

Andrey Karlov suikastı iddianamesine göre, sanık Salih Yılmaz, 2013’ten tutuklandığı 2016’ya kadar örgütün emniyet teşkilatında “zümre başkanlığı” görevini yürüttü.

Örgüt içinde “Said” kod adını kullanan Yılmaz, emniyet müdürlüğündeki mahrem yapılanma içinde olduğu ve suikast planlaması içinde bulunduğu iddia edilen sanık Ahmet Kılıçarslan’dan aldığı suikast talimatını Altıntaş’a iletilmek üzere şüpheli Şahin Söğüt’e aktardı.

Karlov suikastının sanık avukatı Yunanistan’a kaçmak istemiş yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Ankara Cumhuriyet Savcısı Adem Akıncı tarafından hazırlanan iddianamede, Rus Büyükelçi Karlov’un, Ankaralı Gezginler Grubu’nun organize ettiği, “Gezgin Gözüyle Kaliningrad’dan Kamçatka’ya Rusya” isimli resim sergisinde FETÖ’cü terörist Mevlüt Mert Altıntaş tarafından öldürülmesine ilişkin detaylar anlatıldı.

Şüpheliler arasında yer alan Ankaralı Gezginler Grubu’nun kurucusu Mustafa Timur Özkan’ın elektronik posta hesaplarının incelemeye alındığı anlatılan iddianamede, FETÖ mensubu Özkan’ın Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’ndeki suikastın gerçekleştiği resim sergisinin açılışının 19 Aralık 2016’da yapılması için özel çaba gösterdiği ve büyükelçilik çalışanlarına da serginin 19 Aralık’ta yapılması konusunda telkinlerde bulunduğu ifade edildi.

Örgütün, 2016 Şubat ayında cinayeti planladığı kaydedilen iddianamede, FETÖ’nün saldırıyla ilgili istihbarat topladığı ve Karlov’un korumasız olacağının bilindiği sergi için çalışmalarına başladığı belirtildi.

Üçlü zirveden bir gün önce suikast

Karlov iddianamesinde, Suriye’nin mevcut siyasal durumu ve 24 Kasım 2015’te Rusya’ya ait bir bombardıman uçağının sınır ihlali yapmasından ötürü Türk jetleri tarafından düşürülmesi nedeniyle Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin gerildiği ifade edildi.

İddianamede, “suikastın planlayıcısı FETÖ’nün bu nedenle Büyükelçi Karlov’un öldürülmesi için bilinçli olarak 19 Aralık 2016 tarihini belirlediği ve saldırının gerçekleştiği serginin açılışı için büyükelçilik çalışanlarını dahi yönlendirdiği” tespitine yer verildi.

FETÖ, Suriye zirvesi öncesi Rus Büyükelçi’nin öldürülmesini özellikle istemiş yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İddianamede, MİT mahrem yapılanması içerisinde yer alan Vehbi Kürşad Akalan’ın, 2016 Şubat ayı içerisinde Büyükelçi Andrey Karlov’un koruma kullanıp kullanmadığı, hangi alanda koruma kullandığına ilişkin istihbaratı talimat doğrultusunda topladıktan sonra, abisi konumundaki BTK çalışanı Yusuf kod adlı Hüseyin Kötüce’ye ilettiği belirtildi.

Hüseyin Kötüce’nin bu bilgileri, üst pozisyonundaki FETÖ’nün kapatılan eğitim kurumundan Fatih Üniversitesinde öğretim görevlisi Sadık kod adlı Cemal Karaata’ya, Karaata’nın da örgütün MİT yapılanmasında en üst düzeyde görev alan “MİT imamı” Vedat kod adlı Cengiz Özkan’a ilettiği tespit edildi.

Bilgilerin bu silsile içerisinde örgüt elebaşı Fetullah Gülen’e ulaştırıldığı tespit edildi. Ayrıca FETÖ’nün “MİT mahrem yapılanması”nda yer alan Hüseyin Kötüce ve Cengiz Özkan’ın “ByLock” programını kullandıkları belirlendi.

İddianamede, 24 Kasım 2015’de sınır ihlali yaptığı için Rus uçağının düşürülmesi üzerine Türkiye ve Rusya arasındaki yaşanan “kriz” sonucu FETÖ’nün ve arkasındaki istihbarat örgütlerinin Karlov’u hedefe aldığı anlatıldı.

Suikastin, “İki ülkeyi olası bir savaş durumuna getirmek.” olduğu dile getirildi. FETÖ tarafından gerçekleştirilen suikastin amacının, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin büyükelçileri dahi korunamadığı, güvensiz bir ülke olduğu yönünde olumsuz bir izlenim yaratmak.” olduğu bildiridi.

FETÖ elebaşı Karlov suikastı konusunda bilgilendirilmiş yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.