Donald Trump’ın çiftliğine baskının CHP ile alakası ne?

Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamasından bir gün sonra ABD’den bir haber geldi: Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın çiftliği Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ajanları tarafından basıldı.  İlk başta Kılıçdaroğlu ile bir ilgisi yok gibi görünen haberin detaylarına baktığımızdaysa Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları sonrası Polis CHP Genel Merkezinde arama yapar mı? sorusu anlam kazanıyor. ABD’de yaşanan baskın, Donald Trump’ın başkanlık dönemindeki notlarını, kendisine sunulan brifing notlarını Ulusal Arşiv Dairesi’ne teslim etmemesi nedeniyle gerçekleşti. ABD kanunlarına göre başkanlar Beyaz Saray’daki görevleri bittiğinde tüm bilgi notlarını Ulusal Arşiv Dairesine teslim etmek zorunda. ABD’deki müesses nizam bunu bir ulusal güvenlik meselesi olarak görüyor. ABD müesses nizamına tepki olarak göreve gelen Donald Trump’ın bu kuralı çiğnemesi kimse için şaşırtıcı olmadı.

Polis CHP de kanıt arayacak mı?

ABD’de yaşanan baskını “işte kanunların uygulandığı ülkeler, herkes eşit” sözleriyle öven muhalif kesim, Türkiye’deki 55 milyon seçmenin (dolasıyla onların çocuklarını da katarsak tüm Türkiye’nin) kritik bilgilerine sahip olduğunu gerile gerile açıklayan Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanının bu bilgiye nasıl ulaştığını hiç sorgulamayacak. Ancak cevap bekleyen sorular ortada duruyor.

1. CHP YSK’nın bile elinde olmayan bilgilere nasıl ulaşmıştır?
2. Bu bilgiler muhalefet partileri hariç kim ya da kimlerde vardır?
3. Bu bilgilerin mahiyeti nedir?
4. CHP bu bilgileri “bir terör örgütü olarak görmediğini” defalarca açıkladığı PYD ile paylaşmış mıdır?
5. Kılıçdaroğlu  ahlaken ve kanunen suç olan bu fişleme dosyalarına sahip olduğunu nasıl böyle rahat bir şekilde açıklamıştır?
6. Polis CHP Genel Merkezinde arama yapar mı?

Orhan Aydın 

Polis CHP Genel Merkezinde arama yapar mı? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Kimseye hakaret etmemiş ==> @kilicdarogluk pic.twitter.com/a3J25HYoRr

— Yekvücut (@yekvucutcom) June 20, 2022

Kılıçdaroğlu hakaret arşivinde yok yok yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Muhalefetin kucakladığı Melek Çetinkaya kim?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Melek Çetinkaya ve oğlu Taha Furkan Çetinkaya’yı makamında ağırladı. Çetinkaya’yı bağrına basan Kılıçdaroğlu’na; sık sık KHK’lılara sahip çıkmasıyla gündeme gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, Ankara Milletvekili Haluk Koç gibi isimler de eklendi. CHP’nin yanı sıra, FETÖ’nün meclisteki temsilcisi HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu, İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta da Çetinkaya ve diğer askeri öğrencilerin tahliyesine sevinen isimlerden. Hatta İYİ Partili Usta, tıpkı Kılıçdaroğlu gibi Çetinkaya ailesini bizzat makamında ağırladı. 

Melek Çetinkaya, katıldığı televizyon programında FETÖ’yü öven açıklamalar yapmıştı. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen için “terörist diyemem” şeklinde konuşan Çetinkaya;

“Benim komşularım oldu mesela cemaatten (FETÖ’den). Ben tertemiz insanlar olduğunu düşünüyorum.” demişti. Çetinkaya, uzun süredir FETÖ’cü medya ve muhalefetin de desteğiyle kamuoyunu 22 Haziran’da yapılan skandal tahliyelere hazırlıyordu. Cezaevindeki FETÖ’cülerin annelerinin ağladığı görüntüler; 15 Temmuz’un bir kumpas, ceza alanların ise aslında masum olduğu algısını yaratmak için sık sık servis edildi Çetinkaya ve diğer FETÖ tetikçileri tarafından.

Muhalefet hakkında iyimser olacaksak, bu açıklamaları unuttuklarını düşünebiliriz. Ancak, muhalefetin FETÖ’ye olan desteğini “unutkanlıkla” açıklamaya çalışmak biraz zor, çünkü Çetinkaya oğlu tahliye olduktan sonra da FETÖ lehine açıklamalar yaptı.

“Suçu ve suçluyu övmek” suçundan cezaevine giren Çetinkaya, yaşadığı süreci KHK TV’ye anlatırken, geçmişteki açıklamalarını üzerine ekleyerek yineledi. Hiç pişman olmadığını söyleyen Çetinkaya, cezaevinde beraber kaldığı FETÖ’cü isimlerin aslında terörist olmadığını iddia etti. Çetinkaya, FETÖ’den ceza alan koğuş arkadaşlarını savunarak, “Cemaatten tanıdığım insanların terörist olduğuna inanmıyorum.” dedi.

Çetinkaya’nın öve öve bitiremediği isimlerden biri Kerime Yıldırım. Darbe girişiminin kritik isimlerinden eski pilot üsteğmen Yıldırım, kara yoluyla darbe girişimine katılamayan darbecilerin pilotluğunu yaparak taşınmasını sağladı. Yıldırım, darbenin en kritik noktaları olan TRT binası, Beşiktaş Vodafone Arena Stadı ve Atatürk Havalimanı’na FETÖ’cü askerleri taşıdı. Son olarak da tüm gece halka ateş eden darbecileri 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde kurtarmaya gitti. Yüzlerce insanımızı şehit eden askerleri gece boyunca taşıyan, sabaha karşı hiçbir şey olmamış gibi Yalova’daki birliğine dönen Yıldırım, Çetinkaya’nın “karıncayı bile incitmez” dediği insanlar arasında yer aldı.

Muhalefetin ikiyüzlülüğü

Tahliye kararının ardından FETÖ medyası Kronos’a konuşan Melek Çetinkaya, “Hani 15 Temmuz’u unutturmayacağız diyorlar ya ben de onlara bu utancı unutturmayacağım. Murat’ın ve Ragıp’ın adını Hava Harp Okuluna yazdırmadan benim mücadelem bitmeyecek.” şeklindeki ifadeleriyle de “evladına kavuşmayı bekleyen masum anne” maskesinden sıyrılıp gerçek amacının FETÖ’yü aklamak olduğunu bir kez daha ispat etti.

Bu cümleleri kuran kişinin, Türkiye’nin ana muhalefet partisinin Genel Başkanı tarafından ağırlanması skandal bir haber olsa da artık ne yazık ki şaşıramıyoruz. 15 Temmuz 2016’da halk darbe girişimine karşı direnirken Kemal Kılıçdaroğlu, TV başında olanları seyretmiş ve daha sonrasında yaptığı “kontrollü darbe” açıklamalarıyla da FETÖ’nün ekmeğine yağ sürmüştü. Akabinde de sürekli FETÖ ile aynı dili konuşan Kılıçdaroğlu, “siyasi cinayetler” ve “kayıp silahlar” iddialarında da FETÖ’yü taklit etmekten ileri gidemedi. Siyasetin diğer isimlerinin yanı sıra, medya alanından da “aydın” olduğunu iddia eden kişiler, Harbiyelilere sahip çıktı.

Muhalif kişiliğiyle tanınan Cumhuriyet gazetesi yazarlarından Yazgülü Aldoğan, Harbiyeli askeri öğrencileri aklamaya çalıştı. Üstelik, firari FETÖ yöneticisi Ali Yurtsever’in programında…

“Onlara kimse sahip çıkmadı, gencecik çocuklar işkenceye maruz kaldı, o gece nasıl korktular, o gece nasıl şaşırdılar…”

Muhalif isimlerin, teröristler söz konusu olduğunda takındığı hümanistçe tavrı ve merhameti bugüne kadar gerçek mağdurlar konusunda gösterdiğine hiç şahit olmadık. “Gencecik çocuklar” diye mağdur göstermeye çalıştıkları darbeci askeri öğrencileri savunan isimlerin hiçbiri, şehitlerimiz hakkında aynı duyarı göstermedi.

Darbeciler tarafından şehit edildiğinde henüz 15 yaşında olan Halil İbrahim Yıldırım, 16 yaşında şehitlik mertebesine ulaşan Abdullah Tayyip Olçok, naaşı tanınmaz hale geldiği için kimliği ancak DNA ile tespit edilebilen 16 yaşındaki şehidimiz Engin Tilbaç ve 20’li yaşlarında hayatının henüz baharında olan onlarca şehidimiz…

Hiçbiri, muhalefet isimlerin sözde hümanistliklerine nail olamadı.

Muhalefet partileri Türkiye’de sadece siyaset yapmıyor: Bizzat yaşadığımız tarihi tekrar yazarak katilleri değiştiriyor. Sonra mağdurları görmezden gelip, zalimleri mağdur ilan ediyor.

Sahi FETÖ’nün siyahi ayağını merak eden aynı muhalefet değil miydi?

FETÖ’nün siyasi ayağını merak edenlere yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Melek Çetinkaya’dan Kılıçdaroğlu’na özel teşekkür

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu‘nun Taha Furkan Çetinkaya‘ya sarılması gözlerden kaçmadı. Melek Çetinkaya, yaptığı paylaşımla Kılıçdaroğlu’na teşekkür etti:

“Askeri öğrencilere desteğini esirgemeyen Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na teşekkür ziyareti yaptık. Hapishanede kalan askeri öğrencileri ve erleri konuştuk. Mücadeleye devam.”

Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra, sık sık KHK’lılara sahip çıkmasıyla gündeme gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, Ankara Milletvekili Haluk Koç gibi isimler de Çetinkaya ailesine destek çıktı. CHP’nin yanında, FETÖ’nün meclisteki temsilsici HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu, İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta da Çetinkaya ve diğer askeri öğrencilerin tahliyesine ilişkin sevinçlerini bildirdi. Hatta İYİ Parti’li Usta, tıpkı Kılıçdaroğlu gibi Çetinkaya ailesini bizzat makamında konuk etti.

Kemal Kılıçdaroğlu tarafından sahip çıkılan Melek Çetinkaya kimdir?

Melek Çetinkaya, katıldığı televizyon programında FETÖ’yü öven açıklamalar yapmıştı. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen için “terörist diyemem” şeklinde ifadeler kullanan Çetinkaya, “Benim komşularım oldu mesela cemaatten (FETÖ’den). Ben tertemiz insanlar olduğunu düşünüyorum.” diyerek FETÖ’yü savunmuştu.

“Suçu ve suçluyu övmek” suçundan cezaevine giren Çetinkaya, akıllanmamış olacak ki hala “suçu ve suçluyu” övmeyi sürdürüyor. KHK TV’ye konuşan Çetinkaya, cezaevinde beraber kaldığı FETÖ’cü isimlerin aslında terörist olmadığını ileri sürdü. “Cemaatten tanıdığım insanların terörist olduğuna inanmıyorum.” diyen Çetinkaya, FETÖ’den ceza alan koğuş arkadaşlarının “karıncayı bile incitmeyecek insanlar” olduğunu ifade etti.

Melek Çetinkaya, darbeci pilot Kerime Yıldırım’ı övdü

Çetinkaya’nın öve öve bitiremediği ve karıncayı bile incitmeyecek insanlardan olduğunu söylediği isimlerden biri Kerime Yıldırım. Darbe girişiminin kritik isimlerinden eski pilot üsteğmen Yıldırım, kara yoluyla darbe girişimine katılamayan darbecilerin pilotluğunu yaparak taşınmalarını sağladı. Yıldırım, darbenin en kritik noktaları olan TRT binası, Beşiktaş Vodafone Arena Stadı ve Atatürk Havalimanı’na FETÖ’cü askerleri götürdü. Son olarak da tüm gece halka ateş eden darbecileri 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde kurtarmaya gitti. 

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

Kemal Kılıçdaroğlu darbecilere sahip çıktı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Kılıçdaroğlu’nun SADAT açıklaması neden yabancı gelmedi?

24 Haziran seçimlerinde yaşanacak muhtemel olaylardan bir diğeri cezaevlerinde yaşanacak isyanlardı. Fetullahçı Terör Örgütü yöneticilerinden “Sezai” kod adlı İsmail Kokuroğlu’nun planlayıp örgüt elebaşı Fetullah Gülen’e onaylattığı plana göre 24 Haziran akşamı cezaevlerinde isyanlar çıkartılacaktı. Fetullahçı Terör Örgütü’nde Deniz ve Jandarma komutanlıkları mahrem imamlığı da yapan İsmail Korkuoğlu bu plan çerçevesinde Türkiye’den 40 kişiye talimat aktarmıştı. Planın başarılı olsaydı yaşanacaklar şunları

• Seçim sonuçlarını protesto eden halk kitleleri provoke edilecek
• Aynı anda cezaevlerindeki FETÖ’cüler ve onlarla bağlantılı mahkûmlar isyan çıkartacak,
• Cezaevlerine yapılacak müdahale ile onlarca mahkumun ölmesi sağlanacak.
• Bu karışıklıktan cezaevindeki önemli örgüt üyeleri çıkartılacak.
• Türkiye’ye uluslararası müdahale için ülke içinden ve dışından çağrılar yapılacak.

Kılıçdaroğlu’nun metin yazarı SEZAİ mi?

24 Haziran akşamı ortaya çıkan büyük farka rağmen CHP yöneticileri ıslarla seçimlerin 2. tura kaldığını iddia etmişti. Bu da “İsmail Kokuroğlu’nun talimat verdiği 40 kişi arasında CHP’li bir yetkili var mıydı?” Burada İsmail Kokuroğlu’nun 15 Temmuz darbe girişiminde yakalanan mahrem imamlardan Hakan Çiçek ve CHP Urla Belediye Başkanı iken FETÖ soruşturmasında tutuklanan İbrahim Burak Oğuz ile bağlantısına değinmek gerekiyor. Ankara’da CHP’nin doğal üyeleri olarak kabul edilen Kemalist Subayların çocuklarının okuduğu özel kolejin ilk sahibi İsmail Kokuroğlu’ydu.  Kokuroğlu ayrıca CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’cü olduğunu bildiği halde aday gösterdiği İbrahim Burak Oğuz’un muhasebe bürosunun müşterilerinden biriydi. Bu verileri yan yana getirdiğimizde “Kemal Kılıçdaroğlu’nun SADAT açıklamasının talimatını İsmail Kokuroğlu mu kaleme aldı?” sorusunu sormamıza neden oluyor.

Orhan Aydın

Kemal Kılıçdaroğlu’nun SADAT şovunu SEZAİ mi hazırladı? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Parlamenter sisteme geçiş vaadini Muharrem İnce’den dinleyelim 

Muhalefet partileri 2 yıldır Türk halkının karşısına “parlamenter sisteme geçiş” dışında bir vaat ile gelmedi. Nitekim, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu yazının kaleme alındığı 23 Nisan 2022’de aynı vaadi tekrarladı. Kılıçdaroğlu TBMM özel oturumunda şu açıklamayı yaptı ” Tek adam rejimini dünyaya örnek olacak şekilde demokrasinin sınırları içinde ve sandık yoluyla ortadan kaldıracağız. 100 yıl öncesinden aldığımız ilhamla güçlendirilen ve tüm vesayetleri reddeden bir parlamenter sistemin çalışmalarına başlamış olacağız.” Kılıçdaroğlu neredeyse her ay “parlamenter sisteme geçiş” vaadi veriyor. Peki, Kılıçdaroğlu çok eleştirdiği ve tüm kötülüklerin anası olarak tanımladığı “tek adam rejimi”nden gerçekten rahatsız mı?  Bu sorunun cevabını bulmak için Cumhuriyet Halk Partisi’nin 2018 yılında Cumhurbaşkanlığına aday gösterdiği ve CHP’den 3 milyon 987 bin 962 daha fazla oy alan Muharrem İnce’nin durumuna bakmak yeterli olacaktır. İnce 24 Haziran 2018 seçimlerinde ikinci olmasına rağmen, Kemal Kılıçdaroğlu ekibi tarafından sistematik bir şekilde partiden uzaklaştırıldı. Partide olağanüstü kongre yapmasının önüne geçildi.

Cumhurbaşkanı adaylığından hainliğe 

Muharrem İnce’nin topladığı 600’den fazla delege oyunu geçersiz sayan Cumhuriyet Halk Partisi, İnce ve ekibinin partiden ayrılmasının önünü açtı. Bununla yetinmeyerek başta Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan aracılığı ile Muharrem İnce’nin “24 Haziran seçim gecesi sarhoş olduğu için halkın karşısına çıkmadığı” iddiasını yaydı. 2018 yılında CHP seçmenin gözünde Türkiye’ye çağ atlatacak lider olarak pazarlanan Muharrem İnce bugün parti seçmeninin gözünde neredeyse bir hain konumuna düşürüldü.

Kılıçdaroğlu parlamenter sisteme geçer mi?

Muharrem İnce örnekliği Kemal Kılıçdaroğlu’nun tek vukuatı da değil üstelik. Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal‘ın bir kaset kumpası ile devrilmesi sonrasında başta Baykal ekibini ardından da parti içinde kendisine rakip olabilecek tüm klikleri partiden uzaklaştırdı. 2020 yılındaki parti kongresine tek aday olarak giden ve geçerli oyların tamamını alan Kılıçdaroğlu partisinin 2022 kongresini ise gerçekleştirmeyerek erteledi.  Bugün kendi seçmenine bile “paşa paşa gidip oy vereceksiniz” sözleriyle “posta” koyan bir parti lideri olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun parlamenter sisteme geçiş vaadi gerçeklikten uzak görünmektedir.

Orhan Aydın

Parlamenter sisteme geçiş mi dediniz? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Fatih Gürsul’un FETÖ evinde ders verdiğini anlattı

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen duruşmada, tutuksuz yargılanan sanık Fatih Gürsul ile avukatları salonda yer aldı. Gelen evrakın okunmasının ardından tanıklara söz hakkı verildi. Mahkeme başkanı, ByLock’un lisans sahibi Alpaslan Demir’in (David Keynes) duruşmada tanık olarak dinlenilmesinin kararlaştırıldığını, ancak Demir’in duruşma öncesi avukatı aracılığıyla rahatsız olduğunu belirten bir dilekçe sunduğunu belirtti. Duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanan gizli tanık Karadeniz, sanık Gürsul’un bir dönem Cebeci stadının yakınlarındaki cemaat evinde kaldığını söyledi. Kemal Kılıçdaroğlu‘nun eski başdanışmanı Gürsul’un, bu örgüt evinde kalırken öğrencilere ders verdiğin anlatan tanık, ayrıca sanığın, FETÖ’nün İstanbul bölge temsilcisi olduğu belirtilen firari şüpheli Ahmet Hamdi Parlak ve Alpaslan Demir ile de dost olduğunu anlattı. Tanık Karadeniz, sanığın kod adı kullanmadığını, talimat verildiğine de şahit olmadığını kaydetti. 2000’den sonra sanığı bir daha görmediğini ifade eden Karadeniz, şunları söyledi:

“Sanığın kaldığı eve gitmiştim. 2000’li yıllar diye hatırlıyorum. Ahmet Hamdi Parlak ile yakın dostlukları vardı, 2000’li yıllardan sonra Gürsul’u bir daha hiç görmedim. Ta ki darbe olana kadar kendisinden haberim olmadı. Sanığın, Alpaslan Demir ile tanışıklığı vardır. Alpaslan Demir, ByLock patenti olan kişidir. Bu kişiyle de dostlukları vardı. Sanık, eve gelen askeri okullara hazırlanan öğrencilere ders anlatırdı.”

Yasin Ugan önceki ifadelerini reddetti

“Karadeniz” kod adlı tanığın dinlenmesinin ardından cezaevinde tutuklu bulunan Yasin Ugan tanık olarak dinlendi. Ugan, daha önce İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığını, sanığı tanımadığını, önceki ifadesini işkenceyle verdiğini iddia etti. Söz alan Fatih Gürsul, öğrenci evlerinde kalmadığını, kimseyi çalıştırmadığını, akademisyen olduğunu söyleyerek, danışman olduğunun basında yer alması üzerine çeşitli yerlerden tebrik telefonları geldiğini ileri sürdü. Ayrıca Gürsul, Ocak 2015’te satın aldığı telefonun incelendiğini, bu telefonda 2014 Ağustos ayında ByLock kullanıldığına rastlandığını belirterek, telefonun tekrar incelenmesini talep etti.

15 yıla kadar hapis cezası isteniyor

Kemal Kılıçdaroğlu‘nun eski başdanışmanı Fatih Gürsul‘un avukatının da ifadesinin ardından savcı, esasa ilişkin mütalaasını bildirdi. Mütalaada, sanığın ByLock kullanarak örgüt yapılanmasına dahil olduğu belirtilerek, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Gürsul, telefon faturasını mahkemeye sunarak, esasa ilişkin mütalaaya karşı savunma hazırlamak için süre talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın sunduğu faturanın bilirkişiye gönderilerek rapor istenilmesine ve sanığın yurt dışına çıkış yasağının devam etmesine hükmetti. Heyet, FETÖ davası kapsamında bir dönem tutuklu kalan eski Demokratik Gelişim Partisi (DGP) Genel Başkan Yardımcısı Kani Kudu’nun tanık olarak ifadesinin alınmasına ve sanığa savunmasını hazırlaması için süre verilmesine karar verdi. Mahkeme heyeti, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

Fatih Gürsul’un yargılanmasına devam edildi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Kemal Kılıçdaroğlu ile eğlenceli tarih dersleri pic.twitter.com/7rb0Ub6Pnb

— Yekvücut (@yekvucutcom) March 14, 2022

Kılıçdaroğlu tarih konusunda çok iddialı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Gerçekleşmesine daha 2 yıl olmasına rağmen cumhurbaşkanlığı seçimleri CHP’yi içinden çıkılmaz bir krize soktu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yaptığı her açıklamada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın aday olmayacağını açıkladı. Bununla da yetinmeyerek Cumhurbaşkanlığı seçimi yapacaklarını pop star seçmeyeceklerini açıklayarak Ekrem İmamoğlu’nu da üstü kapalı eleştirdi. Ancak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun  tüm bu açıklamalarına rağmen parti seçmenleri ve yandaş medyası aday olarak Ekrem İmamoğlu’nun adını ön plana çıkartmaya devam etti. ABD medyasında bir yazı kaleme alan Amberin Zaman, Kemal Kılıçdaroğlu’na Cumhurbaşkanı adaylığından çekilmesini ve Ekrem İmamoğlu’nu aday göstermesini istedi. Bunlarla yetinmeyen CHP destekçisi yazarlardan Mine Kırıkkanat bir açıklama yaparak, Kemal Kılıçdaroğlu aday olursa oyunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a vereceğini açıkladı.

Adaylıktan çekil baskısı Kılıçdaroğlu’nu vazgeçirmedi

Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik “adaylıktan çekil baskısı” sadece parti tabanından gelmedi.  CHP’nin ittifak ortağı İyi Parti yaptığı her açıklamada Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olma fikrinden hoşlanmadığını belli etti. İyi Parti Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın “Kazanamayacak bir adayı kabul etmiyoruz” sözleriyle Kılıçdaroğlu’na kapıları kapattı. İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’se bir adım ileri giderek Ekrem İmamoğlu’nu Fatih Sultan Mehmet Han’a benzetti.

CHP’de krize neden olan cumhurbaşkanı adayının kim olacağı sorusuna hâlâ cevap verilmemesinin Kemal Kılıçdaroğlu’nun planı olduğunu düşünenler de var. Buna göre Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu’nu aday olarak seçti ancak son ana kadar onu saklama düşüncesiyle hareket ediyor. Böylece hem Ekrem İmamoğlu’nun yıpranmasının önüne geçiyor hem de onu parti tabanında mağdur olarak gösteriyor. Bu yoruma göre Ekrem İmamoğlu, seçimlere kısa bir süre kala Kemal Kılıçdaroğlu’na rağmen aday olacak. CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin  849 milyon Türk lirası tanıtım bütçesi ayırmış olması da bunu gösteriyor.

Bir diğer yoruma göre de bu kriz doğru. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı Adaylığı için kendisini ya da Abdullah Gül’ü düşünüyor. Muhalefet partilerinin yeni dönem için yaptıkları toplantıda alınan kararlarda bunu destekliyor. Buna göre seçimlerde hemen sonra başkanlık sisteminden geri dönüş yapılacak ve cumhurbaşkanlığı yetkisiz olacak. Ancak bu tezi boşa çıkartan olaysa Kemal Kılıçdaroğlu’nun vaatleri oldu.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri CHP’yi bölebilir mi?

Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde en güvendiği kriter ise CHP seçmeninin her durumda oy verecek kadar partilerine olan bağlılığı. CHP seçmeni daha önce Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylığına karşı çıkmış hatta Kemal Kılıçdaroğlu’nun “tıpış tıpış oy vereceksiniz” açıklamasına rağmen oy kullanmaya gitmişti. Kılıçdaroğlu aday olursa bu sadakatin devam etmesini ümit ediyor.

Bu krizin diğer cephesi olan Ekrem İmamoğlu yaşananlardan rahatsız olduğunu gizlemese de Kemal Kılıçdaroğlu’na henüz cevap vermedi. Şu ana kadar yaşananlar 2023 seçimlerinin muhalefet cephesinde oldukça hareketli geçeceğini gösteriyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmak isteyen CHP seçimlere giderken bölünmeye gidebilir.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri CHP’yi krize soktu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Tam 8 sene önce bugün, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) yargısal darbe girişiminde bulundu. Tarihe 17-25 Aralık kumpası olarak geçen bu süreçte FETÖ, örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in talimatıyla devleti zor duruma düşürmek ve hükümete her koldan darbe indirebilmek için operasyonlara başladı. Kumpasın siyasi ayağını ise Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) üstlendi. 17-25 Aralık kumpasından 13 gün önce, 3 Aralık 2013 tarihinde CHP’li bir grup Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde ABD’yi ziyaret etti. FETÖ’nün Washington’da bulunan ana üssü Türk Amerikan Birliği’ne katılan CHP, burada FETÖ yöneticilerinden ödül ve plaket aldı. Fotoğrafta yer alan CHP’li isimleri ve FETÖ yöneticilerini, tekrar hatırlatıyoruz.

Faik Öztrak

CHP Parti Sözcüsü olan Faik Öztrak’ın, Eylül 2019’da Uluslararası Para Fonu (IMF) yetkilileriyle gizlice görüştüğü ortaya çıktı. Öztrak, sonrasında bu görüşmeler için “Açıklama gereği duymadık.” diyerek kamuoyunu cevapsız bırakmıştı.

Aykan Erdemir

Dönemin CHP Milletvekili Aykan Erdemir, Fetullahçı Terör Örgütü ile CHP arasında köprü görevi yapıyordu. Bursa Milletvekilliği yaptığı dönemde FETÖ’nün kapatılan okullarını savunan Erdemir’in, konuyla ilgili açıklamaları FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in web sitesinde “CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemir, yurt dışındaki Türk okullarının kapatılması girişimine tepki gösterdi.” başlığıyla yayınlanmıştı.

Erdemir, açıklamalarında Türkiye’nin FETÖ okullarını kapatmasını eleştirerek;

“Bugün Türkiye Cumhuriyeti ne yazık ki kendi yumuşak gücüne önemli bir balta vurmaktadır. Mesele Türkiye’nin yürüttüğü resmi diplomasinin kendi vatandaşlarıyla, kendi vatandaşların gönüllü girişimleriyle çatışır bir görüntü vermesidir.” ifadelerini kullanmıştı.

Erdemir, milletvekilliğinin sona ermesiyle Amerika’ya yerleşerek burada, Türkiye düşmanı ve İsrail destekçisi bir kuruluş olan Demokrasileri Savunma Vakfı (FDD)’de çalışmaya başladı.

Bu vakfın başkanı ve başkan yardımcısı ise ABD’de görülen “17 Aralık” davasında bilirkişi olarak görev yaptı.

Ayrıca Erdemir, FETÖ tetikçisi Emre Uslu ile 15 Temmuz Darbe girişiminden önce aynı panelde bir araya geldi.

Engin Altay

Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili olan Engin Altay, 2013 yılında CHP’nin FETÖ yöneticileriyle yaptıkları görüşmelere katıldı. Altay, FETÖ’nün siyasi ayağının araştırılması yönünde meclise önerge vermişti.

Mahmut Yeter

FETÖ’nün ABD imamı olan Mahmut Yeter, FETÖ’ye bağlı Orta Atlantik Türk Amerikan Federasyonu’nun da direktörü. Ayrıca, örgütün FBI yetkilileriyle yaptığı toplantıları organize eden isim.

Mart 2020’de, FETÖ’nün siyasi ayağının araştırılması için Meclis Araştırma Önergesi veren CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ile birlikte görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde, Özkoç’un FETÖ imamı Mahmut Yeter’e;

“Korkma, yanımda görüntü vermekten korkma.” diye seslenmesi hafızalara kazınmıştı.

Sezgin Tanrıkulu

CHP İstanbul Milletvekili olan Sezgin Tanrıkulu, sık sık Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen FETÖ’cüleri savunuyor.

Bunun yanında, 15 Temmuz darbe girişimine katılması sebebiyle müebbet hapis cezası alan Taha Furkan Çetinkaya’nın annesi Melek Çetinkaya’yı ziyaret etmişti. Melek Çetinkaya, bir televizyon kanalında Fetullah Gülen’e methiyeler dizmesinin ardından tutuklanmıştı. Çetinkaya, FETÖ elebaşı için;

“Ben Fetullah Gülen’e teröristtir diyemiyorum ama bana bu cemaatin içindeki insanlardan komşularım oldu. Ben tertemiz insanlar olduklarını düşünüyorum. Bu insanlarla 3-4 sene komşuluk yaptım.” demişti.

Tanrıkulu, KHK ile ihraç edilen FETÖ’cüleri savunarak;

“Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilmiş olan dostlarımızın mağduriyeti devam ediyor. O mağduriyeti mutlaka ve mutlaka gidereceğiz.” ifadelerini kullanmıştı. Fetullahçı Terör Örgütü olduğu gerekçesiyle ihraç edilen bazı isimlerin siyah transporterla kaçırıldığı iddialarını da sık sık dile getiren Tanrıkulu, bu konuda FETÖ’cülerle ağız birliği yapmıştı.

Faruk Loğoğlu

2011 seçimlerinde CHP’nin Adana milletvekili seçildi. 3 Kasım 2015’te FETÖ’nün kapatılan Zaman gazetesinde yazmaya başladı.

Furkan Koşar

FETÖ’nün ABD imamlarından olan Furkan Koşar, FETÖ’nün New Jersey’de yönettiği Paterson Bilim ve Teknoloji Sözleşmeli Okulunun eski başkanı. Ayrıca, Türki Amerikan Dernekleri Konseyi Başkanlığı da yaptı.

Emre Çelik

FETÖ Washington sorumlusu olan Emre Çelik, geçmişte Avusturya’nın Melbourne kentinde FETÖ’ye bağlı kuruluşlarda görev yapıyordu. Daha sonra, FETÖ’nün ABD’deki çatı kuruluşu Rumi Forum’un Başkanlığı görevine getirildi. 1999 yılında kurulan Rumi Forum’un onursal başkanı ise FETÖ elebaşı Fetullah Gülen. 2017 yılında NATO’nun Parlamenterler Asamblesi (PA) toplantısına davetli olmamasına rağmen katılan Çelik, katılımcı ülke vekillerinin tamamının salonu terk etmesi ve Türkiye’nin itirazıyla programdan çıkartıldı.

Faruk Taban

Örgütün ABD’deki finansal işlerinde ve lobicilik faaliyetlerinde önemli rol oynayan Faruk Taban, Türki Amerikan Birliği (TAA) Başkanı. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in Clinton ailesiyle temasını sağlayan Taban’ın ABD’deki birçok önemli bürokratla Gülen adına görüştüğü biliniyor.

Faruk Taban, 17-25 Aralık kumpasından 2 hafta önce, Kemal Kılıçdaroğlu‘nu Türki Amerikan Birliği’nin kahvaltı programında ağırladı.

FETÖ‘nün ABD İmamı Faruk Taban’la görüşmesine yönelik eleştirilere yanıt veren Kemal Kılıçdaroğlu;

“Bir sabah kahvaltısı vermek istediler. Biz de gittik. Basına ve medyaya kapalıydı açık olmasını çok isterdik. Çünkü yaptıkları çalışmaları bütün ayrıntılarıyla anlattılar. Çok memnun olduk.” şeklinde açıklama yaptı.

Kemal Öksüz

FETÖ’nün ABD’deki lobi işlerini yürüten Kemal Öksüz, Amerikan vatandaşı olduktan sonra adını Kevin olarak değiştirdi. Türkiye’de firari olarak aranıyor. Kongre üyelerini ücretsiz bir şekilde gezilere götürerek lobicilik faaliyetleri yürüten Öksüz, 2013 yılında ABD Adalet Bakanlığı tarafından Azerbaycan’a yaptığı bir gezide finansman ile ilgili yasaları ihlal ettiği için suçlanmıştı.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

17-25 Aralık kumpasında CHP izleri yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.