Açıklamada, uyguladıkları politikaların Keşmir halkının yaşantısını daha iyi hale getirdiğine dair iddialarda bulunan Hint liderlerin, güvenlik güçlerinin, insanları “sakat bıraktığı, kör ettiği ve öldürdüğü” gerçeğini yok sayamayacağı ifade edildi.

HRW Güney Asya Direktörü Meenakşi Ganguly, Hint yetkililerin, güvenlik güçlerinin Keşmir’de protestocuları silah kullanarak dağıtmaya çalışmasının, uluslararası standart ve yasaların çiğnenmesi anlamına geleceğini fark etmesi gerektiğini söyledi.

Keşmir’de 2010’da düzenlenen protestolar sırasında 120 kişinin hayatını kaybettiğine işaret edilen açıklamada, 2015-2017 yıllarında 17 kişinin yaşamını yitirdiği belirtildi. Açıklamada, 2016-2019 yıllarında 139 kişinin güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu kör olduğu ve 2016-2017 yıllarında 6 bin 221 kişinin yaralandığı kaydedildi.

Cammu Keşmir’in statüsü

İngiltere’den bağımsızlığın kazanıldığı 1947’den itibaren Cammu Keşmir, kendi yasalarını çıkarabilen ayrıcalıklı konumdaydı. Bu özel statü, yabancıların bölgeye yerleşmesine ve mülk edinmesine izin vermeyen vatandaşlık yasasını da içeriyordu.

Ancak Hindistan, anayasanın yarım asırdan uzun süredir Cammu Keşmir’e ayrıcalık tanıyan 370’inci maddesini 5 Ağustos 2019’da iptal ederek bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırdı ve eyaleti ikiye böldü.

Eyalet 31 Ekim 2019’da resmi olarak merkeze bağlı Cammu Keşmir ve Ladakh “Birlik Toprağı” statüsünde iki bölgeye ayrıldı.

Kararın ardından Hint güvenlik güçleri, Cammu Keşmir’de asayiş operasyonlarını ve halk üzerindeki baskıları yoğunlaştırmıştı.

Sokağa çıkma yasağının yanı sıra internet, telefon ve ulaşım kısıtlamaları getirilmiş ve bölgedeki yerel partilerin yöneticileri ve üyeleri gözaltına alınmıştı.

Hindistan Keşmir’de uluslararası yasaları ihlal ediyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Hindistan’ın New York Başkonsolosu Sandeep Chakravorty, Keşmir’de Hindu nüfusunu üstün hale getirmek için İsrail’in Batı Şeria’da yaptığı gibi yasa dışı yerleşim birimleri inşa edilebileceğini söyledi.

Londra merkezli Middle East Eye sitesinin haberine göre, konsolosluk binasında Keşmir’de Hindu kültürüne dair bir film etkinliğinde konuşan Chakravorty, “Bölgede güvenliğin sağlanacağına ve böylece Hinduların Keşmir’e yerleşeceğine inanıyorum. Bu konuda dünyada bir model var. Neden bunu takip etmediğimizi anlamıyorum. Ortadoğu’da İsrail yerleşim yerleriyle dinamikleri değiştirebiliyorsa, bunu biz de yapabiliriz” dedi.

Yüzyıllardır Müslümanların hakimiyetinde olan ve bir parçası da Pakistan topraklarında olan Keşmir bölgesinde Hindu kültürünün baskın olduğunu savunan Chakravorty, yine Siyonist işgale atıf yaparak, “Yahudiler 2 bin yıl boyunca kültürlerini korudu ve sonunda İsrail’e kavuştu. Biz de Keşmir’in Hindu kültürüyle buluştuğu güne hazırlanmalıyız” ifadelerini kullandı.

Hindistan’ın Keşmir’in özerkliğini kaldırarak Müslümanları baskı altına almasını kınayan Birleşmiş Milletler’i hedef alan Konsolos, “BM’den bir heyet insan hakları ihlallerini gözlemlemek için Keşmir’e gitmek istiyor. Başka yere gidin. Suriye’ye, Irak’a, Afganistan’a gidin. Orada olanları görmezden gelip neden Keşmir’e gitmek istiyorsunuz?” şeklinde konuştu.

Çoğunluğu Müslüman Cammu Keşmir’in dünyayla bağlantısını keserek sokakları milislerle dolduran Hindistan yönetimi, bölgedeki ölü sayısına dair manipülasyona başladı. Hint basınındaki haberlere göre, Hindistan İçişleri Bakan Yardımcısı Gangapuram Kişan Redi, federal parlamentonun üst kanadı Rajya Sabha’da (Eyaletler Meclisi), bir milletvekilinin sorusuna verdiği yazılı cevapta Cammu Keşmir’e ilişkin değerlendirmede bulundu.

Cammu Keşmir’de ağustos başından bu yana güvenlik görevlileri tarafından açılan ateş sonucu herhangi bir sivilin hayatını kaybetmediği iddiasını yineleyen Redi, terörle bağlantılı olaylarda 3’ü güvenlik görevlisi, 17’si sivil, 20 kişinin yaşamını yitirdiğini söyledi. Uluslararası sivil toplum kuruluşlarıysa bölgede asker ve milislerin açtığı ateş sonucu hayatını kaybedenlerin sayısının 100’e yaklaştığını bildiriyor. Bölgede ayrıca 15 bin Müslüman erkeğin de terör suçlamasıyla hapse atıldığı ifade ediliyor.

Keşmir işgaline İsrail modeli yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Özellikle Haryana ve Uttarakhand eyaletlerinde Keşmirli Müslümanların ev ve işlerini kaybetme riski ve sosyal medya üzerinden taciz gibi saldırılarla karşı karşıya kalmasının ardından, İçişleri Bakanlığı tüm eyaletlere tavsiye mektubu yollayarak toplumsal düzenin korunmasını, güvelik ve emniyetin sağlanmasını istedi.

Yerel medyada çıkan habere göre Uttarakhand eyaletinde, Keşmirli öğrenciler aşırı sağ Hindu grupların saldırısına uğradı. Keşmirli başka bir şahıs ise sosyal medyada militanları destekleyen içerikler paylaştığı gerekçesiyle gözaltına alındı.

Aquib Ahmad adlı Keşmirli bir öğrenci, kiraladığı evin saldırıya uğrama tehlikesine karşın ev sahibi tarafından evden çıkarılmak istendiğini söyledi. Dehradun kentinde iki öğrenci de kaldıkları odaları boşaltmaları için uyarı aldıklarını ifade etti.

Bu arada Keşmir uçak seferlerinin fiyatları saldırının ardından rekor seviyede zamlandı.

Azınlıktaki Keşmirli Müslümanlardan bazılarının söz konusu baskılar nedeniyle, Cemmu ve Keşmir eyaletine geri döndüğü de gelen haber arasında.

Bölgedeki güvenlik güçleri, eyalete dönenlerin geçici barınma merkezlerine yerleştirildiğini duyurdu. Yetkililer ayrıca, herhangi saldırı veya zorlukla karşılaşan Keşmirlilerin yardım alabilmeleri için polise başvurmalarını istedi.

Geçtiğimiz günlerde, Keşmir bölgesinde paramiliter kuvvetleri taşıyan bir konvoyu hedef alan bir intihar saldırısında en az 44 güvenlik görevlisi hayatını kaybetmişti. Bölgede güvenlik görevlilerine yönelik son yıllarda düzenlenen en kanlı saldırıyı Pakistan kökenli radikal İslamcı Ceyş-i Muhammed Örgütü üstlenmişti.

Keşmirli Müslümanlar, ırkçı Hinduların baskısı altında yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.