“15 Temmuz aydınlığa kavuşturulmalıdır”

Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Muammer Bilgiç, KHK meselesi hakkında konuşurken, 15 Temmuz’a yönelik FETÖ’cüleri sevindirecek açıklamalarda bulundu. Saadet Partili Muammer Bilgiç şunları kaydetti:

“Konuşulması gereken bir 15 Temmuz kalkışması var. OHAL sürecinde ve OHAL uygulamalarının fiilen devam ettiği bu süreçte, kalkışmanın her yönüyle konuşulduğunu düşünmüyorum. 15 Temmuz kalkışması tüm yönleriyle aydınlığa kavuşturulmalıdır. TBMM’de oluşturulacak bir komisyonla, ilgili kişiler herhangi bir istisnaya tabi olmaksızın, karanlık bir nokta bırakmaksızın dinlenilmelidir. Tüm dünyada uluslararası güvenlik birimlerince aranan terör şüpheli sayısı 300 bin kadarken, Türkiye’de terör suçlamasıyla işlem gören insan sayısının, 2020’den sonra devam eden uygulamalarla 2 milyonu geçmesi, kamudan ihraçların da 200 binin üzerine çıkması, bir suç örgütüne karşı mücadelenin sınırlarını aşan, hukuk dışı, akla aykırı, vicdanlara sığmayan bir dönemin yaşandığını göstermektedir. 15 Temmuz kalkışması, o gece bastırıldığı halde, iktidarın 15 Temmuz sonrasında Türkiye’yi tam bir hukuk devletine dönüştürmek, demokrasiye sahip çıkmak, halk iradesinin daha etkin bir biçimde yönetime yansıması için zemin oluşturmak yerine, bastırılan kalkışmayı ‘Allah’ın bir lütfu’ olarak nitelendirip 20 Temmuz’da OHAL ilan etmesi, akabinde muhalif olmakla yasa dışı olmak arasındaki farkı sıfırlaması, yerel yönetimlere kayyım ataması, kamuda ve özel sektörde çalışan çok sayıda insanı ağaç kökü yemeğe mahkum etmesi, OHAL koşullarında parlamenter rejimi tasfiyesi, kendilerinin ve yandaşlarının cennetleri için ülkeyi adeta cehenneme çevirmiştir.”

“OHAL Komisyonu kararları yeniden incelenmeli”

Saadet Partili Muammer Bilgiç, şunları kaydetti:

 “Yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının zedelendiği aşikârdır. Ülkemiz hukuk endekslerinde Orta Afrika ülkeleriyle aynı kategorilerde yer almaktadır. Ülkemizin en önemli ve en başta gelen sorunu adalettir. İlk yapılması gereken ülkemizin taraf olduğu uluslararası kurum ve kuruluşların temel hak ve özgürlüklere dair kararlarına uymaktır. Terör ve terör örgütü üyeliği gibi suç tanımlarının geniş ve keyfi yorumlanmasından kaynaklanan mağduriyetler giderilmelidir. İrtibat ve iltisak gibi netlik içermeyen tanımlamaları kapsayan tüm mevzuat maddeleri ilga edilmelidir. OHAL inceleme komisyonu lağvedilmeli ve kararları yeniden incelenmelidir. Takipsizlik ya da beraat kararı almış tüm kişilerin hakları iade edilmelidir. Tüm bunlardan daha önemlisi kimsenin kimseye kimlik ve inanç dayatmadığı, bedenin, emeğin, inancın sömürülmediği, tabiatın yağma ve talan edilmediği, üniversitelerin bilim ve düşünce üretebildiği, gelir dağılımında ve kaynak kullanımında, vergilendirmede ve ücretlendirmede adaletin gözetildiği, gençlerimizin gelecek kaygısı hissetmediği, kimsenin onurunun incitilmediği ve umutlarının çalınmadığı, tedavi hakkının yok sayılmadığı bir Türkiye için hep birlikte daha çok çalışmalıyız.”

Saadet Partili Muammer Bilgiç FETÖ’den onay aldı

Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Muammer Bilgiç’in açıklamaları FETÖ tarafından da memnuniyetle karşılandı. FETÖ’nün yayın organı Samanyolu Haber, Bilgiç hakkında haber yayınladı. Haber, FETÖ’cü site tarafından “Saadet’ten OHAL çıkışı: Ülkeyi cehenneme çevirdiler” başlığı ile servis edildi.

Saadet Partili Muammer Bilgiç FETÖ’cülere sahip çıktı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ KHK’lılar hakkında konuştu

FETÖ‘ye ilişkin davalarda gelinen son durumu anlatan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, şunları kaydetti:

“Şu anda derdest olan 68 bin 509 dosya var. Bu dosyaların içerisinde 115 bin 714 kişi var. Bunların bir kısmı sanık bir kısmı şüpheli durumda. Derdest dosyalardan dolayı tutuklu olan var. Bunlarla beraber şu ana kadar Türkiye’de toplam 192 bin 246 dosyayla ilgili karar verilmiş, 559 bin 322 kişi bu dosyalarda yer alıyor. Bir kısmı takipsizlik, beraat, mahkumiyet kararları verilmiş. Mahkumiyet kararlarına baktığımızda 94 bin 677 dosyada mahkumiyet kararı çıkmış. 116 bin 702 kişi hakkında mahkumiyet verilmiş. Şu anda 19 bin 297 tutuklu var. Bir de bunların dışında hükümlü olanlar da var. 155 bin 210 kişiyle ilgili de adli kontrole hükmedildiğini görüyoruz. Şu anda hakkında yakalama kararı çıkarılmış ama yakalanmamış, diğer bir ifadeyle kaçak, yurt içinde, yurt dışında 27 bin 802 kişi olduğunu görüyoruz.”

Muhalefe KHK ile ihraç edilen örgüt mensuplarına desteğini sürdürürken Bozdağ, örgütün KHK konusundaki mağduriyet maskesini deşifre etti. KHK’lıların mağdur edilmediğini belirten Bozdağ, sözlerine şu ifadelerle devam etti:

“KHK bunları mağdur etmedi. KHK anayasaya uygun davrandı. ‘FETÖ mağduruyuz’ ifadesini ben bunların hiçbirinden duymadım. Türkiye’nin aleyhine pek çok şey yapan bunlar. Gizli belgeleri devletin aleyhine kullandılar. Biz yasal görevimizi yaptık. Ben şimdi onlara soruyorum yarın bir gün göreve girdiğinizde onları göreve mi alacaksınız? Bu millet buna izin vermez. 18 Haziran 2023’te de vermeyecektir. Türkiye bir hukuk devletidir. KHK’lıları isim isim açık açık yazdık. Sonra Meclis’in denetimine, Anayasa Mahkemesi’nin denetimine açtık. Tüm bu KHK’lar Anayasa Mahkemesi’nden geçti. Onunla kalmadık OHAL Komisyonu kurduk. Biz yaptığımız işi bu ülkenin hak ve hukukunu korumak amacıyla yaptık.” 

Darbe girişimi davaları tamamlandı

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) gerçekleştirdiği hain 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden yaklaşık 6 sene geçti. 251 vatandaşımızın öldüğü, 2 bin 734 kişinin gazi olduğu darbe girişimine ilişkin toplam 284 dava açıldı. Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından ise 100 binin üzerinde soruşturma başlatıldı. Soruşturmaların tamamlanması sonrası, darbecilerin hâkim karşısına çıkartılması için ülke genelinde 289 dava açıldı. Açılan 289 davanın tamamı karara bağlanarak sonuçlandırıldı. Yaklaşık 6 yıl süren yargılama süreçlerinin sona ermesiyle, 4 bin 891 sanık hakkında mahkûmiyet hükmü verildi. Bu sanıklardan 3 bini müebbet hapis cezası aldı. Aralarında 24 eski general ve 526 subayın yer aldığı 1366 sanık müebbet hapis cezasına çarptırıldı. 85 eski general, 1116 eski subayın aralarında yer aldığı 1634 sanık hakkında ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesine hükmedildi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ KHK çıkışı yaptı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

“Göreve iade edeceğiz”

CHP, 10 Nisan 2022’de KHK’lılarla Ankara’da toplantı yaptı. “KHK Mağdurları ile Buluşuyoruz” isimli toplantıda, Gülizar Biçer Karaca, Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın, milletvekilleri Tekin Bingöl ve Yıldırım Kaya konuşmacı olarak yer aldı.

CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, KHK’lılara “Hepiniz göreve döneceksiniz.” diye seslenirken, Ankara Milletvekili Tekin Bingöl ise “Herkes şunu bilsin ki CHP sonuna kadar KHK’lıların haklarını savunacak.” ifadelerini kullandı.

Gülizar Biçer Karaca ise:

“Haklarında takipsizlik kararı verilmiş ya da beraat edip kararları kesinleşmiş olan KHK’lıları en geç bir hafta içerisinde, Barış Akademisyenleri’ni ise bir hafta içerisinde görevlerine iade edeceğiz.” şeklinde konuştu.

Karaca, daha önceki KHK buluşmalarında cezaevindeki örgüt mensuplarına açık kapı bırakarak şunları söylemişti:

“Hakkında kesinleşmiş yargı hükmü dahi olsa KHK ile ihraç edilip, mahkumiyet veya ne olursa olsun tamamının dosyasını yeniden ele alacağız.”

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da şu ifadelerle KHK’lılara söz vermişti:

“Sözüm söz bütün bu adaletsizlikleri düzelteceğim. O kanun hükmünde kararnamelerle görevden alınan, işine son verilen ekmeği elinden alınan herkesi görevine iade edeceğim. Yeter ki teröre bulaşmasın”

CHP darbecilerin aileleriyle buluşmuştu

CHP, KHK’lılara vaat vermek dışında da FETÖ’ye desteğini sürdürüyor. 17 Kasım’da, tutuklu FETÖ’cülerin aileleri partinin Genel Merkezi’ne davet edildi.

Basına kapalı yapılan toplantı, Gülizar Biçer Karaca tarafından sosyal medya üzerinden paylaşıldı. Karaca,

“Genel Başkan Yardımcımız Yüksel Taşkın’la birlikte, tutuklu kursiyer ve askeri öğrenci ailelerinin adil yargılanma hakkı, adalet taleplerini dinledik.” ifadeleriyle toplantıyı duyurdu.

Bunun yanı sıra, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da darbe girişimine karışan ve ceza alan FETÖ’cülerin en büyük destekçileri arasında yer alıyor. Tanrıkulu, 15 Temmuz darbe girişimine katıldığı gerekçesiyle müebbet hapis cezası alan FETÖ’cü Taha Furkan Çetinkaya’nın annesiyle oldukça samimi.

Tanrıkulu, TRT ve Digiturk’un işgali davasında yargılanan Çetinkaya’nın annesi Melek Çetinkaya ile birlikte duruşmaya katılmıştı. Birlikte fotoğraf çektiren Tanrıkulu,

“Silivri Cezaevi Duruşma Salonu’nda herkesin masum olduklarını bildiği askeri öğrencilerin karar duruşmasındayız. 6 yıldır süren bu zulmün son bulması gerekiyor.” demişti.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

CHP FETÖ’ye göz kırpmaya devam ediyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası

KHK’lı öğretmen Ahmet Taşdemir, yargılandığı süreçte kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti. Taşdemir, ByLock kullanmadığını, programı ilk kez 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden sonra duyduğunu, Bank Asya hesabındaki hareketlerin rutin işlemler olduğunu, Arnavutluk ve Bosna’ya gidişinin yüksek lisans teziyle alakalı olduğunu ileri sürdü. Sakarya 5. Ağır Ceza Mahkemesi, dosyayı karara bağlayarak sanık Taşdemir’e, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verilmesine hükmetti. Mahkeme heyeti, gerekçeli kararını bildirdi. Kararda, sanık Ahmet Taşdemir’in öğretmenlik yaparken KHK ile ihraç edildiği, örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock’un kendisine ait iki cep telefonu hattı üzerinde de kullanıldığının tespit edildiği kaydedildi. Kararda, sanığın suçlamaları kabul etmeyen savunmalarına karşın, ByLock yazışmalarında örgüt içi çalışmalara aktif olarak katıldığı ve kasta dayalı kusurunun ağır olduğu belirtildi.

KHK’lı öğretmen hakkında yeniden soruşturma açıldı

Sanık Ahmet Taşdemir‘in hakkında kesinleşmiş hapis cezası kararı verilmesinin ardından ise, FETÖ ile iltisaklı eylemlerine devam ettiği gerekçesiyle hakkında yeniden soruşturma başlatıldığı belirtildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, Taşdemir’in evinde yapılan aramalarda dijital materyaller ele geçirildi. Sanığın evinde yapılan aramalarda toplanan delillerin, hapis cezasının kesinleşmesinin ardından eylemlerine devam ettiğini gösterdiğine işaret edilen iddianamede, Taşdemir’in eylemlerinin yeni bir “örgüt üyeliği” suçunu oluşturduğu vurgulandı.

Ele geçirilen dijital materyaller üzerinde yapılan incelemede, sanığın telefonunda örgüt üyelerinin haberleşmek için kullandığı Falcon uygulamasının bulunduğu, örgütsel mesajlar ve örgütün para trafiği ile ilgili delillerin mahkumiyeti sonrasında meydana geldiği tespit edildi.

7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, KHK’lı öğretmen Ahmet Taşdemir hakkında 20 Mart 2018’de ceza verildiği ve bu cezanın istinaf incelemesi sonucunda, 18 Eylül 2018’de kesinleştiği hatırlatıldı.

İddianamede, sanık Taşdemir’in söz konusu telefonun kendisine ait olmadığını ve emniyette ortaya çıktığını söylediği ancak el koyma tutanaklarının usul ve yasaya uygun olduğu bilgisi yer aldı. Sanığın, örgütün “gaybubet” evlerinde kaldığı, örgüt içi para transferine ilişkin faaliyetlerine devam ettiğinin anlaşıldığı vurgulandı. 

İddianamede, sanığın hüküm almasına rağmen eylemlerine devam etmesinin örgüte sadakat ve bağlılığını gösterdiğinin altı çizildi. Sanık Taşdemir’in “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasının istendiği iddianame, İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

KAYNAK: ANADOLU AJANSI

KHK’lı öğretmen ikinci kez yargılanıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Alanında tecrübeli isimler deneyimlerini paylaştı

FETÖ soruşturmalarında görev yapan deneyimli kişiler, terör örgütü hakkında 81 ilin KOM Müdürüyle tecrübelerini aktardı. KOM İstihbarat ve Terör Daire Başkanlığından oturuma katılan polis şeflerinin yanı sıra, Yargıtay ve Danıştay ile Terör Suçları Soruşturma Bürolarında görev yapan 6 farklı ilin Başsavcı vekilleri de sunum yaptı.

• ByLock soruşturmaları konusunda Ankara Cumhuriyet Başsavcı vekili Veysel Kaçmaz, Güncel yapılanmada Antalya Başsavcı vekili Ali Güllü,
• Terörizm Finansmanı konusunda Diyarbakır Başsavcı vekili Hakan Hançer,
• Etkin pişmanlıkta Edirne Başsavcı vekili Eşref Çağdaş Bal,
• Ankesör soruşturmalarında İstanbul Başsavcı vekili Yakup Ali Kahveci,
• Asker mahrem yapılanma konusunda da İzmir Başsavcı vekili Can Tuncay, önemli bilgiler paylaştı.

Yargıtay ve Danıştay’ın da katılım sağladığı toplantıda, FETÖ soruşturmalarının yüksek yargı ayağından önemli isimler yer aldı. Terör örgütü yargılamalarıyla yetkili Yargıtay 3. Ceza Dairesi Başkanvekili Hakan Yüksel, “Yargıtay kararlarında irtibat ve iltisak” konusunda katılımcılarla bilgi aktardı. Danıştay 5. Daire kıdemli tetkik hâkimi Ozan Muzaffer Köstü ise konuyu Danıştay cephesinden ele aldı.

Süleyman Soylu KHK’lıların mağduriyet tiyatrosunu bozdu

Antalya’da gerçekleştirilen zirvede, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş’ın konuşmasının ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu değerlendirmeler yaptı. FETÖ ile mücadelede gelinen son aşama hakkında açıklamalarda bulunan Soylu, örgütün dünyadaki suç örgütleri içinde apayrı bir kimlik olduğunu belirtti. Soylu, örgüt mensuplarının KHK üzerinden yarattıkları mağduriyetler konusuna değinerek şu açıklamaları yaptı:

“Terör örgütü FETÖ’yle biz helalleşmeyeceğiz, kimsenin helalleşmesine de izin vermeyeceğiz. Şimdi birileri sürekli mağduriyet peşinde, KHK’lılar üzerinden bir mağduriyet hesabı yapmanın peşinde. Yazıktır. Bu mesele artık kriminal bir meseledir, siyasete alet etmeyi bırakın. KHK mağduriyeti, FETÖ’nün tek kurtuluş umududur, bu umudu onlara vermeyin. Hatırlayın, DHKP-C bile, Nuriye Gülmen, Semih Özakça eylemini aylarca “khk mağduriyeti” diye pazarlamışlardı.”

“FETÖ operasyonları bu örgüt bitene kadar sürecek”

KHK’lılar içindeki örgüt yöneticilerini deşifre eden Süleyman Soylu, şunları kaydetti:

“Biz gerçekleri kamuoyuna açıklayınca bütün balonları sönmüştü. Burası öyle güzel bir mağduriyet alanı ki, neredeyse PKK’yı da KHK mağduriyetine sarıp öyle pazarlayacaklar. İnanmak isteyen inanabilir, bizim bunlara karnımız tok. 125 bin KHK‘lının yaklaşık 21 bini örgütte sorumlu yönetici olarak görev almış; 37 bini ByLock kullanıcısı. TBMM’ye gelince yemin etmiyor musunuz Anayasa’ya bağlı olacağınıza dair? Kimse kusura bakmasın, biz o FETÖ haininin sahte gözyaşı dökmekte ne kadar mahir olduğunu iyi biliriz.”

FETÖ ile mücadeleye ilişkin net mesajlar paylaşan Soylu:

“2021 yılında FETÖ’ye dönük toplam 249 planlı operasyon yaptık; operasyonlar ne kadar sürecek? Ne kadar lazımsa o kadar sürecek. Kazıyacağız ve gelecek neslimize böyle bir örgüt kalmayacak. Bu örgüt tamamen bitene kadar sürecek.” şeklinde konuştu.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

Süleyman Soylu FETÖ’ye sert mesajlar verdi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) kirli yüzü her geçen gün deşifre olmaya devam ediyor. Örgüt tarafından 15 Temmuz 2016’da gerçekleştirilen hain darbe teşebbüsünün ardından Olağanüstü Hal ilan edilmiş ve bu kapsamda çıkartılan Kanun Hükmünde Kararnameler ile örgüt mensupları yıllarca haksız şekilde yerleştikleri devlet dairelerinden büyük oranda temizlenmişti. Bu sebeple, KHK ile ihraç edilen FETÖ’cüler, bazı muhalif siyasi isimlerden de aldıkları destekle kamuoyunu sık sık “mağdur” edildikleri şeklinde yanlış yönlendirerek algı yaratmaya devam ediyor. Tüm bunlara rağmen, KHK’lıların aslında mağdur olmadıkları ve örgütle ilişkilerini hala devam ettirdikleri de bilinen bir gerçek. 3 Ocak’ta sosyal medyada yapılan bir paylaşım, KHK’lıların gerçek yüzünü tekrar ortaya çıkardı. KHK’lı Celalettin Tokmak hakkında atılan bir iddia, sosyal medyayı salladı. Örgüt mensubu olduğu bilinen ve KHK ile ihraç edilmiş eski öğretmen Tokmak’ın, KHK’lı kadınlarla beraber olduğu ve bu kişilerden kendisine bir harem kurduğu ileri sürüldü.

Tecavüz, şiddet ve şantaj…

KHK’lı Celalettin Tokmak isimli FETÖ mensubunun cinsel sapkınlıkları sosyal medyada deşifre oldu. Twitter’da paylaşılan bir ses kaydı, “bu kadar da olmaz” dedirtti. KHK‘lı iki kadının telefon konuşmasında, Tokmak’ın kadınlara yaptığı cinsel taciz ve tuzaklar ortaya çıktı. KHK’lı kadınlardan birisi, kayıtta yaşadığı cinsel tacizi tüm detaylarıyla anlattı. Evli ve çocuklu Tokmak’ın, birden fazla KHK’lı kadınla yasa dışı şekilde birlikte olduğu, birlikte olduğu kadınlara tecavüz ettiği de iddialar arasında yer alıyor. Ayrıca, Tokmak’ın yazışmalarının ekran görüntüsünde şiddet uyguladığını da itiraf ettiği görülüyor.

Tokmak’ın beraber olduğu kadınları elindeki fotoğraflar ve yazışmalar ile de tehdit ettiği ve şantaj yaptığı da iddialar arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra, Tokmak’ın yurt dışındaki örgüt mensupları tarafından kendisine gönderilen paraları da söz konusu kadınlarla beraber olmak için kullandığı da ileri sürüldü.

KHK’lı Celalettin Tokmak kimdir?

Celalettin Tokmak, KHK TV’de hakkında yayınlanan bir röportaj ile tanınmıştı. 46 taşındaki Tokmak, Sivas’ta yaşıyor. Dumlupınar Üniversitesi’nin Simav Teknik Eğitim Fakültesinden Makine öğretmeni olarak mezun olan Tokmak, KHK ile ihraç edildi. Yaklaşık 4 senedir hayvancılık yaptığı bilinen Tokmak, evli ve 3 çocuk babası.

Ömer Faruk Gergerlioğlu reklamını yaptı

Meslekten ihraç edildikten sonra çiftçilik yaparak geçimini sağladığı kaydedilen Tokmak, bazı siyasi isimler tarafından da parlatıldı. İddialara göre, Tokmak’ın tarlası kundaklanmıştı. Tarlasının kundaklandığına dair kolluk kuvvetlerine herhangi bir şikayet olmadığı da belirtilen Tokmak’a, HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu destek olmuştu.

Sık sık FETÖ’cü isimleri savunmasıyla bilinen Gergerlioğlu, sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla Tokmak’a sahip çıkmıştı.

Natali Avazyan ise firari FETÖ’cü Tuncay Opçin’in kendisine Tokmak için yardım toplama talimatı verdiğini itiraf etti. Bu şekilde toplanan yardımlar doğrudan Tokmak’a gönderildi.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

KHK’lı Celalettin Tokmak örgüt üyesi kadınlardan harem kurmuş yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

13 Aralık 2019 tarihinde kurulduğu ilan edilen Gelecek Partisi’nin parti programında 15 Temmuz ihanetine sebep olan Fetullahçı Terör Örgütü’yle mücadele konusundaysa hiçbir ifade yer almıyor. Gelecek Partisi’nin FETÖ’yle mücadele planı bu mu? Parti programının 12. Sayfasında yer alan vaat: “Dini ya da seküler hiçbir yapının devlet içinde ayrıcalıklı bir konum elde etmesine müsaade edilmeyecektir. Toplumun manevi olgunluğu için çaba göstermesi gereken dini/mezhebi referanslı yapıların devletin rasyonel bürokratik mekanizmalarla işleyen yapısına müdahale ederek paralel yapılanmalara yönelmesi engellenecektir.”

KHK’lılara müjde

“Kanun hükmünde kararnameler çıkarılırken, insanların hayatlarında olağanüstü sonuçlar doğuracak kararlar oluşturulmamalı, somut deliller, objektif kriterler, masumiyet karinesi, suçun şahsiliği ilkesi gibi hukukun temel ilkelerine riayet edilmeli, muhatapların etkin hak arama yolları ortadan kaldırılmamalı, hakkında hiçbir takibat olmayanlar, savcılarca takipsizlik kararı verilenler veya yargılama sonunda mahkeme kararı ile beraat edenler dahi KHK ile mahrum edildikleri haklarına ve itibarlarına acilen kavuşturulmalı, yasal dayanağı olmadan, anayasaya aykırı bir şekilde pasaport iptali, sağlık hizmetleri alırken karşılaşılan zorluklar ve SGK kayıtlarına düşülen şerhler nedeniyle iş bulamama gibi çok çeşitli mağduriyetler yaşatılmamalıdır. Ayrıca, Anayasanın 148/1 maddesi gereğince Anayasa Mahkemesi KHK’ları anayasaya uygunluğu konusunda İncelemelidir. Olağanüstü rejimler hukuk dışı ve keyfi rejimler değildir. Olağanüstü hal zamanında yapılan iş ve işlemler yargı denetiminden yoksun kılınmamalıdır. Öncelikli hedefimiz Anayasanın 141/1 maddesinde yer alan istisnanın kaldırılarak olağanüstü hal döneminde çıkarılan KHK’ların yargı denetimine tabi olmasını temin etmek olacaktır. Toplumsal travma haline gelmiş ve kangren olmuş bu sorunlar anayasamızın temel ilkeleri ve hukuk devleti kuralları çerçevesinde acilen çözüme kavuşturulacaktır.”

Davutoğlu’nun “Gelecek”inde FETÖ’yle mücadele yok yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Gasp ettikleri kul hakları ne olacak?

Hangi KHK’lıların facia olduğu yönünde açıklama yapılması gerektiğine vurgu yapan Hürriyet yazarı, Bülent Arınç’a şu soruları yöneltti: “”Onlarca yıl boyunca FETÖ’nün mağdur ettikleri ne olacak? Çaldıkları sorularla on binlerce, hatta yüz binlerce kişinin gasp ettikleri kul hakları ne olacak? Şehitlerimizin kanı, gazilerimizin yarası ne olacak?”

Şehitlerimizin kanı ne olacak? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Meclis tatile girmeden önce yasalaşması planlanan ancak bazı değişim talepleri nedeniyle görüşmeleri 1 Ekim’e ertelenen yargı reformunda kamuoyunun en çok dikkat kesildiği başlıklardan biri af yasası. Tutuksuz yargılanma, şartlı tahliye, cezaya göre 5 yıl indirim gibi maddeler içeren Ceza İnfaz Yasası’nın içeriğine yönelik tartışmalar sürerken, Hürriyet yazarı Selvi, 16 Eylül tarihli “Erdoğan’ın ilginç görüşmeleri ve yeni kulisler” başlıklı yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu arasında gerçekleşen görüşmeyle ilgili duyumlarını paylaştı.

Karamollaoğlu talep etti

Görüşmede 15 Temmuz darbe girişiminin ardından KHK’lar ile görevinden alınanların gündeme geldiğini belirten Selvi, Karamollaoğlu’nun “FETÖ’yle mücadele kapsamında kamuda görevden almalar oldu. Ancak bunların bir kısmı yargı kararıyla geri döndü. Fakat bunlar göreve başlatılmıyor. Bunlarla ilgili bir çözüm bulmak lazım. Belki aynı kurumda olmayabilir ama başka bir yerde çalışmalarını sağlamak lazım. Bunlara belki bir af çıkarılabilir ya da en azından bir çözüm geliştirilebilir” dediğini aktarırken, Erdoğan’ın da yeni düzenleme sinyali verdiğini iddia etmişti.

KHK’lılar gündemde değil

Ancak yargıda reform paketi üzerine çalışan Adalet Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre Bakanlığın 20 Temmuz’da ilan edilen OHAL kapsamında çıkarılan KHK’lar ile kamu kurumlarından ihraç edilen kişilerin görevlerine geri dönmesi konusunda herhangi bir düzenleme çalışması bulunmuyor.

AK Parti TBMM Grubu da masada böyle bir konunun olmadığını belirtirken, söz konusu düzenlemenin FETÖ ile mücadele konusunda büyük sıkıntılara neden olabileceği endişesi dillendiriliyor.

6 bin kişi işine döndü

Öte yandan KHK ile görevinden ihraç edilen kişiler için yetkili mercii OHAL Komisyonu. Bugüne kadar Komisyona 126 bin 200 başvuru yapıldı. Bu başvuruların 77 bin 900 karara bağlanırken, 6 bin kişi işlerine geri döndü. 48 bin 300 başvuru ise komisyon üyeleri tarafından inceleniyor. Ayrıca KHK’lılar, Komisyon kararlarına karşı kararın tebliğinden itibaren 60 gün içinde Hakimler ve Savcılar Kurulunca belirlenen Ankara İdare Mahkemeleri nezdinde ilgilinin en son görev yaptığı kurum veya kuruluş aleyhine iptal davası açılabiliyor.

KHK’lılarla ilgili düzenleme olacak mı? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Bugün yayımlanacak son KHK’nın terörle mücadeleye ilişkin önemli düzenlemeler ve kapsamlı ihraçlar içereceği öğrenildi.

Bu doğrultuda terör örgütleriyle ilişiği tespit edilen binlerce kişi kamudan temizlenecek.

Emniyet ve TSK başta olmak üzere FETÖ ile bağlantılı 10 bini aşkın kişi devlet kurumlarından ihraç edilecek.

18 Temmuz’da OHAL sona erecek FETÖ’nün darbe girişiminin ardından 20 Temmuz 2016’da ilan edilerek Türkiye’nin gündemine giren OHAL, bugüne dek 7 kez uzatıldı.

18 Temmuz 2018’de sona erecek OHAL’in yeniden uzatılması beklenmiyor.

FETÖ temizliği için son KHK bugün yayımlanacak yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.