İngiltere merkezli The Telegraph gazetesi ülkedeki enerji krizini gündeme aldı. Gazete, İngiltere hükümetinin vatandaşlardan bu kış elektrik kesintilerini önlemek için ışıklarının ve termostatlarını kapatmalarının istenebileceği acil durum enerji planları hazırladığını açıkladı. Planlar gaz veya elektrik arzı kesintisi durumunda yürürlüğe girecek ve halktan enerji tüketimini azaltması istenecek.

İngiltere her yoldan mesaj gönderecek

The Telegraph gazetesinin haberine göre; İngiliz hükümeti, düzenli aralıklarla radyo, televizyon, sosyal medya, afişler ve broşürler aracılığıyla insanlara elektrik ve gaz kullanımını kesmelerini söyleyen mesajlar gönderecek. Enerji danışmanlık şirketi Cornwall Insight’a göre, İngiltere’deki enerji ve yaşam maliyeti krizi yoğunlaşmaya devam ediyor ve yıllık hane faturalarının bu kış 3 bin 300 sterlini aşması bekleniyor. Bu yüzden İngiltere Ulusal Şebekesi’nin son günlerde enerji yoğun endüstrilerin temsilcileriyle toplantılar düzenlediği belirtildi.

En kötü durum senaryosu olan kesintilerden veya tamamen kapanmadan kaçınmak için yardım talep ettiği ve hatta bu şirketlere daha az güç kullanmaları için ödeme teklif ettiği bildirildi. Ulusal Şebeke, elektrik tedarikçilerinden, hane halklarına, enerji kullanımlarını güçlü rüzgarlar gibi en yüksek arz zamanlarına kaydırmak ve diğer zamanlarda kullanımı azaltmak için ödeme yapmanın yollarını bulmalarını istedi. Bu plana itiraz eden şirketler oldu. British Gas ve Shell gibi şirketler, bu yıl bu plana bağlı kalmayacaklarını söylediler.

Yakıt yoksulluğu ile karşı karşıya

İngiltere’nin en büyük enerji şirketlerinden E.On, abonelerinin yüzde 40’ının Ekim ayına kadar “yakıt yoksulluğuyla karşı karşıya kalacağı” uyarısında bulunmuştu. Enerji düzenleyici kurum Ofgem ise enerji faturalarında yıllık 800 sterlinlik artış olacağını belirtmişti.

İngiltere’de nisan ayından itibaren enerji faturalarına getirilen genel tavan fiyat uygulaması yüzde 54 oranında yükseltildi. Tavan ücretin iki katından fazla yükselişi 22 milyon tüketici için doğal gaz ve elektrik faturalarında yaklaşık yılda 700 sterlin (yaklaşık 14 bin tl) artış anlamına geliyor.

Gelirinin en az yüzde 10’unu enerji faturalarını ödemeye ayıran hane halkı sayısının bu artışla 5 milyon haneye yükseleceği tahmin ediliyor. Bu durumdan en olumsuz etkilenecek bölgenin ülkenin kuzey doğusu olması bekleniyor. Bu bölgede yakıt stresine girecek hane sayısının ekim ayından itibaren yüzde 41 artacağı hesaplanıyor.

The Telegraph ifşaladı: İngiltere halktan yardım isteyecek yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Avrupa ve ABD havalimanlarında personel eksikliği nedeniyle seyahatler adeta işkenceye dönüştü. Koronavirüs salgınının etkilerinin azalmasıyla insanlar seyahat etmeye yeniden başladı. Ancak Avrupa ve ABD’deki havalimanlarında yaşanan personel eksikliği yaz tatili döneminde hava yolu şirketlerinde kaosa neden oldu.

ABD ve Avrupa personel yetersizliğiyle mücadele ediyor

Salgın döneminde durma noktasına gelen hava yolu sektörü keskin bir toparlanma yaşamaya çalışırken personel sıkıntısıyla ve grevlerle karşı karşıya. Avrupa ve ABD’deki havalimanları ve hava yolu şirketleri, yer hizmetleri, güvenlik personeli ve uçuş görevlileri dahil olmak üzere tüm alanlarda ciddi bir personel yetersizliğiyle mücadele ediyor. Onlarca havalimanında yer hizmetleri, güvenlik personeli ve uçuş görevlileri dahil olmak üzere tüm alanlarda ciddi personel sıkıntısı mevcut. Londra, Amsterdam, Roma ve Frankfurt gibi şehirlerde her gün binlerce uçuş iptal edilirken, uzun süreli rötarların ardından seyahat etmeyi başaranlar da valizlerine ulaşamıyor. Covid-19 salgınının başlangıcından bu yana zorlu bir süreç geçiren hava yolu şirketleri, son iki yılda 200 milyar dolar zarara uğramış ve binlerce çalışanını işten çıkarmıştı.

Almanya krizi zirvede hissediyor

Almanya, hava yolu krizini en derin hisseden ülkelerden birisi. Omicron alt varyantı Almanya’da etkili olurken, havacılık sektörünün düzenli personel rahatsızlıklarını ve izolasyon düzenlemelerini de hesaba katması gerekiyor. Bu durum sektörde personel sorunlarını önemli ölçüde artırıyor. lman hava yolu firması Lufthansa, Almanya’nın en büyük havalimanlarının olduğu Frankfurt ve Münih’te planlanan 3 bin uçuşunu iptal etmek zorunda kaldı. Koronavirüsün etkisiyle 10 milyar euroyu aşan zararın ardından şirket, 2021 sonunda çalışan sayısını 4’te 1 oranında azaltmıştı. Ülkedeki çok sayıda kargo uçuşunda da sık sık iptaller yaşandığı belirtiliyor.

İngiltere’de 10 binlerce uçuş iptal

Personel eksikliği sonucu yaşanan kaos nedeniyle İngiltere’de de 10 bine kadar uçuşun iptal edilebilir. 1,5 milyon yolcunun bu durumdan etkilenebileceği belirtiliyor. Londra’daki Heathrow Havalimanı’nda gelecek 2 ay boyunca yaşanacak en yoğun seyahat sezonunu hazırlık olarak 1.000’den fazla çalışan aranıyor. Ülkede birçok hava yolu şirketinde yaşanan grevler de personel sıkıntısını derinleştiriyor. Bazı seyahat uzmanları Heathrow Havalimanı’nda durumu “tamamen kaos” ve “sıfır müşteri hizmeti” olarak nitelendiriyor. Salgın döneminde ve yüksek enflasyon karşısında maaşları kesintiye uğrayan çalışanlar haklarını arıyor. British Airways sendikası üyesi yaklaşık 700 çalışanının bu ay eylemde bulunarak Heathrow’daki hava trafiğini “felç etmek” istediği belirtiliyor.

Fransa’da personel grev yapıyor

Paris Charles-de-Gaulle Havalimanı’nda ise perşembe günü yer personelinin greve gitmesinin hizmetleri yavaşlattığı bildiriliyor. Gün boyunca tarifeli uçuşların yüzde 17’sinin, kalkış ve inişlerin yüzde 10’unun iptal edildiği kaydediliyor. Ayrıca göstericilerin terminallere erişimi de engellediği aktarılıyor. Ayrıca İspanya, Belçika, İtalya, Portekiz ve Hollanda’daki havalimanlarında da eleman yetersizliği nedeniyle sorunlar yaşanıyor. İspanya’nın en büyük hava yolu şirketi Iberia, mayıs-haziran döneminde 15 bin yolcunun, pasaport kontrolü yapacak polis memuru sayısındaki yetersizlik nedeniyle uçuşunu kaçırdığını duyurdu. American Airlines’ın da Hollanda’ya bilet satışını, havalimanının talebi üzerine durdurduğu bildirildi.

Türkiye’de kriz beklenmiyor

Avrupa’daki havacılık şirketleri krizle boğuşurken Türkiye’de uçuşlarda herhangi bir aksama yaşanmıyor. Turizm sezonu dolayısıyla neredeyse ikiye katlanan trafiğe rağmen hizmetler aralıksız devam ediyor. Avrupa’nın koronavirüs döneminde pilottan biletlemeye, bagaj taşımadan uçak temizliğine kadar her bölümden personel çıkardı. Bu tecrübeli insanların da başka iş dallarına kaydığını sektör temsilcileri aktardı. Türkiye’de böyle bir süreç yaşanmadığına, bu sebeple de aksama yaşanmayacağına işaret ediyor. Avrupa’daki hava yolu şirketleri nedeniyle yolcular mağduriyet yaşadı. Rotayı büyük oranda sorunsuz tamamlayan Türk Hava Yolları’na kırabilir. Bu durumun Türkiye için fırsat olabileceğini belirtiyor.

Personel eksikliği hava yolu sektörüne darbe vurdu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Rusya ve Ukrayna arasındaki kriz ile gerilim son günlerde tırmanışa geçti. Bir taraftan uzlaşı çabaları sürerken bir taraftan da olası operasyonun etkileri konuşuluyor. Tabii iki ülkede de kimseden “ne işimiz var Ukrayna’da” ya da “Rusya’yı da kendimize düşman ettik” seslerini duyamazsınız. Bu sesleri ve çok daha fazlasını sadece Türkiye’de duyabilirsiniz.

Ülkeler krizden nasıl etkilendi

Doğalgaz ihtiyacının yüzde 90’ını ithal eden Avrupa, bir defa daha enerji kriziyle karşı karşıya. Rusya ve Ukrayna arasında tansiyon giderek yükselirken, Rusya’nın doğalgazı kesme ihtimali AB’de kaygı oluşturuyor. Avrupa, doğalgazının yarısını Rusya’dan, kalanını da büyük ölçüde Norveç ve Cezayir’den temin ediyor. Moskova ise Avrupa ve NATO ile kriz durumda zaman zaman doğalgaz kozunu gündeme getiriyor. Rusya, daha önce de Avrupa’ya Ukrayna üzerinden verdiği doğalgazda yaklaşık yüzde 25 oranında bir kısıntıya gitmiş, Polonya üzerinden gaz akışını ise tamamen durdurmuştu. Enerji anlaşmazlıklarında da Kiev’e gaz arzını kesmişti.

Durum taraflardan biri olan Rusya için de çok iç açıcı değil. Yaşanan krizle birlikte Ruble’nin değeri tüm zamanların neredeyse en düşük seviyesine düştü. Borsa son haftalarda yaklaşık 150 milyar dolar değer kaybetti. Ülke 1994’ten bu yana en düşük seviyede yabancı yatırımı çekti. Likit varlıklarında yurtdışına transferler görüldü. Batı dört bir yandan harekete geçti. ABD, İngiltere “uyarılarını” yineliyor. Hatta İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i uyararak, “Eğer Rusya bu yolu seçerse bir çok Rus annenin oğlu eve dönemeyecek” diyerek tehdit etti.

Ukrayna’da ise, Başkent Kiev’de bir araya gelen küçük işletmeciler, parlamento binası önünde vergi sisteminin yeniden gözden geçirilmesi talebiyle protesto düzenledi. Enflasyon oranı üzerinde son derece olumsuz etkisi olan pek çok faktör var. İlk olarak, enerji maliyetleri ile alakalı her şey. Ve kısa vadede, bu çözülemeyen bir sorun olarak duruyor. Bu arada, Ukrayna’nın enerji maliyetleriyle alakalı bir “fiyat şoku” içinde olacağı bir durum da söz konusu.

Bu sesler sadece Türkiye’de

Tüm bunlar taraflar arasında yaşanırken. Doların yükselmesinden bahsedenleri göremezsiniz.

Ülke batıyor, Putin istifa sesleri de her şeye rağmen duyulmuyor. Ne işimiz var Kazakistan’da ve Ukrayna’da demedikleri gibi ülkelerine güveniyor ve silah vs üretimini de küçümsemiyorlar.

ABD ve NATO’yu Rusya’ya demokrasi getirsin diye davet mi etmedikleri gibi kendi ülkelerini yabancı elçilere de şikayet etmiyorlar. Çünkü bunları sadece ülkesini sevmeyenlerin, güçlenmesini istemeyenlerin ağzından duyabilirsiniz. Maalesef bu sesleri en çok Türkiye’de duyabilirsiniz. Hem de milliyetçi, vatanını en çok sevdiğini iddia edenlerden.

Bu sesleri bir tek Türkiye’de duyabilirsiniz yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Fransa, Hollanda, Belçika, Polonya, Yunanistan, Portekiz, Bulgaristan, Çekya, İrlanda, Letonya, Malta ve Kıbrıs Rum Kesimi, AB Komisyonuna ortak mektup gönderdi.

Mektupta, salgının, hava yolculuğu da dahil olmak üzere uluslararası taşımacılığı “benzersiz biçimde etkilediği” kaydedildi.

Covid_19 nedeniyle çok sayıda uçuşun iptal edildiği hatırlatılan mektupta, havacılık firmalarının faaliyet gösterememelerine rağmen işletme maliyetlerinin sürdüğü belirtildi.

Mektupta, AB mevzuatı gereği hava yolu şirketlerinin iptal edilen uçuş biletlerinin ücretlerini geri ödemekle yükümlü olduklarına dikkat çekilerek, yolcuların iade talep etmelerinin, hava yolu şirketlerini ciddi bir nakit sıkıntısına sokacağı ifade edildi.

Söz konusu mevzuatın hazırlandığı dönemde, Covid_19 gibi bir krizin ve bunun havacılığa etkilerinin öngörülmediğine işaret edilen mektupta, AB ve üye ülkelerin, yolcuların çıkarlarını gözeterek Avrupa havacılık piyasası yapısını koruması gerektiği vurgulandı.

Mektupta, AB Komisyonunun acilen ilgili mevzuatta geçici bir değişiklik yapması ve hava yolu firmalarının ücret iade yollarını seçmesine izin verilmesi çağrısında bulunuldu.

AB’de hava yolu firmaları zor günler yaşıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Virüs 18 trilyon doları sildi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

IMF’nin 1 trilyon dolarlık finansal kapasitesini koronavirüsten etkilenen ülkeler için kullanmaya hazır oldukları mesajını veren Georgieva, şimdiye kadar 90’dan fazla ülkenin kendilerinden yardım talebinde bulunduğunu söyledi.

Georgieva, koronavirüse karşı “en savunmasız” ülkelerin ise “ekonomileri yükselen ve gelişen ülkeler” olduğunu vurguladı.

“Acil finansman desteği konusunda şimdiye kadar asla böylesine artan bir taleple karşılaşmadık” diyen Georgieva, COVID-19 salgınının küresel ölçekte “2008 küresel mali krizinden çok daha kötü ve benzeri görülmemiş” ekonomik krize neden olduğunu belirtti.

Dünyanın karanlık bir dönemden geçtiğini, COVID-19’un tüm dünyayı tehdit ettiğini ve bu yüzden en korunmasız durumdaki insanların korunması için birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Georgieva, “IMF’nin tarihinde hiçbir zaman dünya ekonomisinin böylesine durma noktasına geldiğine tanıklık etmedik” dedi.

DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus ise “Ancak bunun bir sağlık krizinden çok daha ötesi olduğunu biliyoruz. Hepimiz pandeminin derin sosyal ve ekonomik sonuçlarının farkındayız” dedi.

Koronavirüs benzeri görülmemiş bir ekonomik krize neden oldu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Türkiye’nin her zaman olduğu gibi etkileyici ve karmaşık olduğunu düşündüğünü ifade eden O’Neill, “Türkiye’nin bulunduğu bölge dünyanın en ilginç bölgelerinde biri. Buna ilaveten Türkiye’nin bir tarihi var. Türkiye özelikle Avrupa’nın perspektifinden hep bir Doğu-Batı kültürü olarak görülmüş ve iyi bir demografiye sahip. Eğer Türkiye, AB’ye katılırsa bunun Avrupa için inanılmaz faydası olur.” diye konuştu.

Türkiye’nin, bölgesinde İran, Irak, Suriye ve Rusya gibi Batı için karmaşık görünen ülkelerle komşuluk ettiğini hatırlatan O’Neill, “Şu anki yönetiminiz, bu karmaşık komşular arasında yönünü buluyor gibi görünüyor.” dedi.

“Türkiye’nin 2030-2040 arasında ilk 10’a girme şansı var”

Türkiye ekonomisindeki gelişmelere de değinen O’Neill, “Basite indirgenmiş, genel ekonomik gözlemlerin tersine Türkiye, geçen 2 yıl içerisinde gerçekleşseydi (etkileri) çok kötü olabilecek bir krizi şu ana kadar makul ve iyi bir şekilde geride bırakmış görünüyor. Özellikle cari denge yeniden dengelendi. Ekonomi birçok insanın düşündüğü kadar zayıf değil. Türkiye, her zaman olduğu gibi ilginç ve kompleks.” ifadelerini kullandı.

O’Neill, yıllar önce bir radyo programında MINT ülkeleri (Meksika, Endonezya, Nijerya ve Türkiye) ifadesini kullandığını belirterek, şöyle devam etti:

“Bu, bir sonraki grupta olan 4 ekonomiyi temsil ediyor. Türkiye, kesinlikle bunlarda biri… Fiilen Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi içerisinde yer alması mümkün değil. Fakat bir sonraki 10 yıllık dönem içerisinde (2030-2040) Türkiye doğru şeyleri yaparsa şansı var. Nüfusu Türkiye’den yaklaşık 4 kat daha büyük olan Endonezya’nın ise ilk 10 arasına katılması daha olası. Fakat evet, Türkiye (ilk 10’da) olabilir.”

“ABD-Çin anlaşması olmazsa bir resesyona ilerleyebiliriz”

Jim O’Neill, ABD ve Çin arasındaki ticari gerilimlerin küresel ekonomiyi yavaşlattığını vurgulayarak, “Eğer ticaret yaptırımları devam ederse, ABD Başkanı Donald Trump Çin ile bir anlaşma yapmazsa bu durum kötüleşebilir ve bir resesyona ilerleyebiliriz. Fakat bana umut veren ise Çin’in de en az benim kadar endişeli olduğu, ekonomilerinin daha fazla zayıflamasını engellemek için bir şeyler yapacağı fikri… ABD, gelecek yıl seçime gidiyor ve bu yüzden Trump, Çin’le anlaşmaya çalışacaktır.” diye konuştu.

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) genişlemeci para politikasının hali hazırda gelişen ekonomileri olumlu etkilediği ifade eden O’Neill, “Bu yıl dünyada ekonomik yavaşlamaya rağmen Fed’in genişlemesi, Türkiye dahil birçok ülkeye çok yardımcı oldu. İlginç bir şekilde, çok sıcak olmayan bir küresel ekonominin dışsal anlamda Türkiye için daha destekleyici olduğunu düşünüyorum.” dedi.

İngiliz ekonomist O’Neill: Türkiye krizi geride bıraktı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.