ÇOCUKLAR ÜZERİNDEN BÜYÜK OYUN

10 yaşındaki Noella McMaher, New York Moda Haftası'nda "dünyanın en genç trans modeli" olarak podyuma çıkarıldı.

Erkek doğan Noella LGBT ebeveynlerine, henüz iki yaşındayken sözde "ben kendimi kız gibi hissediyorum" dedi. pic.twitter.com/j7sPIx0gBc

— Utanç Günlüğü (@UtancGunlugu) September 14, 2022

10 yaşındaki Noella McMaher, New York Moda Haftası’nda “dünyanın en genç trans modeli” olarak podyuma çıkarıldı. Erkek doğan Noella LGBT ebeveynlerine, henüz iki yaşındayken sözde “ben kendimi kız gibi hissediyorum” dedi. Kendileri de cinsiyet değiştirmiş olan sapkın aile, Noella’yı “kadın” yapmak için harekete geçti. Küçük kız 4 yaşında “cinsiyet değiştirme tedavisine” başlatıldı. Şimdi de cinsiyet değiştirmenin çocuklar için “çok normal” olduğunu göstermek adına popülerleştiriliyor. Küçük yaşlardan itibaren adeta beyni yıkanan Noella, trans olmakla ilgili, “aslında insanlara ve çocuklara transseksüel olmanın kötü bir şey olmadığını gösteriyorum” açıklaması yaptı. Sözde ebeveynleri ise “bu durumdan onur duyuyoruz” dedi. Batı medyası ise McMaher’in hikâyesini övünerek duyurdu. Tek hedefleri çocukları cinsiyetsizleştirerek aile kavramını yok etmek. ABD ve Avrupa’da çocuklara cinsiyetsizlik eğitimi veriliyor. Çocuklara ergenliğe girmelerini engelleyecek ilaçlar tavsiye ediliyor. Küçük yaşlarda bu ilaçlara başlayan çocuklar, adeta cinsiyet değiştirmeye zorlanıyor. Belirli bir yaşa geldiklerinde cinsiyet değiştirmek istemeseler bile buna mecbur kalıyorlar. Çünkü ilaçlar, vücuttaki bütün hormonları ve cinsel uzuvların işlevini bozuyor.

Sapkın LGBT çocukları nasıl cinsiyetsizleştiriyor? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Sen misin kadınlığı savunan?

En az Harry Potter serisi kadar fantastik olan “dünyanın en çok satan kitabının yazarının buharlaştırılması” hikâyesi 2020 yılında başladı. Koronavirüs salgını sırasında ABD merkezli DEVEX sitesinde yer alan “COVID-19 sonrası, regl olan insanlar için daha eşit bir dünya yaratmak” başlıklı makaleye sosyal medya hesabından tepki göstererek, “Regl olan insanlar. Eskiden bu insanlar için kullanılan bir kelime olduğuna eminim. Birisi bana yardımcı olsun. Wumben? Wimpund? Woomud?” yazarak bunların kadın olduğunu hatırlattı.  33 bin 800 kez alıntılanıp linç bombardımanına tutulan yazar trans karşıtı olmakla suçlandı. Tepkiler üzerine bir açıklama yayınlayan dünyaca ünlü kadın yazarın, “amacının sadece kadınlığı korumak olduğunu” söylemesi gelen tepkileri daha da arttırdı. Başta Harry Potter serisinde oynayan sanatçılar olmak üzere sapkınlığın bayraktarı olan şov dünyası, J.K. Rowling’e ateş püskürttü.

Yeni bir distopik dünyanın ayak izi mi?

Rowling, Kennedy ailesinin de kendisini eleştirenlere katılması sonrası Robert F. Kennedy İnsan Hakları Ödülü’nü iade etti. Sosyal medyadan yüzlerce kez, tecavüz ve suikast tehdidi aldığını açıkladı. Ancak yaşadıkları içerisinde her tuhaf ve belki de daha da düşündürücü olanları J.K. Rowling sayesinde milyonlarca dolar kazanan mesai arkadaşlarından geldi.

Rowling, kendi yazdığı kitaptan uyarlanan filmin ilk gösteriminin 25. yıl dönümü etkinliğine çağrılmadı. Bununla da yetinilmedi, filmin yapımcıları, transların da aldığı yeni bir film çekeceklerini açıkladı. Hatta J.K. Rowling ile dalga geçermişçesine Harry Potter adına açılmış resmi sosyal medya hesapları translara sevgilerini sundu. Aradan geçen iki yılın sonunda dünyanın en zengin ve güçlü kadınlarından biri sırf kadınlığı savunduğu için sapkın lobi tarafından yokluğa mahkum edildi, ölümle tehdit edildi. Bu, önümüzdeki süreçte önlem alınmazsa sıradan insanların yaşayacağı sapkın baskının boyutlarını göstermesi açısından oldukça ürkütücü. Dolar milyarderine bunu yapan bu sapkın yapı, kadınlığı savunan diğer insanlara neler yapabilir?

Orhan Aydın

Kadınlığı savunan J.K. Rowling’in yaşadıkları bize ne anlatıyor? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

New York Metrosunda vatandaşlar, "LGBT özgürlüğü" temalı reklamlara böyle tepki gösterdi pic.twitter.com/vsRVZeLCLu

— Yekvücut (@yekvucutcom) September 27, 2021

New York’ta bir metroda, “LGBT özgürlüğü” temalı reklamlara tepki yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Özgürlük maskesiyle istismar pic.twitter.com/RmAEfjTlmA

— Yekvücut (@yekvucutcom) July 2, 2021

LGBT, çocukları nasıl istismar ediyor? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Rüyadan uyanma vakti pic.twitter.com/q5DbCV1dJ7

— Yekvücut (@yekvucutcom) June 29, 2021

LGBT’lilere destek veren İsveç polisinin gerçek yüzü yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Sapkın LGBT üyeleri başörtülü kadınları hedef aldı

"Onur Yürüyüşü" adı altında provokatif gösteri düzenlediler.

Başörtülü kadınları görünce sözlü taciz ve hakarette bulundular.

"Sizin yüzünüzden özgürlüğümüz yok." pic.twitter.com/3tGs67Q2yY

— Yekvücut (@yekvucutcom) June 28, 2021

Sapkın LGBT üyeleri başörtülü kadınları hedef aldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

FETÖ LGBT olarak adlandırılan eşcinsel hakları için mücadele eden topluluğa destek olmaya başladı. ABD’nin New Jersey eyaletinde 2019 yılında kanunlaşan ve 2020 yılında pilot uygulamasına başlanan “LGBT müfredatı eğitimi” için başvuran okullar arasında FETÖ ile irtibatlı olan “Bergen Art and Science Academy” yer almıştı. Kurumsal desteğinin yanı sıra, örgüt mensupları aracılığıyla da LGBT‘ye olan desteğini saklamayan FETÖ, bu konuda Duke Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Abdullah Antepli’yi görevlendirdi. Abdullah Antepli, 3 Mart 2010 tarihinde Amerika Temsilciler Meclisi’nin açılış duasını gerçekleştirmişti. Duke Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Türk imamı, o gün dua etmesi için Demokrat Parti milletvekillerinden David Price kürsüye davet etmişti. Antepli, ABD Kongresi’nde yaptığı duada, “Kongre üyelerinin dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin ülkelerine en iyi şekilde hizmet etmelerini” dilemiş ve “Allah’ım, karar alıcıları, ilahi merhamet ve şefkatini dağıtmak için elçin yap. Onları açık yüreklilik ve insanlıkla kutsa. Allah’ım bu kadın ve erkekleri barış yapan, köprüler kuran ve şifa veren insanlar haline getir.” ifadelerini kullanmıştı. Türk medyasına, “ABD Temsilciler Meclisi’nin açılışını yapan 4. Müslüman” şeklinde yansıyan olayın ardından, Antepli’nin Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensubu olduğu ortaya çıkmıştı.

Abdullah Antepli kimdir?

Abdullah Antepli, eğitimini Türkiye’de tamamladı. Lise yıllarından itibaren Fethullahçı Terör Örgütü’nün içinde yer alan Antepli, çeşitli örgütsel faaliyetlerde görev aldı. Üniversite’yi Samsun’da okuyup bitirmesinin ardından İstanbul’a gelen Antepli, burada örgüt desteğiyle Pasifik Ülkeleri ile Sosyal ve Ekonomik Dayanışma Derneği için çalışmalar yürüttü. Daha sonra örgüt tarafından Myanmar’a (Burma) gönderilen Antepli, burada ülke mesulü olarak çalıştı. Myanmar’ın ardından, örgüt kendisini Malezya’ya ülke sorumlusu olarak tayin etti. Buradaki görevinin ardından Amerika’ya yerleşen Antepli, Duke Üniversitesi’nde öğretim görevlisi oldu. Ayrıca Antepli, Amerika’daki Müslümanları İsrail’e karşı hoşgörülü bir tavır takınmaya ikna eden ve Siyonistlerle iş birliği yapmaya yönlendirilen “Muslim Leadership Initiative” isimli kurumun yöneticilerinden. Fethullah Gülen’e hayranlığını gizlemeyen Antepli, FETÖ’nün ABD’deki çatı kuruluşu olan Rumi Forum’a katılıp sık sık konuşma yapıyor.

FETÖ’cü Abdullah Antepli, cinsiyet eşitliği ile ilgili konuşmalarının yanı sıra, LGBT aktivisti olarak biliniyor. “Human Rights Campaign” isimli LGBT haklarını savunmak için kurulmuş bir kuruluşun Youtube kanalına katılan Antepli, burada LGBT üyeleriyle dayanışma yapılması gerektiğini ve onlarla müttefik olmaya kararlı olduğunu belirtti.

4 Haziran 2021 tarihinde, her sene Haziran ayının sonlarında LGBT bireylere destek vermek için kutlanan “Pride Haftası” için bir paylaşım yaptı.

Bunun yanı sıra, sosyal medyadan yine LGBT destekçisi bir kuruluş olan “HEART” için de bağış toplamıştı.

Antepli, bu kuruluşun bilimsel danışmanlığını yapan Ingrid Mattson ile yakın arkadaş.

HEART isimli kuruluşun öğretilerinde ise, evlilik öncesi cinsel ilişki desteklenerek zina teşvik ediliyor. Bunun yanı sıra 12 yaşın altındaki çocuklara cinsel ilişkinin bir zevk eylemi olduğunun öğretilmesi gerekildiği ve cinsel ilişkide kararı partnerleri ile vermeleri gerektiği vurgulanıyor.

FETÖ LGBT desteğine de başladı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

‘LGBT propagandası’ küresel işgalin en önemli halkası yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

BirGün’de yer alan habere göre Almanya Karlsruhe’da görev yapan Türk kökenli kalp cerrahı Metin Çakır’ın Twitter üzerinden, “Bir doktor olarak belirtmek isterim ki, homoseksüellik ve transeksüellik hastalıktır” şeklinde yaptığı paylaşım sonrası 20 yıldır çalıştığı hastane tarafından görevine son verildi.

Metin Çakır’ın tweeti, başta LGBTİ+ örgütleri olmak üzere kamuoyundan tepkiler almıştı. Tepkilerin ardından Çakır tweetini silerken Karlsruhe LGBTİ adına açıklama yapan Axel Hochrein, LGBT+ bireylere doktorun görev yaptığı Helios Kliniğinden tedavi almamaya çağrı yapmıştı. Hochrein yaptığı açıklamada, “LGBTİ bireylerin ayrımcılığa maruz kalmadan, profesyonel bir tedavi alamayacak olmalarından derin bir rahatsızlık duyuyoruz” demişti.

Helios Kliniği’nden ise olay ardından “20 yıldır hastanemizde görev yapan doktorumuzun geçici olarak görevinden ayrılmasına karar verdik. Tabip odası ile birlikte durumu yeniden inceleyeceğiz” açıklaması yapılmıştı. Klinik adına açıklamalarda bulunan Silke Bentner, “Her türlü çeşitliliğin yanında ve her türlü dışlanmanın ise karşısında yer alıyoruz. Kliniğimiz LGBTİ örgütlenmeler ile görüşmelerde bulunacak. Doktorumuzun açıklamasının Diyanet İşleri Başkanı tarafından Türkiye’de yapılan açıklamalar ile ilgisi olabilir” demişti.

Hastane, geçici uzaklaştırma kararı ardından yapılan değerlendirmelerle doktorun görevine son verilmesi kararını aldı.

Almanya’da eşcinsellik ve transseksüelliği ‘hastalık’ olarak tanımlayan Dr. Metin Çakır’ın işine son verildi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

?‍?Eşcinsel hareketlerin destekçileri bu işgalin birer piyonu.

?Diyanet “üzerine vazife olduğu için” İslam adına hakikatleri anlatıyor.

Diyanet’i hedef alanlar kamu vicdanında karşılık bulamaz.

Diyanet neden hedef gösterildi? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.