Lübnan’da meydana gelen ve 4 hastanenin devre dışı kalmasıyla TİKA, Türk Hastanesi binasının inşaat, mekanik ve elektrik sorunlarının giderilmesine yönelik bakım, onarım ve tadilat çalışmalarına başladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla yapılan hastane, 2 ana bloktan oluşup toplam 100 hasta yatağı kapasitesine sahip.

Hastanenin iki ay içerisinde hasta kabulüne başlaması bekleniyor.

Türkiye Lübnan’da yaptırdığı Türk hastanesini açılışa hazırlıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, 6 Ağustos’ta büyük patlamanın yaşandığı Beyrut’a gitti. Lübnanlı yetkililerle bir araya gelen Macron, ziyaretinin, “Fransa halkının Lübnan halkıyla dayanışma içinde olduğu mesajını vermek”, “yaralılar ile hayatını kaybedenlerin yakınlarının yanında olmak” ve “patlamanın nedenine ilişkin bir açıklama duymak” gibi hedefleri bulunduğunu ifade ederken, ziyaret sırasındaki üslubu tepki çekti.

Arap sosyal medya kullanıcıları, Macron’un ziyareti sırasında yaptığı “Lübnan’da yeni bir siyasi düzenin inşa edilmesi gerektiği” yönündeki gibi çeşitli açıklamalarını ve patlamanın ardından sergilediği tutumu eleştirdi.

İngiltere’de yaşayan Filistinli tarihçi Beşir Nafi, Twitter hesabında Macron’un ziyareti hakkında “Fransa, bir süredir Emmanuel Macron gibi emperyalist yanını frenleyemeyen bir cumhurbaşkanı görmemişti.” ifadelerini kullandı.

Nafi, “Adam (Macron), utanmadan Lübnan siyasi hayatı için yeni bir döneme girmekten bahsediyor. Felakete uğramış Beyrut’a yaptığı kısa ziyarette Lübnan hala Fransız sömürgesiymiş gibi davranıyor.” yorumunu yaptı.

Yemenli aktivist Yemani bin İslam es-Salimi, “21. yüzyılda yaşıyoruz. Dünya artık daha güçlü. Sömürge zamanları geçti. Ancak Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un zihninde devam ediyor.” ifadelerine yer verdi.

Salimi, “Macron, Lübnan’da siyasi, ekonomik, toplumsal rejim değişikliğinden bahsediyor. Lübnan hala Fransız sömürgesiymiş ya da kendine bağlı bir köymüş gibi davranıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

“Fransa, Beyrut felaketini, bölgede yeniden konumlanmak için kullanıyor gibi”

Filistinli gazeteci Abdulkadir Fayiz, “Macron, ülke içi krizleri ve uluslararası başarısızlığını bir kenara bırakıp, sanki Lübnan, Fransız sömürgesiymiş gibi davranıyor. Rejim değişikliğinden, yeni bir siyasi dönemden ve yeni Lübnan’dan bahsediyor.” ifadelerini kullandı.

Fayiz, “Bölgedeki rolü büyük ölçüde gerileyen Fransa, Beyrut felaketini, bölgede yeniden konumlanmak için kullanıyor gibi.” tespitinde bulundu.

Mısırlı aktivist Nur ed-Din de “Macron, yeni Lübnan’dan, daha iyi bir ekonomiden bahsediyor. Sanki Lübnan, Fransız sömürgesi.” ifadelerine yer verdi.

Beyrut’taki patlama ve Macron’un ziyareti

Beyrut Limanı’nda 4 Ağustos’ta patlayıcı maddelerin bulunduğu 12 numaralı depoda önce yangın çıkmış ardından tüm Beyrut’u sarsan çok güçlü patlama meydana gelmişti. Patlamada, 154 kişi hayatını kaybederken, yaklaşık 5 bin kişi yaralandı.

Patlamadan 2 gün sonra Beyrut’a gelen Macron, mevkidaşı Mişel Avn, Lübnan Başbakanı Hassan Diyab ve Meclis Başkanı Nebih Berri ile bir araya gelmişti.

Lübnan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gerçekleşen görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan Macron, sokaklardaki insanların öfkeli olduğunu hissettiklerini aktararak, “Yolsuzlukla mücadele için hızlı siyasi girişimler başlatılmalı. Lübnan yıllardır ekonomik kriz sıkıntısı yaşıyor. Bu krizin çözümü için siyasi girişim gerekiyor.” ifadelerine yer vermişti.

Daha sonra Fransa’nın Beyrut Büyükelçiliği resmi konutunda basın toplantısı düzenleyen Macron, Lübnanlı yöneticilerle görüşmelerinde açık bir dil kullandığını, onlardan da sorularına şeffaf cevaplar beklediğini belirtmişti.

“Eylül ayının başında Lübnan’a geri döneceğim. Bu büyük sıçramanın yapılabileceği kanaatindeyim.” diyen Macron “büyük sıçrama” ifadesine açıklık getirmemişti.

Fransa’nın başkenti Paris’te 2018’de düzenlenen Lübnan’a destek konferansı CEDRE’de vadedilen yardımların, elektrik, su ve kurumlarda yapılacak reformlar ile yolsuzlukla mücadelenin gerçekleştirilmesini beklediğini kaydeden Macron, Lübnan’da yeni bir siyasi düzenin inşa edilmesi gerektiğini vurgulamıştı.

Macron Beyrut ziyaretinde “sömürgeci söylem” kullanmakla eleştiriliyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Mısır ile anlaşma gündeme geldi, bu ülkede askeri darbe oldu.

Lübnan ile anlaşma planlanırken Beyrut’ta korkunç bir patlama yaşandı.

Doğu Akdeniz’de Türkiye ile işbirliği potansiyeli olan ülkeler hedefte yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Lübnan halkının içerisinde bir öfkenin bulunduğunu aktaran Macron, “Lübnan’da Cumhurbaşkanının değişmesinden mi yanasınız?” sorusuna, “Özgür, egemen ve gururlu bir Lübnan’a saygı duyuyorum. Bu öfke gençlerdeki enerjiyi ve halktaki gücü gösteriyor. Son aylarda çok şey kötüye gitti.” şeklinde yanıt verdi.

Macron, gelecek 3 haftanın Lübnan’ın geleceği için belirleyici olacağını söyledi.

Lübnan halkının yanında bulunmanın Fransa’nın sorumluluğu olduğunu ifade eden Macron, Lübnanlı yöneticilere emir vermediğini savundu.

Macron, ülkesinin Lübnan’ın iç işlerine karıştığına yönelik eleştirileri reddederek, “Kardeşlik ve yardım söz konusu. Yanılmayın. Çok taraflılığa ve Lübnan halkının çıkarlarına inanan Fransa rolünü oynamazsa, Lübnan’ın iç işlerine karışan İranlılar, Türkler, Suudlular ve bölgedeki diğer güçler olacak. Bu ülkelerden bazıları bunu Lübnan halkının aleyhine kendi jeopolitik ve ekonomik çıkarları için yapacak.” dedi.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, dün Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile patlamanın yaşandığı Beyrut Limanı’nı ziyaret etmişti. Macron ayrıca Avn, Lübnan Başbakanı Hassan Diyab ve Meclis Başkanı Nebih Berri ile bir araya gelmişti.

Macron, ülkesinin Lübnan’ın iç işlerine karıştığına yönelik eleştirileri reddetti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Lübnan’a giden Fransa Cumhurbaşkanı Macron fırsatçılık peşinde yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Beyrut Limanı’nda dün patlayıcı maddelerin bulunduğu 12 numaralı depoda önce yangın çıkmış ardından tüm Beyrut’u sarsan çok güçlü bir patlama meydana gelmişti.

Patlamada İsrail’in parmağının olduğu iddiaları ortaya atıldı. Bunun üzerine İsrail’den bir açıklama geldi.

İsrail Dışişleri Bakanı Gabi Aşkenazi de yerel bir televizyona yaptığı açıklamada ülkesinin patlamayla ilişkisi olduğu iddiasını reddetti ve kaza olabileceğini aktardı.

Ancak İsrail’deki sağcı Zehut (Kimlik) Partisi Başkanı ve eski Meclis Başkan Yardımcısı Moshe Feiglin, dün Beyrut Limanı’nda meydana gelen ve çok sayıda kişinin ölümüne neden olan patlamadan duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Feiglin, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Sevgililer günü (İbrani takviminde 4-5 Ağustos) onuruna, Beyrut Limanı’nda muhteşem bir havai fişek gösterisi seyrettik. Bu cehennemin bize roket olarak düşeceğini biliyor muydun? ” ifadelerini kullandı.

Kendisinin patlayıcılar konusunda biraz bilgisi olduğunu belirten Feiglin, şunları kaydetti:

“Tanık olduğum en büyük patlama 2,5 ton TNT patlayıcısının infilakı idi. Dün Beyrut Limanı’nda gördüğümüz ise bundan çok daha fazlasıydı ki küçük bir nükleer bomba gibi yıkıcı etkisi vardı.”

Patlamanın gerçek bir “şükür günü” olduğunu ileri süren Feiglin, “sevgililer günü onuruna bu harika kutlamayı düzenleyen gerçek kahramanlara” da teşekkür etti.

İsrailli parti lideri Feiglin: “Lübnan’da muhteşem bir havai fişek gösterisi seyrettik” yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, iddiaları yalanladı.

İddialar hakkında kendisine sorulan soruya yazılı açıklama yapan Aksoy, “iddialar, izandan yoksundur. Art niyetli bu açıklamaların ciddiye alınması mümkün değildir.” ifadelerini kullandı.

“Türkiye Lübnan’daki protestolara destek vererek bölgede nüfuz alanı geliştirme amacı güdüyor” yalanı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Kuveyt’te yargı kaynaklarından alınan bilgiye göre, idam cezasına çarptırılan Lübnanlı Nadir Assaf ve Suriyeli eşi Mona Hassun’un polise teslim olmalarının ardından hükmün temyize gitmesinin mümkün olacağı kaydedildi.

Lübnan’da geçen ay tutuklanan Nadir Assaf’a ilişkin savcılık, sanığın cinayetten mahkemeye sevk edildiğini dile getirmişti. Ancak dava Lübnan’da temyize gitti. Diğer katil zanlısı eş Hassun’un ise firari olduğu aktarıldı.

Kuveyt’te güvenlik güçleri, yaklaşık iki ay önce söz konusu sanıkların Kuveyt’te kaldığı evlerindeki buzdolabında Filipinli bir hizmetçinin cesedine rastlamış, Lübnan makamları, Kuveyt’in iade taleplerini sanıkları ülkesinde yargılayacağı gerekçesiyle reddetmişti.

Filipinli hizmetçinin cesedinin buzdolabında bulunmasının ardından Filipinler ile Kuveyt arasında gerginlik yaşanmıştı.

Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte, Şubat ayı başlarında düzenlediği basın toplantısında, “Ülkesine geri dönmek isteyen işçiler, Filipin Hava Yolları’na giderek Cumhurbaşkanlığı emriyle ülkeye geri dönüş için bedava bilet alabilir” demişti.

“Filipinliler hiçbir yerde kimsenin kölesi değildir.” diyen Duterte, Kuveyt’teki resmi uygulamaların Filipinli vatandaşları korumakta yetersiz olduğunu vurgulayarak, Kuveyt’e Filipinli kadın işçilerin gidişini yasakladıklarını belirterek, ilgili kararın diğer Körfez ülkelerinde de yaygınlaştırılabileceğini söylemişti.

Kuveyt’te “buzdolabındaki ceset” davasında gıyabi idam yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

1- PKK’lı teröristler yalana doymuyor: Afrin’de TSK’ya ait bir tankın imha edildiği iddiasıyla paylaşılan fotoğraf 27 Ekim ve 10 Aralık 2017 tarihlerinde Sputnik tarafından yapılan haberlerde kullanıldı.

2-PKK’nın Almanya’da yayın yapan sözde gazetesi, Türkiye’nin Zeytin Dalı Harekâtı’nda 3 gün tek adım dahi ilerleyemediği yalanını servis etti.

3-PKK yandaşları, yeni yalanları için 4 yıl önce kendilerinin servis ettiği fotoğrafı kullandı. “5 tankı imha eden kişi” iddiasıyla paylaşılan fotoğraf, 12 Temmuz 2014 tarihinde PKK tarafından servis edilmişti. Yalanı yayan muhabir, PKK propagandası yaptığını gizlemek için “mizah nedeniyle paylaştığını” açıkladı.

4-PKK hem yaraladı hem de yalanında kullandı: PKK’nın 29 Ağustos 2017’de Suriye’nin Mare kentinde düzenlediği saldırıda yaralanan çocuğu, Türkiye’nin Afrin’e saldırısı sonrası yaralanmış gibi servis ettiler. Yalanı servis eden “serbest gazeteci”nin bağlı bulunduğu kuruluş BAE’de.

5-PKK yalanları hız kesmedi: Afrin’de Türk askerlerinin rehin aldığı iddiasıyla paylaşılan fotoğraf, PYD’nin ortağı DEAŞ’ın 2014 yılında Felluce’de idam ettiği Irak askerlerine ait çıktı.

6-Azez’deki hastaneye saldıran terör örgütü PKK, bir gün sonra “Türkiye, Afrin’de sivillere saldırıyor” yalanını, örgüt elebaşının yeğeni milletvekili Dilek Öcalan aracılığıyla servis etti.

7- Terör örgütü PKK’nın yalanlarını yayma görevini bu kez Suudi Şarkul Avsat gazetesinin -Beyrut direktörü üstlendi. PKK’nın Türk tanklarını vurduğu iddiasıyla paylaşılan görsellerden bir tanesi 2016 yılından diğeriyse 2017 tarihli.

8-Alman medyası da Afrin Yalanları’dan geri kalmadı. Terör örgütü PKK’ya karşı yürütülen Zeytin Dalı Harekatı’nın Kürtlere karşı yapıldığı yalanıyla servis ettiler.

9-Yalan söylerken hiç zorlanmayan PKK destekçileri bu kez Anadolu Ajansı’dan ödül alan ve Abd Doumany’nin AFP için çektiği “Suriyeli Çocukların Yardım Çığlığı” isimli fotoğrafı kullandı.

10-Suudi-Amerikan Halkla İlişkiler Komitesi Başkanı Salman Al-Ansari, Zeytin Dalı Harekatı ile başlayan Türkiye’ye iftira atma katıldı. Salman Al-Ansari, Sudan’da hayatını kaybeden bir şahsın fotoğrafını, Katar’da Türk askerlerinin öldürdüğü yalanıyla paylaştı.

11-2014 yılında Ukrayna’da düşürülen MH17 sefer sayılı Malezya Havayollarına ait yolcu uçağının enkazına ait fotoğraf, terör örgütü PKK’nın yeni yalanında kullanıldı.

12- PKK’nın Avrupa’daki mensupları, camilere saldırmadıkları zamanlarda yalan paylaşımlarla terör örgütüne destek sağlıyor. Hollanda’da yaşayan PKK’lının kimyasal saldırı ile ölen çocuklar paylaşımı Zeytin Dalı Harekatı‘ndan değil, Şubat 2017’de Esed rejiminin saldırısından.

PKK’nın Afrin yalanları devam ediyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.