Hollanda Başbakanı Mark Rutte, katı koronavirüs tedbirlerini protesto etmek amacıyla birçok şehirde toplanan göstericilere yönelik açıklama yaptı. Açıklama esnasında protestoculara “aptal” dedi. Hollanda’da koronavirüs salgını nedeniyle alınan önlemlere karşı üç gece süren eylemlerde polis ile göstericiler arasında arbede gerçekleşti. Hollanda’da hükümetin koronavirüse karşı aldığı üç haftalık kısmi kapanmalar, ülkenin birçok yerinde protesto edildi. Koronavirüs tedbirlerine karşı  gerçekleştirilen eylemlerde polis ile göstericiler arasında çatışmalarda can kayıpları da yaşandı. Güvenlik güçleri, eylemcilere tazyikli su, köpekler ve atlı polislerle müdahale etti. Hollanda’da geçici hükümetin Başbakanı Mark Rutte, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, koronavirüs ve zorunlu aşı protestolarına ilişkin “protesto görüntüsü altında düpedüz şiddet uygulandığını” iddia etti.

Hollanda Başbakanı Rutte, protestocuları aşağıladı

Güvenlik güçlerinin tazyikli su ve coplarla saldırdı.  Rotterdam’da 51, Lahey’de 19, Urk’da 8, Roermond ve Stein’de polis, 13 kişiyi gözaltına aldı.. Hollanda Başbakanı Mark Rutte bugün yaptığı basın toplantısında, Cuma gününden bu yana ülkenin çeşitli şehirlerindeki ayaklanmaların “protesto görüntüsü altındaki düpedüz şiddet” olduğunu vurguladı. Başbakan Rutte her zaman protesto hakkını savunacağını da sözlerine ekledi. “Fakat aptalların düpedüz şiddet kullanmasını asla kabul etmeyeceğim” açıklamasını yaparak göstericilere hakaret etti. 7 kişinin yaralandığı olayların ardından hükümet, kentte “acil durum” ilan etti. Olayda 51 kişi gözaltına alındı. Polisin ateş etmesi sonucu yaralanan 2 kişinin hastanedeki tedavisi sürüyor. Hollanda hükümeti, vaka sayılarının hızla artması nedeniyle geçen hafta kısmi kapanma kararı almıştı. Hükümetin,  kısıtlamaları daha da genişletmesi üzerine yüzlerce kişi, protesto için Cuma akşamı Rotterdam’ın merkezinde protesto düzenlemişti.

Protestolar Rotterdam’da iki gün önce başlamıştı

Başkent Amsterdam ile Breda kentinde de göstericiler, koronavirüs önlemlerini protesto etti. Polis, gösteri öncesi her iki kentte de geniş güvenlik önlemleri aldı. Amsterdam’da Dam meydanında toplanan kalabalıkta bazı kişiler, sarı yelek giyip, sarı şemsiyeler taşıdı. Bazı göstericiler, Rotterdam’daki olaylarda ölenler olduğunu öne sürerek, yas bantları ve mumlar taşıdı. Göstericiler, “Benim bedenim benim seçimim” yazılı dövizlerle yürüdü. Breda kentinde de yüzlerce kişi, yiyecek, içecek ve eğlence sektörünün yeniden açılmasını talep etti. “Özgürlüklerimizin bu kadar kısıtlanması utanç verici. Bu politika tam bir çılgınlık” diyen protestocular, Rotterdam’da yaşananları kesinlikle tasvip etmediklerini ifade etti.

Hollanda Başbakanı göstericilere “Aptallar!” dedi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Hollanda’nın kamu haber ajansı NOS, Hollanda Başbakanı Mark Rutte hükümetinin istifa ettiğini duyurdu. Devlet görevlilerinin binlerce aileyi mali yıkıma sürüklediği ortaya çıktı. Çocuk bakım yardımı alan binlerce göçmen aile dolandırıcılıkla suçlandı ve bu aileler hakkında işlem başlatıldı. Aralık 2020 tarihinde Hollanda Parlamentosu tarafından kurulan araştırma komisyonu göçmen ailelere yapılan haksızlığı ortaya çıkarmıştı. Komisyonun hazırladığı raporda, çocuk bakım yardımı alan göçmen aileler hakkında gelir incelemeleri yapıldı ve bu incelemeler sonucunda devlet görevlilerinin hata yaptığı anlaşılmıştı. “Sahtekar” diye yaftalanan göçmen ailelerin ödeneklerinin kesildiği bildirilmişti. Komisyon hazırladığı raporun adına da “Benzeri görülmemiş adaletsizlik” başlığı vermişti. Vergi dairesinin yaptığı gelir incelemesinin ardından sistemde hukuksuz işlem yapıldığı kaydedilmişti. Raporda “kötü niyetli olmayan idari hatalar” neticesinde birçok aile hakkında “sahtekarlık” soruşturması açıldığına işaret edilmişti.

Yapılan ayrımcılık ortaya çıkınca bakan istifa etti

Göçmen ailelere yardımları ödeyen vergi dairesi, hatalı veya eksik beyan, belge yetersizliği, usulsüzlük ve evrakta sahtecilik gibi iddialarla göçmen ailelere verilen yardımların geri alınmasına ve ödeneğin kesilmesine karar vermişti. Yüzlerce göçmen aile bakım yardımına hak kazananların etnik kökenlerine bakılarak ayrımcılığa maruz kaldıklarını dile getirmişti. Aileler ödeneklerin kesilmesi üzerine mahkemeye gitmişti. Vergi incelemelerinde etnik köken ve çifte vatandaşlık gibi unsurlara bakılarak ayrımcılık yapıldığının ortaya çıkınca Vergi Bakanı Menno Snel istifa etmişti. Hollanda hükümeti, ayrımcılığa uğrayan ve bakım yardımının kesilmesi sebebiyle mağdur olan tüm ailelere tazminat ödemişti.

Başbakan Rutte özür dilemişti

Başbakan Mark Rutte, yayınlanan raporun ardından aileler ve kamuoyundan özür dileyerek, mağdur edilen ailelere tazminat ödeneceğini açıklamıştı. Ancak koalisyon ortağı olan siyasi partiler, skandalın ekonomik sonuçlarının yanı sıra siyasi sorumluluğunun da üstlenilmesi gerektiğine işaret etti ve istifa konusunu gündeme getirdi. Geçen dönem hükümet ortağı olan İşçi Partisi (PvdA) lideri ve eski Sosyal İşler Bakanı Lodewijk Ascher, gelen eleştiriler üzerine perşembe günü genel başkanlık görevinden istifa ettiğini açıkladı. Hükümeti oluşturan 4 siyasi partinin lideri, Perşembe akşamı toplanarak, istifa kararını görüştü. Liderler, ortaya çıkan skandalla ilgili siyasi sorumluluğun üstlenilmesini gerektiğini açıkladı. Cuma günkü bakanlar kurulu toplantısı, 2017’den beri görevde olan 3. Rutte hükümetinin son kabine toplantısı oldu.

Hollanda’da hükümet istifa etti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

PVV, Pazartesi günü “Hollanda’ya karşı ayrımcılığı durdurun” başlığı altında bir internet sitesi açtı. Başbakan Rutte ve hükümetin uygulamalarından memnun olmayan kişiler, şikayetlerini bu site aracılığıyla Wilders’a iletebilecek. Wilders, bu şikayetleri derledikten sonra Başbakan Rutte hakkında “ayrımcılık” suçlamasıyla dava açacak. PVV liderine göre, hükümetin sığınmacılara ücretsiz sağlık sigortası sağlamasına karşın, yerli halk artan sağlık giderlerini kendi cebinden karşılıyor. Rutte hükümetinin yabancı şirketlere sağladığı imtiyazın faturasının da halkın vergileri ile karşılandığını savunan aşırı sağcı lider, “Bu Hollandalılara yapılmış ciddi bir ayrımcılık” diyor.

Hollanda’da ana muhalefet liderinin, hükümet uygulamaları konusunda başbakan aleyhine dava açması ülke demokrasisi açısından pek alışılmış bir durum değil. Başbakan Rutte’nin hesap vermesi gerektiğini söyleyen Wilders, siyasi rakibinin hapse atılmasını ise beklemiyor. PVV lideri, “Başbakan’ı hapse tıkın demeyeceğim ama ondan Hollandalılara yönelik ayrımcılığı durdurmasını isteyeceğim. Rutte’yi durdurmak için bunu mutlaka yapacağım” dedi.

Aşırı sağcı parti, internet sitesi aracılığıyla hükümet aleyhine binlerce başvuru bekliyor. Parti daha önce de yoğun tartışmalara yol açan benzer iki internet sitesi açmıştı. Hollanda’da Polonya kökenli göçmenlere ilişkin şikayetlerin bildirilmesi amacıyla ilk olarak 2012 yılında açılan internet sitesini, 2015’te bu kez sığınmacılardan duyulan rahatsızlıkların rapor edildiği ikinci bir internet sitesi izlemişti. Her iki uygulama da kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştı. PVV lideri Wilders, “Hollanda’da daha az Faslı” söylemi nedeniyle halen ülkesinde yargılanıyor.

Faşist Wilders’ten Hollanda Başbakanı Rutte’ye ayrımcılık davası yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.